10 Künunnevet Yeni Manisa Egenin çok modern bir şehri oluyor.. Şehircilik faaliyeti - Yol inşaatı - Muhtar kursları ve Kooperatif çalışmaları.. Salihli - Bozdağ yolunun başlama törenine aid bir intiba Manisa, (Hususi) — Bir yıl svel Manisayı görüp, şimdi tek- var ziyaret edenler, yepyeni ve mamur Manisanın bir yıllık de- gişikliğine hayret ediyorlar. Bu hayret çok yerindedir. Manisa- hlaf bile, her - 'yün' * gözlerinin önünde devam eden bu faali- yete alışmaları icab ettiği halde, pek kısa bir zaman içinde baş- hyan ve biten bu imar hareket- lerini takdir ve hayranlıkla sey- retmekten — kendilerini — alamı- yorlar. Manisa, modern bir şehir ol- ma yolunu tutmuştur. Plânlı ça- lışma ile kısa bir zaman zarfın- da yurdun en güzel bir parçası olacaktır. Manisa istasyonuna inen bir yolcu, artık tozlu ve çamurlu bir sokakla karşılaşmıyor. Düz- gün bir parke üzerinden gider- ken, iki tarafı beton plâkalarla kaplanmış tretuvarları ve bun- ların arasındaki yeşilliği zevkle seyrediyor, Eskiden birer çöp- lük deryası olan sağlı, sollu iki büyük arsanın yerinde de ye- şilliklere — gömülmüş — modern oyuncaklı çocuk bahçesini, muh- teşem Kız Enstitüsü binasını gö- rüyor. Atatürk heykel? Bu kısa tahavvüle bir sene sonra büsbütün başka gözlerle bakacağız. Bu iki esaslı eserin ârasından uzayıp giden (Atatürk bulvarı), bu sene asfalt olacak ve bu asfaltın üzerinde yürüyen- ler karşılarında, şimdiki belediye binasının yerinde en büyüklerinin muazzam ve heybetli anıtile kar- şılaşacaklar. Bir tarafta Parti ve Halkevi binaları, diğer tarafta belediye parkı ve bunun nihaye- tinde yükselen hükümet koönağile Cumhuriyet — alanı, Manisanın muhteşem dekorunu tamamlamış olacaktır. Atatürk anıtı müsabakaya kon: muüş ve müsabakayı kıymetli heykeltraşlarımızdan ' Bay Nejat kazanmıştır. Amt elli bin lira sarfedilerek bu yıl içinde tamanm lanmış olacaktır. -Ayrıca çocuk çesine de bir Atatürk büstü konacaktır. Büst alınmış, kaide- Sinin inşasına başlanmıştır. Bu tarzdaki büstler ilin mulyelif nahiye ve köylerinde taatr Müm etmektedir. | Yol inşaatı L Vilâyetimizdeki yol inşaatı da bummalı bir durumdadır. Bütün vilâyet dahilinde in; hara- retle devam edilmektedir. Bilhassa Manisa - Muradiye- Mehemen, Manisa - Turgudlu, Manisa - Akhisar, Manisa - İz- mir, Akhisar - Kırkağaç ve Sa- Tihli-Allah diyen- Bozdağ yolları bunların başında gelmektedir. Muradiye « Menemen — yolü kısmen emanet süretile, kismen de müteahhit tarafından yapıl- maktadır. Yakın bir zamanda bu kısa ve düz yol Manisalıları Menemen ve İzmire — bağlamış olacaktır. Manisa-Turgutlu yolu da yüz beş bin liraya eks İtme- ye konmuştur. Maaisa- Akhisar yolu inşaatı - sona ermek üze- redir. Sâlihli * Bozdağ yolu üzerin: deki faaliyet hızla ilerlemekte- dir. Pek yakın bir zamanda, bu yol Manisalıları Dağ ve Kayak sporları yapmak için emsalsiz bir hususiyeti olan Bozdağına kolaylıkla ulaştıracaktır. Halen Manisa ve İzmiri biribirins bağ- liıyan şose üzerinde de esaslı tamirat işleri başlamıştır. — Bu yol, yakın bir zamanda baştan başa mükemmel bir şose haline getirilecek ve şehre giren — kıs: mın üç kilometresi, şehrin toz- dan kurtulmasını temin için as- falt olarak yapılacaktır. Şehre giren diğer bütün ana şoselerin şehrin sağlığını korumak yönün: den üç kilometresinin — asfalt olarak yapılması kararlaştırıl- mıştır. Manisa vilâyetindeki bütün yollara enternasyonal yol işaret- leri konmuştur. Pek az kısım- larda kalan noksanlar da ikmal edilmek üzeredir. Şoselerin ki- lometre taşları da enternasyonal Manisa valisi silindiraj yapılan bir yol inşaatını a g. Üai ü ği —ii eei ğğ R l çe e BZ eat ı:fj sisteme uygun olarak yenilen- meğe başlanmıştır. Manisa, bu imar faaliyetile ve emsalsiz tarihsel eserlerile pek yakın bir zamanda Ege bölge- sinin turistik ve — modern bir şehri olmağa namzetttir. Muhtar kursları Manisa, 9 (Hususi) — Köy muhtarlarının nüfus, ziraat, sağ- hk işleri ve köy kanunu hak- kındaki bilgilerini artırmak mak- sadile Halkevi salonunda her ay dörder gün devam etmek üzere üç devreden ibaret bilgi kursları açılmıştır. Merkeze bağlı 170 köy böl- gelere aynlarak bu üç devrede kurslara devam edeceklerdir. Günde ellişer dakikadan altı dersi ihtiva eden kurslar, ilgili mütehassıslar tarafından idare edilmektedir. Derslere köy muh- tarları, ihtiyar heyetleri ve köy kâtipleri iştirak etmektedir. Köy kalkınması yolunda pek büyük faydalar temin edecek olan kursların birinci devresi iyi neticelerle sona ermiş ve ikinci devre hazırlıklarına baş- Tanmıştır. Bir iki güne kadar ikinci devre derslerine başlana- caktir. Kooperatiflerde faaliyet Manisa, (Hususi) — 932 Yı. hnda yedi yüz bağcının ortaklığı ile kurulmuş olan Manisa bağ- cılar kooperatifi, dört senelik bir çalışma devres'nden sonra hükümetimizin kooperatif işle- rine karşı gösterdiği büyük il- giden faydalanarak geçen sene 2834 No. satış kooperatifleri kanununa intibak kararı vermiş- ti. İntibak kararı İktısat Vekâ- letince tasdk edilerek 21 No. (Manisa Tarım üzüm satış koo- peratifi) adını alan kooperatif derhal faaliyetine hız verm ş ve merkez kazada mevcut oön bir kredi kooperatifinin bin beşfiyüz üzümcü ortağını hemen, hemen kendi ortaklığına alabilm ştir. Ortaklar, kooperatife karşı büyük bir bağlılık göstermekte- dirler, Kooperatif bu sene — iş mevsiminden sonra faaliyete geç- tiği için ortaklarını üzüm tesli- matile mecbur tutmamış, buna rağmen kendileri ellerinde mev- cut üzümleri kooperatife vermek için büyük bir tehalük göster- mişlerdiz. Bu hal Manisa mıntakasındaki bağcıların Kooperatifçiliğin fay- dalarını tamamen kavramış bu- lunduklarına bir delil olmakla teflişle muhtarları birinci devre * nunda vali ve muallimlerle bir arada | hes Hüseyin ismnde biri, beraber müessesenin iyi ellerle idare edilmekte bulunduğunu gösteren bir keyfiyettir. Dağcılar balosu Manisa, (Hususi) — Bayramın birinci gecesi Manisa Dağspor kulübünün balosu Halkevi sa- lonlarında - yapıldı. neşeli geçti. Bilh: len dağcılık köşesi dikkat nazarını çekiyordu. Kulübün muhtelif za- manlarda yaptığı gezileri ve gösterdiği faaliyetleri bir arada toplıyan büyük levha şeklindeki albümler, çok canlı olmuştu. Sar bahın dördüne kadar devam eden balo Manisalılara iyi bir gece geçirmek fırsatını verdi. Manisada kumar yüzün- den cinayet! Kadostrocu Etem namında biri öl- dürüldü.. Manisa, 9 (Hususi muhabiri- mizden: Telefonlağ). — Bugün Yenicami mahallesinde kumar Yyüzünden bir cinayet oldu. Tat- ka- dastrocu namile maruf Etemi kalbinden kama ile yaraladı. Yarası ağır olan Etem, der- hal hastaneye - kaldırıldı ise de, iki saatten fazla yaşıyamadı. Kı- til Hüseyin 'derhal yakalandı. Katil ve maktul işsiz takı- mındandır. Sözen Sandıklıda Namık Kemal gecesi Sandıklı, ( Hususi ) — Halk- evinde “ Namık Kemal ,, gecesi yapılmış, Jiseli gençler büyük şairin hayatını anlatmışlar, eser- lerinden bazı parçaları okumuş: lar, yüksek vatanseverliğini te- barüz ettirmişlerdir. — Sandıklı Halkevinin ilk defa olarak tertip ey'ediği bu müsamere muhitte büyük bir alâka uyandırmıştır. Şaka yüzünden Bir gencin kafatası patladı Dün öğle üzeri Sinekli cad- desinde Mehmet Akgünün deri fabrikasında şaka yüzünden bir vak'a olmuştur. Öğle paydosün- da fabrika amelesi yemek yer- ken Raşide, fabrika arabacısı Mehmed gelip takılmıştır. Ağız şakası, az sonra el şakasına ta- havvül etmiş, ikisi birbirini itip kakmağa başlamışlardır. Bu sı- rada Raşit yere düşmüş, başı bir taşa rastlıyarak kafatası ya- rılmıştır. Yaralı Memleket has- tanesine kaldırılmıştır. Tahkika- ta müddeiumumi muavini B. Şevki Suner bakmaktadır, Raşid ifadesinde şakalaşırken yere düşürüldüğünü ve yaralan- dığını, tedavi masrafı Mehmet tarafından verilmed.ği takdirde davacı olduğunu söylemiştir. Elli birinci canavar Gaveyn şövalye mektebinin istikbali en sönük - talebelerin- den biri idi. Vücudü mükemmel, boyu uzun, geniş omuzlu güçlü kuvvetli bir. delikanlı,ş olmasına rağmen büyük bir kusuru vardı: Tabansız, mütereddid, kerkağın birisi oluşu idi. Zavallı muallimler düşündüler, taşındılar, çocuğun bu - haline bir çare bulamadılar. Bir gün mektebin — ruhiyat profesörü ile müdürü bu mese- le hakkında münakaşa ediyor- lardı. Nihayet müdür: — Ne olursa olsun, dedi, ben bu talebeyi adam edece- ğim. — Nasıl? — Canavar öldürmeğe yollı- yacağım. — Sakın hal.. Ya ölürse?.. — Belki ölür, lâkin iş bir muvalfakıyetle neticelenirse elde edeceğim'z fayda çok büyük olacaktır. Hem unutma ki, onun ahlâkından, seciyesinden — biz mesulüz. Tabit böyle kalmasına razı olamayız. — Şey... Acaba bu sene ca- navarlar ne âlemde?. — Nasıl olacaklar, eskisinden müdhiş. Geçen hafta cenuptaki tepelerde bir çok. köylü, iki ükek, bir domuz öldürmüşler. Eğer havalar böyle kuru git mekte devam ederse korkarım canavarlar teneffüs ederken çı- kardıkları kızgin nefeslerle or- manları tutuşturacaklar. — Eğer Gaveyne bir hal ola- cak olursa ailesine tahsil ücre- tinden bir şey iade edecek miyiz? — Hayır, kontratta öyle bir şey yok. Hem ölmiyecek canım, ben onu tepeye yollamadan evel kendisine tılsımlı bir kelime Öğreteceğim, — Çok güzel bir fikir. O günden itibaren Gaveyn *mektebin ejderhalar hakkında malümat, kursuna devama baş- ladı. Dersler hem nazari, hem de ameli idi. Sabahları canavar- ların tarihi, hayatı, âdatı hak- kında konferanslar veriliyordu. Fakat Gaveyn bu derslerde bir varlık gösteremedi. Allah bu çocuğa fevkalâde bir unutkanlık hassası vermişti. Öğleden son- raki ameli kısımda oldukça mu- vaffak oluyordu. Çünkü fevkal- âde kuvvetli ve seri idi, Bu dersler için cenub ovasına gidi- yorlar ve balta ile ' tecrübeler yıpıymll'dl Bu tecrübeler mü- kemmel surette cereyan ediyor- du. Orada hazır bulunan eski bir mezun Gaveynin mukavva ejderlerle hayret verici mücade- lesini aolata anlata bitiremiyor: Sahife 9 du. Gün geçtikçe mukavva ej- derler içi saman dolu çuvallara tahvil olundu. Bir az sonra on- lar da yerlerini tehtadan cana: varlara terkettiler. Önceleri heyecanlı olan tec- rübeler gitgide tatsız bir şekil almağa başladı. Öyle ya, hay- vanlar ne kadar korkunç şekik lerde yapılırlarsa yapılsınlar can- İsızdıylar. Gaveyne korku, öldürme hevesi vermiyorlardı. Bir balta darbesi kafalarını koparmağa kâfi geliyordu. Mektep müdürü Gaveynin Ha- ziranın sonunda hakiki canavar- larla karşılaşmasına karar verdi, Bir gece evel de o müthiş hay- vanlardan biri mektebin bahçe sine girmiş bütün salatalıkları yemişti. Mektep idaresi Gaveynin ha» zır. olduğuna kaniydiler. Ona bir diploma ve bir de balta verdiler, Ertesi günü müdür genci hususi bir konuşma için odasına çağırdı: — Otur, dedi. Ve bir sigara uzattı. Gaven tereddüt etti. — Hakkın var, bu mektep kanunu haricinde bir şeydir. Fakat şunu unutma ki halihazırda ilk şehadetnameni almış bulu- nuyorsun. Yani artık çocuk de- ğilsin. Yarın hayata atılacaksın, Gaveyn sigarayı aldı. Müdür bir kibrit uzattı. Lâkin Gaveyn cebinden kendi. kibritini çıka- rarak yaktı ve adamcağızı hay- rete düşüren bir ustalıkla püfür püfür dumanları savurmağa baş- ladı, Müdür devam etti: — Bugünlerde artık ameli ve ciddi tecrübelere — geçmeliyiz. Malüm ya hayat da nazari bilgi- den ziyade ameliye dayanır. Ya- rın öbürgün artık seni Ejderha öldürmek için tarlalara çıkara- cağız. Gaveyn burnunu kaşıdı: — Pek iyi amma müdür bey, dedi, cenub ormanlarındaki ca- navarların 200 metre büyüklü- ğünde olduğunu söylüyorlar. — Yok canım, hepsi yalan. Geçen gün bunlardan birini bi: zim kapıcı görmüş. Hemen bana geldi haber verdi. Yemin ede- rek söylüyor: 150 metreden bu: yük değilm'ş. Hem canim bun- dan sana ne? Ben seni bu mü- cadele için sEvli br kelime ile — Lütfen çeviriniz >4 seris — aa