| Sinan P ASA NT — ANADOLU şa, bütün aramalara rağmen buluna- mamıştı. Yavuz ise durmadan haber istiyordu ——— * .-00 — Evet, gene Sinan paşayı ça- gırtmaktan başka çare yoktu. Hersek Ahmed paşanın sadrı- Azamlığı kabul etmemesi, bütün plânlarını altüst edivermişti. Sina paşayı aramağa giden- ler boş gelmişlerdi. — Bulamadık padişahıml. Bulamadınız. mı, — nasil olur, evinde yok mu? — Yok devletlüm.. — Camileri, medreseleri, tek- keleri, her yeri arayın. Hemen huzuruma gelsin.. Tekrar gittiler, aradılar, ta- radılar: Yok, yokl.. Sadrıâzam, birdenbire orta- dan kayboluvermişti. Ne par dişah, ne de refakatindekiler ve saray erkânı, sadriâzamın merede bulunabileceğini tahmin edemiyorlardı. Hatıra — gelebilen oluyordu. Sadrnâzamın intihar etmiş ok ması.. Fakat buna da ihtimal verik miyordu. Çünkü Sinan paşa, itikad ve imanı bütün bir Müs lümandı. İslâmiyette ise intihar çok mezmum ve günah birşeydi. All verdiği canı, bir im sanın kendi eli ile ortadan kak dırması İslâm olana yakışmazdı. Peki, nereye gitmişti; meçhull. Bir gün geçti, iki gün geçti, gene haber yoktu. Bu vaziyet, padişahın Bu vaziyet böyle devam ede mezdir Sinaa paşaya acımıştı da.. Diğer taraftan sadriğözamlığa getirecek insan dâ bulamamak- ta idi. Bütün müşkülpeseantliği üstündeydi.. Taharriyat yapıl- ması için Anadolu ve Rumeli Bayler beyine ve onların kar nalından bütün vilâyetlere fer manlar göndermişti. Fakat her taraftan gelen ha- berler, onun bulunamadığını bildiriyordu, İşi açığa vurmük- tan ve açık bir İisanla radnâ- zamı af ve davet etmekten baş- ka hiçbir çare kalmamıştı. Memleketin her tarafına fer- manlar gitmişti. Dellâllar, avaz avaz bağırıyor, padişahın, sad- mâzamı beklediğini, kendilerini affettiğini - bildiriyorlardı. Hâ- dise, bir bakıma gülünç bile slmuştu. Dellâllarla, emirlerle sadrâ- zam ararıp onu vazifeye davet etmek, elbette ki tuhaftı. Fakat Yavuz, bunları hiç düşünmü: yordu, sadece, Sinan paşanın çıkıp gelmesini istiyordu. Nhayet, Edirne içinde, der- viş kılıklı ve sadrıâzama ben ziyen bir âdaı Sinaa paşa- nın evine girdiği işitildir ANADOLU Günlük siyasal — gazete Sahib ve Haydar Rüşdü ÖKTEM Ümumi neşriyat ve yazı işleri müdür a: hamdi Nüzbet ÇANÇAK vam İDAREHANESİ Harir Öinci Beylet sokağı GK alk Fartisi binam içinde Telşanlı İasair — ANADOLU 116 « Poma kutasu 405 Abone şeraiti Yulüğa 2K00, l aylığı 900 kuruştur. Yabanen memleketler fçin — venelik ileve Gcreti 27 lizadır ADALALU. MATBAASINDA BASILMIŞTİR yalnız şu öm D irine dokunuyordu. Yazan M. Ayhan - 137 — Hakikatcn sadrıâğzam gelmişti ve biraz sonra da buzura çık- mıştı. Yavuz onu görünce güldü: — Neredesin be Sinan?. — Fermanınız - üzerine - gel dim.. — Şimdiye gizlendin? — Kpylerde fakir viş gibi oturdum, — Nice kaçtın?. Niçin kaç- tın? dek nerelerde bir. der: Bu defa da Sinan paşa güldü: — Şevket'üm, emin olunuz, kaçmıyacaktım. Yani, ölüm kor: kusu hatırıma gelmiş değildir. bir can borçluyuz, bugün yarın, amma bu şe kilde, amma şu şeki'de, muhak- kak can vereceğiz. Bende can kaygısı yoktur — Şu halde?. — Sultanımızı, yeni bir. gü- naha girmekten alıkoymak iste d, Alfetmek de padişahların şanındandır. Eğer beni idam etmiş olsaydınız, sonradan yü> reğiniz yanacaktı. Netekim, Car feri hâlâ unutamadınız. Osu unutmiyan, beni de unutmaz. Her küçük hatada bir insan giderse, size kimler hizmet eder a sultanım? — Doğru söylüyorsun Sinan, doğrul Fakat bu yaptığını, Ca: fer için de düşünecektin. Onu da böyle, senin yaptığın gibi, saklıyacak, sonra — çıkaracak. tınız.. — Müukadderat!.. Mukadde- rat!.. İnsanın, bir de mukadde- ratı vardır. — Ne ise, geldi, geçti.. Bun. dan sonra daha tedbirli ol,. Bu mükâlemeden sonra artık mesele kapanmış demekti. Fa- kat Yavuz Selim gibi bir hü- kümdarın yanında bulunanlar için, ayni halin, biraz sonra tek> rar etmiyeceğini kimse söyliye- mezdi, Yavuz kızmıya görsün, asabileşmiye görsün! Yavuz, bütün kış vakti yeni hazırlıklarla meşgal oldu. Şark: ta hâdiseler devamda idi. Diyarbekir, Mardin havali- sinde mütemadiyen çarpışma oluyor, hatta Şah İsmal de burnunu sokmağa çalışıyordu. Fakat Bitlisli İdris ile Bıyıklı Mehmed Paşanın gayret ve gecaatlerile işleri — düzeltiyor: lardı. Birçok müstahkem kalçler, birer birer ele geçirilmişti. Mardin kalesinin zaptı epeyce olmuştu. Bu meyanda Karahan namında bir beyle de karşılaş'lmıştı. Karahana gizlice Şah İsmail yardım ediyordu. Nihayet o da öldürüldü. Kürdlerden bir kıs* mı da Osmanlılarla anlaşmış- lardı. Yani, şarkta patlak ve- ren hüdiseler — mütemadiyen bastırılıyor ve derhal ona göre ıslahat yapılıyordu. Padişah bu faaliyetten çok memnundu. Hersek Ahmed pa: şaya dâ divanda yer veriyor ve onun da fikirlerinden — istifade etmek istiyordu. Nihayot bahar gelmişti. Son divan toplantısı çok ha- raretli ve münakaşalı geçmiş, neticede Mısır üzerine harekâ- ta geçilmesi kararlaştırılmıştı. Yavuz en büyük davasını bu suretle tahakkuak ettirecek, Hi- lüfati Misir. sultanının elinden k bütün İslâm halkı kendi idaresi altında toplıyacaktı. — Devam edecek — ağna eeşae ea Para meselesi Eşrefpaşa caddesinde şoför Hâmid, para meselesinden Hüs- nüyü dövmüştür. Muaşeret âdabı Muallim ve muharrir arkadaşımız Bay Ali Kemal, dün gece Karşıyaka Halkevinde “Âdabı tirdikten sonra gidebildi muaşeret, konferans verdi. Ben, gecenin sek z buçuğundan, ya mevzuu etrafında bir işimi bi- sonra hatip, konleranslara, mü- samere ve konserlere daima vaktinde gitmek lâzimgeldiğini söy- ledi. Birkaç dostumun bana baktığını gördüm. Hatip, daha bazı şeyler söyledi: — Yemek şöyle yinmeli. Çatal şöyle kullan:ılmâalı, çatalın üs- tüne, aitina şöyle yapılmalı. — Kadına şöyle selâm vermeli, kadınla şöyle oturup kalk- Dinledim, dinledim, hep güzel ve döğru şeyler. -Ancak, be: nim zaviyemden bu iş tamamile tersinedir. 1— Gelsinler de ne vakit gelirse gelsinler. Çünkü hiç gelmi- yorlar. arşınlıyan bu vurdum duymazlı Kahvehanede laklaka ve tavla oyaayıp sokakları bol bol karşı şart koşmıyalım. Hatta ve hatta, geçenlerde de yazdığ mız - veçhile, onları davul zurna- larla çağırıp, kendilerini kantolarla, rakslar, oyunlarla eğlendire- ceğimizi söyleyip aldatarak getirelim. Bu, bizim alnımızın kara yazısıdır. Nitekim, biz gazeleciler, muhterem karie gazete okut: mak için neler yaptığımızı, Allahla biz biliriz. İ- hâlâ ve hââ avuçlarile, ağızlı yesinler de nasıl yerlerse yesinler. Çünkü bizde na soktukları ekmek parçasını şe- hadet parmaklarile itip yeleştirerek, bütün bu faaliyete burun- larından gelen derin, zorlu nefeslerle de iştirak ederek yemek yiyenler vardır. 3 — Kadına selâm versinler de, kadına hürmet etsinler de, nası| ederlerse etsinler. Başlarından şapkayı çıkarmadan, kafala- vını şöyle öne doğru sallayıp, ekşi bir suratla kadınları selâmlı- yanlar, yığın yığındır. Bence evvelâ esası tatbik ettirmeli, sonra da şartlarını ve teferrüatını.. Hu'üsa, âdabı murşeret üzerindeki vukufsuzluk — ve İâübalili- gimiz muhakkak olmakla beraber, evvelâ aksınp haksırmağı, burun kurcalamağı, bir araba içinde oturmuş kadının dizlerine mestane n'gühlarla bakmağı, şapka ile selâm — verip çatalla, bı- çakla yemek yimeği, hiç olmazsa on beş günde bir banyo alıp temi Jenmeği, susulacak yerde susmağı, gülünecek yerde gülmeği öğrendikten sonra diğer cihetlere geçmelidir. Çimdik XA İngiltere ve orta Av- rupa kupası. İsviçre - Portekiz maçı, tenis, boks ve yüzmeler. Kupa finali: Londra. 2 (A.A.) — Vembley stadı bu yıl da kupa sahne olmuştur. Her vakitki gibi, bu defa da stadı 93 bin kişiden fazla bir meraklı kala: balığı doldurmuştur. Çok sert ve çetin bir müca- deleden sonra, - Preston Nort- hend ancak maçın 92 inci da- kikasında bir gol yaparak H - derslildi 1-0 mağlüp etmiştir. Maçta kral ailesi de hazır bulunmuştur. — Kral 6 ai Jorj, her iki takımın oyuncularını ayrı ayrı. selâmlamış ve oyun- culara kupa madalyasını tevdi ettikten sonra galip takıma kupayı bizrat vermiştır. Güneşli fakat çok rüzgârlı bir havada yapılan bu maçta her iki takım oyancuları asabi- yet içinde oynadıklarından maç pek zevkli olmamıştır. Her iki takımın da çok kuüvvetli olan müdafaası önünde yapılan bü: tün hücumlar akim kalmıştır. Bundan başka on muhacimin hepsi de çok zayıf ve isabetsiz şütler çekmişlerdir. Preston rakibinden daha üs- tün bir oyun oyaamış olmasına rağmen, gol çıkarmağa muval- fak olamamıştır. Ba suretle iki haftayım da sayısız bitmiştir. Temdidin ilk onbeş dakika- sında k&leler golsüz değiştiri- miştir. İkinci onbeş dakika içinde de maçın cereyanı ha kem Jevel, bir çarpışma neli> cesinde Preston lehine bir pe- naltı verinceye kadar bu kar- şılaşmanın sayısız ve - beraber- likle biteceği intibam — bırak- mıştır. Penaltıyı çeken sağiç bu kar- şılaşmanın ilk ve son sayısını yapmıştır. Ingiltere milli takımı-dünya muhteliti: Londra, 2 (A-A.:) — İngilterea fudbol fedörasyonunun bu - yıl 75 inci yıldönümü kutlulana- caktır. Bu münasebetle Sonba- harda enternasyonal fudbol fe- derasyonunun “Fifa,, tertip ede- ceği bir dünya muhtelitinin Londrada İngiltere milli takımı ile karşılaşması için görüşme- ler başlamıştır. Fifa bu karşı- laşmanın bir Pazartesi gününe düşen 31 ilkteşrinde Londrada Vembley stadında yapılmasını ileri sürmüştür. İngiliz federas» yonunun 30 Mayıstaki — içtima. ında bu hususta kat'i bir karar verilecektir. « Merkezi Avrupa kupası: Milâno, 2 (ALA.) — Merkezi Avrupa kupa maçlarının cere- yanı bakkındâ burada yapılan görüşmelerde şu hususlar takar- rür ettirilmiştir. Gelecek Mer- kezi Avrupa kupa Mmaçlarına, ltalya, Çokoslovakya ve Maca- ristan, Yugoslavya ile Romanya ikişer takımla iştirak edecek- lerdir. Çekoslovakya ile Macaristan şampiyon takımları ile İtalya en mükemmel üç takımından başka kupa şampiyonu olan takımla, Yugoslavya milli - kü- menin ea - ileride bulunan iki takımı ila, Romanya memleket şampiyonile kupa galibi olan takınla temsil edilecektir. İlk tur: 26 Hazirandan 3 Temmuza kadar, finaline | örrenü İkinci tur: 10 Temmuzdan 17 Temmuza kadar, Üçüncü tur: 24 Temmuzdan 31 Temmuza kadar sürecektir. F.nal maçının 18 Eylüle kadar yapılması lâzımgelmektedir. İsviçre - Portekiz: Milâno, 2 (A.A.) — 12,000 | seyirci önünde yapılan İsviçre- Portekiz milli futbol takımla- rının karşılaşması - İsviçrelilerin 21 gialibiyetile neticelenmiştir. İsviçre bu süretle, 4 Hazi- randa Pariste yapılacak olan dünya şampiyonasının ilk tu runda Almanya milüi takımı detince üstür bir oyun oyna- miş olmalarına rağmen şansız: hkla karşılaşmışlardır. — İsviçre- liler 23 üncü dakikada Aebinin, 28 inci dakikada da Amado- Dün ayağıyle birer gol yaparak birinci haftayımı 2-0 galibiyetle bitirmişlerdir. Rortekizliler şeref sayılarını 72 inci dakikada Peiroteanın ayağiyle yapmış'ardır. Tenis Macaristanda Budapeşte, 2 (A.A.) — Dün- kü enternasyonal tenis turnua- i Fransız Lesör arasında yapılân ilk kar- şılaşma çok çetin olmuştur. Maç 6/3, 4/6, 3/6, 6/1, 5/5 Segetinin lehinde iken Fransız yorgunluğunu eri sürerek tarmer anın galibiyetini Sigetiye ter- ketmiştir. Kadınlar arasında yapılan fi- malde Jedrazevska — Lehli - ile Alman bayanı Müller arasındaki karşılaşmada vaziyet 6/2, 1/4 iken havanın kararması yüzün- den yarıda kalmıştır. Bu kar- şılaşma bugün tekrar olunacak- tır. Almanya-Hindistan: Berlin, 4 (AA) — Alman- yâa-Hindistan tenis milli takım- ları arasında 3-4 mayısta Vis- badende yapılacak olân karşı- laşmada — Almanyayı Henkel, Metaksa, Redi, Donhal ve Tu- şer temsil edecektir. Boks Şimeling-Joe Luis: Nevyork, 4 (A.A.) — Burada şayi olan bir habere göre, Şi- meling ile Joc Luis 22 hazi- randa Yanke stadında karşıla- şacaklardır. Tertip —heyeti, Nevyorkun meşhur bezbol stadında 90,000 kişinin — oturabileceği şekilde bazırlıklarını yapmakta ve bir buçuk milyon dolar temin ede- ceğini ümid etmektedir. Luis bugünlerde antrenman- larına - başlıyacaktır. Şimeling 3 mayısta Amerikaya hareket edecektir. Yüzme Nevyork, 4 (A.A.) — Alman- ya tarafından vaki olan bir daveti kabul eden Amerika yü- elimpiyad stadında Alman yü- zücüleri ile — karşılaşacaklardır. Amerikalılar 7 kişilik bir ekip halinde geleceklerdir. Hakaret Karantina İnönü caddesinde Halil oğlu Hakkı, Hüseyin kızı Hasibe ve Zekiyeye hakaret ettiğinden zabıtaca tutulmuştur. ğaglık bahisleri Dabilt bastalıklar mütekasam n De M. Şerki Uğur diyot <ü Mikzodemi “ —4 Bu hastalık müzmin seyreden ve sinsi sinsi ilerliyen bir âfet- tir. İnsanda bilhassa muhtelif marazi vetirelerin tesirile Tiroid güddesindeki — bozukluklardan ileri gelmektedir. Bu gibi has- talığa uğrıyan insanların en evel cildin kendisine mahsus elan elâstikiyet ve örgüsünde bir şişlik görülmektedir. Bun- dan başka tinel ve sinir cüm- lede oldukça fazla bir. bozuk- luk tevlit eder. Tahammüzü iğtida bozukluğunun azlığı vu- kut geldiği için bu gibi vücut- lerde kaşıntı başlamakta gecik- memektedir. Büyük insanlarda kendiliğinden zuhur eden bu hastalıktaki cilt bozuklukları, en ziyade yüzde müşahede edil- mektedir. Bu gibi insanlarda göz kapakları şişmiş bulunur. Alınları buruşuk bir hal kesp eder. Burunları âdeta kalınlaş- miş olur. Dudakları barice doğ- ru bükük gibi bir hal alır. Çe- ne altlarında bir ikinci çene husule gelmiş sanılır. En fazla bu gibi şekil bozukluklarına uğrıyan yanaklardır. Dil olduk- ça kalınlaşır, bazı defa bu has- talığa müptelâ - olanlarda girte lak ve burun İç örtülerinin de şiştiği görülmektedir. Kol ve bacakların nihayet kısımları da üzeymâi bir şekil alır, hatta tırnakların dumura düçar oldu- ğu vak'alar da müşahede edil- mektedir. Bu gibi insanlarda ter az olur. Çok defa da diş- ler dökülür, saçlar da dişler gibi dökülmüş bulunur. * Arkası var « Ği iüe eei atin ei ürn eli Alsancak takı- * . mı dün gitti Ankarada Cumartesi ve Pa- zar günleri Harbiye ve Mubar fizgücü takımlarile milli küme temaslarını yapacak olan Al- sancak takımı dün Afyon ek- spresile Ankaraya mütevecci- hen hareket etmiştir. Kafile 12 oyuncu ve bir idareciden iba- rettir. Takım esas oyuncuların. dan iki kişi noksan olarak ha- reket etmiştir. Takımımıza mu- vaffakiyetler dileriz. Nöbetçi eczaneler Eozanelerin bir haftalık nöbet günlerini gösterir || cetvel: Pazartesi: Kemeraltında Şife; Güselyalıda Güselyalı; Tilülkikte B. Falk; — İki. çeşmelikte İkiçeşmelik; Alsancakta B. EFuad, Ayvuklada Halk. Salı: Kemeraltında. Şif, Karantinada B. Eytek Kamer, Alam çakta B. mıu Kşzefpaşada Eştefpaşa. Çarşamba: Başdarakta Sıhbal, — Karatayta B. Habif, Tiükilikte Yeni İamic; İrgatpazarında — heri; — Güzelyalıda hühat, Gözelyaer |f hıda Güzel, azarıada Asti; gücüleri / 20::'ve' 21 oğustosta | ö Tldçoşmalikte — İkiçeşmelik; — Alsam gakta B. Fusd. Cumartesi: Başdurakta — Sıhhak, Karanlinr da B. Eşreli Kemerde — Kümer, Kşrefpaşada B. Habil Koçecilerde. Yöni laaic İ izgatpazarında Aart.