43 Emma, ayni zamanda çok değiş- mişti. O, hakiki bir saray kadını ol- muştu. Napolinin yüksek mehafili, ve bilhassa Düşes Arzil, Londra gü- zelinin içtimai hayatta yükselmesi- ne mühim âmil olmuşlardı. Emma, istasyon binasından çıkın- €a, eski âşıkı (Çarl Grevil) e elini pzatmış ve: — Affedersiniz. (Grevil) ! Siz- den ayrılmak mecburiyetideyim, Zi- ra, ğgüzelpeder (Romney) bizi bek- İiyor, Gene gö i Demişti. (Sir Vilyam Hamilton), Emma- mın hissiyatını bildiğinden, için için gülmüştü. Yeğenine yaklaşarak: Sana, (Pompea) — hafriyatından çıkan gayet kıymetli bir lahid ge- tirdim. Umarım ki, bu hediyem se- ni memnun edecektir.> Demişti. (Sir Vilyam Hamilton) yeğeni için, cidden manidar bir hediye in- tihap etmişti!. Londra güzelinin nankör d, bir iki saat sonra, yapyalnız kalmış| ve düşünmeğe başlamıştı. O, (Sir Vilyam Hamilton) un, Emmaya | olan sıkı bağlılik ve sevgisine şahid! mi, hayrete şayandır. (Pompea) hafriyatında — bulup meydana çıkardığı eserlerden çok daha kıymetli birşey ele geçirdi..> Demişti. (Sir Vilyam Hamilton), di den sonra davetlilere bir balo ver- mişti. (Ledi Hamiltön), © gün fev- kalâde sevinçli olduğu halde, koca- sının dostlarile mütemadiyen İâti- felerde bulunmuş, herkesi neş,elen- dirmişti. Balo, geç vakite kadar âürmüstü. Yeni evliler; ertesi gün Napoliye avdet etmeğe karar vermislerdi. Bu itibarla balo, ayni zamanda veda zi- yafeti gibi birşey olmuştu. Onun için, bütün davetliler, (Ledi Hamil- tori)a hayranlıkla bakmağa ve önu doya doya seyretmeğe dalmışlardı... (Ledi Hamilton) ; Napoliye hare- ket etmeden evel, büyük ressam (Romney) i görüp kendisile veda- laşmağı unutmamıştı. Ressam Romney, mesai odasın- da işe dalmış olduğu bir zamanda, (Ledi Hamilton) kapıdan görül müştü. Yükesek san'atkâr, kendi: ni görünce, gözleri yaşla dolmuş vı — Cenabı hakka şükrolsün. Ni- olunca, oyunu kaybettiğine kani o hayet, sizi istediğim gibi görmeğe müuştu... aa muvaffak oldum.» Z Demişti. Emma, büyük san'atkâr (Rom-| Ressam Romrey. o gün Emma- ney) i, mesai odasında meşgul bir'nın büyük kıt'adakt, resmini henüz halde bulmuştu. (Romney), Lond- ikmal etmiş ve altına (Ledi Hamil- ra güzelini görünce, sevincinden ton) ismini yazmıştı. sıçramış ve: —— Nihayet geldiniz ha!» Diyerek, heyecanından manın elini öpmüştü. titriyen Londra güzeli; resmin altındaki ismi görünce, fevkalâde sevimmiş ve âdeta gururlanmıştı. (Ledi Hamilto), füsünkâr gözle- Yüksek san'atkâr, perdeleri birer yinden akan gözyaşlarile büyük res- Nakleden: KÂMİ ORRAL İye gitmek üzere Londradan mışlardı. (Ledi Hamilton), İngiltere krali- İçesi tarafından kabul edilmediğin- İden, son derece müteessir olmuştu. Parise gidince; (Sir Vilyam Hamil- ton) dan rica ederek, saraya koş- |muş, esir kral ve kraliçe tarafından kabul edilmesini istemişti. İsyanın şiddetle devam ettiği bir anda, (Ledi Hamilton)un, — saraya gitmek ye kraliçe tarafından kabul| edilmesini istemek hususundaki 1sra- n, (Sir Vilyam Hamilton)un cahını İsıkmıştı. Napoli sefiri, refakatinde karısı ol-| |duğu halde, biraz sonra, kral ve kra- İliçe ile karşı karşıya — gelmişlerdi. |Fransa kraliçesi, (Ledi Hamilton)u İgörünce, gözleri yaşla dolmuştu. | (Ledi Hamilton), etvarile talihsiz İkraliçenin fevkalâde - sempatisini İkazanmış ve çok müteessir olması- na Tağmen, hemgiresi kraliçe (Ka- İrzolina) ya verilmek üzere yazmıs lolduğu hususi mektubu, (Ledi Ha- milton) a vermişti (Ledi Hamilton), mektubu mem- 'nüniyetle kraliçe Karolinaya taktlim edeceğini Fransa kraliçesine arzet- tikten sonra, eğilerek kraliçenin eli- ni öpmüştü. Kraliçe (Antoneta), ağlıyarak, (Ledi Hamilton) u okşa- mıştı.. (Ledi Hamilton), asilerin muha- sara kordonunu yararak çıkarken, kocası (Sir Hamilton)un yüzüne bakmış ve: — Nasıl, bu hareketimden mem- nun oldun mu?> Diye sormuştu. (Sir Vilyamı Hamilton), müdebbir ve diplomatlıkta kendisine taş çıkar ayrıl | Haziran 25 Meşrutiyetin ilânı ve Ab- dülhamide karşı ğareket ...7 Şemsi paşanın yaveri anlatıyor |Camilere konan domuz başı Katliam kararınası eri alındı Meşrutiyetin ına — takaddüm eden günlerde Makedonyada, Üsküp ve Firsövik havalisinde geçen hâdise- lere dalr zaman zaman muhtelif ga- zetelerde hatıralar, makaleler, — ro- manlaştırılm lar çıktı. Halbuki bunlardan bir çoğu yanlış, rivayete müstenit, hayallerle karışık, yani asıl- larını kaybetmiş şeylerdir. Manastırda, fedai Atıfın meşhur Şemsi paşayı — öldürdüğü sıralarda Şemsi paşanın yaveri ve kâtibi bulu- nan, ayni zamanda gizlice İttihat ve Terakki cemiyetine dahil olarak paşa- | Şemsi paşa faa- liyete geçti Abdülhamid iyice korkmuştu tdakl ettiklerine h: erek hıristiyanlara dokunmanın vas an ve memleket icin bir felâket ola cağını anlatıyordu. — Nihayet, Pizren livası dahilindeki çiftçi katoliklerden a) iİle bir kısmının da evi ya- ve bazılarının da terki' vatan k Üzkübe ve daha aşağılara, git- mek suretiyle arada bir itilâf akdedi- lebildi, İslâm ve hıristiyanların huzük rüyle akdolunan bu itilâfta Hızar İle yasta Katoliklerin me'valarından Kko. Mahmut Şevket paşa nin cemiyet işleriyle uğraşmaması P* doğTu maa aile kaçarken bir kıs- için bir tarmpon vazifesini gören B. Ti müslüman olmak için Pizren hü- Süleyman Külçey (Şimdi Mitit Emlâk Kümetine müracaat ediyordu. Spltan müdürüdür) gördük ve konuştuk. — | Hamit, işin fecnat ve vehametini an- Bay Süleyman Külçe Abdülhamide İ9mış olduğu için bu işe memur etti- karşı nasıl ve ne gibi aniklerle ayak- ği ferik Şemsi paşaya (Çıban başının vulmak ve gitmiyenleri öldürmek hu- susunda daha evelce akdedilen — besa geri alındığı gibi bilhassa Pizrende mevcut düveli muazzama konsolesha- nelerine girip çıkanlardan görülenles rih derhal öldürülmesi takarrür etti. anıldığını, hâdiselerden — İttihat ve Oradan koparılmamasını,) — resmen Terakki mensuplarının ne suretle iş- tavsiye ediyordu. | Hodgâüm hükümdar, vak'anın Bu son kararla, gerek hıristiyanların, l gerekse İslümların domuz başı möse- ifade ettiklerini şöylece anlattı : — | bir lesini ortaya çıkaran meş'um kuvve- — Makedonya meselesi başlıyalı pek çıban haline 'geldiğini resmen itiraf, tin bu konsoloshaneler - olduğu zıma şok ı:r:ııı;[ olmuştu. Fakat siyasi içti. ediyor fakat İtalya, Avusturya, Sırbi- nen ihsas edildi. aai birçok ahval ile ihtilât ede ede ye, Bulgârya ile hemhudut olah Ar- 4 di y 324 senesi bidayetlerinde artık — için-p>avutluktakj bu gailenin kendi u:ıu-*ke:k:.,mi::n":t:igğu.h::l;ir“m len çıkılmaz bir gayya halini almış 1. Bir taraftan Sırp, Bulgar, Rumen ve Yunan eşkiyası kendi maksatları 1 başına geçirmeğe kâfi geldiğini tak-| sdilmek üzere haziran 324 ortalarına ür edemiyordu. Şemsi paşaya İslâm- doğru bütün Kosova rüesasının Piz- arın kanını dökmemek, hıristiyanları yende içtimamna karar verildi ve- İş N terviç için en müsait saha olara) | ençide eylememek için neler vadetmi- birer kaldıı e Emmanin yeni samın elini ıslatmıştı. yapılmış resimlerini göstermeğe baş| — Romney, (Ledi Hamilton) a ay- Tamı ni şekilde mukabele ettikten sonra, | ıştı. Güzel kadına bakarak, ondan bir- :.Holır. çoktanberi satılmıştı. T tâ, bunların bir kısmını, prensler al- mıştı. Emma, her zaman minmetle an-! dığı ressam (Romney) ile biraz ko—r nuştuktan sonra, kendisinden izin | almış ve doğruca, (Sir Vilyam Ha- milton) ile annesinin indiği otele gitmek üzere, büyük san'atkârın me | aai dairesinden ayrılmıştı. & 1791 senesi eylülunun 6 ıncı gü- nü, (Merilimpon) kilisesinde Em- ma ile (Sir Vilyam Hamilton) un evlenme merasimi, mahdud bir da- Türklenin sehlalerinden Lörü ÇAn: Tarafeynin şahidlerii berkon) ie sefirlerden (Diones)idi. Gelinlik beyaz elk :tı içirıı;: fev- kalâde lleşmiş olan maya bakan bı'?::ıen Lord (Anberkon) un kulağına eğilerek: — Bizimkinden çok daha güzel bir dünyanın bahçelerinden koparı maş bir gül!..> ğ Diye mırıldanmıştı. Küçük kiliseyi dolduran — Lond- ra aristokratları, Emmayı hayranlık- la seyre dalmışlardı. Kral üçüncü Jorj bile, Emmanın güzelliğine hayran olmuş ve krali- geye hitaben: — Amcazadem kral Ferdinand, bu güzel kadını çok medhediyor. Şu (Sir Vilyam Hamilton), cid- den kurnaz adam! Hele zevki seli- Tekelomi 2776 » Fosta kutasu: 408 Yallığı 2400, alu aylığı 800 karuşlur Tilaner sremleketler için — venelik alore teretk 27 liradır ANALULU MATBAADININA BASILMIŞTIR bu filimlere gösterilen rağbet, eski- kendisini kapıya kadar uğurlamıs, 'tacak kndır_mahiv zevcesine derha! ondan ayırmamıştı.. Yeni evliler, Paris yolile Napoli- yrerememem. Amerika; şu garib dünya! Rüdolf Valântino v Beyazperdede gene mef- tunlarını toplıyor! Hollivudda bugünkü aşk vaziyetinin tetkiki bile başladı. Amerikada, sinema dünyasımı al- tüst eden bir hâdise olmuştur. Bütün düryanın sevdiği Rüdolf Valantino, ölümünden on sene sonra tekrar can- landirilarak, yeniden bütün kadınları etrafına toplamıştır. Kır gezintilerinin başlaması müna- sebetiyle sinemaların tenhalaşmasın- dan hasıl olan varidat noksanlığına, Amerikah sinema kumpanyaları, bu mevsimde hiç te şaşmamaktadırlar. Yalnız bu aene, alâkadarların dik- kati, durmadan dolup boşalan iki si- nema Üzerinde toplanmıştır. Bunlardan biri, Valantinonun 1926 senesinde çok rağbet güren «Şeyh> adlı, diğeri «Şeyhin çocuğu» — isimli memnun oldum.» — Sonu var — bulunduğumuz 1938 yılında sinden daha az değildir. »e yetmiş bin dolar kıymetinde çiçek sinemanı ü terile- | atmışlardı. — Yenileştirilmeğe çalışan H:;’uhu;_.nh u,uîn:::,, teş- |bu eski filimler şimdiki halde elli alt- kil etmektedirler. Ekserisi genç olan | Mış sinemada gösterildiğine göre, şa- seyirciler, şüphesiz, Robert Taylorla İyet yeniden bir resmi geçit yapılarak Gari Küuperi delicesine sevmektedir- | olursa, bu sefer 500 bin kadın ve genç kızın iştirak edeceğine şüphe yoktur. Bu iki filimin beherinden bir mik yon yedi yüz elli bin frank kür temin edileceği tahmin edilmektedir. Emil Jansen adında biri, bu iki es- ki filmi lotaryadan 150 dolara xatın almıştı. ler. Bu fülimleri seyretmeğe gelmelerin- deki makaat, eskiden bir aşk dülgası gibi bütün dünyayı saran v.ııııum—l yu perdede olsun görmektir. Yaşları biraz geçkin olan kadınlarsa, — eski hayallerini canlandırmak — için — gel- mektedirler. Bu münasebetle, gimdi Holivudda 1926 yılında, Nevyorkta, elli bin gizli ve acele bir meclis kurulmuştur. kadıt Valantinonun —tabutu önünde Bu meclis, dünyadaki aşk vüziyeti İİresmi geçit yapmışlar ve onun üzeri- hakkında kararlar verecektir. DALAKRAİN bt Grezma n 4 MAERÜİ Y H TRTEİN vt Makedonyayı intihap etmişler; binbir eşit mezalim yapar, meselâ şimendi- ter hatlarımı, köprüleri atar, ve ban- alara bomba ildürürken, d koyup önüne — geleni taraftan Karadağ bitmek, tükenmek bilmi- fhtilâfları, Arnavutlukta urkası gelmiyen gaileler birbirini ta- dp edip duruyordu. Osmanlı hül neti şaşkına dönmüştü. Zavallı yerli, Türk ahali ise fakrü zaruret, asayiş- dizlik içinde her gün biraz daha mev- "udiyetinden fedakârlık ede ede bir ezi tamme düşmüştü, komşu devletle- n ihtirası; (Döveli muazzama) nn oşVikatı önünde devlet (İdarei maa- ahat) denlilen yevmi cedit, rızkı ce- it politikasiyle zaman kazanmak iz- iyordu. İşte, Makedonyanın artık bir İzangıran — halini aldığı şu - sıralarda ilâkadar hükümetler Arnavutlukta da taha faâl bir rol oynamak azmine lüştüler, daha doğrusu neticei kati- enin ahuması zamanının geldiğini lüşünerek Arnavutlukta da akla gel- nedik tezvirata başladılar. 823 aenesi nihayetlerinde Yakova- la bir kurban bayramı günü İsmolçe töyünde bir camle bir domuz — başı tonulduğu resmen tahakkuk — etti.. Talk, hıristiyanlar aleyhinde galeya- va geldi, Yakova gibi pireyi deve ya- an ve isyanı kendilerince oyuncak ddeden bir muhitte böyle bir halin zuku padişahı ürküttü. Mahalline bir tabur askerle ferik Jemsi paşa gönderildi. Bu iş, halledil- nek üzere bulunduğu bir sırada Piz- sende de ayni oyun tekrarlandı. Ya- 1i Sinan paşa camline, keza bir domuz saşı konduğu ve bunun bir tabur kâ- ibi tarafından güya görülerek bir mendil içine alınıp cami önünde dere- ve atıldığı rivayetleri şuyu buldu, der- »al Pizrende de katolikler — aleyhine büyük bir heyecan baş göslerdi. Ya- kova köylerinde takriben 110 kato- Uğin evi yakıldığı gibi Pizren köyle- Tİnde de ayni salgın başgösterdi. Bu ia kifayet etmiyormuş gibi Rüstem Kabaş vesair önayak olanların teşvi- kiyle bir katliâm programı hazırlan- di. ; Mesele hiç emsaline tesadüf edile- miyecek derecede ehemmiyeti hilizdi.. Katoliklerin mühim bir kısım Üskü. srerarerArARALA KraLAlALEALALA Eğer kadınlar, dünyanın en mü- kemmel âşığı Valantinoyu unutma- mışlarsa, demiri sıcakken dövmek maksadiyle, onun hayatına ait filim- ler çevrilecektir. Hatta, Soya Heni- nin oyun arkadaşı Tah Düm, bu hu- susta bir filim bile çevirmeğe başla- mıştır. or, ne tezellüllerde bulunmayordu. İş uzadıkça uzıyordu. Reval mülü- çatının yeni akdedildiği sıralarda Ar- | bu suretle zahiren halledildi. - Şemsi paşa da bu muvaffakıyeti üzerine bi rinci ferikliğe terfi olundu. İki gün sonra Şemsi paşa, Pizren- savutlukta patlıyacak bir silâhm, bü- den fırka merkezi olan Mi ün Balkanları ateşe vereceği muhak- » n Ş 1 mUhak- aydet etti, Bu aralık Selinikte man. saktı, Şemsi-paşa bunu takdir ediyor, 'kez kumandam Nâzım beyin, Tttihat padişahın âmali dairesinde işi halle- ve Terakki fırkası tarafından vurüle divermeğe çalışıyordu. Pizren hükü-' guğ i i y n ha ldu. Şemsi paşa, met konağında İslâm ve hıristiyanlar- m:'ı:: ” omık::'::!,__ _:;::: dan ileri gelenleri bir çok defalar top- Ki e hyarak bir domuz başının bir cermsat '77 “dildiğini zannetmişti.. Fakat bir tarafından getirilip eamie konulması Ühara bunun padişahı sevmiyen.bir imkânsızlığı, bir domuz başının, bir TAKIm zabitan tarafından yapılmış-öle cumiin şerafetini ihlâl ederiyeceğini, TUZUNU İstanbuldan —gelen - İbrahim bey namında bir yaver mirilayından. öğrendi. — SONU YARIN — bu gibi işlerin devleti gaileye mak istiyenler tarafından tertip edil- diğini rüesanın anlıyacağı bir lisanla İzmer Taristib yolları için hazırlıklar (Üst tarafı 1 nct sakifede) toplantıya davet olunacak, hazırla-, nacak inşaat projesi ve — tahsisatı İderhal konuşulacak, ondan sonra da münakasa açılacaktr. Bir inşaat gir- keti, evvelce vilâyete — müracaatle . Turistik yalların yapılması' kanus parasını gene beş yılda almak üze- nunun kabul olunduzunu- sevinçle İre turistik yolları, üç senede inşa / öğrendik. Bu işin müteşebbisi / ve İve teslim edeceğini bildirmiştir. kat münakasanın esas — tutulacağı nuzda tazim ve şükanlarımızi suna- şüphesizdir. Jrız. ir turistik yolları, İzmirin ik-| — Urla belediye Parti ve Halkevi Başkanları tısadi ve turistik bakımdan — ehem- * Vilâyetimizin her bakimdan ' gü: miyet ve kıymetini çok kısa bir za- manda yüksetecektir. Turistik yol- lar/ mühimleri tercih edilmek sure- zelleşmesi ve kalkınması yokündaki tiyle şu hatlarda yapılacaktır: |kıymetli mesainizin semerrlerinden | — İzmir - İnciraltı, Ağamem- birini teşkil eden turistik yollar ka- nun ılıcaları, Urla, Ceşme, nununun kabulü dolayısiyle Seferi- 2 — İzmire - Menemen, Berga- hisar halkının sevinç - ve teşekküre lerini arzeder, sonsuz saygı ve bağs lılığımızı teyid eyleriz. Seferihisar Parti başkanı, lediye reisi 80 gilerini sunarız. Bayındır belediye reisi va Parti reisi ve Halkevi reisi ma, 3 — İzmir - Kadife kalesi, 4 — Banliyö kısmı (İzmir - Bur-| İnava, İzmir - Buca, İzmir - Karşıya- ka, Yamanlar), | 5 — İzmir - Efes - Kuşadası. Vilâyet daimi encümeni, bundan başka bazı yolların inşası ve hususi muhasebenin istikraz meselesi üze- sahasında ileriye götürecek olaği' İrinde müzakerede Bulunmuştur. — İmuvaffakıyet - dolayısiyle * minhet Muhtelif kaza — ve nahiyelerden Ve sükranlarımızı sumarız: valimiz B.Fazlı Güleçe gelen tebrik| — Menemen Belediye'di $ ve teşekkür telgraflarını — asağıya Halkevi başkânları yazıyoruz: Vilâyetimizin ümranı yönünden | İbüyük hizmet ve ehemmiyeti - bu- İlunan turistik yollar hakkındaki ka- nunun kabulü münasebetiyle — ge- vinçlerimize son yoktur. Bu husu İtaki yüksek himmetlerinizi de sük- ranla kaydeden Bayındırlıların sev- İzmir turistik yolları kâanununun Büyük Millet Meclisince ' kabulü münasebetiyle memleketimizi imâr bu yük ve devamlı alâkadan * dolayı |Burnavalıların şükranlarını arzede- " Burmaye 'Parti ve Polbdiyiy baskanları Fa-| yorulmıyan takipçisi olarak huzuru- | * İzmir turistik yolları kamınunun | —| hazırlanmasında gösterdiğinir — bü- |