10 Ağustos 1939 Perşembe Atinada bir cina yet Bir deli, kilisede pa- pazı öldürdü Kanlarla saçlarını ıslatıp taradı. Katil Ezrailin kendisine bu vazileyi ğgin verdi Katil ve Atina — Moranımm Patros vilâyeti- W merbut Erimonso köyünde Ajiyo) “Ondon kilisesinde feci bir cinayet Olmuş kilisenin baş papazı üç tabati- S1 mermisi ve on beş bıçak Yarasiy- * öldürülmüştür. Bu feci cinayet *sİf bir servi ormanının ortasında bülunan kilisenin avlusunda Ifa edil. ;—.L' Ve civar köyler katil yakalanın- KS kadar oldukça korku geçirmiş- 'terdir, . l Marko yakalandıktan sonra Müharrirlere beyannatta bulunmak- © imtina etmiş. Ancak jandarma- la cinayet hakkında yaptığı mü- İi ada «muhacirleri imha etmek ç Allahtan emir aldığını> söylemiş :“Ilh tahkikat cinayetin şu le ika edildiğini göstermşitir: ati Marko baş papaz İyoskimi Ürmek plânını cinayetten çok da- *Vvel hazırlamıştı. Bundan 15 gün Dıı.ı köyde <«Ben kilisenin baş pa- 0 İN öldürmeği aklıma koydum. Hünla beraber Sotiriyi cehenneme M “î:hıacııqm. diye söyleyip durmuş- Baz, sü- öld Görd n da «ben rüyamda Ezraili bııınu"—" Beni baş papazla beraber - a muhacirleri öldürmeğe teşvik iyor.> Dediği de duyulmuştur. m";"iyet günü alessabah köyden ây lepi, © yolda düf ettiği ki n Müallerine karşı «Elim ve biç: Mizıç “Sreti Ezrallin ve Meryem ana- llh:, emirlerini infaza —memurdur. Yapalı Olardan alıyorum, Ben ne Baptbilirim.> Cevabını — vermiştir. de at Cinayet ika edebileceğini kim- i söylüyord u papaz ye girmiştir. Onu gören papazlarda «deli oğlan gelmiş» diyerek gülüm- semişlerdir. Meryem aranın heykeli Ününde durarak istavroz çıkarmağa başla - mıştır. O sırada kilisenin baş papazı da gelmiş ve delinin biribiri üzerine İs- tavrozları çıkardığını görünce der- hal ayrılmış ve kilisenin bahçesine gıkmıştır. Biraz sonra Marko da k liseden çıkmış ve bahçeden geçer - ken baş papazın, — Gününüz hayırlı olsun Mrko! Demes'ne mukabil tabancasını çek miş ve baş papaza üç kurşun sıkmış- tır. Atılan mermilerin üçü de hedefi bulmuş ise de baş papaz devrilme- miş bilâkla hayatını kurtarmak iç İlrar yollarını tutmuştur. Fakat ka- til, papazı takip etmiş elindeki bancanın mermilerini kâmilen üze- rine boşaltmış sonra yerde serilen papazın üzerine eğilerek, zavallının vücudüne bıçağını 16 defa batırmış, cesedini param parça yapmıştır. Marko papazın vücüdünün feci su rotte parçaladıktan sonra bıçağıyla karnını açmış ve karnından avuçla aldığı kanlarla saçlarını islatarak taramağa başlamıştır. Facia şahidlerinin verdikleri ifade ye göre Marko baş papazın kafasını da kestikten sonra uzun saçlarından yükarı kaldırmış, bit kahkaha sa- vurmuş. Ondan sonra kafayı yere fir latmış, gene İstavroz çıkarmış — ve kaçmağa başlamıştır. Katil Marko yakalandıktan gonra Patros müddelumumiliğine teslim e- x":hhıin etmemiştir. Hil Marko bu zihniyetle kilise- dilmiş ve tahkikattan sonra kürek hapishanelerine sevkedilmiştir. —kk— Harp vukuunda çocu ların korunması “Banya harbinin anasız, babasız, yu- vasız bıraktığı yavrular de Almanyada — 1.500,000 ların ne suretle muhafaza edilebile- Ve B00 bin malül çocuk vardı.|cekleri meselesi günün davası hali- '920 aai gören Fransız vilâyet- AYyni yılda gerek bedenen ge-| — Harpet, çocuklara hususi bir itina tedavi edilemiyecek bir| gösterilmesi için imkânlar — araştır- Süilğ PUlunan 50 bin çocuk tesbit Cihan harbine girmiş olan bü MA Hlnelz €a endüstriye .ĞRX' 917 de İngilterede 700 bin başı buldu, ni aldı. (ANADOLU, Heyecanlı bir kaza Bir kamyon, köprüye takılı kaldı Dün kum almak üzere İzmirden Bornovanın Kavaklıdere köyüne git- mekte olan İzmir belediyesinde 284 numarada kayıtlı şoför Rahmi Çelik idares'ndeki kamyon heyecanlı bir kazaya uğramıştır. Kamyon, — İzmire 8 kilometre uzakta Işıklar köyü mıntakası da! linde nafıaya aid yeni köprünün Üze. rinden geçerken sol taraftaki mu' faza demirlerine çarparak 9 metre derinlikteki kö den aşağı düşmüş kamyonun, arka sağ tekerliği köp- asılı vaziyette, ön kısmı topra- ga gömülü halde kalmıştır. Kamyon- da şöförden başku kimse bu dığından nüfusça zayiat olmamamış- tır. Kaza $ yonu, arkasından gelen içerisinde yolcu bulunan b'r yol vermek için direk dığını gördü. Tehlikeye girmiş olan bu şehrin çocuklarını muhafaza ve emniyet altına almak için göz önün- de tutulen tedbirlerin hepsi de sathi bir mahiyette idi. İlk tedbir olarak düşünülen şey 6 ile 14 yaş arasında olan çocukların hocaları ile birlikte £ sınıf sehri terk etmeleri - oldu. Bu tedbir alınırken, çocukları yalnız tayyare tehlikesinden uzaklaştırmak değil, ayni zamanda onlara tahsille- rine devam etmek imkânı bulunacağı düşünüldü. Fakat bu sistem, vadet- tiğini yerine getiremedi. Zira hocala rın fevkalâde kabiliyetli kimseler ol- |£ malarını islilzam ediyordu. Baslan- gıçta yapılan tahliyede, çocukları ai- le yuvalarına tevzi etmek meselesi güçlük doğurmadı. Ancak harp uza- dıkça çocukları kabul edip onların bakımlarını üzerlerine almış olan ai- lelere bu vaziyet ağır bir yük - oldu. Bu böyle olmakla beraber, bir ta- raftan çocukların ekseriya disiplin - den anlamamaları büyük bir derd nağı olurken, diğer taraftan bu Bu vaziyet teker teker olmak ü zere ikinci bir tehlikeyi zaruri kıldı ki, grup halinde yapılan tahliyeden hem daha güç hem de daha pahalıye mal oldu. Bundan sarfınaar, bir defa tahli- yeye tâbi tutulmuş olan çocukları ikinci, hatta üçüncü bir tahliye ile u- zaklara sevk etmek icap etti. Zira emniyette olduğu sanılan yerler, as- keri vaziyetin âni değişmesi üzerine birdenbire tayyare hücumlarına ma- ruz kaldı. Bu sefer çocukların hava bombar- dımanlarına alıştırılmaları ve kendi- lerinin alıştıkları muhitlerde bırakık| maları düşünüldü. Ancak bir çok şehir ve kasaba de- ğiştirmek neticesinde İspanyol ço - cuklarının büyük bir kısmı yurdunu yuvasını kaybetti.. Bunların çoğu, artık anne ve babalarının nerede ol- duklarını bilmediği gibi, bir çok an- ne ve babalar evlâtlarının nerede ve ne halde kaldıklarını bilmiyorlar. Halen, bir harp takdirinde çocuk-| ların emniyeti meselesi ile en esaslı bir surette meşgul olan memleket ir. Bu maksatla, memleket, bi iri bitaraf, biri de em- niyetli olmak üzere üç bölgeye ay- rılmıştır. Resmi plâna göre tehlikeli bölge- de bulunan bütün çocuklar ve bu çocuklarla birlikte lohusa — ve me - medeki yavrular, — buradan alınıp, kismen emniyetli bölgede bulunan köylere, kısmen de çocuk kolonile - rine yerleştirilecektir. Daha şimdiden bu gibi çocuk ko- mak, umumun tasa ve - kaygusünü ||. ilerinin kurulmasına başlanmıştır. teşkil etmektedir. Bu bakımdan, ber|Bu koloniler, evvelâ bir tatil kampı şeyden evvel tayyare hücumlarına | olarak tecrübe edileceklerdir. Yapıl- da yer almış bulunuyor. tlerde, çocuklar vaktin-|hedef olmak gibi büyük bir tehlike | makta olan resmi neşriyat ile de ço- mektebinden alınarak, tar| karşısında bulunan şehirler ve kasa- cukların nasıl muhafaza ve emniyet sevk edilir. | balardaki çocukları korumak ilk plân altına alınması lâzım geldi da aile mütemadiyen tenvir edilmek. ı..g_ di Harbe girmiş e- | < Hasasiyeti' olan'bır üabada İşyam | tedir: Üllküildketlerde çocukların| yada ekle ödilen tezrübeler, bir çok bstilzani eden suçları korkunç| bakımdan öğretici bir mahiyeti haiz- dir Avrupa, yeniden bütün| — İspanyadaki sivil harp, birdenbire ’-plıy:ık olan bir harp| patlamıştır. Bir milyon nufusu olan|altında Fransa da buna benzer tedbirleri göz önünde tutmuştu: su çok kesif olan Belçika, bir harp halinde topraklarının bir kısmını su Hind taassubu Hintlilerin korkunç di- ni âyinleri Ingitizler mani ol lerini kurban ede Çiviler üstünde oturmuş Alma ile ingiltere arasında başgösteren müstemlekeler mesele- si, İngiltere devletin; hakh bir suret- te düşündürmekt: onun — mü ey, bizzat müstemleke medeniyet ve refaha kavuş- masıdır. Meselü, son zamanlarda ingiltere Hindistandaki dini taassuba ve ora- daki ibadet şekillerinin insan şahsı- na lâyık gördüğü eza ve cefaya dair çok elddi tedbirler almayağa başla- mıştir. Hindlinin Allaha ken kendini kurban etmesi, sivri çivilerle müceh- hez ölan sandukaların üzerinde yıl- larca oturarak — kötürüm kalması, Mf öldürücü haslalıklara kendi yadan her 1 Ve elek çekerek aç ve faletle vakit günden gün suretle ilâç tüketmek teydi. Hind zahidlerinin Allabı, hakika- ten müminlerinden bu kadar kor- kunç fedakârlık mı istemektedi. Hidayete kavuşmak için çiçek talığına tutulmak ve bu suretle de yüz Allahın huzuruna ulaşmak temayülü, Hindli tarikatçılar arasın- da tabitf bir âdettir. Onlar, çiçek hastalığına, Bütün hastalıkların en mukad- desi, en ulvisi derler. Çünkü çiçek hastalığı, derhal insam semavata çı- karir ve Allaha kavüşturur. Puride yapılan Rat bayramların- da yüzlerce zahid, tam bir huşu i- çinde mukaddes bir arabanın teker- lekleri altına kendilerini atarlar, Bu araba, muazzam bir gerdünedir, Ayinlerde ölümü tam bir sükünla karşılamayanlara ve ondan korkan- lara iyi nazarla bakılmaz. — Allaha kavuşmak, cesaret, irade, ve hik- metle mümkündür. İngiliz polisinin şiddetle takip et tiği bu merasimlerde ölüm vukubü « lür bulmaz, derhâl şeyhler ayağa kalkarlar ve zabıta şeflerine, — Arkadaşımız bir kaza netice - sinde ölmüştür. Onun ibadetle alâ » kası yoktur, Derler, Fazla coşkunluk gösteren zahidle vi polis tevkif ederken de ayni fer- yadlar kopar: — Onun bu toşkunluğu dini sebep- ten değildir. Kendisi ötedenberi böy- le biçimsizlikler yapardı. Puriye, Benares'e, Allahabâ'da hacce giden hacılar, yollarda sürü - nerek ve günde dört yüz metreden fazla mesafe katetmiyerek hedefle- rine varmağa çalıpırlar. Bazı müminler, boylu boyuna sec- Fakat nufu-|deye kapana kapana seyahatlerine | devam ederler. Ekseriyetle yıllarca devam eden bu seferlerde, Hindliler, bırakacak olan Hollanda ile|ince bir kuşak müstesna olmak üze- tehdidi karşısında bulun-| Madrid şehri, sabahleyin gözünü aç-| İsviçre gibi memleketlerin bu bakım-'re çınıl çıplaktırlar. Uğradıkları şe- harp takdirinda ersul- h: n yaman hir harp sahası halini dan vaziyetleri güçleşmektedir. İbârler, yahud yolda rastgeldikleri geçirmesi Hindi amıyorlar. Kendi- nler bile bulunuyor bir Hind fakiri yolcular onlara rirler. hacı kafilelerinden bazıla- ürlerinin sonlarına kadar ken- dilerine kâfi gelecek miktarda iane h meşakkatli seferlerde, en pis v aşıcı hasta- lıklar hacıları sarsmaya başlar, Bu hastalıklar onlar için bir belâ değil, kis hak uğrunda ezeli saadet zahidler, ölenleri, merasimle mabede kadar yanlarında götürür- ler, ya da yolun bir kıyısına gömer - ler. * Hükümetin aldığı sıhhi Bayesindi tertibut hastalık çıkmamıştır. Bilhassa Ganj nehrinin mukaddes sularında yıkanan binlerce hacı, ev- velce olduğu gibi karmakarışık ve Pis bir şekilde değil, tam bir intizam ve temizlikle dini vazifeler mişlerdi Kızılhaça mensup doktorlar, has- r, devletin resmi teşekkül- bu . kafilelerin sıhhi ve ahlâk? durumlariyle yakından alâ - kadar olmakta: leri her y ân kurban edil- mesini, ingiliz kanunları şiddetle or- tadan kaldırmıştır. Bunun yerine vü- eudün bıçakla, yahud kızdırılmiş de- mirlerle yakılması baki kalmıştır ki, onun da yakın bir zamanda ortadan kaldırılscağı ümid edilmektedir. İğneli sandukaların üstünde aç a- çına ömrünü tüketenler, zehirli ak- reple rek derhal ölenler ve ya - taklarına sapladıkları ateşli şişlerle necata ereceklerin) tahayyül edenler bügün Hindistanda tahminden daha fazladır. Hind dini haddi zatinde en yük - sek felsefi akideleri sinesinde topla- miştir. Ancak, nazariyattan kurtula- rak kanlı bir tatbike yol açan ve ha-, kikt akidelerden ayrılan Hind tari- katlarımın kökten ıslahı ingiliz şef- lerinin en kat'i arzuları meyaninda- dır. ot ——— —— ir hastalıkları mütehassısı Döktor ismailZiya Tregul Memleket hastahanesi Emrazı| akliye ve eski asabiye mütehaasısı! Dr. İsmail Ziya Tregul İkincibey- İsokağında 25 Numaralı hususi mua- | İyenehanesinde hastalarını muaye- İne ve tedavi eyler. N ——— -— —— Daktor M. ŞEVKİ U4GUR Dahili hastalıklar mütehasaısı İkinci Beyler sokak No. 82 Telefon Na. 3286 Hastalarını Sabahtan itibaren ve veer Aahi kabul ve münvene eder. (SAHİFE 9) Sporcuların istifa, nakil, tescil vesair işleri Beden terbiyesi genel direktörlü- #ü iki sene müddetle, tecrübe mahi- yetinde olmak üzere bilümüm spor- İcuların, tescilleri, nakilleri ve yalnız |futbola şamil olmak üzere futbolcu- ilırm müsabakalara iştirak muamel, Teri için yeni esaslar tespit etmiştir. Bölgelere tamim edilmek üzere olan bu hükümleri ehemmiyetine binaen olduğu gibi naklediyoruz: Kulüplere yeniden girenler: Evvelee hiç bir xulübe - te, uların tescil muamele- leti bölgelerce ve genel direktörlük- çe şimdiye kadar olduğu xzibi sence nin her ayında yapılacaktır. Hükümet tarafın ya futbol şubesi: an kapatılka ves faaliyetim res- n taxi) eden kulüplerin aza'ıııne kulhbe testilleri lar hakkımdaki hü bik edilecektir da yapıl kümler t Kulüp ve bölge değiştirenleri Kulüp ve bölge değiştirenlce için almak şart Evve'ce verilmiş olan lisans müsa: adesi yalnız 0 zamanda azan; seccel boulunduğu kulübün mü: kalarına girmek için muteber © a kulüp ve bölgeler için mü olmiyacaktır. Kulüp ve bölge de- Kiştiren azalar usulü dairesinde İsti- fa ve istifaların kulübünce ve bölge- sinee usulü dahilinde kabul ve tas- dikinden sonra yeni intisap edecek- leri kulüplerde hususi spor faaliyet- Terine iştirak edebileceklerdir, Yalnız bu azaların genel direktör- lükçe nakil ve lisans müsaadesi mu- ameleleri yalnız ağuostos ayı zarfın- n yaylar da elda xyapılacak ve eylül ayında bölge- ?âm%îı sine tebliğ edilecektir. Resmi müsabakalara iştirak eden- ler: Bölgelerce ve futbol federasyonun ca tertip olunan müsabakalür resmi olarak kabul edilmişti Kulüpler bu müsabakalara tescil. leri yapılmış ve lisansa almış, azaları arasından seçecekleri — müsabıkları Bgösteri ve en geç 15 Ağustos tari- hine kadar bölgeye teslim edilecek olan mühürlü ve kulüp relisi ile umu- mi kaptanin müşter imzasını şıyan bir liste vermek suretiyle İş- tirak edebileceklerdir. Muayyen zamanda bu listeyi ver. miyen kulüpler o sene için resmi fut- bol müsabakalarma iştirak ottiril - miyecekleri gibi, ne suretle olursa ol- sun bu İisteye ismi yazılmıyan mü « rek sabıklar 6 senenin müsabakalarına giremiyeceklerdir. Bölge birincilik müsabakalarma drak etmemiş bulunan Tutbolcula- rın o devrenin grup ve Türkiye birin- eiliklerine de vı mahiyetteki müsah bölgelere tesliminden sonra bir sene müddetle bu listelere yeniden hiçbir futboleunun ismi ilâve edilemiyecek- tir. Umum müdürlük bunun için böl - gelere matbu üç renkli listeler gön- derecektir. Bunlar yazı makinesi ( doldurulacaktır. Listeler 15 Ağustostan 30 Ağusto- sa kadar bölgelerce tetkik ve taşdik olunacak ve en geç bir eylülde genel direktörlüğe —gönderilmiş — buluna- caktır. Merkezde 15 eylüle kadar tet kikatını bitirerek listeler 30 Ağus- tosta bölgelere lade edilecektir. 1939 yılı için bu mühlet kulüpler için S0 ağustos, bölgeler için de 15 eylül tarihine kadar uzatılmıştır. Diğer hükümle!: Futbol takımlarının birinci, ikinct ve üçüncüsünün kadroları ayrı ayrı cetvellerde gösterilecektir. Müsaba- kalarda üst takım kadrosunun fut - bolcuları alt takımda oynatılmıyı tır. Alt takım kadrolarından üst © ikımlın oyuncu almabilecektir, — Devamı 10 nuncu sahifede —e