ay-Şekin mukadde- AM ratı ne yolda? F Usik garkta-iki ceki kardeş Hilletin Kaülı bir cilvesi karşısında mıyız? Bizde, yeni terbiye ve telâkki |"Bu günün yıldızlar c hetinden sayvesinde zayiçe ve mukadderat g bi şeylere inanan kalmam ştır. Bizden çok zaman evel intibah devrini geçirm'ş olar Avrupada - ise, bu gibi iddialara ehemmi- yet verenler ve inananlar pek çoktur. Br çok kimseler, şu veya bu kimsenin istikbali, mukad. deratı üzerine hüsümler — ver: mekle geçinmektedirler! Bu küçük — mükaddemeden sonra bahsimize dönebiliriz: Cihan, birisi aksayi garptan, diğeri de yi şarktan iki — wolkanın tehdidi altında; — panya ve Çin harekâtı, cihan ıuliı'âçîı en korkunç iki yanar- tehlikenin bazı si- yasi ihtiraslardan doğduğu da smuhakkaktır. Bu ihtirasar ya bİl kaç şahsin, yahut ta bir zümrenindir. - Ça davası da, Japon askeri ' partisinin sönmek bilmiyen ihti- — Taslarının doğurduğu birfaciadır. — — On binlerce insan gerek İs- — panya ve gerek Çinde ölmüş, öldürülmüştür. Bunların çoğu- “nun mahdud sayılı kimselerin — hırs ve kinlerine kurban olduk- larına şüphe etmemek lâzımdır. Bu vaziyet bilhassa mütecaviz olan tarafın vaziyetidir. İspan- yada Cumhuriyetçiler, Çinde de Şan-Kay-Şek ve — taraftarları müdafaa cephesinden çalışan- lardır. Şan-Kay-Şek bu — müdafaa vazilesini ne için ve nasıl üze- rine aldı ve muvaffak olabile- cek midir? Bunu, — Avrupanın maruf bir. mecmuasında) bir astroloğun ağzından öğrenebi- liriz: “Mareşal Şan-Kay-Şekin mu- kadderatını ancak doğüm tari- hine, 31 Teşrinievel 1885 tari- hne istinaden tayin etmek “mümkündür. Doğum saati ta- — mamen meçau.dür. Bu sebeple bu zaiyçe b": dı.ıcıgı ndır. vaziyeti de 31 Teşrin evel 1835 te güneş, zuhal ve acceb bur- cunun teşkil e tiği kudretli mi- se lestir. Yıldızların ayni vaz'yeti altın da doğmuş tarihi s mılar dır. Bunlardan zikretmek kâfi; Muruf feyle- sof Kant, Bismark ve Gandi. Bunların üçünün azim ve inadı meşhurdur: Kant, gününü, saati saatine, dakikası dakikasına —mesa s'ne göre tanzim elmiş, meselâ Kö- nigsberg sokaklarında, her gin ayn saat ve dakikada geçmiştir. Bsmarkın adı “Demirbaş ve- kildir,. Yakın tarihteki fevka: lâde mesaisi ve syasi muval- fakıyetleri herkese — malümdur. Gandi ise, hâ â yaşıyan, hâ.â inadında devam eden bir şah- 8'yettir. Bu adamın tek başına İngltereye meydan okuduğunu hep'miz biliyoruz! Bu üç güneş, zuhal ve akrep bürcü müsellesi altında doğmuş azim ve inat erbabına dördüncü olarak Mareşal Şan-Kay-Şeki ilâve edebilr.z! Maamalih, M - reşal Şan-Kay-Şekin doğduğu güne diğer cepheden de Utarit ve Neptunun teşkil et'iği mü: selles da hâkimdr; Klemanso ve Lord Roberts de böyle bir müselles altında doğmuş azim- kâr insanlardır. Bunlar için, *olmaz,, “imkânsız,, malüm de- gildir! Her iki müselles arasında dolaşıcak mukadderat, bazı na- boş safhalar da gösterecektr. Bunun için, 1938 senesinde mareşal Şan-Kay-Şek aleyhine görünen kanlı ve feti hâdise- lere fazla ehemmiyet vermek doğru değildr. Japonlar Şubat, Ağustos, Teşrinievel aylarında çok ihtiyatlı olmak mecburiye- tindedirler. Mareşal Şan- Kay-Şek ve mem- leketi sert güç bir tecrübe g:çıne:kütğ?ıkıl büyük va- r- Ihassa üçünü iaS DAi tanperve lerin pek çotunu mü: dafaa etmek veya kurtarmak isted klerı memleketlerin düş m n ayakları altında bir müd- det için barab olduğunu göre mediler m ? Lâzım olan, davanın sozudur! Jiponyadaki çok &: an'anıya göre Jap onlı yadan hicret etlmiş Basklardan türemiştir! Ne garb tesadüfl Bugön cihanı iki taraftan ateş ve kana vermek istyen İspan- yol'ar ve Japonlardır. Bı, iki milletin çok eski bir kardeşliğinin yeni' br cilvesi midir? 1938 senesi bir taraftan İspanyadan diğer taraftan Uzak Şarkla Japonya yüzünden bü- yük harb tehlikeleri geçi recektir. Fakat muhakkak olan — şudur: İspanya ve hatta Japonya dahi cihama sulh arzalarına boyun eğecek, sulhun temini için el zem o an şartlara riâyet esasını yeniden kabul edeceklerdir. " 0 Â Hıs'p Adamoğlu M. Tataresko Rus sefirine kat'i beyanatt bulundu Bükreş, 21 (Radyo) — Ro- manya Haric ye Nazıri M. Ti taresko, Rusyanın - Prag sefri Aleksanroaskiyi — kabul etmiş ve Teodor Butenkorun, iştiye. tek Bükreşi terkettiğini ve Ro. manyanın Roma sefiri vasıtasle yaptığı tahkikatta bunu anladı: ını, söylemiş Ve Rüsyanın, Ru- men topraklarında bu mesele için tahkikat Yapılamıyacağ nı, böyle bir meselenin mevcud olmadığını ilâve eylemiştir. Klavuz rOmorkör Lmanımıza ZiTib çıkacak va- purların manev”a esjaşında ica- bında çekilmeleri için İstanbul- dan (Kudret) *dindaki - romor: kör gelmiştir. Bu şomorkör, kulavuzluk — *Mrinda — buluna. caktır. bir İsp ne “OSCAÇ müz 1id him ve dramatik bir celse ——— ..-0 M. Eden istifasırın s2bepl.erini anlattı. Başvekil cev.-b verdi ve siyaseti tasvib olundu Londra, 21 (Radyo) — Avam kamarası, bugzün öğeden sonra saat 15 te toplanmıştır. Binci Elvardın tahttan ist'f. ettği gindeaberi avam kama- rasında bu derece dramatik bir toplantı kıydedilmemi Halk; saat 11 daaberi kamarası binasını kuşatmakta ve gittikçe kesafot peyda eden bir kütle teşkil eylemekte idi. an - bir az evel müzakere sâlonundan — çor ye giren Başbakan M. Çember- layo, mubafaza <ârlar tarafından şiddetli bir alkış a karşılanırken, muhalifler de güriltü etmek- te idi. Celse açlıncı evvelâ Ma!'ye Nazırı Sir Con Simon söz al- mış ve uzüun beyanatta buluna- rak, Almanya ile — Avusturya arasında gizi biç bir muahede mevcud olmad ğını ve Avusturr ya Başvek'li doktor — Şuşn gin, Avusturyada sulhun — sarsılıma: ması için olancı kuvvet'le ça- Eşacığından İngi terenin emn olduğunu, 1934 - Avusturya kı- nunu esasinin değ.şmediğini söy- lem ş ve kir'üden inm ştir. Sir Coa S mondan soara kı- billeden nça st'a ettiğai izah içn kürsüye şelen B.E1en, şdde'li sürette a kıs'anmıştır. M. Eden, şunları söy emiştiri —Büyük Betanya, daimf sul- hu müdafar e'mectedir. Fakat bu sulh, mütekabil menfaat'ere istinad etmelidir. M. Çemberlaya, İtalya Baş- weciline gönderd ği mektuplı. da, İng ltere - İtalya münaseba- tının tesisini istiyordu. Halbuk ; İtalyanın aldığı vas zyet, bu mürasebatın teess ' sü çin bzce giyri müsa'ddir, Bi- lirsiniz k, bu gibi meselelerde daha evel bir zenin hazırlamak iktiza eder. İtalya. İspanya messelesinde bizim nazar noktamızı - kabul etmemektedir. Bundan başka daha bir çok müşkül meseleler vardır. İspanya meselesinde İtalyanın itilâflkâr bir hareketine son za- manlarda şahit olmadık. Bence, Büyük Britaayanın, sebatkâr ol- ması lâzımdır. Başvekil B. Çem- berlayn, İtalya ile müzakerele- rin derhal açılması fikrindedir, Böyle bir fikir, İngilterenin, İtalyaya baş eğdiği kanaatini ve- rebilir. Ben böyle bir kanaatin doğ- masna muarız. olduğum için, Başvekille aram'zda htilâf çıktı ve nihayet çekilmeğe — karar verdim, Ben; başkalarının, bizi anla« ması için çok çalıştım. B. Eden, şiddetli alkışlar ara- sında kürsüden inmiştir. Müteakıben, har'ciye nezareti müsteşarı Lord Grayor kürsüye gelmiş ve Başvekil B. Çember- laynın, İtalya ile derhal imüza- kereye — girişilmesi hakkındaki fikrini lag ltese için muzır gör- düğünden dolayı kendisinin de B. Edenin Ekrine iltihık sure- ret stifaya karar verdiğini bildirmiş ve kürsüden inmiştir. Bundan sonra Başvekil B. Çemberlayn yerinden kalkm ş ve kürsüye doğru lerlem ştr, Bu sırada mühafazakâr ar cena- hından akış tufanı yükselirken muhalifler de ( yuha ) diye ba- gırmağ » başlamışlardı. B. Çemberlavn, « dımlar: la kürsüye Çıkmış ve şunları söylemiştir: xo0y Alad nola Avam kamarası binası — Hariciye Nazır B. Ede- nin ist.fasından teessür — duyu- yorum. Hzmetlerini daima tak- dirle yadederim. Herkes, tabi- dir ki bir fıkir sahibidir. Fa- kattakdır eders'n'z ki, Avrupada çok” nazk bir vaziyet hüküm sürüvor. İagiltere; — sulhu' korur mağa çalıştığı bir zamanda, Fransa, Almanya — ve İtalya ile bir teşriki mesaiye ihtiyaç gö- rüyor. Bu kürsüye, İtalyayı müdafan maksadile çıkmadım. Zira İta!- ya bizim lehimizde hareket et- miş değildir. Bununla beraber, burada ne geçm'şi ve ne de istikbali muhakeme edecek de- ğgüz, Şmdi hali d süviyoruz. Büyük Bri da'ma Fran- s ve Amerka ile dost kal- mışlı . V> bu devetene olan dostluğun la s dklır., bi Çönübürlüyü sözlülinü vamlı, İtalyava Lo dra sefr. D nö Giaıd y verdiği cevapta, hgilteerin, İtalyı üe müzak-- relere gr'şmeğe âmade oldu- guna biderdi şini, İıpııyı ve Habeş'staa meselelerinin, Ulus- lar Sööyetes'nde halledi.eceğy'ni — Başı V inci sahifede — bunlardac somra: — Dünyada onlaşmak irtemedi. Bimiz ve salaşım'yacağımız tek dev. let yarın 6 da Busyadır. Diğer bü. tön — milletlerle münasebetlerimiz mormaldir. Faket komünizmle mü. cadele edeceğiz. japanya ile soa an: laşmamız da bundan doğmaktadır. Dünyanın her meresinde olurm ol san, kömünizme karşı cephe ala. iştir. Bu mutuk, gerek İn. ada iyi tesir Hatta M Edenin min bü mutuktan bir 8x s0; kuunu, bu mutkum — tesirlerine bile ailetmektedir. Paris, 21 (Radyo) — Hitlerin nutku, burada çok soğuk kar- şılanmıştır. Umumi efkârın bü- yük bir kısmı; bu nutku, öte- denberi tamamile malüm olan bir takım noktainazarların ifa- dasini arzetmektedir. Siyasal mehafil, bu açık söz- lere karş Fransanın uyanık bü- lunması lâzimgeldiği kanaatin- dedir, Londra, 21 (Radyo) — Hitle- rin nutku; Londra mehafilinin ekserisnde, İngiltere de dahil olduğu halde demokrasilere karşı bir takım hücumları ihtiva etmesi sebebile gayri müsait bir tesir uyândırmıştır. Tokyo, 21 (Radyo) — Hari. ciye Nezareti namına söz söy- lemeğe salâhiyettar bir zat, Htlerin nutkunun — Japonyanın her tarafında iİyi karşılandığını söylemiş ve demiştr ki: — Japonların medeni insan aldukları — hakkındaki — 5: Rtsb ön ve İngilterenin, bu meselelerde ekseriyetin kanasatine göre har reket edeceğini bildirdi; Temiş; İtalyanın, hç bir zaman İngütereye kârşı bir tazyik yap- madığını ve bundan dolayı der- hal müzakereye grişmek tekli: fai reddetmed ğini ve zira böy- le bir hal karşısında - sinirlerin daha fazla gerilmesi ve hatta bir harb çkması ihtimalinin kuvvetli olduğuau beyan — eyle- miştir. Avam kamarasında büyük bi: dikkatle dinlenen B. Çembe Tayaın beyanatı, muhafazak ârla üzerinde derin bir tesir uyan dırmış ve kabinenin siyaseti tasvip olunmuştur. Muhafazakârlardan B. Edenin siyasetini iyi görenler, yirmi kadar saylavdın ibarettir. Nısyonal liberaller de, Çem berlaynın imi tasvp et mişlerdir. Lodra, 21 (Rıdyo) — Mu- halifler lderi B. Etli, Avain kamarasındı beyanata — bulun- muş ve B. Elenin istfasını, İtalyanın bir zaferı olarak tes âkki ettiğini sövlemiştir. Beşik nerede olursa ol- sun, Almanya ile Avus- turya beraberdir Hankov hü ümeti için bir ders olacıktır. Şarki Asya — istikra- rının Japonya s yaseti sayesinde temini mümkündür. Gazetecilerin, Uzak Şarkta Almanyanın gözü olup olmadığı suallerine bu zat hiç cevap ver- memiştir. &£ Tokyo, 21 (Radyo) — Hitle- - rin söylevi, Japon siyasal me- hafilinde çok müsait bir - tesir uyandırmıştır. Japon matbuatı, Şan-Kay-Şeki iltizam eden İngiliz $ yasetine hücum ettiğinden dolayı Hitleri alkışlamaktadır. Berlin, 21 (Radyo) — Bütün Alman gazeteleri, Hitlerin nut- kunu tahlil etmekte ve buna dair uzun makaleler yazmak- tadır. Gazeteler, Hitlerin, Alman haricindeki Alman azlıkları hal kında söylediği sözlerden do- layı Alman milletinin sevinç duygularını kaydetmekte, Fühe reri hararetle alkışlamaktadır. Nevyork, 21 (Radyo) — Ame- rika matbuatı; Hitlerin söylevi- ni tahlil ederek uzun makale- ler yazıyor. Nevyo:k Herald gazetesi: *Hitler dama ayni adamdır, Bu itibarla siyasetinde eskiyi gibi musır olduğunu, dünkü söylevile bir kere daha ispat etmiştir. , Demektedir. Diğer gazeteler de, buna yakın m-kaleler yazmakta; Hit lerin söylevinden Avrupa sulhu namına iyi bir netice çıkarmak mümkün olmadığını kaydeyle- ç “Daevamı 70 uncu sahifede- M eraaid 24 uğubyodl Nt