UFE 8 ) MNADOLUJ Harp çıktığı takdirde Lehistan tayyareleri çok iş görürler T ETal gaztesin n.mı ıhım bir yazısı Vistül ovalarında yaratılacak her tayyare filosu sulhün şansıni arttırır Ittıfa/z 'slerın in letıeıkındefı çıkan bir nelice ya, Sakşonya gib; Alman askeri kuvet unsuru teş nayi mıntakalarına kısa bulunur. Leh tayyareleri A malzemesi fabrikalarını boml man ederek onların vazifeleri teye uğratabilir , kötürümleştirir. Bundan başka, hava üslerinin ya- kın olmasından , Leh tayyareleri mesafedi n hi buralardan Baltık denizindek Alman limanlarına da taarruz eder.|d Hattâ, uzun seyirler yaparak Alman yanın şanaylini beslemek için İsk; dinav memleketlerinde! lur. Altnan s: mirlerime ihtiyaç Hattâ eğer Lehiştgn bir yapmak mecbi hududunda! da çeyrek vardır. ovalar i biç bir ta bil engel yoktur. Hı b.ım Alplerde, hattâ Fransadaki Vosge dağları tayyarecilikteki muhtelif ir. tifgş ve hâva vaz!yetlerine ğ üçüş usullerinin bunca terakk ne Tağmen , mütearrızı uzun müd - ikey rebilir Avrupanın bu şimal yarelerin l jura 'a düşi tayrareleri, ve Svinen Dri dar 800 m rastlamad onların geç mesine dalma müsaa edecektir. Halbuki hava 1200 kilometre uzunluğun ü: de yarelerinin bel rardır: Düşman müukaven mak mesafenin azlığı bi hasşa kolaylaştıracak: k n kıı arına t adar çok dir. ve değerli tay Askeri hareket sahaları üzerinde|* ki bu uçuş kolaylığı, L bir hava tarruzu tehlikesi doğurn 1? İşte bu syale, bugünkü hâdis ler ganlı bir alâka ile cevap veri Leh gelerinin d £ 1938 ay nçe, stan tayyare sergi- reciliği, mal karekteri node 2ün Önüne — sermiştir eciliğinin | erdi: İrtibat, av| a zamgglerinin lerini tik gözi gö leri, şüphe - İngilizlerin, o mükemel tayyarelerin aşağ bu tayya- Liğini mütecanis rmiştir ki, bugün-| yle mütecanis or. tipindeki bom- ton tte 480 kilı e kadar bir sürat ver tayareleri ise dan 460 kilometro £ r. Lehlilerin P7ZL-46 tipinde bu- ibat tay ardır. Bunun T0 kilometrodir, ve 1.100 ki- cansızları bira Leh t ı bir hale ge kü harblere eszaşen b d ettir Tek bi rhamul, ile s çüy" yuk eleri kalkan | lil *İtzmir -|Jlar yaylasında büy Almanların veyajn uJcude gat: yibu şerajt v tayya zîı'ma tl' n arkerl gele, tayacelerin sayısındadı.. i yapılan tetkiklere göre, Leh- © 1988 başında 800 kât sahalarının cesamet sek ki arrtırılması için nazaran çok azdır. Varşova , sleri a kurmüş — öld eni Alman hududuna çok yakındır. Bundan başka, Lehistanın eli yan zliği yüzünd var Lehistan, arzu alma bususunda t Yamanlar — Başlarafı 7 nçi Sahifede — k dikilmiştir. Kamap ile lefan atinde ler getiril srasında mün satı var, günün irle görüşmek mümkü Karşıyaka arı ndiden 83 kişi vardır. kbal ve Yamanları Yamanları her sene görenler, ora, dâ yıllardan beri verem mücadel: yetinin yaptığı muvakkat tç: rden başka birşey görmediklerin ar. Gönül istiyor ki Yaman- ük bir otel, villâ- âar, evler vücude g yepyen ödern bir köy meydana- gelsin v her şeyden evvel de Karşıyaka - Ya- anlar yolu, güzel bir şose haline ge- irilain, Verem mücadele cemiyı orada muvakkat tesisat yerine p yonlar inşa ettirmek ve zgmanla ça dırlı kampı kaldırmak kararındadır. Yamanlarda bu gibi tesisata, güzel jildikten sonra havalarda |© Yamanlar, gezi karlı -İve avlanmalar için en müsajd bir sa- ha olabilir, Yılan ve akrep meselesi İzmirde bulunanların, Yamanlara retiti arttıracı eliistanın bütr r bu i larını Avrupadaki müttefikleri nez dinde ol arın tavassutu ile birleşik Amerika devletleri nezdind. olsun bulma sun, ön de uzun müddet dayanabilmesi onlara |âzım olan teçhizat ve mü - himmatı temin etmek lüzımdır. Bur da da Ruslar bilhassa âmil olacak! "Şarr. Bütün ak işlerinin tetkikinden şu netice çıkar: İttifakların muvaf larından bir lerin üne ü hazırlamıştır. Bun- | tiha çi arla süratle itedir. Fazı va Ösler dağıta fübrikalerimi Besityesek Yayaem v het y AM RİrEhap do i düşi bir dereceye çıkar inda yaratılacak h su sylhup şanşlarını art lerinin kud-İtı: ekikkırr ka_mpmc’a inde ilk sual rep varmış. Öyle mi? Halbuki senelerden beri Yam larda ne yılan, ne de akrep görül . Vahşi hayv na uzaklaşırlar. Belki manlarda b şimdi. bir, i büle duyulmuyor * bol ge ada dolsi,aıılnrnk arada dolaşn bu güzel kuşlarla - | kargılaşmaktadırlar. İzmirin geçe manzarası Yamanlarda — bulunanları İzmir körfez'nin manzarası kadar alâkadar eden mevgu hemen yok gikidir. Yay: lada bir ağacın gölgesindeki şezlon- ga uzananak saatlerce İzmire, kör- feze ve Karşıyakaya bir kartal gibi yükseklerden — bakıyor ve dekoruri ihtişamı karşısında bayran kalıyor- sünuz. Bu muhteşem manzarayı ge ce büşka türlü görüyorsunuz. Gece- leri, siyah bir örtünün konarında bin: lerce ışıktan mürekkep bir pırlanta şeklinde uzanan İzmiri sayrederkon dahyor, — kehkeşanın yere indiğini zannediyorsunuz. İzmirde müdhiş sıcaklar hüküm sürerken Yamanlarda daimi bir se- . |rinlik vardır. Yamanlar, din kitaplarında bahsa- dilen cennet diye tavsif — edilebilir. Cemiyetin yeni reisi B. Doktor Suat- tan Yamanlarda — daiml tesisat ve paviyonlar vücude getirmesi mevzuu üzerinde alâka bekliyoruz. Şahap GÖKSEL “|rünce, boynuma sarıldı. Sarsıla sarsı- "İmıldanabiliyoryum, ne yürüyebiliyo - Dönek İtalya öyek kehimesinin; bizde başka mukabilleri de vardır, düşünürseniz 1bmu.—ıı.ır-un imir d'Örmeşşon namındaki maruf. hir Fragsız muhasrişi, İlaj » yan #iyasetindeki ahlâk ve karekteri e ile ifade ediyor. Bynun en isali, bizim Hatay motelesin. özüküyonr. Bu mesclenin bizimle Fransa ara- sında gerg ilâflara yol sıralarda İtalyan gazeteleri, n Bçtığı Türki. yenin haklarını müdafaa eder ve her akşam jkinci Roma iştasyonu da (Sancakate, Mancakato) diye ıhyeA "|Fransa aleyhine atar, tutar ve: Sançak, Türkiyenindir, Türki- İyeye verilmelidir, Şeklinde neşriyat yapardı.. ise , İtalya Hatay mandasına mukavelede varmış ve binaenaleyh, kendisinin de mütalea- &1 alımmak iktiza edermiş, terane siyle Fransaya nota veriyar, Yaşasın döneklik! İtalyanın imzası Fakat iş, im- zanın haysiyetine kalırsa, İtal, aahada pek söz söyliyecek vazi değildir. İşine elverince çizmeden di- ini sünger gibi çıkarıp İmzasmı ya- lar, işine elvermeyince zası irazam» diye tutt Bütün devlet- anın bu dönek siyasetin; an ladıkları içindir ki , arlık onun sesine ile lmuşlardıı O bağırıyor, çağı dine g runda! Biz fik Framsa, Hatayı, Türke eid bir hak olduğu içim teslim c iyor, kendi ken- in güvey oluyor, kimjn umu- al - ayı, bizim olduğu Bu vaziyet karşısında İltalyaya ne yapmak düşeri malüm!.. Fakat şu döneklik rekortmeni İtal- ya, müttefiki olan zavallı Arnavud- uğu çarıklariyle beraber n Midesine indirdiği Habeşi ne âlemdedir? Dünya, Hatay sülünç olmaktan öl d sormuyor, sor gidemiyecek Dünyanın ondan sorduğu, başka|! tlerdir. — Arnavudluk, nescleleridir. İslâm âle yi de bilir, İtalyayı da... Dün gece, rüyamda — Myaşoliniyi gördüm. İtalyaya gitmişim. Kendisi- ni ihata eden mubafızlar çenberin - den her naşılsa kurtularak onun y nına girebilmişim... Gerçe, Abidin Davere yaptıklarını bana da yapacak larını ve bhattâ beni sopa ile İtalya- dan kovacaklarını bilmez değilim. Fakat rüya olduğu için bu gibi mese- lelerle karşılaşmadım.. Mussolini, güya benim dostum i - ra'ı (Allah için, ne dost ya!) bo Habeşistan i, Türkiye İla ağlamağa başladı. Acıdım zavallı- — Dur yahu -dedim- ne oluyorsun. Şöyle biraz kendini topla da anlat bakayam. — Ah Çimdik ah, dedi, iki aşağı- m küçücük çizmeye soktu. — Kim bu? — Kim olacak; Almanya.. ne kı- rum... Aman, lâkırdı ederken sesi - mizi pek yükseltmiyelim, belki du - yarlar... — Kimler?,. — Alman polisleri, casus teşkilâ. tı ve askerleri... Baksana, Almanlar yavaş yavaş neredeyse İtalyayı İş - gal edecekler.. Bizim millet de işin farkına varmağa başladı. İngilizlere yanaş, kurtar ken- dini! — Yüz vermiyorlar ki... İmanmı - yorlar ki bana... Almanyaya uyma- sam, yapamam. Çünkü Alman ordu- su, ense köküme gelip oturdu.. — Vah vah vah, acıdım sana...., Sonra ?.. — Sonrası hiç veya felâket Ve birdenbire, Mussolini bir şarkı söylemeğe başladı: Bana noldu da ben bilemem Eski halim farkedemem. Eyvah diye düşündüm, galiba ak- ni bozdu ve heyecanla uyandım. |Güneş doğmak üzere idi.. Bermuta; sagaramı yaktım, kaleme sarildim. Hay zavallı Mussolini, hayt?.. ÇİMDİK Türkçe 'l Çhv'Dl KLER | Bugün İz imzasına da hiç kaymet vermez | * | 15 Temmuz 1939 Cumartesi Mihver devletleri Bulgaristan üzerinde usrarla çalışmaktadırlar - y aa eğE IL“ Temps p3 gaze =t"sndvn| - Bulgarlar, B: Köseiyanafun B seyahatinin mana Alman joatbuatının yapmıya çalıştığı gibi İmübalegalandırmak söyle duraun bilâkis bünun ehemmiyetini sıkı su İlin rette Şofya gazeteleri bilhassı Bal bir n şvekili ve haz Awlide gayret etmektedir r enternaşyo |gar iye nazırının evvelce Almanya hariciye nazıyı B.ja Von Neurathın Sofyaya yapmış uğu ziyareti - gerçi biraz gecikmiş larak- iade ettiğini izah etmektedir. Ne de olsa B. Köseivanof Berlin se- yahatini Balkanlarda ciddi bir siyasi partinin başlamış olduğu ve cenup şark devletleri için ya demakratik deyletlerin, yahud totaliterlerin ta- rafına geçmek zarur! olduğu bir sira- da yapmış olmaktadır. Hiç şüphesiz Sofyada iki devletler gurubu arasın- Ja muvazenede kalmıya kıymet ver- rildiği hissi uyandırılmıya çalışılmak- tadır. Burada bilhassa şu nokta ü- zerinde durulmaktadır ki, & eisi Berline gidiyorsa Sobranya mec hsi reisi B. Muşanof da bu yakın gün lerde liz ve Fransız adamları ile a bulunmak üzere Londra v Parişe gidecektir. İtalyan - Almanlar ın takip ettikleri siyasetin Bulgaris- anı alâkadar eden ciheti iyice h Mühyer Tür anında me Üümet fark ektedir. plomasisi, çevirmeye gayret etm tedirler. Yugı ya karşt italyan Alman hmdur. Fak manevra Belgrad hükümetini tam ir bitaraflık muhafaza - etmekten menedememiştir. B. Von Ribent- rop ve Könt Ciano, ulww' at Bare|belki mümkün özaket jesti olduğunu Bul;|müsaade edeçek midir? |Almanya ve italyanın fa İher ha n Fşapsız ve in- ,ıılvlı—rın Türkiye ve Yanan de nyaya ga tir- ar var- şanti vesmekle miş elduklarını iddiay mışlardır. B. K vanofun kandırılmaşırı Yugoslar u.bi e li ümeti da it ayni huv,v Stli şıu.plere Mi Bulgarlar sabık kral Ferdinandın n merkezi ÂAvru, ri yanında harbe girmesin mesinin memleketlerine olduğunu unutmuş değillerdir. Bu tekrarlamak niyetinde — olmladıklan bir tecrühedir, ve Nöyi muahedesin deki arazi hükümlerinin sulh yolu ile tadili hususundaki taleplerinde ısra ederlerse bilhassa -şimdi olduğu gibk Türkiye, Ramanya ve Yunanistanı mukabil cephede buldukları takdirde liyetin aristi karar ver e mal en 1 bir fayda tem enim ce şüpheli kaldığı Moskova ile Fransız - İngiliz müze kerelerinin uzamakta devam etmo- si henüz tereddüdde olan Slav karak- » ot son der İheplr' vürde: ktc -|Berlin ziyaretinin, İ ;:vı)ı Balkan devletleri, Yugoslavya ile Bu 1 mühtemek Fakat diğe ter devlet garistan üzerinde tesir y ftan karsı o kadar v U Kö; Prens Pnllı— Yu- slav nazırlarının Hitlere yaptkları piyaret gibi kati bir anlasma ile neti- velenemiyeceği sanılabilir. Le Temps ——— vt ve Dur erinin diğer I,.ımıı dev-| letlerince dinlenmediğini görmekten| nütevyellit hüsranı üzetinde speküle derek Safyada daha kolaylıkla mu- affak olacaklarını ümit etmektedir ler. Bu hesabın hâdiseler karşısında doğru çıkacağı muhakkak değildir Ve şimdiye kadar Kral Barisle bul- Yurd güklerinde 4 bin kilometre — Baştarafı 7 nci Sahifede — yar: Şizi gürünçe, mi biraktım da koştu a sapani, bir uçü: İruve oğul! şar hükümetinin şu veya bu taraf © hinde bir karar vermemiş oldukları * kuvvetle tahmin olunabilir. Bulgaristanın Balkan antantına girmesi büyük hârpte kaybettiği top- "h raklardan kat'? surette feragatini ta- zammun edeceği için bu antanta gir- mekten daimi surette kaçınmış oldu- ğu malümdur. Bulgaristan, muahedelerce vaze- dilmiş olduğunu ileri sürerek Ege |Ti denizinde bir mahreç istemektedir Halbuki bu mahreç Bulgaristan |. hinde bir azazi terki icap edeceği hiç| bir zaman zikredilmiş değildir. Yu-| Nn için muayyen bir Yunan limanında transit kolaylıkları ve münkale em- niyetinin kâfi olduğunu ileri sürü- yorlar. Diğer taraftan, Bulgaristan Ro- İmanyaya verilmiş olan Dobricadan bir kasmının kendisine terki mesele sini ortaya atmıştır. Bu cihetten de şimdiye kadar müsbet bir netice alı- namamıştır. Bu inkişarlar şebebiyle Bulgaristanda revizyoncu genişlemiştir ve Bulgaristanın Bal - kan blokuma iştirakinin ancak bu iki mesçle halledildikten sonra müm kün olabileceği ileri stirülmektedir. Roma ye Berlin Sofyayı mihver dev. letleri yanında mevki almıya sevk etmek için bu vaziyetten istifade et- mektedirler. Nasyonal - sosyalist ve faşist matbuati bunu gizlemiyor. Bu matbuat, B. Köseivanofun, Roman- ya ve Yumanistana yaptığı revizyon taleplerine garp devletlerinin fayda- li bir müzahir olamıyacaklarını tec- rübe ile anlamış olduğunu, halbuki Almanya ve italyanın Bulgar talep lerini tasvip ettiklerini yazmaktadır. cereyan | hılar şerbest denizde bir mahreç |? diyorum.. Biz hepi- rtında mermi taşıyan Türk an Kaldığımız 1 İzmi şehirlerde; İşe dana, Kay- açılık yolunda şe dan üzerinden küçük kö ğimiz kaza ve haik meydanlarda larda toplanarak filo, Kaldığım yaptığın uşlarla komutanların, büyüklerin itimadını kazandık.. Bize de fcap et. tayyareciliği yanında güvenerek yurt müdafasında vazi- fe vereceklerini vüdettiler. Bu seyahat, Türkkuşunun muvaf- kıyetle biten büyük bir hava j hanı oldu. Kendi meydanımızda ilk defa ayrılmamıza rağmen, tanımadı- #ımız bütün meydanlarda iyi iniş ve kalkışlar yaptık.. Torosları aştık, sa- atlerce yeri görmeden iki bin bef metre irtifada bulut dağları! Özerinde uttuk. Yağmuru, soğu, 4 cağı her şeyi sevdik, vazifemizi bes z şehirlerde tiği gün ordu İnimşedik Ve muvaffak olduk.. Bütün #eyahat: iki tarafında için tecrübeli iki b dokuzlu filontf arını - korumak kanat geren komu: Alman pazarının Bulgar ekonomisi| " için elzem olduğu, halbuki Fransa ve İngiltere ile ticaretinin inkişafına mit bağlıyamıyacağı da ileri süri mektedir. Bükreşle Sofya arasında uzlaşma| . kendimizi şimdide İleride daha büyük sey bazır v buluyoruz.. Naciye Toros