Y'SAHNİTE & * O Lhli hayvansergi.eri khaz:r'ıkları Vilâyet İll ve birincite k ti Cak ehli hayvan ndürlüğü, larınd izin muh lerinde sergiler hiklar maktadır. İzmiş e van sergisi 3 van ee dönmüştür. — — ©00000——— SINEMA — Baştarafı 6 ımcı sahifeda — ilmağa başladı Diye sordum — «On b ra büyük b edilen Movkova grdim. Bu aktörü o diyordam ki, biraz dum aktö “|ede müyordu. Hiç b artlst kadar saf tır. Şimdi zaman artistin dönüyoru lâket olmuştur. Fena gü dan biribirini tar.hlei yatrola: mak imkür yet çok gecikmedi filmlerde bir çok ro! sinde muvaffak oldi tikçe artfı.> — «Madam! Tiyatroda ve da bir çok roller aldır. his'ni daha fazla te; — Size tereddiüd etmeden c verebilirim: Tiyatroyu. Çünkü sine- mada bir çok defa oynamasını bil takdi için en iküfaktır.> rken ha- âmilidir. ar olmak bir üunutulmaz Olga Çekova bunları sö fif tebessüm edi; Halkın st ordu, Dudaklarına asına daha ba: irdüğü kı -İyede 4 ne mav! bise mak için bunu giy Güzel a ve muvaffakıyet bana uzun uzadıy la da iki defa gel kalmış. Pü: güze! bir el sahneye çık rüksele gidiyor v diğini ilâve ediyordu zimın yan bir anayım. Kızimın olduğunu bildiğim halde, h n ona kârşı hissetiğim mül ve şefkat değişmemiştir ve değişme- sine de ihtimal yoktur.> Kızımı hakikaten çok severim.» Fakat birden bire 1o k açıldı ve yen İldüren ar- baş rolünü oynayan Olga Çeko- yı sahneye çağırdılar. Güzel artist tebessümle elimi sıktı ve hafif adım- larla locasından uzakla Nevin Emru“ıh Gün ve 1 aadeti ——— - Operatör— -İkadar olan bulyan yalnız -| fuarı Yol Mekt upl'ırı “|Bir Mısıriimnin söyledikleri ve tan buğday siyaselinin neticeleri Atina — Dedeağaçtan — Seli ahada başında fes 1 sarık niza çıkar.. Ekserisi oralarda hâlâ g bazı müzir unsuri rinden — kurtulamadıkla mektedir. Yunanista: rin tesirle-|n ni göster- nç kısmi Atinaya ve oradan geçtiğim, dolaştığım mazbut ve muntazam düm. Evler tuğladar 'apmı, ederek Sok eüz'i nün hububatımı biçel ar, Met iday yapmi bir ayniyat me lim ediyorl riçten inden geleni r Türkiyeye da atiyorlarsa da ölçüsüz dolayı her gün bu piyasa cernl! apmak fi farklarından Yüunanistatı biraz & elimiz hracatında Ro - ku le bu sah an leride şmemiz | Yunan'standa gaz araştlırmaları bulur diyle bir çok y 'de Yun Amerikal de b makta dolar oldu n m a1 hesabi Rum “si her B r p on| bu zat Türki- â aramak için h mürgeat etmi Selânik fuarı: ında hi üz bir hazır onlar harap Bozulrm- pavyonudur. ünik f e dırlar. Arnavutluk şahsen bunu Hükümet yeni ederek Selâ etindedirler. şehirlerinde — İzmir kin bir şey bilme- diğini gi nir - Pire seferleri. ni yapan Yanan vapurunun çalışma- zünden fuarımıza gelecek kafilenin bu işten vazgeçmek üzere olduğunu işittim. Aramızdaki kuv- vetli dostluğa rağmen her nedense Yu hükümeti halkım fuarımızı zi- yaretine zorlük değilse bile kolaylık göstermiyor. Biraz imkân verilaa, yüzlerce Yu- nanlı İzmiri ve Türki ziyarete can atacaktır. Selünik yeni ve güzel bir şehir ol- muştur. Rıhtım Küçük Karaburuna kadar uzatılmaktadır. Büyük Kara. Cevdet Mustafa GÖNENDEN hastanesi baştatibi r sokak furün karşısı No. 25 jburunda bir plâj y ü Osmanlı devletinin bünyesine bi- a Yunanistanda üzüm ve gaz araştırmaları Atinadan bir görünüş âniğe|hamidin menfi zamanlarını gı ran lart da vardır v b “|Lutrak B tmeye karar vermiştir.| 1 OLU I ÇıMDı(L“ R Mussolini Allaha inanır mı? Mussolini, maz m Müssolininin Allahı var mıdir, yok Mmüdur? Allaha inanır mı, inan- Yunanıs' Bu suallerin pisikologlar için ol- dukça alâkalı bir mevzu teşkil ede- teklerine ben de inanırım. Fakat ben daha ileriye giderek, Allaha inanmadığına, tövbe, sümme hâşa, Allahlık iddiasında bulundu- #una kailim. Duçe, yalniız küçük dağ ları yarattığını sanmıyor, O, büyük dağlar halk edebileceğini de maktadır. Kafatası, esrarengiz antika bir şeydir, İnsanı, Allah da yapar, melek de, şeytan da, zebani de, Mussolini, eski Romayı yaratmak istiyor. Ruhu, buna çoktan gebe ol- muştür ve telkih suret'yle de, bu fi kirden bütün italyan milletinin gabe olmasını istemektedir. Bazı ileri g len faşistlerde gebelik alâmeti gö . |lüyorsa da asıl italyan milletinin san- | «|etlanma tezahürleri tamamen korku- ya müsten'ttir, nefret ve diş gıcırtı- sı ile doludur. Mussolini, cski Roma- |yı neredon doğuracak?. İşte beni de |düşündüren metele yor ki, Eğe kemiğinden başka tec- İrübe edilmiş bir doğum yeri yoktur. Maamafih, italyan başvelk'li, kafata- ınin içinde de doğurabilir ve eslf Mehmed Aldemir Mussolininiz (İzmir mebusu üssolininin um- Alâtini köşkü şimdi memleket h adığım 'e onun adar Büyük kaza doğdağa eve uğra z hatırası gönlüm gelince ik uğr: k metli Romayı, İtalyan çizmesinin — içinde İrahat rahat büyütebilir.. Roma müzelerinde ziyaretle omuzu na bir nazarlık asmağı ben de vade derim.. H'tlero gelince, Fransızlar onda evlenememiş, bekâr kalmış bir er k lar.. 1 dünyayı görüş tarzını buluyor- Şüphesiz ki, aile yuvası kurama miş, karısının şefkat dölu sesi n küçücük ellerini a biraz daha büyü Bakâ Baka kokan beb. şark ğ yetişliri! şanı, bir aile sof temiyete karşı derin bir lâkaydi ta lar geçe gır. Yunancada bir söz vardır: «Doktor kimdir, illeti lanla kendi kendine el hareketten igün yepyen; Evli bir adam, içinde nile saadet ve başkalarını düşünmek ve sevmek it'yadını tatmış bir insan de- zevkini, mektir. | Fakat bel - Adam sende, bir başıma değil miyim, varsın, dünya harap olsun! Diyebilir. Bilmem, Hitler söyliyebilecek mi? Fakat Mussolini- nin müstakbel ve muhayyel evlâdına «Roma imparatorluğuna» ş'mdiden “İhepimiz birer hediye hazırlıyabili - riz. Balon, düdük, alt muşambası, bi: baş sarmısak biraz kalın boncuk ve- saire.. rişti r bir adam: lmiştir. Kanislın şarki şimal's'ne düşen * denilen — plâjlarına da adım, Şimali tamamen sıcak olan bu yerde üdeta ye- bir şehir kurulmuştur. İlık suların bunu n ler. Bir çok kabart tlerle bu hama içi süslenmiştir. Su, çakıl taşı dökül- müş havuzun içine ahnmiş; mermer| oluklardan denize dökülüyor. Hall uralardan şaşal gibi su alıp içmek- Buraları gayet temiz v forludur. Ayrıca apmışlar ve bur MDİK U0nlur Fakteryolo7 1 *| A. Kemal Tonay unı gözü çekecek İ Bulaşıcı, salgin - hastalıklar mütebasın (Verem ve saire ) Besmahane polis karakolu ya nında 74T Telefon: l evvel gör ucuzlük İle Eleksir Şahdp bügünkü —Yun mda bulduğum||Basur memelerini gi halılık her halde <Türkiyı Mirüciidr derir, Kuvveti, Erkek- dur> dedirtemez, Mi pi İliği, iştihayı arttırır. istanbuld a mizdir. Parkotelin gazinosunda «bir can, plüv, bir şefta bir bardak ayra z lira tuta: banyo yer Bizi iki saatte ge- i 50 kuruştur. Bu- | yatak || üğüm sörd birçok 4115 Dediler. andaki ide dır. Buraya derhal pılmaktadır. Bugün 4 Ağustos. Günlerdenberi hların tesidi rvrncınln bekr asfalt bir yol y patt h » alan Ü a . Sindagma meyda- *İmuna bakan otel'min altın ler- €e genç, asker ve mektepli geçerek uma doğru gidiyorlar. lışkan ticaret ateşemiz raber gitmeğe hazırlanı- Akşam Yi şxna slavyaya geçe- İrer kazmış, varmyakla ııqı:ııı 4| #12 gaki Gderlör meydana çıkmakta -İceğim. İVAHİDETTİN Vahidettin ile Mediha sultan arasında bir konuşma ve|! ?. Bana öyle ge- İt Nevzadı, | çekmiş © | -- Vahidettin, ihbarı ve atap şeklindeki ihtarı kar- titre: Fakat, sü- lalini muhafaza etmiş, İzihnini tırmalamaktan bir an hali kal mıyan bu gibi şayialardan mütevellit endişesini ışiresinin şısında cidı işi et ve — Bu gibi ihtimalleri düşünerek demişti, hatır ve mizacınızı rencide' iniz hemşirem. Müsterih olma- mahrem olarak söylüyorum. ün bunlara karşı icabında ha- tekete geçebilecek elemanlar kâmi- len hazırlanmıştır. Mediha Sultanın yüzü gülmüş, mlü ferahlanmıştı. Kardeşinin bu korkunç şayialara karşı - gerçekten dbir aldığını sanmış ve bu asılsız teminata inanıp kalmış- tı. Biraz da muhtelif mevzular üze- rinde gezindikten ve cülüs hediy slarak takdim edeceği kızdan da m! salega ve sitayişle bahsettikten son- ra ve evvelden t — Tabüdir ki, şah kardeşim, de-| bu acı, hemşiresinden gizlemiş-| rinde enişteniz Ferid| £ rslanımın teni zmet e ne inize emin © lefa hatırlat ttin güle bette, dedi. £ Tenmetmekân kardeşinizin vehamet len h n enisterizle bir h ve ma n ettiler mı? haykırır g >mşirem, ip bir baş mabeyinci bulamıyor, bi- “im Refiki tayin etmeyi düşünüyor- Jutn. Aferin Ahmed Riza beye, Çok yerinde bir tayin ve tevcihte bulun muş. Hakikaten Viyana ve Alman- ya seyahatlerinde kendisiyle pek ya- kından temas etmiş, refakatinder sidden memnun olmuştum. Hatta daha evvel kardeşim cennetmekânır l nde bulunduğu sı izharı hürmet ve sa akat nezaketini de göstermişti. Mü İ bti Hamglıaan ot Büüü ta tırlatmakla beni büyük bir düşünce- den kurtardınız. a Sultan, Vahidet- ütf Simavi bey hakkında söy- takdirkâr sözlerden ve izhar 10 Ağustas 1939 Perşembe 1334 yılı temmuzunun sekizinci ve çok sıcak Ortaköy tepe: nin boğaza nazır salonlarındı rinde, damadı hazreti — şehri; başkumandan vekili Enver paşa, mi- safiri sadrazam Talât paşa ile, sedef işlemeli ve çok değerli arabesk bir masanın iki yanında karşılıklı ve çap- raz bir şekilde duran, üzerinde kıy< metli valide şalı kaplı kuştüy di derli, sedefli koltuklara gömülmüş- lerdi. Cünün bahtiyar sanılan, herkesin hırs ve hasetlerini üzerlerine çekip toplıyan bu iki devletlisi, çok elemli ve kederli bir tavırla derdleşiyorları lardı. Talât paşa bitkin ve bezgin bir bastanın iniltilerine benziyen hafif bir sesle, harbin aklığı son vaziyet - lerden acı acı şikâyet ediyordu. Söy- ylüyordu. Ara sıra susuyor ve seasiz ve hareketsiz bir halde ba- önünde ve çok düşünceli e boğcu bir günü idi. ndeki saade: in ve ümit sızan gözlerini . f*ıkı_vur. yutkuna yutkuna bakıyor, iç zafer emin ti paşam, derhal vaziyeti ıslah eder. e lehirni: süle getirir. Çok umarım ki, 4 pek o kadı , ilâkis pek yakındır. Çünkü düşman. ünler cerey itnizin ıck'ın hükmeolunı ”| Herece bedbiniye kapılacak aziyette bir tehlike y ;k ur. Bi ker gözü ile ben, hiç de bö; orum inanınız bana paşa, Enver paşanın kuv etli bir imanla yaptığını bildi telkinleri karşısı: rini izharda mtabının sözlerine şörmü, Tali da, inanm idden teselli bulmuş gib Jan bahsediyor, w.nı::or sızları - vordu. Ve: — Gene çok fena haberler aldım Verdiğimiz ka rarlar hilâfıma olarak, Sancaktar bey ailesinden Şakir paşa zade Ahmed bey, Gürcistanda bir müslüman cum huriyeti teşkil etmek, Batum ve ha- valisini bu hükümete ilhak eylemel! için faaliyette bulunuyormuş. Müs- iüman Gürcü eşraf ve asilzadelerin” Batumdan, diyordu teveccühten memnun olmamış gibi kızardı, sıkıldı. Çekingen bir ta- ırla: — Bilmem ki, şevketlim, dedi erid kulunuz Lütfi Simavt beyi pek ik görmedi bu şerefli hizmete o| gün, Z etti. — Ahmed Riza da muhakkak mü- 'dafaa etti değil mi, Lütfi Simaviyi? — Evet arslanım. — Ahıııed Riıuım nnklııi nazarı fi Simavi ıınııımdıı evvelce bir hâdi- se geçmişti. Her halde onun tesiri ile- t itirazı.. Lütfi Simavi beyin sahij ka bilhassa, ittihatçılara kar ber ve muhalif bultunması £ mucibi istifadadir. Kararımt ve fi Simavt beyi b kenditne den bir hayli de taraftar bulmuş ken- dine.. Bu teşebbüse aleyhtar olan” lar da kayınbiraderi Arslan beye teh- did ettiriyormuş. Arslan, şimdi.. Enver paşa, bu haberden canı $- kılmış gibi alnını kırıştırdı. Ve sinirli bir tavırla muhatabının sözünü k€ serek: — Kuzum paşam, dedi. Kimdet aldınız bu haberleri> — Batuma gönderdiğim bir me * — Doğru mu aca! — Elbette doğru. Bana bunları bi ren zat, Aslan ile Özürgette UZU görüşmüş *::k w in yanında b Bütün bu zat şahidi olmus. — Davam edecek — (Yeni Sabahtan) yf