KORSANLAR — Başı T inci sahifede — tanlık bödiseleri birdenbire çoğalmış, Amumi ücaret felce uğramış, her tarafı telâşa vermişti. Devletler buna karçı bir tedbir düşünmek üzere — Niyon'da bir kon- forana akdettiler ve Akdenizde ti tet gemilerinin geçeceği yolları tayim etahdid ederek buralarını kendi do- ganmalarile inzibat altını aldılar. Ba konleransa bükümeltimiz de işti- tak etmiş ve kondi hissesine düşen kısımlarda icab eden haval ve bahri tedbirleri ittihaz etmişti. Bo teğbirler derhal tesirini gö termekte gecikmedi. Akdedizde biri- bifini takib eden ve bir ay — içizde '©n sekizden (farla ticaret vapurunun Batırılmasile noticelenen korsaalık kidiseleri birdenbire kesildi. ©Ö gün bu gün efkâra misbi bir sükün gelmişti. Artık bu gibi hâ Terin teketrür etmiyeceği ümid edi. liyordu. Evelki gün “Yaparu ba ümidlerin beyhade oldu. guu ve korsanlığın devamında alâ- kadar olanların önlerine çıkan — ilk torpillenen — Tagiliz (fursatta me yaman bir sarette istifade | | | ettiklerini meydana koydu. Hadise hakkındaki tahkikatım benöz ikmal ermemiş olan İngiltere hükümetimin vasil bir hattı hareket İttihaz edeceği dir. Ba bâdise eğer başka zamanda ve başka şartlar dabilinde zuhur et veydi alâkadarlar arasında bir karbi bile intaç edebilirdi. Fakat b işin bu derece — ileri henüz malüm değil. umuümi variyet götürülmesine Hemen müsuid değildir. tüa dev letler meye mal olursa olesu bir bâdi- se çıkarmaktan ve bu hâdinenin sev- kile umumi bir harbe sörüklenmek- ten korkmak t seledeki vebamete Yazla — ileri olunabilir. Onun için me- rağmen işin pek götürülmiyeceği ümid Yalnız muhakkak olan çadur ki, İspanyada uçık ve müdafaacız çebir. ler biribirini en büyük giddetle bombardıman edililir, — cc. nebi hükümetlere aid icaret vapur- bir kayda lenirken büyük elleri kolları bağlı vaziyete müteakıb tetulmaka. devletlerin seyirci ve Tükayd kalmaları duha farla de. tam edemer ve etmemelidir. de.. D a ) YAi Üa Buse ve... Mikrop Güzel —bir kadını veyahut daha samimi ve meşru bir hisle güzel bir çocuğu öpmekte çok büyük bir zevk vardır. D Fakat bir busenin ne demek “olduğunu bilir misiniz? Şu satırları okursanız, her hüide vaktiniz boşuna gitmiş ok * Kuvvetli bir fen heyeti on Ciki dinç ve sağlam, hastalıksız Lgıç kadmma birer temiz ve tâ- |kim edilmiş tabak verilmiş ve | bu tabaklar kendilerine öptü- | gülmüştür. Bu tabaklar üzerinde vapılan hurdebini araştırmalarda ser busenin 10 dan 650 ye ka- » dar hastalık mikrobu - bıraktığı tesbit edilmiştir. — Sağlamından böyle olursa — hastalıklı olanların baselerinde — “milyonlarca mikrop bulunmıya- cak midır?.. Garip bir talâk davası! Amerikada ve Nevyorkun en | — maruf profesörlerinden olan Corc Simson ile karısı arasındaki ta- lâk davası bitmiş ve mahkeme — suimuamele, dayak hasebile ta- Tâkı kabul etmiştir. — Bu davanın garip noktası şu- “duür: Şimdiye kadar zevcelerin ko- | caları tarafından dayak yedik: leri ve suimuamele gördükleri iddia edilir ve bu sübut bulurdu. | Fakat bu davada profesöre ka- | — rısının dayak attığı sabit olmuş | ve bu sebeple talâka karar ve- rilmiştir! | Kadın ve iş " Hollanda hükümeti yeni bir emimame ile evli kadınların | Mmüesseselerde ve ev haricinde | çalışmalarını yasak etmiştir. Ba- “ 2i gazetelere göre, bu karar TAYYARE Bugünkü NYADA NE © FO içtimai bir Zaruretten ziyade katolik sihniyetinin bir eseridir. Koyu bir katolik olan Dah liye Nazırı, kadının evi — dışarısında iş görmesini incil ahkâmına mugayir bulmakta imiş.. Harikulâde bir ftotoğraf makinesi Londranın Optik fabrikala: rından birinde harikulâde bir fotoğraf maki: hazırlanmak- Bu makinenin objektili 18 santimetre kutrundadır. Ve bununla 309 metre uzakta bu- lunan bir grup insanın fotoğra- fiım almak mümkün olacaktır. Bu' makine ve adesenin ' fays dası, büyük binaları 300 metre uzaktan tam şekilde klişeye ak mak imkâmdır. Dilber hesap öğretmeni Amerikada San Dıyağgo şehri lisesinde son sınıf riyaziye öğ- retmeni, Li Rey isimli genç bir kızdır. Fakat bu genç kiz çok güzeldir, © kadar güzeldir ki, gören kendisine âşık olmaktadır. Bu sebeble lisenin talebeleri bir sene daha sımıfta kalmak ve bu suretle bu güzelden bir sene daha uzaklaşmamak için kendi arzularile derslerden - sifir al- maktadırlar. Bu sebeble mesele çok karışık bir şekil almıştır. Genç kızın mektepte vücudü bir tehlike teşkil etmiştir. Genç kız da güzell ğini bild gi için Holivuda intisap etimek istemek- tedir. Mektep idaresi, bu kızın mektepten —ayrılmasını — temin min için Holivuda gitmesini teş- vik etmektedir. Fakat kızın ai- lesi de öğretmen kalmasını is- temekted r. Bakalım iş ne şekilde halle- dilecektir?. En genç mebus! Mebus, milletin vekili demek- Seanslardan nuldu ve 5 muhalife ı NEMASI itibaren ANADOLU n İŞehir meclisin de münakaşa- lar, bazı aza meclisi terkettiler Eczacı B. Faik, meclisin me- suliyetini hatırlattı Proje iki defa reye kondu ve (12) reyle, 5 yıllık imar g—— eeei c p plânına esas kabul edildi — Baştarafı T incide — Karşıyaka suyu Bundan sonre Karşıyaka Yaman lör suyanun israf edilmemesini te- le tarife enc fından verilen karar okundu. men her eve üç ayda kübı su kullanıma hakkı veriyor, bun dan (fazlatı için beher metre mikâ bına 15 yapıyordu. — B. avukat B ve Nazif bu miktarı az bulduklarını söylediler, tabdi edilen tılmasını, 15 kuruşun da Toşa indirilmesini istediler. Kocümen azasından B. - Mustafa itahat verdi, her hususun nazarı dike an sonra bu - tarifenin * Köyledi. B. Babri do mütalcada —bulanarak, teepit edilen miktann ihtiyacı karçılıyabi. decek fazlalıkta olduğunu söyledi. Tekrar söz alan B. Cemil, 25 ton suyun fazla nüfuslu aile için çok az geleceğini ayrı ayrı de- lillerle izah eyledi ve dedi k: — Su hayati bir meseledir. Bunu daha esaslı tedkik etme- lidir .Ayrılan miktar zarari ih: tiyaçlara bile yetişemiyecek kâ- dar azdır. Maksat — tasarruf ise, belediye bu su ile sokakları su- lamamalıdır ve nihayet depoya fazla gelen — sulür, yaz kiş taş ocaklarına akmaktadır. Buraya bir havuz daha yapır hrsa, derd kökünden halledilir. Meclisin bu nokta üzerinde nâ- zarı dikkatini celbederim. Bu nüktar 40 tona iblâğ edilme- lidr. Bunun üzerine belediye reisi izahat verdi Suyun ihtiyaca yetmed ğini, 300 abonenin nöbet beklediği, ileride havuzların ve metmbaların artırılması mevzuu bahsolabileceğini söyledi ve bu vaziyet bekletilmesinin doğru olam ya- cağını anlattı. Teklif reye ko- karşı 14 25 aei Cemil xartiyatın fazla olarak — verilecek biç olmazsa 10 ku- tir. Mebus, rakibi - demektir! için meşrut yet binbir macera veya ihtilâ'le alınırken, hökümdarlar mebus — intihabını binbir kayıd altına almağı ih- mal etmemişlerd r. Demokrasinin veya iyice sok luğun hüküm sürdüğü yerlerde, bu kayıtlar derece, derece kal- dırılmaktadır. İşte bu sayededir ki... Son Rus intiabatında henüz 19 yaşında bulunan bir kız mebus seçilmiştir! Bunun fermanları -7 Kahkaha... Gençlik... Neş'e ve Zarafet abidesi Dünya Sinemacılığının güzellik ve temsildeki fevkalâdelik- itibarile üzerinde ittifak etlikleri yegâne eser Gör... İşit... Söyleme 300/000 Fransız frangına mal olan ve henüz bir eşine daha tesadüf edilmiyen rakipsiz film Büyük Fransız komiği FERNANDEL Tarafinden ibda o'unan Bu büyük filmde söylenen şarkılara, görülen ve iş'dilen hareket ve sözlerin zevkine doyum yoktur Programa ilâve olarak yalnız bugün ve yarınki seanslarda ÇALIKUŞU ük flmile JOURNAL - MIKI ve KAMERIN KÜRREMİZ ETRAFINDA DEVRiİ GÖSTERIİLECEKTİR 4,.30—6,50 de... Gör.. İsii.. Söy me 4dÜve 9 dr hükümdarların da | veya hükümet muvafık reyle encümenin kararı kabul edildi. İmar plânı Müteakıben — riyasetin — İmar projesine- (projeye esas veya şehrin dileği, ihtiyaçları) şeklin: de bir isim verilmesi meselesi- nin müzakeresine başlandı. Be lediye- reisi: — Bu, İzmirin asgari ihtiyaç- larını tesbit eyliyen bir prog raradır. Bazı arkadaşlar 5 senelik plân olabilmesi için karşılık gösterilmesi lâzımdır, diyorlar. Bizim noktai mazarımız ise aksidir. Yaptırdığım:z tetkikler de müs- bet şekilde 'netica vermiştir. Şimdi bu projenin imar plânı olarak kabulünü tekiif ediyorum. Dedi. Söz alan eczacı B. Faik ise şu mütaleada bulundu: — Piân hazırlamak; onu tat- bik edemiyecek olduktan sonra bir kıymet ifade etmez. Esasen kanunda da tatbik edilecek bir plân hazırlanması kaydı. var» dır ve bu kayıd sarihtir. Belediye kanunlarının muhte- Lf maddelerini okuyan ve bun- İarı ayrı ayrı izah eden B. Faik sözlerine şöyle devam etti: — Ben programı bu kanun hududiarı içinde anlıyorum. Hiç bir zaman programı belediyenin Kirdreti maliyesi fevkinde yapa” mayız. Programı bulacağımız pâraya göre hazırlamak mecbu- riyetindeyiz. Memleket ve man- tık muvacehesinde bir mana ifade etmiyen şeyi program diye kabul etmek manasız olur kanaatindeyim. Bay Faik Cemilin: — Arkadaşımız B. Faik büd- | ce Wile programı tefrik etmiyor. karşısında 300 kişimin | Vaziyet sarihtir. Sarfiyat büd- cede düşünülecek ve görüşüle- cektir. Bunu program ile karış- turmamalıdır. Sözlerine de şu cevabı verdi: — İlme, ihtisasa hürmetim yüksektir. Bir kanım adamı böyle konuşmamalı idi. Büdee den değil, belediye kanunun dan bahsettim, Tahakkuk etmi- yecek bir programı yapan mec- lise gülerler. Bizim meelisimizin de bundan sakınması lâzımdır. B. Cemil de şöyle mukâbe- lede bulundu: — Tatbiki kadarı yapılır. Dr. B. Mithat ta, B. Faikin fikrini tasvip ile Bay Faikin ka- kanunları izah ile meclisi tenvir eylediğini söyledi ve dedi ki: — Vaziyet sarihtir. Mevcud projelerden bir kısmını beş se- nelik plâna alabiliriz, diğerle- rini de proje olarak veririz. Avukat B. Halid Tevfik de şu mütaleayı ilâve etti: — Program yapılması müm- kün olan ihtiyaçları kâğıda al- mâaktır. Biz. bunu hazırladığı- mıza göre yapabilmeliyiz. Yapa:- miyacağımız bir şeyi yaparız demek ise hayali olur, doğru değildir. Eğer istikraz akdedecek isek bize yardımda bulunacaksa ©o başka.. - Fakat mümkün olduğu | bünü bilmeliyiz. İzahat vermek İüzumunu his- seden belediye reisi Dr. Behçet Uz şu beyanatta bulundu: - x — Bunları biz de tetkik et tirdik. Üzerinde işledik. Kanu- nun emrettiği programı hazır- lamak için karşısına konacak milyonların — kiıymeti — yoktur. Maksad . işlerin programa kon- masıdır. Programlı hareketlerin fayda- larını izah eden Dr. Bay Behçet Uz sözlerine şöyle devam etti: — Arkadaşlar bu programı kabul edersek, tatbikinden şüp- he edilmemesi lâzımdır. Size bir misal vereyim: İktısad ve Ziraat Vekâletleri programlarını hazırlarlarken, bana Ziraat Ban- kası kredi verecek, bununla kombina kuracağım, demiyor. Dağrudan doğruya meclisten istiyorl Biz yardım bile görmesek; yedi senede programımızın baş- hca aksamını tatbik edeceğiz kanaatindeyim. Ben hayal deni: len işler üzerinde çok uğraştım arkadaşlar. Fakat bunları tahak- kuk ettirdik. Yaptığımız işler binlerce İrayı aşıyor. Her hangi bir Vekâlet, İzmir gibi müstahsi, münevver, bi rinci derecede bir şehre yar. dım ederse fena mı olur? Bunu ondan istersek kabahat mi — iş- leriz? Evvelâ hazırlayacağız, on- dan sonra çalışmak ist yon ar- kadaşlarımızı sevkedeceğiz. Me- buslarımızdan, — vekillerimizden istiyeceğiz. Daha olmazsa Bü- yük Şefimizden istiyeceğiz. Va. zifemiz budur. Müsaade eder- seniz müzakereyi kâfi görelim, Davanın uzaması bizi buraya getirenleri, efkân — umumiyeyi mütcessir etmektedif. Karar- mız yüksek - idarecilerimizi de memnun edecektir. Sımdi bunun beş veya altı senelik plân olarak kabulünü reye koyuyorum. Dr. B. Mitad derhal ayağa kalkarakı: — Son sözleriniz. muhtacı izahtır. Bu şekil, usulü müze- kereye muhaliftir. Dedi. Fakat reye konan teklif d muhalif reye mukabil 12 mu- vafık ile kabul edildi. Bir kaç aza müstenkif kaldı. Tekrar söz alan B. Mitat dedi ki: — B. Reis, zatı âliniz heyeti tenvir edecek mahiyette hareket etmiyorsunuz. Bizim karşımıza bütün fikirler kendi muhay- yelenizde işliyerek çıkıyor. ve bunda kalıyorsunuz. Her hangi mevzu etrafında müzakere cere- yân ettikten sonrâ kendinizce düşünülmüş varidat membaları ortaya atıyorsunuz. Bizi endişeye düşüren mesele bu plânın kabili tatbik olup olmıyacağıdır. Siz ise |buna dair söz söylemediniz. Son sözleriniz de gene garib bir şekilde tecelli etti. Kabul edilecek plânmn altı veya beş senelik olması meselesi mevzuu müzakere değildi. Mesele bu plânı esas itibarile kabul et- mekti. B. Ahmed Şükrü de söz al- dı, fakat müzakere kâfi görül- dü. Bu delfa esas itibarile ka- bul olunan plânın beş veya altı yıllık olması reye vazedildi. Brnes ürerine söz alan B. 4 Şnbat Limanda G elemîd'en vapurlar Dün limanımızın faaliyet günü id. Bir İtalyan, bir Fransız, bir Türk, iki Alman, bir İngiliz ol mak üzere altı vapur gelmiş, mevcutlardan bazıları ile birlikte beş vapur gitmiştir. Alman va- pouru külliyetli miktarda şeker getirmiştir. İlılynn ve Fransız vapurları da mühim miktarda nohut yüklemişlerdir. Aksu Bazı limanlara uğramamış Mersin hattından beklenen Aksu vapuru dün limanımıza gelmiş- :;r. l;ıpuı. Mersin ve Antalya- lan fazla yük aldığından ve kald. ıımdıfı“Aısıyğ Finike, Kxı': Kalkan ve Rodosa uğramadan gelmiştir. Haber aldığımıza göre, Fi- nike ve Alâiyede binlerce san- dık portakal ve mandalin —şat- larda kalmıştır. Seyyah geldi Dün limanımızdan geçen Te- ofil Gölye isimli Fransız vapu- rile 14 Amerikan, İngiliz ve A man seyyahı gelmiştir. eee Fask şöyle dedi: — Takarrür etmiş şeyleri tek. rar etmiyeceğim, müzakere kâfi görüldü, mesai programı da ka- bul olundu. Fakat son olarak şunu da söylemek mel buriye- tindeyim ki ybuııdı ıoîılınnw olan bizler, vatandaşlarımızın omuzlarımıza mesuliyet yükle- dikleri adamlarız. Arkadaşlar burada fikirlerini istimal eder lerken, yalnırz şahsi durumları dahilinde kalmamalıdırlar. Va: tân muvatehesiilde vazife yük: lendiklerini unutmamalıdır. Kantnda 6 sene diye bir madde yoktur. Kanun beş sene- lıktenzb.ıhwıdser ki bu, asgaridir. Â Te İ v Ka eei töalealenla. iç olmazsa bu, olduğu gibi görüşülsün, rakamlandırılsın ve ondan sonra kaç senelik olacağı görüşülsün. Bu Tiyasetin hazır: iadığı bir projedir. İçinde lü: zumlü veyâ iüzümsuz kayıdlâr vardır. Evvelâ bunları - tesbit edelim, Tekrar ediyorum; vereceğimiz kararı düşüaerek verelim, Reis: — Arkadaşımız B. Faik asa- biyete kapıliyorlar, Dedi. B. Faik şu cevabı verdi: — Ben değil; hâdiseler kap- tırıyor. Hatadan kaçınalım, işin bacmini bilimeden senesini na- sı) tahmin ediyoruz?. B. Suad da söz aldı ve de- di ki: — B. Faik hakikaten heye- candadırlar. Buraâda şehir işleri için vicdandan bahsile arkadaş lara ihtarda bulunmak cüretini gösteriyor. Hepimiz de mem- leket çocuğuyuz, vaz femizi müd rikiz.. Müzakere kesildi, - programın beş veya altı senelik mi olar cağı tekrar reye kondu, gene 12 reyle “İzmirin beş senelik imar plânı, olarak kabul edildi. Bunun üzerine B. Faik ve bir az sonra da B. Mithat ve d'Fır bazı azalar meclisten ayrıldılar. Müzakerelere devam edild, kabul olunan plân üzerinde gö- rüşmelere geçildi. Altı madde, yani 40 bin lira- ya imar plâmı, 1,500,000 liraya Hayzler lağım projes , 1,685,000 Hraya caddelere “parke asfalt döşenmesi, 250,050 liralık is- timlâk yapılması, 50,000 lira köprülere — sarfedilmesi kabul edildi veseylâba karşı alınacak tedbirler için ayrılan 500,000 liraya 200,000 lira daha i âvesi muvafık görüldü. Piğain diğer kısımlarımı ge- lecek içtimada müzakeresi ka- rar altına alınarak celseye ni hayet verildi.