Münih'teki ve Berlin'deki ulunuyor. Tescil bilgisayarı kartın manyetik serıtırermden birleştiriyor. şeyi, yanı rutin işleri halletmesi gerek tığini düşünüyorlar,. Daha çok muhafazakâr olan bü- yük bankaların şehleri, Tüketici- Bankası 70'li vılların ortalarında ilk kendi kendine hizmect sunan bilgi yarları gişe salonlarına yerleştirdiği de ucıyarak gülümsemişlerdi. Bugün |a ise aynı iİnsanlar “Cash Manage- ment'” gibi özel hizmet etkinlikleri konusunda bizzat denemeler yap- maktadırlar. Yöneticilerin kişisel bil- gisayarlar aracılığıyla kendi mali va lıklarını cn iyi şekilde masa başında idarec etmeleri gerekiyor, nüyorlar. Ama biz konunun özel boyutu üze rinde durmaya devam edelim. Ber Tin'e özgü “ilişkiler” yaygınlaşınca- ya kadar belki daha birkaç yıl geçmiş olacaktır, ama bugün 17,5 milyon AL- man vatandaşı, yani ellerinde euro- çek kartı bulunanlar, “electronic banking''in başka bir imkânına da ha sahip olmuşlardır. Onların kendi curoö-çek karlları üzerinde manyelik bu kişiler 2000 adet para otomatından (bu olomat- ların sayısı 1990'a kadar 6000 olacak- mış) her saat para çekebilmekte ve bu işlemi yabancı kurumlarda da gerçek- leştirilebilmektedirler. Tasarruf sandıkları 70'li yılların sorfunda bu gelişmeyi zorlamışlardır. Şimdi de bankalarla birlikte ve *Öde- me Sistemleri Derneği" (GZW) aracı- lığıyla başka kullanım imkânlarını planlamaktadırlar. Bunların parola- sı Banking-POS'tur. Burada POS “Paoinis of sale”'in (satış noktaları) kısadıdır. Bununla kastedilen şudur: Müşteri tek tek alışverişlerinde her- hangi bir çek düzenlemeksizin kasa- ya euroö-çek kartıyla ödeme yapmak- tadır. Fransa'da ve İnsiltere'de bu ödeme sisteminin ülke çapında yerleş- trilmesi gelecek iki yıl içinde planlan- mışken Federal Almanya'da, Aralık diye düşü bir şerit varsa eğer, 1954'den iübaren Berlin'de ve kısa bir süreden bu yana İse Münih'in bü- yük bir bölümünde olmak üzere yal- nızca pilot projeler oluşturulmuştur. Bu “şatış noktaları”'ndan 250 adedi- nin yıl sonuna kadar bu iki kentte alışverişi daha kolaylaştıracağı söy lenmektedir Burada olup biten nedir? Gerhard Beckers* Berlin'deki bir süpermarke- tin kasasına yaklaşır, elinde tepeleme eşya dolu bir sepet vardır. Beckers”- in alışveriş lutarı ilkin alışılagelen tarzda, yani elektrikli bir yazar tasa taralından bildirilir. Ama Beckers cüzdanına el atacak yerde, kasayla bağlantısı olan bir müşteri termina- line, başka bir deyişle bir “kimlik bi- rimi 'ne, euro-çek kartını kartokuyu- cusu üzerinden sürdükten sonra ken- di gizli kodünü içeriye daktile eder, Alışveriş tutarı, tabil ön-line olarak, yanı gecikmesiz bir tarzda kaydedi- lir. Çünkü akıllı bir sistem sayesinde e beş saniye içinde şu hususlar sap- atmhım ektedir: -Gizli kodün döğrü olup olmadığı, -Euro-çek kartının geçerli olup olmadığı, -Bay Beckers'in bu meblağa sahip olup olmadığı. Bu zaman zarfında müşteri termi- nalinden kasa yoluyla bu veriler şif reli olarak bütün para kurumları için Çip-kartı peşin paradan çok daha rahat bir milimetreden daha az kalınlıkta bir folye üzerinde ve 20 milimetre karelik bir yüzeye RAM ve ROM- alanlı komple bir mikrobil- gisayar (sağda) yerleştirilmiştir. Buna elektrikle programlanabilen ve silinebilen bellek-çipi EEPROM (solda) eklenmiştir. EEPROM'da, başka şeylerin yanı sıra, kişiye özgü gizli numara ve ban- kanın belirli bir kredi meblağı de nabilmektedir.- Bu kartın ne- ler yapabil- diğini bu pola- yabilirsiniz.