16 Haziran 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Haziran 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ATTİLA Jrluharriri: Mprcel Br'ıon Mütercimi: Mustafa Namtk 42 s ı r Cumhuriyet 16 Haziran Sehir ve memleket haberleri Bu gibi memurları Kulağından tutup atmalıdır! [Ben ikinci ordu seyyar topçu alaytmn birinci bSlük yüzbaşın müteveffa Ali Efendinin Arzıyım.j Pederîmden maaş tahsisi hak btnda lâzım gelen bütün vesikalan ihzar ve ikmal ederek 22 teşrinievvel 930 tanhinde 3Q94 kassesati zatiye muhasibi mes'ul^ liiğüne müracaat ederek Beyoğlu masasından 1190 numarayı g/^ım. Bir çok defa takip ettim, neticede evrakımın Ankara'da Muntazam Borçlar M&dürlüğü ler. Ankara'dan takip ettim, bu numarada bir evrakın mezkur suheye gitmediğ'mi ağrendimBu suretle bana yanlış numara verildiğini ve iğfal edilerek İşi; mm yapıldtğından bakişle baş tan savulmak istenildiğini anlaytnca İstanbul Maliye Heyeti Teftisiyesine müracaat ve şikâ yet ettim. Tahkikat devam ettiği halde evrakımın Muhasibi mes'ullükte muamele gormediğini son müracaatimde anladtm. Şimdi de bana Muhasibi mes'ullük mül gadtr, cevabım veriyorlar. Ye tim bir çocuk ile kimsesiz bir ailenin bütün vesaiki ikmal olu nan evrakı dokuz aydır mua mele görmeden tutulur, yüzüstü bırakılır mı? Bu dünyantn ne resinde görülmüştür? Bize gü nah değil mi? Btnim gibi zavmllılara böylece eziyet ve iskence eden, işlerini aylarca görmüyen böyle maliye memurları arttk müessir bir ibret olmah için §iddet\e cezalandırılm%yacak mı? ıste ben de gazetenizden bu noktalan soruyor ve cevap istiyo rum."] Bu mektubun sahibi Fatma Hanımın yerden göğe kadar hakkı vardı. Ankara'da Hiillî Müdafaa Vekâleti Tekaüt şubeıinde geceyi gündüze ka» tarak her daireye nümunei imtisal olacak büyük bir himmetie' çahşılır ve iş sahiplerine her ttirlü kolaylıklar göıterilir ve müracaat edenlerin işi derhal intaç edilirken burada bir maliye memuru bir yetîm ve dulun evrakını dokuz aydır ha sıraltı ediyor ve bir asker ailesinin aylarca en hafif tabirile sıkıntı çekmesine sebep olu yor, işte Cumhuriyet ve halk hükumeti devrinde bu, olmaz, olamaz ve olmamahdır. Bu gi~ bi memurlara yapılacak mua« mele, onları kulaklarından tu. tup atmak ve mahkenjeye ver mektir. Sivasî icnıal Almanya Franşa Almanya devu'ti maH, iktUadî ve dailbî fiyatet cihetüı^tıı fev%alâde sıkışık bir vaziyette bulunu yor. Bunun üzerine hariçten dahj sıkıştırıldıkça sıkıştırılıyor. Fransa Hariciye Nazırı M. Briand Versay muahedesinin Almanya'yı «slika dan ve askerlikten tecrit için vazettiği ahkâmın bazı teferruatına ri ayet edilmediğinden bahisle süfe ra konfera»sı reisi sıfatil* Ç«mi • yeti Akvam meclisine müracaat etmiştif. Almanva deviattam ask«rllct»n tecerrüt için üzerine almış olduğu taahhüdatı »wı itiba«U ifa »y|e diği 1930 sMtesi kânunusanisindf sabık müttefikler tavafından ta« • dik edilmif v« bundan dalayt A\ manya'daki a*kcrî k^ntı^ y«nunun va*ifesi*« niah.y*t miş idi. Yalnız tefcfruata ait noktaların i«r*«>M nczaret İ«İn Berlin'da wbık müttefiklerin s« bırakllmış idi. Mi|t«hassislar »ezkâr tef*rrH*tm' tarz» aek te m»mnu« «lm*dıklarını sü f«ra kQnf**a P»im» Fransız mümssıilinin set ettiği konferans namma Akyam* mevcudH v« bunun yeni efrat tedarikine, ROIİS teşki|»tın* ve a#ke l»r« ait idi, Filvaki bu müraeaatin taribî OİHP ffîlH tutulmuf isc d« k#binMİnin mevkii g»y»t k«fb«ttiği bir sırada n^şir v* İf|# BM fikâyet ve müraeaat AlmftAmüfrit ve cşzrî yeoi bir süâh vermif tır Çenevre'de Almanya yp gümrük itillfı m«tin bir siyaset tatbik etmejnekle ve tngüter* «eyahatinde bpcerjk göstermekle ittiham ederek kabinesine zaten hüpura etmekte bulupan faşist, komüniit ve firka|f|u V»rt«y mumad4#I«)>İn» tit b«xı teferruattn ibmali İ4di«»»le Ffans» H»rjçiye N»z}W tarafmdan Almanya'nın Cemiyeti Akvam mecJisi önUnde hesa| dilmesine teşebbüs cfsaret alarak hükumeti ifkftta ve memleketi anarşire «irüklemeğe bir kat daha gayret edeceklerdir. Mareşal Hindenburg parlâmentoyu dağıfmak ile tehdit ederek altnan halk fırka*ın> ve soıyal demokratUn yola getirmek ve tamirata ait mühim müzakere pereyan edeceği bir sıra Brüning kurtarmak üzere bulunduğu. zamand« Fransa Hariciye Nazırından beklenilmiyen yeni tazyik ve müd«ha)e Almanya'd» demekra şisinin muhafazası taraftarlarını çok mUfkül mevkide bırakacağı gibi Fransız'ların aleyhindekî ga yjz ve huvumeti bir kat daha teşdi•decektir. 6u halden Almanya Fransa münasebatının halisı ve Avrupa ahvalinin istikrarı çok geçikecektir. tstanbul Barosu bugün toplanıyor Lirnan Şirketînde f mevcut va^.îyet Hamdi B kimseye gadredilmediğini söylüyor Liman şirketinin mavnalarda istihdam ettiği amelelerin yevmiye lerinde tenailât yaptığı hakkıada deveran eden bazı şayialar yardır. Bazı gazet^ler de Jaman şirketinin muhtelif eşya mybayaaların^B yo| suz hareket ettiğinî yazmaktadırlar. Dün îstanbul'a gelen B. M. M. Reisi Kâzım Pş. müsta,kl?#Hn arasında bplunan şirkst müdüry Hanıdi Beye Liman şirketi hakk|nd,a yaoılan dedikoduların mahiyetini sormuş ve Hamdi B, de uzun uzadıya îzahat vermiştir. Hamdi Bey Dolmabahçe sarayından döndükten sonra bir muharririmı? yold» kendisins demjştir kİ: Beyefendi, mevsim imtihan mevsimjdir. Pş. Hz. de sizi bir hayli İmtihan «ttilar, tnşallah güzel bir not aldınız? Hamdi Bey söyle cevap vennistir: «Liman şirketi, hesabatını daima teftiş ve kontrol ettiren bir müessesedh*. Binaenaleyh, bazı gaze teler tarafmdan vaki olan neşriyat hakkında hiç bir söz söylemek is temem. Geçen sene ayni neşriyat bir sabah gazetesi tarafmdan yapılmıstı. Ben de o gazeteye boykot yaptım. Bu suretle intikamımı almış oldum. Şimdi o gazeteyi hiç elime almam. Binaenaleyh, ayni neşriyatı tekrar etmekte olan bir gazete hakkında da yapacak başka tedbirim yoktur. Muessesem her zaman hesap ver • mekle müftehirdir.» Muharrir&niz bunun Uzsrİne mavnacılar mes'elesini sormuf ve Hamdi Bey de cevaben damiştir ki: « Mavnacılar mes'elesi na,mije bir mes'ele yoktur. Hiç bir mavnacı neksan yevmiye alaeak değildir. Daha yevmiye da verilmemiftir. Çünkü kararımız tatbikat sahanna h^nüz girmemiştir. Mes'elenin esasıni şu suretle hulâsa edebiljriz: Şimdiye kadar kadrolarımızda mUnhal kalan mavnacıların yerlerine hiç bir kimseyi tayin «tmemek suretile ve zaman ile kadrolanmızda tensikat yaptık. Ve yüz mavnacınm yerini bu suretl» tasarruf ettik. Yeıii kadro • muza göre daima yüz mavnacı îhtiyatta kalacak, diğerleri işe gire cektir. Binaenaleyh ortada n« mavnacılar ve ne de bir noksan yevmiye me«'elesi mevguu bahsolamaz.» Avukatları tasnif, hakkı Attilâ'nın maiyetinde iki nüfuzlü yabancı Roma boyalnız Baroya mı ait? yunduruğundan kurtülmak istiyen milletler, Attüâ'ya tstanbul Barosu bugün f evkalâde bir içtima aktederek kazanç vergisinin son şeklinden müteveljit vezi yeti müzakere ede^ektir. İçtimaın gene Renaa'nın menfaatlerini Jfiır havaretli olaeağı tahmin edüraek • flüfuzlu iki yabanct tarmak gayesinj takip etmjştj. mn idareşinde mü.him tedir. Avukatlarjn kazanç vergjsj rol eynıyan yabancılar arasında hakkında hazırlanan lâyihai kanu Eğer, Aetius, mütefessjh Roma niyenin ana hatları şu suretle hulâsa iki zat büyük bir nüfuz kazanmış sarayma karşı duyduğu nefrete edilmektedir. tı. Onejeş ve Orest, Onejes Rym uymu$ ve başka hiç bir raülâha A •« İs.tanbul, jzmir, Ankara biidi. Böyle olmakla beraber, Hün zaya tâbi olmamış olsa idi, temelrin#i sınıf vi||yetlerdir. Bu şehir • nıilletinde, kraldan fonra ik}nci lerine kadar çürüyeB Roma, şgra» lerdeki avukatlar üç sınıfa ayrılmışmevkii tutmuştu. Vazifesi ve rütyını, Hiin'Ierin yardımile yer yülardır. Birjnci derece maktuan 300, besi bir sadrazam mevkiine ikinci derece 160, üçüncü derece ŞQ zünden kaldırırdı. 0n4a, Cer adilfM. AltH» onun lira kazanç vergisi verecektir. A men'lerin orta zamana ait ahl&k vukatlar ayrıca yazıhanelerinin se irçatlannı dikkatle dinlerdi. sağlamlığı vardı. İmparatorluğa nevf gayrisafi iradmm yarısını, ikaOrest ise Panonyalı bir Cer yalnız vazife hissile hiztnet edi metgâhının senevî gayrisafi iradmın mendi. Aetiut'un vatandaşı idi. yordu; atıl kendi vatanjmn Ro * dörtte birini, sayfiyede ofuruyorsa Orett Rotna'ya yaptığı hizmetlema istibdadı altında inlediğini, bunun da senevî gayrisafi iratfının rin geregi gibi takviye edilmedirub'unu vereceklerdir. haşin ve merhametsiz bir zulmün ğini görerek Attilâ'ya iltica et B Diğer vilâyetlerdekî avukatişkencelerile kıvrandığınj diisünlar dört sınıfa ayrılmışlardır. Bun mifti. Bu zat, Roma'nın, sadık hiz mek bile iıtemiyordu. O, bir Rometkirlarına karşı gösterdiği nan ma ceneralı idi. Bundan başka va lardan birden üçüncü sınıfa kadar olanlar A fıkrasındaki ahkâma tâ • körlükten, ehliyetıizlerin en yükzife bilmiyordu. İmparatpr Va * bidirler. Dördüncü sınıf avukatlar sek makamlara çıkarılmasından da maktuan 25 lira verecekler, yazılentiniyen'in şüpheli ]utuflarmi> müteessir olarak kaçmiftı. Bu fihane ve sayfiye ve ikametgâh hu Imparatoriçe (Palsidî) njn hftinrarlar ve ilticalar, Şarkî ve Garbi suslarında da umumî ahkâma tâbi liklerine kulak asmıyarak vazi bulunacaklardır. Roma «araylannm güttükleri ahfesine sadakatle sarıhyordu. İm Avukatların noktaî nazarına gö • makça «iyasetin tabiî bir neticesi paratorun teveccühynii kaybtt re avukatları bu suretle sınıflara takidi. Roma hükümdarının keyiften tigi zaman »araydan uzakl&fjypr sim etmek ancak baroya ait bir va • başka saiki olmıyan teveccühü, ve milli bir feliket karşmnd» kor zifedir. Her hangi bir heyetin bu huher hangi bir adamı birdenbire susu tesbit etmesi doğru olamaz. ku ve telâşa düşen sarayın daveti en âli raakama çıkarır ve belki Doktorlar heyeti gidiyor üzerine gene vazifesi başına du ertesiffttnttdefettirir idi. tmparaEtibba Muhadenet cemiyetinin son nüyordu. j içtimaında Ankara'ya giderek ka tonın teveccühü bile makamı >nu> j zanç vergisi hakkında temas etmek Makaddtrattn cilveleri hafazaya kâfi değildi. Imparatoüzere tefrik edilen Fahrettin Kerim, Onun gibi iyi bir Panonya'h oriçenin yahut Maliye Nazınnın Bahri tsmet ve İhsan Arif Beyjer lan Orest Roma boyunduruğunu keyfî bir kararı en değerli ve te . bugün Ankara'ya hareket edecek 0 kadar kolayhkla kabul etme veccühe mazhar olmuş bir ada lerdir. mı bir anda tukut ettirebilirdi. mifti. Roma boyunduruğu altın Nazırların, ordu kumandanlarmın da inliyen kavimleri kurtarabilesabit hiç bir vaziyeti yoktu. Btt cek bir şahsiyet olan Attilâ'ya antün memurlann yegâne düşüncecak bu maksatla iltihak etmişti. si, velev muvakkat dahi olsa, buEfradın istikbalile oynıyan mu Hizmetçiler muhtarların dağıt • lunduklan memuriyetleri muhakadderatın ne garip cilveleri V T Otığı beyannameleri doldurarak befaza etmekten ibaretti. Memlekedır! Mukadderat, sadık Aetius'u lediyeye göndermektedirler. Beletin menfaati kayğusu ikinci dere inkirazdan kurtaracağı İmpara • diyeye yüzden fazla beyanname cede kahyordu. torun kendi elile Öldürt«c«k ve verilmiftir. Bunların muameleleri Attilâ'ya iltica etmiş ol*n Oreıt'in ib>mal edilmek üzere tekrar iade Aetius bile ki demir gibi bir dünyaya gelecek torunlarmdan bi edilmektedir. 27 ağustosta verilen adaıtidı çok defa Hün'Iere ilti3 aylık müddet bitecektir. Bu müdrini de Roma'nın «on fmparato* hak etaaek hevesint hissetmişti. dete kadar her müstahdem bele Hatta bir kere Aetiua, hasmı (Bo. ru yapacaktır. Orest'in bu toıunu diyeye kaydedilmiş olacaktır. Roma'nın banisi Romulus'un İ5 Bİfaçius) a karşı Hün kuvvetlen\m birükte harbetmişti. Fakat mini Ufiyordu. Bu da mukaddaRoma'yı bırakıp, Hün'Iere iltihak ratın garip bir cilves değil mi? Bu hafta fiatiarda bir tebeddül etmesioe, askerî sadakat ve vazigörülmediğinden ekmek ve fran Bu nam ile başhyan Roma tarihİ celâ fiatları ipka edilmiştir. fesi manf ohıyurdu. Bonifacius'a gene bu nam üo kapanae«ktı! karşı Hün'leri çağırdığı zaman, (Mabadi var) dlî mraehı halâ8kâr nazarile bak lyorlar Mukadderatın garip cilveleri Hizmetçi beyannameleri Ekmek fîatları sigara kâğıdı münakasası Tütün tnhUar tdaresi satın alacağı bir sigara kâğıdı için bir münakasa açmıs ve bu münakasaya dört müessese iştirak etmişti. Münakasada kâğıtlar, Modiano isminde bir tüccara ihale edilmişti. Münakasayı kazanamıyan diğer firmalar bu ihalenin haksız olduğunu ileri sürerek Maliye Vekâletine müracaat etmiş» lerdir. TUtün tnhisar umuın müdürü Behçet Bey dün bu mes'ele hakkında k«n disile görüşen bir muharririmize şy izahatı vermiştir: < Bu ihale esasen münakasa değil bir pazarlıktı. Münakasaya iştirak eden dtirt fabrikadan ikisi nümunemize tamamil* muvafık mal ibraz •ttiim, Vordikleri nümun«l«rd*ki fark • Iar> çıkardıktan sonra fiat itibaril* Mondiano fahrikasıpdan yijksek bulduk. MUracaat edenler içinde bazı ta> liplerin 100 binden faıla bobin ve. rtmiyeceği söylenmesi üzerine 250 bin bobinde ısrar edüirse derhal Mondiano'ya vermek mecburlyeti elduğunu düşünen müdUrlar «neü * msni bu miktarı 100 bine indirmfştjr. Bu suretle rekabat tcmin «dilebilmif ve yalnı» bu muamelcd* haıine 13 bin lira îstifade etmiştir.» oluyor. Küçtik Jsmail'in ö» îümile boş kalan bu yer bir Jaha dolacak değildir. Zira sayılı ve aamb eşhasmı, taklitlerini, zennelerini, kavuklularını ve bek rilerini birer birer kaybetmiş olan b« eski eğlence, şimdi pişekârsız da kalmış oluyor! Ve bütün mahrumiyetli ve ıztıraph bir ömre mukabil Küçük tsmail'in geride bıraktığı da ken ditini seyretmiş olanların dudaklarındaki hafif ve temiz bir te • bessümün hatırasıdır. Küçük İsmail, kendisinden evvel ölen tanmmif arkadasları gibi, bütün muhaverelerinde daima nezaheti elinden bırakmamış bir san'atkârdı. Galiz nüktelere fırsat veren muhaverelerde sadece susar, yutkunur ve göz ucîle de kendilerini seyre gelmiş olan kalabahğın kadın ve çoluk çocuk tan mürekkep kısımlarmı işaret eder ve karşısındaki oyuncuya verilecek en muvafık cevabı «arif olanların anlamasına» terkederdi!. Ve.. böylece tam yarım asır, geniş bir halk kütlesinin seyir, eğlence ve temasa zevkini temin eden tan'atkârın kazancı, ekse riya, etrafın takdir ve tebessü münden ibaret kalırdı. Hayatın akışı, zevklerin çeşni«ıni de yeni bir kalıba döktük ten sonra, artık sadece maziden bir yadigâr olarak kalmış olan «kâri kadim orta oyunu» işte son senelere kadar Küçük tsmail'le bir kaç arkadaşının sırtında sürüklendi. Ve diyebiliriz ki, ihtiyar Küçük İsmail, bu eski eğlenceyi iki büklüm sırtında sürüklüyor ve yaşatıyordu; fakat kâri kadim orta Kubilây âbideei [Baş makaleden maltait] kolleksiyon büyük yuce kurtuluş yolu «Idugunu bütün Türk miletinin takdir etti • ğinde bizim zerre kadar şüphemiz yoktur. Bunda Aka GUndUr arkadaşımizın da zerre kadar süphesi ol madığından biz eminiz. Fakat onun çok duygulu kalbi acbeplerini pek iyi bümediği bir gecikmeden incinmiştir, ve incinince da bize inei dizisi gibi bir yazıyı ağlar gibi, inler gibi, küfür eder gibi, sarmaşdo laş olur gibi ayni zamanda binbir renge giren san'atkâr bir eda İle önümüze koymuştur. Arzettiğimiz veçhlle tabiî cere yanını takip eden tesebbti> pek yakın bir zamanda Aka GUndİlz'ü memnun edecek ve ona ikinci be yannamesini yazdıracak neticelerini vereeektir. Gazi Hz. nin son büyük seya hatlerinde kendilerine refakat eden iktisat müşaviri Şefik B. ihracat emteamız hakkında hazırladlğı kıymetli bir kolleksiyonu ticaret ofisine vermiştir. Ofis yaptırdığı güzel bîr camekân içinde bu kıy metli kolleksiyonu teşhir etmek tedir. Doğru değil mi? Mevsimsiz avlar Bu aylarda bıldırcın ve emsa linin avlanması memnu olmasına rağmen bazılarının bilhassa Ba kırköy civannda bu kabil kuşları öldürmekte olduklarından şikâyet edilmiştir. Vilâyet keyfiyeti tahkik •ttirmektedir. Kadriye H. Hikmet B. davası dün bitti Kadriye H. m feragatiîe iş sulhen halledildi Kadriye Hanım tarafmdan sabık müstantik Hikmet Bey aleyhine açı lan hakaret davası; dün Kadriye Ha nım tarafmdan davasından feragat edilmek suretile tatlıya bağlanmış, bu dedlkodu da ortadan kalkmıştır. Geçen celsei muhakemede heyeti hâkime, Kadriye Hanımın zevcî Faik Beyin zevcesi namma mahkeroede bulunup bulunamıyacağı ve mah • kemeye verilen dava arzuhalinin kanunt eşkâle mutabık olup olmadığı hakkında bir karar ittinaz etmek Uz«re muhakemeyi düne talik et • mifti. Dün celse açıldıktan sonra bu husustaki karar okunmuştur. Kararda, Faik Beyin zevcesi namına mahkemede bulunabîleceği ve dava arzuhalinin kanunî olduğu tefihm edilmiştir. Kadriye Hanım, dün gene mah kemeye gelmemiş, avukat Kenan ömer Beyi vekil göndermişti. Usul hakkındaki karar okunduktan son ra Kenan ömer Bey stiz alarak şunları söylemiftirı « Kadriye Hanım muhterem bir ailenin kızıdır, Hikmet Bey de ad Hyecilerimlz arasında muhterem bir simadır. Bu dedikoduların devamı iki taraf için de iyi bir şey değildir. Bu itibarla biz davamızdan ferağat ediyoruz. Müddeiumumî Bürhanettm Bey MUHARREM FEYZİ Vali B. geliyor Muhittin B.irTVali Umumî olacağı söyleniyor Bir haftadanberi Ankara'da bvlunan Vali ve Belediye reUi Muhittin Bey bugün tstanbul'a avdet edecektir. Vali Muhittin B#yin yeni büt ~ çenin kabuliinden sonra ihda» «dilecek valii umumiliklerden bi rine tayin olunacağı •öylenraek tedir. Bu takdirde İttapbul vali hğine Dahiliye müsteşarı HHmJ Beyle Dahjliyeden Nazif, S«bri, Ankara Valiıi Nevzat Beylerjn namzet oldukları bcyan «dilm«ktedir. Muhittin Beyle beraber Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyln de tstanbul'a geleceği ve şehrjmizde bir hafta kaldıktan şonra avdet •deceği haber verilmifti, Vekll Beyin bu seyahatine dair hiç bir malumat yoktur. Ankara 15 (Telefonla) Bir kaç gündenberi burada bulunan lstanbul Valisi Muhittin Bey iş lerini bitirdiğinden bu akşam ki çkspre^le Utonbul'a hareket etmiştir. Babıâli kapısı açılıyor! Ermeni hâdisesindenberi kapalı duran Babıâlinin Salkımsöğüt'teki kapısının tamiri için altı yüz lira bedel keşif konulmuştur. Tamirden sonra ashabı mesalih bu kapıdan isliyecektir. YUNUS NADİ Bömrökteki mOsabaka Gümrük istatittik kısmına alı • nacak 10 memur için bir iki gün mukaddem müsabaka yapılmıstı. Kazanamıyanlar bu müsabakanın şeklinden fikâyet etmislerdi. Ya pılan tahkhikatta bu sikâyetin varit olmadığı ve müsabakanın alâkadar memurin ve tstanbul ithalât müdirile istatistik müdürünün huzurlarında yapıldığı hiç bir guna hak • sızhk vuku bulmadıgı anlaşılmış tır. Oünkü akşam refiklerimizden birîsi Seyrisefain idaresinin Reşitpaşa vapuru yapılan bir muayeneden sonra 125 bin liralık bir tamire ihtiyaç gösterdiğini ve bu münasebetle va purun tamirinden vaz geçilerek hurda halinde satılmasına karar verildiğini yazmıstı. DUn bu mes'ele hakkında Seyri • sefain idaresinden bize şu haber veoyunu, ölüncüye kadar kendisin rümiştir: den ayrılmamış olan bu san'atkâ Reşitpaşa vapurunun satılması n son senelerinde bile güldür • düşünülmemigtir. Sadece millî va pureularla Seyrisefain idaresi ara medi. sında yapılan itilâftan sonra seferle Küçük fsmail, etrafında halka rimiz azaldığı için vapurlanmır fazolup giilmekten kırılan sayısız la gelmiştir. Reşitpaşa vapuru da bu «temaşa perver» lerinin dudakmünasebetle ihtîyata alınmıştır. larındaki en kısa bir tebessümün Eğer vapurun tamire ihtiyacı varbile hasretini çekerek öldü! sa derhal tamir edilecektir. Reşit paşa vapuru satılmıyor Tâli Mubadele komisyonu şim.diy» kadar tstanbul'da 55 bin Rum'a ait etabli vesikası tevzi etmiştir. Tahminen daha 20 bin kadar Rum'a vesika veril«e«ktir. Fakat alikadarUr komisyona müracaatte çok bati davranmaktadırlar Bu münas«b*tl« komisyon alikadarları bir an ew«l müracaate mecbur etmek için t#d • birler almaktadır. de, bu şahsf faragat üzerin* hukuku umumiye davasının sukutunu iste • roiş, heyeti hikime kısa bir müza kereden sonra davanın sukutuna karar vermiştir. Bunun üzerine reis Hasan Lutfi Bey, avukat Kenan ö • mer Beye bu husustaki tavassutun • dan dolayı teşekkür etmiştir. Etabli vesikaları

Bu sayıdan diğer sayfalar: