5 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

5 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'E & HARP NİÇİRPATLAMADI? a Bi .. Alman istihkâmlarını gezen bir Fransız muharriri yazıyor Almanya hazırlanmamış! Ç(ANADOLU, Nüremberg kongresi sıralarında Fransanın hazırlıkları duyulunca: Propaganda Nazırı gü- lerek demiş ki: M. Daladiye Marsilya- daki dok işçilerini de se- ferber <t'i $U İşei Amanya hakkında bir çok eser yazmış olan Fransız muharrirlerin- den Jak Bardan son günlerde Al- manların — Siegfried istihkâmlarını dolaşatak ve askeri vaziyetini tetkik ederek bir kitap yazmıştır. «Alman- ya ve harp> ismini taşıyan bu ese- rinde muharrir, son bubran esnasın- da harbin niçin çıkmadığını gözden geçirerek buna şu şekilde cevap ve- tiyor: «Harp çıkmadı; çünkü, evvelâ, Almanya harbe hazır değil;; sonra, Alman erkânı harbiyesi harpte mu- vaffakıyet wl:ınısıc.ldıı»m.ı hiç te erşin bülünuyorlar. Sonra, bir se- bep daha vâr. Hitler <Mein Kampf> (Müçadelem) ismindeki - kitabında Fransaya, İngilterenin — müttefiki kaldıkça hücum.etmiyeceğini söyle. mişti. «Âlmanya ye harp»' - kitabından son vaziyeti tahlil eden kısımları alı- yoruz; -İsdi Alman hükümeti harp istemiyor, çünkü neticesinin ne olacağını bil - miyor. Şüphesiz Almanyanın harp için mühim vasıtaları var: Milyon- larca asker; henüz olmamış bulu- nan fakat büyük gayretler sayesin- de on sekiz aya kadar son derece büyük bir kuvvet teşkil edecek olan bir istihkâm sistemi, emsalsiz bir silâh imalâtı. Fakat erkânı harbiye memleketin zaaflarım da biliyor. Alman mille- tinin heyecanı malümdür. Lâkin altı ay bile harbe dayanabilir mi aca - ba? Berlindekiler biliyorlar ki, çabuk da aldığı vâziyet te hakikaten çok kızıİ tayyarelerin işe müdahalesin- bir harp yapacaklarını ümid edemez ler. İspanya harbi Alman — erkâmı harbiyesini son derece — şaşkınlı Siperde yatan adam uçan adama da, Makineye de aldırış etmiyor. Dün mi acab ı? ordusu gram sebze, akşama da 30 gram te- reyağı, 125 gram domuz — sucuğu, peynir veya balık. Askere verilen ekmek miktarı günde 750 gramdır. Bu, ask ere yetişecek bir yemek- tir, Fakat muntazam - verilebilirse ve ekmek te iyi olursa. Lâkin harp zamanında erzakın üçte birinin eksi- eceği tahmin olunuyor. O halde as- kerin kalbindeki hararet 500 gram ekmek ve 60 gram söğüşle mi mu- hafaza olunacak. | — Alman hükümeti de harp istemi- yor. Çünkü 1918 deki gibi bir itti- fak karşısında kalacağından korku - yor. İtalyadan şüphe ediyor. Sekiz eylülde Nurenbergde İngilterenin B. Muasolnin biraflığını satın alabile - ceğinden bahsolunmuştu. Mareşal Göring: — Hileli bir alış veristayiz, di yordu. Çünkü İtalyayı müessir bir yardımcı diye hiçbir şekilde güvene- Meyiz. Alman erkânı harbiyesinin fikri de bu merkezde.. | Görüyoruz ki imek istemiyor. Fakat harbe sü lenebilir. Cünkü manevi muvaffa- kiyetler elde ederek milleti beklet - mesi dahili bakımdan lâzımdır. Diğer taraftan, Almanya şarka ve ,cenubi şarka doğru yürümeğe mec- bur olacağı zamanın yaklastığını da Almanya herbet: dan gelecek bir mukabil harekete karsı şimdiden hazırlanıyor | — Bunlar; üzerinde münakaşa olu- namıyacak hakikatler. | Alman milletinin bunrlar karşısin dikkate şayan : | Burjuvalar, münevver — kimse Almanyanın son bir tazyik icra et- mesi için vakit müsaittir. İngiltere İ görüyor ve o zaman garp komşuları- bakımdan düşünelim ve farzedelim a ler ve ordunun büyük bir kiamı ga- Almanlarla bir değerde olmadıkları Uğratmıştır. Asker yine askerdir; yet samimi olarak inanıyorlar ki, halde, mücadeleden çekinmedikleri- de olduğu gibi bugün de muharebe-|silâhlanıyor, Fakat müttefikerine 'de esas olan şey asksrin cesaretidir.|yardım edebilmesi için bir iki sene Sevkulceyş muharebe için nasıl yi-İgeçmesi lâzım. Fransanın kuvvetli ne en lüzumlu şey ise, muharebeye'bir ordusu ve mühim bir harp malze- hâkim olan da piyadedir. lâzım olan şeyleri yetiştirmek kabiliyetini bu- gün kaybetmiş bulunuyor. Anlatılan bir fıkra var ki, Fran- Halbuki cesaret ne kadar kuyvet- K olursa olsun, bir mide meselesi - dir. Alman asksrine, nazariyede, sa- mesi var, fakat harbe bahleyin bülgur çorbası verilir; öğ-'sadaki işçi meselesinden Almanla - leyin 150-180 gram et, 1200 gram rın nekadar memnun - olduklarını Bütates ile 200 pek iyi gösterir. v 10:15 gram Haa Nürenberg konferansının açıldı. İ gün, operadaki gala müsamere - sinde Hitler Fransız hükümetinin emniyet tedbirlerine baş vurduğunu haber alıyor. Bir an için endişe eder Ğ Fakat doktor Cö- iyor. üksek bir sesle; işçilerini seferber etti mi acaba? Diyor. Herkes gül vor. Hitler de rahat- lanıyor. Bu suretle cumhuriyetci —hükü- metlerin — otoriteden mahrum bu - lunmaları, Fransada 1936 danberi tatbik edilen tenbellik kanunları, | Fransada üç milyon ecnebinin bu- lunması Amanyaya itimad ve ümit veriyor. Alman erkânı harbiyesi için der-| hal harbe girişmek tamamile hazır-| lanmadan çarpışmak demektir, Ya- ni o zaman Almanya, 1914 de ol. Iduğu gibi, hem şarkta, hem garpta barb etmiye mecbur olacaktır. Erkâni harbiye buna itiraz. edi- yor. Ona göre Almanya muharebe. ye ancak 1940 veya 41 de girebilir. Çünkü o tarihte Almanya Avustur- yadan da alacağı askerle en fazla asker miktarına sahip olacaktır. Fakat, iki üç sene beklemek mad- deten kabil midir? Bu müddet zar- fında Franaa ile İngiltere kuvvetleri- ni artırmıyacaklar mıdır? laşıyor ve yanındakilerin de diye Marsilyadaki dok | ” Yakaladığını dilsiz eden bir hastalık! En nadir ve en garip tıg hâdi; rine alışmış © orta — Avrup meşhur akıl doktarları, bir kaç danberi harikulâde bir akıl ka: hın tetkiki Te meşgul olmaktadı lar. . Geçen sene başında, Tuna ile asrasında küçük bir nahiye olan Ko- ser'de Demeter isminde bir çiftçi a- ilesi ortada hiç bir sebep günün içinde dilâiz oluvermişlerdir. Anne, baba ve kızlar doktorla: tavsiyesi ile M, me: bir akil doktorı İstanın er bulunan v H akıl hazi & müptelâ oldu- anlaşılmıştır. | gilenin bir de oğlu vardır. Fa: kat askerde bulunmaktadır. O da ay zamanda sövlememeve haslamıtır. Fakat beriyandan doktorlar ailenin diğer efradı ile meşgul oladursunlar, alayda bölük kumandanı dilsiz as- | eri bizzat tedaviye baslamıştır. Z: bitin tedavi usulü gayet basit: As- kere gece' gündüz, durup dinlenme- den konuşmasını emretmistir. Bu garip tedavi usulü savesin iz asker bir sabah bülbul söylemeğe başlamıştır. Annesi- doktorun hastahanesinde tedavi edilerek ancsk on sekiz &y gonra iyileşmiştir. Kadın — süyleme- ğe başlar başlamaz etrafını komşu- ları almiş her gün — gabahtan — ük- şama kadar kadına hastalığı ha kında sualler sormuşlar ve kadın bun- lara yorulmadan cevap vermiştir ve söyledikçe açılmıştır. Halbuki ihtiyar Demeter'in hasta- lığı dejenere olarak umumi felce ta- havvtil etmiştir ve adam bu yüzden ölmüştür. gibi dili Diğer taraftan, Almanyanın ne| tayayresile, ne de gemilerile Fran- sa ile harbedemiyeceği kabul olu - nuyor. Herkex, her fırsatta Almanyanın hava kuvvetleri itibarile duğunu söylüyor. Bu kari 3 da beslemek tedir. Halbuki vaziyet şudur: Bugün çıkacak bir harpte tayya- | renin rolü mühimdir, fakat bazıla- rının zannettiği gil stün değildir. || spanya harbinde gördük ki, tayya-| re, ordular ilerlemek kabiliyetinde | ise onların ilerlemesine yardım ede-| bilir. Fakat ne bir taarruzu tayin & decek âmildir, ne de bir zaferi., Diğer taraftan tayyare sehirler- de tamiri kabil olmuyan tahribat yap tığı halde, halkın maneviyatına pel az bir mikyasta zarar vermektedir. Bilâkis halkın maneviyatını tahrik ediyor ve onu öyle fedakârlıklara sürüklüyor ki hava bombardıman- ları olmasa millet bu gibi hareketler ri hiç düşünmiyecektir. Tayyare çok şeyi tahrip edebilir, fakat her şeyi tahrip etmiye kalka- gazetelerin maz. Sonra, her memlekstte gittik-yanın ablukadan korkmad tesisatını |lerken sadece erkânı harl çe artan hava müdafaa da göz önünde bulundurmak mee-|Yük bir endişesini gizlemeğe çalışı- buriyetindedir. Paris üzerine 500 tayyare gönde- rilebilir amma, acaba kaçı hedefle- rine varacaklardır? İyi melâmat alan kimseler bize ik- diyorlar ki — Alman toyyareleri sekiz bin metreden ucaraklardır. Güzel.. Fakat 8000 metreden ne görecekler ve nereye ateş edecekler- dir? Diğer taraftan tamamen askeri ki İtalyan kuvvetleri (yine farz ola- de) Fran- sız tayyarelerini ve İngiliz filosu - nun bir kısmını akamete uğratabil- mişlerdir; bu halde bile, Almanya den korkacaktır. Sovyet tayyare ve tayyurecileri, ni İspanyada bize ispat ettiler. Bir çoklarının söylediği gibi havaların Almanya hâkmiyeti altında olduğu- nu ve tayyaresinin yardımı ile âni bir hücumu kolaylaştıracağını iddia edemeyiz. Evet, Almanya belki âni bir hü- cumda bulunacak ve mütekâsif fa- kat faydasız bombardımanlara gi- rişecek, fakat muharebe yine uzun sürecek ve o zaman iaşe meselesi prtaya çıkacak, Almanyanın, sanayle — derhal lâ- Kıza gelince, o hâlâ Budapoştede tedari edilmektedi. Doktor Kemal Salih Aysay Sari ve intant hastalıklar mütehassısı Basmahane postahane, karşısı No, 30)| Cumartesi gün- leri meccanen Telefon: 4223 B ASERİRLETD AD Y AA MARER CA 5 Ikinciteşrin CUMARTESİ 1938 Aşk Üniversitesi Londrada a çılan mües- | sese, derslere başladı Londrada bir ask üniversitesi a çılmış ve halka yirmi beş kuruşa d.—ıı“ verilmeğe başlanmıstır. Üniversiteye kadın, erkek, genç, yaşlı herkes - kabul - olunmaktadır. Bizim paramızla 2,5 lira kadar tu - tan bir ücret mukabilinde yazılanlar üniversitede verilecek on konferan- sı dinlemek hakkını haizdirler «Aşk üniversitesi» nde bilhassa evlilikte saadet dersleri verilmekte- dir. Bu dersleri dinlemiye gençler - den ziyade yaşları ilerlemiş kızların geldiği görülmektedir. niversitede ilk konferans ge - çen gün verilmiş ve salon, zanne - dildiğinden fazla bir kalabalıkla dol- müuştur. Bir ruhiyat doktoru evlilik te saadet mevzuu üzerindeki konfe-| , ransı, büyük bir alâka on binlerce kişi önün | Profesöre göre, ev. başladığı zaman karı kocadan biri- nin, bir üçüncü şahsa müracaatları ve ondan akıl istemeleri lâzımdır. Profesör, bu danışılacak - kimseyi doktor veya rahip olarak tercili edi- hZi cer sr| Ruhiyatçı doktor, aşk ve saadeti | nelere bağlıyor? ll a? a Gene ona - göre, karı - kocanın bilhassa şunu kabul etmeleri lâzim- dir: e | — Herkes kendi hadgâmlığını kabul etmeli. / 2 — Karşısındakinir/ de kendine mahsus bir şahsiyet sâhibi olduğu- nu bilmeli. 3 — Ve bu şahsiyetin inkişafına yardım etmeli. Bilhassa kadınların şahsiyetlerini kaybetmemeleri lâzımdır. Şahsiye- tini kaybeden bir kadın yeknasak ve sıkıcı olmakta ve arsız bir kız ha- i almaktadır. Erkeklerin evlendikten sonra ka- tılarına karşı, nişanlı bulundukları ndaki gibi hareket etmeleri Iâ- ndır; Gene şeker, çikulata, çiçek getirmeleri, mesleğine karşı ayni alâkayı göstermelidir: Konferanstan sonra münakaşa faslı açılmış ve kadınlar profesöre muhtelif sualler sormuslardır. Üniversitenin m üf şehirler- de açılmasına karar verilmiştir. karılarıma derecede demiri var, ne de bakırı, sun'1 yakıcı madde imali için o ka- Var çalışmasına rağmen benzini de yok, kauçuğu da.. | O halde, uzun bir harp edebilmek | için Almanyanı ndenize hâkim olup | ablukanın önüne Küzım- | dir. Halbuki, general Göri geçmesi & Alman- BÖYy- nin bü- yordu. 1914 de kuvvetli bir filo tam hir ablukaya muvaffak olmadı. Fakat © zaman Almanyenın açık deniz fi Tosu asağı yukarı İngilterenin filosu | kadar kuvvetli idi Bugün Almanyanın, İngilterenin on beş &«fevkalâde» — diretnotlarile boy ölçüşebilecek ancak iki zırhlısı var. 77 şer bin tonluk olan ve yal- nız 280 milimetrelik topları bulu - nan bu iki zırblı da İngiliz gemileri- nin 406 milimetrelik toplarının ate- şine mukavemet edemez. Almanya, sade Fransız filosu kar şısında bile fena vaziyette buluna- cak ve sahillerinin ablukasını gör- mek mecburiyetinde kalacaktır. İtalyanın yardımı ablukaya bile mani olamıyacaktır. Esasen Alman | erkânı harbiyesi İtalyan yardımına | güvenmek bile istemiyor. Bu şerait dahilinde Almanya kar- şısında İngiliz - Fransız blokunu bu- lacağı bir harbi göze alamaz. Bugün kü tereddüdlerinin de sebebi budur. » Onun için, fütuhata ve arazi Jihtiyacı olan Almanya ya garp dev- yahud | Fransayı müteaarrız olarak sü - tükliyeceği bir harp arıyacak. Çün- kü Fransa o zaman müttefiklerinin yardımından mahrum kalacaktır. Açık bir şekilde gö ;ebeye girişmeğe çalışacal . |letleri haricinde efaydalı» bir muha: J— Tıı"e de tör m aa y eee Te n ta| Şekspir cahil bir ak- üdür? Bunu ileri sürenler yakında iddi- alarını isbat rE Şekspirin ezerlerini Boykının yaz- dığ azma bile bilmiyen bir ak ol madığımı ileti sürenlerin iddiası #0n günlerde tekrar canlarmıştır. Bu iddiayı ileri süren edi kikçleri, tezleri, uta yarıyabilecek bir çareye baş v r: Onaltıncı asırdaki meşhur İngiliz şairlerinden A Doktor Bürhan Bengü MEMLEKET HASTANESİ GÖZ MÜTEHASSISI Hastalarını her gün öğleden sonra Beyler sokağındaki muaye- nehanesinde kabul eder, , Şekspirin « iyat tet- Dr. S. Sırrı Tinel İstanbul eski Alemdar Sıhhat Yurdu. hekimlerinden Hastalarını yalnız gündüzleri ka-| ! gelen budur. bul ve tedavi eder, — - çdeç:klermiş Beykın, Şek spir, Sponser.. biri olan Spenser öl manındaki tanınmış z&man zâ- irler onun me- zarına kendi elyazılarile — yazdıkları mersiyeler Şekspir de o devr. inmış şaire leri arasımda bulunuyordu. Herkâlde onun da imzasile ir meral- miş ye mezara konulmuş olacak. Eğer Bu mersiye bulunup yazının Beykınm el yazısı, fakat imzanın Şeksper olduğu Dirin bütün eserlerini Beykının yazdığı ispat edilmiş olacak. 8| mezarı açılmasına ahdin bulunduğu manastır başrahip- liği tarafından izin verilmiştir Ve ya. görülür: nserin kında açılacaklır Diş doktoru — Hatiçe Azra Demirelli bulvarında| ababet eden Ha-| arını Gazi bulvarı 48 10 senedenberi Gaz 8 numarada icra) vey caddesinde ; 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: