(SAHİFE 6) Elmas k Elmas yatağı kap'ta ka- ' çakçılarla Gümrükte yolcun tan başa sökülür Iki garip ks Kap gümrüklerinin önünde böyle di #ünüz gibi yolcu soyunur, Afrikanın cenubunda İngilizlerin Kâp müstemlekesi yer yüzünün ex Zengin elmas madenlerine sahiptir. Dünyada bir sene içinde her satılan elmasın yüzde 87,5 i buradan çıka- tılır. Bu mamleketten — işlenmemiş ham elmas çıkarılması — şiddetle yasaktır. Bu memnuiyeti kontrol etmek ve devam ettirmek için müs- temleke polisi, gümrük memuru, hâfiye ve muhbir olarak binlerce kişiden mürekkep hakiki bir ordu besler. Fakat yer yüzünün her tarafında olduğu gibi burada da birkaç bin li- ra kazanmak için kanunt memnui- yetleri hiçe sayan cesur ve cüret- kâr kaçakçılar vardır. Bunlar mü: temadiyen Kaptan ham elmas kaçı- rırlar. — Resmi istatistiklere — göre 1931 yılı içerisinde Kaptan kaçı- rilan ham elmasın kiymeti 108 mil- yon. franktır. (90 milyon Türk-li- tası.) sonra sö Bu rakamdan çıkan mâna Kapta| | kaçakçılığın sıtma kadar sari ve münteşir olduğudur. Kapın idare merkezi olan Kap- tavn şehrinde bir seyyah bir bara, yahud bir kahvehaneye oturur otur- maz etrafında bir takım insanların dolaşmağa başladığını görür. Bun- lar seyyaha rehberlik, tercümanlık yapmak veya ufaktefek eşya satmak vesilesiyle yanaşırlar, münasip bir lisanla Avrupada çok pahalı satılan mücevherin burada traş edilmemiş bir halde gayet ucuz satıldığını an- latırlar. Ve gizli elmas tüccarının ad- reslerini verirler. Seyyah bu teklifin cazibesine kapılır. Ve gizli ticaretha- neleri ziyaret ederek hakikaten çok ucuz bir fiatle ham elmas satın alır. Fakat bu suretle ecnebi seyyah- lar vasıtasiyle Avrupaya - kaçırılan elmas, yapılan kaçakçılığın pek ufak bir parçasıdır. Asıl kaçakçılık husust şebekeler tarafından yapı- hır.'Bu şebekeler — bilhassa Belçika Hollanda ve Amerikadaki kuyumcu mağazalarını besler. Elmas asıl fi atini, işlendiketn sonra kazandığı için bu iş bu müesseselerin çok işi- ne gelmektedir. Çünkü bunlar bi- lâhare üç yüz liraya satacakları bir elmas parçasını yirmi lira gibi çok ucuz bir fiatle satın alırlar. Bu ka- çakçılık çin ekseriya küçük yelken- li sandallar kullanılır. Bunlar - ba- hk avlamak vesilesiyle açılırlar. Ve kaçırdıkları elması bu maksatla gelen vapurlara açıklarda verirler. Bu su- retle gümrük dairelerinde alınan ted birler fayda vermemektedir. Kap gümrüklerinde elmas kaçak şılığının önüne geçmek için alınan tedbirler çok sıkıdır. Ekserisi açık- ta olan gümrük idarelerinde yolcu- İarın elbiseleri çıkarılır. Elbiselerin baştan aşağı astarları sökülür.. Son- sökülen astarları dikmek için zen- ci terziler, açıktan duran makinelerin başına geçerler. Elbise yeniden di- kilerek sahibine verilir. Gümrük ne kadar açık göz olursa olsun kaçakçı daâima gümrük me- murundan daha açık gözdür. Bu hususta malâm olan kaçakçılık usul- lerinin her şekline müracaat eder. çakçıhk vak'ası açakçıları mücadele un elbiseleri baş- ve yeniden dikilir kiş makineleri vardır. Köşede gördü külen elbisesinin dikilmesini bekler. <ap gümrük müdürünün, bir Fran- az gazetecisine anlattığı iki kaçakçı- | ık vak'ası hayli gariptir. | Birinci vak'a: Kap polisi aylar- |danberi bir Amerikadan şüphe et- mektedir. Bu Amerikalı sık tık Kap ile Amerika arasında vefer eder, evrakı muntazamdır, Her seferinde leşyasını itina ile aratır, hattâ kun- duralarının ökçeleri dahi sökülü fakat hiçbir şey bulunamaz. Niha yet polisin hatırına bir ihtimal ge- lir. Ve yeni bir seyahati arefesinde gümrük idaresi kat'i çareye baş- vürur. Amerikalıya polisin — gözö- nünde fazla miktarda kuvvetli bir müahil içirilir. Bu suretle Amerika- İlinın midesinde saklanan iki yüz kırat ağırlığında ham elmas parça- sı meydana çıkar, İkinci macı liz sporcusu tir. Göçen , kendine bir ngi: len bu zat ne indi. Barlarında dolaştı, golf mey- danlarını ve tenis kortlarını ziyaret etti, Bir gün şehir civarında gezer- ken bir kaza neticesi olarak attan üştü. Bacağı kırıldı. Oteline nakle- dildi. Çağırılan doktor kırılan baca- ğan alçıya konulmasını zaruri gördü. Ayak alçıya kondu. Seyyah bu va- ziyette Afrikada kalmak istemedi. İngiltereye hareket etmek üzere bir vapura nakledildi. Lüke bir kamara- ya yerleşti. Fakat vapur hareket et- meden evvel bir doktor maiyetinde polislerle beraber vapura girdi. İn- gilize nhhat ve afiyet temenni ettil ten sonra alçıların muayene edilec: ğini söylediler Hastanın protestosu- na rağmen alçılar muayene edildi, | ve tahmin edildiği gibi içerisinde on | bin İngiliz lirası kıymetinde kaçak elmas bulundu. Mahkemeye verilen İngiliz seyyahı on sekiz ay ve suç or- tağı doktor altı ay hapse mahküm edildiler, —— crkkr> Motosiklet kazası — Baştarafı 1 nci Sahifede — Kaza şöyle olmuştur: B. Yusuf — Çağlayan, - sapahlı erkenden 48 numaralı motosikletine binmiş, Alsancaktan konağa doğru yol almakta idi. Buğday tüccarı B. CANADULU) Vücud nisbetsiz- likleri Vücudunuzu nasıl dü- zeltebilirsiniz? İlk deniz banyolarına giderken kı- şın ve ilkbaharın vücudlarda bir çok tahribat yaptığını her kadın farkeder ve üzülür. Kışın fazla et yemek yü- zünden cildin güzel rengi bozulmuş- tur. Pilâv ve hamur - işlerine fazla rağbet yüzünden kilo artmış ve be- denin güzellik nisbetleri ideal ölçü- lere nazaran aykırı bir hal almıştır. Soğuk havalar jimnastik yapmağı ihmal ettirmiş ve bu yüzden bozulan güzellizin zamanında — düzelmesi mümkün olmamıştır. Bu üzüntü, ba zan çok esaslı bir hal alır. Çünkü uzun kış mevaimi, bir vücudü plâj-| da kendisine bakanların önüne çık- maktan utanacak derecede çirkinleş tirebilir. Fakat bereket versin birkaç gün içinde vucutta hasıl olan bu nisbet sizlikleri düzeltmeğe imkân vardır. | Vücudü böyle nisbetsiz bir şekle | sokan ilk sebeb yorgunluktur. Yor- günluğuün verdiği çirkin şekilleri or- tadan kaldırmak için yapılacak ha reket çok basittir. Karın üstüne yer. yatınız. Bacaklarınızı uzatınız. Kol larınız vücud boyunca sarksın. Bu vaziyette ayaklarınızı, dizlerinizi karnınızı hareket ettiriniz. Bu hare ketleri yaparken baska bir şey dü- şünmeyiniz ki ainirleriniz de dinler ette kaldık tan sonra vücudünüzün fevkalâd. birdenbire kalkarsınız. hızla başınızın üzerinden Kollarınız: uzatırsı- Sonra da kollarınızı tabit bir şe- kilde bırakırsınız. Aşağıya iner. Bu hareketi on defa yapmak kâfidir. Bu çok basit hareketlerden sonra vücudünüzün kışın bozulan güzelli ve tenasübü tamamiyle yerine ge evvel yapılacak hareketler bu kadar değiklir. anyoBya girmeden evvel her sabah saçları bir iki dakika fır- çalamak lâzımdır. Bu fırçalama ka nın baş içerisindeki cevelânını kolay laştırır. Yüz güzelliği için kanın baş ta muntazam dolaşması şarttır. anyodan evvel yüzü makByaj dan tamamen temizlemek lâ Banyodan evvel yüze cildin c göre yağlı yahud yağsız bir krem sü. rülür. Güneş çarpmasına karşı muhafa za eden bir yağ da kullanmak şart- tır. Bu hususta tatlı bademyağı da kullanılabilir. Bu yağı” avuç içine kmeli ve bütün vücudü bu yağla oğmalıdır. Yalnız vücudünüz fazla yağlıysa banyo için kullanılan yağın miktarını azatmak lâzımdır. Bu su- retle yağlandıktan söonta bir müddet irahat edilir. Sonra sıcak bir ban- yo yapılır. Sıcak su banyosundayken olduk ça sert bir fırça ile bütün vücudü fırçalamak lâzımdır. Dişler, ayak altları ve dirsekler zımpara taşıyla oğulur. Eğer bacaklarınız sabunluy- ken zımpara taşını hafif sürecek olur , |sanız bacaktaki kırmızı noktalar zail|Y: olur. Fakat bütün bunları yaptıktan sonra vücudünüz mayo içerisine gi- rahatladığını hissedeceksiniz, Sonra | 1 Deniz banyolarına başlamadan | *Ü2 bir harp, Türk - İng'liz ve Türk - Fransız nizdeki faaliyetini arlıran ve bilhas- sa Anadolu ile hemen içiçe bulunan i adayı tahkim eden İtalya atra. |tejik bakımdan ne vaziyetted'r? Bü. tün tesisat ve gayret'ne rağmen İtal- ya Akdenizde müessir bir rol oynı - yabilir mi? Bu yazıda İtalyanın kuv- vetli ve zayıf taraflarını göreceksi- niz: Akdenizi muayyen bir dalga kıran gibi ortadan ayıran ve Libya ve Öniki ada vasıta yılan İtalya trateji bir ehe ziyeti do havzasında iyeti haizdir. Bu müsajt va- yisiyle İtalya bu havzada ki her tülü bahri münasebatı daljma dit altında tutabilir! gde bulunduğu vaziyet icabetti. larının — hareketini a garpta en mühim bir nok- inde teki zair, Tunus, Mali zindeki Üslerinden is rine mâni olmak ve Fransanın cenu- yle, Mısır ve Balkan memle rini bombardıman edebilmek nlarını vermektedir. Buna mukabil düşman tayyareleri de taiyanı nhayat merkezlerini hedef ittihaz edeceklerdir. Bunun için İtalyanın coğrafi va - ziyetini tetkik etmek faydah olur... İtalyada dört yüz metre kadar uzun ğa malik olan Poovasının çok bü- r eh iyeti vardır. İtalyan YAY Mmadasını nen geniş yeri de iki lli kilometreyi tecavüz etmek- alyanlar bütün mahsulleri - ni'bu dar, fakat münlyt toprak par - çasından temin ederler. Üstelik İtal- Yün - yarmmalınmdık! Tağımrmı yenti t ebir kat daha vehamet r. Arazini nbüyük bir kıs n Apenin dağları harp him bir kısmının da Po da kurulmasına sebebiyet ver- -İmiştir. Vaziyetin böyle olması Po ovasını ganimet haline sokmaktadır. Düşman tayyarelerinin birkaç sa- atlik Taaliyetiyle harb malzemesi i- mal eden bütün fabrikalar tamir ka- bul etmez bir şeklide tahrip oluna - bilir. Diğer taraftan dağların vazi - yeti yarım adanım şimal ve cenubiyle, demiryolu vasıtasiyle münakalâtı sa. illere atmıştır. Bu vaz de deniz aşırı yerlerden gelecek olan taarruz- lara karşı müdafaayı imkânsız kıl - makta ve düşman tayyarelerinin ça - bucak münaklâtı durdurabilecek ge- rek askeri ve gerekse memiktin umu mi vaziyetin; tehlikeye sokması müm kün görülmektedir. Buna benzer bir tehlike de liman- ları tehdit etmektedir, Bütün İtal - n Umanları tayyare kuvvetlerinin yardımların akoşmasına zaman kal- madan ,düşman taarruzuna hedef o- labilecek vaziyettedir. Sicilya ve Sar| Ahmed Karpat da kendi idare ettiği | 5l11 numaralı hususi otomobiline bin miş olarak konağza doğru gelmekte | iken B. suf Çağlayan, bu otomo- | kasımı takibe başlamıştır. O- | Tayyare sinemasının önüne İgeldiği sırada ara sokaktan- çıkan |bir adamı gören B. Ahmed Karpat, otomobilin süratini kesmiş yavaşla- mıştır. Fakat B. Yusuf Çağlayan, buna dikkat etmediği için 70 veya 80 kilo- metre süratle otomobilin arkasında- ki portbağaja çarpmış, başından müt hiş ve derin bir yara almıştır. Mü: demenin şiddetinden otomobilin ard kısmı, epey hasara uğradığı gibi mo- - İrebilecek şekli almış bulunur. - — Operatörememe Cevdet Müustafa GÖNENDEN Memleket hastanesi baştabib! 2 inci Beyler sokak furun karşısı No. 25 Eleksir Şahap Basur memelerini gi- derir, Kuvveti, Erkek-| liği, istihayı arttırır. |tosiklet de parça parça olmuştur. Ya- İralı, baygın bir halde derhal Mem- "leket hastahanesine nakledilmiş, t>- davi altına alınmıştı. B. Yusufun, ka- fatasının kırıldığı tahmin ediliyor. me: Doktorlar, vazivetin. çok tehlikeli görmekledirler |Öğleden sonraya kadar söz söyleye- ! İtalyanın kdenîzdeki anlaşmalarını müteakip Şarki Akde- | bakımdan birinci derecede | "|m düşman tayyareler; için emsalsiz bir|V D Italva icin öldürüc | | İtalyanın durmadan tahkim ettiği donya vasıtasiyle bahri bakımdan çok iyi muhafaza edilmiş olan Napo- 1i bile hava taarruzlarına tamamen açıktır. Deniz üzerinde Palermo ile Gağlian arasındak; yüz altmış mülli bahri uzunluğundaki hattın muha - ;fazası oraya bırakılan daimi donan- ile her ne kadar mümkünse de havada daim ibir muhafaza tesis im kânları olmadığından bu sahada da- ima hava teklikesine maruz demek - tir. Libyada ise coğrafi şerait daha fe- nadir, Bütün mühim tesisat sahiller- de bulunmakta ve arazi icabı bu te sisatı hava taarruzlarından koruy bilecek en ufak bir irtifa bile görül - memektedir. İtalyan imparatorluğunun bu vi lâyetindeki başlıca aşkeri merkez - leri Tobrus, Bingazi ve — Trablu ki bunlar da seri tahrip hücumları - na tamamen maruzdurlar. Bir Avrupa harbinde İtalyanın-iş- Kal edeceği merkezi yazivet vasar raklarınım darlığı, İtalyanın, liman - lar, t Tabrikaları iaşe merkezleri, muhaberat gibi büş- hea müdafaa unsurlarını kabili cerh bir hale sokmaktadır. talyanın meşum bir hasat neticesin re üsleri, b kip olarak geçeceği devletlerin Ti çok daah başkadır. Ge - rek İngiltere, gerek Fransa veya Bal- kan devletleri olsun, hepsi İtalyaya nisbetle kıyas kabul etmez derecede avantajlara, birçok müdafaa unsur- larma ve bütün dünya merkezleriyle daima temas kolaylığına maliktir - ler. Bu şekilde de kendi içlerine ka- panmâak mecburiyetinde kalmazlar.. Kaldı ki müdafan unsurları da İtal - yanınkilere fevkalâd efaiktir.. Bu devletler hücumlarına müşterek düş manları üzerine topladıkları takdir- de tahrip vasıtalarını daha kolay ve daha müessir bir şekilde kulanmış o- lurlar. Bundan mada Fransız hava üsleri karpda ve Cezairde kurulabi- lir. Sonra icabettiği takdirde fabri - kaların bir kısmı Fransa veya İngil - tereye nakledilir. Eğer bu topraklar- da ciddi bir şekilde tehlikeye maruz kalırlarsa bu takdirde * fabrikaları İBalkan devletleri veya yakın şark Şu harita, bir harbde üç tarafı bom bardımana açık İtalyan çizmesini Ggöste riyor.. Urumu Oniki adayı tahkim eden İItalya, çok müşkül vaziyettedir Garp devletleri ve Ball:an memleketlerile girişeceği ü olacaktır Rodoa adasından bir görünüş. müttefiklerimizin topraklarına 'tâşi- mak imkânlarına da malikiz!.. Tuna ovaları Rusyanın, Türkiye ve Mısırın iç tarafları düşmanın taarruz edem miyeci mıntakalar tesisine tamamen elverişlidir. Bu şekilde, İtalyanın merkezi vâe ziyetine rağmen hava kuvvetleri tee sir; bakımından Akdenizdeki -sulh » perver devletilerin İtalyadan -dahs clddt ve müessir avantajlara malik oldukları. meydana çıkmaktadır. İtalyanın coğraf! vaziyeti dolayi » siyle içine düştüğü kabil; cerh vazi- yete kadar tehlikeli olan - cihet de İtalyanın deniz yolu ile yaptığı nak- liyat menolunduğu takdirde büyük bir buhran ile karşılaşmasıdır. Çün - kü İtalya tabif kaynaklardan mah * rumdüur, ve ancak Akdeniz yolu Jle memleketin iaşesi temin olunabi cek ve harb maizemesi !malihe'lâ zım olan ham maddeler getirilebile « ktir. İşte bu sebahlesir KI İtal ven”KISE sürecek bir harbe gie rebileceği ve uzun bir harbin İtalya in çok meşum olacağı iler isürül « mektedii İtalyan deniz kuvvetleri ne olurda olsun, metodlu bir taharri harekâ * tına maruz kalacak olan İtalyan ge- mileri bu tabit kaynakların mahsu - iünü İtalyaya nakledemiyecektir. Garb devleri ve Balkan memleket leriyle tutuşacakları harbin bu kadaf öldürücü ve meşum olduğu açıkçf görüldüğü halde acaba İtalyan şef ” leri nasıl olup da böyle bir uçurum4 sürüklenebiliyorlar, hayret!.. Dış Politika — Baştarafı 3 ncü Sahifede — etmek niyetinde değildir ki, o # man da garantinin mânası kalmâ” Fakat Almanyanin tazyiki altındt bu devletler garantiye karşı vazi! almışlardır. Bu vaziyet dıınok"' devletlerle Sovyetleri, Baltık havZt” sına karşı daha uyanık davranmı!” sevk eden bir sebeb olmalıdır. Ç kü kendi memleketlerinin bu ce lehine olan — teminatı kal mekte tereddüd gösteren adamli ya akıllarından yahud da iyi niğ lerinden şüphe edilir. Moskova görüşmelerini bir neticeye — varacağını edilmiyordu. Çünkü karşılanması ğ lan zorluklara rağmen; innı'îı?; İgörüşmeler, pek yavaş ileri beraber, daima lııdıhf:&:ğ:'_ğ |müştür. Bu gün bu M. Ünire' Daksteiml ” Vei Sulh için hayırlı ol:: dolayı hiç bir memleket el İraiyesi, bir tarafa eski Joıth:: ğer tarafa da ittifakla bağlı z Türkler kadar memnun lardır. .Ş ESMER