ALİS MUHALEFET İHTİYACI ILLAR boyunca, muhalefetin, hiyanetle müsavi muamele gör- düğü bir bostanı yetiştirir gibi, bir yağ. mur mevsiminde, azametli bir muha- lefet müessesesine kavuşulacağını sa- nanlara, ne nisbette safdil olmaları lâzım geldiğini, bizden evvel, zaman ve hâdiseler göstermiştir. Bizde mu- halif, tamamen Şark telâkkisine uy- gun bir mizaçta, şaha baş kaldıran adam mânasına alınmıştır. Muhalefet, şu bizim meşhur inkılâpçı re Karabekir Paşa, muhalif olduğu için âkli muvazenesinden şüphe edilerek bir kenara atılmıştır oOKafa tutmak ister bir tavır takındığı anlaşılan Pe- ker'in, Parti Umumi Kâtıpliğinden azledildiği ajanslarla ilân olunmuştur. Birkaç tenkit mektubu karalayan Sırrı Bellioğlu hapishanelerde çürü. tülmüştür. Halk Partisinin diktatör. tüğünden yahut dehşet ve (terör) havasından bunaldığını söyleyen Ali İhsan Sabis paşa, me i askeriden tardolunmuş. zindana dülimyiit; Rubu asır, böyle korkunç bir muhalefet anlayışı hüküm sürünce, Halk Partisinin karşısina siyasi rakip olarak çıkmak kolay bir iş değildi. Kelle giderdi, servet giderdi, makam ve memuriyet giderdi. en basitine - çok gülünçtür - kafatası- nızın içinde yılların çilesiyle biriktir- diğiniz ilm-ü irfan giderdi Muhakefet ettiği verilen emri dinlemedi ği için, bir gün, Sadri zünde mevcut radyo ve gazetelerle ilân edilmemiş midir ? Muhalefet müessesesinin - ilmi ve içtimai mânada . siyasi bir reşit var. lık olarak kendişini cemiyete kabul ettirebilmesi için, seneler boyunca .doğum sancıları çekmek ve korku ile sindirilmiş şuurlarda, zamanla bir asli cevher haysiyetine ulaşmak lâzım gelirdi, Halbuki bizde muhalefet, dağ yollerindaki manta'lar gibi. bir gece içinde türevivermiştir, Bugün müş hedesini yaptığımız muhalefet, iyasi bir cemiyet müessesesi değil, işsiz kalan dağılmış bir eski orkestra sazcılarının, ayak altındaki bir piyasa kahvehanesinde toplanıp çene çalma- larıdır. Halk Partisinin, muhalefeti ken- disinin ortaya attığı tarzındaki iddiası doğrudur. Eğer, tek orkestranın bu birkaç sazcısı kadro dışında bırakıl. masaydı, mubalefet, daha uzun bir devre için hayali imkânsız olacaktı. memlekette, lâhna* hapsi 'reyzi yüzüncü &) Fakat, Halk Partisinin, akordu bozuk sesler çıkaran birkaç kişiyi kapı dı. şarı etmesi ve Bayara ebediyen baş- bakanlık sandalyasını vermemeğe ah- detmesi, muhalefet adı altındaki bu Bu çok yanlış hareketiyle, Halk Partisi, siyasi anlayış ve (takt)tan, kökten mahrum bulunduğunu göster. miş, geniş vatandaş kütlelerine lü- zumlu siyasi terbiyeyi vermemek yolundaki affedilmez günah ve dalâ- letine ilâveten, bizzat kendi bünye. sinin de, bir siyasi partinin lâzımı gayri müfariki olan politika cevhe. Mia nasibedar olmadığını isbat etmişt ei Parti için, iki numa- ralı Halk Partisi teşhis ve-hükmü, bir safsatadan başka bir şey değil- dir. Zira. bizzat Halk Partisi bir siyasi parti olmadığı için, siyasi ha- yat çilelerini orada çekmiş beş on insanın küskün ve muhteriz davra- nışı, elbette ki, bir siyasi parti olmak vasıf ve haysiyetinden bütün bütün BN ur t Parti, Halk Partisinin politika Mladen doğmuş. fakat, milyonlarca vatandaşın birikmiş azap ve iztırap coşkunluğu ile taayyüş etmiştir. Batıda görüldüğü mânada, bir içtimai fikrin etrafında hâleleşmiş kütleler değil hiçe sayılmanın rub- larda kökleştirdiği feveran ve kin heyecanları etrafında, birşikâyetçi- ler, bakımsızlar, muztaripler, açlar kütlesi meydana gelmiştir. Siyasi parti disiplininden uzak, fikri sistem- lerden bihaber, düşünce ve anlayış birliğinden mahrum bu kütle, De- mokrat liderlerin toyluğuna, becerik- sizliğine. siyasi terbiye bakımından teşkilâtlanmamış, hiçbir kutba bağ- lanmamış. hiçbir şeye inanmamış, ne midesi, ne kafası asla tatmin edilme- miş bir kalabalık halinde, hâlâ, bir «Muhalefet gönüllüsü» manzarasın- adır. Derhal haber verelim ki, Bayar'ın, Köprülü'nün 've digerlerinin zanni hilâfına, bu kütle, Demokrat Partiye mensup ve mukayyet değildir. kütle, yalnız ve yalnız Halk Partisinin menfi eseridir. Halk Partisi, ancak, koca milyonları: gayrı memnun bırak- mağa muvaffak olmuştur “ Halis memleket münevverlerine ge. lince : Bu berikiler, iktidarın hırsına, keyfine, bilgisiz, metodsuz, pilânsız ve siyasi kültürden mahrum saltanatına karşı çıkacak, garplı mânasiyle, “bir muhalefet partisinin taazzuv ve te- kevvününe samimi olarak mütebas- sirdirler. Fakat, böyle bir muhalefet partisi lideri, asla, diktatörlük sofra- larında karnını doyurmuş. siyasi sta- İmı (terör) rahlelerinde geçirmiş nesiller arasından zuhur etmiyecektir. Adesenin ei diş her hafta bir iş ve hedef: (Büyük Doğu) fotoğrafçısı diyor ki: “Ankarı nasında, Müslüman isimli bu b radan bana gönderilen bu resim, Kâzım Karabekir'in cenaze merasiminde, ellerini kaldırıp dua etmeyi bile bir zül ve haysiyetsizlik telâkki eden tavırlarla kaskatı beklemekte ve âdeta dinlerine karşı husumet ilân etmektedirler. İbret. ibret, ibret !,, ELİME amm