11 Kânunuevel P J ANADOLU 4 Le Temps gazetesinin mühim bir makalesi Roma paktı komünizmin değil, İngil- terenin düşmanıdır, hedef odur. Mussolini, İslâm âlemindeki tahrikâtı ve Ak: deniz donanmasını artırışı yüzünden bir harp /— çıkarsa, kendisine yardımcı bulmuş oluyor. Hitler emir, Mussolini ta- kib ediyor. Keseyi dol- duran, Hitlerdir. Bir ittifakın iki Na- polyonu olamaz' : Romada, geçen İkinciteşrinin 6 incı günü “komünist düşma- nı,, mukaddes ittifakın imzalan- dığı unutulmamıştır. O günden- beri bu ittifak hâakkında © ka- dar biribirine aykırı şeyler söy- lendiğini görüyoruz ki bu hal şe can sıkıcı kış günlerinde in- sanı bir hayli eğlendiriyor. Ev- velâ Almanyayı ele alalım: Alman gazetelerinin, İtalya, Japonya ve Almanya arasında yapılan bu anlaşmayı hakikt kıymetinden küçük ve ehemmi- Yetsiz gibi göstermek için Ak Man propâganda nezaretinden tiddi emirler aldığı hissediliyor. Zira Alman muharrirler bu an- laşmayi hep siyasi ictihat tara- hndııı ele alıyorlar ve yalnız işin nazariyat tarafile uğraşıyor- lar, İtalyanlar ise bilâkis anlaş- — Bin kaymetini - ballandırıyorlar, anlaşmayı imzalamış olan dev- tlerin kaç yüz milyon nüfuslu bir yığın teşkil ettiklerini ve deniz harb kuvvetlerinin kaç Milyon ton tuttuğunu yazıp çi- ziyorlar. Biz, “komünist düşma- di,, mükaddes - ittifakın kıyme- tini İtalyan gazetelerinin neşri- - Yatile ölçmek daha doğru ola- / Sağı kanaatindeyiz. Zira ittifakın Mühim bir askeri manası olma- Saydı, eğer bu ittifak sadece iç- Ç akidelerde üç devletin hİı'leıı'ı'ıeıu'n ifade etmiş olsaydı ssolini bunu imzalarken Ro- v,&hldıki bütün ataşemiliterlerin ir bulunmalarını asrarla - is- ter miydi? İttifaknamenin birinci madde- | Sinde anlaşmanın esası şöyle bildirilmektedir: “Komünist enternasyonalin fa- öliyeti etrafında biribirini ha- 'dar etmek, komünist enter- hasyonale karşı müşterek — ted. irleri sıkı bir iş birliği ile tat- etmek üzere Almanya ve Ponya arasında yapılmış olan "'lışınıyı İtalya iştirak eder. Eğer Romada Müssolininin ı“İyı namına imzaladığı - vesi- in bütün manası bundan 'aret olsaydı bu anlaşma ka- İf manasız ne olabilirdi? Ko- Tünist enternasyonalin faaliye- tini takib etmek ve müşterek İ İbirler almak için bu üç dev- *t büyük erkânıharbiyelerinin inci şubeleri (1) kâfi gelmez hiiydi? Muahedede şöyle bir kayda da 'lılhnıyor “İmzalıyan taraflar, komünist nternasyonalin parçalayıcı faa- “Yeti ile mücadele etmek için Üdafak tedbirlerini müzakere ğ_'hurlıştırmık üzere daimi & komisyon teşkil edecekler- (1) Ehbuıt ile meşgul olan Zizli komiteciliğe ve casusluğa 1 çalışan şube, R £ M. Hitler Japon sefiri ile konuşuyor. Yukarıda büyük erkânıharbi- yelerde bu işlerle uğraşan bir teşkilâtın mevcudiyetini bildir- diğimize göre yeni kurulacak olan bu komisyonun acaba ha: kiki vazifesi ne olacaktır?. Bu suale cevap vermek ve muahedenin zikrettiğimiz iki kay- dını hakikt manasile kavramak için bir kaç yıl geriye dönmek Ve şimdi unutulmuş olan ” 'Bazı eski muahedelerin metinlerini karıştırmak lâzımdır. İzah edelim: Bu gün —bir — çok İtalyan muhakemelerinde “ faşist düş- manı ,, olanların muhakeme- lerine başlanmış bulanuyorsa da artık İtalyada ciddi bir ko- münist tehlikesi bulunduğu id- dia edi emez. Bununla beraber İtalyadan geçen seyyahlar, Ha- beşistanda ve İspanyada cere- yan eden hâdiselerin İtalyaya ne pahaya mal olduğundan galil olduğu hâlde halkın gene bü- yük bir memnuniyetsizlik içinde bulunduğunu - farketmektedirler. Bu hal bugünkü İtalyan rejimi- nin en büyük düşmanının gene bizzat kendisi olduğunu — anlat- maktadır. İtalyan rejimi memleket dahi- lindeki faaliyeti ile kendi çuku- runu kazmaktadır. Yoksa İtalya ile üçüncü enternasyonal ara- sındaki çelik bölme sapasağlam durmaktadır. Üçüncü enternas- yonalin İtalyada bugünkü rejime düşmanlık edebildiği iddia edi- lemez. Esasen Mussolini üçüncü enternasyonale hiç bir zaman ciddi bir eh:mmiyet verme- miştir. Zaten bunun | ıçın değıl mıdır ki İngilterenin ve - Amerikanın Sovyetlerle münasebet tesis et. meğe korktukları bir devirae, © en ufak bir tuı:ddilt gösterme- » B S Di e | de bulunmuyor, aynı Dar vay öi B AR a eee eet e AA AD İ ae öRE ae Ca M. Mussolini den Moskovaya elini uzatmış ve üçüncü enternasyonal taraftarı İtalyan komünistlerinin henüz fasliyette devam ettikleri bir zamanda bile Sovyetleri tan- maktan çpkınmemışlır lşte ya- 26 ılkteşrın 922. Muısulmı Roma. . üzerine... yürüyor... Dört gnn sonra yani ayın otuzunda kral Emanuel kendisine kabine teşkiline memur ediyor.26 ikin- citeşrinde parlâmeto yeni baş- vekile İevkalâde salâhiyetler ve- riyor. Ve bir yıl sonra, yani 30 ikinciteşrin 923 de Mussolini parlâmento kürsüsünden şu söz- leri söylüyor: * — Eğer Sovyetler ekonomik bir muahede imzalamak ister- lerse Rusyanın eski müttefikleri arasından ilk olarak İtalya, yeni rejimli Rus devletini tanımağa hazır bulunduğunu beyan eder.,, Aradan bir yıl daha geçiyor. 924 yılı ikine:kânun ayının onun- cu günü Sovyetlerle İtalya ara- sında müzakereler başlıyor ve imzalanacak muahede esasları o kadar üstün .körü, © kadar münakaşasız, o kadar süratli olarak kabul ediliyor ki, İngil- terede iktidar mevkünde — bulu- nan Âmele partisi lideri Ram zey Makdonald geç kalmaktan korkuyor; 20 gün sonra yani 1 şubat 924 de İngilterenin yeni Rus devletini tanıdığını Mosko- vaya müstacel bir telgrafla bil- diriyor. 6 Şubat. Sovyet - İtalyan mu- ahedesi Romada imzalanıyor. 7 Şubat. Sovyet Rusya, İtalya tarafından hukukan tanınıyor ve 15 şubatta Sovyet Rusya nez- dinde ilk İtalyan sefiri s fati, Kont Manzoni Kremlinde iti- matnamesini takdim ediyor. Bu kadar çok işin bu ka- dar kısa bir zamana nasıl sığdı- rılabildiğine gelin de hayret et- meyin. Yapılan muahede pek mü- himdi, İtalya bunda yalnız ko- münist Rusyanın elçilerine, me- ymurlarına ve ticaret heyetlerine dxpkıııııtık masuniyet temin, et- mek ve komünist Rusyaya €en fazla “Mazhan rüçhan, devlet muamelesi yapmak taahhüdün- ve M. Hitler iki taraf gemilerinin karşılıklı olarak Karadenizdeki Rus ve Akdenizdeki İtalyan limanların- da serbest dolaşmak — hakkını kabul ediyor ve Sovyet seyyah- larile Sovyet Rusyadan gelen mallara büyük kolaylıklar vade- diyordu. Ve bu balden bu gün komünistlere karşı dünyayı aza- mi ihtiyata davet eden Faşist İtalyada en ufak bir kuşkulan- ma hissedilmiyordu. Bu muahedenin İtalyaya mü- him bir iktısadi fayda temin et- miş olduğu da iddia edilemez. Amerikan ve İngiliz salnamesi 1924-1928 de İtalyaya 25 mil- yon dolar satış yapmış olan Sovyetlerin 1928 -1932 devre- sinde bu miktarı 39 milyon do- lara çıkarabildiklerini; buna mu- kabil 1924.1928 de Rusyaya 73 milyon satış yapmış olan İtal- yanların 1928-1933 de bu satışı ancak S milyon arttırabilerek 78)| milyona çıkarabildiklerini, kay- detmektedir. Halbuki bu İtalyan satışı ayni devrelerde Almanya, İngiltere ve Amerikanın Rusya- ya yaptıkları satışın yanında pek zavallı kalmaktadır. Bu hal İtalyada şüphesiz bir hayal kı- rıklığı uyandırmıştır. Fakat bu- na rağmen, hatta bir müddet sonra İzvestiya gazetesinin sabık başmuharriri Karl Radekin İta- yan Faşizmi aleyhinde muhtelif vesilelerle yazmış olduğu pek şiddetli makalelere rağmen İtal- yan hükümeti komünist Rusya aleyhinde en ufak bir teşebbüs- te bulunmamış, hatta 12-24 ma- yıs 1933 de komünizmin kâbesi olan Moskova ile Roma arasın- daki Bağları kuvvetlendirmek için hazırlanan bir projeyi mü- sait karşılamıştı. Bu sırada Hitlerin temayülle- rinden şüphelenmeğe başlıyan Rusya, şarki ve merkezi Av- rupa — devletleri ile mütema- diyen dostluk muahedeleri im- zalıyor ve böylelikle Almanyayı bir siyasi çember için2 almağa uğraşıyordu. Bununla beraber Almanya aleyhindeki bu çaliş- masını gayet şeytanca bir dik« katle gizliyor 've şureti haktan görünerek bir taraflan da müd- detlerinin bitmesi yaklaşmış olan Alman - Rus muahedelerini yeni- Sahifs © Hayret! Yahudi ve Arap liderleri anlaşıyorlar mı? ——— — Kudüs, 10 (Radyo) — Bir Arap gazetesi, Filistinin taksimi için İngilterenin hazırladığı plâna mukabil, Arasında bir anlaşma yapıldığını Yahudi - Arap liderleri yazmaktadır. Yahudi liderlerinin bu anlaşmayı kabul ettiği de ayni gazetede bildirilmekle beraber, Kudüsteki Arap ve Yahudi mahfellerinin ademi malümat beyan eyledikleri ilâve olunmaktadır. Hayfa, 10 (Radyo) — Nasırada bir otobüsün tecavüze uğradığı yolun üzerindeki bir Arap kulübesi, İngiliz #skerleri tarafından tahrip edilmiştir. liyordu. Mussolini © — zaman Litvinofun bu çalışmasında hiç bir aykırlık bulmuyordu. Nite- kim 2 Eylül 1933 de, Rusya vile bir “doztluk, ademi tecavüz ve bitaraflık,, — muahedesi imzala- maktan da çekinmemişti. Hatta üçay sonra, Romayı ziyaret eden Litvınofu debdebeli bir surette karşılıyarak İtalya, Fransa, İngiltere ve Rusya arasında bir büyük anlaşma yapmak için bir takım esaslar tesbit etmeği bile makul bulmuştu. Görülüyor ki 1924 den 1933 & kadar içtimat letihad sandıkları hiç bir suretle siyasi temaslara engel olama- mıştır. Komünizm tehlikesi bun- dan bir kaç ay eveline gelinceye kadar İtalyada faşizmin ikt dar mevkinde — bulunmasını haklı göstermek için halka karşı kul- lanılan bir formüldü. Komünizmi bir dış siyaseti mevzuu halinde ele almak İtalyanın “ademi te- cavüz, dostluk ve — bitaraflık,, muahedesini — imzaladığı gün, Mussolini bu vesile ile şu beya: natta bulunmuştu. “— Bu muahede bir dostluk politikasının mantıki inkişafında bir merhaledir, Daha faydalı neticeler temin edecek bir esas vazifesini görecektir., Eğer İtalyan diplomamisi, Mos- solini tarafından verilmiş olan bu imzalar ve sözlerle artık kendisini mukayyed — addetmi- yorsa, eğer İtalya Rusya - ile yapmış olduğu — muahedelerin Japonya aleyhindeki gizli mad- delerine artık riayet etmiyecekse, böyle mühim bir değişiklik için komünizm tehlikesi gibi boş bir formül ve mevcud olmıyan bir felâketten daha başka ve kuv- vetli sebepler bulunması - icab eder. Hitler için de vaziyet böy- ledir. Hitler dil alışkanlığı ile ve propaganda zaruretleri yüzün- den ikide bir üçüncü enternas- yonalin aleyhinde ağzına geleni söylemektedir. Bununla beraber komüoizmin Almanya için de bir tehlike olmadığı herkesin malü- muduür. Hitler hükümeti bunu bildiği kadar komünizmin artık Çinde taraftar toplıyacağını da bilmektedir. Çin - Japon harbinin başlamasından evel bu harbin başlamaması için yapılan bütün siyasi teşebbüsler, hep Sovyet nüfuzunu baltalamak - pahasına yürümüşlerdir. Çinde Alman askerf heyeti Çin ordusunun ıslahı için Al- manya Çin hükümetinin emrine mühim bir askeri heyet gö dermiştir. Bu heyette altı gene- ral ve 65 büyük rütbeli erkânı harp vardır. Çin, Almanyanın müttefiki olan Japonya ile harbe giriştiği halde, bu askeri heyet, büyük Alman erkânı harbiyesi taralından geriye çağrılmamıştır. Ve Çin büyük erkânıharbiyesi. nin emri altında çalışmağa de- vam etmektedir. Hitlerin naza- riyeleri ile komünizm arasında şekil ve derece farkı — vardır. Yoksa usullerde ve tatbikatta bir benzerlik görülür; ve — iki tarafın içtimai farklar, düne kadar, Hülerle ni ınlııııdıki f Stalinin ekonomik sahada bir sürü vesikalar imzalamalarına mani olamamıştır. Adolf Hitlerin iktidar mevkü- ne gelir gelmez, ilk iş olarak 1 şubat 1933 de Sovyet-Alman gizli muahedesini beş yıl müd- detle uzatmış olduğunu - nasıl unutabiliriz?. 1926 da yapılmış ©'aâan bu muahedenin müddeti 1931 de bitmişti. Htler, iki yıl ölümden sonra bu muahedeyi tekrar diriltmiştir ki, önümüz- deki 1938 yılı mayısının beşine kadar mer'i olmakta devam et mesi icabeder. Almanya namına sabık - ölü başvekil Strezman ile Sovyetler namına Krestinski — tarafından hazırlanmış olan bu muahede- nin sadece “İki tarafa iy: müna- sebetler tesis etmekle iktifa,, et- memekte olduğu malümdur. Bu gizli muahedenin ikinci ve üçün- câ maddeleri çok ileriye git- mekte ve bir taraf “bir ( çüncü devlet tarafındın veya bi gok devletler tarafından,, — tecavuüze uğriyacak solursa diğer — taraf tam ve kat'i bir bitaraflık mu- hafaza etmeğe mecbur bulun- maktadır. Gene eğer bir tarafa “Mali ve iktisadi bir boykot,, ilân edilirse diğer tarafın bu boykota iştirak etmemesi bu muahedeyle kabul edilmiş bu- lunmaktadır. Rusya son yıllarda Almanya- nn sinirine dokunacak bazı ha- reketlerde bulundu. Faraza Fran: sa ile ittifak etti ve Çekoslo. vakya ile anlaştı; Cenevredeki faaliyeti ile de Almanyanın ho- şuna gidebildiği söylenemez. Bu- nâ rağmen Hitlerin bir gizli muahede ile yüklend ği vazife- leri nasıl başardığını ispat eden bir hâdiseyle karşılaştık. Bu yıl Kızılordu erkânıharbiye reisi ma- reşal Tuhaçevski ile aralarında Sovyetlerin Londra ataşemiliteri Putnayı da gördüğümüz altı ge- neral Rusyayı — çelik adamdan (Stalin) kurtarmak istedikleri za- man kurdukları plânı büyük Al- man erkânıharbiyesine de açmak hatasına düştüler. Mareşal Blom- berg ile gizli bir muhaberede bulundular. Mareşal derhal Al. man gizli polis şefi Himmeri haberdar etti. Ve bu zat Alman hükümeti tarafından —meseleyi (Stalinpe bildirmeğe ve mare- şalla generalleri tutturmağa me- b mur edildi. Kızılordunun - başsız. birakıl- masının Stalin diktatörlüğünün devrilmesinden mühim addedil- mesi Hitler Almanyasının gö- zünde üçüncü enternasyonalin Avrupa — medeniyetini tehdid eden bir tehlike gibi gözükme- diğine, belki Alman kalkınması için vücudü lâzım bir manivelâ addedildiğine delâlet eder. Binacnaleyb, Berlinin - faşist devletler arasındaki tesanüdü yi ka- daha yasi se- aramak Uzak Şarka kadar y bul etmesinde, Roma başka ve çok ciddi bepler ve hakikatler 'doğru değildir. Bu sivasi*hâak kadlı t şunli taPdlA —