24 Birinci kânun 1988 Cu (ANADOLU) Loretta Yungun sevgilisi ürtesi Markiz Markoni ile görüşme Markoni, deniz suyundan altın istihsaline çalışıyordu Markiz diyorki, Markoni bana daima şöyle söylerdi: SAHİ! Düânya muvazenesi ingiltere Almanyaya müstemlekelerini iade ederse vaziyet ne olur? Nevyorkta tevkif edılmışur 1'Ve muhtemel bir İmıple veya gene i muhtemel bir harbe karşı İngiltere pabilir? “Önümde bütün sırlarını elde edebileceğim bir kâinat var; lâkin ne yapayım ki, şu insan denen mahlükun sefil ömrüne malikim...,, Va ,._ ne üyükâl Madam Markoni, narin omuzla-| rığın üzerinde dünyamızın — yasını| taşıyormuş gibi ağır ağır yürüyor du. Hakikaten onun koçası, yirmin- ci asır ilim adamlarının en önde ge- leni ve yolunu kaybetmiş bir tayya- ölmek üzere bulunan bir has- taya, ıztırap ve felâket anları içinde yaşıyan yolculara saadet ve hayat yolunu gösteren bir münci idi. Bizi her gün yatağımızdan şen bir kâhkaha ile arzımızın en güzel muzik parçalariyle uyandıran rad- yo onun eseridir. Biz, Markoninin ölümü ile Madam Markoni kadar ıztırap duyan insanlarız.. Madam Markoninin — oturduğu odanın pençeresinden Parisin büyük binalarının çatısı görülüyor, bu çatı- ların üzerinde gözü karartacak de recede antenler biribirinin içerisine karışıyor, alabildiğine uzayıp gidi yor. Madam Markoni, hafif ve tatlı bir seele bize şunları anlatıyor: — Yegâne üzüldüğüm — nokta, kocamın (Ölüm şuaını) icat etmek üzere bulunduğunu işitmekliğim- dir. Kocam hiç bir zaman ölüm şuar ile uğraşmadı. O, hayatı ve beşeri- yeti bütün kuvvetiyle — seviyordu. Markoninin insanlığı öldürmek iste- mesi ve buna dair bir icat yapması fikri kat'iyyen varid değildir. Kü- çük gemicinin ve bir askerin kendi- sine gönderdiği basit bir kart, Mar- koniyi günlerce memnun ederdi. O, bu kartın üzerinde yazılı olan (Te- şekkür ederim) kelimesinden baş- ka hiç birşeye bakmazdı. Meçhul gemici ve meçhul asker ona radyo icadı dolayısiyle teşekkür ederlerdi. Her gün evimize gelen böyle yüz- lerce kart, Markoniye hayatı sevdi- riyordu. Bakınız ölüm şuaı havadisi nere- | den çıktı Son zamanlarda Markoni, tel sizle verilen haberlerin başka istas yonlardan çalınmaması maksadiy daha kısa mevceler aramakta idi. Şüphe yok ki bunda vatanına hiz- met aşikârdı. Lâkin beşeriyeti bir ölüme ve kana götürecek herhangi | bir icada Markoni yanaşmıyordu. Madam Markoniyi dinlerken; onun zekâsı, kabiliyeti önünde bilhassa durmak mümkün değildi Fakat bu güze kadın, hitratındaki bütün istidadları, kocasının dehası önünde söndürmüş; bütün, maddi ve manevf varlığını kocasının faali- yeti içinde silmişti. Markoninin ha yatında Elektra kelimesini unutma- mak İâzımdır. Elektra, Markoninin sevdiği kızının adı olduğu gibi. tel- sizin icad edildiği yatın da adıdır Markoninin yatı Bu yat, Akdenizin en - sür'atli ve en modern makinelerine, techi - zatına ve hususi tertibatlı lâboratu- varlara malik bir gemisidir. Markoni bütün icatlarını, ve fizik davalarını hep bu gemide bulmuş ve halletmiş- tir. Zaman zaman onun lâboratu- vardan çıktığını ve güneş içinde çak kanan denize ve gök yüzüne baka- rak derin derin düşündüğünü, ge- micileri ekseriyetle görürlerdi. O- nun buruşuk kravatı, sigara külle- riyle kirlenmiş yeleği meşhurdu. Büyük fizikçi, on beş dakika ka- dar süren bu küçük istirahatinden sonra derhal hususi lâboratuvarla- rına iner ve çalışmağa başlardı. Madam Markoni dalmış olduğu *üyadân üyanıt gibi silkindi ve: Bmm huâusu havatu miştir. Markon nasımı birdenbire irırdı. «Bonjur ve bonsuar» ke- nelerden başka birşey söyliyernez- İdi.. ©: se davalarının dili idi | (X. (YL(2) İen samim? dostlatı | Ne yazıktır ki, onun bu yorgün- Huğu kendisinin talebe yı | olmuştu. Çünkü herkes İonun önünde samimiyetini kaybe K |derdi. Maamafih o, gençliği severdi âdeta - tapardı. Markoni, yaşıyarak öldü. Dünya içindeki milyonlarca h: nun ismini daima hatırlat: Markeninin büyük sözü Madam Markoni bize şu dikkate özleri söyledi: ocamın en çok üzerinde dur- duğu cümle şudur: «Önümde bütün sırlarını elde edebileceğim bir kâinat var, lâkin ne yapayım ki, şu insan denen mahlü kun sefil ömrüne Bunları söyliyen Markoni, ekse- riyetle telsiz telgraf cihazının önü- ne otürür Ve ufükları “küğüklıyan gözlerile durmadan düşünürdü. O- nun ikinci bir noktai nazarı ve belki de en çok size söyliyeyim, Bilirsiniz ki tarih devirleri içinde| bir çok âlimler, kimyakerler deniz dan altın imali meselesi üze- riyaziye mes'eleleri çinde bulunma-| * | sı ve devamlı bir surette B - - irdir. i İşte Markoni de bu dava üzerin- de yıllarca uğraşmış ve son günerde bana şu kanaatlerini bildirmişti : Yakın bir zamanda bunu hal m.> olunuz ki Markoni - deniz Bkrdün /ai altın imal e decekti. O, birşe İzaman, ergeç bunu ya | ine vesile gençlik te ona malikim,.» Markiz Markoni — O, muhakkak ki bir çok şey leri söyleyemeden gitti! Dedi, — Markoni bir çok âlimler gib: titiz değildi. zaman istersem ©- nun İâboratuvarına girer, düşünce lerimi ona söyliyebilirdim. En çetin| $ saat lik mesai ile hiç bir gün bâ: na; Beni rahatsız — ediyorsu- nüzl> ledeceği p Dediğini duymadım. Nasıl ki Elektra yatı işlerker Tonun makine sesleri Markoniyi ra hatsız etmiyor ise; bizim de ve bil ssa Kızı da şakrak kon'uşma. İları babasını hiç mkmıyordu |— Markoni, kendisini dünyadan başka bir tarafa göçmüş, yapayal m hissederdi. Ve, bu yal n büt dain Emin Anca olurdu Mmn. Markoni Paris kanser kongre- sinde bulunmak için gelmiştir. Önu |sahsında bü: İtalyan :ıliıııiui gör e beraber, M nız bir a insanlara hi arkoni yalnız bir dığı B alı olmayıp bütün dün- İten arla konuşmak ih-| yanın malı olduğunu da söylemekli tiyacile yanarc İğimiz lâzımdır. şte bu ezeli yalnızlığıdır ki, onu| hmazlığı içinc |mel tap etmek, ( vatanın * de kala İtelsiz telgrafı buldurmağa sevk et.| — — Devamı 9 ncu ahifede — Fransadaki son grevler - AY adaki son gerevler yüzünden Normandi Transatl. apamamış, Fransız limanında kalmıştır. Reşi cilerin muhtemel bir hücum mandi'yi ve gemiyi grev ından muhafaza *öden Pransiz üskerlerini göstermektedir. kendi hesapların-| dan ve fizik dım)n ndan kurtuldu-| n dili, hesapların ve hende-| hi işte Markoninin | izerinde durduğu fikri de| | müddet meselesi, ya uzun veya kısa irdiğimiz her radyo düğmesin |? Güzel yıldız ı.m-ı._ Yune Amerika hip siy Bükner, dün gece & edilmiştir. B |bin dolürtık bir suii: Filipin demir; n tev - 200 lisesidi teşvikinden | ner tahtı mü redir. bir zamanlar me yildız şu beyanatta bl Zetecllere, güzel orkta hayli hoş vakit geçirdiği. söyliyebilirim, Ancak ben hiçbir İzaman onunla evlenmeği de düşün .; enler saçmalıyor. Bir kadın Sekiz gündür uyuyor Polisler onu trende miz: Paris — ( raddelerinde O nunda b memur ansızın polis komiserine — şu müracaatta bulunmuştur — Şimdi gara giren cü mevki vagonlardan birinde canaız bir kad upuzun ) . Muhakkak bir © İyet va | Polis müfettişi ve komiser |memurun gösterdiği vagona gi hakikaten Burada uzun boyi yaşlarında dinç ve «ıhi kanepede hareket&iz derhi ti bir görmü! Jesnasında değil, Jsulh esnasında da büyük rol |Meselâ Almanyanın Avusturyayı harp- |ne Fransanın sevkü Bükneri çok iyi tanırım. Onunla | ü reninkinin üuyuürken bulmuşlordır ü 'İte arttıracaktır. |dir. Kadının elinde bir bilet İbilet, Vones “ista: W)'ur,u için aln |küçük İnetlerle- çevri! bulunan bu kadı andıran bi | lar at ot lı.. ymu atayı h aneye götürmüştür. din, yapılan bü İlere rağmen gene uyanmamıst döktor, hastane tün tedbir. | ır. Bir #e letrüfimdâa şun söyler mücibi en- filhakika 'a or ve sıhhati hiç tabil değildir. Bu nev ur, Mes , ve ön yıl uş Te a mashül kad 'Jı bir şekilde u 'e hâdiseler olmuş Hastane heyetini ol Na geflerini de maşgrul ed an kadımın t mada ortada hiçbir şey yoktur. Polis bu biletle araştırmalarına başlamıştır. | Kadın, aekiz. gündenberi dezin bir| ya dalmış bulunmaktadır. ! Üperatör Cemil Oral | Memleket hastanes eski operatörü İzmire avdet etmiş olup her gün öğleye kadar Gündoğdu - Fransız|| hastahanesinde öğleden sonra Bi-|| rinci Beylersokağında No. 42 del| hastalarını kabul eder. | 'Telefon: 2252 — Hastahane Telefon: 2310 — Klinik - Telefoni 3350 - Ev. 1 |bin tonluk zırh bir çokları takdir edememeki Halbuki bu meseleyi asıl - bü! noktadan ineelemek İktiza eder. Çün.| kü sevkülceyşi mülâhazalar Rade harp beynelmilel oynar. BİZ ilhakı sırf Ren havzasını tahk zardan ses- çıkaramamasından gelmiştir. İki devlet biribirine karşı ne dere- hislerle meşbu olursa gı mkânları bütü: esir eder. ileri | imal ki pek muvaffak ola. |risindeki sevkülcey nasebetlerine künler neler caklardır. Bu korkunç ticaret düşmanları her reye büyük ticari zararlar ika ede. ” l Onları takyit edecek yegüne Bu muahede ahkâmı mü: re deniz yollariyle Alman veti İngrilte. zde otuz beşi nisbetini| | ecekti. akdam yanın bahrf ku ilekesiz bir Almanya bu cak umumt harpte öl. a İstifade edebile- ticaret güzergühlarına ya- kın üsleri olmiyan bu perakende kuv. talan işini idame ettiremiyecek Halbuki Almanyamın — cenubi te, Hind denizinde Pasifikte ahri üsleri olursa işin rengi büsbütün gişir. O zaman Almanyanın deniz. faaliyet sahası da pek tecavüz eti Bu nispet İlüâni- zünden dü vetler lerdir. Atlant gu takdil için İngiltereyi müzakeri cekti. Almanyanın — mü tekrar tesa 'e davet ed v emle) ub etmesi onun donanmü- #sine bir sebep teşkil ede-| Sti gemilerinin . Almanya denizalti gemile- | büyümüş olur. 1914 senesinden evel Almanya kolgs iyesine bir üs teşkil ede. t . Lâkin 1 bahriyesine bir cek şekllde tanzim etme- bugün bu kolonilerini tek- tirde bu cihı tini kabul etmişti. nilerini de ahkâmına nazaran bu nisbeti e hangi bir iht k şekilde tanzim yügün bu üs teşi ) mişti. Lâk k muahedenin bu şartı mek vin adedini had le geçirdiği t i stifade € iyec nden emin olun.: altı gemli gilterenin Kab ticaret yolu Togae Almanyi ü ndin 600 mil, Afr kanın canubu gar, Baym ise800 mil ya. €et tiearet yoluna 500 mi altışar oland ile Valv 'ar ole geçird ehemmiyeti olan bir harp halinde Alş ndan kolayca kesilmiş ran in 10,606 tonl den bu beş yeni |tini baltalamak İng 4_1_.,., 1 ve B ü bahri göçtiği fak- lenizinde de ayni tehlike pülse dretmi 8 mından yeni Âl tef inden ticaret filosunu bir harp — Devamı 10 uncu sayfada — Duğlas ve oğlu Meşhur sinama artistlerinden Duğlas F> banks, şimdi Pariste bulunmaktadır Beyaz mış siması, son grevler üzerine Paristen ayrıla arbanka ile otlu Fear- lar perdenin bu iki tanımeır namıslar, bir kaç gün daha Fransada oturmak mecburiyetinde kalm