Cumhttriyel lîi Hikâyelerİ Lâcivert elbise!, Hanım bu kadar vurdum duymazlık karşısında mes'eleyi daha fazla uzatmağı abes gördü: Ne ise, dedi, başka şeyden bahsedelim.. Bugün cuma, malum ya, ne yapıyoruz? Ne yapacağız. Sen öğleden evvel çıkmağı pek sevmezsin. Halbuki ben göbeğimin fazla büyümemesi için biraz yürümeğe muhtacım. Yemekten sonra istersen şöyle otomobille Boğaz'a doğru gideriz, olmaz mı? Pekâlâ.. * * h Günün eğlencesi Boş Nezihe Hanım yarı karanhk yemek odasına taze bir demet çiçek gibi girdi. Dün akşam terzisinin getirdiği yeni lâcivert elbisesi biçim ve kumaş itibarile bir şaheserdi. Kocasına gece gözile belki iyi farkedemez diye daha evvel göstermemişti. Kalbi, ruhu ondan medihler, tebrikler işitmek ümidile doluydu. Fakat Şekip Bey gazeteyi yüzüne büsbütün örtecek derecede burnuna yaklaştırmıştı, satırlar arasında rüya görüyor gibiydi. Neziha Hanım üç, dört da kikahk bir sükuttan sonra sordu: Seni rahatsız etmiyorum degil mi? Şekip Bey gözlerini gazeteden ayırmadan cevap verdi: Kat'iyyen yavrum! Neziha Hanım baktı ki Şekîp aldırmıyor, bir, iki sandalyenin yerini değiştirdi, hatta bir ta nesini devirdi, bu sefer yamna gitti ve tekrar sordu: Seni rahatsız etmiyorum değil mi? Hayır dedim ya! Hayır dedin ama başını kaldırıp Hr l»re bile bakmadın. Yiizüne bakmağa ne hacet, fotoğrafın kalbimdeymiş gibi ezberden hatırlıyamaz mıyım? Nezaketine teşekkür ede rim. Bizim gibi karı kocalar arasında bu kadar nezaket bile fazladır. Doğru.. Eskidik. Fakat ben sana hâlâ ilk evlendiğimiz zamanki nazarla bakıyorum. Giyinip süsleniyor, mümkün olduğu kadar fazla hoşuna gitmeğe çalısıyorum.. Halbuki sen bana hiç aldırmıyorsun! Canım, eğer bunları şu dakika için söylüyorsan, görüyor • sun ki meşgulüm. Gazete oku yorum. Ya.. Gazete okuman benimle konuşmaktan daha mühim demek! Şekip Bey münakaşanın epeyce alevlendiğini görünce ateşi saçağa sardırmamak için gazete sini dizlerinin üzerine bıraktı. Karısını baştan aşağı süzdü. Nası! memnun oldun mu? Memnun oldum ama. Amması. . Senîn bu kadar dikkatsiz olduğunu hic zannetmiyordum. Neden dikkatsiz olayım? Şekip lâkırdıyı burada kesip fırsattan istifade ile tekrar ga zetesine sarılmak istedi Nezihe Bir buçuk saat sonra Şekip B. biraz yorgun fakat rengi kırmızı, gözleri parıl parıl döndü geldi. Nezihe Hanım ahçı kadının getirdiği tabakları sofraya dizerken sordu: Dışarıda ne var ne yok? Ne olsun.. Sıcak fazla.. Epeyce yürüdüm, yürüdüm ama annemden emdiğim süt te bur numdan geldi. Ha.. Tam Harbiye tramvay durağında kinte rastgeldim biliyor musun? Kime? Senin Lâmia'ya.. Ya.. Konuştunuz mu? Hayır.. Fakat görme öyle şıklaşmış, öyle şıklaşmış ki.. Tuhaf.. Sen demek kadınların şıklığına dikkat edebili • yorsun. Elbette.. Kör değilim ya.. Hatta üzerinde siyah ipek mantosu olmasına rağmen içindeki elbisesini bile gördüm. Çok biçimli lâcivert robu vardı. Mükâleme bu noktaya gelince Nezihe Hanım dayanamadı: Be adam, dedi, o elbiseyi Lâmia benimle beraber ısmarladı. Benimkinin aynı.. Sabahleyin giyip karşına geldim.. Farkına bile varmadın.. Şekip B. yaptığı gafı tamir etmeğe çalıştı: Sahi, sahi. Şimdi hayal meya] hatirladım.. Haydı canım zırva tevil götürmez. Siz erkekler hep böylesiniz. Karılarınızdan baskaları nın sade elbiseleri değil, her halleri size hoş görünür. Malum ya, komşunun tavuğu... Şekip Bey Nezihe Hanımın sözünü keserek lâkırdıyı çevirdi: Bırak Allahaşkına şimdî bunlan... Açhktan bayılacağım . Ahçı kadına söyle de yemeği çabuk versin! Naklden hetleri nazari itibara almahdır. Bütçe encüuneni reisi Hasan 1 TlE"fr{E|S|KlO|PML Fehmi Bey (Gümüşane) Ha2 mamm demei hayrat maaşları Diyanet 3 E işleri bütçesinden evkafa nakle4 LlHlDIÜlRİBJÜlN'BM dilmiştir. Evkaf idaresi evvelce 5 SİA1RMGİÖIZİLİÜIK] hademei hayrat maaşları için 6 her sene Maliyeye 600,000 lira veriyordu. Evkaf bu sefer biraz 7 SI"lBinH[X JBL; Jfil zam yaparak bu hademeleri ken8 P|E!N|A|L|T|IiaU|ST di idaresine almakla gayritabii • 9 liği ortadan kaldırmıştır. 10 L İ M İ t |K|R|Q|S|K|O|P Evkaf hidematı âmme mii11 AİLİİİSMÜİTİAMPİA essesesidir. Hademe evkafa nak BUGÜNKÜ BULMACA ledildiğinden Diyanet işlerinde 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 bu husus için kullanılan 32 me mur da evkafa devredilmiştir. Evkaf ta evvelce 929 memur vardı. Diyanet işlerinden naklen 32 memurun işinin 20 memurla gö" rüleceği kanaatine varılmış ve bu 20 memur da dahil olduğu umum evkaf kadrosu 919 memura in dirilmiştir. Diyanet işleri kısmından açıkta bırakılan 12 memura 2 sene müddetje maaşları verile* ccktir. Evkaf bütçesine, yapılan ta sarrufata mukabil Darülfünuna Soldan sağa ve yukandan aşafıya: 1 Sıyah değil (5), Kırmızı İle beyaa muavenet olarak 25 bin lira koarası (5). nulmuştur. Akaratı vakfiye mü2 Hizmet (4), Musa'nın çıktığı dağ diriyeti de yakında Ankara'ya 3 Masa ortusu, turbe rengl (5), nakledilecektir. 4 Nıkâh (4), Bir nevı kayık (3) Evkafm vaziyeti âtiyesine ge5 Ölum rengl (4). lince: Bu dairenin kanunu me • 6 Koyu denlz rengi (8). 7 İhtiyar (3), Yalvann&k (4), Su (21 denideki esaslara ve memleke ö Oenişlik (2), Matlup olan derece tin ihtiyaçlarına göre Adliyenin (5>. nezareti altında mı, yoksa mül • ft Sema rengl (4), Uzuvlar (9). 10 Ates rengi (4). hak bütçe ile mi idaresi lâzım ol11 Bir goz rengi (3), işaret (2). duğu mes'elesi hiikumet tarafından tetkik edilmektedir ve bu iş te cidden tetkike değer bir ma hiyettedir. Bu cihet yakında Meclise gelecek olan evkafın ıslahı kanununda mevzuu bahsolacaktır, bütçe müzakeratı dolayısile şimdi tetkike lüzum yoktur. Burada Çorum meb'usu İsmet Bey reise sordu: Dünkü bulmacanın halledilmiş şekli 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1011 S C Evkaf bütçesi hararetli C Cuma günü atletizm vakitleriniz için müzakerelere vesle oldu müsabakası yapılıyor ~l|ı 9 haziran 1931 jpıııııııınınıııınııııııııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııınııııiı^ (Birinct Sahifeden Mabait) jannııırıısıaıa Alacak Yüzünden Han odacisı SaÜh arkadaşını öldürdü Hasan Fehmi Bey bunları encümen veya hükumet namına mı söylüyor? Hasan Fehmi Bey Hayır, hükumet veya encümen değil, kendi şahsım namına söylüyo • rum. Hasan Fehmi Bey diğer bir suale cevaben de evkaf memur larmın baremi mes'elesi uzun tetkike ihtiyaç gösteren bir iş olduğu için teşrinisaniye bırakıldığını söyledi. İsmet Bey (Çorum) beyanat • ta bulunarak dedi ki « Evkafı muaveneti içtimaiye müessesesi cümlesi ile hülâsa ve ifade etmenin imkânı yok tur. Evkafm dini kısroile, âm meye müteallik olan kısmı baş ka başkadır. Mülhak vakıfların tayin edilecek heyeti mütevelliyelere bırakılması lâzımdır. Mazbut emlâk devlet mahdır, bun ların bir an evvel birbirinden tefriki icap eder. Eğer bu hal şimdiki şeklinde devam edecek olursa hayratı içtimaiye namına kimse hiç bir vakıf bırakmıya caktır. Nitekim 10 senedir bu hal cok azalmıştır. Hükumetin ev kafın tasfiyesine dair kanunu süra'tle Meclise vermesi lâzım gelmektedir.» Sırrı Bey (Izmit) tekrar söz aldı ve: « Teşkilâtı esasiye kanununda resmî bir din yoktur. Cumhuriyet bütçesinde rum ların ve musevilerin evkafı hakkında nasıl bir fasıl yoksa Müslümanlar için de öyle olmak lâzımdır. Binaenalevh bu mes'elenin hükumetçe ehemmiyetle tetkikini rica ede rim.» Bundan sonra bütçenin heyeti umumiyesi hakkındaki müzakere kâfi görülerek maddelere geçilerek bütçe aynen kabul edildi. Meclis perşembeye talik edildi. Atletizm heyetinden: 1 12/6/91 cuma günü Fenerbahçe stadında 10 da şimdiye ka darki müsabakalarda birinci, ikinci üçüncü gelen kıdemli atletler ara sında bir teşvik müsabakası yapıla caktır. 2 Birinci katagoriye girecek atletler kulüpleri vasıtasile çarşaraba akşamına kadar Eminönü Rıhtın Hanında atletizm heyetine tahriren isimlerini bildirmelidirler. 3 Hakem heyetine intihap edilen Ahmet Fetgeri, Abraham, fut bol heyeti reisi Basri, boks heyeti reisi Nuri, Beşiktas'lı Fehmi, Şeref, Galatasaray'lı Âdil Ghay, Unvan, Eşref Sefik Beylerin 10 da sahayi teşrifleri. PROCRAM 100 sçme Irtifa Disk Uzun 400 800 10 10 10 10 10 11 11 11 Saat Dakika 10 20 30 50 10 15 25 Cınt 2U0 seçme 100 Pınal 1500 Sırıkla ırtıfa Gülle 200 n n a l T AT tL 14 14 14 14 15 15 15. 10 20 45 10 25 aooo 100 x 4 Mılkâfat Galatasaray spor kulubü riyastınden: 1 Klubumuz 25 inci senel devriyesıni ıdrak etmesi ınunasebetile bu llk çeyrek asırlık hayatı zamanmda tatbik et mekte olduğu butun sporlar da klübune ıesmen İstanbul ve Türkıye şampiyonluğunu kazandırmış ve halen kulubumuze mukayyet idmancüara hususi olarak vaptınlan birer madalya hediye edile cektir. 2 Cemı sporlarda şampiyon çıkan takıma o sene velevki bir defa olsun dahıl olanlar da madalya alacaklardır. 3 Bu şamplyonların llsteleri harır lanmaktadır Her hangi bir sebeple unutulmamalan için isimlerini. adreslerint ve oynadıklan senelerle sporun nev'ini idare heyetimize bir mektupla blldirmelerinl sampiyonlarımızdan ehmmiytle rica derız Galatasaray madalyası Güreş birincilikUri Ankara'daki ziyafet ( Birinci sahıieden mabait ) tsmet, Meclis Reisi Kâzım PasalarIa bazı vekiller, Fransiz sefiri ve Cemiyet azaları hazır bulunmuf lardır. tlk medeniyetlerin, kadim medeniyet merkezlerine orta Asya'dan ayrılan büvük muhaceret kafileleri tarafından götürüldüğü etrafında Gazi Hazretleri tarafındanyapılan tahliller büyük bir alâka ve istifade ile dinlenmis, profesör bu hususta ki mülâhazalara T^lirak etmiştir. Profeıör Kırşehir civarında Hasköy'de Eti âsarını ihtiva eden büyük hafriyatına başlamak üzere Ankara'dan hareket etmiştir. Fırka Grupu Ankara 8 (Telefonla) Fırka Grupu yarın sabah mutat içtimaını aktedecektir. tçtimada Şurayı Devlete tayin edilecek bîr resis ile bir azalık için namzet gösterilmesi ihtimali vardır. Meclis Reis vekili Bursa meb'usu Rafet Peyin Şurayı Devlet riyasetine; Evkaf umum müdürü Niyazi Beyin azalığına nam • zet gösterileceği söyleniyorsa da bu haber tahakkuk etmiş değildir. İstanbul güres heyetinden1931 senesi istanbul güres blrlndlikleri 931 senesi Eylülunde yapılacaktır. Klüplerimlrin ona gbre hazırlanmal&nnı t* mlm ederiz Atina'da futbol maçlan Atina 7 (A.A.) Yunanis * tan millî şampiyona maçlan bugün icra edilmiştir. Atma'da yapılan müsabaka'da Olimpiyakos takımı Enosis takımını 0 2 mağlup etmiştir. Selânik'te yapılan müsabakada da Panatinaikos ve Aris takımlan iki ikiye berabere kalmışlardır. AHMET HIDAYFT Tıp talebe yurdunda IBınncı sahıjeden mabit) hakkında hazırladığı yeni tali • matname bir hazirandan itiba ren mevkii mer'iyete vazedil mistir. Bu yeni talimatnamede tale benin gıda miktarı yükseltümiştir. Bu yemek, günde on saat fikrî faaliyette bulunsalar bile tale belerin zayiatlarını telâfi edecek derecededir. Hal böyle iken iki talebe arkadaşları namına mü düre gelerek: (Biz pilâv ve et yemekten bıktık. Duvarları boya tacağınıza bize fazla yemek veriniz) demiştir. Tabiî yemek bahsine bu şekilde itiraz edilemezdi. Çünkii yemek tahsisatı ayrı, boya tahsisatı ayrıdır. Sıhhiye Vekâleti yeni hazırladığı talimatnamede talsbenin elbisesinden, kasketinden başlıyarak her vaziyet ve hareketlerini tahdit ve tayin etmiştir. Bir hazirandanberi tatbik edi len bu taümatname memleket gençliğinin bir timsali olan bu müesseseyi matlup disipline irca edecektir.» * Mektep ve talebe yurtlannda tatbikî mutlak ve zarurî olan disiplin mes'elesi üzerinde her hangi bir mütaleada bulunmak hatırımıza bile gelmez, ve bundan mütevellit vaziyetler de haksız dahi olunsa müdahalenin doğru olmadığı kanaatindeyiz. Fakat bu talebenin Yurttan muvak • katen de olsa tardile tehaddüs eden çok nazik bir noktaya işaret etmek isteriz. Talebenin ilmî se viyesi kadar terbiyesi ve seciyesi ile de alâkadar olmakla muvazzaf bulunan dairelerin; taşralı Türk çocuklarının kendilerine emanet edilmiş olmaları noktasından mütehassis ve müteharrik olmaları lâzımdır. Bu 16 efendi Anadolu'ludur, burada hâmileri değil, tanıdıklan dahi yoktur, fakir oldukları için devletin leylî talebe yurdunda bulunduklarına göre baştan aşağı meteliksizdir ler. O halde 15 gün müddetle kapıdışarı edilen bu çocuklar bu müddet zarfında ne yapacaklardır? Bir han odasına ilticaya bile malî mecalleri olmıyan; Türk heyeti içtimaiyesinin bu müstak bel münevverlerinin köprü altında yatmaları da mahzursuz görülüyorsa iaşe gibi mübrem zaruret ler karşısında her hangi zelil bir şekle boyun eğmelerine cevaz var mıdır? Gençliğin mürebbisi vaziyetinde olanlar bu çok ehemmiyetli nokta üzerinde ciddiyetle tevakkuf edip uzun uzun düşünmelidir. Deniz orkeıtranna teşekkür Posta ve Telgraf Teavün Cemlyeti re isliginden aldığımız bfr mektupta cemiyetin tertip ettigi Bursa tenezzuhüne de niz orkestrasının iştıraki için musaade eden Telsiz mektebi muduru Şemsettin Beyle orkestra şefi İhsan Beye teşekkür ediimektedır. şam saat sekiz sıraiarında Un • kapa'nında bicinayet olmuş han odacisı Salih, seyyar dondurmacı ha san'ı bir alacak yüzünden üç yerinden yara lamak sureti le öldürmüş tür. Katil Salih Kattl Salih Unkapanı'nda Hüseyin Bey hanı o • dacısıdır. Maktul Hasan ile eskidenberi tanışmakta ve birbirine çok yakın bir mahalde oturmaktadırlar. Hasan Salih'ten bîr müddet evvel aldığı on altı lira borcu bir türlü ödiyememiş, Salih'in bir çok defa istemesine rağmen Hasan parası olmadığını söyliyerek kendisini atlatmıştır. Evvelki akşam Salih hanın önünde oturmakta iken Hasan omuzunda dondurma kutusu önünden geçmiş ve merhabalaşmışlardır. Salih Hasan'dan tekrar borcunu îstemiş ve bu sefer aralarında kavga çıkmıştır. Kavga gittikçe büyü müş ve Salih kamasını çekerek Hasan'ı üç yerinden ağır surette yaraIamıştır. Katil vak'ayı müteakip kaçmak istemiş ise de etraftan yetişilerek yakalanmıştır. Hasan hastaneye nakledilirken yolda ölmüştür. Vak'aya nöbetçî Müddeiumumisi vaziyet etmiş ve tahkikat sabaha kadar sürmüştür. Katil Salih dün evrakile birlikte 6 ıncı istintak dairesîne tevdi edil miş ve hakkında gayrimuvakkat tevkif müzekkeresi kesilerek tev kifaneye sevkolunmuştur. Kar altında ölenler Grenoble 8 (A.A.) Belledor ma'da dağlık arazide bir gezinti yapmağa çıkan 6 kişi dağlann yüksek kısımlarının altındaki kar yığınları içine düşerek ölmüşlerdir. Gezintiye çıkanların arasında bulunan Grenoble'Iu bir genç kız üstü kar örtülü bir köprüden geçerken ayağı kayarak düşmüş ve büyük bir kar yığını altında kalmıştır. Genç kızın imdadına koşan bir mühendis te derin bir çukura düşmüş ve öl • müştür. Filibe'de büyük bir yangın Filibe'de ttalyan rejisinin tahtı U ticarında bulunan büyük bir tütün deposundan ateş çıkmış ve as saman zarfında bütün binayı kaplamıştır. ttfaiye tam zamanında yetişmiş ise de yanmakta olan binaya bir şey yapmamış, yalnız etrafındaki bi * naları muhafaza etmekle iktifa etmiştir. Yangının başlangıcında depoda 900 kadar erkek ve kadın amele çalışmakta idi. Alınan tedbirIer sayesinde insanca zayiat elma • miş, yalnız bütün amelenin elbiseleri yanmıştır. Zarar ve siyan 40 milyon leva kadar tahmin edilm*k • tedir. Tütünler ve bina sigortalıdır. San'at mekteplerinde Komünizm propagandası! tzmir 8 Geçenlerde Aydın'da yakalanan komünistlerin muallim ve talebeden mürekkep olması Maarif Vekâletinin nazari dikkatini celbetmiş, tzmir Maarif Emini Mithat Beye mahallinde tahkikat yaptırmıştır. Mithat Beyin raporuna nazaran maznunlardan Aydın San'at mek tebi Almanca muallimi komünist olmakla beraber propaganda yap madığını söylemistir. Talebeler de itirafta bulunmuslar ve îzmir San'at mektebi talebeleri bayramda Ay dın'a geldikleri zaman masalarına «Kızıl tstanbul (?)» gazeteleri bı rakıldığını gördüklerini söylemişlerdir. Emin; San'at mekteplerinde yiiksek îlimli muallimler bulunmadığı için bu cereyanın yol aldığı fikrin dedir. Antakye'de türkçemiz Antakya ve havalisinde Türkçe'nin lisanı resmî olmasına rağmen hü • kumet dairelerinde muamelâtın Arap lisanile cereyan etmesi Antakya Türk'Ierini büyük bir teessüre dü sürmüştür. Hatta bir Türk, kendî sine tebliğ edilmek istenilen Arap lisanile yazılmış bir mahkeme ilâ • mını kabul etmemiştir. <II«IW Bir noter mahkum oldu tzmir 8 (Hu. Mu.) Zimmetine 2800 lira geçirmekle maznun Manisa birinci Noteri Abdülhak Hâmit Bey bir ay hapse mahkum oldu. Cezası tecil ve tahliye olundu. Muğla maarif müfettişi İzmir 8 Emrazı akliye ile malul diye müsahede altına ahnan Muğla maarif müfettişi Zeki Beye iki ay mezunîyet verildi. Zeki Bey Maarif Eminine gönderdigi bir yazıda «Muğla maarif teşkilâtı o kadar berbattır ki oradan uzaklaşmak için insan her fedakarhğa razı olur». demiştir. Maarif Emini bu mes'ele hakkında: < Hâdise ehemmiyetli değildir. Bu zat esasen evvelee de böyle bir hastalık geçirmiştir. Yorgunluğu bunu tekrar nüksettirmiş olabilir. Hastanede kendisini muayene ettirdik. tstirahate muhtaç olduğunu anladık. Mezuniyeti bittikten sonra da ha fif hirmetlerde kullanacagıx.» ce • vabını vermiştir. Yavruları yaz ishalinden vikaye ve onlara kuvv«t ve sıhhat bahşeder avBBaaaaMiHB Çolak Hayrı tutulamadı Bir şoförü döverek üç gün evinin mahzeninde aç susuz hapsettikten sonra zabıtanın elinden kaçmağa muvaffak olan sabıkalı çolak Hayri Polis ikinci şube tarafından şiddetle takip ediimektedır. Zabıta memurları Hayri'nin Galata'da gizlendi ğini tesbit etmişler ve derdesti için lâzım gelen tedbirleri almışlardır. Hayri'nin yakalanması kuvvetle beklenmektedir. Azimet ntiinasebetile devren kiralık apartıman Feruzağa'da Sarayburnu'na ve Haydarpaşa, Kadıköy ve Adala'ra f evkalâde nezareti haiz büyük ve yepyeni bir apartımamn ü»t katı azi • met münasebetile devren kiralıktır. Üç odası, sofası, geniş bir banyo o> dası ve kileri ve mutfakı çok muntazam ve temiz yapılmıştır. Yerlere muşaraba koymağa hacet yoktur. Yerler kâmilen muşamoa renginde yeni sistem tahta talaşlı macun ile yapılmıştır. Diğer aksam yağlı boya* Iıdır. Geniş ve her tarafa nezareti haiz balkonu ve daraçası vardır. İçinde hiç kesilmiyen elektrik pompalı terkos suyu ile havagazi ve elektrik tesisatı hazırdır. Kirası da ehvendir. Talip olanlar Cumhuriyet idare • sinde Sadi Beye müracaat edebilirler. Telefon 22365