4 Mirt Eocuk esirgeme işlerimize bir bakış: Yarının büyüğünü kimsesiz yavruya yurdun kapısını Yarının büyüğü, yarının korkunç bir kötüsü de olabilir Yum_ıp Göksel İzmir Çoçuk Esirgeme Kuru- munun yaptığı işler hakkında .. w o .. Ana kucağında küçüklerin oyunu şunu, bunu dinlerseniz bu mü- essesenin, kendisinden bekle- nen faaliyeti gösteremediğini sanırsınız. İnsandır bu, düşün- meden, görmeden, tetkik etme- den çok söyler. Ve hatta bu süretle, bilmeden, belki de iste- meden, bir eserin Üüzerindeki dabal. Kurumun Basmane civarında, (Gazi bulvarının ağzındaki binase mı gezyorum. 1923 yılında inşa edlen ve 1926 yılında da süt damlası teşkilâtı — vücude geti- rilen binanın kap'm önünde dört, beş yoksul yavra soğuğa aldırmadan, neşeli çığlıklaria oynuyorlar. — Çoktanberi — son ihtiyaçlara cevap verecek mü- kemmeliyetten çıkmış olan süt damlası muattal bir halde. Makinelerinden bir kısmı satı- mış, bir kısmı da — çürümekten kurtarılmak için satılmak üzere.. Kor'dor ve salonlar, ana şef- katine ve çocuk sevg'sine dair muhtelif tab'olarla dolu.. Bu süt damlası vaktile ne İ Büyük, ne faydalı fikirlerle te- İ sis edilmişti? Fakat nedense — Sük damlasının sterlize aütceri, piyasada rağbet görmedi, eski bir z.hniystle bir müddet mü- çade 'e edild kten, yani bir müd: det zarara katlanıldıktan sonra nihayet bu müesseşe, kapatıldı. Onun ihyası mevzuu bahsola: maz. Çünkü makineleri bile satılmakta berdevam... Kurum ne yapıyor? Evet.. Bı müessese neler ya- Piyor ve geçen bir sene içinde neler yaptı?.. Her hayır cemi- yeti gibi tevazua bürünen ve rasgele teakid edilebilen bu teşekkül ne kadar nafi oluyor? Merak ederek sordum. Bana şu izahatı verdiler: — 937 senesinde müessese- nin d spanserinde 4068 çocuk müayeae edimiş ve bunların iAçları kâmlen parasız veril- m ştir. Kurum binasında bir kü- tüphane vardır. Çocuklara mah- 813 eserlerle dolü olan bu kü- tüphaneya bir senede 341 ça- cük gelmş, mahtel f eserler, okuyarak 8t fade etmiştir. Mz. re Mmoöderm çö- öğretmek ip>ksr- ö dile vücude getirilm'ş bir de (Çocuk bakımı müzesi) vardır. Bu müzeyi bir yıl içinde 850 anne z'yaret etmiştir. Fuar esnasında Çocuk Esir: geme Kurumunun açtığı çok gocuklu aile müsabakasında 11 çocuklu üç aileye 100 lira ikra- İ ilmiş, fakir çocuklara | *:'%’“â%..’“"ıç (::mâıçn; '“'ıbı 5 melre elbiselik kumaş, 171 lira» hk giyim eşyası, 248 fira kıy- met'nde gıda maddesi, 107 ç.ft ayakkabı, 101 liralık ktap ve kırtasiye dağıtılmış, 281 İira para yardımı yapılmıştır. Müessese, muhtelif yerlerden onar lâmbalı, çok ku:lanışlı dört radyo temin ederek ilkmektep- lerden dördüne, ayrıca bir tane de Karşıyaka — parti - nahiye ocığına bediye etm 'ştir. Bu su- retle —kültürü yayma — iş'ne de yardımda bulunmağa çalişmıştır. Kurum, Karşıyakada bir (Ana kucağı) açmıştır. Barada 3-7 yaşındaki çocuklar - İlkokullara hazırlanmakta, muktedir müreb- biyeler elinde yetiş" İmektedir. Şimdi bu Ana * — ğında 42 yavru vardır. İki evel de Karşıyakada Alay vinde bir (Çocuk Yurdu) açı->ıştır. Bi rada İlktahsil çağı: — kmsesiz, yeksul yavrular irç.. 1bate edil- mekte, terbiye ve tabsiller.ne devam imkânları hazırlanmak- tadır. &a Bu plânçoyu küçük ve az görmemel yiz. Çünkü herşey, bir büdceye, bir alâkaya bağ- hdır. Kabarık randman, kabarı masraflarla alınır. ğ Kaldı ki, yalnız dispanser ısmında, her gün” saat ondân ANADOLO Tariht büyük hikâye Sakiia » & daha et-| Arşimet nasıl öldürüldü? raflı düşünmek gerek! Süt damlası bir hayal oldu.. Sokaklardaki garip, göstermeliyiz ik on ikiye kadar mütehassıs bir çocuk - doktorunun — fakir aile çocuklarını parasız ve zengin gocuklarını da (25) kuruş mu- kabilinde muayene ve tedavi etmesi bile Çocuk hastanesi ve tedavisi ihtiyacını şiddetle du- yan bir memlekette, mükemmel bir faydadır. Karşıyakada — açılan cuk yurdunâ'ı. kimsesiz ve Ç:ııip çocukların azlığına dikkat et- tim.. Yurd, kucağımı açmış, fakat giden yok.. Halbuki gün- düz ve geceleri sokak köşele. rinde biribirine -sarılmış halde titreşerek yatan ne yavrucuklar vardır. Fakat bittabi onların, bu yuvadan haberdar olmaları imkânı yoktur. Scak yemek ve yatak ihtis yacı ile kıvranan kimsesiz ço. scuklara — bu kapıyı göstermek, hatta onları tütüp büraya gö türmek de bir vazifedir. Polis ve belediye zabıtası bu işi pekâ'â görebi Kurumun reisi 'Dr. — Fikret Soydân; işleri arasnda bu şef- kast müess*sesine mühim bir zaman ayırmaktadır. Fakat gene it raf sedelim ki, çocuk esirge- me karumundan daha fazla iş, çocuklara daha fazla şefkat, yoksul çocuk aflelerine daha fazla yardım beklemek lâzım- dır. Fakat bu, bizdeki içtimai yardım terbiyesine gösterece- ğgimiz alâkaya bağlıdır. Şebir içnde, hangi münevver gidp bu müessesey: gezmiş, görmüş, hangi varlıklı aile buraya sık sık bir yardımda bulunmaktan zevk almıştır. *Çocuklar, yarının büyük- leridir.,, Demekle iş bitmiyor. Yarının büyüği, milletin alâkası ile ha zırlanmadıkça ve sokak — dedi- gimiz ©o büyük maktel, onu kendi cereyan'na - kaptırdıkça, yarının büyüğü yarının en kor« kunç kötüsü de o'abilir. — Bir vak'a Birincikordonda Tahir oğlu Mehmed, bir iş meselesinden Sibatay oğlu Bünyamini tekme ile arabadan eşağı atarak ya- Talamıştır. Mazgal delikierinden bir aşar gı bir yukarı inen ve hiç yor rulmak — bilmiyen — manivelâlı mancınıklar, düşman askerlerini güönden güne kırıyorlar; ve genç Siraküze kadınları, acı acı kah- kahalarını yığın halini almış genç Romalı muhariplerin ce- setleri üzerine ıslık halinde ya- yıyorlardı. Kral Hiyeron'un meserretine payan yoktu. O, her gün AÂrşi- medin evine uğrar; ona millet: cek veailecek bo-çlu olduğunu, onsuz Romalı muhariplerin çok- tan Sraküzeyi mahvetmiş bu- lunacaklarını söyler; kendisine Sicilyalılar namına teşekkürler ederdi. Ancak Arşimed, kale müda- faasını muva'fakiyetle başaran Seyyar mancınıkların denizde de tatbikini düşünüyordu. Bunun için bir gün huzuruna çıktı: — Yalnız kara harbinde de- ğil, dedi; deniz harbinde de bu neviden bir lâzım.. Bana, gi yırmi kadar adam — gönderk- niz! İçlerinde Ervizyüs ve Pos Hiya ustalar dâ bulunsun! Yal- nız başıma bu işi başaram'ya- cağım. Onlara da — ihtiyacım var| Arşimedin dedikleri hemen yapıldı. Üç gün sonra, den'z mancınığı denen büyük çengel- Ni makine kralın huzuruna ge- tirildi. Kral bir kaç kere göz- lerini — uğuşturdu; — Arşimede baktı ve sordu: — Bir tecrübe yapamaz mı- yız dostum? — İsterseniz hemen! — Nerede? — Cerya suyunda, çürük ka: dırgaların — üzerinde — yaparız. Ben de böyle bir teklifinizi bokliyordum. Eks.klerim varsa ikmale çalışırım. Bir taraftan da Romalilara taş, ok, yağlı paçavra yağdıran kara mancınıkları hiç durma- dan işlerken, şimdi de Arşi- med adanın şimal cihetinde, giıttikçe adetleri ziyade eşmekte olan Roma gemilerine bu yeni makitelerle mücehhez Sicilya gemilerini hücum ettirmek i- tiyordu. " Tecrübe, iki eski kadırganın üzerinde yapıldı. Sekiz metre irtifaa çıkan ve tülâni bir de- mrle yarım daire çizdikten sonra düşman kadırgasının ka. burga kemiklerini parçalıyarak iç direklere takılan bu büyük çengel, kadırgayla birlikte tek- rar yukarıya çıkıyor ve birakıl. diğı zaman düşman kadırgasını u üstünde param parça edi- yordu. — Bir çok Siraküze kumahdan- ları ve prensler, böyük riyazi- yecinin bu yeni keşfi karşısında, Kralın huzurunda — bulunmala. rına rağmen, takdirlerini yüksek sesle söylemekten kendilerini menedemediler. Bazıları arşi- medin ayaklarına kadar eğili- yor: — Ey Arşimed *diyordu: mu- kralın karıştıra karıştıra, hiç ümit edil- mediği halde Arşimed söze ka- : rıştı: — Hücumu akşam üstü yap- mayınız. Bir öğle üstü olsun. Yakıcı bir öğle üstül Güneş, muhariplerimizin derilerini var- sın cayır cayir yaksın!, Hatta muharip'er, sıcak — yü- zünden kılıç bile kullanamasın larl Yeter ki güneş, olanca gü- neşliğini bize o gün göstersin! Herkes, Arşimedin bu garip teklifini nefes almadan - dinli- yordu. Çünkü, denizcilik har- binde güneş ve sakin hava, biç istenir şey değildi. Manev- raların — yapılabilmesi, ancak rüzgürın şiddetli esmesine bağ- hydı. Zaten rüzgüârsız yelkenle- İngiltere işçi partisi İkiye ayrıldı Londra, 3 (Radyo) — İşçi Partisi azası arasında bir ikilik husule gelmiştir. Azanın bir kısını, hükümetin takib ettiği siyaset aleyhinde bulunmakta ve diğer bir kısmı da, bu şe- kildeki görüş ve kanaate şid- detle itiraz ederek, Çemberlayn siyasetini tasv b eylemektedirler. Alâkadarlar, işçi partisinden daha bazı azanın istifa edece- ğ ni tahmin ediyorlar. Londra, 3 (A.A.) — Avam Kamarasında celse — sonunda amele fırkasından Artur Hen. dersön — tarafından Almanya- Avusturya itilâfi hakkında so- rulan bir suale cevap veren Çemberlayn şöyle demiştir: —Hukukan Sen Jermen mut- hedesi ahkâmının ihlâl edilmiş olduğunu söylemek için sebep “yoktur. Yalnız Alman-Avusturya itilâfının ameliyattâ ne gibi bir tesiri olacağını bilmek kalıyor. Bu bapta diyebilirim ki, İngilk- tere hükümeti hiç şüphesiz mer kezi Avrupadaki vekayie karşı alâkasızlık gösteremez. Hali hı- zırda Almanya - Avusturya itilâ- fının net'celerini takdir etmek çok acele bir hareket — olur. Zira alâkadar taraflarca girişik miş olan müteadd.t taahhütlerin ne saretle icra edileceğini iyice öğrenip bilmemiz lâzımdır. Romanya Kralı Londraya gidiyor Londra, 3 (Radyo) — Deyli Telgraf gazetesi, RomanyaKralı Karolun, bu ayın 22 sinde Londrayı ziyaret edeceğini ha. ber vermektedir Londrada on beş gün kala- cak olan Kral Karolun istikbal merasimi programı da hazır- lanmıştır. Kral Karol, İngiltere hududunda Dük Dö Glaçester tarafından karşılanacak, Viktor- ya istasyonunda Kral altıncı Jorja mü'âki olacaktır. Kral Karol, Bukingam sarayında mi- safir edilecektir. Romanya Kralının Londra ziyareti, Avam kamarasının dün kü toplantısında meyzuu bahsol- hakkak ki sen Allahın, insan kı-| yuştur. lığına soktuğa bir meleğisin! bu felâketli günümüzde, b ze onun tarafından gönderildin. Yahut ta sen bakikaten bir velisin! Sana ( Hasıl teşekkür etmeliyiz. Kral Hiyeron, bütün bunları sonsuz bir gevinç içinde dinli- yor ve seyrediyordu. Roma ge- milerine hücum tarihi, o gün f tesbit edildi. Fakat mü- *re Sirasında, "uzüun sakalını İngiltere - Irlanda Müzakerelere tekrar başladı.. Londra, 3 (Radyo) — lagiltere- Llanda müzakerelerine, bugün öğleden sonra tekrar başlan- mıştır. Müzakerelerin, yak'ında sona ereceği sövbenivör, * YAZAN: | İREAN HAZAR e dAklLE ü rin şişmesi mümkün değildi. Sonra güneş, muharipleri ve gemicileri elbet de yoracak, Roma harp gemileri üzerine neticesiz bir baskıa yap lacaktı. Kralın en gözdelerinden biri bulunan amiral Maryüs, Arşi- mede döndü: | — Teklifiniz mümkün değil. — dir, dedi; deniz mancınığınızın —— kullanılmasında dahi manevra- ların ehemmiyeti büyüktür. Dak gali ve gölgeli hava, biz m cenk düsturumuzdur. Aksi takdirde bülün gemilerimizi, adetçe ve kuvvetçe bizden kat kat fak —— olan Roma harp gemilerine bar- —— tırtırız. | — Sonu Var — Rus ve Alman konsoloslukları Mütekabilen kapa. tılacaktır.. Berlin, 3 (Radyo) — Alman- yanın Moskova sefiri, Sovyet Rusya Hariciye Nezaretine bir nota vermiş, Kenizbugla Ham- — burg Rus konso osluklarının, Mayıstan evel kapatılmış olması lâzimgeld ğini bildirmiştir. Kiyef va Tusiriski. Alman konsoloslukları da bilmukabele kapatılacaktır. M. Dekanya Avusturya Cumhurreisi t indan kabül Viyana, 3 (Radyo) — Maca- r'stan Hariciye Nazıriı M. De- kanya, bugün tekrar Başvekil Şuşnig ile Haric'ye Nazırı dok> jf tor Smit tarafından kabul edi- — lerek uzun müddet konuşmuştur. — a Macaristan Hırciye Nazırı, — Reisicumbur M. Miklas tarafın- q dan da kabul olunmuştur. ğ (Kan) otellerinde Çalışanlar da dün işi bıraktılar ş Paris, 3 (Radyo) — Nis otel- — lerinde çalışın memur ve müs- — tahdeminin ilân ettikleri umumi grev, Kandaki otallere de gi . rayet etmiş ve bu otellerde çar — lışan bütün memur ve müstah: demin, bugün işi terketmiştir. —— Rusya d Gönüllü meselesi hak. kında yeni teklifte bulundu SÜ Londra, 3 ( Radyo) — Rus — yanın bura sefiri B. Mayiski — bugün İngiltere Hariciye Naziri. * Lord Halifaksı ziyaret etmiş ve hükümetinin İspanyadaki görük Külerden müsavi — surette iki — taraftan da yirmişer bin kişinin geri alınması lüzumuna kani olduğunu söylemştir. -| İngiltere, Fransa, Almanya ve — İtalya, gönüllülerden ilk partide T onar bin kişinin geri çekilmesi — hususunda mutabık kalmışlardı. g Rasyanın yeni teklifi üzerine tokrar ihtilâf çıkacağı söyler — niyor. B. Mehmet Spaho İtalyadan Belgrada j döndü a Belgrad, 3 (Radyo) — İtak yada on beş gün kalan müna- kalât nazırı B. M-hmed Spaho bu akşam Belgrada' dönmüfl