W UNN UNYU G GŞ Bulgar hikâyecisi., Panço Mihailofdar_ı_ Nedkof Karadimef bu yaz mezu- tini nerede geçireceğini bir tür- lü kararlaştıramıyordu. Deniz kenâr larına gidecek olaa yeknesaklık ca- 'nini sıkacaktı. Öyle ya, sabahları yarı çıplak vücudları görecek, öğle yemeğini terasada büyük bir iştiha- azlık içinde yiyecek, geceleri arka- daşlariyle birlikte dansige gidecek amma, bu hayattan o, grelerdenhe- ri usanç getirmişti. Düşünüp taşındı. Nihayet kat'i kararını verdi. Üç yıl evvel gittiği ye bu sene de gidecek. Bir dakika sonra aklına yeni birşey gelir gibi oldu. Ayağa kalktı. Eline aynayı a- larak baktı. Gözbebeklerinin üstün- de hüzünlü perdeler belirdi. Çün- kü, alnındaki derin — bir kaç çiz- giyi — görmüş, — başının — önün- deki saçlar azalmış, kulaklarının üs tü gümüşlenmeğe ve bütün ibü: hk âlâmetleri görünmeğe başlamış- &. Kederli, kederli düşünürken aklı-| na yeni bir şey geldi. Gayri ihtiyari yeşil yoncalar, ağaçları arasına gülümsedi. Çünkü, teviz ve ihlamur gömülmüş köy gözlerinin önünde|â canlanır gibi oldu. Köy, tepelerden bakılınca, bütün evler küçük birer çocuk oyuncağı gi- bi görünürdü. Bu oyuncaklardan bi- rinin içindeki sarı saçlı muallim kız ne kadar da güzeldi. Üç yıl evvelki sayahatinde onu görmüş, hatta ko- nuşmuştu. Konuşmaları yalnız bir- kaç dakika sürmüştü amma, müteka bil tatlı bakışlardan kopan — güleler, ateş parçaları gibi kalplerine yapı- #D yakmıştı. Nedkofun biz kabahati , Yardı ki, o da: O vakit köyden ayrı- hrken sarı saçlıya <Allahasmarla- dik>» bile dememişti. Kız acaba onu hâlâ hatırlıyor mu, yahud tamamiy- le unutmuş mu idi” Bu üzüntülü dü- şünceler içinde geçen yolculuk can sıkıntısı çinde devam etti. Trende hep yabancı insanlarla — karşılaştı. Runlar, yalnız siyasetten bahselti - ler. Nedkofun hoşlanmadığı mevzu- du bunlar.. Varacağı gimendifer durağım tre- nin penceresinden dört gözle bekli- yordu. Birçok istasyonlardan sonra işte küçük durak... Yeni boyalı bir bina,. Alçak ve dalları rüzgârdan hafif hafif sallanan birkaç ağaç. Ye- şil tarhlar arasına dökülecek, yığın yığın çakıl taşları görülüyor. Atları bir ağaç gölgesine sığman exki bir Yayton,, Tren düdüğünü işiten fay - toncu bu alçak tavanlı büfede son rakı kadehini başalttı. Koşa — koşa müşteriye doğru gelirken rakılı pos bıyıklarımı elinin tersi ile sildi. İki kişilik sarı solgun kanepesi olan fay. tonun önündeki çökük atlar nallari. le yerleri eşindirerek sıynaşık sinek- leri ürkütmeğe çalışıyordu. Soluk soluğa faytonun yanına ge- len arabacı Baba İlya, müşterinin yüzüne dikkatli dikkatli baktı ve: — Be çocuk.. Ben seni bir vakit- ler görmüştlüm amma... Diye mırildamrke — A, A... A.. Bensin ha. Sensin ya., Sensin, dedi ve başka söz söyle- meden müşterinin elindeki bavulu aldı, faytonun gerisine kalın iplerle bağladı. Fayton hareket etti., Müşteri: — Acaba yolda bavul düşmez mi? Dedi. — Olur mu öyle şey... Hiiiy.. Ho- lan Çoğlan... Sen merak etme canım, Sen. Sen,: Etme.. Çok iyi, darılma bal Ağzıma geldi de söyleyiverdim. 'Tozlu yolda fayton yalpalaya, val- rliyordu. Yolun Iki tarafı ü- züm bağlariyle dolu idi. Böcekler vızıldıyor, Kuşlar çığlık koparıyordu. Bu dekar içltide ben Binden geçen yolcu düşünüyordu: #«Böyle yüksele, vükaele orman ve dağların tepesine, en tepesine kadar Çıkabilse, kartalların yuva kurduk. ları yerleri görebilse.. Evet o, bu da. kika kendini kartallar kadar yırtıcı buluyordu.. Yolcunun bu hayalini oturduğu yerden başını geri çeviren faytoncu İyarıda bıraktı: — Bu sene gene bizim eve mi gi- deceğiz, bayım, dedi. Nedkof, evet makamında — haşını galladı, köy artık yakmlaşıyordu. 'Tarlalardan yonca kokuları geliyor, köpekler vaveylâyı koparırken, kö- yün kenarındaki dere içinden öbür tarafa geçmeğe alışkın atlar suları çiğneye, çiğneye İerliyordu. Atlar geniş kapının açık duran ka natlarından humurdanarak içeri gir- di. Faytoncu bir tutam otla atların terli sırtını uğuştururken, bir koca- karı çıplak masırlı ayaklarına geçir- diği sert pabuçlarla tıpış tipış — ya- kınlaştı: Misafire elini uzattı ve hoşgeldi- niz, dedi. Ormana penceresi olan — evin bir odasına bavulu götürdüler. Pencere- leri ardına kadar açtılar. Odanın içi ağaç ve toprak kokusile doldu. Misa- fir: nasılsınız bakalım? Dedi. iz, cskisi gi- ü bu oda emiş olmıyayım. Veremliye ldi. Düzeldiğini çarçabuk evleniverdi. İste bu odada evlendi.. İş bitmişti. Fakat daha iki ay geçmeden öldü gitti. Am ma, gönç kıza da yazık oldu. Köyde bir dül kadın daha fazlalaştı. Bu kız Meryem ana kadar güzeldi ve köy müzün muallimi idi. Bilmem hatırlı- yöor müsün sen, misirları biz taşir- ken o buraya golmiş, görmüştü- nüz? zarnmederek burada, Sarı saçlı muallim mi? —Öyle yaz ÖL Hayret etlinz Nu- a) oldu diye.. Hiç kimse anlayamadı bunu., — Ah., Yeter.. Çeçen gene açıldı “faytoncu karısına çıkışıyordu- Y guündür misafir.. Bırak uyusun ya- hu.. Nödkof yatağına uzandı. uyku bir türlü gelmiyordu. Köyden uzaklaşmayı ve sarı saç- hnın hayalini unutmak istedi, Fakat, arkadaşlarına ne diyecekti, odanın paurasını da peşin olarak — ödemişti. Sarı saçlıyı bir kerre olgun görebil- seydi.. Kurarını verdi.. Ve ertesi gün den itibaren sık sık sokağa çıkmağa başladı.. Bir kaç gün xonra — karşılaşblar. Sarı saçların endamı ayni — aynaydı. Yüzü daha beyazlaşmış, başlan ayu- ka kadar siyahlar giymişti. —Sabahlar hayrolsun. Nasılsınız bayan, geçmiş olsun, derken Nedko- fun sesi kısılıp boğazı kurüyor gibi oldu. — Teşekkür ederim. nasılsınız? — Görüyorsunuz ya, ben işte gene geldim.. — Evet biliyorum.. Daha geldiği- niz gün haberim oldu. Nedkofun içi gıdıklandı. Demek ki, sarı saçlı kadın onu düşünüp ha- tırından geçirmişti. Nedkof ; — Niçin gelmiyorsunuz? Diye an- cak söyliyebildi. — Çok meşgulüm, şu, bu derken akşam olüveriyor. — Fakat, evde bütün gün yalnız başınıza ve hüzün içinde.. Sar saçlı kadınım gözleri erkeğin gözlerinin içini muhabbetle doldur- du. Nodkof, yerinde mıhlanmış gibiy di, Sevdiği bu kadına birçok şeyler söylemek, yüz bin kerre hatırladığı- mı, çok sevdiğini ve hattâ evlenmek bile istediğini anlatmak — istiyordu. Fakat bütün bunları söyliyebilmek- ten onu meneden birşey vardı. Evlenip dül kaldığı ve bu suretle, ondan uzaklaştığı, yahud kendi ya- gı ilerlemiş olduğu için mi cesareti yoktu. Nihayet: — Bügünler urtık köyden üzaklaş Mmak stiyorum, kirayı ödemiş oldu- gum halde buralarda yalnız başıma daha fazla Rulamıyacakım, dedi. — Fakat,'ne kadar çabuk.. — Ne yapayım, yalnızlıktan bik- Fakat, İyiyim, giz |sidi pek çoktur. Siz müsterih olu Hocaya oyun — Nasraddin hoca merhumu muzi- bin biri iftara davet eder. Top pat- lar, herkes sofraya dizilir. Evvelâ ortaya başka sebzelerle karısık ka- bak çorbası gelir. İkincisi kabak mu sakkası, üçüncü yemek te kabak kızartması.. Hoca ev sahibinin yü - ne manalı manalı bakar. Ev sahi- le: — Mübarek cennet taamıdır, ye- mesi hoştur, doğrusu her gece ka - bak yesşem asla bıkmam, Der, Hoca da işin alay olduğu- nun farkına vararak: — Evet efendim mübarek - bir nesnedir, Bahusus cennet taamı ol- duktan sonra sevilmemesine imkân yoktur. Dainiz de çok severim. Der, Fakat dördüncü yemek ka- bak dolması, beşinci de kabak silk- mesi gelince hoca dayanamaz; — Mübarek kabak, bu akşam jl izale uğramış -der- acaba cenneti âlâda da böyle mütemadiyen kabak mı ikram edilecek.. Ev sahibi cevap verir; — Pek tabil-değil mi hocam, ora- da esasen başka yemek bulunmaz. — Şu halde bu akşamki yemek- lerden bir kaç danesini cennete sak- lasanız pek iyi olurdu. Ahret ye meğini dünyada yemek doğru ol maz. Sonra bıkkınlık gelir de orade yen bulunmaz. — Hocam mübarek yemeğin çe nuz. Evelallah; daha yüz çeşii bak yemeği bulabiliriz. Ortaya börek gelir. Hoca elini u zatır, bunun kabak böreği olduğu- nu görünce; — Yahu biraz insaf ediniz -der- içim, dışım kabak kesildi. Dünyade bir daha kabak yemek şöyle dur - sun, bu gidişle cennette de kabak yiyecek takat kalmadı. — Biraz da dünya yemeklerinden yok mu? — Merak etme hocam, artık ka- bak yemeği faslı bitti. Şimdi tatlıla- ra başlıyoruz. ka: Bu T ortaya acayip bir tatl gelir. Kabaklar tepsiye o derece iti nalı istif edilmiş ki, yeknazarda bu nun kabak tatlısı olduğunu anla - mak mümkün değil.. Hoca kolları: sıvıyarak elini uzatıp bunun di vizli kabak tatlısı olduğunu gi ee solradan kalkar, ev sahibhine, — Be adam -der- sen Allabın ve- misin beni bu gece kabak deryi sına garkettin. Kendimi âdeta cen- nette farz ediyorum. Bana müsaa de et, ben artık dünya yüzüne cıka- cağım. 8. G. Bergama icra memurluğundan ? Bir barçtan dölayı haczedilen Ki tapusunun 10 nisan 32 tarih ve do kuz ve 10 numaralarında kayıtlı diki liye tabi çandarlı nahiyesi maltepe ge- renlik ve tağağıl mevkiinde vaki şar- kan osman ve müşterekleri merası ve hazineye ait 347 dönüm koru ve arazi ve psman oğlu hamdi ve dere ve elif, Mehmet ve çırpanlı hoca merasını tak ben çandarlı su vakfı ve garben denüi takiben hamdi ve yine deniz ve hamdi emin ve ramazan korusu ve zeytinlik- leri ve deniz. Şimalen 'çırpanlı - hoca merası ve çırpanlı su vakfı ve fran-) sız merası, Cenuben ramazan ve kis- men osman zade hamdi ve midillili &u- eu hasana İskanen verilen tarla ve de- niz ve osman oğlu hamid ile gevrili bulunan 2600 dönümden ibaret dört bin zeytin ağacını ve 8000 aşıyı )'.:ı_vi zeytinlikteki elli dört bin kila tahmin edilen zeytin mahsulü 15-11-38 tari- hine rashıyan sah günü saat 18-15 de| dikilide hükümet konağı avlusun için- de açık artırma suretile satılacaktır. Alıcıya ağaçta teslim edilecek olan zeytin mahsulunun kilosuna & kuruş kıymet biçilmiştir. — İsteklilerin mu- &yyen gün ve saatte satış mahallinde hazır bulunmaları ve daha fazla ma. Tümat almak istiyenlerin — arttırma şartnamelerini tetkik etmeleri — ilân olunur. tım artık.. Kadın susmüş, gözlerini-öne eğe- rek düşünceye dalmıştı. Nedkof, herşeyi anlamıştı.Sarı suç lmın gözlerini aradı, buldu.. Elini e- linin içine aldı, yavaşça sıktı, dudak- larma götürdü. Ertesi gün, köy kilisesinde nikâh içanları galıyordu. TER a. Sayri menkul maların açık artırma ilânı madde 126 Açık artırma ile paraya çevrile- cek gayri menkülün ne olduğu: Bir bap hane, Gayri menkulün bulunduğu mav- ki, mahallesi, sokağı — numarası: Kahramanlar Ma. 4 üncü $0. 11 sa- yılıdır. Takdir liradır. Artırmanın yapılacağı yer, gün, saat: İzmir dördüncü icra salonla- rında birinci artırması 5/12/938 pazartesi günü saat 11,30 da. 1 — İşbu gayri menkulün artırma şartnamesi 20/ 11/938 tarihinden iti baren 38 - 1789 No. ile 4 üncü lera dairesinin muayen numarasında her kesin görebilmesi için açıktır. İlân- da yazılı olanlardan fazla malümat almak istiyenler, işbu şartnameye ve 38-1789 dosya numarasile memu- riyetimize müracaat etmelidir. 2 — Artırmaya iştirak için yu- karıda yazılı kıymetin yüzde 7,5 nisbetinde pey veya milli bir banka- nın teminet mektubu tevdi edile - cektir. (124) 3 — İpotek sahibi” alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı zahiplerinin gayri menkul üzerin - deki haklarını hususile faiz ve mas- tafa dair olan iddialarını işbu ilân arihinden itibaren yirmi gün içinde svraki müsbitelerile birlikte memu- olunan kiymet yedi yüz MACUNU iyetimize - bildirmeleri icap — eder, iksi halde hakları tapu sicilile sabit >lmadıkça satış bedelinin paylaşma- andan hariç kalırlar, 4 — Gösterilen günde artırmaya #tirak edenler artırma şartnamesini >kumuş ve lüzumlu malümat al - niş ve bünlari tamamen kahul et miş ad ve itibar olunurlar. 5 — Tayin edilen zananda gay- 4 menkul üç defa bağırıldıktan son- ra en çok artırana ihale edilir. Ancak artırma bedeli muhammen kıymetin yüzde yetmiş beşini bulmaz veya sa- ış istiyenin alacağına ruchanı olan diğer alacaklılar bulunup ta bedel Sunların o gayri menkul ile temin »dilmiş alacaklarının mecmuundan fazlaya çıkmazsa en çok arlıranın — Hay allâh”senden vazi-olsun | aahhüdü baki kalmak üzere artırma l >n beş gün daha temdid ve ikinci ar- tırması 21/12/938 Çarşamba günü mat |1 de yapılacak artırmada, bede- i satış istiyenin alacağına Tüchamı olan diğer alacaklıların o gayri men- kul ile temin edilmiş alacakları mec- muundan fazlaya çıkmak şartiyle en çok artırana ihale edilir. Böyle bir bedel elde edilemezse ihale yapıla- imaz ve satış talebi düşer. 6 — Gayri menkul kendisine iha- le olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı fesholunarak kendisinden ev- vel en yüksek teklifte bulunan kim- se arzetimiş olduğu bedelle almağa razı olursa ona, razı olmaz veya bu- lunmazsa hemen on beş gün müd- detle artırmaya çıkarılıp en çok ar- tırana ihale edilir. İki ihale arasında- ki fark ve geçen günler için 'en hesap ol rarlar ayrıca sızın memuriyetimizce alıcıdan tah- sil olunur, Madde (133) Yukanda gösterilen 5/12/938 ve 21/12/938 tarihinde 4 üncü İc- ra memurluğu odasında işbu ilân ve gösterilen arttırma şartnamesi dai- resinde satılacağı ilân olunur. eeei S SA e e İzmir ikinci hukuk mahkemesin. den: Bayraklıda oturan Mahmud oğlu Hayati G ey namına veklli avu- kat Sabri Güleç tarafından Bayraklı- da Bornava C. 2. No. lu evde otü- ran Berta Rabzer alehine açılan bo- şanma davasının cari tahkikat ve muhakemesi sonunda: K. medeninin 134 ve 138 ve 150 Inci maddeleri hü- kümlerine göre davacı Hayati ile Bertanın yekdiğerinden boşanmala- rinâ ve masarili muhakeme olan 1641 kuruşun taraflarından yarı ya- rıya alınmasına temyizi kabil olmak üzere 24-10-938 tarihinde davacırın vicahmda ve müddelaleyhin gıya - bında karar verildiği ve üsülen — tan. zim kılınan giyap - İhbarnamesinin de — müddeialeyhin — ikametgâhının meçhuliyetine mebni muhakeme ko- ridoruna talik kılındığı tebliğ maka- GRAETZ 1939 1939 Musiki zevkinizi tatmin edecek RADYO her halde 1939 modeli GRAETZ Markalı radyosudur. 2 senedenberi alanlar memnuniyetlerini izhar ediyorlar. çÖRN_I.EK. DİNLEMEK sonra karar vermek menfaatiniz icabıdır. Mütenavip ve mütemadi cereyanda işliyen RADYOLARIMIZ vardır. NOT: Her türlü LAMBA ve bütün yedek paçalar daimi surette bulun durulur. Umum vekili ve Depoziteri : S. Kalomeni Telefon: 2751 Büyük Kardiçalı Han Telgraf: Caldau Omega ticarethanesi ittisalinde mhisarlar Çamitı Tuzlası mü- ee gee v ee dürlüğünden: 1 — Tuzlamız için alınacak 90.291.600 metre mikâbı çıralı çam kerestesi açık eksiltmeye konmuştur. 2 — Ebat listesiyle şartnamesi müdüriyetimizde ve İzmir Baş mü- dürlüğümüzde görülebilir. 3 — Beher metre mikâbımin muhammen bedeli 43 lira muvakkat teminatı 291 lira 19 kuruştur. 4 — Taliplerin ihale günü olan 7/11/938 Pazartesi saat 14 de te- minat akçeleriyle birlikte müdüriyetimiz Alım Komisyonuna müracsatları, 25 27 31 5 3920 T Devlet demiryollarından: Muhammen bedeli 17217,60 lira olan 403,3 metre mikâbı çam Gök- nar kereste kapalı zarf usulile 17/11/938 perşembe günü saat 15,30 da Sirkecide 9 cu işletme binasında satın alınacaktır. İsteklilerin 95 7,5 nisbetinde teminat ve kanuni vesikallarını ihtiva edecek olan kapalı zarflarını ayni gün saat 14,30 a kadar komisyona vermeleri lâzımdır. Şartnameler parasız olarak komisyonda verilmek. tedir. t Soker 29627/3966 Açıkartırma suretiyle 9/11/938 tarihinde satılacağı ilân edilen asağıda muhammen miktarları ile cinsleri yazılı döküntülerin ihalesi 25/11/938 Cuma günü saat 15 e bırakılmıştır. İsteklilerin işe girmeğe manii kanuni bir halleri bulunmadığına dair bevannameler ve muvakkat teminatın da yatırıldığına dair mak. buzlarla muayyen gün ve saatte Alsancak 8 inci İşletme binasında. toplanacak komisyona müracaatları lâzımdır. Döküntüler Alsancak ve Basmahane ambar müdürlüklerine mik racaat edilmek suretiyle mahallinde görülebilir. Şartnameler komis- yondan parasız alınır. Muhammen bedel (324) lira muvakkat temi, nat (2430) kuruştur. Takribi Beher kilosung Toplantının miktarı takdir edilen Nerede bulunduğu cinsi kilo v kaymet Alsancak ambarında Zahire 25000 75 santim « « Hurda incir 300 3 kuruş « Karışık arpa 10000 65 santim ve buğday, « « Bakla 1,25 kuruş 5 10 15 20 4013) İzmir sulh hukuk hâkimliğinden Müddei; İ#mir ikinci mahmu de edilmiş ve mahkemece ilânen teb- e|liğat ierasına karar verilmiş ve bu mahallesinde molla ahmet- sokağında | Pabtaki mphakeme 28/11/938 gilnü. oturan, müddei &leyh ayni — sokakta|ne- gırakilmış olduğundan — muayyen 58 sayılı evde oturmakta iken ahiren|günde M. aleyhin bizzat İabatı vucut ikametgâhi meçhul kalan — ahdullah|etmesi ve yahut tarafından bir vekil oğlu Tosunun aleyhine açılan izaleyi | göndermesi aksi takdirde hakkında şuyu davasından dolayı namına gön-|gıyap kararı verilerek - muühakemeye mmna kaim olmak üzere ilân olu- İnur, derilen davetiyenin ikametgâhı meç-|devam olunacağı teblik makamına ka. bül kaldığından bahsile bila tebliğ fa-lim olmak fzere ilân olunur.