1 ' Kânupuevvel 1930 Cumhttriyet SON TELGRAFLAR Borçlar ihtilâfı Hâmillerle münferit müzakere için bir teklif yoktur Dünkü refiklerimiz şöyle bir haber neşretmişlerdi: İtalyan ve Alman düyunu umumiye hâmilleri, taksitlerin tediyesinde hükumeti mizle münferiden uzlaşmak fikrindediler ve bu maksatla teşebbüse de geçmişlerdir. Berlin Büyiik Elçimizin bu Alman noktai nazarı ve teklifini hükumete arzetmek için seyahat ettiği anlaşıhyor. İtalyan ve Alman alacaklıları 928 Paris mukavelesinin tadilile muayyen taksitlerin ve faizlerin indirilmesi esaslarına razıdırlar. İngliz sefiri de geçenlerde hükumete müracaatla hâmiller meclisi ve Türkiye arasmda tavassut et mek istemiştir. tngiliz kupon hâmillerinin de bizimle anlaşma ni • yetinde oldukları tahakkuk ediyor. fngiltere sefirine düyunu umumiye mes'elesinde hükumetin kanaati îzhar olunduğu şribi meclîsle teati olunan muhaberat dosyası da bir muhtıra halinde kendisine veril miştir. Hariciye Vekâletinde en salâhi yettar bir zatla görüşen Ankara muhabirimiz şu malumatı veriyor Ankara 16 (Telefonla) Borçlar mes'elesi hakkında Hariciye Vekâletinde tahkikat yaptım. Da yinlerle ayrı ayrı müzakerat cereyanı için vekâlette bir malumat yoktur. Vaziyet hâmillere verilen cevap sırasında bulunduğu şekli muhafaza ediyor. fngiliz sefirinin Hariciye Veki Hni ziyaretle tavassut teklfinde bulunduğu da doğru değildir. Esasen İngiltere sefiri bir kısım hâmillerin hükumetinin mümessili olduğuna göre bu iste bitaraf bir vaziyeti olamazdı. Binaenaleyh bu şekil varit srörülmemektedir. .Zavallı Garbî Trakya'lıj gayrimiibadillerin hakları] ne olacak? Garbî Trakya'lı olup ta Türkj tabiiyetinde bulunanlar müstesna bir hakka malik idiler. Bunlar o • / rada mallarına mutasarrıf ola caklardı. Fakat son itilâfname üzerine Garbî Trakya'da istedikleri gibi emlâkine mutasarrıf olmaları lâzım gelenrler de, gayrimübadil' lerin vaziyetine düştüler. Garbî Trakya'lı gayrimübadillerden çok' acıklı mektuplar alıyoruz. Bun Iardan bazıları kâşki bizler de mül badil olaydık. Hiç değilse şimdiye kadar elimize az çok bir mal geçl miş olurdu da aç kalmazdık, di yorlar. Bir takımı da müstesna birj vaziyete malik oldukları halde bilâhare gayrimübadil addedil j meleri üzerine çok elim bir aki betle karsılaştıklarını yana yakıla, anlatıyorlar ve diyorlar ki: «Bız Balkan harbindenberi malımızaı mutasarnf olamadtk. Bu harbin yara darını, tahribaUnı tamir edip te işimiz He, gücümüzle meşgul ölmağa başladı ' ğvmız strada Umumı harp çıktı. Bu ha)vali harp mıntakast oîduğundan emlâ | kimizi bıraktp çekildik. İşte çekiliş o, çe\kiliştir. Şimdt ıse gayrimübadülere yapıı lan tevziattan müstefit olamadığımızdan \halimiz bin kat daha beter olmuştur.. 'Topu topu yüz, yüz yirmiden ibaret bu ' lunan Garbî Trakya'lı gayrimubadillerin \tevziattan istifade edebilmeleri için Muh\ telit mübadele bundan bir kaç ay evvel \bir memur istemiş fakat Vekâlet o isteı nilen memuru göndermediği için taktiri iktymet işleri yüzüstüne kalan bizlere, 'şimdi bir para bile verilmemektedir. Âli İktisat Meslisi Dün mesaisine nihayet verdi İspanya isyanı Kıtaat ta asilere iltihak ediyor Vekâlet boyle bır memur gondermiye lcefc idiyse diğer gayrimubadillerin istih' kaklarını taytn edenlere de bu işi gör \direbilirdi. Muhtelit mübadele Turk he \ yeti murahhasası veyahut Gayrimüba Ankara 16 (Telefonla) Âli İktisat Madrit 15 (A. A.) Hükumet mem \diller komisyonunu memur edebilirdi. Meclisi dün ihracat ticaretinin inkişafına Maltmıza mutasarnf olacağız diye sedair raporun istihsal Alım satım na leketin her tarafında asayiş hüküm sür .vinirken şimdi en sarih hakktmızdan on, kil mahreçlerde sürüm olmak üzere mekte oldugunu beyan etmektedir. Yalnız tpara bile alamıyoruz. Biz Dimyata pirin' 4 kısınıhk şema halinde tetkikini mu Saint Sebastien'de 50 kadar komunist hü ce giderken evdeki bulgurdan da olduk.» vafık görerek haziranda toplanmak üzere kumet binasını ele geçirmeğe teşebbüs etGarbî Trakya'lı gayrimübadil I içtimaına nihayet vermiştir. mişlerdir. Tayyare karargâhı isyanına dair lere acımak ve bunların tevziattan olan son tafsilât, asilerin miinakalâtı istifadelerini sür'ati mümküne ilel temin etmek hükumetimizin vazikatederek telsiz telgraf istasyonunu zapAnkara 16 (Telefonla) MaUye Vekiü fesi ve ayni zamanda borcudur. A' Saraçoğlu Şükrü Beyin sıbhati iyidir. tetmiş ve hemen bütün dünyaya Cu. huricaba Vekâlet bugiin ellerine istihFenalaştığı haberi asılsızdır. Şükrü B. yetin ilân edildiğini haber vermiş oldukkaklarının posası geçecek olan bu günden güne kendini toplamaktadır. tarını bildirmektedir. Madrit'te isyan haCuma veya cumartesi günü, nekahet Garbî Trakya'lı gayrimübadillere devresini geçirmek üzere, Istanbul'a ha reketinin bidayetinde jandarma kuvvetleri karşı ne yapacaktır? Muhtelit Müumumi binaları işgal etmiştir. reket edecektir. badeleye veya Gayrimübadiller Komisyonuna bu işin inticaı için Tayyare karargâhı makinistleri işe başneden emir verilmiyor. Yoksa lamak üzere vazife başına geldikleri zaAnkara 12 (Telefonla) Hariciye Vebu vatandaşları açlığa mahkum kâletinden verilen malumata göre Bul man müdiriyetin kendilerine isyan hareetmek mi istiyoruz diye, K gar Hariciye Nazırı M. Burof Cenapları ketini haber ve her birine birer silâ Ankara'ya geleceğini Tevfik Rüştü Bey vermiş oldugunu beyan etmişlerdir. Buna Sofya'da iken söylemiştir. Ancak bu zi mümanaat eden bir çok makinistler hapseyaretin zemanı henüz malum değildir. dilmişlerdir. Hükumete sadık olanlar, ancak korkutmak için top atmışlardır. Olen Ankara 16 (Telefonla) Adli tadilât yoktur, yalnız bir kişi berelenmiştir. A B C Her senenin en muazzam ve nezih komisyonları bugün de Adliye Vekilinin gazetesi, Franco'nun esir edilmiş oldugunu toplantısı olan Masrıkıâzam balosu 12 riyasetinde toplandı ve müzakerata de yazmaktadır. kânunusani perşembe akşamı Mak vam etti. simbar salonlarında verilecektir. Ba Mıtır kredi fonriye tahvilâtı lonun mutat muvaffakiyet ve eğlen ketideri ce şeraiti içinde geçmesi için büyük Kahire 15 (A. A.) Yiwde üç fauli ve Aydın 16 (Hususi) Bu havalide H. tedabir almmış ve bu maksatla güzide Fırkası teşkilâtma memur Celâl, Münir, ikramiyeli Mısır kredi fonsiye tahvilâtı bir tertip hey'eti teşkil olunmustur. nın bugünkü çekilişinde: Vasıf Beylerden mürekkep heyet bugün 1886 senesinde çıkarılan tahvillerden Balo için simdiden hazırlıklar başla buradan Çine'ye gitti. Oradan Nazilli, Ziraat Bankasımn yardtmı Karacasu, Bozdogan ve Söke'ye hareket 385,781 numarah tahvil 50,000 1903 senesinde çıkanlan tahvillerden Ankara 16 (Telefonla) Ziraat edeceklerdir. Hidayet 610,142 numaralı tahvfl 50,000 Bankası Şark'taki hayvan hastalıkları Dalgalı borçlar tediye ediliyor 1911 senesinde çıkarılan tahvillerden hakkında yaptığı tetkikat bitince hayAnkara 16 Dalgalı borçlar komisyonu 200,196 numarah tahvil 50,000 mesaisini mali sene nihayetine kadar ikmal van sahiplerine müsait şeraitle yardı Frank ikramiye kaıanmışlardır. edilecektir. Vilâyetlere ve alâkadar vekâma karar vermiştir. letlere gönderiln dosyalar ikmal edilerek Alman san'atkârının konseri komisyona iade edilmektedir. Komisyonca TEŞEKKÜR Ankara 16 (Telefonla) Alman şimdiye kadar gelen evrakın yarısından Şehir Meclisi azasından ve Tayyare san'atkârı piyanist Korbo bu akşam fazlası tetkik edilmiştir Komisyonun tediyesine karar verdiği borçlar, alâkadarla Türk Ocağında bir konser verecektir. Cemiyeti İstanbul Malî Muakkibi, babamız Sadi Beyin cenazesine iştirak eden zera hemen tesviye edilmektedir. Bir lâstik fabrikau tegis edilecek vatı aliye, akraba, dost ve arkadaşlarına Ankara'da tayyareler beyanname Ankara 15 Türkiyede büyük bir lâstik büyük teessürümüz dolayısile ayrıayrıyaattı fabrikası açmak üzere İktisat Vckâletine zamıyarak teşekkürlerimizi muhterem Ankara 16 (Telefonla) Bu sa bir proje verihniştir. Bu projeye göre fabCumhuriyet gazetesile iblâğ ediyoruz. bah tayyareler uçarak Ankara üze rikada yüzde kırk adi lâstik yüzde altmış Oğlu Oğlu rinde dolaştı ve tasarruf haftasına ait şuson yapdacaktır. Lâstikler bir, şusonlar rengârenk beyannameler ve kartlar iki dolara satılacaktır. Fabrikanın sermaMülâzim Zabit vekili yesi iki milyon lira olacaktvr. attı. Adnan Sadi Kenan Sadi Maliye Vekrli İstanbura geliyor M. BuroFun ziyaretî Geçen gün muhalif gazetelerden biri, Beyoğlu'ndaki fotoğrafçılardan birinin, camekânından Fethi Beyin, resmini kaldırmış olmasına hiddet ede • » rek o fotoğrafhanenin sahibine çatı • yor, ve bu fotoğrafçının Türk rîcali tarafından himaye edilmesini de tenkit ediyordu. Ben, ayni gazetenin sü» tunlarında o fotoğrafhanenin imza « gördüğümü Türkiye Ses Kraliçesi Httdadat Şakir raber «Ayın on dördü» şarkısını da çal sını taşıyan resimler Hammdan bir mektup aldığımızı yazmış mak için çalışıyor. Müsabakada meşhur zannediyorum. Nitekim Fethi Bey de tık. Alman bestegârı Şubert'in serenadını diğer tenkit edilen rical gibi orada resim çıkarmıştır. Fakat mes'ele orada Fransız gazetelerinin «halü tavrı, ta okuyacağım. değil, benim yazmak istediğim şey mamen güzel, zarif ve mümtaz bir Paris'li kadına» benzettikleri Ses Kraliçe Paris'te iken meşhur Kontes dö Noay'ın başkadır. Ben, bazı fotoğrafhane ca miz, bu mektubunu Nis'ten göndermis riyasetinde Ambassatör otelinde büyük mekânlarının siyasî bir barometro ol olup tarihine nazaran müsabakanın ic bir ziyafet verildi. Kontes dö Noay, Yu duğunu yazmak istiyorum. Orada, rasından evvel yazılmıştır. nan Ses Kraliçesi olan Matmazel ile pek teshir edilen resjmlerin büyük bir Mektubun nıühim kısımlarını aynen çok meşgul olduktan sonra benimle de kısmı, daima zamanın siyasî ricalinin görüştü. Pek nazik. fakat biraz mustehzi fotoğraflarıdır. Bu itibarla o came • neşrediyoruz: bir madam. kendisine takdim edüdifim «Cuma sabshı Paris'e muvasalat etkânlara, mevkii ikbal barometrosu di* zaman şöyle hafif tertip alay eder gibi tik. İstasyonda Türk Sefareti tarafından yebiliriz. Çünkü iktidardan düşenle bana Fransız'ca sordu: bizi istikbal için gönderilmiş iki memur Türk'çeden baska lisan konuşur rin resimleri de hemen camekânlardan ile karsılaştık. Müsabakayi tertip eden egavyüp eder. filim müesseselerinin müdürlerinden bi musunuz? Mütareke ile beraber Beyoğlu fo Beni mahçup etmek istediğini bakı rinin refikası olan Madam Sarde de issından anladım ve Fransız'ca eevap ver :oğrafanelerinin çoğunun camekân • tasyonda bizi bekliyordu. Paris'tc bulunlarından İttihat ve Terakki ricalinin duğumuz iki gün zarfmda Madamın dim: Eçer, kendi ana dilinden baska Hsan bazı Alman ve Avusturya Ceneralla gösterdiği Iutufkârlık ve insaniyeti asla unutmıyacağım. Klâriç'te yer olmadığı bilmek bir meziyet ise Fransız'ca, İngi rının ve zabitlerinin resimleri kaldı liz'ce. Alman'ca komışurum efendim. için Paris'in en büyük ve yeni otellerinrılmış, yerlerine berrî ve bahrî işgal Afılasılan, bir Turk kadının kendi diden biri olan Ambassadör oteline indik. kuvvetleri kumandanlarının resimle linden baska uc Avruoa lisanı bi'eceeini Cuma günü akşamı, Paris Radyosun hiç beklemivordu ki cevabım, Madam îkame edilmişti. da bütün milletlerin Ses Kraliceleri gibi Lâ Kontesi biraz sasırttı. Mücahedei milliyenin bidayetinde, ben de ilk konserinıi verdim. Bilmem İsSozü deJi'itirerek annesinin İsfanbul'lu millî kahramanlarımızın resimleri bu tanbul'dan işittiniz mi? Radyoda söyle oldugunu. binaenaîevh vatandas olduçu amekânlarda hiç görünmedi. Sonra, diğim parça bizim halk türkülerinden muzu sovledi. Ben de hemen tası gedifiiravaş yavaş siyasî ve askerî vaziyet «Ayın on dördü» isimli şarkıdır ki Cemal ne kovdum: değistikçe resimler de değişmeğe Reşit Bey üstadunız tarafından armo Aziz vatandas. ne yazık ki Türk'çe c a ladı. nize edilmiştir. Fransız san'atkârları bilmiyorsunu7. dedim. İnönü muharebeleri kazanılınca şarkıyı çok beğendiler, maalesef bu mil (Kontes do Noay Osmanlı devletinin li türkünün orkestra notalarını Paris'te Londra sefirlerinden Rum Musuros Pa jafalarımızm resimleri camekânları bulamadık. Halbuki bana Paris'te basıl şanın torunudur ve bir Fransız asilzadesi msledi. Ordumuz, Sakarya'ya doğru dığını soylemişlerdi. Bu yuzden piyano ile evlenmistir. Cumhurivet) kilnce, onların yerini Yunan ve Itida kendim ça4ıp kendim soylemek mecBu muhavereden sonra Kontes do No âf ceneralları işgal etti. Yunan'lıla buriyetinde kaldım. ay bana riaha dostane ve nazikâne mu ın Sakarya'dan rüc'ati esnasında, foŞimdi Nis'te, şehrin en büyük otelle amele etti. oğraf camekpnlarındaki resimler de rinden biri olan Majestik otelindeyiz. Mektubuma nihayet vermeden evvel eri bir rüc'atla çek;'diler, yerlerine Müsabakaya hazırlanıyorum. Nis kon bir ııoktuva nazarı dikkati cclbetmek issolosu Reşat Hakkı Beyefendinin fevka terinı. Diçer memleketlerde Güzel Ses ene bizimkiler geldi. Okuma vazma b'lmeseydim de ?alâde kıymettar muavenetlerine nasıl te Kraliceleri üç av evvel secilmiş ve sabakaya giren kadınlar. biiraya her ci ^teleri sökemesevcUm, sıyası ve askeşekkür edeceğimi bilemiyorum. Kıy metli konsolosumuzun delâletile kırk se hetce hazırlanıp oyle selmişl«r. Halbııki vî vazivti, sadece bu camekanlardakı nedenberi Türkiye'de bulunmuş ve pi bizim müsabakami7 da, sevabafimiz de resim'*»»'!! m*"^»*ü ce7.r:nc'en anlamak yano muallimliği yapmış olan Mösyö bir rüya gibi oldu. Ve bu işlerdeki müo işt»*n H l e d ö5r ildi» Furlâro isminde bir piyanistle görüştüm. tediliğimizin üstüne bir de acelenin şzşNî'avet, M'"î ordıı düsmanı AnaMösyö Furlâro jüri heyetinde Türkive kınlığı inzimam etti. do) 1 ''din ve va^>»ncı cneral. amiral hakemi olarak bulunacak. Benimle be i Hudadat Sakir ve dinlo'Tiat re'îmİTİni <le bu f o t o ^ rafcı'arın camekân'p'ın'an si'în sü piirdü. M"tareke VP mücade'e senel*rinde, siyasî ve askerı vnTİyetir» hawn'»*w8u olan bazı cam^Hnların şimd< de ıkbal ve ikt'Hnr mevk'în'" barometrosu ol ması pek tabiî değil mi? Meşhur Kontes dö Noay'ı İHEM şaşırtan bir cevap Musuros Paşanın torunu münevver Türk kadmlığmı öğrendi Ses Kraliçesinin mektubu NALINA^ MIHIN Siyasî bir barometro Türkiye Bülbülü! Bir çok hanımlar kaydedildiler. Mükâ fatlar Beyoğlu'nda teshir ediliyor Soruyoruz! Adlî komisyonlar Maşrıkıâzam balosu İzmir havalisinde H. F. teşkilâtı Turkiye bulbulu raüsabakasımn kayıt muamelesi baslar başlamaz, müteaddit hanımlar müracaat ederek müsabakaya istirak etmek istedilderini bildirdiler. Kaydolan hanımların isimlerini dercediyoruz: 1 Muşerref H. 2 M. H. H. 3 Nadide H. 4 F. H. 5 Saadet H. 6 Hayganuş H Müsabakaya girenlerden arzu edenlerin isimleri neşredilmez veya namı müstearla neşrolunur. Kayıt devam ediyor Müsabakaya girmek istıyenler, mektupla telefonla veya bizzat id.arehanem.ize muracaat ederek kaydolunabilirler. Resimlennin neşrini istiyenler olursa resim gondermekte muhtadv+ır. Arzu edenler Beyoğlu'nda Foto Femina'ya müacaat ederek bizim hesabtmıza resim çıkartabilirler. Mükâfatlar Musabakamıztn hedıyelerı şunlardır: 1 Birinci çıkana 150 lira ve 200 liraltk bir radyo. 2 İkinciliğı kazanana 175 lırahk bir Kolumbiya gramofonu. 3 Üçtincu gelene 75 liralık bir Kolumbiya gramofonu. şunlardır1 Turkıye tebaasıııSan olmak ı 2 Sesi guzel ve az cok musıkiye vâkıf olmak. 3 Amator veya profesyonel, evlı veya ivlenmemiş her hamm müsabakaya uirebüir. 4 Her musabık kendi intıhap edeceği her hanqi iki eseri okııyacaktır, 5 Herkes ıstediği sazla beraber terennüm etmek salâhivetmı haizdir. Istiyen sassız da okuyabüir Müsabakaya girenler, kendüerıne refakat edecek sazendeyi beraber getırmekte serbesttirler. Maamafih hakem hey'eti. sazendesi olmıyan vıüsabiklara refakat edecek bir kac sazende intihap edecektı"Musabak.amızın mukâfatı olan gramofonlar, Beyoğlu'nda. Tunel vıeydamnda 515 numarada Mosyo D. S Angehdı vıağazasmda teshir edilmektedir Gazetemize teşekkür Turkıye Bulbulu musabakasını actığımızdan dolayi EYUP HALK MUSIKİ Cemiyetınden atidekı mektubu aldık: Şark musıkisinin itilâsı maksadile . hanımlar arasında ses müsabakası tertip S Sureyıja ettiğmizi gazetenızde okuduk. Millî muM. A. Hcmm sikinin inkişaf ve terakkisine matuf olan bu maksada Eyup Halk Muski Cemiyeti 'urkıye Bulbulut musabakasımn şeraitı tesekkurü bir vecibe addeder.s Müsabaka şeraiti «CUMHURİYET» TEFRtKASl ONLARIN ROMANI Yazan : AKAGÜNDÜZ Gülöz, Ahmed'i mazur gördü. Kızmadı. Yalnız korkuya düştü.Ya Mehmet ihtirasının elinde esir olursa. Ya Ankaraya gelirse.. Ya bir gün bütün evin içinde çam ormanlarının koyu gölgelerinde geçen gü nahın ve edilen vaitlerin hikâvesi bağrıla bağrıla söylenirse... Gü • Iöz bu korku içinde baska bir his te buldu: Mehmed'i sevmiyordu. Fakat Mehmed'i istiyordu. Meh med'i hayatına, isteğine uygun bulmustu. Mehmet belki böyle bir delilik yapmazdı. Çobanhğmı, yoksulluğunu, kimsesizliğini düşünüp bir cür'et gösteremezdi. Fakat birzat kendisinin bir Mehmed'e ihti yacı vardı. Birincisini kaybettikten sonra ikincisini bulmak için yeni bir günaha atılamazdı. Bu gibi hataların tekerrürü, sukutun ta kendisidir. Hayîr, asla. Fakat biraz şaş ğildi. Kafa tasınm dışında kara tım. püsküllü kırmızı bir fes olmakla Şaşma. beraber içinde görünmez bir sarık öyleyse çocuğu ne diye sav vardı. Medenî elbisesinin altında iç dın? çamaşırı yerine bir çakşır, bir »al Mehmed'in aramızda bulun kuşak ve bir divit saklıydı. masını istemiyorum da. idi? Mehmet fena bir çocuk mu İyilik fenalık mes'elesi yok. Yalnız Mehmed'in değil, baska Âhmed'in, Mehmed'in aramızda bulunmasını istemiyorum. Nicin? Ahmet gülümsiyerek arr.basına bindi. Gülöz işi anladı: Bu tapu kâtibi de hayatın, memleketin bütün tekâmül ve terakki seyrine karşı an'aneci idi. Ev içinde yabancı erkeğin bulunması, kadının çarşıya çıkması, peçesini açması ve bir yabancı ile konuşması taraftarı de Mademki hiç bir suret ve cek nokta şu idi: Ahmet Gülöz'ü dolu bir köydü. kıskanmıştı? şartla birbirimize merbut değiliz; Ahmet'le Gülöz derenin kena niçin Mehmet'ten Yoksa bir şey mi sezmişti? Yoksa mademk: kendi arzularımızla bir rında, söğütlerin altında gezinir birbirimize çam ormanlarının koyu gölgele evin içine toplandık; lerken konuşmuyorlardı. İkisi de hesap vermeğe mecbur değiliz. Bu düşünceli idi. Ahmet birdenbire rı. Gülöz'ün başı döndü. Bugüne vaziyete ve bu hakka istinat ede Fakat kime ne söylesin ve der durdu, elini Gülöz'ün omzuna Mehmet'ten veya kadar bunu hiç akıl edememişti, rek sorarım: dini kimlere yansın? Bel'de iken koydu ve: benden bir şey mi şüphe ettin? Bir çünkü böyle bir şeye ihtimal ver bu kararını ağabeyine açıkça söy Mehmet için bana gücendin memişti. Veremin tedavisi kabil şey şüphe ettinse yollarımızı ayı lemiş olsaydı şimdi mes'ele kalmı mi? Dedi. dir, adında getirttiği kitapta böyle rahm. Hayatlarına ve hareketle yacktı. Söylememek için de bir se Gücenmedim, hayret ettim. bir mevzu yoktu, fakat şimdi şim rine sahip insanlar gibi mukadder bep yoktu: Bu ne kadar taassup. di anlıyordu ki veremli çok hassas olan istikametlerimize gidelim. Ağabey! Dedi. Ben şu ve şu Hiç taassup değil. Ktmen Ahmed'irt arkasından oluyor, veremli çok ince oluyor, vesebeplerden dolayi Mehmet'le ev Ya nedir? gitti. Onu bir söğüdün altında, çaremlinin aşka karşı çok kabiliyeti lenmeğe karar verdim. Bu suretle Hiç bir zaman Mehmed'in sa vardır. Ve, veremlinin ihtirası oıh yın kenarına çömelmiş, kumları hayatımız da bir intizama girmiş na yakın olmasını istemiyorum. hatlinin ihtirasından daha kuv karıştırır buldu. Hiç mukaddemeolacaktır. Artık ona uşak muame Acayip! Benden şüphe mi eye lüzum görmeden, çetince bır vetlidir. lesi etmeyiniz. diyorsun? Ediyorsan ne hakla? sesle: Fakat şimdiye kadar niye ihsas Âhmed'in de bu samimî itirafa Hayır! Asla! \ Ağabey! Dedi. Bir şey öğrenetmemişti? Bu feveranın sebebi karşı diyecek bir sözü olmazdı. O halde buna sebep? mek istiyorum. neydi? Yoksa ivilesmeğe yüz tutAhmet mademki Gülöz'ü kardeş, Seni kıskanıyorum! tuktan sonra mı bu hislerin inkişaAhmet başını kaldırıp baktı: dadıyı teyze edinmişti. Ve bir o Ağabey kardeşini kıska... fı başlamıştı? cak halinde yaşamaktan sıhhat bu Sus! Biz kardeş değiliz! Açık olmağı çok severim* Bütün bunlardan daha ehemmiluyordu. bu kararın tatbilcına memDedi ve elinin tersile kirpikle yetli bir nokta vardı: Mehmed'i ni Söyler misin bana? Sen beni Mehnunivetle iştirak edecekti. rinde biriken yaşları silerek odaya çin kıskandı? Herkesin cocuk gör met'ten niçin kısfcandın? Fakat kazın ayağı öyle deeilmiş. doğru uzaklaştı. Sevdiğim için. düğü bir köylü usağı.. Nihayet bir Bitik kövünde, misafir odasına Gülöz oracıkta dona kaldı. Öyle dik baktı, öyle anî söyledi "IÜPII': ve bir cocuk. yerleştHer Murat ovasının bir u Demek? Demek? ki... Gülöz anlamamış gibi sordu: Korkusu burada idi. cuna serilen bu sıtma ve sivrisinek Demek, hasta Ahmet, ateşli Gü Kimi? Bu korkuyu izale etmek için yadeposuna kim Bitik demişse iyi löz'ü seviyordu. Fakat bu bir mes'. Mabadi var pılacak şeyi düşündüt demiş. Hakikaten bitik insanlarla le teşkil etmezdi. Yalnız düşünüle