4 Ağustos 1930 SON TELGRAFLAR Matbat heyeti Varnada \r Varakı mihrı vefa ) Son söz!.. Cumhuriyet [HEM Niifus Mes'elesi ve tarihi Kurunu Vusta: Demirbaş kölelik «.Kurunu vusta, beşeriyetin uzun bir uykusu olmuştur. Bu uyku asır larca devam etmiştir!. Eski vahşet ve esaret devirlerinin yorgunluğunu beşeriyet bu uzun uykuda çıkar mak istemiştir!. Bu devirde nüfusun ne azalması, ne çoğalması mes'elesi vardıL Büyük bir uyuşukluk, yorgunluk!. Her şey, çalışmak yavaş!. Yavaş..» NALINA MIHINA Üstadımız Mahmut Sadık'ın öldüğü gün «Cumhuriyet» te bir yazım çıkmıştı. Bu yazı belki biraz sert ve acı idi. Fakat bu yazı Mahmut Sadık'ın aylardanberi hasta yatağında her gün bir parça daha eridiğini gören bir telmizin duyduğu samimi bir teessürden başka bir şey dcğildi! O yazımın bir yerinde üstadın: Bizim «Servetifunun» dan ve bizim loncadan ne haber? Dediğini de kaydetmiş ve «üstadın lon cadan maksadı bizim «cemiyet» idi ki o nunla beraber ilk muharrirliği zamanından artık yazı yazamaz hale ^eldiğri dakikaya kadar muharrirliğini yaptığı (Servetifunun) üstadın hatırını sormağı ihmal etmiş, unutmuştu» demiştim. Bu bir dedikodu değil Mahmud'un son sözleri idi ve maatteessüf bir hakikatti. Benim bu hakikati tesbit etmeme muhte rem Ahmet İhsan Beyin canı sıkılmış olaVarna 3 (A.A.) Türk gazetecileri hey'eti dün saat 10 da Varna'ya cak ki beni bir kabahat işlemiş vaziyette geldiler. Hey'et seyahati esnasında yol üzerindeki kasabalarda halk göstermek istercesine (Servetifunun Utarafından samimî tezahürlerle karşılanmış ve buketler takdim olun yanış) ın son nüshasında şunlan yazıyor: «Bemm kırk beş senelik dostum, meslekmuştur. taşım Mahmut Sadık. onu bir senedir penHey'et şerefine gece, ziraat nazırının da hazır bulunduğu hususî bir çesine alan amansız hastalıktan kurtulaziyafet verilmiştir. Bugün de öğleyin Gazeteciler federasyonu tarafın madı, Rahmana kavuştu. Yarım asırlık ömrümüzü beraber geçirdiğim bu azlz dos dan resmî bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette federasyon reisi, Hakkı tum. bu yuksek ruhlu adamın aramızdan Tarık Bey ve Bulgar ziraat nazırı tarafından nutuklar söylenildi. Na cekilip gittiğine ağlarken 28 tarihli «Cum zır nutkunda bilhassa Gazi Hazretlerinin Bulgar milleti hakkındaki be huriyet» te Agâh imzalı bir makale çıktı. olünün etrafında dedikodu yapıldı. Mat yanatından minnetle bahsetmiştir. buat Cemiyeti bu makaleye lâzım gelen ceBulgar gazetecileri Türk ve Lehistan matbuatı ile sıkı bir tesanüt ve vabı verdi. Cemiyetimizin cevabını aşağıya teşriki mesai tesis ederek üç memleket matbuatının müşterek menfaat nakleyliyorum. Matbuat hayatımızın ibret alınacak bir vesikası olarak kalsın.> lerinin daha muntazam ve devamlı surette mudafaasına çahşmasını Bir kere şunu söyliyeyim ki bu tebliğ betemin edecek birer teşekkül vücude getirmek tasavvurndadır. nim yazıma mukabele değildi. Başka bir Proğram salı gününe kadar burada kalınarak çarşamba sabahı Sof gazetenin makalesine verilmiş, fakat Cemiyetin hakikaten vazifesini yapmadığını ya'ya varılacak surette tertip edilmiştir. teşhir eden bir tebliğ idi. luıııımılllllllllltlllllllllllllllllllllinillllllllllllllHIHilıııtııııı Merhumun kırk beş yıllık dostu İhsan B., mecbur ettiniz, şimdi kısaca size de anlatayım: Üstat son zamanlarda pek fazla rahat sızlanmıştı, günden güne düşüyordu. Bunun üzerine Matbuat Cemiyetine rica et tim. Üstat fenalaşıyor, bir kaç kişi gidiniz de hiç olmazsa hatırını sorunuz. çok memnun olacaktır, dedim. Ankara 3 (Telefonla) Millî 5 Satış taamülleri, Fakat aradan günler geçti, giden, gelen Iktisat ve Tasarruf Cemiyetinin te6 Standart ve ambalâj mes'e olmadı. Ölümünden bir gün evvel. gene Cemiyet sebbüsile 5 kânunusanide Anka leleri, reisini haberdar ettim. Bu sefer, üstat arra'da toplanacak birinci ziraat kon7 Ziraî teşekküller, tık ölüyör. aman gidin de bir defa ziyaret gresi hakkındaki talimatname ceedin, dedim. 8 Ziraî asayiş, Bana hemen o gün gideceklerini söyle miyet tarafından tabedilmiştir. Ya9 Ziraî tahsil ve ziraî neşri diler. Ben de bundan emin olarak gazetemkında Vilâyata tamim edilecektir. de üstadın ahvali sıhhiyesinin fenalaştıyat, ğına dair yazdığım fıkranm sonuna: Buna nazaran kongrede esaslı ola10 Nakliye tarifeleri, «İstanbul Matbuat Cemiyeti reisi dün rak şu mevat müzakere edilerek şeyhülmuharririni ciyaret etmiştir.» De 11 tktisadî yollar, bir neticeye raptolunacaktır. miştim. Bunu gören arkadaşım Ekrem Re12 Muafiyetler ve teşvikler, şat «etmiştir» i çizdi, «edecek idi!» Yaptı 1 fstihsal şartları, ve çok isabet olmuştu. Çünkü o gün de 13 Ziraî kanunlar, 2 Ziraî kredi, kimsenin gitmemiş olduğunu ögrendim. 14 Hayvancıhk, Nihayet pazartesi günü sabahı, Matbuat 3 Ziraî vergiler, Cemiyeti reisi, idare hey'eti azalarile tele4 Fiat teşekkülü, 15 Umumî mes'eleler. fonla müzakere eder ve nizamnamede maddeler ararlarken, merhum da artık aradıgı «Mevlâ» sını bulmuştu. İşte Ahmet İhsan B.; matbuat hayatı mızın ibret alınacak vesikası asıl budur, o tebliğ değil!.. *** ' «Servetifunun» un kendisinden bahset miyişinden, ziyaret edilmemesinden mü teessir oluşuna gelince, merhum son günlerinde Servetifunun istetmiş, getirilen mecmuada hastalığına dair bir fıkraya bile Ankara 3 (Telefonla) Hay Ankara 3 (Telefonla) Lon tesadüf edemiyince: vanlar arasında zuhur eden Kirop dra'da açılacak Beynelmilel Bay • İste bunu beklemezdim, demişti. larmos hastalığına karşı tatbik e tarî kongre yarın (bugün) îngiltere Bunyır ve benim yazdığım bir iki cümle dedilsCdu değil, üstadın son sözleridir. Şa Türk gazetecileri teza hüratla karşılandı Şereflerine verilen ziyafette Hariciye Nazırı Gazi Hz. nden minetîe bahsetti Birinci Ziraat kongresi nelermüzakere edecek Yeni cemiyetler, daima eski cemiyetlerde başlamış bir tekâmülün escridir. Bu hâdiseyi her cemiyette görmek kabildir. Vahşet devrinden ziraat devrine. ziraat devrinden esaret devrine ve e saret devrinden kurunu vustaya girerken tetkik edecek olursak her devrin menşeini daha evvelki devirde biraz bir şekilde görürüz. Kurunu vustanın başhca vasfı mümeyyizi ise (demirbaş köleliktir.) Bunlar arazi ile beraber alınır, satılır, adeta araziye bağlı birer köledir. Bu usule Roma zamanında (Ögüst) devrinde tesadüf edilir. O zaman da köylerin tedricen boşalarak şehirlere akın etmesi devlet adamlarını düşündürüyordu!.. Arazide çahşacak kollar lâzımdı. Harp esirlerinin öldürülmiyerek ziraatte çalıştırılmasından çıkan esaret te tekâmül etmeğe başlamıştı... Roma'lılar zamanında; Trakya'da (Bastarnes) Iere İmperatorluğa muntazaman bir vergi vermek şartile büyük araziler vermişlerdi... Bu adeti büyük arazi sahipleri de taklit etmeğe başladılar. Ve esirlerinden (Colon) halinde istifade etmeğe başladılar. İşte, demirbaş kölelik ve Kurunu vustanın Feüdal cemiyeti bu suretle doğ du!.. Hemen bütün çiftçiler himaye mukabili demirbaş köleliği kabul etnıişlerdi. Buna mukabil küçük bir kısmın da harp etmek ve bu çiftçileri istismar etmekten başka işleri yoktu!.. Zira, a razi sahibi olan çiftçiler rahatca çalışamıyorlardı!.. Dört taraftan gelen mil letlerin hücumlarına maruz kalıyorlardı. Binaenaleyh, kuvvetli emlâk sahiplerinin himayele rini talep etmişlerdi ve buna mukabil bir ceziyye ile angaryeyi kabul ediyorlardı. Bu yeni Kurunu vusta cemiyetinin tekâmülüne dikkat edilecek olursa iptidai şeklini Roma cemiyetinde görürüz. Kurunu vustada demirbaş köleliğe müstenit bu cemiyetler; (11, 12, 13) üncü asırlarda devam etti!.. Şehir hayatımn, deniz ve müstemleke ticaretinin tekâ mülü buna mâni olamadı... Sanki, beşeriyet eski zamanların vahşetinden yorulmuc dinleniyordu!.. Profesör (VVerner Sombart); Kurunu vustada iki hâdiseye nazarı dikkati celbediyor: Biri; yalnız (istihlâk kıymeti) malumdur. Mübadelenin ehemmiyeti henüz anlaşılamamıştır. Köylü çalışır, istihlâkini kendi temin eder.. İkincisi; (muhafazakârhk) tır. Eski adetlere tam bir sedakat vardır. Yeniliklere karşı her şey kapalıdır. Acele edilmez... Çalışmak ve her şey yavaş!.. Yavaş!.. Yapılır.. Hulâsa, Kurunu vusta küçük ziraat sistemi üzerine müesses ve ticaret kaideleri malum olmıyan bir devirdir. Bu devrin müstefitleri de feüdallerdir. Ekonomik ve içtimaî vaziyetler ile nüfus vaziyetleri arasında büyük münasebet' f p v *rdır Biri. atalete uğradı mı. diçe Hayvan aşısı Baytî rî koı gre ri de muattaldır!.. Kurunu vusta, beşeriyetin uzun bir uykusu olmuştur!.. Bu uyku asırlarca devam etmiştir!.. Bu uzun devirlerde, ne nüfusun azalması endişesi, ne çoğalması mes'elesi vardı... Nüfus işlerile ne nazarî. ne de pratik şekilde meşgul olunuyordu!.. Fakat. nüfus da gayet az dı!.. İngiltere'nin tekmil nüfusu; 1086 da (bir milyon) 800.000 idi. Müellifler, bu devirde dinlerin tesirlerini tetkik etmişlefdir. Bir kısmı di nin nüfus üzerine Kurunu vustada tesiri olmadığını, diğer bir kısım da ol duğunu iddia etmişlerdir... (Dumont) a göre; Hristiyanlığın nüfusa muzır te siratı olmuştur. Zira, ilk Hristiyanlıkta kadınlara tavsiye edilen şekil bekârettir! Bitaraf müelliflere nazaran; dinlerin tesirlerini büsbütün inkâr etmeksizin denilebilir ki; dinelr de nihayet içtimaî ve ekonomik hayatın şeraitine uymağa mecbur olmuslardır. Kurunu vustanın (11) inci asrından itibaren yeni bir devrin temelleri atılmağa başlanmıştır... Artık mübadele usulleri doğuyor!.. Ticaret yavaş yavaş yol alıyor .. Ehli salip muharebeleri de bu mübadele ve ticaret usullerinin sür'atle inkişafına vesile oluyor... Küçük köyler yavaş yavaş büyümeğe başlıyor!. Sanki; beşeriyet ilkbahar güne«i altında uyanan tabiat gibi ticaret ve mübadele tesirleri altında kımıldanmağa başlıyor!... Bu küçük köyler büyüyerek kurunu vustanın son devrinin içtimai ve eko nomik hayatımn esaslarını teskil ediyorlar... Artık, son zamanlara yaklaşı yoruz... Ticaretin mütemadi tekâmülü mem lekette birleşme ihtiyacını doğuruyor... Küçük feüdal hükumetler birleşiyor lar,.. Harpler duruyor,.. Ziraat ilerliyor,.. Ticaretin mâniaları yavaş yavaş ortadan kalkıyor!.. Birleşme ilerledikçe gümrükler de kalkıyor.. Paraların, sıkletlerin birleştirilmesi ihtiyacı. yollann yapıımasını, ekonomik hayatın birer yardımcısı oluyorlar. Birleşen memleketlerde çıkan Krallar, artık kurunu vustanın son yadigârları olan feüdaller ile uğraşmak I"'n kurunu vustanın zengin şehirlerine istinat ediyorlar!... İşte, uzun asırlardan sonra beşeriyet için çalışmak devri bu suretle açılarak bütün ekonomik ve içtimaî hayat değişiyor. . Ve bütün hükumetler, milletler nüfuslannm çoğalmasına çahşıyorlar. Nüfus mes'eleleri için yeni devirler açılıyor.. Ve nüfus her memlekette şayanı hayret terakkiler gösteriyor... Müellifler. muharrirler, âlimler. edipler, fi losoflar. hep nüfusun ziyadeleşmesini teşvik ediyorar... «Memleketlerin büyüklüğü, nüfusla rının çokluğile ölçülür» kaidesinin esası kuruluyor!.. Dün Cadde Bostanı plâjına git mişsin. Uç tane iri kıyım Ermeni dudusu üç çocukla beraber plâja girdiler. Denize girmiyenlerden de, herkes dolup fazla kalabalık ol • masın diye duhuliye alıyorlardı. Madamlar, kapıdan geçerken ço • cukları denize sokup çıkacaklarım söyliyerek içeri daldılar. Biraz sonra plâjın adamlarından biri dudulara yaklaştı: İçeri gireli epey oldu, bilet aîmadınız, lutfen dısarı çıkınız; dedi. Vay efendim sen misin söyliyen! Dudulann en fazla bıyıklısı bağırmağa başladı: Utanmorsun sen? İki dakka çocukları denize sokup çıkacağız. Allahın günü bura geloruz. Bu kadar zamandır müşteriiyiz. Hent sin, nesin? (Ermenice deli misin de mekmiş)! İki dakka için ne bileti alacak mışız. Hadı şuradan! Adamcağız baktı ki bu üç yaygaracı dudu ile başa çıkamıyacak. Onlardan bilet istemekten vaz geçti: Peki anladık! Çocukları denize sokacaksınız, siz girmiyeceksi • niz. Hani çocukların bileti? Onlarâ da bilet almadınız! Bıyıklı dudu pürhiddet gene bağırdı. Sizin Allahtan korkunuz yoktur? Bir karıs çocuklara ne Lileti alacakmışız? İskelede vapur düdük çalıyordu. Kavganın sonunu dinliyemedim. Fakat gördünüz mü yağh müşte rileri? Kendileri, çocukları denize sokacağız diye her gün içeri dalı • yarlarmış, sonra da bir karış çocuğa bilet alınır mı hiç? diye çocuklara da bilet almıyorlarmıs. Ondan sonra da plâj sahibine bir çıkışıyorlar ki adamcağız bu yağh müşteri • leri danltmamak ve kaçırmama^ . için ne yapacağım saşırıyor? Plâjin etrafını saran dikenli tel« leri anladım ki bu gibiler için koy> muşlar! Haklan varmış! Yagrlı müşteriler! Balıkçılık! Türk balıkçılığını asrilestirmek için takdire şayan bazı tesebbüsler var. Filhakika balık tutmağı ve tutulan bahklardan bihakkın istifade etmeği bilen milletler için balıkçılık ne büyük bir servet menbaıdır! Viyana ile Berlin, deniz kenarında olmadıkları halde, ekseri lokantalarında, cam havuzlar içinde, müşterilerin nazarı iştihasına çeşit çeşit canlı balıklar ve diğer deniz mahlukları arzedilir. Beğendiğinizi seçer ve pişirtirsiniz. Halbuki biz, tstanbul'da, denizin ortasında yaşadığımız halde taze balığı zor buluruz. Kendiniz tutmadınızsa en taze balık yarım günlüktür ve Bahkane'ye kadar gidip gelme epey uzun ve yorucu bir de seyahat yapmıştır. • » * Bir hey'et tecrübe Bugün Londra'da ler yapacak küşat ediliyor dilmek üezre bir aşı taharrisi tecrübeleri yapmak için mütehassıs M. Samuelle baktriyoloğ Süreyya Bey Karacabey haralarına hare ket ettiler. Son haber , Ziraat Nazırı tarafından küşat edi hidim Ekrem Reşat'tır. lecektir. Kongre 5 gün devam ede j Matbuat hayatımızın ibret alınacak ve cek, umumî mesail üzerinde müzakerat cereyan edecektir. Kongreye iştirak eden murahhaslarımız avdet edeceklerdir. mukarreratın muKarreraıın hitammı uııammı Ankara 3 (Telefonla) AnkaHint'te yeni bir arbede ra Hukuk Mektebi müdürü Fevzi Londra 3 (A.A) Bombay'dan Daily Bey İstanbul'a hareket etti. Mail'e bildirliiyor: Fevzi Bey müteakip I s i n d e ıııuıcanıp b e ? sikası, vazifesini ihmal edip te başka te şekküllerin üstada hizmctlerile öğünen cemiyetin o tebliği değildir. Üstadın «bir senedenberi amansız bir hastahğın pençe inledi s e n e I i k Alâettin Cemil s i n i » bildiffni itiraf eden kırk jostun, yedi aydır • « »"« » b i r Kırk damızlık Ankara 3 (Telefonla) tktisat Vekâleti bu sene ahnan damızlık ineklerden 40 danesi Konya inekhanesine gönderdi. İnekhane bu sene takviye edilecektir. Ankara 3 (Telefonla) Yarış ve Islah encümeninin aldığı aygırlardan bir kısmı şehrimize geldi ve Vilâyet deposuna yerleştirildi. Türkçe muallimleri kongresi Ankara 3 (Telefonla) Dün açılan Türkçe mualimleri kongresi bugün de müzakeratına devam etmiştir. Radyo şirketi hakkındaki müzakerat Ankara 3^ (Telefonla) Radyo şirketile Amerikan grubu arasmdaki miizakerata devam ediliyor. Telgraf işletme müdürü Cemil Bey müzakerelere iştirak etmek üzere İstanbul'a hareket etti. Pazrtesiye kadar müzakerenin devam edeceği ve şirketin vaziyetinin o gün belli olacağı tahmin ediliyor. Ankara 3 (Telefonla) Yüksek orman mektebi mezunlanndan Münir Bey İsparta orman mühendisliğine tayin edilmiştir. lsparta orman mühendisliği Kayseri yolu Ankara 3 (Telefonla) Pek yakında Kayseri Meraş şosesinin inşası münakasaya konacaktır. Bu yolda yirmiye yakın köprü yapılacaktır. Ankara 3 (Telefonla) Uzunhasanlar, Ahçandır, Halabah köyleri Manisa Vilâyetinden ayrılarak Menemen'e verilmiştir. Menemen'e üç köy verildi Chamonix 3 (A.A.) İki Avusturyalı seyyah Alpes dağlarında bir tepeye çıkmak isterlerken 40 metre yükseklikten düşmüşler ve ölmüşlerdir. Alplere çıkmak istiyen iki seyyah düşüp öldüler Aralarında Gandi'nin üçüncü halefi Patel ile Hint kongresinin icra komitesi azasından bulunan yüzden fazla millici fevkalâde ahvalde içtimaları meneden kanunun elyev mer'i olmasına rağmen sırf hükumete karşı meydan okuyueu bir harekette bulunmak üzere bura soköaklarında nümayişler yaptıktan sonra hiç kimsenin müsaadesiz ayak basmadığı istihkâmat mıntakasına girmek istemişler^e de nöbetciler tarafmdan menedilmişlerdir. Kalabalıçı dağıtmak istiven bir pol'si taşa tutan niimayişcilerden bir kaçı polis tarafından kasatura ile yaralanmıstır. Nümayiscileri müdafaa icin etr?<f1arında yere yatarak eski b'r Hik^da tebaan camuriu tonra^ı yiyen 150 kadnr kadını 7abıta bir kaç kamvona bindirerek maballi vak'adan uzaklastırmıstır. \Tümavis teritp etmis olan Patel He rüf^kasından bulunan komite azası tevkif olunmuştur. Bombav 2 (A.A.) M. Patel ile diğer bir kaç liderin bu sabah tevkif edilmesi üzerine yüzlerce kimseden mürekken bir Vergi nasıl alınıyor? kafile uoüs memurlarını hırpalamak isAnkara hattı yataklı vagon Vergi tarhmda memleketin vaziyeti temiştir. Çarcabuk gönderilen takvive servisleri iktisadiyesinin kâfi derecede nazarı mü»nüfrezeleri nümaviscilerin üzerine doğAnkara İzmir ve Ankara Haydarpaşa taleaya alınmamış olduğunu göstermek ni vürümüştür. 276 kisi v?rplanr»"«tır. arasında doğru yataklı vagonlar servisinin itibarile şayanı dikkat olarak şu misaller Pancermar>îzm sulh için bir haftada ikiden bire indirildiğini yazmış gösterilebilir. tehlike mi? tık. Yataklı Vagonlar şirketi İstanbul mü Ağnam vergisi 2829 bütçesinde 11,9 Londra 3 (A.A.) M. Herriot, Referee messili Hüsnü Sadık B. akşamlan Haydar milyon lira iken 2930 senesinde 15,5 Tazetesinde nesrettisi bir makalede pan paşa'dan hareket eden ve Adapazan treni milyon lira yükselmiştir. rermanizm'in sulh davası icin bir tehli denilen muhtelit katarın Ankara'ya kadar Arazi ve musakkafat vergisi Maliye ke teskil ettisrini bildirmekte ve Alaman temdit edildiğini ve bu katara haftada iki Veâletinin bana tevdi ettiği cetvellerde 'Jemokratlarının muavenetini celbe ça defa yataklı vagoj ilâve edildiği halde bu 2728 senesinde 9,9 milyon iken 2829 nun bire indirilmesinin bu mevsimde yolcu 'ıstnaktadır. 11,6 milyon lirava ve 2930 azlığmdan ileri geldiğini ve teşrinievvele senesinde 16,3 milyona baliğ olmuştur. Lehistan • Fransa hava hattı bu katara bir vagon ilâvesile iktifa edile Devlet maliyesine sıhhatli ve kat'î bir Paris 3 (A.A.) Lehistan ile Fransa ceğini söylemiştir. surette nüfuz edebilmek bir yabancı için arasında hava seferleri hakkında yapıimkânsız olmasa bile, pek ziyade zaman lan mukavele imza edilmiştir. Bu muziyanını müciptir. kavele bir Fransız ve bir Leh şirketi taB ü k rafından tesis edilmis olan hava hatlaParaımzın yükselmesini, hayatın§l b y Millet Mecllsinde de bütçe tetW kikatmm muşkulata maruz kalmadıgı an rının mütekabiliyet esasına riayet edilmek şartile işletilmesine, tayyare karar ^ucuzlamasını, memleketin zengin o l | j l a ş ı l | n a k t a d ı r M e c l i s e n c ü m e n i 9 2 9 senesi bütçesine ait mazbatasında bütçe tetgâhlarmdan müştereken istifade edil âmasını istersen: kikatında lâzım olan bütün cetvellerin mesine ve posta nakliyatında bazı tes vli Yerli malı kullan! atiyen bütçeye merbut olarak meclise hilât gösterilmesine dair ahkâmı havi' Ş Milli Iktisat ve Tasarruf Cemiyeti tevdiedileceğini ümit ettiğini ifade etbulunmaktadır. j bile merhumu ziyaret etmeyişidir; beda • va mes'ul müdürlüğünü ifa ettiği «Serveti[Birinci Sahifeden Mabaltl fünun» un onu bu kadar çabuk unutmasıdır. sadi tahammül kudretinden ziyade tahBinaenaleyh Ahmet îhsan Bey, size dü sisat ihtiyacımn âmil olduğu anlaşılmak şen vazife, cemiyetimizin alâka ve kayıt tadır. sızlığım teessürle ima eden beni kabahatli Hükumet bundan dolayı zaruri olarak göstermek değildi. Bilâkis, cemiyetin bu varidatı her halde artırmak çarelerini ihmalini öğrendikten sonra en eski bir dost sıfatile bizzat siz herkesten evvel o aramıştır. Bu meyanda memleketin ve cemiyetten şikâyetçi ve davacı olmalı idi halkın randman siasının ve iktisadî inniz. Fakat ne yazık ki, buna da sizin yüzü kişaf zaruretlerinin nazarı dikkate alınnüz yok!.. dığı şüphelidir. *** Bilhassa son zamanlarda şiddetini artMuhterem Ahmet İhsan Bey, sizden bir tırdığından dolayı gazete sütunlarında ricam daha var: sermaye olan hayat pahalılığı memlekeMuharrirlik hayatrmn ellinci senesini id tin sermaye teşekküllerini menettiği girak münasebetile son günlerinde çektiğiniz telgrafa merhumun verdiği cevabm klışe bi, istihsal masarifini menettiği suretile g f ş sini aynen neşrediniz de üstadın mütees {Türkiye'nin cihan piyasasmda tercih esirken bile bir dostuna karşı nasıl mukaj dilen mahsulâtının rekabet imkânlarını bele ettiği görülsün. ve herkes bu büyük ve I da selbetmektedir. çok temiz adamdaki fazilet yüksekligini Bugün tenakus etmiş bulunan mahalögrensin ve matbuat tarihinde asıl ibret lî mahsulâtın sürümü bile iktisadi bir alınacak vesika olarak yalnız bunlar kaldava halini almıştır, Halbuki yalnız sın!.. Son söz: Eğer bu büyük adamın hakikî memleketin iktisadî kuvvetlerini haradostları isek artık bu bahsi kapatalım ve biden masun kılmak değil, ayni zamanda onun ruhunu incitmiyelim. Merhuma karşı mümkün olduğu kadar inkişaf ettirmek bundan sonra yapılacak daha bir çok va ve memleketin sermaye teşekküllerine, zifelerimiz var ki, elele verip onlan yap mahdut mikyasta olsa bile, imkân vermağa çalısırsak belki o zaman giinahlarımek malî sianın genişlemesi ve ayni zamızı affettirebiliriz! manda nakit istikrarı için esaslı şartM. Agâh lardan biridir. Rapor Üstat Fehim ı [Birinci Sahifeden Mabait] den ayırıp, Allahın gufran ve rahmetine tevdi ettiler. Üstadın tabutu saat 11 de Küçük Samatya'daki evinden alına rak Valde camiine getirildi. Cenaze namazı Valde camiinde kılındıktan sonra tabut otomobille Sirkeci'ye indirildi ve Sirkeci'de cenazeye tahsis edilen istimbotla Buyukada ya götürüldü. Yumurta ticareti Mülehassıs komısyon dün toplandı Yumurta ihracat tacirlerinin işlerini muayyen bir sistem tahtında yapmalan için teşkil edilen encümen dün Ticaret Odasmda toplanmıştır. İçtimada Avrupa piyasalarında yumurtalanmızın noksan fiatla satüması esbabı tahkik ve sevkinden evvel istandarize edilip edilmediğinin eksperler arafından kontrolünün usul ittihaz edilmesi gibi esasat müzakere edilmiştir. İçtimadan sonra komisyon azasından Bayraktar zade Hayri B.; şu malumatı vermiştir: s Biz yumurtalarımızın eksik fiatla satılmasmı ve matlup rağbeti bulamamasmı yalnız istandarize edilmemesine değil, bir çok sebepler altında yumurtaların taze olarak sevkedilmemesine atetmekteyiz. Bizde yumurtalar pek uzak yerlerden arabalarla ve hayvanlarla merkezlere getiriliyor, oralarda tasnif ve lâmbadan geçirilme ameliyesi yapılmak üzere dört, beş gün bekletiliyor, sonra da İstanbul'a nakli esnasında aelâde mevat gibi muamele görerek günerce vagonlarda sevki tehir ediliyor. Bizde tavuk cinsi bozulmuştur. Yumurtalar ufaktır. Köylüye folluk lüzumu ve taze olarak satılmasının gerek kendieri ve gerek memleket için büvük bir nimet olacağı anlatılmalıdır. Yapılması zarurî olan bir çok tedbirlerden biri de yumurta vagonlarının üzelerine ayrıca etiket yapıştırılarak hiç bir sebep dolaylsile bunlann istasyonlarda terkedîîmeıneslıJlr.» Ada'da; tabut merhumun takdirkârlarımn elleri üstünde Tepeköy'deki mezarlığa götürüldü ve merhum Muvahhid'in yanında hazır lanan kabre gömüldü. Cenaze merasiminde Güzel San'atlar Birliği reisi edip Hüseyin Rahmi Beyle Darülbedayi san'at kârları ve Raşit Rıza, Şadi Beyler, merhumu sevenler, gazeteciler hazır bulunmuşlardır. Kabrine güzel San'atlar Birliği tiyatro şubesi, Darülbedayi ve Vakit gazetesi nam larına birer çelenk vazedilmiştir. Merhumun ailesini san'atkâr oğlu Münif Fehim Bey arkadaşımızı, kerimesi Ressam Emine Fehim Hanımefendiyi samimî kalple taziye ederiz. miş ve bunun haricinde gerek encümen, gerek meclis heyeti umumiyesinin bütçe tetkikatını teshil etmek için lâzım gelen bütün malumatı ve esasları bir arada tevhidini talep ve teklif etmiştir. Şayanı dikkat olan bir nokta da şudur: İfade edildiğine göre son sene bütçesine kadar düyunu umumiye servisi için bütçelere ithal edilmiş olan tahsisat, son seneye kadar kupon tediyatına başlanmamış olmak itibarile, diğer maksatlara istimal edilmiştir. Bu maksatların mahiyeti iktisadi mi, gayriiktisadî midir, bence meçhul<!ür.