© Sebile ( Çalıkuşu dilber Feride, bu gün patranın tarihi tahtına oturuyor Genç Kral Farukun Aşkı - Bir akşam kraliçe namzedine dediler ki: “Artık küçüklerle ovnamama!rsm Safinaz!.. (Kral 17, kraliçe16 yaşındadır | Kral onu almasaydıBıncı Edvar gibi ha- | reket edecekti. Ani şekilde karar verdi Kleopatrzanın tahtına oturmak şereli, her güzele nasib olacak bir şey değildir. Bütün dünya güzeleri bu şerefi tebcil ettik- leri zsman kalblerinin çarpte ğını, harikulâde renklerinin sol- duğunu, yüzlerinin kızardığını bissederler. Lâkin, artık bu bir vakıadır. Kicopatranın tahtına bu gün güzel bir kadın tevarüs “edyor. Bu bir prenses değ İdir. Br esire de hiçl. Or altı yaşında küçük - bir kız; İskenderiye - hâk mlerinden birinin kızı.. Bu ürkek bak şl:, *taze yanaklı güzel, Kleopatranın ihtiras dolu makamnı — işgal edecek. Misir tarihinin görme- dği muazzam bir düğünle kar- Şi aşacağız. Kral Fuadiın oğu Farukun çocukluğu uzlet içinde geçmiştir. Oa beş yaşına kadar onun terbiyesine Mrs. İna Nay- lor bakmıştır. Bundan sonra Londraya — tahsile — gönderilen Faruk, orada askeri mektebe devam etm'ştir. Faruk çok has- sas bir çocuktu. Babası, bu hassasiyetini gidermek için onu kuvvetli bir askeri terbiyeye sokmak istiyordu. Bunun için dir ki Azizel Mısri paşayı onun #aürebbisi yaptı. , Tubaf bir-te sadüfdür ki bu paşa ayni za manda güzel Safinazın amcası bulunuyordu. k; bu sert terbiyeye hiç tea adı, her âkşam Kahi- redeki annesine telefon ediyor, saatlerce telefon başından ayrı- mıyordu. Genç prens; mektepte iyi bir süvari oldu. Dersine ça- hşıyor ve talimlerde muvaffak oluyordu. Eski kitapları seven Faruk daima kütüphaneleri ge- ziyordu. Kraliçe, Bir gün, Kahireden gelen te- lefon haberi; prestiş ederces'se sevd ği babas nın ö üm haberini getirdi. Prens Fasuk; bundan dehşetli müteessr oldu, hemen Parise ve oradan da tayyare ile Kahreye dördü, Kahrede ilk defadır ki, ciddi bir surette memleket işlerdle meşgul olma- ga başladı. Bir gün, genç kral; — kitapla meşgülken, dişardan akseden akseden kahkahılarla mutalea- sını durdurdu. Bunlar; hemşire: lerile dostlarının gülüşmeleriydi. Hemşiresinin bu dostları ara sında yalnız bir tanesi Farukun nazarı dikkatini celbetti. Bu, çok mütevazı, çok cazip, güzel Safinazdı. | lebini birden yaydı. Safinaz, Fransızcayı yi konu- konuşüyor; İngilzceyi becere- miyordu. Güzel Safınazı, genç arkadaşları “Çalıkuşu, diye ça gırıyorlardı. On iki yıldanberidir ki bın— birlerini görmem şlerdi. ük. ©| ken bahçede Kral hrııklı be- raber — narlardı. Bakınız zaman, onları ne yapmıştı! Birisi 1* kral ve kralın valide ve hemrireleri yaşında güzel bir genç kız, di- ğeri de on yedi yaşında güzel bir delikanlı olmuştu!. Bir akşam güzel şöyle bir teklif yapıldı: — Artık kâçüklerle oynamayı bırakınız. Büyüklerin yanına ge- liniz! Onlarla meşgul olunuz!. Bundan sonradır ki Safinaz Farukla daha mahrem o'muş, onunla bol bol dans etmek fırsatını bulmuştur. İşaret edelim ki sekizinci Ed- varla kral Faruk arasında kuv« vetli dost'uk bağları vardır. Bu bağları hakkındaki hür dü- şüncelerini ilâve etmeği de unut- mıyalım. Eğer Faruka, Safinsz dola. yısile ebeveyni ve Mmukarribini mümanâat etmiş Olsa idi, o da sekizinci Edvarın Yaptığını — ya- Safinaza | pacaktı. Bir gün fikrini ailesine ve muhitine açtı Ve İzdivaç ta- Kızın b bası Yusuf bin Zülfkar, bu müracaat önünde şaşırdı. Aileyi büyük bir meserret kapladı. Ve yedivaç teklifi Sevinçle kabul edildi, Safinazın Silesi asil bir Çere kes ailesine MeNsuptur. Mahmud Said paşt, Silesi tarafından yar kın akrabati idi. Paruk, bir ta- ıılıın memleket işlerile uğraşır yor; diğer taraftan da — kadınlır ğın hürriyeti mevzuu ile yürü- lüyor; fakat bütün bunlara rağ- men Safinazı bir dakika bile terkedemiyordu. Genç kral, Safinaz ismini de- giştirdi. Bunun yerine Arabca bir kelime olan (Feride) ismini maşukasına verdi. (F) harfi ba- bası tarafından da uğur telâkki ediliyordu. Kral Faruk, modern olmasına rağmen bütün dini ananelere arkasını çevirmedi. Düğün me- rasiminin İslâm âdetlerine tev- fikan yapılması emrini verdi. Düğün levazımının heyeti umu- miyesi Pariste — hazırlanmıştır, Vassel ismindeki memuru mah- susu Parisin en nadide, en san'- atkârane işlerini Kahireye gö- türmüştür. Yirmi sekiz işçi bu harikulâde — levazımı — hazırla- mıştır, Parisin en zengin mücevhe- ratçısı, en zengin kolleksiyonile Kahireye geçmiştir. Fakat, kral ailesinin malik olduğu göz ka- maştırıcı mücevherler önünde, bu zengin Parislinin bütün Av- rupa merkezlerini tayyare ile dolaşmak mecburiyetinde kal- dığını söyliyebiliriz. Bu seyahat, daha mükemmel ve daha na- dide mucevnerler - bulabilmek içadı. Safınaz, yahud Feride henüz Damdosyondan mezundur. Si- gâra içmez, afif, ince, harikulâde güzel bir mahlüktur. Genç kral on yedi yaşında- dır. Ve tahtını Feride gibi gö- rülmemiş bir inci ile süslediği için muhakkak ki mesudların mesududur. Portsmot hâdiseleri. Deniz makamatının nazarı dikkatini celbetti.. Londra, 19 (Radyo) — Port- smotta son zamanlarda vukua gelen hâdiseler, deniz makama: tının nazarı diki Amirallık — tahkil sını bildirmiştir. Malüm olduğu üzere Portsmottaki Berpingam ve Küin Elizabet zırhlılarında çe kau yangınların sebebi henüz anlaşılamamıştır. İtalyan gazetecile- rine z yafet verild” Bükreş; 19-( Radyo ) — Ro- manyâ Hariciye nezareti müs- teşarı; burada bulunmakta olan Yurnale Ditelya) ve (Mesacero) gazeteleri müdürleri ( Vircino Gayda) ve (Françesco) şerefle- rine bir ziyafet vermiştir. Romada Japon Amiralı Roma, 19 (Radyo) — Japon Amiralı Yamako meçhul asker abidesine çecak koymuştur. 20 Kaaaüasesi 'spanyada olınlar ——— OO SA SESARAN Za e n Kleo- » arü Ihtilâlciler, 36 tayyare 'le Barselonu bombaladılar Cumhuriyetçiler, bir hava muharebesi neti. cesinde 8 âsi tayyaresi düşürdüler Asi topçular Barselon, 19 (Radyo) — Âsi lerin Teruel üzerine mukabil ta- arruzları çok şiddetli olmuştur. Bu taarruz; şima'i şarkiden ya- pılmış, Saragos, Korya yolu ile Valans - Kalako şimendifer hattı kesilmeğe çalışılmıştır. 300 den fazla top, cumhuri- yetçi mevziler üzerine tayyare- lerin de iştirakile obüs yağdır- mışlardır. Kıtaatın, Saragos te- pelerinden inen düşman hücum dalgalarını bu şartlar —altında karşılamakta müşki uğramış, s'perlerine çekilmeğe mecbur kalmıştır. Bu suretle geri hat- ları düzeltilmiş, — taarruz da gerilerde durdurulmuştur. Aded itibarile faik olan âsi tayyareler, cumhuriyetç' tayyare- lerle Orla üzerinde büyük bir hava muharebes.ne tutuşmuşlar- dr. Cumhuriyetçilerin ave: 'xw- yareleri, âsilerin bombardıman tayyarelerinden bir kaçımı dü- şürmüşler, diğerlerini de kaç- mağa mecbur etmişlerdir. Âs tayyareler, Akdeniz sevar hilindeki şeh rleri ve kasabalarır da bombardımana başlamışlar- dır. Sabahleyin saat onda Ak meriya, öğleden Sonra da Ca- ledaris bombardıman edilm ştir. Salamanga, 19(Radyo)— Nas- yonalis umumi — karargâhının tebl ği: Teruel cephesinde Celadis ve Moleson dağiarında cumhuriyet kuvvetlerine hücum eden milli kuvvetler 8 tepe zaptetmişler, 600 esir almışlar ve 140 lik bir batarya, külliyetli mühim- mat iğtinam eylemişlerdir. Se- köz tayyare düşürülmüştür. Br Sovyet tayyareci paraşütle yere inmiş, esir edilm ştir. Barselon, 19 (Radyo) — De- nizden gelen otuzaltı tayyare, bu gün Barselon şehrini bom- bardıman — etmişlerdir. İnsanca zayiat büyüktür. Tayyareler, büyük bombalarla hava torpilleri atmışlardır. Bir: çok binalar harab olmuştur. Valânsiya şehrinin de, diğer iki tayyare tarafından bombar- dıman edildiği bildiriliyor. Paris, 19 (Radyo) — Saragos- da başlıyan muharebe devam b ediyor. Salamankadan verilen haber- lere göre; ihtilâlciler, cumhuri- zetçilerin bazı istihkâmlarını zap- tetmişler ve - ilerliyerek Molton tepelerini işgal eylemişlerdir. muannidane bir surette harb ediyorlar. Madrid, 19 (A.A.) — Royter Ajansından: Elçiliklerde bulunan - döt beş bin kadar mültecinin tanliyesi için — kord.plomatikle — İspanyol hükümeti arasında cereyan eden görüşmeler ilerlemektedir. Mü- zakereleri kotdiplomatik adına- Brezilya büyük elçisi B. Psehane idare ediyor. Fransa büyük elçiliği ayrı bir anlaşma yapmış ve kadin, ço cuk, ihtiyarların şimal - Fransa: sına nakli için icab eden ted- birleri almış bulunmaktadır. İtalya Cenübt Amerikada imtiyazlar elde et. mek hevesinde Vaşington, 19 (Radyo)— İtal- yanın, Cenubi Amerikada bir Faşizm — hareketi — uyandırimak istediği söyleniyor. Bunun delili, İtayadan Cenubt — Amerikaya yapılan si mühunmat ve tay- yare — satışlarının.. mühim - bir lesr yapmış oanetıdır. Son — zamandı Nikaraguaya 500 ton harb levazımı satılmış- tır. Nikaragua, Cenubi Amerikada stratezi bakımından çok mühim bir yerdr. kalya, Akvanor hükümetine de mühimmat ve Paraguaya tayyare göndermektedir. Gönderilen mühimmat ve tay- yare bedellerinin, cenubi Ame- rika hükümetlerince ne suretle tediye edildiği benüz malâin değildir. ü Bazı mehvfilde dolaşan -ha- berlere göre, İtalya, cenubi Amerikada imtiyazlar elde- et mek hevesindedir. j Amerika Çin - Japon işine karışmıyacak Vaşington, 19 ( Radyo ) — Amerika Hariciye Nazırı Kordol Hull, gazetecilere beyanatta bu- lunmuş ve Japonyanın, Çinde aldığı vaziyetten dolayı ü kanın menafiine halel gelmedi- gni, bu itibarla Amerikanın, Çin * Japon hâdiselerinde bi: taraf kalacağını söylemiştir. Letonya Hari- ciye Nazırı Meçhul asker abide. sine çelenk koydu Roma, 19 ( Radyo ) — Dün buraya gelen Letonya Hariciye Nazırı B. Monleı. bu raya gitmiş ve ü deftere kaydetmiştir. B. Monter, öğleden sonra da meçhul asker abidesine çeleak koymuştur. Ankaraya kar yağdı Ankara, 19 (Radyo) — gece şehre — kar yağm ştır. De» Tece daima sıfırin allndadır.