yetkili bir bilgisayara yollanmakta ve orada kontrol edilmektedir. Eğer her şey yolundaysa, süpermarketteki ter- minalde “meblağ kaydedildi” ibaresi belirmektedir. -Bu meblağ aynı gün içinde müşterinin hesabından mağa- za sahibininkine aktarılmış olmakta- dır-, Berlin'li çek-kart sahibi 550 000 ki- şi bu şekilde haftada 2000 Mark'ın üzerinde alışveriş yapabilmektedir. Her kayıt sırasında hesap tuları haf- talık Hmitten düşürülmektedir. Konuyu araştıranlar, bu uygula- manın çok rağbet gördüğünü kayde- diyorlar. Ancak, kredi kartı sahiple- rinin bu tür bir ödemeyle ilgili olarak çekingen davrandıkları görülmekte- dir; onlar borcun daha sonra öden- mesini tercih ediyorlar. Genc de, bu elektronik ödeme iş- leminin henüz her tarafta işlerlik ka- zanmadan şimdiden aşılmış olması da mümkündür. “Akıllı çıp-kartı”'nın gündeme gelmesi yakındır. Bu karı, manyetik şeritli kartta henüz eksik olan şeyi sunmaktadır: Kartın içine yerleştirilmiş bir bilgisayardır bu. Zi- ra manyetik şerit sali bir veri depo- sudur (üstelik -uzmanların görüşüne göre- sahtekârlığa karşı hiç de korun- muş değildir). Başka bir deyişle, eğer bir çip bu karta entegre edilirse: * Bellek kapasitesi daha büyük olur, * İki bilgisayar, yani kart ile termi- nal arasında etkin bir veri alışverişi mümkün olur, * Kartın içindeki mikro-işlemci bir- çok gizli kodu yönetebilir: Verilere yetkisiz müdahaleye karşı daha iyi bir korunma sunar. Bu tür “cep bilgisayarları” bir minyatür bilgisayarın PVC-(lolyeleri- ne yerleştirilmesi suretiyle üretilmek- tedir. Pres edildikten sonra bu kar- tın üzerinde okuma aygıtlarına ilişkin ba aftıtı için çok ince yaldızlanmış te mas yüzeyleri açıkta k;ılıı yalnızca. Halen 8 KByte (yakında daha da faz- la olması beklenen) bellek kapasitesi sunan böyle bir kartın fiyatı 20 ilâ 1000 Mark arasındadır. Çip-kartlar o denli çak yönlü kul- lanılabilmektedirler ki, bu imkânla- rın tek tek sayılması epey zor olaca- ğından burada birkaç örnekle yetin- mek yerinde olur: * Elektronik çek-karlı * Küçük miktarlara ilişkin elektronik para keseleri (eğer jetonlu telefonlar, bilet otomatları, park yerleri vb. kar- tın sadece bir deliğe sokulmasının ye- terli olacağı şeklinde ve sözkonusu 42 mikro-işlemci taralından edileceği biçimde donatılır- meblağın “havale'”” larsa) * Elektronik anahtarlar (posta kutu- ları, bankalar, fabrika kapıları için) « Elektronik kimlik (ekran metni ve Homebankine için) *« Elektronik not defteri (banka hesap özetine akşamleyin bakmak ya da bu- nun bildirilmesini sağlamak için). 90'lı yılların bu parası oluşturulur- ken, ancak bir milimetre kalınlığın- da, yaklaşık 4x5 mm büyüklüğün- de bir plastik folye üzerinde ve bir çek-kartı. büyüklüğündeki plastik karla komple bir bilgisayar yerleşti- rilmiştir: RAM'lı ve ROM'lu bir mikro-işlemci ve veri deposu olarak bir EPROM (elekironik olarak siline- bilen, programlanabilen ROM), Ora- da örneğin bankanın müşteriye ait gizli kodu ya da müşterinin lasarrulta bulunabileceği para miktarını depo- layabildiği adres alanlarının tanım- anması mümkün olmaktadır. Bu EPROM, kendisinden yalnızca ara- bellek olarak yararlanılan çalışma belleği RAM'ın aksine, verilerini elektrik cereyanı olmaksızın da ala- bilmektedir. Çip-kartlarının kullanımına göre mikrobilgisayarın ROM'unda farklı programlar depolanmıştır (kodlama algoritmaları, gizli numaraların kar- şılaştırılması). Bu programlar bellek- te mevcut olan verilerle bağlantılı ola- rak ve okuma ayagıtlarıyla diyalog içinde işlenmektedirler. Karttan karta veri alışverişi, sadece mikrobilgisayar aracılığıyla yürütülmektedir. Veriler bellekten okunabilmekte, belleğe ya- zılabilmekte ve tekrar silinebilmekte- dir. Halen ISO-normlarının elde edil- mesine çalışılmaktadır. Bu normlar temasların durumunu ve kart ile ter- minal arasındaki veri alışverişine iliş- kin aktarım protokollerini saptamak- tadırlar. Geleceğe yönelik belirsiz bir vaat mi o halde bu? Çip-kartı olağan bir ödeme aracı oluncaya kadar on yılın sonuna dek beklemek gerekiyor. Elektronik ödeme işleminin başka bir biçiminde de zaman zaman bek leme zorunluluğu doğmaktadır: Ek- ran metni (Bix) üzerinden Tele-Bank müşterisi olunduğunda gözleniyor bu durum, Çünkü ekranda bir Btx-say- fasının oluşması biraz zaman alıyor çoğunlukla, Ama bu bir kez oluştuk- Lan sonra, kışi kendi oturma odasın- dan yalnızca hesap durumunu ince- lemekten daha fazla şeyler yapabile- cek bir konuma geçivyor. Çek formü- lerlerini talep edebiliyor vya da sürekli hizmet sunumlarına ilişkin isteklerde bulunabiliyor. Gerçi bugüne kadar henüz bütün para kurumlarının Bix- servisi sunması sözkonusu değildir, ama kuramsal olarak şimdi bile Flensburg ile Brechtesgaden arasın- daki bölgede bir kredi için en uygun koşullar aranıp bulunabilmekte ya da kişi kendi “milyonlar”ı için en iyi ya- tırım imkânını elde edebilmektedir. Eğer gerekiyorsa evden hiç dışarı çık- madan yapılabilmektedir bunlar. Gene de, banka işleri, bir banka görevlisiyle kişisel bir söyleşi sırasın- da yaratılacak “iyi izlenim ”'den büs- bütün yoksun olarak yürümeyecektir, elektronik çağda bile. Henüz banka bilgisayarlarında evin ipotek edilme- sine ilişkin bir işlev tuşü bulünma maktadır. Tam tersine, -bankalar söz konu- su olduğunda, bilsisayarlar banka görevlilerinin işlerini ellerinden alma- vacak, .ı]ııı/uı onların görevlerinde htl € yol açacaktır: Bu gö- rev ı]u Jxı.ııalı “danışma hatları'ndan tek tek her bir müşteriye daha çok adayacaklardır. kendilerini. Tabii müşterinin zamanı varsa eğer.. Z— x İ Tokyo'da müşteri bankası: Elektronik banka gişeleri uzun bir sıra oluşturuyor ve hesap sahiplerine rutin işleri bizzat halletme imkânı sağlıyor.