20 Haziran 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

70 Haziran 193] Cumhuriyet SON TELGRAFLARİ Eski bir mektup L M. Dumer bir asker gibi vazif e istiyor ParU 18 (A.A.) Matin gazetesi, büyük harp bidayetinde M. n Doumer'in Jeneral Gallieni'ye g° " dermiş olduğu bir mektubu neşre • diyor: «Azizim Jeneral, »izden dostane ve müstacel bir ricam var. Şimdi aiyaset işleri, benim iktidar mevkiinin yegâne cazip saati olan bu anlarda o nıevkie iştirak edemememi intaç edecek bir şekil ve istikamet aldı. Binaenaleyh, rica ederim bana bilfiil çalışmak, utnumî işlerde halk için çalışmak imkânını bahşediniz. Emretmesini biliyorum, binaenaleyb itaat ermesini de bileceğim, bir de benim sizden bunu âcilen talep etmemin bir sebebi de şudur: Paris'in müdafaası müskülleşe bilir, facialı saatler hulul edebüir. Ben vazife halinde ve sizin yanıbaşınızda diişüp ölmek isterim: Yoksa mermilerin düsüp patladığına ba • kan bir budala gibi değil. Hemen müsait bir karar ittihaz ederseniz bana bir emir gönderiniz, yahut sîzi gelip görmek fırsatmı bahseyleyiniz. Muhlisiniz, Paul Deumer Hamiş: Şayet aıkerî hükumette bana bir vazife tahmil edildiği takdirde biitiin zamanımı oradaki mesaime tahsis edeceğimi söylemek liizumsuzdur. Baska hiç bir şeyle artık mesgul olmam. ulgaristan'da siyaî vaziyet ne halde? Yeni intihap Liapçef'i tehlikeye düşürecek... ILMI MUSAHABE Kokain ve3mücrim şeriki Sıhhat için eczanelere giren bu maddeler beşeriyete belâ kesildiler Aka' nın nefis romam münaıebetile Muhterem karüerim: Aka Gündiiz'ün çelik karihasından Cumhu riyet'in sahifelerine yeni dökülme • ğe baslıyan (Kokain) romamnı seve seve okumağa başladığınızdan eminim. Bir taşla bir kaç kus vuran bu kıymetli eser, her şeyden evvel size, ıslahı ile uğrasılan türkçemizin alabileceği muhtelif tarzlar arasında tabiî ve mukul seklinin nümunele rini verecektir. Gayet temiz ve açık görüş ve gösterişlerden vücude ge • len bu hayat safhalarının cazibesine tutulup arkasından sürüklenen müştak nazarlar, kokai nin ruhî melekelerde de yaptığı tahripleri ve içtimaî neticelerini anlıyacaklardır. Sefih maksatlara alet edildiği için medenî bir belâ sekline girmiş olan bu cevherin beserî hayatta rolünü Aka'nın eserinde takip ederken ilmî mahiyeti hakkında da malumat verilmenin faydalı olacağını düşündüğumden bugünkü müsahabemi kokain ve bazı emsaiine tahsîs ediyo rum. *** Tabiatin pek zengin muhteviyatı arasında (Alcaloîde sibih kalevi) ler de vardır. Bunlar hâzik tabiplerin ellerinde çok kıymet alır ve hastalar üzerinde pek büyük tesirler icra ederler. Fakat esas itibarile müthiş ze • hirli olan bu uzvî cevherler, acemi ellere düstüğü, sui istimal edilmeğe başladığı gündenberî insanî iz zetin sukutuna âlet olmus, tacil ettiği ölümü bile rezîl ve sefih bir şekle sokmustur. tnsanlarm bfinye ve ahlâklarını kemiren, vicdan, fikri selim gibi hissî meziyetlerden mahrum kılan bu muhaddirleri, simdilik en yenisi sayılan (kokain) den baslıyarak ğözden geçirelim. Sefahat âleminîn gizli pîyasasında beyaz bir toz seklinde sürülen kokain (perou) da yetisen ve (erythroxylon coca) Umî namı ta • şıyan bir fidanın müessh* maddesi • dir. Cenubî Amerika yerli halkı bu nebatm yapraklarını çiğnemek su retile bizim kahveden umduğumuz faydayı elde ederler. (Coca) nm açlık, yorgunluk dindirici olan bu hassasım onlar tecrübe ile öğren mişlerdir. Coca eczanelere (Stomachique midevi), (Calmant müsekkin), (antideperditeur zâfı izale edici) sıfatlarla girmiş. oralarda surup, şarap, iksir, gargara sekillerinde kullanılmıstır. Kokainin müessir cevheri olan (kokain) bir çok müsekkin ilâçlarm içine girer. (Chlorhydrate de Cocaîne) mevziî hislerin iptalinde kullanılır. Yalnız tıbbî vazifesini ifa edip duran kokainden ancak (20) sene • denberi sefih bazı hizmetler istenmeğe baslanmıştır. Bidayette ancak eczanelerden tedarik edüebilen bu madde son za • manlarda sefahat piyasasma beyaz bir toz halinde çıkmıştır. Halka satılması kanun tarafından menedil • diği halde, bu muzır madde kaçakçılar tarafından (Neige), (Bigor nette) mustear namları altında gayet yüksek fiatlarla meraklılarına sürülmektedir. Kokain pek az miktarda istimal Idam mahkumu yüzbaşı Sabri Bu ölüm cezasından kurtulabilecek mi? Evvelce İstanbul Divanı harbinde idama mahkum edilen ve ahiren İzmir'de yakalanan firarî tayyare yüzbaşısı Sabri hakkında İzmir adliyesi tahkikata de • vam etmektedir. Diğer taraftan Sabri'nin Lozan muahedesi ile beraber imza ve ilân olnuan af fı umumî beyannamesi ahkâ mından istifade suretile cezadan kurtulacağı noktai nazari da bir ihtimal olarak • ortaya atıU mıştır. Muahedenin 3 ve 4 üncü maddelerinde; 22 teşrinievvel 1922 den evvel Türkiye'de mahkum edilmiş olanların affı umumiden istifade edecekleri ve haklarmda verilen kararların iptal olunacağı yazılıdır. Bu maddelerin hükümlerine göre idam mahkumu yüzbaşı Sabri'nin de affı umumiden istifade suretile idamdan kurtulması ihtiamli vardır. Bittabi bugünlerde ikmaline intizar olunan adlî tahkikat bu noktaya da cevap verebilecek bir netice ile nihayetlenecektir. Mısır matbuatı Hükumet çok ağır bir kanun hazırladı Londra'dan Roma'ya Londra 17 Canh kurşun denen Amerika'lı tayyareci yüzbaşı Hwks bir günde Ingiltere'den Roma'y» ve Roma'dan İngiltere'ye uçabilmek için dün ikinci tecrübesinî yapmıştır. Saat 5,30 da hareket eden tayyareci dört saat 40 dakikalık bir uçustan sonra Roma'ya muvasalat etmiştir. Tayyarecinin va • «ati uçus sür'ati saatte 200 mildir. [Bulgaristan'da yeni meb'w »an intihabı bugünlerde ya pılacaktır. Sofya'da münte • şir Peadne gazeterinin İttcmKahire 18 (A.A.) Kabine ta ; bul muhabiri mahauau M. rafından kabul edilip imzalanmak Georges Matov bu münate • üzere Krala takdim edilmis olan betle gazetemize Bulgaris • yeni matbuat kanunu, gazetelerin adedini indirecek mahiyette bir tatan'm siyasî vaziyeti ve ftrkım tedabir ve ahkâmı ihtiva etmek kaların mesaisi hakkında bir tedir. rnakale göndermiştir. Mes • Arapça gazetelerin başmuharrirlektaşımızın bu yazınnı memleri Mısır'h ve en azı 25 yasında onuniyetle dercediyorux:~\ lacaklar, iyi bir söhrete malik bu • Zamanı yaklaşan meb'usan inti lunacaklar ve parlimento azasından habı Bulgaristan'da siyasî hayat itiolmıyacaklardır. barile heyecanlı bir vaziyet arzet Haftada üç defadan ziyade in mektedir. Müstakbel parlâmentoda tisar eden gazeteler 300 Mısır lirası, hangi fırkanın ekseriyeti kazanaca • diğerleri 150 Mısır lirası depozito ğı simdiden kestirilemez. Maama akçesi yatıracaklardır. Kanunda tafih M. Liapçef hükumeti büyük bir til edilmiş bir gazeteyi baska nam ile nesreden tabiler için de bir takım tehlikeye maruz görünmektedir. Ecezalar tayin edilmiştir. ğer Liapçef parlâmentoda ekseri • yeti kaybedecek olursa bu sırf kendi hatası yüzünden olacaktır. Çünkü, Ankara 19 Çangırı caddesi amuhtelif fırkalar arasında bir uz • çıhrken meydana çıkan büyük bir lasma tesisile iktisadî ve malî vaziharabeyi tetkik etmek üzere Almanyeti ıslah edeceğini vadettiği halde ya'dan celbedilen ve dün isini bi beklenilen neticeye vâsıl olamamıştirerek tstanbul'a hareket eden protır. fesörün raporuna göre, burası 3 üncü veya 4 üncü asırda Roma'lılar taDiğer taraftan, intihap kanunu rafından yapılmış muhteşem bir zanun değişmesi fki bu değisiklik küfer caddesidir. çük fırkaların, Merkezi liste tesmiye olunan yeni usul intihabat şeklile, meclise gelebilmelerine ve neticede Ankara 19 îcra ve iflâs kanunu muhalif grupların dağıtılmak sureAdliye encümeninde, yeniden tan zim edilircesine tadil olunmakta ol tile tesirsiz kalmalarına sebep ol duğundan Mecliste müzakeresi tesmuştur) fırkafarın meselâ M. Malirinisani içtimama kalacaktır. nof'un Demokrat fırkası, çiftçiler 16 asırhkcadde icra kanunu gecikecek Yol faaliyeti Ankara 19 Nafıa Vekâleti bu sene muhtelif yerlerde 27 köprü yaptırmaktadır. 162 kilometrelik Balya Çanakkale şosesile Burçka şo sesi ikmal edilmiştir. trVn Kızıldize Trabzon transit yoiunda tamirata devam ediliyor. İzmir 19 Senelerdenberi bu Berlin 18 (A.A.) Ray üzerincivarda viliyet ve kasabaları dolade zepelin namı verilen uskurlu yeni sarak cemiyetler, gazeteler namına bir lokomotifin seyir ve siir'at tec' halkı dolandıran Rif at Hakkı, Ke • rübeleri cumartesi, pazar gecesi mal Ziya, Murat ve Refik isminde Berlin ile Hambourg arasında icra 4 dolandırıcı tevkif edilmiş, üzer • edilecek ve bu esnada bütiin şimenlerinde bir çok sahte dip koçanı çıkdifer münakalâtı tatil edileceği gibi mıstır. bütiin geçitler de kapatılacaktır. «Ray üzerinde zepelin» 4 dolandırıcı tutuldu Vapur faciası kurbanlarının cenaze merasimi 50,000 lira zarar! İzmir 19 Müheyyiç neşriyat davasında beraet eden Yeni Asır gazetesi mes'ul müdürü Abdürrahman Şeref Bey kendisini mahkemeye verdiği için Vali Kâzım Pş. yı dava etmi* ve 50,000 lira zararı manevi ittemistir. Nantes 17 St. Philbert vapu • runun uğradığı kaza neticesinde teIef olanlardan 645 kişinin isimleri nesredilmistir. Denizden çıkarılan 100 ceset perşembeye kadar teşhis kabil olduğu takdrrde cenaze me • rasimi o gün yapılacaktır. Nantes 16 Kazazede Philbert vapurunda bulunan 467 kişiden 400 üniin telef olduğu ve 50 sinin Nourmoutier adasında kaldığı an • Iasılmıştır. Kazazedelerin akraba •e taallükatından mürekkep 2000 kisilik bir halk kütlesi vapur acen • tasının önünde toplanmıstır. Acen tanın zaman zaman verdiği malu mat kırıntılannı bekliyen bu biça • relerin manzarası pek müessirdir, Çocuk gibî ağlıyan ihtiyar bîr baba tyer yüzünde bir oğlumdan başka bir şeyim yoktu, onu da kaybettim» diye feryat etmekte, iki gözü ikî çesme güzel bir kız <hasta olduğum içîn sevgilim beni bu tenezzühe götürememisti, şimdi o gitti; ben kaldım» diye dövünmekte idi. Şiddetli takıbat (virapçai) fırkası • ki köylerde ekseriyeti haiz bulunuyor , M. Kos • turkof'un Radikal fırkası ve M. Petrof'un Millt • Liberal fırkası gibî partileri arasında, yaklasan 21 haziran intihabatında tesriki mesai etmek üzere anlaşmalarına, ve intî • habatı kazandıkları takdirde tatbik etmek maksadile bir de müsterek program hazırlamalarına saik ol • mustur. Zgovorist hükumetinin raağlubiyetini intaç edebilecek diğer bir sebep te bir çok mıntakalarda bu fırka mensubininin, namzetler meı'e lesinden meydana çıkan, gayri memnunların bir çok muhalif gruplara ayrılmıs olmasıdır. Umumî intihabatın neticesi ne olursa olsun, sîmdiki kabinede mut • laka bir değisiklik olacağı bekleni • yor. Eğer hükumet fırkası 4 sene daha mevkiini muhafaza edebilirse, yeni parlâmentonun tarzı teşekkü • lüne tebean kabinede her halde değişiklikler olacaktır. Belki M. Liapçef faal ekserîyetî takviye ve idame etmek için kendi fırkasına diğer küçük fırkalardan bir kaçını ithal etmek Iüzumunu hissedecektir. Eğer muhalefet fırkası (Milli Blok) kazanacak olursa hiç şüphesiz M. Malinof yenî kabineyi teşkil edecektîr. Çünkü bu zatın çiftçilere gösterdiği teveccüh ve bilhassa çiftçî fırkasının da (Milli Blok) a dahil olması, kendisînî büyük bir kütleye sevdirmîş ve onu adeta millî bir kahraman mevkiine yükseltmistir. M. Malinof mevkii iktidara geldikten sonra çiftçî fırkasının bu zatı atlatarak idareyi eline alacağı zan ve tahmini tamamile asılsızdır. İzmir 19 Manisa hapisanesinden kaçanların takibi, yeni müfrezelerle şiddetlendirilmistir. Manisa hapisanesinde de tahkikata devam e • diliyor. Yakalanan kaçaklardan Palabıyık Mehmet hapisanede efelerin herkesi haraca kestiklerini, para vermiyenlere ekmek vermediklerini, şikâyetlerinin de nazari dikkate alın • madığını söylemistir. Ahmet Zogo hasta değil Tiran 18 (A.A.) Arnavutluk matbuat idaresi, Kral Ahmet Zo • go'nun sıhhi vaziyetmin gayrimü • sait olduğuna dair maksadı mah • susa raüsteniden işaa edilen haberlerîn aslı esastan âri olduğunu ve müsarünileyhin hali hazırda Bürret nammdakî kaplıcada ikaraet etmekte bulunduğunu bildirmektedir. GEORGES MATOV edildiği zaman hafif bir sarhoşlukla beraber âsap üzerinde intibahı davet etmekte ise de, az zamanda muka vemet edilmez bir itiyat haline girmekte, pençesine aldığı kimseleri daima miktarını yükseltmeğe icbar etmek suretile (müzmin tesemmüm) e sürüklenmektedir. Kokain istimalini iptilâ sekline getirenler, artık insanî çehre ve â detlerden çok uzaktır. Kavgacı, dövüşken, uykusuz, istahsız... olan bu zavalhlarda (Folie de la persecütion . takip cinneti), (Hallüsina tion neâs) gibi aklî âfetlerin daima bariz alâmetleri vardır. Kan fakrına ve kaşeksiye uğra • mıs bu insan paçavraları cinayet icrasına da çok mütemayildirler. Âlemi şerlerinden vikaye için böylelerini tecrit etmek cemiyetin en büyük haklarından biridir. Bereket versin bu korkunç illet kat'î pehrizle te davi edilebilir. Alkolün tıbbî meziyetlerinî ve sui istimalinden meydana gelen mazarratları bilmiyen bulunmadığından hakkında bir sey yazmıyacağım, yalnız müsadenizle afyon, bunun müessir cevheri olan morfin ile bir de Cidde'deki karilerimizden bir esrardan bahsedeceğim. zattan şu mektubu aldık. Bu karii • Afyon (Papaver somniferum) de miz diyor kit nilen hashas kozalarının çizilmesile Seyyit Segat isminde biri Cidde'ye meydana çıkan usaresidir. Afyonda geldi. Bu adamın elinde genç Türk başhcaları: (Morfine), (codeine), kızlarmın muhtelif vaziyette aldır(narceine), (narcotine), (Papaveridıkları resimler vardır. Fotoğraf • ne), (thebaine)... olmak üzere (20) larm arkalarında kızların isimleri de den fazla (şibih kalevî) vardır. yazılıdır. Bu hanımlar Seyyit Segaf Afyon müptelâlan bunu ya yut vasıtasile buralarda kendilerine zen mak ve yahut dumanını koklamak gm kocalar aramaktadırlar. Bu acı suretile istimal ederler. Fazla mik haberi duyan ve Cidde'de oturan tarda yutulan afyon derhal (had bir Türk'ler çok müteessirdirler. Acaba tesemmüm) vücude getirir. Bu hali Türk gençlerinin ne kabahatları varöldürücü (Coma) ya müncer olan dır ki bu hanımlar memleketlerinde derin bîr uyku takip eder. evlenmiyerek zengin koca bulmak Afyonun, duman halinde alanlar için Arap'lara varmak istiyorlar? da ilk tesiri aldatıcı bir iyiliktir. Fakat tütsüler teaküp ettikçe bu mu vakkat iyilikten eser kalmaz, zavalErmenistan istiklâlinin 13 üncü lıyı derin bir şaskınlık •« uyku te • ytldömhnü münasebetile Beyrut'taki sirî aitına alır. ermenilerden Taşnak cemiyetine men Afyonun en korkunç hassası ip sup olanlarla komünist ermeniler atilâ hasıl edenlerde bir daha vaz rasında karsılıklı nümayişler olmuşgeçebilmek imkânmın kalmamasıdır. tur. Tasnaklann bulundukları kilise Afyonkesler ne kadar hadeleri kuvvetli olursa olsun bu Hiyattan ya komünistler tarafından tasa tutul muş, arbedede 3 kisi telef olmuştur. kalarını kurtaramazlar. Morfine gelince afyondan çıka rılan. en kuvvetli sibih kalevi budur. Milliyet refikimizin Tahrir heyetı Suda münhal milihleri (Pravaz) şımüdürü Etem Izzet Bey arkadası rmgalarile cilt altına zerkedilir. mız ile Üsküp esrafmdan Mustafa Morfin, ağrıları dindirmek hu Beyefendinin kerimeleri Seniha Hasusunda çok müessir bir ilâçtır. Fanımefendinin evlenmeleri evvelki gekat morfin istimal ine alısanlarda maatteessüf hastalık dolayısile mor ce Etem Izzet Beyin hanelerinde finden istifade etmis kimselerdîr. Bu tes'it edilmiştir. Merasimde matbuat zehrin müptelâlan bütün faaliyet ve ve C. H. Fırkası erkânı, memleke timizin tanınmış san'atkârları ve bir tefekkürden mahrum bir vaziyete düşerler. Hayatî kuvvetlerinin hepsi çok mümtaz aileler hazır bulunmuşzâfa uğrar. Kalbin hareketlermde in lardır. Gayet samimî bir hava içinde güzel bir cazbant ile sabaha kadar tizam kalmaz, görmek, koklamak, nes'eli bir gece geçirilmiştir. Etem isitmek hassaları korkunç hayailer Izzet Bey ve refikaları hanımefendi ibda eder. Iştihadan eser kalmaz, misafirlerini ince bir nezaketle karvücutte açılan yaralar pek çabuk şılamıslardır. Med'uvin ihzar edilen taaffün eder, derhal kangrene çev mükellef büfeden parlak bir şekilde rilir. izaz ve ikram edilmişlerdir. TaraRuhî melekeleri de maddî bünye feyni tebrik eder ve saadetler te • Ieri kadar müteessir olur. Artık his menni ederiz. ve iradeden nasîpleri kalmaz. Nihayet cinnete müsabih dimağî âfetler mesafe hisleri felce uğrar. En ziyade arasında mahvolur giderler. müteessir olan uzuv kalptir. Esrar (Connabis ındico • Hint keHayatî kuvvetlerimizi bunlar, runeviri) denilen nebattan istihsal e hî meziyetlerimizi menfaat ihtiras > dilir. Bunun verdiği sarhoşluk ha • Iarı kemire kemire bilmem bizi neyal ile müterafıktır. Esrarkeşlerin reye sevkedecekler! daima sekil değiştiren hayailer gözABDÜLFEYYAZ TEVFtK lerinin önlerinden geçer. Zaman ve Koca arıyan kızlar Ermeniler arasında Müteyemmen bir akit EDEBÎ TEFRIKA: 3 KOKAİN tKİ GÜNLÜK HULÂSA [Mücadele tenelerinde, cephede fıarbedildiği devirlerde Ankara tahinlerinin husun hayatları çok sa de ve mahrumiyet içinde geçiyordu. Evler, han odaları halka kâfi gelmiyordu. En tenha odada normal za • manlarda sekiz kişi yatıyordu. Cephe gerisinde çalıçan bu tabakayt da en ziyade içki yaaağt stktyordu. Gizli eğlentilerden artık herket bıkmıştı. tşi aleniyete dökmek ittediler. Bu sefer de mürailer meydana Yazan: AKA GÜNDÜZ Nihayet münakaşacıların içinde en doğru fikri söylüyen Erzurum meb'usu aksakallı bîr bocafendi oldu: tfi ne uzatıyorsunuz arka [ daşlar? Dedi. Haricî bar taraf • tan olanlar harice bara gitsinler, niçin mâni olalım? Dahilî bar istiyenler, ailelerile evlerinde bar yapsmlar. Kim karışır? Daileri gibi bar müptelâsı olmıyanlar da istedikleri medresede çay içip helva kurabilirler. Bizim Erzurum barı da meşhur ise de genç likte eh, bir iki defa görmek nafip olmuştu.... Herks bir ağızdan: Aşkolsun be hoca! Diye ilk defa hoca efendiyî alkışladı. Bu alkîşı herkes işittî, fakat ahkâm çıkaramadı. İlk ahkâmı c karan tüccardan Fresko Efendi oldu. Ve yeni Ankara devletinde bar bu suretle teşekkül ve teessüs etti. Fakat ikînci sînıf portatif bar* varlığına toz konmadı. nız rekabetten kurtulmak için bir iki yedek ve etabli artistin temini lâzım geldi. Ben yeni bir Emine daha buldum. O zaman Yeni Gün'ün ve sonra Cumhuriyet'in mes'ul müdürü olan M. Agâh'la otu • ruyordum. Bom Sadri ile Arif Oruç zamane ricalindetı ikisinin tekmelerine uğramışlardu İkisi bir olmuşlar Arif Oruc'u nasıl ve hangi iple asacaklarını ve asa • cakları ipin zeytinyağile mi, yoksa sabunla mi yağlanmasını müzakere ediyorlardı. Sadri Etem'in kabahati de su idi: Niçin ekmeksiz kuru pasdırma yiyor da, bifteğe siyah havyara yan gelmi • yor? Arif Oruc'u asamadılâr ama daha betrini yaptılar: Kuru so • ğanla bir kadeh cam kırığı ra • kıyı zor bulan Arif Oruc'un kanını, atıldığı zındandan bitleri • ne son damlasına kadar sümürttüler. Zavalhcıkta barlarm por tatifine, sabitine uğrıyacak ta kat kalmadı. Ve yahut ne gariptir ki Oruç bir zaman sonra on larm dostu ve müdafii oldu. Sadri ile ben şuradakine buradakine ya çağırıhyorduk, ya yüz kızartıp gidiyorduk. Ne yapahm. git* mesek olmaz, o gece aç kaldığımızın kârakalem resmiydi! Bari mezeden müzeden çöpleniriz de yanna sağ kalırız diye giderdik. Ama yanna sağ kalmışız ne olacak? Ne olacağını ne bilelim? Hayat gaygusu bu. Sanki bir saat daha fazla yaşarsak dünya bizim olacakmış! Baktım vaziyet buhranlı. Ben bilmem hangi devletten, Patagonya lmparatorluğundan mı, yoksa Ce neral Papulas'tan mı ne, yirmi bin sarı lira almışım. Sadri Etem küçücük yuanruğu nu Keşiş dağının dibine sokmuş, vatanı kündeden a " tacakmîş. Düşündüm, tasındım, Sadri'yi çağırdım: Ulan Sadri! Dedim. Azi zim! Kardeşim! Benim bugün lerde boynum kaşınıyor. Durup dururken boyun kaşınması hayra alâmet değildir. Bunu sabık örfî divanı harpler zamanmdan bi Iiriz. Gel şu ip satan çerçiyi kazandırmıyahm. Ne yapahm? Dedi. Ayrılahm. Sen başka bir o da tut. İstersen eski Eemine'yi sen götür. Yeni Emine bana kalsın. Eski Emine, senî, ve karşıyaka onu bırakmaz. Karşıyaka, karşıdaki matbuatçılar evinin adı idi. öyleyse yenisini sen al. • Peki ama, her gün ekmek katık ister be yahu! Diye ensesini kaşıdı. öyleyse Agâh'a bırak. Yeni Gün müdürü Agâh atıldı: Benim Emine'm var. Olur şey değil. öyîe tunaf te sadüfler ki... Hepsinin de adı Emine değil mi? öyleyse Agâh! Dedim. Senin Emine'yi bar yedeğine ver. İkimize bir Emine yetişir. Zaten ne hizmetimiz var? Sabah birer kahve, akşam birer sahan yumurta. Haa! Yirmi bin sarı lirayî al • dıktan sonra akşam sofralarımız iktisadî bir inkişafa mazhar ol muştu: Haftada bir iki defa peynirli yumurta yiyorduk... Şu, tarih denilen kitap çok a şağılık, çok ekzantrik sey yahu.. Kendisi bir şeyi unutmuyor da, herkese kendisini unutturuyor. Neyse.. Sadri'nin, benim, Agâh'in üç Emine'sini portatif barda yedek azalığa intihap ettiler, üçü müz de kurtulduk. Sadri gitti, ben Agâh'U kaldı».