FIKRA - “Acrbir hatıra YAZAN: İRFAN HAZAR alasta küçük bir çocuk balosu veri a doğru Atatürkün oraya geleceği haberi miniminileri , © kadar coşşturdu; o kadar şuursuz bir hale koy- du ki, bunu burada anlatabilmenin imkânı yoktur. Yarım saat sonra Atatürk, bütün çocukları birer birer - kucaklıyor, enların yanaklarından, küçücük ellerinden, saçlarından — alınlarından öpüyordu. Bu dakikaları yaşarken, niçin bilmemi hepimizin gözleri yaşlıydı. Atatürkün karşısında hepimiz ağlıyor iydik... O arada yanı ba- şıradan on, on bir yaşlarında üzüm gözlü, mektep elbiseli küçük bir kız geçti. Onun elinde iki tane siğara kutusu, bir tane de içinde küçük küçük yapımış siğaralar dolu bir siğara tablası vardı. Hayretle küçük kızın ellerine baktım. O, utandı, ellerindeki eşyayı benden saklamak istedi... Tecessüsüm gittikçe artıyordu: —— Bunlar ne yavrum? — Hiçbir şey elendim! Boş sigara kutuları... — Ve bir de sigara tablası! Üzüm gözlü küçük kız,. kızararak yanıma sokuldu, İnce ve titrek bir seele, — Rica ederim, kimseye söylemeyiniz; dedi. Bütün bu hepsi Atatüri Düşününüz ki, bu tablanın içindeki yanımış siğaralar onun daklarına kaç defa değmiştir! Ya bu siğara pakatleri, onün güzel par- naklarını kaç defa okşamıştır!. Şimdi ben bunları, gizlice eve götü zeğim! Evimizin en yüksek ve güzel bir yerinde onları Düşününüz, Atatürkün dudaklarının ve ellerinin değdiği bu hatıralar İzmirpalasın ismini bilmediğim meçhul mekteplisi, sözünü bil remedi. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ben de o anda mendilimin içine gö- müldüm; ve onun gibi ben de hıçkıra hıçkıra ağlamıya başladım. Niçün ağlamıştık o gece biz? Acaba, içinde bulunduğumuz bu acı günün ve bu ulus mateminin g8x yaşlarını, dört yıl önceden mi biz akıtmağa başlamıştık? Küçük yavrum sen nerdesin şimdi? Nerde senin siğara tablan? Yanmış siğaraların ve siğara kutuların? Belki o gece biraz da iyi bulmadığım gizli hareketini bilsen şimdi- ne derin bir ihtiyaçla - takdir ediyorum! Getir bana o tablayı, o yanmış sigaraları, ve sigara kutularını sevgili yâvrum! Boraberce onlara dudaklarımızı koyalım! — Hıçkırıklarımızı biribirine düğümleyerek ouları öpelim, caları sevelim yavrum.... Nerdesin! imdekilerin ndür. Ben onları, Atatürkün masasımdan gizlice aldım. güzel saklıyacağım: (ANADOLU ) — Baştarafı 1 inci sahifede — anı şatlar baştan başa halk- sevmesini ve sayrnasını bilmiştir. Falicap ederse hayatımızla koruyaca - ni olan her ferd için bu mukadder|âız. ibeti sağlığında düşünen Büyük Bay Suadın nutku: 9 imkân | Adam bir gün şöyle konuşmuştu:| Bu nutuktan sonra belediye reis iyacak derecede idi. G»-ngı'"—kl Mustafa Kemal vardır. Birisilmuavini B. Suad Yurtkoru, bir nu- ların kucaklarında — kundakta|ben fani Mustafa Kemal. O herkesituk söylemiş, Atatürkün ölüm ha- çocuklar, gençlerin koluna girmiş| gibi zevale mahkümdur. Diğeri Türk|berinin akislerini tebarüz ettirdikten |yürümeğe iktidarı olmıyan ihtiyar-|Milletinin iç varlığında mevcud e-İsonra Egelilere hitap ederek Ata - ordu. Atatürk bey-|bedi Mustafa Kemaldir ki ben onla-|türkün 1922 senesi eylülünün - lerce çelenk, ka-|Fin hayallerini tahakuk ettiriyor, rü-|nuncu günü İzmirin doğusundan aş- | Yalarını temsil odiyorum. Fani ol-|İzmire heybetli, nurlu doğuşunu an- telşti. mıyan, yaşaması ve muvaffak ol -|latmış ve İzmir için söylediği: Büyük Şefin heykeli, çeşitli bü-|ması mukadder olan Mustafa Kemal| — — Bu güzel memleket hiç düş - yüklükteki çelenklerle bir çiçek bah-/odur.» Çöken ve yıkılan imparator-İmana bırakılır mı? çesini andırıyordu kağun enkazından herkes hissesinil — Sözünü hatırlatmış, onu millete Tam saat on dörtte askerf muzi- âalmağa çalışırken, halk kitleleri şaş-nasıl hayat, kudret ve can verdiği- kanın çaldığı ve bütün meydandaki kınlık içinde bucalarken; Türklü -İni anlatmış, onu kaybetmekten mü- talebe ve halkın hep bir ağızdan söy- Gün şuurundaki asil cevheri görenİtevellit büyük teessürü tebarüz et- ilediği istiklâl marşı ile merasime baş-; Ve kayrıyan bu kudretli baş Küçük|tirmiş ve şu suretle sözlerine - son| landı. Onu takiben Şopenin mu;;kn)Al_vanın ortasında bir güneş gibi| vermiştir: İtarafından çalınan matem — marşı Parladı. İçten gafil bazı vatansızlar,| - Arkadaşlarım; |dinlendi, Heykel önünde hazırlanan diştan muhteris bir çok müstevliler| — Şu dakikada 17 milyon Türk a- İkür: çıkan vali ve parti başkanı DU nuru söndürmeğe, bu ışığı yok| yaktadır. Savaş ve inkilap günlerin- ig Fazlı Güleç tarafından şu veciz|etmeğe çalıştılar. Fakat üflemekle|de onur akasında kadını, çocuğu, bitalnıdö'bulüruklu; n n bu nurlu .,ıı; bütün par - ihtiyarı ve genci ile çelik saflar teş- A &. aklığını etrafa saçarak perişan gö- kil etmiş olan Türk milleti, 17 mik Valinin hitabesi: nülleri ümidle doludur. Muharebeİyon Türk, başımızda onun en yakın Sayın vatandaşlarım, meydanlarında toplanma noktasını en sadık arkadaşı, zafer ve inkilâp 1 aramızdan ayrılan, |gösteren bir bayrak gibi, muhtelif arkadaşı İnönü, önümlzde zafer ve yük kurucusu yollara dağılmış zekâları ayni irade inkılâp bayrağı, saf saf olduk, geae ürk bugün defnediliyor.'altında topladı. Milli bir devlet ya- onun yolundayız, tasamız büyüktür; çünkü ka- ratarak kendisinin dediği gibi «Mil-, — Egeliler, İzmirler, Türkler! Baş-| yıp ta büyüktür. İlet mukadderatını bizzat eline al - larınızı kaldırın, göğüslerinizi ge - 24 gün önce bu meydanda cum- malt sayesindedir ki; mucizeler ib- rin, hep beraber Türklüğümüz, na- huriyetimizin 15 inci yıldönümü daina muvaffak oldu.» Milli Türk musumuz adına and içelim: Ata - lanırken gelecek nesillere kar- devlet; onun | u ile dün ol- türkün yolundan ayrılmıyacağız, g, onların eri; mutluluk duğu de vatanm ve reji- Türk istiklalini, Türk cumhuriyeti olarek, Atatürkle beraber yaşama- min bükü bekçisi olan kahra- ilelebed koruyacağız. mızla övündük. man ordustnun, ersiz feragat Ve fe| - Çenclik lâ ; Hakh olduğumuz ve uzamasını dakârlığı sayesinde müstevlilerden | ©€TiÇlIR söylüyor: dilediğimiz bu övünç ne yazık ki yurdu kurtardıktan sonra milleti, — Gençlik adına kız lisesi son sınıf sona ermiş bulunuyor. 'eni devrin istinad ettiği fikirler et- talebesinden Nebiye Öznehir tara - Arkadaslar; a hazırlamağa başladı. Ata - fından bir nutuk şöylenmiş, bunu Türk milleti türk: Hakiki zafer yalnız muharebe muzikanın çaldığı Bethofenin ma - şahsında büyü meydanlarında muvaffak olmak de- tem marşı takip etmiştir. ğil asıl zaferdeki muvaffakıyetlerin — Bütün hitabe ve nutuklar oku - nürken meydandaki halk, durma - iyeceği Nerdesin ey dört yıl önce, buzünün yasıyle yanan ve beni de o ya- sın alevile yakan zavallı yavru, nerdesin, nerdesin sen gimdi? /... Halkevinde Dün heyecanlı ve şuurlu bir toplantı oldu iğinden haklı bir ma- menabiini kuvvetlendirmek milleti ü İyükseltmektirs buyurdu. Milletin dan Atatürk için göz yaşı dökmüş, Milli Türk camiası içinde Ata -'bağrından doğan C, H. Partisini ku- büyük bir tcessür içinde Atası için e İzm rabıtasını icap'rarak bu parti içinde bütün Türk u- ağlamıştır. Büyük tecssür sebebile ettiren tarihi sebepler izahtan mös-|lusunu kucaklıyan yüksek ve engin düşüp bayılanlar görülmüş, evvel - tağnidir. Bundan ötürüdür ki İzmiz gayelerini teksif etmiş bulunyordu. den alınan tedbirlerle bu gbi - rin tasası da daha büyük, gönül ya-| Türk ülkesinin bu cimanmerd ev - ler sıhhf imdad otomobiline alınmış, raşı daha derindir. lâdı milletin sayısız ihtiyaçlarına gö- orada — ayıltılamıyanlar — hestaneye annvm".—ı-ıar bu öonulmaz tasa çi Şte bazan bir asker, bir siyasi, bir ha- nakledilmiştir. çinde bize jör bazan blr çiliçi ve kâvlir gibi — Bethofenin tüntak> Naskwndai İgörünerek olgun ve kurtarıcı fikir- sonra kürsüye kız linesi öğretmanle-| kendine mhsus ölmez rejimle İlerini ulusun ruhuna yayıyordü. — Tinden Bn. Kevser Acarlar çıkmiş, ettiği, ebediliğine ve bu eserlerile ve| — On be; lda tarihin derinlikleri- Halkevi adına bir söylev evrmiş ve bilhassa orijinal rejimi, hükümet i-|ne, Türklüğün benliğine yerleşen ve söylevinin sonunda inkılâp esas - dare ve sistemile bize ve bizden aon-|kök salan Kemalizm rejimi; bugün larının ve rejimin muhafası için Bü- ra gelen nesillere ebedt bir kudret| Avrupanın göbeğinde yumruğunun yük Şefin yüksek ruhu önünde hep, Büyük Şefin es: öksüz kalan İzmir Dün öğleden evvel İzmir Halkevin- de, genç bir mektepli kalabalığının, münevverlerin iştiraklle büyük bir toplantı yapılmış ve Türk milliyetpar- verinin bugünkü matemli vaka etra- fındaki hayecanı ve fikri dinlenmiştir. İik defa talebe tarafından istiklâl marşı söylenmiş ve bunu İlk tedrisat müfettişlerinden Bay Asım İsmet Kültürün güzel bir söylevi takip et miştir. Bay Asım Kültür, Atatürkün Astiklâl mücadelesinde, en ağır şartlar altındaki çalışmala.ını, bizzat kendi- sinin yakın bir şekilde içine karıştığı |hazinesi olarak kalacağı ve onun ha-|sesine bir cok devletleri boyun eğdi- bir kaç hâdi. ırası türk milleti için enerji kaynağılren şöhretli liderlerin bile iman ve bir ağızdan bütün İzmirlilere şu su- retle and içmelerini teklif etmiş ve Atatürkün umumi vasıflarına intikal ettirerek onun şahsi ve milli kıyme- tini tebarüz ettirmiş, neticede, dinle- yirelleri üç dakikalık bir ihtiram vak- fesine davet eylemiştir Bay Asım Kültürün nutkunu, diğeri bazı gençlerin şiirleri ve söylevleri ta- kip etmiştir. Halkevi, dün gece ka Bugün de keza, müteme işt kapalı kalacaktır. V GRLDÜŞE NŞ TTT ENRİ A oi L ŞAY ) (Şundan-Bundan| 2000 cüce muhtariyet istiyor Avrupanın son geçirdiği bubran- h ve hareketli günler arasında du- yulmadan geçen bir hâdise var ki, başka zaman olsa dünyayı altüst ederdi İki bin cüce Budapeştede toplan- dılar ve kendilerine istiklâl verilme- vini istiyorlar... Ş$üphesiz, bunu da orta Avri- panın ekalliyet mes'elelerinden bir diye saymak kabildir. Çünkü, cüce- ler her halde br millet sayılamaz. Fakat, orta Avrupada cüceler, dünyanın her yerindekinden fazla- hır ve bir millet değilse de, âdeta bir ik teşkil etmektedir. İşto Çekoslovakyadaki ekalliyet- lere muhtariyet verilirken veya men- sup oldukları milletlere ilhak olunur- ken cüceler kendilerine de bir mın- takanın tahsis — edilmesini, burada kendi kendilerini serbestçe Idare için hak verilmesini istiyorlar. |memleketin hısım akraba arasındaki izdivaca cevaz vermesinden ileri ge liyormuş. Hakikaten, Macaristanm ©o mıntakadaki köylerinde kanları bir olan insanlar arasında birbirle-| riyle evlenmek gayet tabil görülmek. tedir. Halbuki, tıp hısım olan kimse- ler arasındaki izdiyacı çok zararlı bulmaktadır. İşte, ayni kanı taşıyan. lar arasındaki izdivaç böyle cüce ço- cuklar dünyaya gelmesine sebeb oluyor. GAT P. Burnova kamun kengresi C. H. P. Burnava kamunu kon- gresi ev n kamun ocağı bina - sında vali ve p& Gülecin relaliğinde toplanmıştır. Muh lif dilek rapor! okunup tasdik e- ikten sonra yeni Dahiye İds Orta Avrupadaki cüceler siyasi-|B. Reşad Kutucular, Mustafa İnce, leri değilse bile, içtimaiyatçıları öte- denberi meşgul etmekte idi. Bilhassa Macaristanın dağlık havalisindeki köylüler arasında cücelerin çok ol dlle görüküüri vet lll hanlar hıkkmdıB tetkiklere agün vardıkları çücelerin o! uşlardı. mı»âîf : Abdullah Dıramalı, Demir uzün " ve Mustafa Tuna seçimde kazanmışlar - dir. Kaza koöngresi murahhaslıkları- na da B. Ethem Tekin, Şemsi Kava- lar, İskender Özgüşal, Fevzi Ertürk - men, Reşad Kutucular, Said Akpınar, them Ak ve İsmail Güleçtir. kİüstün medeniyet seviyesine ulaş - başkanı B. Fazh| İyeti itmi * H l *İmüzün neden bu haökikate inan -İsüne, milletinin yurd ve istiklâl bü- yeti seçilmi yapılmıştır. Karananlar, ğ yüzbini aşan bir kalabalık bu davete heyecanla şitap etmiştir. And: «Büyük Atatürk! Birinci vazile- miz Türk istiklâl ve cuymhuriyeti- ni, ilelebed muhafaze ve müda oarak yaşıyacağı imanıdır.*Bu iman- Önderin, ölmezliği de lemiçtir. Bundan sanra bize düşen hizmet muvaffakiyet kaynağı — olduğanu ağızlarından işitmekteyiz. Atatürk müz; senin ulu adın, benliğimizin içini saran azir hatıraların bizim mil- li destanımızdır. Biz ve bizden son- va gelecek nesiller her ileri atılışında, her kalkınmada muvaffakıyet sırrı olarak senin ülkü bayrağının altın- da yürüyeceğiz. Onu nesilden nesile mukaddes bir an'ane olarak - tevdi edeceğiz. Ey mübarek nâşini kılıncınla kur- onun eserini, onun rejimini, onun inkilâp ümdelerini kıskançlıkla ko- rumak ve onun büyük idealini ta - hakkuk ettirerek Türk camiasını muasır medeni seviyerlerden daha etmektir. Mevcudiyetimizin ve iş - tikbalimizin yegâne temeli olan bu en kıymetli hazineden bizi mahrum etmek istiyenlere karşı içinde bulun- ” Na SUr duğumuz vaziyetin imkân ve şerai- tardığın İzmirin topraklarına ulviye- © tini kalbimizin en derin oyuklarına 'i N© olursa olsun vazifeye atılaca- bıraktığın ananın dünyaya büyük ğız. Bu mukaddes davamıza, inkı - n ve büyüklük içinde ölen ev- lâbımıza ve senin bütün eserlerine | tabiatın yalnız bir noktada ta- canımızı, kanımızı adadık. hakküm kabul etmez kanunlarına! — Biz İzmir halkı, kadın, erke, genç uyarak bizden ayrıldın. Teselli bil- ihtiyar, küçük, büyük hepimiz, mez ıstırabımızla, dinmez göz yaşla- Türklüğümüze yakışan bir sadakat- rımızla seni ebedi uykunda teşyi e- le bu sözden dönmiyeceğimize na - derken milletçe ümidsizlik ve bed- mus ve şerefimiz üzerine and içiyo- binlik içinde çırpınmıyoruz. Çünkü ruz. sen «Türk milletinin istikbali bu -| “And içme töreni, çok ulvi günkü evlâdlarının isabetli nazarı tablo teşkil etmii raplı bir hâdise ile karşı karşıyayız.|ve yorulmak istidadında olmrynıı’ Son tezahürler: Göz yaşlarımızın sel gibi aktığı şu|azmile büyük ve parlak olacaktır..| And içme töreninden sonra er- anda Türk milletinin heyecanı bir|dedin. Biz milletçe senin ağzından kek lisesi talebesinden ©B. -Nihad kalbin vuruşu gibi şiddetli ve ahenk-|bize mev'ud olan bu mesud istikba- Soysal, Tahir Yorgancı, Kültür li- kidir. le koşacağız. Atatürk bir gün gene sesinden Orhan Mete, Sadettin Coş- Yaş farkı olmaksızın 17 milyon|söyle dedi: «Ben yurdun gecelerini kun, Cumhuriyet kız enstitüsü öğ- Türk yalnız onun için ağlıyor. hep|beklerim. Şafak söktükten sonra retmeni Bn. Nedime Tanal, Kız öğ- onu düşünüyor. Simdi temiz ruhu-|başırmı yastığa koyup bir kaç saat retmen okulu talebesinden Sabahat nun gölgesinde, manevf ve asil var-|müsterih uyuyabiliyorsam İnönünün Şeyhan ve Muhsine Coşar, Devrim İlğının huzurunda ayni duygu, aynilo santlarda uyanmış oduğunu bil- orta okul talebesinden Hüsnü Bas- ülkü aşkı e toplondığımız ebedildiğim içindira. İbay, Tilkilik orta okulu talebesin - Şef artık bizden maddeten ayrılmıs| Büyük ve mukaddes ölü: Şizadi den Burbaneddin Şarbalkan, halk- bulanüyor. Bunu konuşürken sesi- var- tari B. Necip Özyaman, Kız kolle - n bu kadar titrediğini ne-|lığını devletlerin rekabetine değil, jinden Ferzan Kocagöz tarafların- in neden deraldığını, gönlü-|ordusunun zaferler başaran süngü-/dan Atatürk hakkında manzumeler gürler okunmuştur." mak istemediğini kafamız düşüne-|tünlüğü için hayatı daima istihkar İhtiram vakfesi: miyor. Bizim bu ulvi ve derin-ma-|eden derin mefküresine bıraktığın| Saat tam 16 da Kadifekaleden temimiz önünde beşeriyetin sayısız|bu hür vatanda senin fikir ve iş ar-/atılan birinci topla Türkiyenin her| ıstırap ve ihtiraslarını gören kürre-|kadaşın milletimizin büyük ve fazi- tarafında olduğu gibi şehrimizde de mizin ihtiyar günesi bile ölümün yer|letli evlâdı İnönünün daima uyanık üç dakika ihtiram vakfesi yapılmıs- yüzünde doğurduğu bu kadar acık-|rehberliğinde ve onun etrafında top- tır. Meydandaki yüz binden fazla h ve yakıcı bir manzaraya asla şa-|lanarak hiç avrılmadan yürüyeceğiz. halk, Atatürkün manevf varlığı ö- bit olmamıstır. Atatürk, milleti ve|ve yükseleceğiz. münde üç dakika başını eğmiş, va- insanlığı sevdiği içindir ki; Türklük| Türk milletine ve gençliğine ema- purlar, fabrikalar da düdükleri İ we insanlık ta onu bu kadar içten net ettiğin uğurlu ve hayırlı eserini bu selâm ve hürmet merasimine ip- turmaktır. İdealimizin tahakkukile hem Ön- derimizin ruhunu sad etmiş hem de felekten onun intikamını almış ola- cağız. İyardımcı üyesi B Mehmed Aldemir, İparti adına gu nutku irad etmiştir: Nutuk: Vatandaşlar; günlerdenberi yal- nız Türklük âleminin değil( insan- hk ve medeniyet dünyasının tesi - rinden uzaklaşamadığı acı ve — asti- bir SAHİFE 2 ıhhi bahisler Dahili hastalıklar mütehassın Dr. Şevki Uğur diyor ki: Grıp Bu hastalığa yakalanan insanla- I-n dilleri beyaz oluyor, iştihaları aza Ji'yor ayni zamanda çok defa barsak bozuklukları da husule geliyor. Hat- tâ kulak iltihapları da zuhur ettiğin- den şiddetli kulak ağrıları da doğu- yor. Bu hastalığı kapanlar pek çabuk yatağa — düşmeğe mecbur kalırlar, Böylece anlattığım vücud Arızaları- nin şiddeti dolayısiyle husule gelen iztırap ve inilti üç gün veyahud ye- di gün devam eder, durur. Bu halde devam eden gripde hararet derecesi çıkmış olduğu otuz dokuz veya kırk derecede kalır veyahud daha yükseğe de çıkabilir. Hastalık sey- rini bitirdikten sonra hareret dere- cesi ya birdenbire düşer veyahud yavaş yavaş düşmekte devam eder. Her vakit hararet derecesi normal hadde kadar inmiyebilir. Bir müd- det olsun otuz yedi ile otuz sekiz arasında seyreder — veyahud bir iki ğün otuz yedi altında kaldıktan sonra tekrar yükselebilir. Çok defa hararet derecesi bu defa çok yüksel- mez muvakkat bir zaman için an- cak otuz sekize kadar yükselir. Bu sırada hastalar iyi oldum zannede- rek yataklarından kalkarlar ve işle- riyle meşgul olduklarından pek va ni|him ihtilâtlara sebeb olurlar. — Arkası var - a — £ tirak etmişlerdir. Üç dakiak sonra atılan ikinci top- İa ihtiram vakfesi sona ermiştir. A- ıîıürkilıunl heykeli önündeki altı meş- ale yakılmış ve ihtiram geçişi ba; Hü 13 Ka İhtiram geçişi: Heykelin önündeki sahada bulu- nan halk, bir meş'aleden diğer mep- aleye kadar geriye çekilmiş ve evve- lâ vali, yanında müstahkem mevki komutanı ve saylavlar, büyük üni- formayı lâbia subaylar geçmişlerdir Müteakıben konsoloslar, gene bü- e dinilayanve Erak, Sirmeiş -çi miştir. Evvelâ kız okullar talebesi, kız izciler altışar kişilik sıra halinde, onları takiben erkek talebe ve erkek izciler, parti teşekkülleri önde bay- rakları olduğu halde ihtiram geçişi- ne iştirak etmişlerdir. En son oarak halk geçmiş, Atatürkün manevf var- liğım saygı ile selâmlamışlardır. İh- tiram geçişi saatlarca sürmüştür. Bütün bu tören hoparlör tesisatı ile şehrin her meydanından dinlen- miştir. Geceleyin, altı oku temsil eden altı meş'aleden fışkıran zıya altında heykel, bir kat daha ihtişam kesbet- miş, gece de ihtiram geçişi devam eylemiştir. Gece nöbet alan kahra- man askerlerimiz sabaha kadar bek- lemişlerdir. Parti merkezlerindeki törenler: Pazar akşamı şehrimizdeki parti kamun binalarında Atatürk için tö- renler yapılmıştır. Bu törenlere bin- lerce partili iştirak etmiş, bir çok hatipler tarafından Atatürkün ha - yatı ve hatıraları anlatılmış, Ata - türk için — yazılmış manzümeler okunmuş, ihtiram vakfeleri yapıl - mıştır. Burnavadaki tören Dün Bornova cumhuriyet mey- damında Atatürkün büstü önünde büyük ihtiram töreni yapılmıştır. Saat 14 de nahiye müdürü B. Halit, belediye reisi B. Etem Tekin, parti ocak heyetleri, mektepliler ve halk cumhuriyet meydanında toplanmış- lardır. Başta tümen komutanlık er- kânı, subaylar büyük — üniformayı lâbis olarak törene iştirak etmişler- dir. Eçnebilerden de iştirak edenler çok olmuştur. Suel müzika istiklâl marşından sonra Şopenin matem havasını çal- mauş, belediye reisi B. Etem Tekin ve B. Mehmed Ali birer nutuk irad etmişlerdir. Ziraat' mektebi talebe - sinden bir genç te bir nutuk söyle - miş, saat 16 da tümen tarafından a- tılan bir topla üç dakika ihtiram vak- fesi yapılmış. ikinci tonla Atatürkün büstü etrafında yakılan altı meş'ale- nin önünde ihtirem vecisi barlamıs- tır. Muhtelif tesekküller, okullar a adına Atatlirk biletüne pek çok çe- İlenkler konmuştur