HATT-I HÜMAYUN Karielerimizn malumudur ki İran şahı Muzaffereddin Han hazretleri mülk ve milletinin selameti, sa'adetive haysiyet-i şahanesinin medar-ı tecellisi, hükümetin de idare-i meşruta ilanına men'ut olduğunu anladı ve bir ay kadar oluyor ki kanun-u esasiyi, şuray-ı ümmeti yani millet meclisini küşad eyledi. Meclis-i Meb'usan binası önünde kanun-u esasinin resm-i küşadı icra edilirken memleketin bilcümle ulema ve fuzalası ricali hazır bulundukları halde şah-ı İran'ın milletine karşı ısdar eylediği hatt-ı hümayunun Türkçe tercümesini "Tercüman" refik-i muhteremimizden aynen nakl eyliyoruz: [Cenab-ı eşref sadrazam! Cenab-ı Allah memalik-i mahruse-i İran'ın sa'adet ve terakkisi vesilelerini bizim elimize emanet ve bizim şahsımızı sadık raiyemizin, milletimizin muhafaza-i hukukuna memur etmiştir. Binaen aleyh umum ahali-i İran'ın sa'adet ve selameti be devletimizin te'yid-i şevketi içün hükümet dairelerinde tatbik ve icrası lazımgelen ıslahatın mevki icraya konulmasına re'y-i mülükanemiz ta'alluk eylemiştir. Bunun içün makarr-ı hükümetimiz olan Tahran'da ve sair vilayetlerde şehzade, ulema, kaçarya, a'yan ve eşraf ve mülk sahiblerinden, tüccar ve esnafdan mürekkeb bir millet meclisinin te'sis ve teşekkülünü murad ettik. Mezkur meclisin vazifesi memleketin umur ve mesalih-i mühimmesini müşavere edüb İran'ın sa'adeti, selameti esbabını tehiede hükümete muin ve rehber olmakdır. Bu millet meclisinde cümle a'za fikrini, mülahazasını kemal-i itmi'nan ve emniyetle söylemekde hürdür. Bu meclisde tekarrür eden millet düşüncelerini ve arzularını vezirlerim delaletiyle bana arz edecek, ben de onu tasdik ve tenfid ile mükellefim. Bu hatt-ı hümayunumu İran milletinin kaffesine ilan ve teşmil ediniz; ta ki bütün millet hulus niyetimizi anlasın ve muvaffakiyetimize dua etsinler.] ----oOo---- Aman Yarabbi! Ne ulv-i cenab, ne şahane muvaffakiyet! İnsan hakkı görünce, insan ise teslim etmelidir. Bu güne kadar en mütedenni görünen, Asya'nın göbeğinde tahassun etmiş Acem milletinin bundan sonra, bu kanun-u adl ve ve hürriyet sayesinde mazhar bulunacağı feyz ve sa'adeti düşündükce, bir de dünyanın üç büyük kıt'asına saye-i endaz alem-i islamın ümit-i istikbali demek olan saltanat-ı al-i Osman'ın halen remad-ı istibdad altında, mahva, zillete meyl-i mahkumiyetini idrak eyledikce insanın nasıl beyni ateşler içinde yanmaz? Ah ey Türkler! Ah ey bedbaht millet! Ruslar, Acemler, Kataylar, Çinliler, dünyanın en uykuda görülen milletleri bile millet hakkı ne olduğunu anlasınlar, haklarına malik olsunlar da biz hala üç beş cebbarın hükm-ü istibdadı altında kıyamete dek mi inleyeceğiz? Aman Yarabbi! Bu kara günler daha Türkler için yetmedi mi, yetmeyecek mi? Nasrun minellahi ve fethun karib!