19 Ey'u16 1930 Camhtrriyet SON TELGRAFLAB BeEediye intihabatı İlk yapılan Haymana ve Orhaneli İntihabatını C.H.F. namzetleri kazandılaı Ankara 18 (Telefonla) Haymana'da ilk defa olarak yapılan belediye intihabatında C. H. F. namzetleri müttefikan kazanmışlardır. Ankara 18 (A.A.) Orhanlı ve Haymana belediye intihabatında C. H. Fırkası namzetleri müttefikan intihap olunmıışlardır. D. bekir'de Belediye namzetleri .. Diyarbekir 17 (Husasî Muhabirimizden) Burada belediye intihabatı hazırlıklarına devam ediliyor; müntehiplerin esami defterleri indirildi. Ayın yirmisinden itibaren halk reylerini atmağa başlıyacak, intihabat on gün devam edecektir. Yedisi kadın olmak üzere kırk namzet gösterilmiştir. Listeyi gördüm, isimler etrafında Vali Nizami Beyle göriiştüm. Şu beyanatta bulundu: « Nüfusa na7aran intihap edilecek aza adedi 27 dir. Tficcar ve ziirradan ve dlŞer her sınıf esnaftan birer ikişer kişi tefrik edilmek suretile kadın ve erkek olmak üzere kırk kişilik bir namzet listesi ilân edilmiştir. Halk, kendilerine bizmet edeceklerlne kani olduğu zevatı intihapta serbesttir. Esasen şimdiye kadar Diyarbekir intihabatında fırka namzedinden ziyade eşhas üzerinde müna kaşa ve faaliyet yapılagelmekte idi. Her halde münevver Diyarbekir halkı, yeni belediye kanununun bir çok mevadmdan istifade ederek pek değerli zevatı intihap edeceklerdir.» Sabri / 'dm'da belediye intihabatı Aydın 17 Aydın'da belediye intihabatına baslandı. Bütün bir mahalle halkı tarafından belediye reisi Emin Beye rey verileeeği ve diğer bazı mahallerin de H. F. namzetlerine reylerini verecekleri anlaşılıyor. Koçhisar'da belediye namzetleri Kochisar 17 Koçhisar'da, H. F. belediye namzetleri tesbit edilmiştir. Nametler meyanında sabık H. F. mutemedi Rıza Beyle fırka kâ*ibi Rüstem. telgraf müdürü Tısalya'lı Nuri Beyler bulunmaktadır. Mevkuf gazeiecKer Adalet namına bir facia! Otuz sene sonra tereke davasıaçıhrmı? Mukaddema Çorum'da adliye hizmetlerinde bulunmuş avukat Nüshet Efendi isminde biri bundan otuz sene eyvel vefat eder. Otuz sene sonra yani son lamanda Çorum sulh hâkimi Şükrü Beye bir müddet vekâlet etmiş olan ağırceza azasından Nuri Bey tarafından merhum Nüzhet Efendinin zevcesi seksen yaşlarında Emine Hanım aleyhine bir tereke davası tahrlk edilir ve zavallı kadının amkarındakl zahireleri, ahırındaki inekleri, me zarda kemikleri bile çürümüş olan kocası Nüshet Efendinin malı imiş gi bi tahrir olunur. Asıl garibi gayri menkuller de bu tereke meyanına ithal edilerek elinden ahnır. Bir takım eşhas tarafından tebdit edilen zavallı Emine Hanım, şimdtye kadar hiç bir yerde, hiç bir mahkemede emsali görülmemiş olan bu dava, yani otuz sene sonra tereke tahriri yüzünden dilenmek derekelerine kadar düşer. Nüzhet Efendinin vefatı tarihi nazan dikkate alınırsa terekesini tahrire maddeten ve kanunen imkân kalmadığı şüphesiıdir. Böyle bir d«vaya bakmağa mâni olacak otuz senelik müruru zaman olmakla beraber, bugün Emine Hanımın sahireleri, inekleri, emvali sairesi de Nüz het Efendiye ait olamaz. O halde nasıl oluyor da otue sene evvelkt I nekler ve saire bugüne kadar kalraış ve kalabilirmiş gibi 80 yaşmda dört şehit anası kadıncağıza gadredill yor?~ ı Zavallı Emine Hanımın maruı kaldığı bu haksızlıklar üzerine müracaat etmediği mahkeme, raerei ve makam kalmamış, nihayet Adliye Vekâletine verdiği bir istidadan son' ra tahkikat yapılmış ise de gene bu1 dava âdil bir netlceye raptedilme l miştir. . | Esasen işe vftkıf olanlar Nuri Beyin Çorum'da aza, oğlunun Sungurlu'da müddeiumumi bulunmasını muvafık göraıemekte, 65 yasım ik mal etmiş olan Nuri Beyin tasfiyeye tabi tutulup tutulmaması mes'ele j sinin Adliye Vekâletince tetkik olunmamasını hayretle telâkkl emekte dirler. Hulâsa Çorum adliyesinden bize gelen şikâyetler çok calibi dikkattir. Bu vaziyet karşısında biz bu defa da, adalet namına yapılan bn hareketler cezasız mı kalacak, Emine Hanımı yazıdığımız şekilde tehdlt ve ızrar edenlerin yakasına gene adaletin pençesi ne zaman yapışacak ve bu seksenlik ihtiyar' kadının h^kkı ne zaman temin olunacaktır, diye soruyor ve; Bu suale cevap istiyoruz! ımiHimilttllttliniiHIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIItlllltflNiHiııı Rııs tayyareleri Cemiyeti 40 kişiHk bir tayyare yapılıyor Moskova 18 (A.A.) Hava nezaretinin sipari; ettiği 6 motörle mücehhez ve teknesi 30 metre boy ve 6 metre genisliğinde bir deniz tayyaresinln Southampton'da inşasına başlanmıştır. Tayyarede 40 yolcunun taşınmasına ve 20 yolcunnn yatmasına müsait kamaralar mevcut t'«r. Tayyarehin sıkleti yüklu olduğu vakit 34 tondur. Tayyare iyi tecrübeler verirse Şark veya Bahrimuhit seferlerinde kullanılacaktır. Meclısin 61inci içtimaı açıldı Cenevre 17 (A.A.) Cemiyeti Akvam meclisi 61 inci içtima devresinin ilk celsesini aktetmiş ve rüzanmesinin kafî şeklini tesbit eylemiştir. Ruznameye Fransa'nın teklifi üzerine bir yüksek sıhhî tedrisat mektebi açılması ve ts panya'nm teklifi veçhile bir hıfzıssıhha konferansının içtimaa daveti mes'eleleri de ilâve edilmiştir. Irak Krah Cenevre'de Macar Başvekilinin Anka ra'yı ziyareti Ankara 18 (Telefonla) Macar rW vekili K>nt Betlen M. VenizeIos'un 20 teşrinievvelde Ankara'yı ziyaretinden sonra, Türkiye merkezîni ziyaret edecektir. Liman şirketleri ıslah değil, ilga edilmeli Ankara 18 (Telefonla) Bugün İktisat Vekili Şakir Beyin riyasetinde Müsteşar Şakir, Ticaret U. M. Naki, İstanbul'dan gelen Liman şirketi M. Ham di ve İzmir Liman şirketi M. Hulusi Bejlerden mürekkep bir içtima aktedilmiştir. Müzakeratın, İstanbul ve İzmir limanlarının ıslahı, dizbarko mesailinin halli etrafında cereyan ettiği anlaşıl mıştır. • Türkie Litvanya Moskova 18 (A.A.) Türkiye sefiri Huseyin Ragıp Bey ile Litvanya sefiri dün iki memleket arasında bir dostluk muahedesi imzalamışlardır. Delhi'de 150 kişi tevkif edildİ Delhi 17 (A A.) Delhi'de silâhsız itaatsizlik hareketi için gönüüu toplamak maksadile mahalli kongre tarafından viicude getirilen müesesinin gayrikanunî olduğu ilân edilmiştir. Bu müessesede oturan, yatıp kalkan 150 kadar kimse tevkif edilmiştir. İzmir'den heroin kaçırtlmtş Marsilya 17 (A A.) KaradeDİz'dea gelen bir vapurun içinde İstanbul'dan gizffce tahmil edilmtş ve bir fıçı içine saklanmış külliyetli miktarda Heroin bulunmuştur. Gemi mücehhizleri şimdiye kadar bir çok defalar kaçak snretile ve bn tarzda Heroin nakledilmiş oldugunu söjlemişlerdir... .., .», . . SON KABER Tekaüt kanunu talimatnamesi Ankara 18 (Teleonla) Yeni tekaüt kanununun talimatnamesi Maüyece tamim edilmek üzeredir. tzmir'de incir, üzüm sattşt İzmir 17 (A.A.) Bugün 19 kuruştan 47 kuruşa kadar 3474 çuval üzüm ve 10 kuruştan 37 kuruşa kadar 9572 çnval incir satılmıştır. MİLLl ROMAN: 7 Kral Faysal mühim beyanatta bulundu «Biz, ayni ailenin muhtelif evlerde yaşıyan evlatlarıyız, ayrılmamız imkânı yoktur» Cenevre 18 (A. A.) Irak Kıralı Faysal Hz. berayi tedavl Viyana'da bulunuyordn. Cemiyeti Akvam meclisinin içtimai umumisi münasebetile Cenvre'ye çelmiştir. Irak Kıralı Hz. Anpdolu Ajansınııj hususî muhabirini kabul ederek atideki beyanatta bulunmuştur: « Biz iki kardeş milletiz. Münase batımız fevkalâde samimi ve tamamen hüsnü niyete müstenittir. Geçen her gün bu münasebatı daha sağlam ve hiç bir suretle tecelzüle uğramaz bir hale isal etmekteidir. Ben bizzat bu vaziyet ve halden fevkalâde memnunum. Hissiyatı, dini ve menafii bir olan millet ve memleketlerimiz yekvücut bir kitle halinde bu menafii müdafaa etmekle mükeîlef ve muvazzaftır. Türk ve Irak şimendiferleri hudutlarda birleştiği gün münasebatı ticariye ve iktisadiyemiz bir kat daha inkişaf ederek kardeşlik hisleri tezauf edecektir. Biz ayni ailenin muhtelif evlerde yaşıyan evlatlarıyız. Ayrılmamız imkânı yoktur. Türk Cumhuriyeti hükumetinin ve erkânının bize karşı gösterdikleri samimi kardeşlikten ve teshilâttan fevkalâde memnunuz.» Umel Pş. Fethi B. ( Birinci sahifeden mabait ) Mecliste mevzuu bahsedecekleri hususat şöyle izah edilmektedir: 1 Gazetecilerin tevkifleri, 2 Hükumet memurları tarafından belediye intihabatına bazı yerlerde yapıldığı iddia edilen müdahalelerden şikâyetler, Bu meyanda Kemal Paşa'da, Karacabey'de, Gemlik'te Burta Valui Fatin Beyin verdiği iddia edilen emirler bakkında bazı gazetelerde neşrolunan malumatın yeni fırka merkezine de bildirildiğini, Düzcede S. F. merkezi kapısına iki jandarma dikildiği, Çorlu'da jandarma bölüğü kumandam Şehap Beyin Çorlu başmuallimile birlikte S. F. ya taraftar birini kapı dışan attığı, Kirmasti'de jandarma bölök ku îspanya ile imzalanan dost mandanınm imamları, hatipleri H. F. sı lehinde camilerde vaız vermeluk muahedesi ğe sevkettiği kaydedilmektedir. Ye, Moskova 18 (A.A.) Türkiye sefiri ni fırka meb'usları, bu iddialara Huseyin Ragıp Beyle İspanya sefiri dün iki memleket arasında bir dostluk mu istinaden Mecliste şikâyet ve protestoda bulunacaklardır. ahedesi imzalamjşlardır. Yirmi yaşına geldiği zaman dükândaki sermayesi üç yüz altmı geçmişti. Kasabada, o da tüccardan sayılmağa başlamıştı. Etraf köylerden Bonmarşeye gelen, toptan mal alan bakallar vardı. tş ileri gidiyordu. Şlmdi hatuncuk oğlunu evlendirmeği düşfinüyordu. Ağustosta ona lâyık güzel ve zengin bir kız göremedi. Etraf köylerde, kasabalarda tanıdığı yoktu. Kimden, nereden kız arıyacağını bilmiyordu. Arustos'ta bu işi müzakere edecek yalnız bir kadın gördü. Ona çukur kapılı Fatma derlerdi. Kılavuzluk ebelik eder, kurşun dökerdi, bütün etraf köyleri ve kasabaları gezdiğini, tanıdığını iddia ederfli. Hatuncuk, bu çok bilmiş kadına dini açtı: der Limanımızdaki Amerikan kru vazörünü gezdim. Bu gemide zab tan ve bilhassa efradın istirahat temin için sarfedilen yere ve pa raya hayret ettim. Bir harp gemi*] sinde her şeyden evvel ve ner den ziyade kudreti harbiyeye e hemmiyet verilir. Bu gemide iam] en ziyade insanların istirahati d&n sünülmüş. Anlaşılan Amerika'lı . Iar «harp eden gemi değil insan •, Mevkuf bulunan «Son Posta» dirilmektedir. mes'ul müdürü Selim Ragıp Beyin Zeynel Besim B. neler »öylüyor? dır» kaidesine çok ehemmiyet ve «j tahliye talebi altıncı istintak da Mevkuf «Hizmet» gazetesi baş riyorlar. Efrat için büyük bir mü *\ talea salonu ayrılmış, buraya bir iresinde yapılan alenî duruşmadan muharriri Zeynel Besim B., tevki sonra da reddedilmifti. Selim Ra • fanede kendisile görüyen bir gaze de kocaman kütüpane konulmufc radyo, gramofon, sinema gibi herj gıp Beyin vekili İrfan Emin B. ta teciye şunları söylemiştir: türlü eğlence vesaiti var. rafından bu ret kararı hakkında da <£ Biz gayrimevkuf olarak da Başka milletlerin harp gemüo Ağırceza riyaseti nezdinde itirazda muhakeme edilebilirdik. Bizlerin bulunulmuştur. Ağırcez«r riyaseti ve Hamdullah Suphi ve Necmettin rinde efrat, hayli dar yerlerde buitirazı da tetkik etmektedir. Sadık Beylerin iddialarımıza rağ üstüste gerilen ve branda denilen ip' Diğer taraftan müstantik Sürey men, memlekette muhalefetin sesi yataklarda yatarlar. Amerikan geya Bey, bu mes'ele hakkındaki tah susturulmak istenivor. Fakat görü misinde ise açılır, kapanır^ somy«> kikatı ikmal etmek üzeredir. Bir yoruz ki bu kabil değildir. Millet, h karyolalarda yatıyorlar. Müret • iki gün zarfında müstantik kararı siyasî rüştünü isbat etmiştir; artık tebatın istirahati itibarile Ameri • yazılacak ve evrak Ağırceza mah akü selimle hareket ediyor. Kanun, kan kruvazörü, bir harp gemisin» kemesine cevkedilecektir. Selim bizi mahkum edemez. Mahkum ol den ziyade büyük bir posta vapuruRagıp Beyin bu hafta içinde mu duğumuz gün, adaletin, siyasetin nu andırıyor. Amerikan bahriyesi de, orduda hakemesine baslanacağı kuvvetle aleti olduğunu kabul zarureti var olduğu gibi, maaşlı askerlerdeq dır.» tahmin edilmektedir. mürekkeptir. Neferlere verilen ma> Mukabil namayiş müsaadesiz Sabık Adliye nazırı tsmail Sıtkı, a* 30 ilâ 100 dolardır. Yani bugtinyapılmış? avukat AIi Şevket ve Orhan Mithat İzmir müddeiumumiliğinin, İz kü Dİyasaya nazaran 63 ilâ 211 H . Beyler, Selim Beyin fahriyen mü dafaasını deruhte etmek istemiş mir'de vilâyetin müsaadesini al ra... Yemek içmek te caba.> Bu, ne zenginliktir, Yarabbi! madan mukabil nümayiş tertip e • lerdi ır. İzmir gazetecüerinin muhakeme denler hakkında takibata başladıBursa'dan gelen bir ğı, fırka mutemedi Salih Beyle balerine başlanıyr zı arkadaslarının bu işte muharrik mektuba cevap! Diğer taraftan tzmir'de mevkuf ve müşevvik vaziyetinde görüldükgazetecilerin yarın muhakemeleri İmza yerinde «istiklâl harbinda ne baslanacaktır. Manisa'daki on leri ve mukabil nümayis esnasında üç defa yaralanan bir gazi» ibare avukatın, tzmir'deki gazetecilerin bir nutuk irat eden Şevki Beyin is si bulunan bir mektup aldım. Bu müdafaalarım fahriyen deruhte et ticvap edilmek üzere davet olun mektubu, bana yazan zat, kendini mek üzere müracaat ettikleri bil duğu haber verilmektedir. tasvir ederken şöyle diyor: «Bu mektubu yazan, bir meczup, bir serseri değil, Paris'te ikmali tahsil etmiş bir darülfünun mezunudur. Memlekette yüksek bir mevki «« hibidir. İmzamı yazmam. Dediğt • niz gibi sünepe ve kork&klardan d*. ğilsem de memleketimiz henüz tnütemeddin memleketler seviyesine gelmediğinden, Haydar Rifat derekesine düşmek ihtimali mevcut olduğundan vaz'ı imza etmiyorum. İnşallah memleketimiz Avrupa'nın mütemeddin memleketleri kadar Belediye intihabı hazırlıkları son kopyasını belediye dairesine ve bi değil, şu bizim beğenmediğimiz Y». safhaya dahil olmuştur. Belediye rer kopyasını da mahallât muhtar nanistan kadar olunca o vakit arzu fubelerinde tesekkül eden intihap hklanna asacaklardır.Defterler bü ettiğiniz gibi imzamı atarırn efenencümenleri intihaba iştirak ede tün dairelerde 20 eylul cumartesi dim.» cek olanlann Uimlerini tetkik et asılmış bulunacaktır. 25 eylul perBu imzasız mektup sahibi, sonra mifler ve cetvellere yazdırmışlar şembe günü saat 18 te de indirile mektubunun ve mektubundaki fi dır. Bu cetveller mahallâta asıl cektir. kirlerin neşrini istiyor. Ben de kenmaktadır. Her belediye dairesi İntihap encümenlerinin bu karar disine diyeceğim ki: kendi hududu dahilindeki cetvelle«Dediğiniz gibi, memleketimizin larına razı olmıyanlar üç gün zar ri tetkik etmiştir. hürriyet itibarile Avrupa'nın mütefında mahkemei asliyelere veya Beyoğlu dairesi kendi mmtakası meddin memleketleri seviyesine gedahilindeki müntahiplerin cetvel sulh mahkemelerine müracaat ede lebilmesi, ancak, sizin gibi Paris't» lerini belediye ve hükumet binasına ceklerdir. ikmali tahsil etmiş.istiklâl harbinde Halkın isimlerini bu cetvellerde üç defa yaralanmış, memlekette asacaktır. ' Ayrıca her mahallenin cetvelleri o mahallenin muhtarhk tetkik etmeleri ve sıra numaralarını yüksek bir mevki sahibi olmuş kimdairelerine talik olunacaktır. Her rey verirken lâzım olacağı için ez selerin; söyledikleri sözlerin, mü • defaa ettikleri fikirlerin ve yaptıkla dahe ayni «jıretle cetvellerin bir berlemeleri lâzımdır. rı tenkitlerin altına imzalannı koymaktan kat'iyyen çekinmemelerile kabildir. Siz, ne zaman mektubu * v© nuzu imzalarnak cesaretinizi gös * ( Birinct sahifeden mabait ) Tevfik Kâmil B. Ankara'ya gitti terirseniz bizde yazdıkUrımzi 0 Muhtelit Mübadele Komisyohu Türk zaman neşrederiz efendimi» Fırka grubu cumartesi günü başmurahhası Tevfik Kâmil Bey dün toplanaeak Ankara 18 (Telefonla) C. H. F. Ankara'ya gitmiştir. grubu, cumartesi (ünü toplanacaktır. Firari Rum'lar avdet edebilirler mi? Bazı gazetelerde *firarî Rumların TürkiC. H. F. KAtibi Umumisi Saffet Beyle ye'ye avdet etmek üzere hükumete müraberaber fırka bürosu da Ankara'ya gel caat ettikleri yazılmıştı. mijj ve tamir edilen fırka binasında Dün bu hususta yaptığımız tahkikat neDahiliye müstesarı bugün yerleşmeğe başlamıştır. ticesinde firariler hakkındaki kanun sarih Ankara'ya gidiyor olduğundan Türkiye Cumhuriyeti pasaporKabinede değişiklikler olacak mı? tu ile seyahat edenler her Türk gibi memleDahiliye Müsteşan Hilmi Bey bugün Ankara'dan çelen diğer bir telgrafa kete dönebileceklerdir. Fakat diğerlerinin Ankara'ya avdet edecektir. ümuru Magöre, İsmet Ps. nın kabinede tebeddülât avdetlne imkân yoktur. halliye Vilâyet Müdürü Vasıf Bey dün yapaeağı şayiaları musırran deveren etgitmiştir. mektedir. Ancak hangi vekillerin kabine Celâl ve Osmanzade Hamdi Nikâh merasimi Beyler şehrimizde haricinde kalacakln, hangi vekillerin yeFen Fakültesi mezunlarından Semöıa Türkiye İş Bankası Umumİ müdürü ve Hanım ile genç diş tabiplerinden Mu ni vazifeler derubte edecekleri ve kabineye hariçten kimlerin girecekleri he fczmir meb'usu Mahmut Celâlettin ve hittin Adil Beyin nikâh merasimi dün Beyazat nüz tnalum d«ğildir. Bu şayialann dere İzmir meb'usu Osmanzade Hamdi B. ler bir çok davetliler huzurunda dün Zonguldak'tan şehrimize glmişler belediye dairesinde icra edilmişür. T*cei cıbhati bir kaç güne kadar anlasılarafeyne saadetler temenni ederiz. bileeektir. Selim B.in muhakemesi bu hafta başlıyor HEM NALIMA MIHINA Zenginlik! ıznıir'de mpvkuf gazetecilerin dr yarın muhakemelerine başlanıyor İntihap cetvelleri yarın asılıyor Cetveller belediye ve mahalle muhtarlık dairelerine talik edilecektir Fırkaın teblîgi MUHACİR Yazan: FAZU NECtP Bu günahlı bir iş değil... Yarın, git, sigortayı yaptır... Dedi. * * * Nasıl evlenmeli? . Kurtali'nin bakkal dükânı küçük bir bonmarşe olmuştu. Kasabada ne aransa Bonmarşede bulunurdu. Petrol gazinden ipekli kumaşlara, yalancı elmaslara kadar her şey vardı. Ali tiearetin ruhunu, esrarmı öğrenmisti. Bir maldan çok kazanmağa tama etmez, az kâra kanaat gösterirdi. Bu suretle çok müşteri kazanmıştı. Az kârla çok mal satıyordu. Bu sayede her sene sermayesini bir kaç kere devrederek ziyade kazanıyoriu Fatma'cığım, ben oğlumu evlendirmek istiyorum. Çok iyi edersin, hanımcığım... Maşallah geldi yetisti. Böyle gençlerin başmı baçlamak lâzım... Her gün dükâna türlü, türlü, rum kızları gider bunlardan birine tutulmasına meydan bırakma... Yok, yok ben bundan korkmam... Ali'ciğim çok usl*akıllı çocuktur... Bilirim öyledir... fakat geoçlik bu, hanımcığım, erkeğe in»n •hnaz... Ben oğluma inanırım... Mürttvvet görmek, evde bana da arkadaş olacak bir gelin almak istiyorum... Maksadım bu!.. Hakhsuı hanimcığıra... Ali Efendi maşallah kazanıyor da... Agustos'taki bütün kızları gözden çeçirdim. Hiç birini muvafık göremedim.. Kızı buradan almağa mecbur değilsiniz ya... Görueüye çıkar, etraf köylere, kasabalara kadar gider gezeriz... Ben kaç kere böyle gezdim, dolaştım... FAbet istediğin gibi bir kız buluruz... Bu ftkir ve karar üzerine, Hataneuk >şi oğluna da açtı... Kurdali bu evlenmek fikrine itiraı etmedi. İşte yirmi yaşına gelmişti, artık bir aile teşkil etmeliydi. Anasmın etraf kasabalara görücü çıkmasına razı oldo. Hatuncuk, çukur kapüi Fatma'yı ber« ber alacaktı. FaUna'njn Uxudi{i Ujtijar, bir kiraeı vardı, beygirler gündelikle tu kızları yalnız bir kere görmüştü. Görtalacak, münasip bir kız buluncuya ka düklerini hayalinden geçirir her akşam dar cezileeekti. Biraz masraf olacaktı a bunlardan bahseder, her birini ayrı, ayrı ma, iyi bir kız bulmak için buna katlan oğluna tasvir ederdi. Birini tercih ede mak lâzımdı!^ mediği, tereddütlerden kurtulamadığı i Ratuncuk, Fatma ile bir çok köylere, çin oğlunu sıkıştırır: Sen bunlardan birini beğen... kasabalara uğradı. İki hafta kadar gezdl. Avdet ettiği zaman sözden, tereddüt Derdi. ten başka bir şey getirmedi. Ben nasıl beğeneyim, anacığım, görmeden ne diyebilirim?.. Sen gör Çukur kapilinin etrafta bir çok tanı dikları vardı. Her yerde, evlenecek kızlar dün, sen beğen... Senin intihap edeceğin görmüştü. İçlerinde pek beğendiği gü kızı emin ol, mutlak ben de beğenirim... Fakat Hatuncuk oğlunun başını atezeUeri de yardı. Fakat kendisinin beğendiklerinden bazısını akrabası uzağa ver şe yakmak korkusu ile bir türlü karar raek istemiyor, bazısı zenginliğine, gü veremiyor, günler, haftalar geçiyordu. zdUğine pek mağrur oldukları kızlannı Bu sırada hasta oldu. Gittikçe artan bir dükaaeıya vermeğe razı olmuyor, hafif bir rahatsızlığı vardı. Ufak, ufak. çift çubuk sahibi, ağa oğlu olmasını isti öksürüyor, geceleri terliyordu. İptida yorlardı. ları buna ehemmiyet vermedi. Fakat Kendilerine, vermeğe rauvafakat gös günden güne sarardı, bitap düştü. tertten kızları ise o, şöyle böyle buluyor, Nihayet Kurdali doktora haber verdi. düşünüyor, tereddüt ediyordu. Doktor, Perdikaris, hastalığı anlamak Hatuneuk, oğluna zengin, güzel, ter için uzun nîuayenelere, tetkiklere muhbiyeli bir ku bulmak istiyordu. taç kalmadı. Hatunun yanında, telâşsız Fakat köylünün zengini belli olmazdı. Servetin, terbiyenin, anlaşılması iyi ta anlattı: nınmağa muhtaçtı, kendisi bütün ba J Bir soguk almadan ıbaret, ehemmı yetsiz bir şey... Fakat bundan kurtul mak, eyi bakınmağa muhtaçtır... Ağustos'un havası serttir. Şimdi kış geliyor. Hava tebdili için daha sıcak bir mem lekete, hiç olmazsa Selânik'e gitmek eyi olur... dedi. Doktor hastanın yanından çıktığı, yalnız kaldıKları zaman Kurdali'ye «iddt ve açık söyledi: Hastalık çok ehemmiyetlidir. S»> tuncuk vereme tutulmuştur. Bana h&T ber vermekte geç kaldmız... Sür'atte fiden, korkulu bir veremdir. Onu sıeak bir memlekete göndermek ve iyi bak* mak lâzımdır... Belki kurtulabüir... Ali bn darbe altında sarardı. İçin den, derin acılar duydu. Birdenbire mttthiş bir yese düştü. Doktora azimkar btr tavurla söyledi: Anamı kurtarmak için her türtü fedakâriığa razıyım. İcabederse dükâM, dutlukları, bağları, hatta evi satar, <m« baktınrım. Yeter ki onu bu hastalıktam' kurtarabilelim.. Mabadi var