CELE 4 Ağustos 1939 CUMA Sevahat notları :18 (ANADOLU) (SAHİFE 7) Trakv-da —— : İ FAŞ Yaş meyve ihracatı — Manisa muallimlerinin Hatay Konya gezisi çok istifzdeli gzçmişti. Dunyamn en Man'sa muallimleri Adııııdı Bize bir cami kapusunun önünde “ kitabeyi okudu... İfade ve eski üs. Jüp dolüyisiyle hepimizin hoşuna git- y Aman şunu ağiır söyle hep not » edilim.. Ö.defterini tokrar açtı biz de aç- ük. Hep birlikte o hitabeyi yazıyo- Buz: “Emere Bi imareti Hazel mesci: mubareki fi eyyamı devletiüs sultani! il alem bül ülmeni sey: â Atem izzet dünya veddin ebül fetih V key kâvuş ibni keyhusrev ve halle - , düllakü sultanetül abdüzzalhül muh- taç. İlâ rabmetullahi Ali bin el Hü- » teyin ibnül Haç Ebu Bekir Gaferel- — Mâhü veli valideyye seheti sitte ve | hamsin ve sitte mic.. -Bitti mi? £ Evet bitti. — Amma da uzunmuş ha... az kaldı yazmaktan vazgeçiyordum. — Fâkat ne kadar tuhaf cün p edilmiş.. lüh Yavüz ıluudın ııafıdgedıgü yentasn SÖze başlıyor.. — Bu yazdığımız kapu üzerinde kitabenin aynidir. Bu sahibi Ata mih Tabı dünyanın en güzel mihrabıdir. Ah görseydiniz.. Yükseklik 6 metre kadar bu adamın Konyada yaptığı e- Serler çoktur.. , Sahibi Atanın cesedi mumyalan - Müş bir halde bu türbededir. Kızı Mülkiye hatun yanında mumya ha- Tnde durur... Bunlardan başka mum Yalar ve mezarlar da var. Yah atıldı.. — Ben vaktiyle bu camide müe - Zinlik yaptım. Bir gün türbeye geç-, mumyalar hâlâ olduğu gibi du- Tüyor yalnız saçlar dökülmüş el Yak parmaklar hepsi de 600 bu " sene geçtiği halde duruyor çok Yi mumyalanmış.. Asıl rehberimiz devam ediyor: — Himaye medresesi 656 ds yapıl Mıştır. Etilere ait eflâtun pinarı ve Sultan hamamı tam 800 wncl[k. " Bu da sahibi Atanın eseridir. Konyada iki kale var biri Taş dev- &it 2400 yıl evvel yapılmıştır. lenin on iki kapusu var bunlar çok İden Romalıilarca, Bizanslılarca di Üste yapılmış Selçukilerce yeni - ;:-“ mir edilmiştir. Bu kapulardan de kapusu en haşmetlidir. Da- de eaddesi de Konyanın en eski des'dir. a: tAnbul kapusu şöhretlidir ve bu & İki kapu dairci medar Konyayı fişır.. l.l(lllı!clın iki bin sene evvel yapı- llaı Töoroslar tarafından kurulan A- 'lın tepesi de işte görünüyor.. Kat l * o_h'!hk Arkadaşları " kaybettik. ı İrlı T meğer doğru yolu bırakarak hlı gapmışlar.. Biz de sultan Kdi ni gördük ve gezdik bu da çok kad; Tnmel bir cami., Bu sırada ar- $M rastladık.. _gı 'fmduh Yavuz hâlâ: İhıııııkemı üç plânı var. De- 4 “Dı Uruyordu., M Daşa okuluna uğradık.. dolayısiyle sınıflarda görüle- .—'h #ey yok. Fakat müzesi görül- leğer.. Bir Kon- y bütün ders materyalları tarih ve coğrafya için Çağ- İ l Bu sirda su içelim diye biraz geri| dönüşü meşhur halısı Autdrlı hıykılı lar, Türkiyenin İleri, Kurtuluş aa tarihleri, büyük devrim, Cumhüriyet to yükselen fabrikalâr vesaire büyük karton levhalarda gösterilmiş ve bü- tün bu levhalar izmir ve Maniza mek- teplerinin çoğunda çarbay ve toplay tablolarının pi! ve elektrik kardoni- le tertip edildiği de yapı'mıştı. Çocuk bir fişi soruya bir fişi de ceva- ba getirdiği zaman ya ampul yanı- yor yahud zil çalıyor her yerin bir hususiyeti olduğu gibi Konyada bu ürü dar ki alfabe- 'r tarafa ve- simler bir tarafa kelimeler sıralan- | bi miş ve çocuğun ilk zamanda resmin yuz'yle ifadesini kavraması için . bir tarafa bir fişi bir tarafa da diğer fişi koyunca zil çalacak ve cöcuk sevine- esk.. Güzel buluş fakat bize - bitaz masraflı biraz da çocuğu —mihan iğe alıştırdığı ve çocuğun yarâtıcılı- ı kaybolduğu için bu !şte İfrat var. mış gibi geliyor belki de aldanıyo - ruz. Net'ce görüş ve anlayışa dayanı- yor.. Ne olursa olmun bütün fikirler kıy- metli olmakla beraber bu sahadaki çalışmalar da şayanı takdirdir. Biz meslek bakımından bu soya - hatte orijinal şeyler gördük. Mek- teplerimize her biri aynı yolda diğe- rinden sanki takliteilik yapmamak istercesine ilerlemiş.. — Kütahyada püskürme işleri, Eskişehirde yağlı boya, Adanada resşimle ifade Kon - yada da ışık ve zille ifade netice hepsinde hummalı bir çalışma... Gene sanatlar mektebine geldik.. Konyalhı arkadaşlarla samimi bir ha. va içinde verilen öğle yemeğini de yedik.. Şimdi serbest olarak Konya- yı dolaşıyoruz. Saat on beşte müze- ye gideceğiz.. Çarşıyı dolaştık.. Bürada — bayan orkadaşlar kuyumcu dükkâÂnlarını yokladılar ve Hataydan uldıkları bi. lezikleri sordular: — Acaba aldandık mı?, Hakikaten aldanmışlar. Konyada altın daha ucuz ayni bilezikler Ha |tayda 33 lira iken Konyada 25 lira.. Almayanlar: — İyiki almadık diyor. Alanlar da: — Ne yapalım bu Hatay hatırası diyorlar. Hem biz baktık onlar bu kadar işlemel! değil diye kendilerini teselli ediyorlar.. Şimdi hep birlikte Konyanin asıl görülecek yer - olan Mevlâna müzesindeyiz.. Müzenin kıymetli müdürü bize ne- fis eserleri gösteriyor. Bilhassa mu- allim olmamızı nazarı dikkate ala - Tak kitaplar üzerinde duruyor bize Kütahyalılar hiç bir yerde olmiyan |kitaplarından . bahsetmişlerdi. Fa- kat bu —müzede onları — bas - İtıran eserler çok yalnız burada fark onların kitapları kütüphanede bura- kiler müzede.. Şu halde onlar da hak h bunlar da.. Hiç bir kütüphanede öyle muazzam el yazması kitap yok amma hiç bir müzede belki böyle ki- tap yok.. Şimdi müze müdürünü din- liyoruz: — Şu kitap 672 tarihli en ceki ve yirmi beş bin beyitli 6 cild bir arada mesnevi olup Mevlâna Celâleddinin Ruminindir. Hayret ediyoruz bu bir ömre be - del kitap nasıl yazılır.. Meğer daha da varmış.. — Devamı 8 in #İcıpayamda ikdelidiaeerr 2 D Köy kalkınması Iki köy (nümune köyü) intihap edildi Acıpayam, (Hususit) — Eaki gün- ierin viran ve bakımsız bıraktığı gü- zel yurdün, davalarının büyüklüğü- nü, bu yurdu gezenler, iç sızıları ile görürler, Dava o kadar çok ve o kadar köklü ki; bunun karşısında inancı bütün, ideali sağlam ve köy d ine vakıf olmıyanlar bed- Cumhuriyetin ideal evlââları el e, bu harap yurdun Lizer birer yaralarının — sarılmakta ulduğunu görmek ruhlara derin bir inşırah veriyor. Acıpayamın genç ve ateşli İdare âmirini işleri arasında gördüm Kı- bar ve içli bir tavıria köylülere dert anlatırken, nazarlarında her yön- den onları benimsiyen bir ruh sezi uşuyoruz.. Köy Jayası ve bu davaların. halli onün emeli. Nikbin ve işten gelen konuş- muları arasında: — Sıhhatsiz insandan hiçbir şey bek!'yemeyiz.. Ön plânda si'nihi du- rvumu düzeltmek ve bunu'ı yanı sıra da iktisadi kalkınma ile beraber köyün — güzelleşmesine çalışmak.. Diye; plânlarını anlatırken, bu işin içinde ne kadar kaynaştığım ve bu :şleri ne kadar benimsediğin: an- lamak hiç te güç olan birşey değil.. Gene kaymakam Cemil Caiim sözle- “İzne devam ediyor: — Köylerimiz, asırların kendisi üzarinde yarattığı bir itiyad olarak, her şeyi görmek ve lâftan ziyade fi- liyat Istiyor. Onu eski ananelerinden kurtarabilmek için yaparak göster- mek ve faydalarını kendilerine tak- dir ettirmek lâzım.. Bunun için de, gayemiz her köyün bir nümune kö- yü haline getirilmesi olmakla bera ber, bugün için kazamızın iki ayrı istikametlerinde olan Dedesil ve Yü- reğil köylerini «<nümune köyü» ola- rak ele alacağız.. Dedesil için karar verilmiştir. Bu kararımızı Yüreğile de tatbik edeceğiz.. Okuma odaları açmak ta ön plânda aldığımız işler| meyanındadır.» İşleri tekemmül etmiş olan ve ŞU birkaç gün içinde merasimi apılar cak okuma odalarının nerelerde ol- duğunu da söylüyor. uzom Dursunbevde çe Büyük hayvan panayırı Dursunlu, (Hususi) — Kazamız- da 10 ağustosta bir hayvan panayırı açılacaktır. Şimdiden hazır- hklar ve inşaat başlamıştır. Panayır münasebetiyle Çocuk Esirgeme Ku- rumu menfaatine pehlivan güreşle- ri tertip edilmiştir. Civar köy ve na- hiyelerden namdar pehlivanların ge- leceği tahmin edilmektedir. İyi bir teşebbüs Kazamızın müteşebbis tüccarla- rından birinin büyül Kayseri pamuklu kombinası Beşinci pamuk Malatya bez veiplik fab- rikamızişlemeğe başladı Bu fabrika, daha ziyade .doğu vilâyet- lerimizin iht'yaçlarını karşılıyacaktır Malatya, (Hususi) — Beş yıllık e plâninım - tatbikutından olarak Sümerbank, Türkiye ziraat ve Türkiye iş bankalarının iştirakile kuralan büyük Malatya bez ve iplik| fabrikalarının inşa ve montaj işleri tamamiyle, bitirilmiş ve fabrikalar bir temmuzdan — itibaren faaliyete geçmişlerdir. Doğu vilâyetlerimizin ihtiyacını karşılamak maksadiyle kurulmuş ©- lan bu fabrika Bakırköy, Kayseri, Ereğli ve Nazilli — fabrikalarından sone&- plün- mücibince tösisi ikmal e- Üllen beşinci pâmuklüu” Komibinasır teşkil etmektedir. 'Tgmamen modern bir tarzda inşa edilmiş ve en mütekâmil makine - lerle teçhiz olunmuş olan bu ye: fabrikanın 260000 iği ve 430 te: hi vardır.. Senede bir milyon kilo- | istihlâk edecek,| dan fazla pamuk dokuma ve iplik imalâtında buluna- caktır, Bu yeni fabrikanm faaliyote geç- mesiyle Sümerbank eliyle işletilmek te olan devlet fabrikalarının mee- mu iğ adedi 114,662 yi Lulmuştur. Memleketimizin 1938 istatistiklerine Menemende bele- diven'n faaliveti Kavun karpuz ihraca tına başlanıyar Alpullu fabrikası faaliyete geçiyor Edirne, (Hususi) — İki seneden- beri Avrupa ve İstanbul piyasa- larna külliyetli miktarda kavun sev- keden Uzunköprü kavun, karpuz ko operatili mevsimi yaklaşmış ölma- sından dolayı faaliyete başlamiş 've ihraç için gereken tedbitleri şimdi- den almıştır. Trakya ve bilhassa Uzunköprü müstahsili için çok faydalı olan bu satış kooperatifi bu yıl sebze ve mey- ve ihracatı ile de uğraşmağı progra- mına idhal etmiştir. Kavun, sebze ve domates üzeri- ne dış piyasalardan iyi müşteri bu- lan Uzunköprü kooperatifinin bu se- ne daha geniş mikyasta iş yapacağı umulmaktadır. lu komhinamız Şeker fabrikasının faaliyeti Bu yıl pancar mahsulünün iyi ol- ması hasebiyle ağustos ibtidasında faaliyete geçmesi mukarrer olan Al- pullu Şeker fabrikasının bu yıl kam- panyasının diğer yılardan daha faz- la anlaşılmaktadır, - Ayni zamanda pancar fiyatının bir kuruşa çıkarıl- mış olması rençberin memnuniyeti- ni mucib olmuştur. ki İir mevcudunun yüzde 58 ine çıkacaktır. , Yeni pamuklu fabrikası şehrimize yen; bir hayat ve canlılık getirmiş> nazaran umum iğ mevcudu 229,920 olduğuna göre — devlet fabrikaları Türkiye pamuklu endüstrisinde ç lışan iğ miktarının yarısına malik |tir, Yüzlerce — Malatyalı burada iş bulunmaktadır. — Yapılmakta olan | bulmuş ve modern çalışma siatemini tevsi işlerinin ikmalinden sonra dev-| yakından görmek ve tanımak Büre- let fabrikalarının iğ mevcudu. 132 |tiyle maddi, manevi istifadelere ka- bin 692 yi bulmak sure memle-'vuşmuştur. D v ae ee sensenn Şgndan-Bundan k sergisini alt üst Ka n delikanlı Gözlerine kan bürümhş yarı kaçık bir adam Nevyork sergisin! altüst etmiş on binlerce insana kı dakikalar geçirmiştir. Hâüdiseye scbep olan deli, karısına ve karısmın ailesine kızmış, ve onları öldürmeği aklına koymuştur. Karısının sergi civarındaki evlere den birinde olduğunu sanan deli, hemen o eve girmiş ve:karşısına iik çıkan kadını karıst zanniyle tabancasını boşaltıp kanlar iğinde yere sermşitir. Sonra yaptığı müthiş yan lışlığı anlayınca polisler yetişme | den evvel sergiye kaçmış kalabalığa karışmıştır. Polisler onun peşini takip etmişler ve cebinde dolu tabanca ile önü- ne geleni vurmağa hazır bir katilin kalabalık arasında dolaştığı ziya: retçiler arasında derhal şayi olmuştur. O zaman, herkes biribirinden şüp kelenmeğe ve korkmağa üulı’nl tır. Telâş tam iki saat sürmüş ve nihayet polisler deli k: 'yakala- yarak silâhım da elinden ulmışlardır. Bir erkek ebelik kursuna girebilir mi? Bir başka sefer, Mösyö Gogulllot, Tuluz üniversitesini dava etmiş. tir, Mösyö Gogulllot, Üniversitenin açmış olduğu bir ebelik kursunia yazılmak için müracaat etmiştir. Erkeklerin ebelik kursuna k&bul cevabiyle karşılaşınca, talimatnamede, kursa, yalmız Ku- dınların devam edeceğine ııı.ı bir kuyıl olmadığım, zaten kursu iğire Nevyor Pti doRunmı ış!ermd! çok :aydı ulnlıı!ecekllnni ileri süren Muıyo Go | guillot, şimdilik bekâr olmasına rağmen, günün birinde evlenmeşi ih a Menemen belediye reisi Menemen, (Hususi) — Mene- men belediyesinin çalışmaları, şehir- do Faydelimni üğstarmeğe başlııma tır. İmar plânının tanzimine yakın- da başlanacaktır. Menemen spor sa- hası;'belediye büdçesinin beden-ter- biyesine yardım faslından ayfılacak para ile gelecek sene yapılacaktır. Şehir tesisatı ıslâh olunmaktadır. Tenvirat sobaha kadar olacaktır. Su l::lıuhnm ikmaline hızla çalışılmak- tadır, ihtiyacını temin eden haşhaş olan cı ki usul, elle sıkılan cenderelerle v. bi müşkilâtla tasir edilmektedir. Bu teşebbi fille çıktığı takdir- ik mikyasta bir|de büyük bir ihtiyaca cevap verilmis | Sizin 'tasirhane açacağı haber alınmıştır. | olacak ve yağcılık fabrikalaşmış bu-| ödiyeceği — İHalkımızın tam bir ekseriyetin yağ | lunacaktır. timali olduğuna ve bu takdirâe, karısınin bir çocuk dünyaya götirmesi |de hatıra gelebileceğine işaret ettikten sonra, belki de derhal bir ebe 'hu.mnk kabil olamıyınca, kendisinin yardım etmesi faydalı olacağanı söylemiştir. Hasılı, bin bir dereden su getirerek. erkeklerin ebelik kursunâ de- vam etmelerinin sosyal bir zaruret olduğunu kaydetmekle sözünü bi- tirmiştir. Bütün mantık oyunlarına rafmen, Mösyö Goguillot, karşmndnhlerı ikna edememiştir. Üniversiteyi dava etmek ve erkekler doğum işlerin- de yardımcı olabilirler mi, olamazlar mı gibi, herkesi slâkalandıran bir mepgele ortaya atmak yö Goguillotye bundan daha iyi bir fırsat düşebilir mi idi?! Fakat mahkemeye müracsat etmeğe vakit kalmadan, Tuluz üniver- ebelik kursunun talimatımı değişlirerek, kursa, yalnız kadınla- rin İştirak edebilecekleri kaydım da, avukat, mahkemeye müracaat etmekten vazgeçmiştir. Bir sakalın kıymetini takdir Amerika hâkimlerinden- biri geçenlerde garip bir karar vermiştir, — Bir yerde uyurkon, muzip dostlarından biri tarafından uzun -sakalır habersizce kesilen, sakal meraklısı bir ihtiyar, bu ( işe fenn halde kız- miş ve mahkemeye mürsesat etmiştir. Yapılan duruşma sonunda hü- kim bu muzipleri sakalını' kestikleri zata tazminat vermeğe mühküm etmiştir. Bu tazminatın miktarını tayin etmek için de berberlerin trâş ücreli olarak aldıkları para esas tutülmüş ve şöyle hesap yapılmıştır: « Berberlarde sakalın santimetresi aşağı yukarı 12,5 İzank tutar, ir metrelik sakalınız kesildiğine göre muzip arkadaşlarınızın para 1,250 franktır. Garip bir karar: olduğu kadar, garip bir hesap ta değil mi?