Bdi Pa 6 Ağustos 1939 PAZAR * ANT SVOKU önüne getirerek, lâ Maznün general — (Metin bir duğama pünnet ve gükran hişler aç ederken, mtihakemeyi son de e iy Je İden tâd'selerde — soğukkan! yralasmış olan gpişhterem T kasr etmeği yicdanı & üz'm Mukhterem hâkimle: ! si kumandanı sıfatiyle lczaalıı uhik göşlererek, uzun müdafgat'a Junmıyacağım. Reis — Şunu şöyliyeyim ki, itt- mnamenin çerçevesi dahilinde ar- U ettiğiniz gibi müdafasada buluna- lirsiniz. sanun general —— — (Birşey dü- zuhür * borg cey bir gesle) genera: Jolrin müdafaamın uzun e imkân yoktur, İthamna- in münderecatı doğrudur. Bütün iyeti kabul ediyorüm, Evet su- ©a hükimler! Mesulüm! Vatanıma İösmet ettim! Bvet sayın hâkimler! K £ umumiyenin emrine satsizlik gösterdim ve cephenin bo. (İölmasına âmü oldum! Evet sayın İiökimleri 2 inci alay kıtmandanını ekle, büyük bir cinayet İşle- |İOn! Bundan dolayı, İthamnamenin K len çıkarak başka mesul- | wmm“l Hakkımda ha> Mletlci sebepler de — mevzuubahis İ *Maz. Erkânıharbiyei umumiyenin itüm hakkındaki emri sarihtir, ye- Öde mesul benim! Rela — Mühakemenin cereyanı 'Samnda vakit vakit kendinizi hak- ç Höstermek istediğinizi hatırlatma- & Mecburum. 'N kolgylaştırmak maksadiyle bu ç cate l lüdia dermeyan etti isem, d ehemmiyeti olamaz. Zira ben, menin bidayetindenberi me- Veti kabul ettim, Müdafaamı bir #Vvel bitirebilmek için, sözü mü- menizi çok rica ederim. 4 —“0 — Müdafaanızın bu şekilde y HN etmesine İmkân yoktur. Söz- Hüz, mahkemenin hayretini çek- », “©n geri kalmamaktadır. Siz, 1-- tiğiniz halde bütün mesnliyet- Üzerinize alıyorsunuz. Aznun general — Müdafanmda iilersem söyliyeyim, mahkemeyi dar edemez! Ben, ithamnameyi bulduğumdan, onu kabul et. Mecburiyetindeyim! Hâdiçeler- M lkalı efalim moydandadır, as- Üİ Za kanunü, mahkemenin vere- ü tayin etmiştir. Bu kanu- ,ııkm hareket edemezsiniz! — Mesuliyeti üzerinize çox- Mahkemeyi içinden çıkılmaz soktunuz! n general — Sayın reis! Bu beni müteessir — ediyor! n KUMANDAN, (ANADOLU) İNSİN! — 168 — Çevi irent Kâmi ORAL /—Maznun general, metin bir sesle müdafaaya başlıyarak: ““Ben mes'ulum! şu anda harbeden Fransız ordusunu göz yık olduğum cezayı vermelisiniz,, dedi verdiği emre itaat etmemakla vata. muş olsaydı, sizi buraya — gönder- sle) yüksek mahkemeye karsı Cuy. (nima fenalık oftim. Binaenaleyh, ca» mezler, doğrudan doğruya kurşuna |lerdir. - gamı görmeliyim! Hakkımda hafifle- | dizerlerdi! - |fici sabepler aramağa kalkıştığınız — Maznun general — Askerlikle ni-|satış kooperatifi senelik toplantısını| «Dünyalar harbir isimli eseri Ame-|rihin kutupları, yani beyaz külâhlar Zam ve intizam şarttır. Eğer bunlar | yapmış ve bu toplantıda İktisad Ve-|Yikada bir radyo sütüdyosunda tem-|kışın çoğalır, büyür. Merihin kutup takdirde, kanunun çerçevesini mış olacaksınız. Böyle bir harakoti olmazsa, ordunun en büyük mesnedi gşimdiden protesto etmek mecburiyes bulunan itaat ta olamaz! İtaattan tindeyim! mahrum bi rordunu nenkazından baş Sayın — hâkimler! Şu dakikada Ka birşey olmasına ve zafere ulaş- Fransa için cephede çarpışanları göz üne getiriniz, Ve onlarn manevi- mağıma imküân var mıdır? Trabzon Fındık satış koopera- tifinin faydaları Trabzon, 5 (A.A.) — Vilâyet da- hilinde fındık tarım satış kooperati- finin müstahsil lehine temin etmek- te olduğu faydalar, tesirini göster- mekte ve birliğe kayıt muamelesi günden güne çoğalmaktadır. Bütün findik — müstahsilleri kooperatifin tamamen lehlerine olan mevcudiye - tindeki büyük maksadı idrak etmiş- Neler Birkaçgin evvel, Dün Beşikdüzüdeki fındık lanmılîl müelliflerinden — H. G. Welsin kâletini temsilen Vali Osman Sab-|Sil edilirken Amerikalıların: ri Adal hazır bulunmuştur. — Merih fıldızından acayip dev- , ler di a r, cal İtdiya-Yugoslayyaladknısr n n c Diye haykırarak sinemaları, tiyat- PS R A, 'SAHİFE 5) Tabiat ve ilim: Merihte Neler var, Yok? Merih yıldızı dün- yamıza çok yakından gecti Geçen Sonteşrinin $1 inde, ingi-'raları ve kutuplardaki beyaz takke- lerde değişiklikler olur. Meselâ Moe- mintakalarından çok aşağılara hat. ta şimal ve cenup kutuplarında 50 dereceye kadar iner. Yaz mevsimine de ise, azalır. Merih yıldızı dünyaya bir kere de yatın; bir kere düşününüz! Hakkım- da hafifletici sebeöler aramağa kal- kıştığınız takdirde — orduda hâkim olan askeri nizamın ne olacağımı der- pİş ettiniz mi? Ben lâyık olduğum R&els — Mahkemeden değil ordn- dan bahsediyorsunuz! — Generallı hakikatten — uzaklaşmamanızı vica ederim! Maznun general — Hakikat, be. | ticaret mübadelesi Roma, 5 (A.A) — Bu sencki mik. tarı, daimi İtalyan - Yugoslay mü- badele komisyonu tarafımndan tesbit edilen İki memleket arasındaki mü- badelenin yüzde elli nisbetinde art- roları, evleri boşalttıklarını, korku |1877 de yaklaşmıştı, Milâno heyetişiş içinde sokaklara döküldükletini bi-'naslarından biri o vakit Merihi tet- lirsiniz. kik ederek üzerinde büyük ve siyah Bu müthiş panik bir korkunun ne-| düz çizgiler keşfetti, Bu çizgilerin ticesidir. Eğer hakikaton Merihliler hizim dünyamızı istilâya kalksalar- bin ile beş bin kilometre arasında tahavvül ottikleri tesbit adildi. Bu ..ıznıu; general — Mahkemenin R çezaya çarptırılmazsam, orduda ma-|nim sözlerimdedir. Siz, askeri bâ- fevkin verdiği emre itaat etmenin kimlersiniz! Kararımızı verip te bu istiyormuş gibi birkaç sani-/manasız olduğu ve bir çavuş dahi salondan çıkarken, umum! efkârı de- | Ket iktisadiytamın biribirini tamamla , Ve sonra da, çok müte-| , Chodile hareket edebileceği ka- ğil, gu anda Fransa için harp eden | ması iki memleket arasındaki mü - naatl hasıl olmaz mı? orduyu nazarı dikkate alacaksınız! Reis — Fevkalâde bir mahiyeti| Reis — Fakat, tarihi de düşün. haiz olmakla beraber burası bir mah mek mevkiinde bulunduğumuzu u- kemedir. Dediğiniz gibi, sırf, askeri nutmamanız lâzımdır. nizam ve intizam mevzuubahis 0l-| —Devam edecek — 005 — — ——— Takas muameles Bundan sonra salim bir tırzda cereyan edecektir Ankara, 6 (A.A) — Memlekeli -| lardır. mizin gerek ticaret anlaşmalariyle| — Millt bankalar tarafından bir eta- bağlı bulunduğu memleketler ve ge|kas limitet şirketi> teşkiline ve di- rek anlaşmalar e bağlı almadığı| ğer hususata dair bugün resmi gaze- memleketlerle ticari mübadelelerin- tode intişar eden kararnamenin baş- de mühim bir meyvki tutan takas mu-|lıca hükümleri şunlardır: smelelerinin ahenkli bir tarada ce-| 1 — Meri 2-8099 sayılı kararna - eyanını temin maksadına matuf bir|'meye müstenit talimatname hüküm- kararname bugünkü resmi gazötede |Jerine tevfikan yapılan takas mua - meleleri İ intişar etmiştir. takas müuamelelerine alt primleri iç | aa TI n ! ve dış konjonktür icaplarına yani iş rıvğ dnqıx ı'"î"" şirketi> N hareketlerine göre tanzim etmek — _efmnx elerinde devletin dağ. maksadiyle, bu karâraameye tevfi - Tudan doğruya veya dolayısiyle as- kan ziraat bankası, iş bankası ve vti- gari yüzde 50 nlsbetinde iştiraki bu- bankın iştirakiyle merkesi İstanbul Tunan mütosseselerle tarım satış koo- da olmak üzere «500> bin IHlra serma Peratifleri bizlikleri tarafından ta - ve ile bir «takas limitet şirketi> ku - Kâsla yapılacak ihracattan müteve!. rulmuştur. Şirket bugünden itibaren İid ithal hakları primli olarak bu ka İstanbulda ziraat bankasında ayrı -| rarnamenin neşri tarihinden itibaren KAT ST AAT RN| tığını temin edilmektedir. İki memle. Gi SLrik seyyaresinin Arp Küresine hap ederlerdi. Filhakika Merih ile dünyamızın biribirlerine en yaklaştıkları zaman temmuzün 27 incl günü akşam saat dokuzu 86 geçe idi. Merih yıldızı ile dünya — arasında o dakikada naşebetlerin iyi olması ve Avustur - yadan yaptığı odun ithalâtını aza!. tan İtalya Yugoslavyadan fazla mik tarda odun idhal edilmesi İki memle- ket arasındaki mübadelenin artması- bDa sebep olmuştur. Yugoslavyadan et kisi gibi İtalyaya hububat ve ha van ihracatı yapılması bu mübadele. nin daha zi artmasını temin ede- tektir. Mezkür komisyon tarafından Romada ve Belgradda birer İtalyan , Yugoslar ticaret odası Ihdasi yakın da iki memleket arasındaki bu ikti-| dı, Merihin bu vaziyetine heyet liaa- baş senede bir vaki olur. Merihin, bi. ze en yakın olduğu — zanıan zahiri kutru, en uzak olduğu zamıanki küt- rundan sekiz misli büyük görünür. Merih hakkında bildikleri miz nelerdir? Merih 8- >'esinin günoş? urakı- Sedi 19 birliğini sağlamlaştıracaktır. ' 5. “ga7 700.y0n - kilömetredir. Güme Doktor şbi etrafınd. M. Ş'VK: ULUR mizle 686 13 stat, 8Su dakika, 46 saniyed> ilmal eder. Merih ken- di mihveri etrafında 24 saat. 84 da- kika 22.62 san'yede döner. Merih sayyaresinin hacmi, dünya- mh haeminin binde 151 i, kasafat; e keza dünya — kesafetinin yüzde TI idir. M ldizinimn — etrafın mini iki küçük peyk vardır, Birisinin ismi Polin. yahut (korku) dur. Bu- nun kutru 10 kilometredir. Bu peyk Dahili hastahıklar mütehasrısı İkinci Beyler sokak No, 82 'Telafon Na 3286 bahtan itibaren ve ini müesseseler ve şirketlerin yabancı memleketlerden yaptıkları ve yapa - cakları mübayeszlar için mükaddema y aktedilmiş olup yabancı memleket- 26:65 saniyede dolaşır. Bu peyk, şim- lerle tediye hükmünü muhtevi bulu. diye kadar malüm olan payklerin ez, nan mukavelelerin buna dair — olan SÜYatlisidir. a N maddeleri bu kararnamenin neşri ta. — Merih sıldızmın dize: poykinin rinihinden itibaren 20 gün içinde ti. temi Deymos, yahut Dethsttir. Bunun cnret vekâletinde müteşekkll ve üçün kutru 15 kilometre uzunluğundadır. cü madde adı geçen heyete bildirile. Ve Merihin etrafımı 1 gün, 6 saat 21 aKti |dakika, 16.68 saniyede devreder. en yakın bulunduğu bir zamanı inti. 58.018,000 kilometre bir mesafe var-| nipda «tekbül» denir. Bu hai her an| Merihin etrafını T saat, 99 dakika,| lan muvakkat dairede işe başlamış » ıT Üç büyük milli banka tarafından teşkil edilen «takas limitet şirketir heyeti ümümiyesi Ankara zirsat ban kasında toplanarak şirket müdürlü- güne , Maliye Vekâleti İstanbul kam biyo müdürü Salih Banguoğlunu seç miştir. Şirketin idare heyetine de, Türkiye cumhuriyeti ziraat bankası İstanbal şübesi müdür muavini Ro- şad Aksan, Etibank İstaöbul şübesi müdür vekili Hikmet Rauf Sarper ve Türk tütün Hmtitet girketi müdü- N kamharbiyel — umumiyenin (SSR ŞSRA 1!' N B | -23- n '— Müthiş deniz faciasının e- H tesinden ayrılmak teşebbü- koyduğu zaman şimale aç ik, Ve düşman torpitola- %ıı kurtulmak — iste- da bu suretle çizmişti. Muvaffak olduğu takdirde Geniz sathına çıkacaktı. denizaltı gemisinin hg- | , Plâmm çizdikten sonra düş- RENGİZ DE- HM Kekekeedekeniversesese YA e sak ee enaği nnt geren İZALTI GEMİSİ : rü Saffet Baştımar intihap olunmuş- merlaerki iğerer e çan Y3 Yazan! « ayrıca dip bombaları teşmiye edilen bir nevi bombalarla techiz edilmişti. İnfilâkta müthiş tahribat yapan bu bombalar âdeta bir varil kadar büyüktü ve küçük otomatik bir maki- ne ile idare ediliyordu. Bu tahripkâr maddenin infilâki; korkunç olduğu kadar müthişti. Denizin dip kısmım- dan patlıyan bu torpil, infilâk esna- sında denizin bin metre gibi muaz - zam bir sabasını karıştırıyordu. Ve stakus limited şirket'» ne devorluna- gaktır. Kezalik 8018 şayılı kananun 7 in Mmaddesi mucibince müteşekkil eti caâr birlikleri» tarafından takasla ya- pılacak ihracattan mütevellit — ithal hakları by kararnamenin neşri tari- hinden itibaren <takas limitet şil t> ne devredilecaktir, 9 — «Takas Limitet Şirketi> ne emuml — konjol göre icabeden umumi direktifleri vermek üzera ti- caret vekâleti dış ticaret dairesi re. isinin tahtı riyasetinde ticaret vekâ- letinde bir heyet teşkil olunmuştur, Jayrıca ayni makineye merbut olan derecelerle tayin ediliyordu. Yani bu |korkunç âlet, tayin edilen derinliğe görünce maruz kaldığı tehlikenin a-| rTak korkunç bir telâşa kapılmıştı., O sırada Otto da, dalma derecele- rini gösteren Monomet saatinin Önün de durmuş, derinlik derecesini dik- katle takip ediyordu. Henüiz on met. re kâdar dalmışlardı ki birdenbire | lenize 1 bo-| ğ ağır bir cisim düşmüş gibi bo-| gazma gelmişti. Kimse ses çıkaramı- zametini düşünmüş vye pek haklı ola- ü. İşbu karaynamenin neşri tarihin - den sönra yukarda zikri geçen teşek- üller tarafından yabancı memleki Terden yapılacak mübayaalar için y ve hükümleri kezal'k üçüncü fıkra . da adı geçön heyetle bilistişare tes -| bit olunacaktır. 5— Yukarda #İkri geçen işbu 2411641 sayılı kararnamenin meriyet mevkiüne gird'ği tarihten evvel baş- Tamış olan takas - müuameleleri eski hükümler dahilinde intaç ve tasfiye edilecektir, Hatta üzerimizden bil — İmkânı yok. — Öyle is9 köprüye kadar git ve vardığı zaman şaşmadan patlıyordu. | vaziyeti kontrol et., Mejer ingiliz torpitosunun — gelişini | Otto gülle gibi kaydı. Ve karanlık dar koridorun içinde kaybolup git - Korkulu ve heyecanla dolu — olan saniyeler ssatlar kadar uzun görünü- yordu. Sükütu, yalnız elektrik maki- nesinin muntazam gürültüsü ihlâl e- diyordu. Herkesin canı, korkudan bo Merihin gözü ve lekesi Merih seyyaresi üzerinde kenar. İları büyük çizgili gölge şekilleri gö İrülür. Bu gölge şekilleri tetkik edile-| ;eçirir, fevkalâde —ısınmış bir top- bancı memleketlere tediyeyi muta -|cek olursa, göülgenin bazan Koyu -|raktan intişar eden «<muzlim» İns'a- zammın mükavelelere ait tediye şart laştığı, ve renginin değiştiği ve hen-|1,.a bir perde vazilesi görür. deşt manzarasının tahavvüle uğra- dığı müşahede edilir. Merih yıldızı Üzerindeki «Syrtis», erüneşin güölü» ve «Merihlinin gözü» ismiyle maruf şekillerde bu değişiklikler daima na- zara çarpar. Merih seyyaresinin — kutuplarına gelince, Merih seyyaresinin maayyen zamanlarında bu kutupların manza- nahında- bulunan filistrinin dört kö- şeli büyük plakaya dikmişti., Mejeri kendisini takibaen köprüye gelmiş olan iki silâhendaz neferin|İ yardımiyle Ottoyu baygınlıktan kur- || tarmak için çalışmağa başladı, Nite-|| kim Otto korkunç bir rüyadan uys- mnıyormuş gibi doğrulunca Mejer: — Otto, ne oldun? düz çizgilerin genişliğri 60 ile yüz ki- lametre arasında olduğu öğrenildi. Bu heyetşinas, o zaman Merih üze- rindı görülen bu siyah çizgilere s«kanal» dedi. Ve şu mütaleayı lüve ett. Bu kutuplar, deniz olması lâzım gelen gölgelik lekelere, kara parça. ları diyebileceğimiz — parlak yerler arasında bir ağ gibi biribirlerini ka- tetmişlerdir.. Burada Lowlli hatırlamadan ge- çemeyiz. Bu Amerikalı zat Plutoön iz- mindeki sayyareyi keşfetmişti. Lo- wel! hem iş adamı idi, hem de, edip, âlim, teyyah vo filozaftu. Merih yıldızına bi- arşlık fevka- Tet> saerak gardırd MUAnolu heyet lim: Şaperellinin tetkikierini derin- |leştirdi. Bu uğurda bütün servetini, bütün faaliyetini harcadı. Merih üze. İrinde daha birçok kanallar keşfetti. |Malüm kanalların sayısını 522 ye çı- kardı. Fakat, Lowell, o zamsna kada! edeniz» ded'ğimiz gölgeli yerlerir lhıklkâlle deniz değil, münbit arazı parçaları olduğunu, parlak yertlerin ise hakikatte kara, fakat çorak ara- ziden ibaret olduğunu jddia ve ispat etti. Hayatımm sonlarına doğru Me- rih üzerindeki kanalların resimlerini bile çıkarmıya muvaffak oldu. Lowell, Merih üzerinde insan ol. duğuna kanaat getirmişti. Ona güre, bütün seyyareyi kuşatmış ona toşki- lâtlı bir mahiyat vermiştir. Merihin havası Cam, serde yetişen nebatlar için ne vazifeyi görüyorsa, arzın havası da ihtiva ettiği uzviyetlere nisbetle ayn! rolü oynar. Güneşin saydılatıcır. — hararetini, Merih etrafında bir atmosfer oldu. kunu o zamandanberi biliyoruz. Son şenelerde yapılan ziya tahlil âleti araştırmaları Merih seyyuresinin at mosferi içinde su buyharı, oksiJen bu- tanduğunu kat'i olârak isbat etmiş tir. Yalnız gu farkla ki, Merih hava sında bulunan su buharı ve müvelli dilhumuza miktarı, bizim atmasfer dekine nisbetle daha azdır. — Devamı 8 inci sahifede — LDostor Bakteryolog A. Kemal Tonay Bulaşıcı, salgın hastalıklar (Verem ve saire ) Bucu bir gürültü, kulaklarını çınlatt. |yordu. Tam bu sırada, köprü tarafın. Bu gürültü gemilerin demir atuklınidun korkunç bir feryad, ve onu taki- zaman deniz sularının yarılmasiyle ben düşen bir cesedin gürültüsü orta- hasıl olan gürültüye benziyor — gibi bığı karıştırdı. idi. Mejer, rüzgârın ceroyanma kapıl- Mejer — Yirmi metre dal. mış bir kamış gibi titredi, Yüreği çat Emrini verdi. Seşi, tehlikeley haber hyacak kadar vuruyordu. Canını di- veren bir feryadı andırıyordu. gine takarak köprüye doğru koştu. Diye sordu. Basmahane polip karakalu ya- Fakat Otto sadace'* mında T4T —Oh! | Telefon: 4115 Diyerek derin bir nefes aldı. Ve st'iy”t ağzını kapadı. Bunun üzerine Mejer — Allahaşkına, ne oldu? Söyle? Diye sordu. Otto sönük bir sesle: — Şurada... Şurada... Diyebildi. — Nerede?. — Filistrinde. şeni adam Yeni Adamın 240 ıncı sayışı çıktı. Bu sayıda İsmai! Hakkı Baltacıoizlu- İmun Maar'f Şürasına verdiği motni we radyo konferansı, Suphi Nuri İleri, SSünun bulunduğu yeri|bu saha dahilinde bulunacak olan| Derhal dümenciye dönerek: İÇin teleskop makinesi -| her hangi bir denizaltı gemisini mu-| — Dümeni sağa kır, İti ve aynasına bir göz| hakkak parçalayordu. Bu bombanın| Diye ilâve etti. Fakat Otto o sıra- inflâki saatla tayin ediliyordu. Ve|da karıştı. Açtığı kapmın oluğundan başını içe- Diye elini kaldırdı ve parmağiyle| Sadettin Vadat Kaçer, Nuri Arınç , riye soktu, Ottoyu yarı karanlık için-| dört köşeli kristalin yerini gösterdi.| Rüştü Atıf Şardağın yınlgn. yardır. de demir merdivenin üzerinde elleri| Mejer şaşkın şaşkın kristale baktı.| Bunlardan başka Sosyoloji meto - göğsünde bağlı olduğu halde arka|Fakat kalın camın üstüne çarpan su-| dunun kaideleri, Taşlıtarladaki ev ve - torpitolar ada münhasıran deniz) salisesinde otomatik bir şekilde pat- takibatına — memurl lıyordu, Dürinlik meseles'ne gelince; o da — İngiliz gemisi ne taraftan geli. üstü uzanmış olarak gördü. Yüzü|ların küpülelerinden başka bir şey gü-|tefrikaları ve Iç sosyete, dış sosyete, yor; dikkatle bak! sapsarı kesilmiş, gözleri fal taşı gibi —— Zannadersem ters tarafçan,.. ' acılmıstı. Bakışları köprünün sağ co-' rTemedi, t Devam edecek — kültür haberleri bulunmaktadır, ha- raretle tavs'ye ederiz.