) Efes - Ephesos Yazan: Profesör H. R. Tankut —2 Efes kelimesi Grek-e o'm:- makla beraber bu günkü Grek- çeye manalar ve kel me e> ver: miştir. Bailly (1) ye göre “efes's, at- ma, fır'atma demektir, efiemid çıkar. Manası göndermek veya- hut karşı, fratmak, brsne karşı, göndermek, koyuvermektir. Efestios —— ocağa müteali k (mito'ojik), ocık hamisi Allah, ocık mebahını ilgiliyen (kurban vesiire) e ve müteallik (misafir olarak eve gelen, Allıhlarla aış ver yi olan. " Efetis —- Hâkimi âzım, büyük re g. Efetes — şiddetle istenilen, ar: zu edi er. Bu k:l m>lerin G ekçeye Efes adının ve Ef:ste yapılim ş dni merasimin İhum ile grd ği mu- h keaktır. Bunların hep Türkçe ve Tark asllı olduğunu öğre- renec:ğiz. Elesi ilk kuranların Ezik ve moral kudrete ve kalına hür m-t ettikleri vi söylemiştim. Tan- rları br kadın ve dini âyinleri çev kl.k, dans ve koşu idi. Stra- bona göre, so'missos dağında Artemisin doğum gününü kut » yanlara Kurites yani yürüyenler ve koşanlar den yordu. Bu ko- şocuların örcüüa: de Pioto- Kuris adın verirlerdi. A as luk mabudesinin ağbit- leri hareket ve kuvvete dayanan | dint merasimin verdiği bir (öze güven) e (nelse itimat yerinde — kulandım) biz:n serkeşliğe de #sp rlar ve “Lf>s gemicleri d vi mer sime ve tsp.anak idaresne kendiliklerinden ve zorla karr şırlardı.,, en .. * Karlar, Lider vakit vakit * Amas Tanrıya taptla-. Bi da Kubada demek idi. Tpa A- temis g.b bakirelerin, fazıletin, neşvünemanın Tanrısı idi. Fakat bu adı ile daha ziyıde ev ve ocak esirgeyicisi idi. Amazonlar Amasya ve Amasra steleri Ama- nuüs d ğlarını ordan — aldılar. Ame'i hayatta ev ep ve oba - dediğ miz mesken karşılık'ar bu Tanrının ocak ev hâmiliği vazi- fesinden üremiştir. Çocukları- mizi korkutmak için kul andığı- miz ümzc kelimesinin or jini de bu kadn Tanrının ad dr. Ve bütün bunlar Efes adı ile birlkte Proto- Türk — devrinin gen ş polisemik mefanmlar âle- minden birinin içine - girerler. Şadize kadar — öğrendiğimiz — mefaumlar şunlardı: Tanr, himaye ve fazi'et, ev ve ocak, erkekl k, biyük ve hi- kim reis, şiddet e arzu. Güneş- Dil Teor si bütün bu arlamları, güneşin ilham: ile Ööğreni miş lk — mefhumlardan esas - sahip, kuvvet - kudie', har reket, hararet anlamlarına ircı | eder ve bütün bu manalar Eles kelimesinin keadisin 'e mevc.ttur. Bu iddayı spat etmek ve bu orijinel kel menin başına geçtiği genş semaıtk âlemi aydınlat- mak içn gene eski Efesin b ze kalan yadigârlırından asğa- Nelim. .. Efes baş pap.zına Megâbüzos derildiğ ni ve bu kelimenin Greklik er örce Eeste yış de ga öznrişik, Hç bir kmse MA Talh: Dectioansire ge. Frauçalt &. 8ĞT bu papaz adının - benzemes'ne rağner * Grekçe olduğunu id- dia etm yor. Kelimenin Meg * âbüzosdan mirekçep olduğu meydandadır. Meg kısmı bütün Tü k lehçeleriıde Mzge ve Mer ge şeli ile ebedi, büyük ve geniş ( Yakut Lügati, Pekarsk ) demektir. ğ ain gz 1zel şekli olan nğ ile k koasoau ayni katego- rdej o'duğu için mak ve mek ke'imelerinde ayni anlamaları veya yan ve yakınlarını arıya: biliriz. Ntecim mak br. çok lehçelerde övme (Rıdloff C. IV. S. 993) demektir. Meke çare, feraset, hâ.le ve tedbir. mınası veriyor. Not — İskoçya ve İrlandadı br â'eye nisbet ve unvan ola- rak kullanılan mak kelimesi bu orij adendir. Dnlerinin esasına ve âyinle- rne göre Eles baş p pazının alab.leceği vas flar bunlar olmak gerektr. Güneş- Dil teoris mez kelimesini bu Şşekilde müta.ğa eder: 0o. .6 Meg —eğ * em 4 eğ Bir numaralı ana kök (eğ) bü- yüklük ve porla Lk olduğuna göre, bu anlam ki numaralı emdle temessül ve üç nımaralı eğdle taayyün eder. Şu halle meş muayyen ve mevsuf br büyüklük bir parlaklk ve do.a- yısle zekâ, tedbir, efsun ve si- hir demek olur. M -gâbuzas adı- nn ikinci ksm olan Âbuzos (Grekler Âpysos şeklinde vyaz- dıkları ça âbizos biçimirde de telâffaz edldiği vard r) Efes ve Efesos kel melerinin b.zzat ken- dsi olmak gerektir. Bu kelimen n çok eski ve çok tem z bir Türk kelimesi oldu- guünuü, Gineş- Di Teorisne göe yapıcağımız kısı bir. tetkikle de:hal an iyabiliriz: () () 6) ) Abuzos — ağ * ab - uz * os Kelimeyi bütin olarak değil fakat sadece elemanlarını ve on- ların tekee teker gövdelendird.ği anlamaları tetkik edelim. 1) Ağ —anakök olarak esas varlık hareket ve ışık anlamın- dadır. 2) Ab — de temessül edince, (Oğab) şoklini alır. Bınun ilkel (ağ-tağ) — ağa bçimi bitün Türk leh elerinde büyük, yaşlı, öz baba, muhterem ve ruhani manaları verir. Ntekm Yıkıd- çıda: Arabit zbıbumiz, papaz, rahip, âgbit, kâhin, baş papaz demekt r. (Yaku Lizat Pekwsk ) kâin, Başpıpaz, (Yahut Lügati, Pexorsk.) Bazen ağ ana kökü ab pren- spal kökü e temessül ed-rek (ıb-tal) — abab ve kısalarak abb şekli alnca: appayis appüsay kelimelerinde olduğu gibi erkek âkabı (Yahat Lügati. Pekarski) olarak kullanılır. A apçada er: kek İâk.bı olarak kulianılan ve arslan monası veren abbas adında (K musülmuhit tescü- mesi, Asım Efend) ve absz arslan (ahret) kelimesinde bn cevher: bu'uuz. ag 4 ab ve kaynaşarak ab b çim ne girdiğ! zamındı da: ab — shr, büyücülük, eben — yışı erkek ve kadın apak — put, sınem apa — teyze, ana (Yehut Lü- B Fsansız gazetesi yazıyor: —— ——— — — “Türkiyenin dostluğunun kıymeti çok arlttı,, adı hakkında Iaziltere ve transa için buna mazhar olmak İlâzımdır Bundan bir kaç gün eveki hususi — telgraf — sütun arımızda Pariste çıkar Ocuüvre-Övr ga- zetesinin Türkiye hakkındaki bir yazısından bahsetmiştik. To- bouis imzasını taşıyan bu yazı, aynej şöyledir: *Sancak meselesi günün me- selesi osrak kalagelmektedir. Bu defa Cenen e toplantısından hakiki bir Fransız-Türk yakın. laşması doğacağı ve imza edl- miş bulunan an aşmaların muh- tevi bulundukları hükümlerin Cenevrede Tevfik Rüşdü Aras ile Delbos arasında tesbit edi- HAREEEURE 1M A — a DN DR A gat . Poxarscı) meydana çıkar, 3) uz elemanını alarak (bu eleman derece derece n c ç s j z | kategris ne dahildr. H si asılda ayni rolü ve avni se- mavtik kiymeti haizdirler): Abız —1) p>piz, 2) âlim, mollâ, Kır, Kaz, to- pot lehçeleri Radolif. C. L S. 629 Abiz — Kugızarda br kable adı C. | S. 630 Ab.s — Bir çok İchçelerle yakutçanın ağabit i gbi ulu apis yanı büyük papaz. Abıska — İhtiyar adam an- lamlı kelimeler verir. Not: Arabça sand ğımiz. Hı- fz ve Hefiz kelimelerinin bu as 'd n t remiş olduğu ap açıktır. Bu kelimeain ha eket ve çe- viklik manası veren şekilleri de vardır: ebesin— Kara kırgıt lehçesinde! çev k,çalâ : v: hreket- li (Rod. L s. 930) Gene ebek koybal lehçes.nde çevik, çalâk, yğt (Rıd. C. 8. 928 manaları verir. Abas yahat öbüsz kadın, döl yatağı Abası : sihirbaz 4) es elemanı mananın taal- lük ettiği obje veya süjedir.Fa- kat ayni rolde ve kıymettaki elemanlar bir keimede bu'una- mad ğı için bu s unsuru bütün konsonların anası olan (ğ) den müdevver olmak gerektir. Bina- enaleyh kelime hadd — zatinde abuzos değil abuzoş'dur. Kara- kırgzlardıki ebesiağ (çevik, ça- lâx haseketli) kelimesi bunun misalıni teşkil eder. âbuzos ke imesinin bütün an- lamları toplannca şu manalar m'ydana çÇıkar; baba, pap z, rah p, kâhi :, erkek lâkabı, ars Danyaşlı erkek ve kadın, put, sanem, teyze anne, alim, mo la, büyüc papaz, çev.k, ça Âx, ha. reketli, yişit, döl yıtağı, kâhin, Efesl: erin kadın Tanrıya ve kadın Tanrının çevikliğile, ko- şuya musabakaya ve aşka da. yanan meras mine bakılırsa din ulularının bu âadı alması gayet tabidr. âbuz kelimesinn âb kısmı bazan âm şekli alarak: emeget, emiget — Şâman ruhu emhsın ve garb İehçesinde em gen 1) ihtivar kadın. 2-kadın, karı, (Yakut lügati Pekarski 257) manalarım da verir. Ve emehsin k-limesi ile Elesin bânlerinden olan amazonların adı arasındaki benzerlik hayreti Seken vıkar lardaadır. Şu ha'de bu Meğ-ibuzos ile Eles adı arasındaki birlik asâ tereddüt götürmez bir hakikat leceği —ümidleri — mevcuddur. De bosun Ankara ziyareti esna- sında bütün bunlar kat'i şekik lerini iktisap edebileceklerdr. Fransa ve İngiltere- için Aaka- ranın dost uğuna mazhar olmak her zamandan z'yade bu gün kıymeti ha z olan bir keyf yettir. Bu dostluk geçirdiğimiz müş- kül anlar dolayısile daha ziya- de kıymet peyda etmektedir. Bu anlarda İ giltere ve Fraasa nın bütün eski dost ve mütte- fklerinin, — baş döadüsücü br süratle Roma - Berlin - Tocyo mihveri tarafına — geçt.klerine şah d olmaktayız. Banun içn Ankara ile işbirliğinde bulun: ma< daha ziyade k . ymet peyda etmektedir., B. M.çesko —— .— Ciınzvreden sonra Londraya ; idecek V yana, 22 (Radyo) — Haler Cenevrede bulunmakta olan Ro- mavya Hariciye N arı B. Mi- çesko; V.yanada çıkan ( Noye Freye Pres:) gizetes nin Cenev- re muhabirine beyanatta bu'un- muş ve sulhun muhafazası çin bütün d.vletler aras ndatam bir mesa ye iht'yeç olduğu: nu söyled kten sorra, Roman- yanın, Tuna meselesi çın kom- şular le uzaşmağa karar verdi- ğin: * âve eylemiştir. B. Mçesko Cenevreden dö- nüşürd , doğruca Londraya gi- decek ve oradan Pariş yoluyle Bükreşe gelecektr. M. Eden Cenev:eye M. De'. bos a beraber gidecek Paris, 22 (Radyo) — Millet- ler Cemiye.: Konseyinin 26 Kâ. nunusani top antısında bulunı- cak olan İngiltere Hariciye Na- zırı Lord Eden Pariste bir gün kalacaktır. İagiliz Nazırı M. Del- bos'a görüşecek ve ertesi gün birlikte Cenevreye gideceklerdir. İki arap hükümeti İyi komşu uk mua- hed:si imzalamışlar Amman, 22 (Radyo) — Mave. rayı Erdea ile İbassuud hükü- metleri arasında bir iyi komşu- luk muahedesi imzalanmış!ır. M ah -dc 21Şubatta mer'iyete girecektir. Rusya Bükreşte maslahatgü. zar bulunduracak Bükreş, 22 (Radyo) — Rusya- nn bura selarethanesi, sefirin Moskovaya avdeti münasebetile bundan sonra bir maslahatgü- zar tarafındın idare edlecekt r. Ku * 4353 | eai * 2333 Köuuausani 10 Zalkala 21 Kadânunusai 23 Küayayani îJapon_lar umumi bir taar- ruz için hazırlanıyorlar Başvekil Prens Konoya,umumi vaziyet hak. kında yeni beyanatta bulundu Japon tankları bir çin şehrine giriyorlar Onkon, 22 (Raiyo) — Ja- ponya Çın meselesinin silâhla halini temin için büyük hazır- lıklara başlımış - bulunuyor. Japon ordusu, yakında Kan- tonda umumi br taarruz yapa- ek ve muhtelif — cephelerden Çin kuvvetlerine hücum ede- cektir. Tonkoen, Şanşun, Sasing ada sında büyük hazırlıklarvardır. Biyas körfezinde harb ve nak- liye sefinesi olmak üzere yüz parça gemi toplanmış — bulun- maktadır. J>pon tayyareleri, Kanton- Hankeo şimendifer hattını şim- diden bombardıman — etmege baş'amıştır. Kolomdan Hong - Konga ka- dar olan sahada, büyük hare- kâta girişilmiş bulunuyor. Tokyo, 22 (A.A.) — Prens Konoye diyet meclisindeki nut- kunda şu sözleri de söylemiştir: “Japonyanın doğu Asyasının istikrarcı kuvveti olmak itibari- le vazilesi memlekete daha ağır mecburiyetler — yükletmektedir. Buna binaen Japonya daha bü- yük fedakârlıklara — katlanmak mecburiyetindedir. Bunun için de Japor milleti maddi ve ma- nevi seferber hale gelmeli, ordu ve donanmasnı - kuvvetlendir- meli ve finans ve ekonomisini bir kül halinde tanzim etmeli- dir. Hükümet istihsalâtı Japon- Mançuko-Çın teşriki mesai kad- rosunu"da atırmak — için harb endüstrisini tanzim etmek istiyor.,, Prens Konoye henüz derpişi mümkün olmıyan son hede- fin tahakkuku için bütün mille- tin blok halinde hükümet arka- sında birleşeceği ümidinde bu- landuğunu ve ihtilâfa sabır ve sel bir tarzı hal arıyacağını bildirmiştir. 3 Moskovada Japonlardan 70 kişi tevkif ed.imiştir Tokyo, 22 (Radyo) — Domei Ajansının bildird ğiae göre, içe lerinde biri petrol mühendisi o'mak üzere, yetmş Jepon, Raslar - tarafından — tevkif edil- mişlir. Amerika Bahriye bü.-cesini kabul etti Vaşington, 22 (Radyo)— Par- Misemo, 333 müyon — Dolarlık 938 senesi normal bahriye büd- cesini 14 muhalfe karşı 283 reyle kabul etmiştir. Vaş ngton, 22 (Radyo) — B. Ruzveitin deniz inşaatı hakkında meclişe gelecek hafta bir mesaj göndereceği sanılıyor. Baldvinin evine hırsız girdi Londra, 22 (Radyo) — B. Baldvinin evine giren hırsızlar, müteaddid san'at eserleri ve eski paralar çalmışlardır. Halkevinde milli kos. tümlü balo İzmir Halkevinin uzun zaman- danberi hazırlamakta — olduğu mi li kostümlü balo, dün gece, hakikaten çok cazib ve çok zevkli br toplantının en güzel misali olmak üzere verilm.ş ve Halkev, nez.h, canlı ve — eğlen: celi bir gece geçirmiştir. Bilhassa kadıniarımızdan, milli' kıyafetlerle iştirak edenler çok olmuştur. Tanıamış, münevver aileler grublar halinde gelmiş ve Halkevi çatısı altında eğlen: m şler, dans etmişlerdir. güne kadar ANADOLUnun tarihi, nefis bir eseri Pevagamber Süley- manın aşkı Din kitab'arının, efsane erin, macera dolu eski tarih- lerin en mühim simalarından biri ve hem peygamber, hem hükümdar, hem âşık ve hem maceraperest olan- Süleyma !.. Yakında ANADOLU sütunlarında