Çıldıran Dünya | Çeviren: ASIM KÜLTÜR i | Yazan: ANTONİ E. ZİSKA — ğYi Harbin paranın her gün mütemeve;ti göstermekle Iktifa etmek doğru o- viç bir şekil e |lur. terkedilen hları ellerinde A banknotlar olduğu halde açlıktan öl-|Jdünya; dükleri şehridir. Veba vesair lıklar yekdiğeine verirler. Lük etini bütün ket saymamalı upa kendi ya şamil bir rkın bütün hasta- insanın duçar burada — Ta mağazalar, barlı memm * d an olduğu felâke letimiz hiç kahır bulunduğu tulması | bulunar enci pten ka- çanlar, cani mobil- ler, çamurlu sokaklar harbin! Folibergerede sabahın üçünde kâ- iattan yapılmış büyük bir kaplanın ağzından, vücutları bir çay yaprağın hiç bir şeyle örtülü eli ve nefis 8$ kız gözüküyor. asanı üzerine çıkıyor, ler ve kadehler arasında müşterilen boyunlarına sarılıyorlar. Masa üze- rinde bir müddet sallandıktan sonra koşaraktan — salonu terkediyorlar, ar var kuvvetiyle — inliyor, yekdiğerine gok sıkı bir surette sarıl- mış çiftler dansa devam — ediyolar, Sonra perde kalkıyor, bir Rus köyü, Balalaykalar... Sonra yeniden sefahat! Lissi hayat dürmuştur. — O vakit Harbinin bir meşhur kelimesi icrai hüküm etmeğe başamıştır. Bu kelime , mun 'a nasıl vene vakit? n istırabıma ı)Iı.hz'ı-ıı fe | Ben seyahatim esnasında peygamberlere — rastladım. İlk — defa Londrada, on bin insanın kendisini tehalükle, heyecanla dinlemek — iste. diği «Amie Sinplo Mepherson> nu Halkın dilekleri Tuzcu sokağının vaziyeti e buluna ket çukuruna sürükli. k için dünya- n |bir £ ANAÜ;L—L,.—-_—.x | ÇİMDİKLER | Rahmetli babamın sözleri Babam rahmetli, çair değildi am- eli dilinde adı sİngi- Arap ve " |Fars şiirine hâkimdi. Henüz on dört, -'on beş yaşında iken ben de İlk şiirle- K yimi yazmağa çalışıyordum. Bir gün Cü 'Şöyle bir mızra yazdım: Yüksek, ebedi gökyüzüntn tâ öte- *isinde! gördüm. Önüt liz çölünde kadınısdır. Gayet $ n etrafa baki sek bir enerjiye sahip bul Çok cazip ve solgun bir çeh Bu yü ma, epeyce şiir yazmıştı. Paris, 2 (Radyo) — nazırı Jorj Bone, bugün Hariciye leri durmad. İtalyanın bura sefirini kabul etmiş Ve uzun müddet konuşmuştur. Gazeteler, İtalya Hariciye nazın kolumdan ya-|Kont Cianonun parlamentoda irad ö çevirdim; — babam.. Va -| Gözleri heyecanla parlıyordu. Fakat birdenbire kaşlarını çattı: — Tenbel yaramaz - dedi - riya- tğeam hetneme imahın nutuktan bahsile uzun maka- leler yazmakta ve İtalyanın, Fran- sadan atazi koparmak — istediği ka- "naatini göstermektedirler. | — Roma, 2 (Radyo) — Kont Cia nonun son nutku münasebetiyle ba- ı meb'usların: (Tunus, Tunus) başımı insa Bu Ziyede yayasın, coğrafyada hafızan merden bir ma berbad. Tarihe bol bol esnersin. Fi- ede milyon - Zikte mfırsın oturur, boyuna b.ım.ı,; kosümfina mens kadın Amerikad. bet yaptırn Jarca dolar teberru edi h peygamber kadın, şeytandan aruzla şir yazmağa kalkâı , ©& zünden, Allahtan bahse kal Diye bağırmaları hâdisesinden iyor.| — Yart şumü |bahsile şiddetli neşriyat yapan Fran- Bir nevi hayal sukutuna uğramış- 'sız matbuatına Roma gazeteleri ce- yonlarca ta- tım. Kâğıdı yırttım. Rahmetli babas' — L L A n nümayiş ma, ondan sonra uzun müddet gürle- . , Jtalya hükümetinin hiç bir alâ- rimi göstermedim. Öleceği zamanla- kaşı olmadığını ileri sürmekle bera- ra yakındı. Onu, bir zarf karıştırır. ber, Fransız matbuatının neşriyatı- ken gördüm. Bu, benim şürlerimin'nı yaygara diye tavsif eylemekti saklı bulunduğu zarftı. Gözlüklerini — Nevyork, 2 (A.A.) — Taymis tülcniş, slmyotlix Bürdekkür, Büçen SDY İtalyan meclisinde Ciano İçevirdi. Beni görünce, gözbebekleri. nin tâ içinde gene birdenbire kuru- gemden , du. Onun - fikirleri için karşı mücadele eden m raftarı vardı —Devam edecek-— ALAÇATIDA: Parti idcer2 heyeti seçildi 1, (Hususl) — Parti kongre- 3 Birincikânun Cumartesi 1938 Fransız matbuatı İtalyanın, Fransadan arazi kopar- mak istediğini ileri sürerek şiddetli neşriyat yapıyor iuı.!ıııdın söylenen nutkun sonla« rına doğru duyulan Tunus sedaları- tan Mussolininin 1935 senesinde im za edilen Fransız - İtalyan itilâfını hükümsüz addettiğine delâlet ettiğis ni yazmaktadır, Bu gazeteye göre Mussolini der- piş edilen Fransız - İtalyan itilâfının müzakereleri esnasında Fransadan Akdeniz selâhiyetlerinin yeniden taksimini istiyecektir. Varşova, 2 (A.A.) — Kont Cia- nonun nutku hakkında (Tefsirlerde bulunan Gazete Polskanın Roma muhabiri Çekoslovakyanın yeni hu- dudları mes'elesini mevzuu bahsete memek hususunda İtalya ve Alman ya tarafından ittihaz edilen karara rağmen İtalya hariciye nazırının bu hududların garantisinden bahsetme- Mmesini manidar addetmektedir. Muhabire göre bu süküt Viyana hakem kararına rağmen Çekoslovak ya hududlarının garantisi mes'elesi- nin henüz halledilmediğine yeni bir delil teşkil etmektedir. «Niç;evos dur, Yani.. İstediğin kadar iyi yaşa, bugünden istifade et, yarı- İkiçeşmelikte Tuzeu sokağında olu- ran B. İsmail Hakkıdan aldığımız bir sinde başkanlığa Yusuf Gençalp, aza. Saffet Dinçalp, Şakir yan birer damla yaş parladı. nın bugünden daha fena olmiyacağı- vi kim tahmin eder.» Yangçe, Han- keodan kilemetre uzaklarda olan Harbinde bütün bunların doğrulu » pana inantnak kabil mi?. mektapta, bu sokak başında bulunan belediye çöp sandığına bütün — civar kasapların kelle, kemik pislik tığı, bu yüzden gece köpekleri hattâ gelip akta, sten. sokak. ta hülkı rahatsız eti dırdığı Sibirya treninde seyahat ediyoruz. Gece; korkudan sıçrıyorum, bir şey| Kokudan zevk alamı- yorum. Daima Hankeonun sahnele- geçenlere de z ba çöp sandığının kaldırıl yiyemiyorum mektedir. MAY,| — Hatırlıyor musun » dedi » sana, bir mısra yazarken çıkışmıştım. O mısramn güzeldi. Fakat senin şiirle Belediye reisi İağraşmanı istemiyordum. Sana kaç Belediye reisliğine intihap edilen defa komşu Musevi çocuğunu — göz- Dinçalpın intihap —müzbatası terdim. Kaç defa elinden tatup seni vilâyetçe tetkik edilmiş ve muvafık fabrikalara, mağazalara soktum. Mü İşahedelerini değiştirmek istedim oğ- bam, fakat nafile.. Korktuğum başı- |ma geldi. Yalız şair olur ve böyle bina, Hasan Doğrusöz, görülerek tazdik olunmuştur. tahayyül ediyorum. Gördüklerimden işittiklerimden de bir şey anlamıyorum. Çünkü Yang: çe felâketinin, musibetinin mtibaları çok derin bir surette rahumda yer tutmuştur. Fakat durmaksızın Avra- paya yaklaşıyoruz. Orada — öyle in- sanlarla karşılaşacağım ki, hüsnüni- yetlerine rağmen Çinde olup biten şeyleri asla tahayyül edemiyecekler- dir. Bu müsibet tahayyül edilebil kadar geniştir. Ve bu sefalet da sefahat ve eğlence hüküm mektedir, Böyle tam zıd iki şeyin bir leşmesi ancak harikulâde zamanlar. da mümkün olabilir. ! Bütün varlığıma hâkim olarak be-| ni devamlı surette tazip eden düşün- ce şudur: Bu milyonlarca insamı — ölümden kurtarmak nasl mümkün olacaktır? Yoksa «Yeni Çin, Çin için yeni hayat şartı, modern Çin bu felâketten do-| Bac kazanacak mıdır? Kimse bir şey söyliy: manda yalnız vakıaları tespitle ve Çinin karşılaştığı musibeti ve söfale- 1ği sür- Umumi harpte Ameriku entelicens — servisi: G.2 ! |Kahramanlı “Yazanı (Tomas Conson) Piyetro, bütün güh teessüründen deli gibi dolaştı. Bir an için Arvik'in yanına gitmeği ve onun vatitasile reisten bir kaç gün izin koparmağı düşündü. Arvik kendisine iyi bir! Ayni mektupta, yolun da berbatlı- iından şikâyet edilmekte ve toprak » ların kemiklerle dolu — olduğund! elediyenin burasını biran evel yap- tırması rica olunmaktadır. Çekoslovakya ulmanya ile yeni bir uzlaşma akdedecek Berlin, 2 (Radyo) — Çek. ya hariciye nazırı Vlakof! lovak- inin bu- raya gelmesi bekleniyor. Bu vesile ile Almünya ile Çekoslovakya arasında yeni bir itilâfname imzalanacağı Böyleniyor. Dükîlö Vintsor |Nocl yortüsunu geçirmek üze- re Londraya çağrılıyor Londra, 2 (Radyo) — Halktan r.» Diyen Çin generali hak bir çok kimseler, sabık kral ve şim-| diki Von Dö Vinsora telgraflar çek- mez. Bu za- mişler ve Noel yortilerini geçirmek | üzere kendisini Londraya davet ey- lemişlerdir. DU CASUS ROMANI , kan ve delışzt. Amerika entelicene servis kumandanı l - dan ayrıldığını, mechul şahıslar ta- rafından kendilerine suikasd yapıl- dığını teferrüatile anlattı, randevu istedi, Arvik teklifi kabul etti ve saat Dö Bono ve Graçyani Tam maaşla tekaüd ediliyorlar Roma, 2 (Radyo) — İtalya par- lamentosu, bugün tekrar toplanmış we bazı lâyihaları müzakere etmiş- tir. Mareşal (Debono) ile Mareşal| (Craçyani) nin Habeşistanda ve va- | zile başında bulundukarı müddetçe aldıkları ta mmaaşla tekaüde çıkanl- maları hakkındaki kanun, parlamen- toca müttefikan kabul edilmiştir. | | Düşerek içindekilerle beraber parçalardı Viyana, 2 (Radyo) — Kalem- bergde, bir kza neticesinde düsüp parçalanan bir yolcu — tayyaresinin altı yolcusu ile dört kişiden mürek- kep mürettebatı feci bir surette öl- müştür. yaşamak istersen aç kalacaksın, se- fil olacaksın. Şiirlerini lezzetle oku- yanlar, kaldırımlara düştüğün gün, eğlenecekler. Küçük bir seni tenkidde, seni inl für sallamakta bile tereddüd etmi kler. Seni, kendi ruhun ve san'atin in yazdığın eserlerinle caklı Doktorun — teşhisi hatasına kızmıyacaklar, sokaklara bakmıya: belediyeye kulak asmıyacaklar, muh- tekir tecire birşey demiyecekler, ka- tile bakmıyacaklar, fakat seni.. Kah- vehanede, mektepte, — hayatta, me. zarda çekiştirecekler.. İşte buna ya- narım oğlum.. Zavallı babamın sözleri hâlâ ku- Bir yolcutayyaresi ı.ğımdadır. Bereket ki, şair kalma| Zavallılar işte meydanda.. Hiçolmaz- sa biribirinden tokat yiyorlar. ÇİMDİK Papa iyileşti Roma, 2 (Radyo) — Pupa oön birin. el Piyu, tamamen iyileşmiş ve bugün bir çok kardinalleri kabul eylemiştir. |tiyorum. Buluşmak için tandevu vermenizi yalvaracaktım. Kabul e- derseniz kapıcıya bir tezkere bıra- kınız.» | Mektup bundan ibaretti Dfmrk; ki Piyetto'yu bir daha görmek ve onunla temas etmek arzusunda idi.! Ve bunun için de ötelden geçecek ve! cevabı istiyecekti. Fakat oturduğu yeni oteli nasıl ve kimden öğren - mişti? Piyetro kapı önünde gayri müte- harrik bir kaya gibi ayakta duruyor, mektup elinde düşünüyordu. Odasına çıkacağı yerde ötelin sa- lonuna girdi, bir koltüğa — uzandı. arkadaş olmuştu. Bu vesile ile derdi-|dokuzda büyük bir kahvehanede bu-| Biribiri üzerine tevali eden hâdise ni de anlatacaktı. Ve ondan teselli luşmalarını söyledi. Piyetro bu te- ikkında toplu bir fikir edinebilmek » k İ tiyecekti. Çünkü Piyetro Emilyayı|mastan sonra oteline avdet etmek Ü- için istirahata ihtiyacı vardı.Fakat ne akikaten seviyordu. Ondan aynı geçecek hayatı tamamile katanlık gö Tüyordu. Piyetro hayatında ilk de-| fa olarak çetin bir aşkla karşılaşmış- | tı, Bu sebebledir ki, şimdi dehşetli İla beraber bir mektup verdi. yola çıktı. Ötelin kapısından ken kapıcı, kendisine anahtar- Piyetro mektubun Emilya'dan geldiğini hal anladı. Mektubu heyecanla aldı İzere | |geçeri Şistirahat —edebiliyor, ne de zihi |toplayıp bir talea yürütebiliyor- :ıı? Aklı kafasında dans oynuyor- a. — Demek beni görmek istiyor. yerden kalktı ve onu selâtnladı. Emilya'nın heyecanın tasavvu -| run fevkinde idi. Bununla beraber| sükünetini muhafaza ederel — Cevabımnızı almak için gel- dim dedi- Fakat henüz geldiğinizi ve mektubumu yeni aldığınızı ve sa- londa oturduğunuzu söylediler. Bu-; nun üzerine bizzat geldim. Piyetro telâşımdan — sevgilisinin söylediği sözlerden hiç bir gey an- lamamıştı. Ancak Emilya'nın bir - şeyler söyliyerek yanında oturduğu-| Piyetro ise gözlerini sevgilisinin gözlerine dikmiş, sessiz sadasız du- ruyordu. Ne diyecekti, o da bilmi- ilyordu!. Fakat Emilya'nın diyeceklri pek çoktu. Önun için oturur - oturmaz. derhal şu teklifi yaptı: — Odanıza çıksak, orada daha tokatlıya-' dım, daha doğrusu şair olamadım.. | İspanya sefiri Vedalaşmadan Brükseli terketti Brükael, 2 (Radyo) — Cumhuriyet-| çi İspanya aefiri, bugün Barselona ha- reket etmiştir. Sefir, Belçikanın Bur- gota mümessil göndermesinden dolayı husüle gelen infiali nazara hariciye nazırile vedalaşma; mış ve yalnız bir kart gö Tütün inhisarı alarak | — Tütün inhsarı baş eksperi — B. ayrıl. | Yusuf Ziya Deli orman, idarece tir. |mübayea olunan tütünleri teslim al- mak üzere maiyetindeki eksperler- kler, Cermenlettirilmiyecek |le dün İstanbuldan şehrimize gelmiş- Berlin, 2 (Radyo) — Alman| * Dahiliye nazırı, Almanyaya iltihak D eden Çekler hakkında bir nutuk irad letmiş ve şöyle demiştir: W Trabl hak edilen Çekler asla| Cermenleştirilmiyecektir. — Bilâkis bunların birer Alman vatandaşı ola- rak kendi kültürleri dahilinde inki- şafları temin edilecektir. Izmir Vi.âyeti Muhasebei Husu- siye Müdürlüğünden: 938 senesi birinci ve ikinci taksit yol vergisinin tediye müddet- deri hülul etmiş old: dan gerek birinci ve gerekse ikinci taksit borç larını vermemiş mükelefler hakkında kattuni muameleye mahal bira: kılmaksızın her mükellef mensup oldukları muhasebei hususiye tah- |ııl şubelerine yol parası borçlarını yatırmaları ilân olunur. İ—b—İz 1 tir. usgarpta Seller oldu Trablusgarp, 2 (Radyo) —Libya nda seller olmuştur. Bu hi terriyat tarar görmüştür. İzmir Gümrük Muhafaza alayı tabur komutanlığından: İzmir gümrük muhafaza taburu üçüncü bölük komutanlığına ait mühür 16/11/938 günü Urla - İzmir arasında zayi edilmiştir. Bu- lanların Urla gümrük bölüğü komutanlığına getirmelerinin ilânen ri- ca olunu! (4203) Piyetro, çenesi kilitlenmiş bir v ziyette oda içinde dolaşıyordu. kat Emilya'nın ağlayışının - devam ettiğini görünse sükütu ihlâle mec- bur kaldı. tün meveudiyetile seviyordu. On- — Zannedersem buraya konuş-|dan ayrı geçecek hayatı karanlık gö- mak için geldik. Sizin ağlarnanızı İrüyordu. Piyetro, yegâne sSaadetini görmek için değil.. ğ ğ Emilya göz yaşları içinde: Emilya ağamaktan vaz geçti. Sime di de izahat vermediği takdirde Pi- yetro ile arasının daha kat"i olarak açılacağını anladı. Halbuki onu bü- | teşkil ediyordu. Onun için heyacan- k e dan kurtulmak ve kendine hâkim Üa SÜĞ ";’_':ı’“"î bu:?;;;;olıbihnck İşin aNÜ bir 'aharvek " ği i gösterdi ve ağlayışını terk etti. nir soğtük vaziyet beni o kadar me-| ea yusiyete sevk ediyor ki.. —e Zei ÖĞ dd aettar İzin açılmasına benim sebebiyet ver. — Bununla beraber meyus ol "İdiğimi söylüyorsun. Halbuki sen mamalısınız. " - Tayrıldığın dakikadanberi ben bir sa- Fakat Emilya ona. lâkırdasını bi-| ; — Dip L L Di e R l M y rarayın bap ae MA eiküer S bi — Meyus o yam a? Sevel L için bu ötele üç defa geldim. diğim ve sevgime mukabele eden (f se şimdi de bun.d.ş,.m. ,x:mmn Piyetro sen misin? «Yirmi dört sa- p ? açılmasını ben arzu etmiş olsaydım, at evvel dünya bizi ayıramaz» diyen| gayet tabit bu kadar teessür içinde insan, sen değil misin? Bütün mev-| kıvranmazdım. bir ıstırap içinde kıvramıyordu. — |ve gizlemediği bir telâşla zarfı aça- Ve bana hâlâ «sevgilim> diye hitap Dolaşa dolaşa Madridin bütün 'rak muhteviyatını okumağa başla-lediyor. Buna karğı ne yapabilirim... tsddelerini gezmiş bir çok birahane- | dı. Barındığım öteli nasıl buldu?.. A- Te girmiş, çıkmış, bazan kahve,| — Sevgilim, caba benden ne istiyecek?... zan da içki içmişti. Hiç bir kah-| — Seni sevdiğimi pekâlâ biliyor | — Yavaş yavaş kendini toplamağa vehanede veyahud birahanede isti-'sun. Senden ayrı yaşamaklığın be- başladı. Derhal kararımı vermesi lâ- Tahat edememişti. Sinirleri umumi»nıın için imkânsız olduğunu belki zımdı. Fakat buna vakit bulamadı. Vaziyete o kadar müessir olmuştu|takdir etmişsindir. Mamafih bunları Çünkü o anda Emilya, müteeasir, İ, oturmak için dizleri bile bükül- söylemek bugün için, belki de sizce sararmış, elemli bir çehre ile önünde serbest konuşsak olmaz mı? cudiyetinle beni sevdiğini söyliyen| — — Öyle ise aramızda bürudet — Nasıl arzu ederseniz... Piyetro sen misin; anlıyamıyorum..| uyandıran mahud hâdiseye neden Piyetro, mukavemet edemiyerek |Söyle, nasıl mükedder ve mustarip|sebebiyet verdin? verdiği bu cevap üzerine yerinden (olmuıyayım, — Eğer başka teşkilâta me: kalktı ve Emilya ile beraber asansö- — Fakat, aşkımızı bozan da sen/olduğumu senden - saklamaklı re binerek odasına gitti. Piyetro a-|değil misin? kabahat telâkki ediyorsan, aldanı- rada geçen bir kaç dakikadan isti- ilya başını kaklırdı ve Piyet-| yorsun.. Sebebini izah edeyim. fade ederek heyecanını teskin et - n — Demek imdi küfiderecede mişti. Emilya bilâkis odaya girer gir-| değil mi? Müyordu. lüzumsuzdur. Bununla beraber sen-|gözüktü. Nemli gözlerile ona bakı- mez şapkasını bir kenara, paltosunu 'neden....... —Tabii.. Hem de tereddüd etme- Akşam beş lefonla Arvik'i den büyük bir ricam var. Seninle ko-| yordu. |da karyolanın üzerien attı. Sonra acı| — — Aramızın açılmasına sen sebe-|den.. buldu. Otel değiştirdiğini, Emilya- 'nuşmak ve bu ricamı söylemek is-| — Piyetro yaşkın şaşkın oturduğu acı ağlamağa başladı. İbiyet verdin! — Devam edecek — ,