ATTILA Muharriri: Mcarcel Brion Mütercimi: Mustafa Namık f f Camhuriyet 8 Haziran Sehir ve memleket haberleri î?i kara'da halledildi ^"ı Sanayi Birliğinde dün teşebbüsleri hakkında izahat verdi j Siyâsî icmal Çelik miğferli • «I» I ~ 34 Roma, kendisi muhtacı himmet bir dede Afrika müs~ temlikeleri elinden gitti Buğday ambarlarını tekrar ele geçirmek lâzım... Vandal'lar Romalı'ların yolunu kestiler Korsan dona nması Roma'ya faik Attilâ vesile arıyor Byzans, Attilâ'ya gönderdiği cevaplarda, tahkikat yapılmakta olduğunu ve netice elde edilerek hariciye dairetine gelir gelmez keyfiyetin iş'ar olunacağı bildiriliyordu. Kostantaniye siyasileri, metropolidin teslimi mi, yoksa Hün'lerle bir muharebeyi göze almak mı lâzım geldiğini kararUştırmak için bu muhaberatia vakit kazanmak istiyorlardı. Theodos, eski Hün Kralları mezarlarının bozulduğuna dair olan uydurma hikâyeye inanmıyordu. Attilâ'nın harp ilân etmek için bir vesile aradığını pekâlâ »eziyordu. Uydurulan vesile kaba idi. Zaten Attilâ, vesilenin böyle kaba olmasım faydalı görmüştü. Byzans hükumetinin, metropo lidin masum olduğuna kanaat ettiği takdirde, böyle büyük rütbede bir ruhaniyi Hün Kralına teılim etmiyeceğini tahmin ediyordu. Bu suratle harp vesilesi ihdas edilmiş olacaktı. Theodos ise, Hün'lerin hiddetini teskin için böyle masum bir kurban vermeğe vicdanen bir türlü razı olmamakla beraber, korkunç komşularile bir hâdiseye meydan v«rmemek lüzumunu da takdir ediyordu. O, derecede ki çılgınca cesaretli olan Hün'lerin Byzans topraklarına taarruz etmelerine meydan vermektense, Marfiis metropolidinin Attil&'ya teslimi daha muvafık ve şerlertn ehvent fibi görünüyordu. Margüs metropolidine ge • lince: Her ne kadar duvarları ve kaleleri büyük bir dikkatle tamir etmiş ve şehre kâf i miktarda erzak ve su biriktirmiş ise de, Hün kuvvetlerine karşı bunun çok zayıf bir mukavemetten başka bir şey olamıyacağına kani idi. Zaten mukavemete meydan kalmadan, İmparator (Theodos) un zavallı metropolidi Hün Kralına teslim eyliyeceği de hatıra gelen en kuvvetli ihtimaldi. Byzans sarayının tereddütleri, endişe verici bir hal alıyordu. Hiç bir dahli olmadığı halde bu münazaanın müsebbibi addolunan metropolit, sulhün kendi cesedi üzerinde, kendisinin kurban verilmesi suretile teessüs edece ğinden çok korkuyordu. Zaten Hün'ler, Margüs'e yaklasıyor • lardı. Metropolit bu işte kurban gideceğini anlamıştı. Metropolit kaptları (Attilâ) ya açıyor! Artık Byzans'ın Margüs'e takviye kuvvetleri göndermesi imkânsızdı. Kurtarmak isteseler de, Attilâ'nın şehri yağma ve tahrip ettirmesine ve metropolidin de uydurma günâhından dolayı işkencelerle öldürülmesine mâni olabilmek ihtimali kalmamıştı. Biçare adamcağız, çok düşündükten sonra, çıkacak biricik yolun Attilâ ile doğrudan doğruya müzakere etmek olduğuna karar verdi. Eğer, Hün Krahnın maksadı bir hubbi nefis mes'elesinin tatmininden ibaretse bu müra caat kftfî gelebilİrdi. Yok, asıl maksat, Margüs şehrinin zaptı ise o zaman metropolit mukavemet etmeksizin, kapıları açarak kasabayı Hün Kralına teslim edesaiyeye Niyazi Müştak ve diş ha« tahklarına Muhtar Muammer Beyler bakacaklardır. Burada ayrıca müteaddit hemşireler de çalışmaktadırlar. Bu hem> şirelerin bir kıımı ziyaretçi hemşire olup evleri gezerek çocukları muay«ne edeceklerdir. Müessesenin bu hale getirilmesi içhı 14 bin Hra sarfolunmuştur; fa kat bugünkü kıymeri asgarî 50 bin liradır. Çocuk bakım evi cidden memleketimizde eşi nadir bulunabilir bir müessesedir ve Edirnekapı'nın incMİ denmeğe lâyıktır. Yur dun tesisat itibarile olduğu fibi. cek ve boynunu kurtarmağa muvaffak olacaktı. Attilâ bu pazarhğı kabul etti. Metropolidin Hün'lere iltica ederek onlarla beraber gelip (Margüs) ü ve ruhanî dairesini işgal ettiği haberi, günün birinde, Byzans sarayında şayi olunca, herkes şaşkınlık içinde kaldı. Byzan Imparatorunun Roma'ya müracaati Askersiz ve parasız olan lm • parator (Theodos) Roma İmparatorluğuna müracaatle, müs • tevlilerin tedibi için imdat kuv vetleri yetistirilmesini rica etti. Fakat Roma hükumeti, kendi düşmanlarile o kadar meşgul idi ki bir tek askert müfrezesini bile bafka tarafa gönderemezdi. (437) de (Jizerik), Sicilya'ya taarruz etmisti. lki sene sonra da harp ilân etmeden (Kartaca) yı zaptetmifti. Afrika sahillerinda, Roma'lıların elinde kalabilmif tektük bir iki kaıaba da (Vandal) lar tarafından birbiri ardına işgal edilmişti. (Aetius) la vaki rekabet mücadelesinde mağlup ve menkup diişen (Sebastiyanıu), babasının çizdiği ihanet yolunu takip ederek (Jizerik) e iltica etmişti. Bu zat, Roma'nın (Afri • ka) daki müstemlekelerini birbir zaptediyordu. Rometmn buğday ambarlart Afrika ve Sicilya Roma'nın buğday ambarları idi. Roma bu iki memleketi kaybedecek olursa aç kalmak tehlikesine düşerdi. Çünkü bu memleketlerden gelecek zirat mahsulleri hesaba katan Roma ahalisi araziyi işlememif, kırlardan, köylerden sehirlere hicret etmifti. Millî bir zi raat siyaseti takip etmek için %rhk vaklt ve fırsat geçmişti. Af»ika'yı tekrar elde etmek ve (Vandal) lan yerleştikleri Sicilya »dasından çıkarmak lâzımdı. Korumlar Akd*niz?e hâkim Bu is o kadar kolay değildi. Ro ma donanması çok kötü bir halde bulunuyordu. Vandal korsanları Roma'lıların en mükemmel gemilerint alarak kendilerine güzel bir filo teşkil etmişlerdi. Roma'lılann elinde ancak köhne ve kıy • metsiz gemiler kalmıştı. Vandal f ilosu, Roma'nın deniz kuvvetinden yükseti. Kemmiyet ve key fiyet itibarile çok satvetli idi. Korsanlar serbestçe seyrü sefer ediyor, Balear adalannı işgal al< tına alıyor, Roma'lıların erzak ve asker naVline mâni oluyor ve bü tün Akdeniz'i keyf ve heveslerine cevlengâh yapıyorlardı. Vaziyet ümitsizliğe sevkede cek kadar vahim olduğundan, (Aetius) if basına çağırıldı. Memleketi kat'î ve tam bir inkırazdan kurtaracak tedbirleri ancak, o, ittihaz edebilirdi. Aetius kendisini istişareye çağıran İm parator (Valantiniyen) e, ilk fırsatta düsmana iltihak edeceği şüphesiz olan Roma hizmetindeki ecnebi alylanna emniyet etmek caiz olamıyacağını söyledi. Roma'hlar, eski yiğitlik ve şeref an'anelerine dönecek olursa düşmanı defetmek için kâfi kuvvet bulabilirdi. Bunun için Aetius ilk çare olarak miletin silâh basına toplanmasını emretti. (Slabadi var) Fahir B. kanuna madde konacağını söylüyor Romanya ihracat resmini katdırdı Almanya'nın iktitadi ahvaK ve haricî vaziyeti fenalaştıkça dahildoı ki müfrit fırkalar ve bunlara ait muhtelif teşkilât kuvvet buluyor. Di« ğer taraftan buna makus olarak de« mokrasi unsurlar ve mutedil fırkalar zayıf düsüyor. Halbuki Avru • pa'nın istikrar ve muvazenesi ve Defterdarlık ile sinemacılar araemniyeti Alman cumhuriyetinin ve sındaki ihtilâfı halletmek üzere Anbunun istinat ettiği fırkaların kuv kara'ya giden sînemacılardan Fahir Dün Millî Sanayi Birliğinde vet bulmas:ndadır. Bînaenaleyh AN Bey dün şehrimize avdet etmiştir. manya devletinin beynelmilel mevbütün fabrikalarla erbabı sa Fahir Bey, Ankara temasları hak kiinin zayıflamasından ve iktisad! kında bir muharririmize şunları söy nayiin iştirakile bir içtima aktevaziyetinin haricin yardımı ile ı» • lemiştir: dilmiştir. Ankara'dan gelen salah ve takviye edilmemesinden ne • « Ankara'da Dahiliye, Maliye nayici meb'us Hasan Vasıf B. de ticede gene Avrupa'nın sulhü • • « ve îktisat Vekillerile görüştük. Da bu içtimada hazır bulunmuştur. lâmeti zarar edecektir. vamız, biz daha oraya gitmeden evDiinkii içtimada sanayi erbaAlmanya Avusturya gümrük ivel İstanbul matbuatı tarafından bınm iki mühim derdi olan muatilâfı tasavvurunun muzmir ve gizli yapılan neşriyatla anlaşılmış idi. Bigayesi ne olursa olsun her seyden zim izahat ve maruzatımıza lüzum mele ve oktruva vergileri hakkınevvel bunun iki memleketin iktisakalmadan esasen Vekâletler bu mes' da görüşülmüş, heyecanlı mü dî ihtiyaç ve zaruretinden neş'et eteleyi münasip bir şekle koymağa nakaşalar yapılmıştır. tiği şüphesizdir. Bu iki memleket ateşebbüs etmişlerdir. Bizim temas • Muamele vergisinin bazı kı rasındaki gümrük setlerinin ilgası larımızda bittabi Vekâletlere et • sımları şikâyeti mucip olmuş ve hern Almanya'nın hem de Avutturraflı malumat vermiş olduk. Arkaya'nın mahsulât ve mamulitının bu hususta müteaddit içtimalar daşlarım Şadi ve Cevat Beyler hâlâ sarfedüeceği serbest smhayı feniş • Ankara'dadır. Bu mes'elenin esaslı yapılarak kararlar verilmiş ve bu leteceğinden her iki tarafın sanayi bir surette halli için kazanç kanunu ifin de takibi meb'us Hasan Vave ziraat erbabı sevinmiş ve ati haıtMecliste müzakere edilirken istih •ıf Beyden rica edümiştir. kında büyük ümitlere düşmüştü. lâk vergisinin de maktuan alınmasıDünkü toplanışta Vasıf Bey Fakat Fransa'nın şiddetli muha • na dair bir madde ilâve edilecektir. Ankara'daki teşebbüsleri ve alIefeti ve ttalya'nın soğuk davran • Dahiliye Vekâletinden tahrirî bir ması neticesi olarak mes'elenin sü dığı neticeleri bildirmiştir. Vaemir Utihtali için kalan arkadaşla rüncemede kalması üzerine AI • rımdan haber beklemekteyiz.» sıf Beyin muamele vergisinin tamanya'da derin inkisari hayal hasıl dili hakkındaki faaliyeti teşekolmuş ve bundan dolayı Hariciye kürle karşılanmış ve teşebbüs Nazırı Dr.. Curtius ile birlikte M. lerine devamı rica edümiştir. Drünîng kabineıinin heyeti umumi» Bundan sonra Nazmi Nuri Bey Sanayicl İstanbul meVusu Hasan Vasif B yesinin mevkii fena halde sartılmış» Şimdiye kadar yük arabalarının tır. Bu halden müfrit fırkalar iati • ham ipliklerden alınan oktruva yerleri muayyen olmadığı için ara Birlik te müdiriyet ile birlikte fadeye çalışıyorlar. Bunların ara bacılar arasında daima kavga çıkresminin tenzili hakkında Ok • âli makamata da müracaat et sında «Çelik miğferler» vardır. tığı ve bunların serbestii ticareti ileri truva müdiriyeti nezdinde ya mîştjr. «Çelik miğferler» harbi umumide sürerek istedikleri yerlerde durdukpılan teşebbüsatı ve neticelerini İçtimada bu mes'elenin ehem en ileri ateş hattında bütün dünya ları nazari dikkate alınmış ve za izah etmiştir. askerleri ile çarpışan Alman mu miyetle takibi kararlaştırılmış, bıtai belediye talimatnamesine bazı I hariplerinin askerî esasat üzere vüOktruva müdiriyeti bu husus meb'us Hasan Vasıf Beyin bu maddeler ilâve olunmuştur. Bu madcüde getirmiş olduklan teşküâttır hakkında Sanayi müdiriyetine işle de meşgul olması rica edil delere göre yük taşıyan her seyyar Milyonlarca azası olan bu teşkilâ müracaat edilmesini büdirmiş, mistir. arabacı için muayyen bir durak yetın gayesi eski Almanya'nın hudutrine kaydolunmak mecburiyeti var llllllllllllllllllinillllllinillllllllllllllllllMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIM||||||||:ımninnn!IIIMIIIHIimillHlllll lllinüllllllHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII larını istirdat etmek ve Kayver'liği dır. Bekleme yerlerinde durmıyan iade eylemektir. lar ve usule riayet etmiyenlerle hüBir kaç gün evvel «Çelik m i | • viyet cüzdanları almıyanlar tecziye ferler» Silezya'da ve Lehistan hu • edilecektir. Yük arabalarma da nödudunun yanıbaşmda muazzam bir bet uıulü konulmuştur. < ' geçit resmi yaptılar. Almanyanın her tarafından gelen atkeri Unifor • mah 140,000 çelik miğferli sabık Almanya veliahtı ile »abık Sak*onya Krahnın önünden kendilerini »eMuhacirler ellerimhskf tna>bM« lâmlıyarak geçmişlerdir. Bu müna« Geçen gün Belediyenin tanzifat Iari bu ayın yirmi sekizine kadar isİstanbul'un yeni hudutları tesbit sebetle Çelik miğferjer te^kilâtımn edilirken $ »Ki* civarındaîsi bütün k3y rüesası irat eyledikleri nutuklarda kân müdiriyetma tovtdi ederek yeriamelesinden 300 kifinin cıkarıldığı ne bono alacaklardır. Alâkadarlar yazılmış, ertesi günü Belediyeden te lerin şehir harîcinde bırakılması mü Almanya'nın Versay muahedesile nasip görülmüş ve bunların köy kabunun için muntazaman müracaat lefon ediierek açıkta kalan amele terketmeğe mecbur olduğu Şark vinunu ile idare edilmesinin daha iyi etmektedir. Kâfi gelecek kadar menin 300 değil, 150 olduğu söylen lâyetlerinîn mutlaka istirdadı lâ olacağı anlaşılmıştır. istanbul hari • mur bu Işle meşgul olmaktadır. zım olduğunu söylemişlerdir. miştir. cinde kalacak köyler Kâığthane, ASabık Velîahtın bu merasünde Dün Muhittin B. bir muharririmiIibey, Mecidiye, Kalitarya, Küçük hazır bulunmanna büyük ehemmiyet ze: köy, Akbaba, Dreseki, Karakulak, veriliyor. Almanya'da hükümdar » Bahçeköy köyleridir. « Tanzifat amelesinden kim Ticareti harictye ofisine gelen lık taraftarları arasında şimdiye kaKadıköy, Fatih, Beşiktaş, Adalar, seyi çıkarmış değiliz. Bizim e»a« ve malumata göre Romanya hükumeti dar büyük tefrika vardı. Son zamanEminönü kaza hudutları ile Belediye hububat, zahire ve bilcümle mah ihtiyat kadromuz vardır. Etas kadlarda bunlp» sabık Almanya Velihudutları aynidir. Yalnız diğer dai»ulâtı ardiyeden almakta olduğu ihromuzu muhafaza ediyoruz. Fevkarelerin vaziyetleri başka türlüdür. Bu ahtının şahsında ittifak etmişlerdir. racat reımini lâğvetmiştir. Gelecek sene Almanya'da icra oluIâde zamanlarda, kışın fazla karlı hususta Vekâletçe hazırlt.nan talî nacak Reisicumhur intihabatında günlerinde çahştırdığımız ihtiyat matname yakında gelecektir. Çelik miğferler dahil olduğu halde Haricî ticar«t ofisî önümüzdeki kadrotu ihtiyaca göre bazan işe aumum sağ fırkaların ve bunlara ait ihracat senesi için kuru ve yaş mey lıyor, bazan da çıkarıyoruı. Yoksa teşkilâtm »abık Veliahtı narazet va piyasalarını tetkik etmelerini Avher »ene bütçeye koyduğumuz gösterecekleri ve dünkii geçit resmi* rupa'daki ajanlarına bildirmiştir. 600,000 Hrayı bu sene de tanzifat işi nin bunun için bir hazırlık olduğu Bu sene muhtelif piyasalarda YuBir kaç gündenberi limanımızda söyleniyor. içîn gene koyduk.» Demîştir. nanistan'la mühim iki rakip vaziyebulunan Danimarka kruvazöründe Çelik miğferlerin yaptığı muh • tinde karşılaşacagımız anlaşılmak dün 4 buçukta bir çay ziyafeti ve teşem geçit retmi ve orada soylenen tadır. Yunan hükumeti daha şimdirilmiş, hükumet erkânile sefaret nutuklarda Fransa'ya pek fena te« den kuru ve yaş meyva ihracatı hakmensupları ziyafette hazır bulun sir etmiştir. Fakat M. Dürning hü • kında esaslı tedabir almıs ve bu kumetinin mevkii sarsıldıkça Çelik muştur. Gemi yarın Karadeniz'e işe millî bankalarından birini tavmüteveccihen hareket edecektir. Ge mîğferleri ve diğer müfrit teşki • sit ettniştir. Maamafih bizim mey iki idam mahkumunun Tevkifslâtın faaliyetlerini arttırmış olmalan mi mürettebatı dün grup grup şehre valarımız içinde rakipsiz olanları nede açlık grevi ilân ettiklerînî vardır. Yaş ve kuru meyva ihracınçıkarak bir çok temaşa yerlerini gez şayanı hayret bir sey sayılamaz. ve verilen yemekleri reddettiklerida ofis bilhassa ambalâj hususun • mislerdir. Gemi kaptanlarından müMUHARREM FEYZI ni yazmıştık. Epeyce zamandanberi da alâkadar tacirlerin nazari dikrekkep bir grup ta müzelerimizi, caaçlığa tahammül eden mahkumlar katlerini celbedecektir. mileri gezmîştir. nihayet daha fazla tahammül ede Meb'us Hasan Vasıf B. Ankara'daki YOk arabalarının durak yerleri Açıkta kalan tan f Sehir hudutları zifat amelesi.. yeniden değişiyor Esas değil, ihtiyat kadrosu mürettebatı imiş!. Bazı köyler hudut haricinde bırakılacak Muhacirlere bono Meyva ihracatı Danimarka gemisinde dün bir çay ziyafeti verildi Açhk grevi bitti Zonguldak'tan kömür istihsalâtı mız hakkında yapılan tetkikata na zaran evvelki aydan geçen aya 186,010 ton kömür kalmıştır. Bu ayın istihsalâtı olan 125,840 tonun 96,588 tonu vapurlara ihrakiye olarak tahmil edümiştir. Bu aya 199,916 ton stok kalmıştır. Ticaret Odasında bir memurin teavün sandığı tesis edilmektedir. Sandığın nizamnamesi hazırlanmış ve tetkik edilmek üzere Kâtibi umumî Vehbi Beye tevdi edümiştir. Sandığa evvelce biriktirilmiş olan üç bin lira, sermaye olarak verileceği gîbi her memurdan da yüzde beş nisbetinde tevkifat yapılacaktır. Alınan malumata göre 8 railyon lira sermayeli bir Danimarka şirketi A dana'da bir şeker fabrikası tesisine karar vermiştir. Bu şirkete İş Bankası da iştirak edecektir. Şirketin tesekkülü için cereyan eden resmî muamele biterbitmez şirket tesisata başlıyacaktır. Adana'da şimdi ye tişmekte olan şeker kamışları cin»i itibarile iyi olmadığı için şeker is tih*a)âtına yaramıyacağmdan şirket Adana ve havalisinde pancar ve şeker kamışı yetiştirecektir. Kömür istihsalâtı memîşler ve iki gündenberi yemek yemeğe başlamışlardır. Oeniz lisesinde çay Tevfik Kâmil B. Yeni Sbfya Sefirimiz ay sonunda gidiyor Emrazı cildiye kongresi Belgrat'ta 27 haziranda toplanıp 3 gün devam edecek olan emrazı cildiye kongresine Sıhhiye Vekâleti büyük bir alâka göstermektedir. Kongre raportörlüğüne tayin edil miş olan mütehassıs Dr. Hulusi Behçet B. çok mühim bir eser hazırla • mıştır. Kongreye Leh'Iiler ve Çek'Ier de iştirak etmek arzusunu izhar etmişlerdir. Bugün, kruvazörün kumandan ve zabitanı şerefine Heybeliada deniz lisesinde saat 16,30 da bir çay ziyafeti verilecektir. BükreşlefirT gidlyor Yeni Bükreş sefirimiz Hamdullah Suphi B. dün sabah Ankara'dan gelmiştir. Romanya Kralı haziranın on be • şinden sonra Bükreş civarındaki Sinaya sayfiyesine gideceği için sefirimiz, bu tarihten evvel itimatna mesin! takdim etmek üzere, önü müzdeki cumartesi günü İstanbul' dan hareket edecektir. Oda teavün sandığı Yeni vazifesine gitmek üzere bulunan Sofya Sefirimiz Tevfik Kâmil Bey bir muharririmize ?u izahatı vermiştir: « Bu ay sonuna doğ • ru buradaki husuu işle • rimi bitirip Sofya'ya gideceğim. Bulgar hükumetile dostluk, ticaret, konsolosluk mukavelelerini aktettik. Aramızda yeniden müzakereye mevzu teşkil edecek hiç bir sey yoktur. Vazifem mevcut muahedatın hüsnü tatbikına çalışmak ve sıkı dostluk rabıta larını takviye etmek olacaktır. Esasen Bulgarlar'la çok samimî ve dost bir vaziyetteyiz.» Tevfik Kâmil Bey Bulgaris • tan'a sevkedilen tarihî evrakın iadesi işi hakkında ise demiştir kil « Bununla meşgul olmadım. Gazetelerde gördüm. Evrak iade edilecekmiş.» idare cihetinden de mükemmel ol masını temenni ederiz. Yeni bakım evleri Şehzadebaşı'nda cami içindeki medresenin de Çocuk akım evi ittihazı takarrür etmiştir. Belediye Fen heyeti müdürü Ziya Bey dün Meclisi umuraî azalarile Belediye erkânına burasını gezdirmiştir. Bu medresede tarihî ve kıymeti mimariyeyi haiz dir ve çok eski de olmadığından fazla masraf gitmiyecektir. Ü.küdar'da da çocuk bakım evi yapılnast için tetkîkatu bulunul • maktadtr. Adana'da şeker fabrikası Maryo Sera mahkum oldu Sabık Yıldız müsteciri Maryo Sera ttalya'da 28 milyonluk bir hileli iflâs davası neticesinde 2 seneye mahkum olmustur. Huviyet cüzdenları Eenaf cemiyetleri murakabe heyeti cemiyet azalarına verilecek hüviyet cüzdanlarını tasdik ederek cemiyetlere göndermektedir. 15 güne kadar cüzdan almıyan esnaf teczfye edilecektir. Bergama'nm Koyuneli köyünden başka köye gitmokte olan Fatma isminde bir kadın bir kurdun hücu muna ugramıstır. Kurt kadını merkebinden düşürerek burnunu ko parmış, ellerini ve göğsünü ısırmış tır. ölü gibi bir halde kurtulan Fatma İstanbul Daülkelbine getirile cektir. Kurdun paraladığı kadın