içün az tehlike değildir. Teskin-i iğtişaş içün düveli mu'azzama zırhlılarının derakab İstanbul'a gelivermelerine güzel bir vesile olur ki ondan sonra princin taşı zor ayıklanır. Ümid ve temenni eyleriz ki İstanbul'da rical-i vükela mes'uliyet-i ferdayı, huzur-u kibriyayı bir dakika olsun düşünüb kanun-u saltanat ve hilafete imtisalden, böyle bir dakika da olsun inhiraf itmesinler. Ve minellahit-tevfik. AHYOLİ YANGINI Ahyoli'de vukua gelen yangın ve kıtaldan dolayı doğru yanlış çok şeyler işedilmişse de dün ahşam yangından sonra Ahyoliyi terk ile Filibe'ye gelen hükümet memurlarından biriyle dün ahşam bizzat görüşüb almış olduğumuz malumat bervech-i atidir: Ahyolinda Rumlar kalabalık imiş. Mitingler başladığı esnada bu kasabada Rumların bir hazırlık gördüğü hükümetce ve ahalice hiss edilmiş. Müahharan her kasabada olduğu gibi Bulgar patriyotları Rumlara büyük kiliseyi -ki bu kilise Bulgaristanda mevcud kiliselerin en büyüğü ve en meşhuru imiş; beşyüzbin franga bina edilmiş- terk itmelerini mükerreren teklif etmişler. Hatta Garadi Naçalin'in dahi bir vukuata meydan verilmemesini Rumlar'a nasihat etmiş. Rumlar bunları dinlemeyüb büyük kiliseye dolmuşlar kilise deruni silah ve cebhane dolu imiş. Bunun üzerine nümayişciler kiliseye hücuma, dirken içereden dışarıdan ateş başlar. Bulgarlardan birkaç kişi telef olur.Bundan birkaç saat sonra bir yangın başlar ki bu yangın Ahyoliyi kül etmiştir. Bu yangın Ahyolili beş on islam hanesini de mahv etmiştir. Her iki tarafın telefatı ve alel-husus Rumların telefatı üçyüze beşyüze kadar tahmin idiliyor. MEKTUBLAR Yanboleden: Bulgaristanın Varna Burgaz Filibe ve sair kasabalarında olduğu gibi Yanboli'de dahi iş bu mah-ı halin yirmiyedinci pençşenbe günü Rumlar aleyhinde bir miting yapıldı. Şöyle ki yevm-i mezkurda saat alafranga onda kiliselerin kampanaları urmağa başladığından umum çarşuda dükkanlar kapandı sokaklardan ahali akın akın Yezistan meydanına toplanıyordu. Bunun üzerine Bulgarlar milli cem'iyeti müzikalar önünde bir takım müzeyyen yeşil bayraklar ellerinde olduğu halde "Çitalişteden" çıkarak Yezistan çarşusuna geldiler. Beş altı bin kişiyi mütecaviz ahali oraya birikti. Bu kalabalığa karşu hatibler tarafından bir saate yakın söylenen sözlerin hulasa-i me'li şudur. [Bulgarların milliyetine, lisanına düşman yegane Rumlardır. Bu alçaklar Makedonya'daki karındaşlarımızı bir suret-i vahşiyanede katli'am ittikden ma'ada vatanını dahi yerleşüb ayrıca kiliseler cem'iyetler komiteler teşkil edip Bulgarların aleyhinde kuyu kazmakdadırlar. Bundan böyle Bulgarlığını seven Rumları anmasın. Bu habislerden vatanımızda bir bacak Rum bırakmamalıyız. Mekteblerimize kabul itmemeliyiz. Zabıtlarını ve hükümetimizdeki memurlarını koğmalıyız. Onlarla alış veriş itmemeliyiz.] Bundan sonra ahali yaşasın Bulgarya kahrolsun Rumlar diye bağrışarak panayır caddesine doğru yürümeğe başladı. Naçalinin Perista ve Candarlar ve ta giceden beri girmekde olan süvari müfrezeleri bu kalabalığı dağıtmak istemiş ise de zaten kanı galeyana gelmiş olan ahali ne Naçalini ne askeri kimseyi tanımıyordu. Bunun üzerine nümayişciler panayır caddesinde bulunan Rumların bakkaliye ve yumurtacı ve tavukcu dükkanlarına hücum iderek mahv ve perişan ettiler. Ba'dehu oradan dönerek mahalle içerisindeki Rum evlerinin camları parça idildi. Rumlar vak'anın hudüsünden bir gün evvel haber-