8 Haziran 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

M a zz Manısada L— f—-’w'&—»e qur Atatürkün heykeli rekzedilecek. Beynelmilel şöhreti haiz heykeltraş-| tasyonlar açılacak lar arasında bir müsabaka açıldı. Buynk Selimiz Atatürkün k anılı — Manisa, ( Hususi ) — Büyük — Şefe bir şükran cemilesi olmak — üzere muazzam bir anıtın. yar pılmasına teşebbüs etmişlerdir. O Amıt, aslalt Atatürk bulvarı — üzerinde Parti ve Halkevi itti- — salinde, şimdiki belediye binar — gnn yerine rekzedilecektir, Be- | İediye binam Hususi Muhase- — bece satın alımmıştır.. Abide için beynelmilel şöhreti haiz |— dört büyük hey<eltraş arasında mahdut bir maket müsabası hıll:ıııııı atasına karşı olan sevgi ve saygısını ifade edecek bu anmıt — için güzel san'atlar akademisinde İstan- — bul mebusu B. Salâh Cimcuzun — başkanlığı altında edipler jürisi, Oanıt maketinin — hazırlanması — için Almanyanın büyük san'at kârlarından profesör Herbert “Garbe ile profesör Kolbe ve — Fransız heykeltraşlarından Po- issen ile — Diriviyer — arasında Mersinde —— .—— 'Modern bir çocula | yuvası — >Mersin, (Hususi )— Mersinde | mna ve babaların büyük br Cihtiyacını karşılıyan (Isı Yuva) büyük fedakârlıklarla bügün — küçük yavruların hakikaten sı- cak bir yuvası haline gelmiş d Mersin Halkevinin himaye- — sinde bulunan lsı Yuva, bugün — Mersinin hemen en büyük bi- nalarından birini işgal etmiş ve dahili teşkilâtı itibarile en mo- “dera bir çocuk yuvası haline getirilmiştir. — Yuvanın kış ve yaz mevsim- lerinde küçüklerin oyaaması için husus? yerleri, muayyen saat- leıde güneş banyosu için şez- '0'21“ tarasaları, kum banyosu İ havuzları, firijiderli ve mü- ::"' Y""l”k salonları, oyuncaklı — gdershaneleri, portakal ve muz çlariyle süslenmiş yeşil bah- vardır. Juhitte büyük bir rağbet ve â kazanan İs! Yuvanın mev- ut talebesi 156 dır. Bunun 34ü sene ilkokulun birinci şınıf ür. Ve ilkokulun ci :T::ı::;t girmek Üüzere ilk /(defa 27 mezun vermiştir. mahdud bir müsabak açılması kararlaştırılmış ve maketin ha- zırlanması için anıtın inşa edi- leceği yerin topoğrafi haritası ile etrafının fotoğrafları ve Mas nisanın hususi vaziyeti hakkım- da heykeltraşlara malümat gör- derilmiştir. San'atkârların hazırlıyacakları maketlere mukabil! kendilerine biner lira verilecektir. Müsabaka müddeti Eylüâl so- nu olarak tesbit edilmiş Birin- citeşrin iptidasında Güzel Sı- natkârlar Akademisinde hazır bulunması istenmiştir. Manisada yapılacak olan abi- de, Türkiyem.zin her tarafında mevcut olan anıtların en büyü- ü ve en gösterişlisi olması için hiçbir. fedakârlıktan kaçınılmı- yacaktır. Man sa Atatürk anıtımı yap- makta belki biraz geç kalmış- tır. Bu geç kalmayı telâfi ede- cek ve şükran borcunu en bü- yük bir anıt yapmakla başar- mış olacaktır. MLEKETTE ANADOLU SE K Trakyada gül— yağcılığı ilerliyor! Muhtelif yerlerde is. Edirne, (Anado.u) — İspır- talıların 1935 de başlıyan gül- cülük yardımları Trakya gülcü lerini olduğu kadar yerli halkı da sevindirmiştir. Karaağaçtaki eğitmen kursunda pratik ders- leri arasına gülcülük de ilâve edilmi ştir. Bu sene ilk olarak ve bol miktarda gül veren gülbahçe- sinde Kızanlıklı gilyağı ustası Muratoğlu, Lüleburgaz kaza- sından kendi takımlarile davet olunmuş ve inbisarlar müdür- lüğünce her türlü kolaylıklar gösterilerek çok muvalfakıyelli neticeler alamıştır. 23 gün umumi müfettişliğin misafiri olan ustabaşı, Lülebur- gazdaki Kırkağaç köyüne dön- müştür. Gelecek sene orada da nefis bir gülcülük — istasyonu açılacaktır. Trakyalılar Ispartalı kardeşlerine bu tarihi kaynağın Trakyada tekrar uyandırılma- sından ötürü ne kadar teşek- kür etseler azdır. Küçüklerin Sard gezintileri.. Alaşehir, (Hususi) — Alaşehir ve Salihli mektebleri talebesi, başlarında Kültür işyarları o'duğu halde Sard harabelerine bir gezinti yapmışlar, istifadeli etüdlerde bulunmuşlardır. Bu ziyaret- ten sonra Salihl. talebesi de Alaşehire geleek bir geziati yap- mışlardır. Bıra ilk okulunda misalirler şerefine bir öğle yemeği verilmiştir. “Ah, bu gön_ül::ı cadeleye şahid olmak — keyfiyeti, mmların ve bepimizin sinına — Gafletime şaşıyordum. — Kac gündür damadı bir türlü ixmini imtım ve tesadüfe bak ki, başkaları lk sahki herşeyi - biliyorlarmış gibi, jana onun ismini vermemişlerdi. £, hep tedadüf bunlarl.. basbayağı | gelince, irük bir mesele teşkil ediyorlar. yazıl- | mumiy konuşuyor- sormanış-| lâve ettir Yazan: Saime Sadi 69 — | — Doğru amma, “şöyle; “heyeti u. vasını karartup ortalıjı jinin verdiği İntiba nedir? — Her halde çok — Evet-bana da öyle:geliyor. — Msut olg: bari.. Bu cümlenin Güzide, talihini bu güzel den istifade etse, aklını ba lasa bari.. Evet, bütün meselo burada idi Bu kizin haleti- ruhi, Birdenbire babam koluma girdi Ve yeri, zaman zaman başgöslel fısıldadı : — Nasıl buldun enişte Nasil mi buldüm: “Önü içime sormak gerekti diğ — ei nasil bülü: mımm -dedim- belli olmaz!. t İnsan, 'Tini nasıl bana anlatmıştı?. ları hepimizi düşündürüyaordu. ğinin kayması letidadı — çok olan Güzid ortade iken nedamet- Ve babam, gayri ihtiyari — şunları miş değildi. G manası şu idi: eserin- |büyüklüğünü tamıdığım tğp- | şünüyorum, Bana öyle Fakat| — Aydında Lik maçları Aydın, ( Hususi ) — İkinci devre lik maçlarına bu hafta da devam olunmuştur. Sümer spor gelmediğinden Karapınar hük- men galip sıyılımış, Sök» - Çne maçını da Söke takımı 3-2 ka- Zanmıştır. H lkevi salounda açılan boks dersleri çok alâk. görmüştür. Kısa bit zamanda birçok genç: ler yetişmiştir. Bu hafta ders alanlar bir gösteriş müsabakası İlgında eski eser ler bu undu Konya, ( Hususi ) — İlğının Çöğil nahyesine bağlı Balyas köyü civarında bir tepe üzerin- de tarihi anıtlar —buluamuştur. Hiseyin isminde bir adam bu mabaldeki- tarl.sında yaptıra- cağı ev içim taş arıyordu. Hü- seyin bir metre derinlikte taş bulmuş, açılan yerde iki taş meydana çıkmıştır. Ayrıca ya- pılan bir kazıda iki taş daha bulunmuştur. Burada taş ve kireçle yapılmış, bir metre de- rinlikte temelin bulunduğu an> laşılmıştır. Egin heyeti tarafın. dan yerinde tetkikat yapılmış- tır. Buradan çıkan — taşları üzerinde mahkük yazlır ve simler vardır. Bulunan bu kıys metli eserlerin eski zımana ait olduğu anlaşılm ştır. Bu eser- ler tetkik edilmek üzere müzeye verilecektir. Aydında buz ihtiyacı Aydın, (Hususi) — Aydın Zi- raat Bankası, Ödemiş beledi- ye Buzhanesinden hergün buz getirterek kilosu 3 — kuruştan halka — sattırmaktadır. — Buzlar mantar levhalar arasında terte- miz gelmekte ve mantar lavha- larla kaplı beton depoda sak- lanmaktadır. Banka evlere ka- dar hiç bir ücret almadan buz göndermektedir. Bankanın bu teşebbüsü Aydınlıları pahalı ve ps kar aramaktan kurtarmıştır. ——0 Mayon yanardağı Şiddetli bir hareketi arzla feverana baş- ladı. Halk dehşet içindedir Manilla, 7 (A.A.) — Mayen yanardağı şiddetli bir hareketi arzla birlikte feverana başla- mıştır. Bütün civar kövlerin üzerine kıvicımlar yağmakta- dir. Halk dehşet içinde evle- rüri birakârak - kıçışmağa baş- muştu. Aradan geçen şu uzun — zaman ba-| şından esen bu felâketten sonra, aca- ba, Güzidede o nisbette — kuvetli bir aksülâmel, bir toplanma - ve düşün- me olmuş muydu?. Zavahire bakılırsa, şimdilik öyle.. Fakat onun kompleksleri çok kor- | geliyordu. Güzide, bunu anlıyabilecek miydi? Herşey, eti ve adalesi ile ölçen bu zaif kadın, ona yaklaşabilecek mi- ydi?. Benee, hayır!.. Babamla epeyoe geride — kaldık. İkimiz de susuyoruz.. Bir aralık yü- kunçtu. Bazan en sakin bir yaz ha- züme baktı: . © deli yağmurlar gibi, en tabil - za-| manlarda, akla, hesaba hiç gelmiyen tevler yapmak istidadında İdi. “Yani, bizce, mesele henüiz halledil- BŞ beîlklu sak kaldıkça, on-| ımmü:wdeum yecektik. Düğüm çö-| Şimdi, Güzide kadar, sevdiğim ve erkeği de dü-' bu garip, esrürenizin (a ga Sudu 6, olmağa, sevilmeğe lâyikti.. Önun aei i zamanda yorgün — başım inlendirmek Tâzımdı. başka bir rüh şefkatine ve bakımına fazla | ihtiyacı vardı. l Bu adam, bi rı hasta idi. Trende dinledi ayni kadın ayni hareketi İstanbulda | fikirleri anlatırken gösterdiği heye| İtekrarlamış ve saçlarımı aleve lıarıqtı.rnnl — Ne düşünüyorsun Saime? — Hiç babat.. Epeyce toz savrulu- yor yollarda... qıırndı çınarların al- tında biraz otursak. Epeyce yol yü- rüdük, yoruldum.. — Fukat misafirlerimiz var.. Tam bu sırâda Güleri görüyorum. |Bana üoğru'geliyor. O artık günden 'güne ağırlaşan ve - olgunlaşan — bir genç kız oluyor.. İnce — vücudünün ahenkli hatları, pürüzsüz, lekesiz ve yumuşak cildi, gözlerinin içinden sü- zülen temiz, kayıdsız bakışları ile gü- Zol bir kız! a İşte, Güler geliyor, ben onunla Güler yanıma geldi, dikkatle yüzü. im - fikirleri ve bu me bakar gibi oldu: — ERhnişteniz güzel âl .| tut- İcan ve taşkınlıklar. hep bundan İleri de ahla' aKÜ vüni dAChetl Bir hava hücumu karşısında Londranın yeraltı yer- leri sığınak olacak Londradaki 3,5 milyon nüfusun şehir haricinde bu unan koruma sahalarına nakli ancak 72 sa- atte kabil İngiltere, harp tehlikesine si- yaset ile mâni olmıya çılışırken bir harp olursa karşı koymak için silâhlarını ve mü iafaa ter- tibatını da en ince teferrüatına kadar ve sanki muharebe he- men yarın ouyormuş g bi va- ziyet alıyor. Bu arada, hatta isşe defterlerinin bile hazırlan- diğını, yazmı ştık. Geçenlirde br İagiliz otomo- bilcisi, hava hücumu esaasında herkes otomobille kaçacak bile olia, bü ü1 şehirdekilerin Londra haricine bir saatte çıkamıyacak- larını hzsap etmişti. Bu zamana kadar da düşman tayyareleri şehrin üzerine gelip bombaları yağdıracak v& g decekti. Londranın, hava hücmuna karşı müdafaa tertibatı ile meş- gul olan komisyon da bu neti- ceye varmıştır. Daha ince yapı- lan bir hesaba göre Londrada- ki 3,5 milyonlük anüfusun şehir haricindeki korunma sahalarına kakli için tam 72 saat, yani üç gün lâzımdır. Bu hesapla beraber şehirden S0 mil uşakta yapılacak olan bu korunma sahalarının plân- ları da hazri ştır. Londranın hangi semtlerinde ki halkın hangi sıhaya ve ne vasıta ile naklolanacağı tes- bit edilmiş, nakil vasıtaları ara- sında taksimat vanılm stır.. Bu arada, Londranın yeraitı tram: vay hatlarının bazları halkı şehir dşina taşımaya, bazı. r. da zehirli gaz - bombardıman- larına karşı sığınak olarak kul- lanılmaya tahsis edilmştir, Şimdılik Londrânin. 1,5 mül yon nüfusunu <orumak - içın, naklolunacak sahaiarın prâniarı bütün teferrüatiyle bilirilmiştir. D.ğer — sahaların mütemmim plâmı üzerinde uğraşıımağa baş- Tanmıştır. Londradaki Oksford ve Kem- briç kollejleri harp esaasında hastane — haline konulacaktır. Bundan başka, şehir civarında seyyar hastaneler kurulacaktır. Yalnız halledilmiş bir mes-le lamışlır. As«er Ve poss küv- velleri halka yardım etmekte- dr. İnsanca zayiat olap olma: Hliğü. hat üz, bi limsiyör, — Eyet Güler, güzel!. Bahsi değiştirmek istiyorum: — Şuralarda tenha bir yer?. —İşte.. Bak, şu çınarin altı bom-| sam, boğu — Ben mi?. Gülüyorum: — Yanlışın yar Güler, yorgün de- #ilim.. K Başı önünde cevap veriyor: — Gözlerin düşünüyor Aferide ab-|ederim, lat. Çok durgünsün.. — Belki., Yanyana oturuyoruz. Önümüzden Jakan, diğer ağaçların altında biriken kalabalıktan bize doğru bir yığin bı»' kış uzamyor, Herkes bize bak bi.. Çok benziyoruz da ondan ol: Ayni düşünce ile Güler başını bana | beyaz, ş hatasız dudaklarında toplam- geviriyor ve tatlı, gül yor: — Nörede o saadet Aferide ablat, | — Ne var Güler? — Ben &ize benzer miyim hiç?. Bu imkân var mı?, Halbuki bu genç çocuk, benden çok başka.. Şöyle, boynunu ve omuzlarını görüyorum da, en güzel bir kız hey- çekinecek.. keli lı_:lvı bundan iyi biür model — bulu- olab.lirmiş vardır. Şehir boşaitili-rken ahali ile itibarile mi bir araya toplan- mal, yoksa yaş itibarile mi? Ana, baba ve çocuk, büünt ailenin bir şüphes z ki, bir şeydr. Bu kıyamet günün- de herkesin, sevdikleri - ile be- raber bulunması arzu edilir, Fakat, erkekiern bir yana, kadınların bır yana, çocukların, gençlerin, ıhtiyariarın hapsi ay- Fo ayrı bir yana ayrı ması da korunma ve iaşe — tedbirlerini kolaylaştıracakı.r. M bir kamp'a yamız çocuki e buluna- cak ve orada koraunma ve iaşe işleri yalnız çocukl pil caktır. Bu da, işin teksifi demektir, Hıldukı, kadın, er kek, çocuk zenç ve ihtiyar her zünreden bulunan bir. kampt: ise işler, bunların heksine göre ayrı şekilde yapılacağı için, da gılacak, © nisbette el tutacak ve o nisbette fazla adam kul- nılacaktır. Meselâ, böyle olursa, her kampta bir kadın doktoru, bir çocuk doktoru bulunması lâzım gelecektir. Çocuklar veya kadınlar ayr kamplara alındığı zaman ise,, bun.arda birkac cocuk veya. hud kadın doktorü - bulundur- mak <âlidir. Diğer taraftan, — şehir hari» cinde,, açık havada korunma tedbirleri alınırcen, şehir dahi- linde de sığınak.ar ve diğer tert batın yapumasına devam ed İmektedir. Bu arada, avam kamarasının bodrum katının gaye! güzel ve büyük bir sığınak olacağı anla- şılmıştır. Barselonunım bombardıman- ları, Londranın müstakbel havâ müdalaası içn, bir örnek ola- rak ele alınmaktadır. Büyük sehrin hava bombardımanına karşı müdaf, ancak Barse- Tona gibi bir örnek göz önünde tutularak kararlaştırılabilir. Bu iş içn İng.lkuc. Barselonadan maümat aldiğı gbi, yerinde tetkıkat y ptırmıya dabir heyet gönderecext.r. pamıyacağını da düşünüyorum.. Göz- lerinin sıcaklığını bir. tabloya vete bilseler, buna muvaffak — olacak ves- yegüne — şaheserini — yaratmız Neden yorgunsun Aferide abla?|olurdu. — Sen benden çok ince, çok güzel- sin yavrum, diyorum, buna emiri dl... Utamyor, yüzünü avuçlarının İci- ne saklıyor — Aasa,.. Söylemeyin, büyle rica lemeyin söylemeyin.. Ben kendimi?.. açlarımı okşuyorum? bakanların — bazıları I—ılmw Onların dönüşünü ilk göran Güler k.. |oldu: — Dönüyorlar <dedi- düğün ne za- ipekli bir|man olacak Bilmiyorum Güler, emin Olu. — Burada kalacaklar?.. — Henüz verilmiş bir karar yok galiba!. — Ablat, üler? söylesem.. yavrum, benden ne — tar -—Sonu var— sere