lgnîuc.knr 'rzı_tâîîğ FON Başvekilimiz, milletten hiç bir:’ Budane adai ANADOLU şey saklıyacak değiliz diyorlar Başvekilimiz B. Celâl Bayar, hareketlerinden evel üniver- siteyi ziyaret ederek profesörlerden izahat aldılar Istanbul, 8 (Hususi muhabiri- mizden) — Başvekilimiz B. Ce- lâl Bayar, bu gün üniversiteyi şereflendirerek rektör B. Cemil Bilselle konuşmuş ve üniversite hakkında izahat almıştır. Rektör B. Cemil Bilsel, pro- fesörleri Başvekilimize takdim etmiştir. Başvekilimiz, müteakıben Tıb- fakültesini teşrif etmiş ve pro- fesör Âkil Muhtarın ders tak- ririni dinlemiştir. Başvekilimiz B. Celâl Bayar, bundan sonra Alman profesör- lerle de görüşmüş ve bazı nok- talar hık!ıııdı izahat almış, tek- rar gelişinde üniversitede daha fazla meşgul olacağını söyliye- rek memnuniyetle ayrılmış ve bütün — profesörler - tarafından uğurlanmıştır. Başvekilimiz, bu — akşamki trenle Ankaraya hareket etmiş- ler ve Haydarpaşa istasyı istasyonunda B. Kemaleddin Teftişten döndü Ankara, 8 (Hususi muhabiri- mizden) — İş dairesi reis mua- vini B. Kemaleddin, Zonguldak, İstanbul ve Bursa iş dairelerini teftiş etmiş ve buraya dön- müştür. " Hâkimlerimizin ma- — aşları bir derece artırılacak Ankara, 8 (Hususi muhabiri- mizden) — Adliye Vekâleti, hâ- kimlerin maaşlarını birer derece artırmağa karar vermiş ve bu- nun için bir proje tanzim ey- lemiştir. Proje, Başvekâlete verilmiştir. Fransız Ticaret filosu azalıyor Paris, 8 (Radyo) — Son altı sene zarlında Fransız ticaret fi- losu 600 bin ton azalmıştır. Mevcudun yüzde 57 si de yeni- lenmek ihtiyacındadır. < Vekiller İstanbuldan An. karaya döndüler.. ? İstanbul, 8 (Hususi muhabiri- mizden) — Millt müdafaa baka: ni general Kâzım Özalp, Dahi- liye Vekili B. Şükcü Kaya ve Maliye Vekili Fuat Ağralı, bu akşamki trenle Ankaraya hare- ket etmişlerdir. Tekirdölı Yakında Parise ve - oradan Londraya gidecek İstânbul 8 (Hususi muhabiri- mizden)— Tekirdağlı Hüseyin, maç yapmak üzere yakında Pa: rise ve oradan Londraya gide- cektir. Kudüsde infilâkler oldu.. Kudüs, 8 (Radyo) —Filistinin bir çok yerlerinde yeni hâdiseler olmuştur. Meçhul şahıslar, Mısır ekspre- sine yaylım ateş açmışlardır. Bazı yerlerde, infilâk madde- k leri bulunmuştur, vali ve belediye reisi B. Muhid- din Üstündağla bütün vilâyet ve parti erkânı ve komutanlar ta- rafından teşyi edilmişlerdir. Başvekilimiz, Haydarpaşa is- tasyonunda matbuat mümessil- lerini kabul etmişler ve kendi- lerine: Japonyanın Çindeki fütu- hatı tehlikeli g Japonya sulha mütemayil görünüyor, Fransız gazeteleri, Çinin, uzun müddet mukavemel edeceğini tahmin ediyor. Tokyo, 8 (Radyo) — Japonya hükümeti, İngiltere ve Almanya gibi devletlerin sulh hususunda: ki tavassutuna itiraz etmiyecektir. Çünkü Japonya Çinde arazi zaptına hevesli değildir. Japon: yanın şartları şunlardır: Çinde Japonya aleyhine tah- — Gazetecilerden ve millet. | ten hiç bir şey saklıyacak de- | ğiliz. Her istediğinizi yazmakta * serbestsiniz, yeter ki, neşriyatı- nız, devletin ve milletin yüksek menfaatleri itibarile zamanında | olsun., Demişlerdir. rikât durdurulmalıdır. Kayıdsız ve şartsız, Japonyanın sulh tek- lifleri kabul olunmalıdır. Ve Ja ponya ile Çin, her hususta el ele — çalışmalıdır. — Japonyanın merkezi Çin hükümetini tanı- mamak g bi bir kararı yoktur. Paris, 8 (Radyo) — Fransız Yeni ticaret ve kliring anlaşmaları Polonya ile Yugoslavyadan kereste alacağız. Polonyaya pamuk ve kuru meyva vereceğiz. Ankara, 8 (Hususi muhabirimizden) — Hükümetimiz, kiiring yoliyle dört yüz bin sandıklık kereste idhali için Yugoslavya ile bir anlaşma akdetmiştir. Ankara, 8 (Hususi muhabirimizden) — Hükümetimizle Polonya arasında başlıyan kliring ve yeni t cgaret sona ermiştir. Bu anlaşmaya göre, Polonya kereste tüccarlarına altmış bin metremik'ab kutuluk kereste kontenjanı verilmiştir. Buna mukabil de Polonyalılar, bizden pamuk ve kuru meyva alacaklardır. Alman gençlik şefi Tah- randan Ankaraya vardı.. Von Şiras, Istanbula da uğrıyacak ve Taksim abidesine çelenk koyacaktır.. Ankara, 8 (Hususi muhabirimizden) — Alman gençlik teşkilâtı Şiras, hususi tayyare ile Tahrandan buraya geldi. Maarif Vekili B. Saffet Arıkan, Anadolu kulübünde Von Şiras lideri Von şerefhne bir ziyafet verdi. Von Şras, yarın İstanbula ve oradan da Berline gidecektir. İstanbul, 8 (Hususi muhabirimizden) — Alman gençlik teşkilâtı lideri Von Şiras, yarın buraya gelecek ve merasimle karşılana- caktır. Von Şiras, Taksim abidesine çelenk koyacak ve müteakıben, şerefine verilecek ziyafette hazır bulunacaktır. Von Şiras, Cuma günü _Bulin_ıjöneuk Stoyadinoviç, Romadan anlaşması müzakereleri sonra Berline de gidecek Yugoslavya başbakanı, Milânoya hare- ketinden evel B. Mussolini ile görüştü. Roma, 8 (Radyo) — İtalya Başvekili B. Mussolini ile Yur goslavya Baş ve Dış Bakanı Mi- lan Stoyadinoviç, bu gün Vene- dik sarayında uzun müddet kö- nuşmuşlardır. Bu konuşmalarda, Hariciye Nazırı Kont Ciano da hazır bulunmuştur. Roma, 8 (Radyo) — Bu gece Yugoslavya sefarethanesinde Yu- goslavya Baş ve Dış Bakanı Mi- lan Stoyadinoviç şerefine bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette, bütün İtalya ri hazır bulun- muşlardır. Milan Stoyadinoviç, Kont Ci- ano ile Faşist umumi kâtibi B. Staraçın refakatile gece ya- rısından sonra Milânoya hare- ket etmiştir. Berlin, 8 (Radyo) — Alman siyasal mehafili, — Yugoslavya .—— ee İtalya, Avusturyave Macaristan Hari- ciye Nazırları toplanacak Viyana, 8 (Radyo) — İtalya, Avusturya ve Macaristan ciye Nazırları arasında İkinci- kânunun onuncu günü Buda- peştede bir kon'erans akdolu- nacağı ve bu konferansın, iki gün devam edeceği söyleniyor. orunüyor gazeteleri Japon-Çin harbi hak- kında muhtelif mütalca ve - tef- sirlerde bulunmaktadırlar. Övr gazetesi diyor ki: *Japonya, Çine karşı gayet şiddetli tedbirler kabul eder görünmektedir. Çindeki fütuhat, son zamanda ÂAmerikada teyak- kuz uyandırmıştır. Çin mesele- sile İngiltere ve Fransa hiç alâ- kadar olmamışlardır. Bu bir hatadır., Ernuvel gezetesi diyor ki: “Çine faik olmalarına rağmen Japonların harbe devamları M hataradan hali - kalmıyacaktır. Bunu Japonlar da anlamışlardır. Ve Japonların, son harbin bir yıpranma harbine istihalesinden korkmaları lâzımdır. Lare Poblik gazetesi ise, şu mütalcada bulunuyor: Çinin mukavemeti — çok uzun sürebilir. Japonya, ilk harbi ka- zanmıştır. amma, bundan sonra ne olacaktır? Ördre gazetesi de Japonyanın şimdi sulh istemeğe başladığını, fakat Çinin buna yanaşmadığını, sulh takdirinde 300 milyonluk Çin, Japonya idaresine girerse bundan Avrupanın korkması lâ- zimgeldiğini kaydediyor. Londra, 8 (Radyo) — Nanki- nin Zzabtından sonra Japonya harbe devam edecek midir? Gazeteler, bugünkü yazılarında bu suali soruyorlar. Taymis ga- zetesi, mareşal Çang-Kay-Şekin milli — izzetinefsi kırıcı şariları kabul edeceğine hkümedilemi- yeceğini, Japonyanın - ilânihaye hkarbe devam edemiyeceğini ve Japonları, sulh şartlarını Çine kabul ettirmelerinin mesud ede- ceğini yazıyor. — Baş ve Dış Bakanı Milan Sto- yadinoviçin Berlin seyahatine muntazır bulunuyorlar. Roma, 8 (Radyo) — İtılyı Haric'ye Nezareti, Milan Stoya- dinoviçin Roma seyahati hak- kında bir resmi tebliğ neşret- miştir. Bu tebliğde, B. Musso- Hni ile Yugoslavya Başbakanı arasında iki memleketi alâkadar eden meseleler etrafında konu- şulduğu ve iki hükümet reisinin görüş ve fikirlerinde ahenk ve mutabakat mevcud olduğu, İtak- ya-Yugoslavya dostluğunun, ile- ride daha kuvvetli bir şekil ala- cağı kaydolunmaktadır. Tıb âleminde bir hâ — dalüife 3 ça İki zenci çocuğu biribi- rine yapıştıracaklar Maksad, yanıp harap olmuş ensi- Çinin bazı büyül çok garip ve gizli müesseseler vardır, mesai şekilleri tamamile gayri insanidir, Bu müesseseler, gar p mahlü- kat fabrikalarıdır. Bu müessese- lerde yalnız baştan ibaret kal- mış köpekler, kendisi bir bebek fakat başı bir küp kadar büyük insanlar yapılır. Bu müesseseler, metruk veya çalınmış küçük bir çocuğu, evelden ve sureti mah- susada hazırlanmış ve içi yağ dolu bir kaba, yalnız başı dı- şarda kalmak suretile kapatır. Çocuk, bu cendere iç'nde öl- mezse, vücudü zerre kadar bü- yümemek üzere yalnız başı bü- yümüş, garip bir mahlük olur. Müesseseler bunu cambazhane- lere yüksek fiatlerle satarlar. nsan ve hayvanlara verilen garib şekillere bakılırsa, bu mü- esseselerde akıllara hayret vere- cek marifetler olduğuna hükmet- mek İâzımgelir, ve hep Çinden, Hindiçiniden kopub gelen biti- şik hemşireler ve kardeşlerin de anadan doğma değil, bu mües- seselerin bir marifeti olduğu an- laşılmaktadır. Ve... Amerikada iki zenci çocuğu birleştirmek esası üze- rinde çok cesurane bir amaliyat ve teşebbüs yapılmak üzeredir! Henüz 13 yaşlarında bulunan Klara Hovard isminde bir zenci kız, bir kaza neticesinde yan tarafından feci şekilde yanmıştır. Şikago hastanesi doktor ve ope- ratörleri bu kızcağızın yanan kısımlarındaki derilerin yeniden üremesine bir türlü imkân bu- lamamışlar, neticede cesurane bir tecrübeye karar vermiş!e dir: Klaraya zinde bir vücutten kan ve kuvvet nakletmek, Bunun için de Klaranın henüz 16 yaşında bulunan kuzeni Con (Broner int hap edilmiştir. Doktor- lar evvelâ Conun koltuk hattın- dan bir et şeridi kesip alacaklar, bunu sun'i bir damar şekline koyacaklarmış. İçinden kan geçecek olan bu sun'i damarla Klara aşılanmış olacaktır. Fakat neticenin elde edilebilmesi için iki zenci ayni karyolada biribirine bitişik halde ve bağlı olarak 6 hafta kala- caklar ve hiç hareket etmiyecek- lerdir. Yani bu suretle iki zenci lâzımgelecektir. ceyi tekrar yaşatmaktır Çinliler neler yaparlarmış? k şehirlerinde | cuk, biribiri cuk, veya Çinli çocuklar gibi 6 haf ta yaşıyacaklardır. Altı haftadan sonra, aşı va- zifesi tamamlanmış olacak ve iki çocuk carrahi bir ameliye ile ayrılacaklardır. Bu tecrübe, — muvaffakıyetle neticelenirse, Hindli ve Siyamlı bitişik kardeşlerin sun'i olarak vücude getirildiklerine inanmak Yugoslavya ve zümreler — Başı | inci sahifede — hetırasnna hürmet etmek gibi hiset bir mesclenin hâkim olduğuna şüphe yoktur. Yugoslavyanın — bilhamsa Bay Stoyadineviç iktidar mevkiine geldiği gündenberi tebellür eden dış siyaseti kendi memleketinin istiklâl ve selâ- metini koruyabilmek için mevcud #eyahud teşekkölü kabil mubasım zümrelerden herhangi birine talihini bağlamamak, bu zümrelerden daima vzak kalarak — menfaatleri müşterek komşu bükümetlerle birlikte bitaraf gtublar tesis etmek çeklinde ifade olunabilir. Bu etatan mülhem olduğu için: dir ki Yugoslavya Fransa ile mevcud olan dostluük mushedesine rağmen firsat ve imkân elverir elvermez İtalya ile do bir mukarenet #iyaseti fakib etmekten Zeiğ olmamış ve bu vene bidayetinde Hariciye Vekilimir zin delâlet ve tavassutu ile bu mâk- #adına da vasıl olmuştar. Ba vaziyeti ve bu esasları göz önüne getirince anlarız ki Yugoslavya fi kendi aümrelerine çekmek için İtalyanın da Fransanın da yapmakta oldukları veya yapacakları bütüa te- şebbüsler akim kalmağa mahkümdur. Binaenaleyh Roma ziyaretinden İtalk ya menfaatleri hesabına fazla bir ka. zanç beklenemiyeceği gibi Fransa Ha riciye Nazırının Belgrad seyahatinden de Fransa hasabına fazla bir şey beklememek lâzımdır. Tuna seyrisefain şir- ketleri toplanıyorlar Prag, 8 ( AA. ) — Ceteka 'Ajansı bildiriyor: Tuna seyrisefain şirketleri ge- nel direktörleri konferansı 8 ve 9 İlkkânunda Picstanvda topla- nacaktır. Bu konferansa Çekoslovakya, İngiltere, Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya, Macaristan, Yugoslavya ve Romanyadan 40 r delege iştirak edecektir. Sinemalarda vaziyet Bir kariimiz bize yazıyor: Her yerde sinemaların tâbi oldukları bir takım şartlar var: Giriş, çıkış kapılarının daima, bir tehlikeye karşı emniyetli ve açık bulunması, sinemaya istiap- tan fazla müşteri alınmaması, sinemada sigâara vesaire içilmesi, huzur ve sükünun — kat'iyen ihlâl olunmaması vesaire... Halbuki, İzmir sinemalarında buna riayet edildiği o kadar az vakidir. ki... İki gün evel, Elhamra sinema- sına gittim. Yanımda çoluk, ço- cuğum vardı. Büyük bir kalaba- lik içinden, biletlerimizi alab'le- rek girmeğe muvaffak - olduk. Bir de ne bakalım; içerisi tıklım tıklım, müşteriler balık istifi. Ayakta kalmıştık, bir köşeye büzülmüş, itilmiştik. Bir de ne görelim: Giren girene! Sinema idaresi, ne istiabi had dinliyor, ne bir şeyl. Hazır bul- duğa müşteriyi hiç geriye çevi- rir mi ya?, Durmadan bilet kesiyor. Girmek bir türlü belâ, çıkmak başka türlül. Ve, sinemanın içindeki hava, ağırlaştıkça ağırlaşıyor, aldırış eden bile yok.. Belediye, bu müesseselerle alâkadar olsa, hal. kın shhati, emniyeti namına, eskiden geçirilmiş sinema yan- gini facialarını hatırlıyarak, bu gibi yerleri daha sıkı bir kontrol tatbik etse kıyamet mi kopar?. biribirine - bitişik Siyamlı —