yz ak Pı P bir sokak Okanepesinin Ömer Riza DOĞRUL Biz ve komşularımı: ız Suriye kapı komşumuzdur. Mi va sene EDE kadar n hay emat ortağı idik, la her era bir- likte mese Oz bizim içimizde ae Ti. - lâfçı ekl ire ydi Suriyede de birleşmenin ancak kitap v« sayesinde olacağına i- tır, Biz de inanmışız. Fakat tatbik dik, Ai Ankara'da bir ne ölen” kl kei belki kütüpfane faaliyetlerinde ( göre- #iz. Milİt Kütüphanenin kuru- Tuşu ni vi na A şi neşri- vat müdü n Ötüken'in iri Aİ öğr tüken, yabancı memleketle; diler , İaren kütüphanecilik ve bibliyo- prafva bilg! üzerinde e bir Türk mü eridir, 2 lik ehliyetsizliğin © yapı kadln! va h bu tek la bir kaç yılda başarır. Unutmamalı ki, kü- di hane, o kitapların mu alamı edildiği yer değil, okutulduğu ze dir tn ariste (Mesin) (o caddesinde, üstüne öyleydi. İrakta da ö . On- lar da İttihad ve İf kavgası n bile yacak olursak, n bütün yüklerini paylaşıyor- Derke en Birinci Dünya era neticesinde yenilmi ve yüzü den ayrıldık. Hepim şiki ce- MN uğradık. Biz sit pe ak müta son. ra her ta vatani i lr ar lasmi ış ned Kurtarmak: iç mi büyük bir savasa ismis, O savası andığı zaferi bir inkılâba cevirmiş, inkolâbı yasatmak i- ğ idinmis.“dünya ile yeni sistem bulm © yile eğe kovulmustuk islerle sövle böyle eavrek u ralmız örfe ihma #imiz, vahvt ihmal e dl ia Idığımız hir sav de kamsularımızla samimi bir su. tta alâkalanmak oldu. Fakat komsularımız hizim- İs alâkalandılar m» avr! Cünkü onların hası hizimkin den daha çok fazla darda idi. Onlar yabancı LE hem istilâsına, hem t bakkii - mine uğramış ve an Tk irmi “en savaslar, el isvanlar netic eş tene si ler, kıvamlar, etic sinde baslarını eli 2 - leri meşhur ressam (Pikasso) ya ait şöyle bir asi yanlı la timarhanede. Tam bu Jankuaniü karşısında meşhur bir resim mağazas bir kita bın serlevhası Şu: besttir,” Dal me 4 hali gören bi eg sori emel sö Dik asso nihayet ira ün ve “timarhaneden bı rakıldı.,, “Pikasso ser- r Zahir Güvemli n 3 l 5 vi bu a mesguhivet- ler yüzünden yirmi beş yıl iç inde bl mesir, ka- pı komşusu oldukları ve birbir- lerini tanımak ihtğrecindk bu- lundukları, bagaları aynı sıra- larda beraber okumuş, aynı saflarda era övüşmü hee ira rk kelefiyeteri berber yapmış oldukları halde birbirlerini ta- nımaz ve tere kir anlamaz e O kadar ki, bugünkü bütün İ onpila mii artık bizi tanı- mıyorlar. 'n hafta misafir gelen bir Suriye Ji iri bana aşağı yukarı şu sözleri söyledi: Bize İla göre Yeni" Türkiye ae 1 mazisiyle alâka: , Garbden Lr iç re iş tanımaz, sarklı her şeyi küçümser bir olm mustur. Meded etiği örerek derin di sünmüstük. Hele keme e ge- lerek halk ın er Mini, mi mek, T ipek gibi bir posilar ferdi ge Mei Çok sükür ki mize gelenler cok iyi intibalarla ayrılıvor - lar. Fakat bütün dünya bizim e gelemez ki.. Mai bizim de hiç olmaz- i komşularımıza ve eski ii aklarını biraz ken- mizi tanıtmamız icap edi- Onlar yirmi beş senedir bi- zim MAŞ düşman tekin- lerine boyun eğmek zoruna idiler, Biz ise kendi âl de yaşadık; ve ie va go doğrudan doğru; ihtiyacını ai ai ara kendimizi tanıtmak ei 2 ere bağlı; bi- e al - mamız iyi 6- lur. Evet ri v2 a un i- di kendimizi ta çin evvelâ misin e p ondaki lâzım.