8 Ağustos 1939 SALI Bu!kanl ir ve İtalya i— Baştarafı 1 inci sahifede — Tunuyoruz, Akıl için yol birdir, der- ler, Türkiyenin selâmet ve emniyeti ancak İtalyan taarruzuna sed çek- mesiyle temin edilebilir. Hatırasıta ve eserler'ine dünya durdukça sadık kalacağımız Atatürk eğer hayatta olsaydı o da ancak bugün Milli Şefi- mizin ilham ettiği ayni siyaseti takip edebilirdi. İtalyanın Balkanların en büyük devleti olduğu iddiasına — gelince, bu nokta üzerinde biraz durmak iz- teriz. Evvelemirde şunu — söylemeli- yiz. İtalya Balkanlarda Balkanlı bir devlet değil, ancak müstevli bir hü- kümettir. Öyle bir asırda yaşıyoruz ki, hak'ki sahiplerinin arzusu hilâfı- na olarak ve onlara rağımen yapılmış olan bütün istilâlar muvakkat olma- ya ve muvakkat kalmaya mahküm. durlar. İşte italyanın Arnavutluk ix tilâsı da bunlardan biridir. Bizim bil- diğimiz ve çok yakından tanıdığımız Arnavutlar bu ist'lâya hiç bir zaman boyun eğmiyecekler, her fırsatta ve her zaman baş kaldırmaktan, İtal. yanlara bir baş belâsı teşkil etmek- ten geri kalmıyacaklardır. Bizim na- zarımızda ve bütün dünyanın naza- rında Balkanlarda bir İtalya devle! yoktur, ancak bir Arnavutluk müs- tevlisi vardır. Bu müstevliler ise Bal- kanlarda olsa olsa ancak dünkü Ar- navultuğun oynadığı rolü oynayabi- liler. Daha fazlasına “ve, isteseler de takatları müsaid değildir, çünkü hem zolra istilâ ettikleri diğer müstemle- kelerini ve hem de bizzat İtalyanın kendi hududalrını düşünmek mecbu- riyetindedirler. Balkanlar yalnız Balkanlılarındır, mü: ne hayat, ne de kelâm hakları ola- tevlilerinsorada | * maz. Hamdi Nüzhet ÇANÇAR Karşıyaka avcıları- nın gezisi Pazar günü yıllık eğlenti yopıldı Karşıyaka Cumhuriyet Halk par- fisinin himayesindeki avcılar kolu, Ağustosun "İk haftasında mutat bay- Pımlıırıyıı tesit içııı Urlanın Gülbah- se mevkiini p etmişlerdir. Dün kü paza, ginü birbuçukta halkevin- den otobüslerle sekseni — mütecavi Avcı ve davetli bulunarak Gülbah - Seye gelmişler ve Gülbahçenin meş hur portakal bahçesinde ihzar edi - len büfe yanında büyük havuz kena- tında kısmen istirahate koyulmuşlar Ye ekseriyot avlanmağa başlamışlar- di Karşıyaka sahil gazinosunun saz Hırtıları arasında herkese dinleti avcılar da torbalarında kekl'k- le güle dönmüşlerdi. İki gün evvel köye Yötlilerin her türlü ihtiyaç ve isti - tahatlerini mükemmelen ve tama - Miyle ihzar eden heyeti idare azasın San Hakkı Ögel, köyde Halkevi baş- anı B. Cemalle muhtar B. Musa ara- “üda muhtarlık meselesinden husu - Tletten bir ikilik ve görüşmemezlik Yörünce derhal hepsini — toplıyarak İrbirleriyle barıştırmış ve İkilik ta - men ortadan kaldırılmış olduğun- “An umum köy halkı da bayrama "ır.ı. şlerdi. Artık avcılar ta - l'.ım. döndükten sonra Bay Hakkı Mdon ve bu gibi sporların faidele- 'den bahisle bir hitabede buluna- k bütün zevara hoş geldiniz bayra- iz kutlu olsun demiş ve bunu ar kulübü başkanı B. Fahrin'n bir İlabesi ile bu kutluluğun kutsiyetini h eylemiştir. ,&::. heyeti idare azasından Bay N ler istiklâl hakkında veciz bir şi. * herkesi teshir edecek derecede ( Hehassis eylemiştir. Badehu hep azdan ayakta istiklâl ve cum- iyet marşları . söylenmiş ve ay - saz tarafından sazla tekrarlan - Kııuılırlı meşhur abçı Bay i yemekler köylü- kep bir arada çok büyük bir M imiyet havası içinde yenilmiş, &t ve bahası biçilmez neşeli bir. teçirilmiştir. Eğe ile yı mak ntinada Halilrifatpaşa cadde oğlu Hüseyin, Mehmed di Ege ile,hafif — surettoj KON İve edilmektedir. Bu tarzı SON (ANADOLUJ Mareşal Smigly-Rydz söylevini ver- di. Söz şimdi Hitlerindir Mareşalın nutku her tarafda derin akisler yaptı. Alman gazeteleri ateş püskürüyor. Polonya, tehditlere karşı eğilmiyecektir Londra, 7 (A.A) — Mathuat bil hassahafta sonunda Danzig vaziyet gerginleşmiş ve vaziyet sırf Polon yanın ayni zamanda hem kat'i mütedil hattı hareketi ile kurt. bulurduğundan, mareşal Smizly Rydzin gene ayni zamanda hem k. hem de mutedil sözlerini alkışlaı tadır. Times diyor ki: «Danzigin tahrikleri şısında Polonya- hükümetinin ve mahalli Polonya makamlarının gösterdiği bu katiyet ve bu itidal cidden takdire değer. Eğer vaziyet ciddi ise bugün hiç kimse bu ciddiyeti inkâr edemez. Bunun mesuliyeti her ha!de Polonya raci değildir. Bu vaziyette Polonyalıların dünkü millt tezab le resnasında gösterdikleri dı: soğuk kanlılığı ve azimkâ: termekte devamları çok ehsi lidir. Varşova, 6 (AA) — N'l_—ı.——_-,l igiy Rydz'in nutkundan sonra ik bir geçid resmi yapılmıştır Cönüllüler, eski teşekkülleri riyle ve eski üniformalariyle raller küçük memurlarla bundan bene evvel olduğu gibi yany reşal Smigiy - Rydz ve Bayan Pilsu- dakinin önünden geçmişlerdir. Hariciye nazırı albay Bek birinci hafif topçu alayı kıtaatının arasında geçmiş ve halk tarafından tezahürat- l karşılanmıştır. GCaçit resmine iştirak ede a 18413 Polonya istiklâl mücahitl: kişi hem sa ma - 7 (AA) — Ma 'arşova, Krakovideki tezahürlere ve maresal| ” Smigly - Rydz'in nutkuna geniş say- aflar tahsis etmektec Ekspres Poranny, başmakalesi de diyor ki: «Bütün Polonya, dün Krakovide tam bir vatanperverlik birliği. ha - linde toplanmıştır. Mareşal Sezigiy - Rydz, siyasetimizi, dünya efkârıu müumiyesi karşısında ve Polonyanın en kudsi haklarını ve en hav»'? men faatlerini çiznemek heğemonya te: e çalışan Almn 1 süretiyla “|yanın siyasi hattı hareketi karşısın da bizim hattı hareketimizi tesbi: ey- .|lemiştir. Şefinin etrafında toplanmış olan bütün millet, müttehiddir. ve herşeye hazırdır. Londra, 7 (A.-A) — Siyasi mah - fillerde marsşal Smigly - Ridz'in nutkundan ve nutukta — kull; mütedilâne lisandan sitayişle dilmektedir. Şu mahfellerde nutkun meydar oküyucu mahiyette olmadığı söylen- mekte ve Polonyanın tarzı hareke !v. tini bir kere daha tasrih ettiğini ilâ hareket, Fransız - İngiliz diplomasisi Yramım mesud ve ferahla geçme - llıuı ettiği tarzı harekete nı_,auk et- mektedir. Berlin, 7 (A.A) — Gazeteler, ma reşal Smigly nin nulkuna karş: ateş püskürmekte ve bu hiddetlerini koy- dukları başlıklarda izhar eylemekte- dirler. Alman istihbarat bürosu, Polonya hükümetini Pilsudiskinin hattı hare- ketine aykırı bir yol tutmuş olmak- la itham etmektedir. Montagpost diyor ki: «Maraşal Smigİy-Rydz, eski hi kâyelerin ateşiyle ısınmağa çalısı - yor.> Paris,7 (A.A) — Akşam gazeteleri mreşal Smigly-rydz'in nutkundan vePolonyanın azimkâraf hattı hare ketinden sitayişle bahsetmektedirler. İntransigeand gazetesi diyor ki: «Polonya son haftalar — zarfında takdire şayan bir sabır göstermiş, fakat Biludakinin halefi olan Polon- ya ordusunun başkumandanının |i sanile bilâ Jan hadler olduğunu bugün Avru- paya ilân etmiştir. hmış| mukabelesini intac edecektir. mücazat aşılamıyacak ©-| © Mareşal Smigly - Ridz'in kuvvetli sözleri filiyat m indedir. Po- lonya boyun eğmiyecektir. Alman- ya tarafından yapılacak herhangi bir arruz Varşovanın derbal * askeri terkedil-| üzakerey ı»i Danzingin Almanyaya mesile neticelenecek bil girişilemez.» Paria-Soir yazıyor , İtalyan Manevralarını b gecıt resmı or r geçid rek- «Mareşal Smigly-ridz, askerce ko nuşmuştur. sözlerini tefsir etmeye Jihtiyaç yoktur. Bu sözler gerek Leh çe söylenmiş gerekse tercüme edi! miş olsun, iki manaya alınamaz. Ördre gazetesi diyor Fransa, ingiltere leketler efkârı umum! lan anlaşmayı e diğer mem- ile vib eylemiş bulun ordusu itirdi. Yarın bir yapılacak -Jm iyapılacaktır. Vellahd prens On - >, geçid resminde bulunmak üze- ve buğün bul gelmi —İrk Beşler konferansı Bugün toplanıyor. İltagaki, Japonya- nın mihver devletlerile askeri bir ittifak etmesinde ısrar ediyor 7 (A.LA.) — Harbiye na-| zarı genoral İtayaki, dün akşam bağş-| | Baron Hiranumanın vıı'ıdinel at 22 den saat iyi ıı.ı..ı- alan Japon —mAKfeNakİie göre, general İtagaki, başvekile, Av i karşısında — ordunun miş ve bu ba- histe çok mühim tavsiyelerde bulun yete göre ise, gene- agaki, başvekile, ordunun son konferanslar neticesinde tâ- vazzuh eden kararlarını bildirmiş, başvekilden bunları nazarı dikkata almasını ve Avrupa siyaseti hakkın- da bir karar almak üzere beş nazir mferansını yeniden toplantıya ça- ğırmasını rica eylemiştir. İyi haber alan mahfellerde hatır- latıldığına göre, B. Hiranuma, ge- çen hafta, r konferansını yeni-| iya çağırmamağa ve bü- udan doğ-| ne ar-| lemeğe karar vermişt Tokyo, 7 (Radyo) — Gen bügün başvekil Baron Hirano- ile uzun müddet konuşn etleriyle askeri ar teklif eyle- Bn; Bedia Pariste ameliyat oldu 7 (Telefonla) — Darül- ârlarından Boeğli | eral İla- İstanbul, Türk-Fransız Ticaret muahedesi uzatıldı 7 (Telefonla) — Türk- nuahedesi, ağostos ılmıştır. İstanbul, Fransiz ticaret n nihayetir —- Kades vapuru teslim alındı Istanbul, 7 (Telefonla) — Metsi- lan Kades vapuru, mü- ından teslim a- Hiranoma, öğren- Baron tai nazal miştir. Baş bahriyenin dı mek istemişti Beşler konferansm edeceği ve bu konfer cın içtima a impara torluk erkânıharbiye, umumiye rıi-' &! prens Kanini'nin de hazır buluna cağı söyleniyor. ——— Mussolini Kepodelyano'yu. kabul etmiyor Roma, 7 buraya gelecek olan ispanyol askeri heyetinin general Kepedelyanonun riyasetinde bulunmasını Mussolin kabul etmemiştir. ——04x00— — Madrid'de Idam edilenler Madrid, 7 (A.A.) — Madrid po * ğ ' | lis müfrezesi kumandanı Cahbaldona Köreı yapılmış olan svikaölin son me: sulleri bugün sabab vakti idâm edil mişlerdir. —— 20 vagon şeker I.tan- bul limanına geldi ıl, 7 (Telefonla) — Kan- n 'nuılı nce hariçten 'al n 20 vagön şeker |£ Maarif Vekılı i Lüleburgaz'a gitti İstanbul, 7 (Telefonla) — Maarif vekili Hasan Âli Yücel, bugün Lüle- H ncı Plâi Ve SAtiyaçlarına c Temizlik, ucuzluk, yiyecek ve lınmıştır. Kades vapuru, saatte - 15 mil katetmektedir. sentleri dahi tatmin edcek (Radyo) — İspanyadan | tanberi şurası u o- örünün Avru- üm etmek müsaadesini ahp almayacağıdıı Paris, 7 (A.A.) — Gazeteler Kra- ile meşgul olmaktadır. a| diyor ki: «Polonya milletinin büyük ekse- iyetinin mareşal Smiğly - Rydze o- n dnın itimatları nazarı y .ı.ımıkl.ı er, hareketl tları yalnız ni ispat ediyorlar y «Maraşal Smilr3l kydı. Böş yüz bin kişi tarafından huş ile d tir. Danzig hakkındaki nün kıymeti, bu sebe a büyüktür iki üç sözü- en dolayı bir Polonya, tehdit. eğilecek değildir. tesi diyor k H r. B. Hit- in dünkü ihtarımı anla tlerin mış olduğunu ümid ede bi A..t'lx almak Almanya için çok k | Maznunları iti- razları yaptılar İstanbul, 7 (Telefonla) — Satie meselesinden maznun bulunanlar, bugün itirazlarını yapmışlardır. Maz * İnunlar, tayin olunan ıuçun delillere istinad etmediğini ve sade kanaate göre hükmedildi Ders saatleri İstanbul, 7 (Telefonla) — Or:a0- kullarla lizelerde derslere sabah saat 8 de başlanıp, 13 te sona ereceği ve yemek için yalmı yarım saat tatil ya pılacağı, 13 den 5şe kadar müzalce- İrelerle istigal olunacağı söyleniyor. raltı Gazinosu ğini iddia ediyorlar. Gazino ve lokanta kısımları gece ve gündüz Inciraltına gidenlerin evap verecektir içeceklerde nefaset en müşkülpe- sekilde temin olunmustur. er Yâl muhit ve cemiyet -|*istemlerin buna teveccühünü , |20 (SAHİFE 3) Düşündüklerim Ahiâk ve fazilet davamız Orhan Rahmi Gökçe İki ayak üstünde, canlı, konuşan ve düşünen bizler, yani şu bir nevi hayvan cinsi, ahlâklı oluşumuz ve varlığımızda ahlâk ve onun —muü'ta |ve şartlarına kendimizi verebilişimiz betinde hayvanlıktan insanlığa yaklaşıyoruz. hayvandan tefrik eden un - surları düşünürken, b'r insanın s01- uzaklaşıp de, ileri bir z|telâkki ve nizamın ana prensiplerini takviyeye koşan karekterini de he- saplamak lâzımdır, Ahlâk, ferdi hayatımız #çinde do- -| #up bir ömür boyunca bütün saat ve dakikalarımıza, bütün tefekkür ve k|Parekâtımıza, bütün hassasiyet ve endişelerimize hâkim olan ve daha doğrusu olması iktiza eden yegâne kudrettir. Ahlâklı ferd, cemiyetle münasebetini kurmuş, cemiyete kar $ kendi karektor casaret'ni hareketr getirmiş, hodkâm, sefil, muzır olmak bedbahtlığından kurtularak kaıymet- leşmiş bir unsurdur. Türk inkilâbı - nın ve istikbalinin böyle bir karekte- re ihtiyacı çok fazladır. Çocuktan, çocuk terbiyesinden, mekteb ve gençlik çatılarından tutarak ebe yetin çukuruna yaklaşmış iki ihti yarın sön nefesine kadar bütün va - tandaşların, bütün teşekküllerin ve isti- İyoruz. Şef İnönü, geçen sene üniversiteyi ziyaretinde Türk milletinin ist'kbı nin, ancak ahlâklı ve faziletli bir gençliğe dayandığını söylemişti bü- yük İrşad ve nkilâblar yapmak- ta olan büyük bir milletin, manevi ve 'ahlâki dokumasına olan ihtiyacı gösteriyor. Her eser, her medeniyet, her inki- lâb, ahlâki kudreti olgunlaşmış cami yetlerin omuzlarında yaşar. Tarih bi. içtimai moralin sukutu nisbetinde, inde, hem de hiç farkına varılmadan büyük inbitatla- rın, korkunç tefesâuh ve dağılmala - İrın nasıl başladığını ve ne noticeler verdiğ'ni sarahatle gödteriyor. Eski büyük medeniyetler; milletlerin büny yıkan , yalnız lar değil, daha ziyade -|bu ahlâk sukutudur. Türk milletinin kendi kanında , ruhi verasetinde ahlâklı ve faziletli olduğundan hiç kimse şüphe ede - mez. Fakat bu ahlâki, hayat, mua- şeret ve bugünkü terbiye ve loji ile istikbalin ihtiyaçları |Wnde, daha kâmil ve ileri bir mef - İhum şeklinde, ana hatları muayyen |bir idcal haline sokmak da bir zarı- rettir. Yani her ferdin, müşterek bir ahlâk ve fazilet duygusu içinde yaşıyarak, “|ferd, cemiyet, memleket, iş, mesuli - yet gibi meselelerini ayni zaviyeden mütalca etmesi ve bütün bunları ferd lerin müşterek kareklerleri — içinda aksak vermiyen bir organizasyon ha- line getirmesi lâzımdır. Ferdi, şerefli, kuvve pan ahlâk ve faz'let, yüksek ya cemiyete de ayni saadet ve bahtiyarlığı getirebi lir. Yurdu ve cemiyeti sevmek, ko lay değildir. Biz vazife ve istikbal . den rastgele ve bol lâkırdı ile bahse- dilmesinden do bir şey anlamıyoruz. Buna inanışımız ve bunları düşünüp sevişimiz, ferd, aile ve cemiyet ha - |yatındaki şahsi karakter ve işlerimiz- le sabit olmak iktiaz eder. İsbatımız, |tahidimiz, gene kendimiz olmalıyız. Ahlâk ve fazilet davası, ferdi hayata inmelidir, Bu ahlâk nedir ve Türk inkilâbı , Türk milleti, nasıl bir ahlâk inanı - |şına varmak istiyor? Bu su: |bının, 'n e0 ir makalede topyekün verile- biliyoruz. Ancak ilk ve | hatlar halinde şunları söyliye - | miyece, Millet menfaatini şahsi menfaat- lerimizden Üstün tutmak, bir iş ter- biyesine sahib olmak terbiyesinin ya- mbaşında mesuliyet kaygusuna mut- lak şekilde ruhda ve vicdanda yer vermek, hakkı ve halkı sevmek, kor- kak riyakâr ve dalkavuk değil, sa - cesur ve hür fikirli ol - kilâbına ve onun İleri davalarına inanmak, hususi hayatı âmme mürakabesinin — altında ter. temiz ve açık tutabilmek hiçbir n | — Baştarafı R nri Sahifede —