17 Teşrînisani 1930 «« Cumhariyet SÜN m.. Papas efendi Tarziye! Vaftiz ettiği kadına HikmetTR iddiasında ısrar ediyor taarruz etmiş! Ağaoğlu kızıncaL Dun Bandırma Ağırceza Reisi Beyden şu tezkereyi aldık: Hikmet NAU MIHIN, Tahdidi teslihat diye yıllardan» beri söylenen bir söz vardır ki yıl* landıkça eskiyen, yıpranan, bayat* hyan bir tekerleme halini almıştın, Bu tekerleme, herkesin ağzınd» dolaşan, fakat kimsenin inanmadığı bir efsaneden başka bir «ey d©i ğildir. Bizde olmıyacak şeyler içiıi «balık kavağa çıktığı zaman» der* ler. Belki grünün birinde balık ka« vağa çıkar amma ciddî bir tahdidi teslihat tahakkuk sahasına çıkmaz, Dünkü Akşam'da «tahdidi tesli* hat projesi tekrar suya düstü. Esas> h teklifler reye konuldu, fakat ka« bulünde ekseriyet bile hasıl olma* dı» serlevhasını görünce, kendi kendime dedim ki tahdidi teslihat projesinin ne vakit sudan çıktığf var ki tekrar diişsün. O ezelden •• bede kadar suda kalmağa mahkum* dur. Suya düşmiişî \ Resmî tebliğ Gazi Hz. seyahatlerinde merasim istemiyorlar Programı tadil edecek bir talepte bulunulmamasım rica ediyorlar Ânkara 16 (A.A.) Resmî tebliğ: Reisicumhur Hazretleri memleket dahilinde bir tetkik seyahati yapmak arzusile Ankara'dan 17 teşrinisani 1930 akşamı hareket buyuracaklardır. Seyahat buyuracakları mıntakalar mümkiin olduğu kadar geniş bir saha olacaktır. lş ve vazife mülâhazası Ankara'ya avdetlerini istilzam ederse mütebaki seyahati ikinci devreye bırakmaları muhtemeldir. Az zatnanda azamî mesai netayici elde etmek ü • zere takip buyuracakları program'annı tadile mecbur olmamak iç!n sevahatlerinin tadilini istihfaf eden her hangi bir talebin dermeyan edilmemesini umumdan rica ediyorlar. Bilhassa ehemmiyet verdikleri nokta hiç bir yerde resmî veya hususî merasim ve her hangi bir tezahürat yapılmamasıdır. Reisicumhur Hazretlerinin seyahatleri esnasında tetkik buyuracakları vatan aksamında uraomî ve tabiî hayatı olduğu gibi bir daha görmek esas maksatları olduğundan merasim ve tezahürat içinde tabiî hayatın değişmesine mahal vermemekleberaber vakit kaybetmemek için bu ciheti kat'iyetle kaydeylemişlerdir. Fadıl Ahmet Beyi döğmeğe kalktı «Serbe8t insanlar ülkesinde» muharriri serbest bırakılmadığından Fadıl B. Mecliste dayaktan kurtuldu Ankara 16 (Telefonla) Bugün Millet Meclisinde bir hâdise oldu. Fadıl Ahmet B. Ağaoğlu Abmet Beye hitaben: Sizin ihtiyarlığınıza hürmet olunuyor; bunu böylece biliniz» Deyince Ağaoğlu fena halde kıznuş ve feveran içinde Fadıl Beyin üzerine yü rüyerek: Bu ihtiyarlığıma rağmen senden korkmam ve senin hürmet sadakana ihtiyacım yok! Diye bağırmıştır. Ağaoglu Fadıl Ahmet Beyi tokatla mak isterken güe halle zeptedilmiştir. Ankara meb'usu Talât B. kendisini zorla otomabile bindirirken: Bıraksak hakikaten döğecektin Ustat! Diyordu. Ağaoğlu da gazetecilere: Bu hâdiseyi gazetelere yazasınız, diye söyleniyordu. Cumhuriyet gazetesi müdiriyeti âliyesine Müddeiumumî Kenan Beyefendinin aleyhimdeki ihbarın ve tarzı şehadetinin aksi bugun bir mahkeme ilâmile tahakkuk etmiş bulunmaktadır. Mumaileyhin haksız fiil ve hareketlenle uğradığım maddi ve manevi zarar ve ziyanların tazmini için mahkemeye müracaat etmiştim. Muzake re odasında, hey'eti hâkime müvacehesinde, karşı taraf vekili; Kenan Ömer Beyefendinin bilvekâle ita eylediği tarziye uzerine bu davadan feragat eyledim. Müddeiumumî Kenan Beyefendi üç hâ kim ve bir adliye müfettişi huzurunda veilen tarziyeyi inkâr eylemek suretile da amın ne kadar haklı bulunduğunu bir daha isbat etmiş bulunuyorlar. Tarziye verildiğini mahkemede tekrar et;ikten sonra davamdan vaz geçtim. Ve Kelan Beyefendinin vekilleri beyefendıler de sükutları ile yüzlerce samiin müvacehesinde ifademi teyit etmiş oldular. Muhtelif davalar vesilesile muddeiumumi Kenan Beyefendinin derecei iktidar ve meiyeti efkân umumiye karşısında muker •eren teşhır edilmiştir. Gene gazetelere in'ikâs eden bir çok adli vak'alar dolayısile, değil Türkiye'de, hatta ecnebi memleketlerde ile beni de tanımıyan kalmamıştır, zan nederim. Muhterem Kenan Beyefendinin (Her iki davacıyı efkân umumiye tanır) demeleri kendi aleyhlerine veciz bir intakı haktır. Cumhuriyet gazetesindeki ifadelerinin en başında: (Hikmet Bey davasının mahiyeti kanuniyesi yoktur) diyorlar. Bu suretle mahiyet kelimesinin lügat manasını henüz idrak etmedikleri anlaşılıyor. Çünkü her daanın bir kanunî mahiyeti vardır ki o mahiyet bazan «kanuna mutabakat» ve bazan da «kanuna mugayeret» şeklinde tecelli e der. Bunun içindir ki ikame edilen davama karşı beyan ettikleri mütaleanın cevaba değeri olmadığı kanaatindeyim. Yalnız ifadeleri sonunda: (Davadan vaz geçmek Hikmet Bey hakkında hayırlı ol muştur) buyuruyorlar ki bu fıkranm mündemiç olduğu tehdidi biperva karşılıyorum. fer kendılerinin de cesaretleri varsa, lutfen beni davamdan vaz geçmemiş telâkki etmesinler de, icabına tevessül buyursunlar. Yalnız temenni ederim ki evvelki yoldan bir daha yürümesinler. Ve emin olsunlar ki zatı hak, imhal edilebilir; fakat ihmal edilemez. Ve bir gün adalet her halde tecelli der. Bandırma Ağırceza Reisi sabık. müstentik. Hikmet Haber aldığımıza göre Hikmet Bey, Kenan Bey aleyhindeki davasından kendisine tarziye verildiği için vaz geçmiş olduğun dan tarziye verilmediğinin iddia edilmesi üzerine tekrar dava edecektir. Mahkemeye verilen Papas Ef. Samatya kilisesinde bir kadıııı vaftiz ederken ırzına tecavüz etmek istediği iddia edilen papaz efendinin muhakemesine üçüncü cezada başlanılmıştır. Papaz efendi böyle bir şeye teşebbüs etmediğini ve bunun yalan ve iftira olduğunu söylemiştir. Mahkemece şahitlerin ve kadının celbine karar verilmiştir. Bir kaside! Felek Bürhanettin Bey, güttl y»*ıUnÖİ cumartesiden cumartesiye neşretmek itiya* dındadır. Anlaşılan bugüne fazla muhabbeC ve hürmeti var. Aramızdaki malum munakaşa münasebetile evvelki gün bir yazısı çıktı Fakat bu de» fa enfes bir kaside vazmış Eski devirlerd* methiye yazdıkları zaman, kasidecilerin S* ğızlarına zümrüt, pırlanta gibi kıymetH taşlar doldururlarmış, bicviye yazdıkları vakit te boğazına ip takarlarmış. Felefc, gerçi bana hicviye vazmış ama, o kadaf güzel yazmts ki zengin olsaydım ben M onun ağzına bir avuç pırlanta doldurur • dum Ne yazık ki bir Necef taşım bîle yok. B.u cidden güzel ve nükteli hicviye İM Felek ortaya atılmıs, fakat Bürhanettin B. münakaşa meydanındsn sıvışarak Feleğiı* arkasına saklanmış oluyor. Ben aruz bilmediğim, parmak hesabına dk akıl erdiremediğim için bn vadide fht, mukabele edemiyorum, kusura. bakmayırf arkadas! En son mısraınızda. sise düşman otaf olmadığımı soruyorsunuz. Ben, hiç bu kadar hoş. alaylı m t n n m e M yazan Feleğe düşman olabilir miyîm? İşte, Feleğe düşman olmadıgımı isbat Içln, yeni kongrede, tekrar intihap edilmeniıe ve gene gnzel seyahatler yapmanua mâaf olurum endişesile artık hücumdan vaz %9m ciyor, Atina seyahatinizi, M. Veniıelos |ibf, ben de alkışlıyorum. Tahdidi feslihat yonunda garabetler Cenevre 15 (Hususi) Tahdidi teslihat ihzari komisyonunda harp malzemesinin tahdidi hakkındaki münakaşalar nihayet bulmuştur. Esaslı tekliflerden bir kısmı reye kondu. Verilen reylerin neticesi tahdidin yalnız bilvasıta veya yalnız bilâvasıta bir usul kabulünde ittifak değil, biiyük bir ekseriyet dab< olmadığını göstermiştir. Her teklif reye konurken bazı murahhaslarun itayi reyden istinkâf ettikleri görüldü. Toplanacak olan biiyük konferansa iltihak edecek devletlerin temayülleri nazarı dikkate alınırsa tahmin edilebilir ki tanklar ve çok buyük çapta toplar gibi bazı mahdut devirde harp malzemesi için doğrudan doğruya tahdidat ilâvesi suretile bilvasıta tahdidin kabulü muhtemeldir. Şurası muhakkaktır ki bu tahdit usulünde dahi millî müdafaa bütçeleri az olan devletler lehine hususî kayitler ve bilhassa harp sanayii olmıyan memleketler için esaslı '"»ıiMiıılımıllimiHnilllllllllllllllilllllllllllllllllllHlimıııiHynı Adana'da çok f eci B. M. Meclisinde Ankara 16 (Telefonla) Yarm meckomis liste azayi kiramdan bazılarmın mezu bir kaza oldu Serdet'iğimiz kaytlara Yunanistan ve İspanya da iştirak ettiler istisnalar mevzuu bahsolması zaruridir. Türk murahhasları daima bu kaydi ihtirazi tahtında reylere iştirak etmişlerdir. Türk heyetinin bu husustaki haklı metalibi kimsenin itirazını celbetmedi. Bilhassa bir kaç devletin murahhasları bu fikre iştirak ederek noktai nazarımızı takriye ettiler. Yunan murahhasları bu esasın tahdidi teslihat mukavele projesinin ruhunda ve mahiyetinde mevcudiyetini kaydederek bizi teyit ettiler. İspanya da ayni kaydi ihtirazi ile reye iştirak etti. Tevfik Rüştü Bey siyasî temaslarına ve hususi mükâlemelerine devam etmektedir. Dün komisyon kâtibi umumisi, bugün İtalyan murahhası Ceneral Marini tarafından yemeğe davet edildi. Tevfik Rüştü Bey dün Yunan murahhası M. Politis'i ziyaret ederek ikl saatten fazla konuştu. Bugiin de Bulgar murahhasının otelde ziyaretini kabul etti ve uzun müddet görüştüler. niyetleri mes'elesinden başka bir şey Bir otomobil nehre düşerek yoktur. Millet MecUsinin evvelki gunkü celsesi bir kadın ve bir şoför boğulfevkalâde içtimalardan birini tesjtil etmiştir. Cumhuriyetin ilânı celsesi 18 saat, Ga du, îki de ağır yaralı vardır zi'ye Başkumandanlık tevcihi celsesi 13 saat Adana'da Simbeyli kaymakamı Nuretdevam etmiştir. Son istiıah celsesi de 10 tin ve Maarlf memuru Hakkı Beylerle buçuk saat sörmekle üçüncülüğü »Imıştır. Yunan muhalifleri M. Veni refikalan Adana'ya gitmek üzere bir ozelos'un itilâfkâr siyasetini tomobile binerler, Kisik mevkiinde otomobil göksu köptasvip etmiyorlar rüsünden sür'atle geçerken devrilmiştir. Atina 16 (Hususi) Muhalif fırkalar Kaymakam Nurettin Beyle refikası abu zamanı müşterek bir hareket için en ğır surette yaralanmıştır. Hakkı Beyin müsait olarak telâkki etmektedirler. Fırrefikası Nazik Hanımla şoförlerden biri kalar bugün toplanarak yarın içtimaa suyun cereyamna kapılarak boğulrmışdavet edilmiş olan hariciye encümeninde müşterek bir hattı hareket takibi için lardır. Zavallı Nazik H. Vaz'ı hamliçin Adamüzakeratta bulunacaklardır. na dogum evine gitmekte idi. Yalnız M. Paranasiyu'nnn riyaset ettiNazik H. evvelâ bir kayaya tutunarak ği eumhuriyetperverler birliği fırkaaı sulara mukavemet için çalışmış, kayaya muhaliflerin bu hareketlerinden ayrılmıştır. Bu fırka da Türk Yunan itilâf bütün kuvvetile sarılarak kurtarılması larını tasvip etmemek gayesini takip et çin bağırmışsa da cereyanın kuvveti tamektedir. Bununla beraber bunların faa hammülünü kesmiş ve nihayet girdap iyeti hükümet mehafilini pek alâkadar çinde kaybolup gitmiştir. etmemektedir. Zira muhalifler ancak otuz rey istihsal edebileceklerdir. 20 milyon sterlin Orta tedrisat müallimleri listesi Ankara 16 (Telefonla) Orta tedrisat müallimleri terfi Ustesi çıktı. Listeye göre 3 muallimin maaşı 70, 3 muallimin maaşı 55, 3 muaUimin maaşı 45 ve 44 2 muallimin maaşı 40 liraya iblâğ edllmiştir. Adliye Vekıli Halk Fırkası Jstikra hasılı ile Terkos ve Rıhtım M. Flanden hüku ne yapılacakmış? metten imtiyaz Tan gazetesi şu haberi veriyor: şirketlerinin Osmanlı imparatorluğu borçlarile Turkiye Cumhuriyeti tarafından harpistedi vaziyeti tenberi aktedilmiş olan istikrazlara ail borçların tevhit edileceğine dair olaö haberler Alman menabiinden tekzip edilmektedir. Ayni menabiden Ankara hükumetinin yüzde beş faizli ve 25 senede itfa edilecek 20 milyon İngiliz liralık ve yüzde 95 ihraçlı bir istikraz aktedeceği haber verilmektedir. Bu istikrazın 18 milyonu İn« giliz lirası ile eski osmanlı borçlannıfl tedahülde kalmış olan kuponları müba* yaa edilecekitr. Tetkikat için İstan Teşkilât heyetleri hareket ediyorlar bul'a geliyor Ankara 16 (Telefonla) Adliye Vekili Tusuf Kemal Bey bu akşamki ekspresle İstanbul'a hareket etti. Vekil Beyin seyahatinin orada çalışmakta olan komisyonların mesaisini tetkik için olduğu tahmin olunuyor. Bele'diye fen heyeti miıdürü Trabzon tran hududıı kamZiya Beyin Nafıa müsteşarlı yonet işletme imtiyazı Fransız Nazırına verilmedi Sıvas hastanesi nasil yandı? ğı haberi teeyyüt etmedi Ankara 16 (Telefonla) Geçenlerde Ankara'yı ziyaret eden Fransız Ticaret Nazırı M. Flânden'in hükumetten Trabzon Erzurum Karaköse İran hududu ara sında kamyonet işletme imtiyazını istedigi anlaşümıştır. Fakat hükumet bu hattı kendisi işletmek üzere daha evvel tetkikat yaptırmış olduğu eihetle imtiyaz verilmiyecektir. Erzurum Sarıkamış arasındaki dar hat, kamyonet işletme mes'elesi haUedildikten sonra işletmeye kapatılaeaktır. Diiyunu Umumiye komisyonu Ankara 16 (Telefonla) Düyunu umumiye tetkikatı komisyonu bugün de toplanarak mesaisine devam etmiştir. Komisyon evvelce yapılan eski mukaveleleri birer birer tetkik ederek okumaktadır. Ankara 16 (Telefonla) Geçen akşam yanan Sıvas hastanesi tahkikatım Ankara 16 (Telefonla) Nafıa müste Ankara 16 (Telefonla) Kırklareli H yapmak üzere Dahiliye başmüfettişle şarı Arif Beyin tebdüile yerine tstanbul BeFırkası teşkilâtına memur olan Şevket Bey (Kırklareli) bnradan hareket etti. Giden ve rinden Fuat Bey Sıvas'a hareket etti yini haberi teeyyüt etmemiştir. Ziya Bey lediyesi fen hey'eti müdürü Ziya Beyin tagidecek hey'etler Fırka hey'eti teftişiyesi Muır kredi fonnye tahvilâtı bu akşam İstanbul'a hareket etti. Terkos salâhiyetini haizdir. Hey'etlerden batıları kefidesi mes'elesi hakkında Vekil Zekâi Beyle uzun münferit, bazıları müçtemi olarak çalışa Kahire 16 (A.A.) Yüzde 3 faizli Uu»mi müddet görüşmüş ve Vekâletin bu mes'eleye caktır. Hey'et halinde olanların reisleri yeli Mısır kredi fonsiyesi tahvillerinin 1 vardır. Bunlar fırkanın merkeze ahnan dair noktai nazarını öğrenmiştir. Ziya B. müfettişlerinden daha yüksek salâhiyeti T. sani 930 keşidesine şu numaralar kazan İstanbul'da bu fikre göre Belediyenin de haizdirler. H. Fırkasının umnmî kongresi mıştır: noktai nazannı ve hattı hareketini 1886 senesinde çıkan tahvillerden 326,77 yazıldığı gibi kânunusani bidayetinde detesbit ederek 15 güne kadar tekrar Anka ğil, yazm intihaptan evvel veya sonra ya numarah tahvil 50,000 ra'ya dönecek ve Belediyenin kanaatini bil 1903 senesinde çıkan tahvillerden 659,84! pılacaktır. direcektir. Asıl vaziyet bundan sonra tebel DOX tayyareri denize indirildi numaralı tahvil 50,000 lür edecektir. 1911 senesinde çıkan tahvillerden 94,66' Bordo 15 (A.A.) DOX tayyaresi Nafia mösteşarı Arif Bey İstanbul Rıh «Bourg sur • gironde» ile Blaye arasmda numaralı tahvil 50,000 £ tım şirketi direktörünün Ankara'ya gelip Frank kazaıunışlardır. denize inmiştir. Izmir'de iki ceset daha bulundu İzmir 15 (Hususi) Burnova'da bÜ tarla içinde beş yaşlarında Yaşar, re bir kaya altında 10 yaçında Hatice isVekâletle göruştüğünü, 23 senedir şirketin minde iki çocuğun cesedi bulunmnştnr, vaziyetini tetkik ile meşgul olan komisyo Bu yavrular Burnova'nm Çay mahall©* nun mesaisini bitirmek üzere olduğunu sinde oturan Girit'li Mustafa ağanın binaenaleyh hakikî vaziyetin yakında te sellere kapılan çocuklarıdır. rievvür edeceğini beyan etti. ONLARIN ROMANI Kızım! Demişti. Gerçi nikâh iki tarafa da yıldız barışıklığı ve rir, verir ama, ihtiyatlı bulunmak Iâzım. Nikâh dediğin erkeğin iki du dağı arasında saklı duran bir kelimeden başka nedir ki.. Erkek bunlar! Bir (boşadım) dedi mi, bitti. O nun için çocuk isinde biraz dikkatli 'davran. Maazallah sonra insan körpe yaşta kucağı kundaklı bir dul kalıverir de ölünciye kadar çilesini dolduramaz. Annenden babandan da öyle ahım sahım bir miras kalmadı ki tamah etsinler de cocuklu bldujhınu bile bile alsınlar. Topu topu bir kac dükkânla bir evin var. Eh.. F1 Jeki oara ise daha az, onu da o'ümlük dirimlik sak'arsın. Benim bir ayaçim çukurda. Görevirn seni yavrum, hem tazeliöjni muha^aza , h^m dünva haü. h'r çok ihtimallere karşı ihtiyatlı bulunursun. Karadut dahnî kaynatırsın, çekme «CUMHURİYET» TEFRİKASI: 3 Devrişin fikri neyse zikri odur, Genç kadın oturdu. Kocası ök Beni meraklandırma rica ede karak, ince sakalının ucunu par derler, defterdar bey de dalgmlıfc. makları ile karıştırarak, söylemek sürdü, tereddütle: rım. tan biraz açılarak cevap verdi: Benim mektubumu aldın mı? Meraklanacak hiç bir şey yok. istedikleri şeyi söyliyemiyenlerin gizli sıkıntısı içinde ezilip büzülü Evet, saikai mukadderan ilei Dedi. Mukadderatı ilâhiye. Takdirde o Cenabı hak.. ^ordu. Hayîr! Ian tedbirle bozulmaz. Abudane • gittikçe meraklanmağa Rica ederim, ikide birde CeGülöz Yazan: AKAGÜNDÜZ Acayip şey! Acayip şey! dir bu, tükenince kısmeti zoretmek nabı hakkı karşıma dikme. CenaH taşladı. Hatta endişeye düştü. A cenden sulfato eksik olmaz, yanma Neye taaccüp ediyorsun, mü Rabbı talâya karşı... aba bir fena haber mi vardı? Fır hakkın hayat, dünya işlerile ne alâhim bir şey mi yazmıştın? O kadar anlaşılmıyorsun ki. kacılık memleketi kasıp kavuruyor kası var? Siz erkekler Allaha hürmış kibrit başları da iyidir. Ben sana mektup yazmîştim. Ânlaşılmıyacak hiç bir şey Gülöz bu nasihate nihayet üç sedu. Yoksa kocasını azil mi etmiş met etmesini de bilmiyorsunuz. öyle ya, mufassal bir mektup yaz< yok. Şayet gelmemiş olaydın bu Müteessir olma. Başa gelen !« lerdi? Yoksa azlettiler de üste bir ne riayet etmişti. Fakat bu sefer İsmıştım. gün mektubumu almış olacaktın de sürgüne mi gönderiyorlardı? seni müteessir etmesin diye söyli» tanbul'dan dönerken artık karar Ne günii yazdın? ve bu suretle anlaşılmamış hiç bir Azil, tart, hapis, sürgün o kadar yorum. vermisti. Üç senelik tecrübe kâfidi. Salı günii.. Tamam sah pos nokta kalmıyacaktı. Fakat dedim Ne olursa olsun. Metin olmalî ayağa düsmüştü ki.. Ah, bir yumuk cocuğu olursa ne tası ile.. ya takdiri Rabbaniye karşı kim muBir aralık metanetini toDİadı. Az gerek. Ben zayıf bir kadın değilima kadar sevecekti. Onu en son usul Peki, almamın imkânı var mı kavemet edebilir. e, tarda, sürgüne ehemmiyet ver öylesine öyle.. Öyle amma.* Ierde büyütecekti. Bir anne örneği ya? Sen salı günü postaya vermiş Sinirleniyorum bey! Kuzum İkisinin arasındaki anlaşmamaz» olacaktı, hatta bu niyetle, İstan sin, ben perşembe günü trene bin ıöyle. Muammahktan çık ta bu medi. Kocası zaten para canhydı. lık devam ediyordu. Gülöz sinir • bul'dan gelirken çocuk bakımına dim. İki buçuk günde mektup git takdiri Rabbani nedir, mektup ne İsraf etmezdi. Epeyce biriktirdijjini bilirdi. Kendisinin de kırık dö lendi: dair bir çok kitaplar almıştı. Alır mez ki... oluyor? Şunları açık açık anlatıver. kük bir kaç parca malı, parası var Başına ne geldi? Onu söyle. ken ne kadar utanmıştı, kitapçı: Çok şev! Çok şey! Teessüre hiç sebep yok, Cena dı. Pekâlâ belki de eskisinden alâ Başıma.. Bir.. Nikâh mes'elesi iste çocuk istiyen bir genç hanım. Sende bir şey var bey. bı Hak kadir ve rezzaktır. geldi. geçinebilirdi. İcap ederse kendisi Diye içinden gülecek, alay edecek Evet. Hayır. Evet. Yok. Şey. Defterdar beyin tahteşşuurunda de bir mektebe muallim olurdu. Ne gibi? zannetmişti. Var. Ne diyordum, evet doğrudur, gizli duran medrese hüviyeti bir Varsın varidatlarile iki defterdar Takdiri hüda, evlendim. Defterdar bey hanın çarpık mer sen ancak bugün mektubumu ala denbire açığa vurmuştu. Gözlerin maaşı tutacağına bir tutsun. İsraf Kim? divenlerini ağır ağır çıktı.Tereddüt caktın. Fakat nasıl oldu da birden de, masumları kandıran kötü, cahi etmiyen koca ile lüks sevmiyen ka Ben. içinde idi. Kapıyı açıp girdi. Bir bire çıkageldin? vâızların şeytanca bakışı vardı. Şaka etme kuzum. rı nerede olsa rahat geçinebilirler iskemleye oturdu. Sıkıntılı bir ta Sebebini söyledim ya. Sesinde yumşak elli, sahte edal Bunun için şefkat ve samimiyet do Şaka değil hakikat. vırla: Demek sen cidden evlendin? softaların tecvitli ahengi titriyor lu bir »esle kocasına sordu: Ama benim mektubumu ıl Hanım! Dedi. Şöyle otur 'da madan geldin. lyi ki telgraf çektin du. . Mabadi var * Yoksa başına bir i« mi geldi? Otuz üçlü tesbihini avucunda sı seninle bir iki satır göriişeceğim. de