4 Cumhuriyei , riikâyeler| h. Kulâk misafiri Prens Abdülmünîm Niçin büyükannesinin mirasına girmedi ? Geçenlerde vefat eden Vali dei Hidivinin bütün evlâtlarına ve torunlarına arazi bıraktığı halde oğlu sabık Hidiv Abbas Hilmi Paşanın mahdumu ve eski Mısır Veliahti Prens Abdül mün'imi mirasından mahrum bıraktığını yazmıştık. Prens Abdülmün'im bundan 10 sene evvel İsviçre'de bulun duğu sırada babası aleyhinde beyanatta bulunmuş, buna fena halde kızan eski Hidiv bir daha oğlunu görmemiş ve görüşme miştir. Hatta geçenlerde burada Validei Hidivinin cenaze merasiminde bile karşılaşmamışlar dır. Merhum Emine Hanım Efendi de oğlile bozuşan torununa darılmış, ve onu mirasından mahrum bırakmıştır. Prens Abdülmün'im geçen sene Mısır Krah Fuad'a, Veliaht lik iddiasında bulunmadığına ve bulunmıyacağına dair bir senet vermiş, kendisinin Mısır'a gel mesine müsaade edildiği gibi bir de maaş bağlanmıştı. Prens Mısır'a gittikten sonra büyük annesinin gönlünü yaparak barışma ğa muvaffak olmuş, hatta mirasına girmek vadini de almıştır. Emine Hanımefendinin Bebek'te anî vef atı bu vadin tahakkukuna zaman bırakmamıştır. Sabık Hidiv burada da oğlu ile barışmak tavassutlarına ya naşmamış, eğer kendisine oğlunu getirirlerse fena muamelede bulunacağını söylemiştir. Bu sebepten zavallı Prens, büyük annesinin cenazesine refakat ede rek İzmir vapurile giderken babasına görünmemek için kamarasından hiç çıkmamıştır. Validei Hidivî mirasına da hi! ettiği bütün evlât ve torunları ile bunların müstakbel nesil Ieri için hiç bir vakit gayrimüslimle evlenmemek şartını koymuştur. Prenses hatta alına cak erkek veya kadının müslii r man edilmesini bile kâfi görmemiş, zevç veya zevcenin mutlaka ana babadan müslüman olma sında ısrar etmiştir. Buna riayet etmiyen evlât ve ahfat miras hakkını derhal kaybedeceklerdir Pren sesin Mısırdaki saraylarını oğlu Prens Mehmet Ali'ye, buradaki sarayları Hidiv Abbas Hilmi Paşaya bıraktığı rivayet edilmektedir. Deniz lisesi talebesi orta mektep mezımları (Birinci sahifeden mabait) Temmuz Günün eğlencesi Boş vakitleriniz için Dünkü bulmacanın halledilmiş şekli 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1011 Emil Zola, «umumî ve hususî geliyordu. Sözü uzatmıyayım, müsamerelerde zarif bir kraliçe kapı açıldı ve karşıma Meliha'nın tesiri yapan kadınların çoğu, kar kocası çıktı. Şimdi siz, benim ayolalarında bir kır bekçisi kadar lıklaştığımı zannedersiniz, değil hoyrat olur. O sebepledir ki ben, mi? Hayır, efendim, hayır. Alıkher nevi örtüden şüphe ederim; laşmadım, hayret göstermedim, fistanları kaldırarak ve cibinlik sadece bayıldım. Ieri açarak tetebbuda bulunu Gözümü açtığım zaman, Me rum!» Diyor. liha'nm şakaklarıma kolonya suVefa Bey, naturalizmin en e yu sürdüğünü gördüm, içimdeki saslı düsturlarından olan bu üstat mahut güneşler sönmüştü, gö sözünde mutlak bir isabet bulun zümde kuru ve ıssız bir çöl yanıduğunu sevgilisine misafir olduğu yordu. Kendimi güçlükle toplagece anladı. Kari, müsaade ederdım: se sözü kendisine bırakalım: Rica ederim, dedim, bir oto Meliha'yı bir türlü tuzağa mobil. Evime gideyim. düşüremiyordum. Aşkımı hoş göMeliha, ellerimi müşfikane sıriiyor, beni de hoş buluyordu. karak mümanaat gösterdi: Lâkin Altınkum'da bir banyo, Evinize mi, kabil değii. ZanBeykoz sırtlarında bir tenezzüh nedersem burası da evinizdir, geve Büyükada'da bir mehtap â ceyi bizde geçireceksiniz. lemi yapmağa bir türlü yanaşmıOh; gözümdeki cehennemî çöl yordu. Aç ruhumdaki baş dön siliniyordu; gene o avizeler, o dürücü iştihayı kuru filortlarla renk renk tablolar beliriyordu. tatmin etmeğe mahkum kalıyorFakat tuhaf bir takatsizlik için dum. İki gönül birleşince samandeydim, hülyalarımın birdenbire lıklar kâşane zevki verir, der inkisara uğraması yüzünden ge ler. Yüreklerimizin ayni iştiyakı çirdiğim bayğınlık beni bitkin bir taşıdığına kail olduğum için evin hale getirmişti, kesik kesik te şöyle bir kuytu köşesinde olsun şekkür ettim ve orada kaldım. göğüs göğüse teneffüs etmek tek Beni yatırdıkları odanın içinde lifinde bulundum, aldığım cevap diğer bir odaya açılan bir kapı gene sükut oldu. Altın dolu büyiik bir kasa için vardı, hizmetçiye sordum, o kade nasılsa mahpus kalarak açlık pının Meliha'ya ait odaya gir tan can vermek tehlikesine düşen meğe yaradığını öğrendim. Ar tık hülyalarım tazelenmişti, ha ahk bir zengin vaziyetinde idim. lecan içinde şatoların birini yapıp Mevsim güzeldi, İstanbul'un her birini yıkıyordum! köşesi baygın bir rehavete bü Fakat sonra?.. İşte bunu sorrünerek kucaklarına âşık çağırımayınız, çünkü pek fecidir, mayordu, iştiham mükemmeldi, O amafih anlatacağım: Geceyarı da gençti, pürheves ve pürihti sına kadar bekledim; Meliha'nın, rastı. Lâkin bir türlü başbaşa kalamıyorduk, manasız bir açhğa eski masallardaki periler gibi, katlanıp sersem sersem vaktimizi o kapıdan tulu edeceğini, üstü me iğilip beni okşıyacağım v e ö'ldürüyorduk. nazlı nazlı yanıma uzanacağını Nihayet bir gün, Kloopatra'yı sayıkladım. Beklediğim peri gelmı rüyasında gördü, başka bir alüftenin ruhile mi görüştü, ne ol miyince, mecnun bir ıztırap içindu bilmem, ansızın yumuşadı, ku de kalktım, yalınayak o kapıya kadar gittim, eşiğe başımı koyup lağıma fısıldadı: dinledim. Meliha'nın nefesini ol Yarın gece gel, yalnızım! Venedik önünde demirli duran sun işitmek istiyordum. Lâkin heyhat; onun nefesini değil, se yatında bir düğmeye basarak ta sini işittim. Kocasına hiddetli Avusturalya'daki elektrik lâm balarını iş'al eden Mösyo Mar hiddetli anlatıyordu: Erkeğin karikatürü bir züpkoni'nln gösterdiği fen mucizesi, pe! Bakışı soğuk, gülüşü soğuk, Meliha'nın şu üç kelimesile ru duruşu soğuk! Böyle dostları kuhumda birdenbire parlayıviren tüplerden mi seçer getirirsin! renk renk avizelerin yanında ne Bari bu zahmeti ihtiyar ediyor kadar sönük kalır! O dakikada sun, bir beyaz ayı yavrusu getir, içirr sanki bir cihan, bin bir güne bir sema tekevvün etmişti hiç olmazsa tatlı tatlı homurda nır da beni güldürür. Bonjur, ve bu güneşlerden salkım salkım bonsuvar derken bayılıveren iki aakan yeşil, sarı, penbe, mor şulelerden göz kamaştırıcı vuslat tab yaklı hayvanları eve alıştırmakta ne zevk var? loları vücut buluyordu! Ertesi gece oraya ne hulyalarla Evi, gün doğmadan terkettim ve ne heyecanlarla gittiğimi ta ve o gündenberi Meliha'yı gör rife lüzum yok. Zili çalarken yümedim. Zola'mn hakkı var: Kareğim ağzıma, mahut vısal tabdınları yerinde görmeli ve yerinloları da şuleden mürekkep bir de dinlemeli! kafile halinde gözümün önüne M. TURHAN Dün şerefine yapılan eğlenceler veyarışlar lar büyük bir intizam dahilinde yapılmıştır. Yarışların ilk kısmına saat bir buçukta nihayet verilerek bir saat yemek teneffüsünden sonra, iki bu çukta tekrar başlanmış ve son yarışlar bittikten «onra misafirlere mektebin büyük ve tertemiz yeraekhanesinde çay verilmiş, bundan sonra misafirlere mektep binasının her tarafı gezdirilmiş, kendilerine her hususta izahat ve malumat verilmiştir. Vücudile iftihar edebilecek bir mükemmeliyette olan ve her türlü konforü havi bulunan Deniz lisesi, orta mektep mezunları üzerinde çok cazip bir tesir yapmış, bilhassa mektebin temizlik, intizam ve şeraiti hayatiyesi buraya girebilecek çağa gelmiş olan bu genç Türk talebele rini kuvvetli bir arzu ile tahrik etmiştir. Dün Deniz lisesini gezen ve bu intizam ve mükemmeliyeti gören talebelerden bir çoğu mektebe kaydolunmak arzusunu izhar etmiştir. Dünkü deniz müsabakalarında elde edilen neticeler de muvaffa kiyetli olmuştur. Müsabakaların neticeleri bervechi atidir: 100 metre yüzme yarışında Deniz Iisesinden birinci Cemal Ahmet, orta mekteplerden Galatasary'lı Necdet, kulüplerden Heybeliada kulübün den İhsan Beyler. 400 metre yüzme yarışında Deniz Iisesinden birinci Cemal Ahmet, orta mekteplerden Senbenuva'dan Mehdi, kulüplerden Heybeliada kulübünden İhsan Beyler. 100 metre arkaüstü yüzme yarışında Deniz Iisesinden birinci Rami, orta mektepîerden Kollej'den Memduh, kulüplerden Heybeliada kulübünden Behzat Beyler. 200 metre yüzme yarışında Deniz Iisesinden birinci Ali İsmail, Galatasaray mektebinden Necdet, Heybeliada kulübünden tnsan Beyler. 800 metre Padlbotlar müsabakasında Galatasaray'dan Ahmet birinci, Deniz Iisesinden Cemal Ahmet ikinci. Deniz harp mektebi ve Deniz lisesi talebeleri arasında yapılan beş çifte filika yarışını Deniz harp mektebi kazanımstır. İki çifte fıta yarışında Haliç birinci, Galatasaray ikinci gelmiş, üç çifte fıta yarı>:nda da Galatasaray birinci, Haliç ikinci olmuştur. Altı çifte filika yarışı çok heyecanlı olmuş Deniz lisesi birinci gelmiştir. ördek kaprr.a müsabakasında Deniz Iisesinden Hüseyin Hilmi, kulüplerden Behzat. mekteplerden Fethi Beyler birinci gelmişler, yakaladıkları ördekler kendilerine hediye edilmiştir. Dipten yüzme müsabakasında liseden Hüseyin Hilmi birinci, mekteplerden Cafer ikinci, kulüpler • den Behzat üçüncü gelmişlerdir. Atlama müsabakalarında Avni birinci, Tayyip ikinci, Muzaffer üçüncü gelmişlerdir. Müsabakalardan sonra yumurta yarışı, çuval yarışı, iskemle yarışı yapılmış, çok eğlenceli bir surette icra edilen bu yarışlar misafirler üzerinde hoş bir tesir bırakmıştır. Dünkü eğlencelere saat ikide nihayet verilmiştir. BUGÜNKÜ BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 , TTl I II nıı Soldan sağa ve yukandan aşağıya 1 Köpuren madde (5), Ibriğin arkadaşı <5). 2 Renk ı2). 3 Tahtadan büyük liğen f5». 4 Eziyet (3), Işaret (31. 5 Vaktile Yeniçeri'lerin ikıde birde kaldırdıklan şey (5). 6 Sayı (2), Yükselme (5). 7 Güvenme, korkusuzluk (7). 8 Dahil (2), Madeni ip (3). 9 Çamaşırda kullamlır mavı madde '51, Pislik f3). 10 Mesken (2), Lâmba kiri <2K 11 Içimize gijdiğimiz şeyler t7). jltlHHIHIIIIIIHIMIHIIIIIIIIIHMMMIIIHIIIIIIIMHIHIIIIIHMIIIHHUIIIIı. Kefken macerası (Birinci Sahifeden Mabait) Kral Faysal Hazretleri ( Birinci sahifeden mabait ) "^'lı III IIIIIIIIIIIIIIIIIMIIirtltllllirillllltlMllllfllllll IIIMIIIM1111 MHIIIIH1'' Moratoryom Avrupa turnesi Almanya, Fransa'ya ye • Fransız hava filosu niden teminat verdi Paris'ten hareket etti Paris 8 (A.A.) Bu akşam AI man sefiri Başvekil M. Laval'i ziyaret etmiş ve Fransız Amerikan iti lâfının akdinden dolayı hükumetinin memnuniyetini beyan eylemiştir. Bu ziyaret yalnız bir nezaket eseri değil, ayni zamanda mühim bir diplomatik harekettir. Çünkü Alman sefiri M. Laval'a iki vesika tevdi et miştir. Bunlar da Alman hükumeti moratoryom ile serbest kalacak paralara münhasıran iktisadî hususatta kullanacağını vadetmektedir. Bunlardan birisi M. Brüning'in Cemahiri Müttehide sefirine iki hazi randa yaptığı beyanat ve diğeri de bu sabah Alman gazetelerinde intişar eden Alman hükumetinin tebliğidir. Bu vesikalar, Fransa hükumeti ta rafından yapılan siyasî teminat talebini bir dereceye kadar tatmin etmektedir. Beynelmilel tevdiat bankası pazar tesinden itibaren Bale'de toplanarak Young plânının derpiş ettiği teminat akçeleri mes'elesini tetkik eyliyecektir. Diğer taraftan Almanya'nın da iştirak edeceği mütehassıslar konferansı Londra'da 17 temmuzda a • çılacaktır. Paris 9 (A.A.) M. Brüning ile Mu Curtius Paris'i ya temmuz niha yetinde veya ağustos bidayetinde ziyaret edeceklerdir. Paris 9 (A.A.) Ceneral De goys'un kumandası altında ve ma ruf tayyareciler tarafından sevk ve idare edilmekte bulunan tayyare filosu Avrupa etrafında 10 bin kilometrelik bir seyahat icrası maksa dile hareket etmiştir. Villacoublay 9 (A.A.) Hava İşleri Nezareti tarafından teşkil e • dilerek Ceneral Degoys'un kumandasına verilmiş olan hava filosu bu sabah saat 9,15 te hareket etmiştir. Filo, Bruxelles'de bir müddet te vakkuf edecektir. Samsun'da yeni bir sıhhat müessesesi açıldı Samsun 9 (Hususî) Samsun ve muhitinin sıhhat hayatına yeni bir varlık doğuran Samsun Şifa yurdu adlı hususî hastane, bugün memle ketin güzide doktorları, hükumet erkânı ve halk huzurile açıldı. Hastane bahçesinde binlerce kişinin iştirakile küşat merasimi yapıldı. Davetliler izaz edildi. Cumhuriyet devrinin bahşettiği mazhariyetler den birisi de halkımızın sıhhati için çalışan müesseselerin çoğalmasıdır. Ve bunu takdir eden Samsun'Iular Yeni yurdun açılmasını sürurla karşılamışlardır. Ruhi Alman nazırlarının ziyareti müddet istirahat ettikten sonra Bebek tarikile Dolmabahçe'ye avdet buyurmuşlardır. Anadolu, Kasımpaşa'yı Kral Hazretlerini ziyaret için gelenlere Saraydâ bir defter a yenerek birinci kümede çılmıştır. KalCll , ı. ; , S 7 M ^ » Şehrımızde bulunan Irak tabaAnadolu ve Kaşımpaşa kulüpleri asından bazı zevat saraya gele dün Taksim Stadyomunda karşılaşrek isimlerini yazdırmışlardır. tılar. Bu maç, ikinci güme şamPİ • Kral Hazretleri dün öğleden yonu Kasımpaşa'lılar için terfi müsonra saat üç buçukta Ertuğrul sabakası idi. Maçı kazandıkları takyatı ile Boğazda bir tenezzüh dirde birinci gümeye geçeceklerdi. İlk tahsili Harput mahalle mek yaptıktan sonra Yalovayı teşrif Bu itibarladır ki her iki taraf ta bu etmişlerdir. Kendileri Yalova'da tebinde beraber yaptık. O babası maç a f evkalâde ehemmiyet veriyorRiyaseticumhur köşkünde ve Gaöldükten sonra İstanbul'a geldi. Iardı. zi Hazretlerinin misafiri olarak Galiba rüşdiye tahsilini İstan Oyun oldukça sert ve bir hayli de kalacaklar, bugün öğleden sonra bul'da yaptı. Ondan başka okuhatalı olarak devam etti. Neticede şehrimize avdet edeceklerdir. Anadolu'lar sıfıra karşı bir golle muşluğu da yoktur! Kral Hazretlerine Yalova te maçı kazanarak birinci gümedeki Arif Oruç hakkındaki tahlil • mevkilerini muhafaza ettiler. nezzühlerinde Irak Maliye Nazılerin en güzelini Vâlâ Nurettin Maç esnasında müessif bir hâdise Makdonalt'la görüşmek Bey yapmıştır, zannediyorum. rı Rüstem Bey Haydar, Baş ma du. Hakem Refik Osman Bey Kaolbeyinci Saffet Paşa, Irak sefiri Filhakika Arif çocukluk haya • sımpaşa'lı bir oyuncu ile aralarında üzere Londra'ya gitti Naci Şevket Bey ve refikaları, tındanberi tam bir donkişottur. hafif bir münazaa geçmiş olan ABağdat elçimiz Tahir Lutfi Bey Kefken macerasına gelince: Atina 10 (Hususî muhabirimiz nadolu'dan Mes'ut Beyi oyundan çıile refikaları refakat etmektedirden) M. Venizelos bugün (dün) Bu işte İpsiz Receb'in hiç dahli karmıştı. Mes'ut Bey oyundan çıktısaat on birde İtalya bandıralı (Stel yoktur. Mes'ele ömer kaptanla ler. ğı sırada bu Kaşımpaşa'lı oyuncu la Ditalya) vapuruna rakiben AvruHariciye Vekâleti Protokol upa seyahatine çıkmıştır. Başvekil 14 Arif Oruç arasında geçmiştir, nun tekme ile ve yumrukla taarrumum müdür muavini Rıza Bey ve Kandre'de olmuştur. Bu müftemmuzda îngiliz Başvekili Mister zuna uğradı ve nihayet bu Kasım Makdonald ile ve ertesi günü de es rezeye ben bir nefer olarak işti Kral Hazretlerinin mihmandar • paşa'lı oyuncu da polisler tarafından bak Başvekil Mister Loyit Corç ile rak etmiştim, yammızda Ali İh lıklarını yapmaktadır. sahadan çıkarıldı. görüşecektir. Venizelos'un seya san, Hüseyin, Vehbi, Çolak Sa Kral Hazretlerinin gelecek se Bundan sonra oyuna tekrar dehati mevcut siyasî mes'elelerle alâ • ne bilhassa Yalova'da kalmak ükadardır. M. Venizelos giderken ga lâhattin, Sadri Ethem ve Kemal vam edildi. Hakem bir Anadolu'lu zetecilere beyanatta bulunarak de Rağıp Beyler vardı. Müfreze ku zere İstanbul'u teşrif edecekleri ve bir Kasımpaşa'hyı daha oyun miştir ki: mandanı yüzbaşı Rıza Beydi. Ave bu vesile ile bir çok Irak zendan çıkardı. Oyun da bu suretle çı« Hükumet ahvali dahiliyede ne nadolu'ya iltihak etmek üzere ginlerinin İstanbul'a gelecekleri ğırından çıkmak üzere iken Ana • yakın, ne uzak istikbalde endişe veİç Erenköy'ünden hareket ettik. anlaşılmaktadır. dolu'ların galibiyetile hitam buldu. recek hiç bir hal görmemektedir. Bizim miifrezenin teşkilâtında Irak Başvekili Nuri Paşa dün Hükumet yeni intihabata kadar mevDünkü maçta Anadolu kulübünkiinde kalacaktır. Muhalefete imkân Arif Oruç'la Nizamettin Nazif İstanbuPda kalmıştır. Müşarui den müdafi Salih Bey çok güzel bir. vermediğimiz zehabı hasıl olmaması yoktu. Galiba bunlar da kaçmak leyh Kral Hazretlerinin Avrupa oyun oynadı. için intihabatı muhalif partilerin teş istemişler. Bize, klavuzluk eden seyahatlerinde kendilerine refakilâtlarını yapmasından sonra icra e İç Erenköy'lü bir genç te bunları Seyrisefain Beykoz maçı kat edip etmiyeceği malum de deceğiz.» bizim içtima mahallimize getir Seyrisefain takımı dün Beykoz'ğildir. miş olsa gerek... da, Beykoz takımile bir maç yap Kral Hazretleri evvelki gün Hainler tel'in edildi mış ve güzel bir oyundan sonra sıBiz, Ali Beyin anlattığı veçhile eski âsar müzesi ile Topkapı sa(Birinci Sahifeden mabait) Kandere'ye geldik. Adapazar'ı rayının hazine dairelerini gez fıra karşı üç!e galip gelmiştir. yolu Anzavur kuvvetleri tarafınmişler ve teşhir edilen âsarı bü Bursa'da atletizm müsabakalari lâğına şiddetli alkışlar arasında dan tutulduğu için Kandere'de yük bir dikkat ve takdirle mü karar verdi. Bursa 10 (Hu. Mu.) Fener on beş gün kalmak mecburiyeti şahede etmişlerdir. Son açılan bahçe atletlerile Bursa atletleri buMuharrir Aka Gündüz Bey, bühasıl oldu. hususî dairedeki pırlantah eşyagün yeni stadyomda karşılaştılar. tün bu münevver kütleyi teshir elar ile gayet kıymettar incilerden Arif Oruc'un ömer kaptana Saha kalabahktı. 100 metrede Fe den veciz bir hitabe irat etti. İn dizilmiş doksan dokuzlu tesbih • ner'den Saki kazandı. Tek adım atkılâpçıların şaşmaz vazifeyi genç müracaat ederek İhsan Bey ve ler hakkında müzeler müdürünrüfekasını soymak teşebbüsü lamada Fener'den bahriyeli Tevfik liğe uzun uzun anlattı. Ve dedi ki: den izahat almışlar ve müzeden 642 atladı ve çok alkışlandı. « Ben yetmiş yaşında da ol Kandere'de olmuştur. ayrılırken beyani memnuniyet 200 metre sür'at koşusunda bahO zaman işittiğime göre Arif sam, öldükten 75 asır sonra da 18 eylemişlerdir. riyeli Tevfik birinciliği, Bursa'dan Oruç ve Nizamettin Nazif parayaşında inkılâpçı bir genç olarak Faiz ikinciliği kazandılar. Faiz ko sız kalmışlar, ve Vehbi, Ali İh miştir. Hüseyin Bey de Dayı bulunacağım.» Dedi ve çok alkışşularda Fener'lilerin tehlikeli bir rasan, Salâhattin Beylerde para landı. Bundan sonra Eskişehir Mes'ut vasıtasile haberdar edilkibiydi. 400 metrede Fener'den Fikli'lerin, yeni hemşehrileri Yunus olduğunu zannetmişler. ömer miştir. Biz bu mes'eleyi Kanderet, cirit atmada müfahham birin Nadi Beye hazırladıkları büyük kaptan bu müracaati reddetmiş re'de bir şayia olarak işittik. Hat ciliği aldılar. Koşular çok hararetli ziyafet verildi. Tezahürat devam ve mes'eleyi çetelerin umum kuta Hüseyin Bey bir hayli telâş etoldu. Fener atletleri yarın avdet eetmektedir. mandanı Dayı Mes'ud'a anlat mişti.» deceklerdir. Musa Üün bu vak'anın en yakın şahitlerinden ve «Ahmet Ensarî» namı müstearile tanılan Kuleli Askerî l&esi felsefe muallrmi Ahmet Hakkı Bey kendisıle konuşan bir muharririmize hâdiseyi şu şekilde anlatmıştır: « Arif Oruc'u çocukluğumdanberi tanırım.. Babası Harput Malmüdürü Ahmet Efendi idi. Arif, ailesi içinde ötedenberi maceraperest olarak tanınmıştı. Terfi müsabakası M. Venizelos