hakim-i şer'iler ve mahalli vakıf komisyonları memur iken, böyle memuriyet-i kanuniye ve şer'iye haricden bir kimsenin tayin olunması ve alelhusus zillet-i ahlakı, haysiyetsizliği bütün Filibe halkı indinde müsellem, hali'ül izar bir sefilin, müzmin ceriha halini almış bir meseleye sülük gibi yapıştırılmasının sebebini Şükrü Osmanof'dan sorabilir miyiz? Şükrü Osmanof belki buna da bir te'vil-i garib bulabilir. Fakat sivri demir çuvalda durur mu? Şimdi gelelim sadede: Mütevelli Emin Beg vekaletname-i matlubeyi verir. Fakat vakıfdan on beş napolyon verilmesini teklif ider. Vekaletnamenin kurtarılmasından sermest olan İmam Efendi ve hempaları tarafından bu para bila tereddüd eda olunur. Fakat heman Filibe'den def' olması da (!?) kendüsüne tenbih idilir. Emin Beg yol hazırlığında buluna dursun, bizim nazır-ı şer'i (!) yani İmam Efendi, dört aydan beri kurduğı projesinin icrasına başlar. Şöyle ki: Belediye tarafından tevsi-i tarik içün, istimlak edilen mezkur İki Kapulu Han cebhesinde vaki' iki bab dükkanın hedmine başlanır. Suret-i hedm bila-müzayede icra idildigi gibi, Han müste'cirinin taht-ı isticarında bulunan dört beş oda ve saire dahi fazla olarak, ta'ammüden yıktırılır. Elde edilen enkazın kısm-ı küllisi ve sağlamcaları nazır-ı şer'i! İmam Efendi'nin devlethanesine bir sür'at-i berkiye ile nakil olunur. Bakiyesi dahi Vekil Efendi ile evlad-ı vakfiyeden bir takımları beyninde kardeş payı idilir. Bizim İmam Efendi ve maiyeti, vakıf enkazını, Filibe ta'birince üleşe dursun, aksi gibi öte yandan Han müste'ciri, taht-ı isticarında bulunan odaların da hodbehod yıktırılmasından dolayı, yevmi kırk lef hafiyyen zarar ziyan davası açar. Şimdi davadan da vakfa terettüb idecek zarar-ı azimden sarf-ı nazar, gelelim ikinci ve son projeye: İmam Efendi, Vekil-i Mutlakla birlikde Ziraat Bankası'na gider. İki Kapulu Vakıf Hanı terhin iderek yirmi sekiz bin lef istikraz etmek sevdasına düşer. Ne tatlı mama?! Bu istikrazdan maksad, güya hedm olunan yere, üç aded kargir mağaza inşası imiş!.. Uzatmayalım, bankaya resmen arzuhal verilir. Bankadan para alınması mezkur Vakıf Hana tapu ve plan çıkarılmasına menut olduğu Nazır Efendi'ye tefhim olunur. Derakab Mukavelat Muharriligi'ne müraca'at idilir. Mukavelat Muharriri ise Vekil-i Mutlak ile Nazır İmam Efendi'ye tapu verilmeyecegini, tapu(nun) ancak Mütevelli-i Asıl namına, o da Müftilik'den bir kıt'a tasdikname getirilmek şartıyla verilebilecegini cevaben söyler. Bunun üzerine, vekaletname elinden alınır alınmaz Filibe'den def' olması kendüsüne tebliğ idilen Emin Beg'in, daha birkaç gün Filibe'de oturmasını emr iderler. Fakat şurası şayan-ı dikkatdir ki, Vakıf Han'ın terhiniyle bankadan yapılmak istenilen yirmi sekiz bin leflik istikrazdan Mütevelli-i Asıl Emin Beg'in haberi yok!... Nazır İmam Efendi, Emin Beg'e dir ki : "Han'ın istimlak idilicek kısmına belediye tarafından üç bin küsur lef takdir olunmuş. Halbuki bu paranın alınması tapu çıkarılmağa vabeste." Emin Beg'den alınan cevab-ı muvafakat üzerine tapu harcı ve masarif-i saire (?!) içün Tüccar Bankası'ndan Vekil-i Mutlak namına İmam Nazır Efendi'nin kefaletiyle sekiz yüz lef, bir diğer zatdan da bir o kadar ve diğer bir kimseden de beş yüz lef istikraz iderler. Bu arada Müfti Şükrü Osmanof da tapu verilmesi içün, Mukavelat Muharrirligi'ne resmen tahrirat gönderir. Bu suretle işe nihayet verülüb tapu elde edildikde bila iza'a-yı vakit Filibe'den gitmesi içün (!) mütevelli Emin Beg'e evamir-i ekide verilir. "Ma'bad ve son faslı yarın"