6 Teşrinisani Büyük röportaj —6 Yırtıcı hayvanlar avcısının çok heyecanlı hatıraları Yerliler, ormanın geceleri cinlerin istilâsı altında kaldı- ğına emindiler. orman, İşte balta değmemiş orman- lar bunlardır. Bu tuneller, gün- düz yol yürümek - fırsatımı da vermektedir. Güneşin şiddetli harareti ve tesiri ağaçlar saye- sinde biraz azalmakta ve tunel- ler altında ise çok güzel ve serin bir hava hüküm sürmekte- dir. O kadar ki, bu tunellere vağmur da tesir etmerz. Yalnız sel halinde gelen su- lardan diğer taraflarda yağmur yağdığı anlaşılır. Bu gün görmez ormanın fon ve florin, havvan ve nebatat mecmuası cidden harikulâdedir. Burada ormanın — kubbesinde uçuşan veya yüksek ağaçların yaprak ve dalları arasında yuva kuran kuşlâr, çok kıymetlidir. Bu suretle ben ve rehberim hiçbir hâdiseye uğramadan yor lumuza devam ettik. — Yalnız maymun sürülerinden şikâyetçi- yiz! Bu muzip mahlükların bize yapmadıkları kalmamıştır. Nihayet kral hazretlerinin nez- dine vardık: Zaranoların kralı nezdinde bir insanın midesi ve başı mutlaka hastalanmağa mah- kümdur.'Payitahtı denilen köyün etrafında orman bir az seyrek- leştirilmiştir; insan burada bir az gök yüzü görüyor, — serbestce Selsaabilrori — — aFf bir adam değilim; fakat işinin ustası olan rehberimin bir - iki sözü, beni fevkalâde — zevattan addettirmiş ve şerefime bir de şenlik yapılmasını mucib olmuş- tur. Ormanın yenebilecek ne kadar mahsulü varsa, bana ik- ram edildi. Kral Kuadiyo Kua- mi hazretleri, muaşeret usulleri- ne tamamen vakıf idiler; kendi şahsına münhasır olmak - üzerc kilerinde — bulundurduğu nefis şarap şişelerini de açtı ve bana ikram etti. Doğrusu, bu balta değmemiş ormanın göbeğinde Fransanın nefis şaraplarile kar şılaşmak çok hoşuma gitti. Bol meyva ve yiyecek, kâfi derecede içki midemi yordu. Şerelime bir de müzik faaliyet halinde idi. Fakat ne müzik? Ne müzik? Kafa patlatmak isti- yenler için birebir : tak bu müziktir. ANADOLU En güzel kokülarla meşbu olan bu gece bir maktel oluyordu Maymunlar sarhoş edilerek kolayca avlanmaktadırlar cazband, bu müzik yanında hiçtirl! Köçek, hokkabazlar, cambaz- lar da şerefimize birçok oyunlar ve marifetler yaptılar, Bunların; — kral — nezdindeki mevkii yüksekliği — bilhassa nazarı dikkatimi celbetti. Reh- berim bana, bunların imtiyazlı bir sınıf olduklar nı ve memle- ketin bir tarafında saçının rengi Arap saçlarından daha başka bir çocuk doğarsa, kralın bun- ları hemen ve yüksek para ile satın aldığını söyledi Bunlar böyle kra'ın maiyetini ” ve eğ- lence takımlarını — teşkil eder- ler imiş! Rehberim bu izahatı vermekle %s&—'%â. Jı_r%a_gısgd-ı < türlü bildirememiştir. Arzın en harikulâde ve en güzel ormanı olan bu muhitte dolaşmak benim için faydasız olmamıştır. Kral Kuadiyo Kuamir tebaa- sını tam sekiz gün av seferber- liğine sevketmiştir. Bir — sürü Maymun avlatmıştır. Maymunları avlamak güçtür, çünkü bu mah- lükların zekâsı büyüktür. Fakat Maymunlar sarhoş edilirse, her hayvandan daha kolay avlanır. Bu sayede, gemime göğsümü kabardacak kadar çok çeşitli Maymun idhal edebildim. Bun- ların bilhassa barut ve kurşun sarfetmeden temin edilmiş ol- ması, benim için en ziyade hoşa giden nokta idi. Kokulu ölüm! İşimizi bu derecede düzelttik- ten sonra, burada kalmakta mana yoktu. Bunun için avdete Romanlı-i a Cumhurreisi M. Ruzvelt Çeviren: Faik Şemseddin Benlioğlu Yazan: Amerik Tefrika Numarası; — 8 * .. _l"u. yatağı üzerinde hareket- fiz yatıyordu. * Haydutlardan rktuğu için, daima karyolanın Yanındaki dolapta sakladığı ta- Hi'lta da ayak ucunda duruyor ı"&l. pek çok defalar, “Ken- k.'“i öldüreceğimi, demiş. Fa- * bu tehdidini kuvveden fiile ) Mamıştı. — İlka, bu tehdidi, iediği şeyi elde etmek için en h' bir vasıta addediyordu. Fa- * bugün.. Talâk fikri onu ta- v Men ümitsizliğe düşürmüş mü du, Bunün için mi - kendisini öldürmüştü? Hayır! Jim bütün aşk ve ihti- rasile genç kadına yaklaştı. Onu kolları arasına aldı. İlkanın yüzü duru beyaz, mat bir hal almıştı, kocsürün kollürı aratında “göz- leri kapalı dürdu. Jim, tehalük ve endişe ile: — Benim şekerim, benim ru- hum. -dedi- İlkanın güzel bukle- lerine, kıvırcık kirpiklerine, şıkâ: yete veya bir büseye hazır gibi yarı'açık dürân * kırmizi dudak: larına bakti. Bu anda İlka göz- lerini açtı; bu bir ummana ben- zyen derin ve esrarlı gözlerde, karar verdik ve yola çıktık. Yol çok bedii idi. Dönüş yo- lunda, sıra, sıra telgraf direkleri vardı. Bu direklerin hemen hep- si de yeniden filiz vermiş, yap- rak açmış idil Gene tekrar ederim: Mesud ve müsterih idim! Vazifem ko- laylıkla ve mükemmel surette yapılıyordu. Eşya ve hayvanlarımızı nak- leden yerli hammallar, akşam olunca ormanın bir kenarında gecelemeği düşündüler. Maama- fih burada gecelemekten başka bir çare olmamakla beraber, yerliler pek emin ve müsterih görünmyüorlardı! Yerliler ormanın geceleri “cin,, ler tarafından işgal edildiğine emin idiler, Bu zan pek boş değildi; or- manın bu kısmı, en - çiçekli bir yeri idi. Hemen her tarafta gü- zel ve keskin kokulu nebatlar ve çiçekler vardı, Gündüz zararı olmayan bu kokular, gece için en mükemmel bir ölüm vasıtası demek idiler; havanın rüzgârsız olması da bu tehlikeyi büsbü- tün artırmakta idi. Bu sebeple burada yatmaktan ise ilerlemeği tercih ettik. Gemiye vardığımız vakit; bam- bo bizden çok memnun oldu. Gemiye hemen yol verdik. — Dambo bir müddct sonra e- dişeli bir halle bana: — Fakat bir gemiye bir pan- ter koymak iyi değildir.. Dedi, — Devam edecek — Oda meclisi top- landı İntihab heyetini seçti Şehrimiz Ticaret odası meclisi dün saat 15 te oda salonunda B. Hakkı Balcıoğlunun riyase- tinde toplanmış, yeni meclis seçimi için intihab encümenini seçmiştir. Oda meclisi intihab encümeni B. Hakkı Balcıoğlu, Şükrü Cevahirci, Ahmed Ragıp Üzümcü, eczacı başı Süleyman Ferid ve Şerafeddin, yedek aza- lıklara da B. Muammer Lütlü ve Vahdeddin — seçilmişlerdir. Seçim encümeni, oda meclisi seçimi için lâzım gelen hazırlık- ları tamamlıyacaktır. bu parlak göz bebeklerinde Jim en derin bir sadakat gölgesi gördüğüne inandı. Bu sayede genç kadının ruhunu gördüğünü sandı. Genç kadin, kocasinin bü nüvazişleri karşısında: — Kendimi öldürmek istedim, bayıldığımı — sanıyorum. Ölecek miyim yoksa, Jim?. Jim.. Benim sevgili Jımimli. Bana daha sıki sarıl; beni h maye ve muhafaza et, dedi. Jim, karısına tatlı dille bir çok tesellilerde bulundu, — İlka, bu nüvazişlerle gaşyolmuş bir halde kocasından af diledi. — Bu deliliği, ben, sensiz kalmak korkusu ile yaptım. İlkanın bu sözleri çok doğru idi; çünkü İlka, yedi milyon do- larsız bir an bile yaşıyamazdı. * * Jim, mutat tl—,ırışmı merasi- minden sonra Jım karısından ayrıldı. Fam dö Şambr kapı Sahile 7 Günün derdi Vapur! ve ayni zamanda tehlikede! Bodrum, 5 (Hususi muhabi- rimizden) — Denizyolları ida- resinin vapuru, bu hafta da limanımıza ve bu arada diğer Kmanlara uğramadan geçti. Şatlar üzerinde vapur bek- lyen mallar, gün geçtikçe faz- lalaşmaktadır. Burada dündenberi şiddetli bir lodos fırtınası hüküm sür- mektedir. Yüklü — mavunaların batmak tehlikesi mevcuttur. Reşat N Vezir ve Osman: ağa sularında Kaynaklarda inşaata başlanıyor Vezir ve Osmanağa — suları kaynaklarında azalan şehir su- yunu tekrar elde etmek maksa- dile kaynaklada belediyece son- daj ve inşaat yapılacağını yazmış- tık. Belediye mühendisleri, kay- naklarda tetkiklere başlamışlar- dır. İlk tetkiklerde membada eski miktarda su temini için ye- niden tesisat vücude getirilmesi kararlaştırılmıştır. Yakında inşa- ata başlanacaktır. GERRGE AA C TT SOLAK M ZAL U FAO Borsa Üzüm satışları Ç. Alıcı K. S 181 Paterson 14 14 75 114 Esnaf Ban. 13 25 13875 S STER 18 75 14 25 18 Vitel 250 875 4 A.veH. Sar.13 13 2 M. ve Ali bi. 16 25 16 25 2 B.veT.Na. 1625 1625 1 C, Alanyalı 21 21 421 126635,5 127056,5 İncir satışları Ç. Alıcı B 389 M. J. Taran. 7 342 Ş. Remzi 7 50 238 P. Paci 6 78 A. H. Nazlı 11 50 21 S. Süleyma. 9 Zahire satışları Ç. Cinsi KS KS 484 Buğday 52375 6 60 109 Bakla 4 4 75 104 K. D. 5 50 2353 41 Nohut 33 5 S0 önünde bekliyordu. Jimin ken- disine bir şeyler söyliyeceği sı- rada, az beriden bir kapı açıldı ve Earl Marşal, koyu renkli çi- çeklerle süslü bir rop dö şambr giymiş olduğu haldei göründü. Marşalın yüzü kireç gibi bembe- yazdı, Ev sahibine doğru yürü- mekte bir an tereddüt gösterdi ve sonra kekeliyerek: — Ne var, ne oluyor? diye sordu. Jim, çok soğuk bir tavırla: — Hiç bir şey! Haydi siz ge- he yatınız. Diye cevap verdi. .. Sofanın karşı duvarında rone- sans devri üslübunca yapılmış büyük ve güzel bir ayna vardı. Jim, bu aynanın içinde, arka- sında bulunan fam dö şambrın, sporcuya dönerek teminkâr bir göz işareti yaptığını gördü. Sa- de bu kadar olsa, bir ehemmi- yeti yoktu. Fakat ayni zamanda bu kadın, kendisi için tahkir Sekizinci artırma ve yerli malı haftası 84 milyon artırma hesabını Mallar şatlarda || İ(OO milyona çıkaracağız 12 Birinci kânunda başlıyacak hafta içinde neler yapılacak? (Sekizinci artırma ve Yyerli malı haftaşs) 12 Birincikânunda başlıyacaktır. Buna dair ulusal ekonomi ve artırma kurumu ge- nel sekreterliğinden İzmirdeki alâkadarlara bir tamim gelmiş- tir. Tamimde ezcümle denili- yor ki: “Tasarruf ve yerli malı haf- tasının sekizincisini heryıl ol- gibi, bu yıl da 12 Birincikânun” da açacağız. Haftamız, Türkiye- nin biricik ekonomi bayramı olarak bütün milletçe kabul edilmiş, milli bir anane haline girmiştir. Haftamızın istihdaf ettiği ga- yeler şunlardır: 1 — Saltanat devrinde Tür- kiyenin ekonomik ve politik esa- retine ve geriliğine karşılık, Cumhuriyet devrinde her saha- da olduğu gibi ekonomi, bayın- dırlık, inşa ve imar — sahaların- daki başarılarımız - canlı misal ve mukayeselerle aydınlatılacak. 2 — Milli sanayiimizin, 1929 yılından sonraki çabuk verimli inkişafını göstererek yerli —malı kullanma davasının bir milli ah- lâk ve itiyad haline girmesi lü- zumu anlatılacaktır. 3 — Tasarruf hareketinin yıl- dan yıla artan inkişafını göste- rerek azda olsa devamlı bir tarzda para biriktirmenin ve bi- riktirilen paraların Millt banka- larımıza yatırılarak hem faizden istifade etmenin, hem de bu su- retle iktısadi kalkınmamıza yar- dımın faydaları gösterilecektir. 4 — Tutumlu olmanın hiçbir vakit Ç(aza kanaat), bir hırka, bir lokma demek olmadığını, tasarruf edeceğim diye gelirin müsaade ettiği nisbette milli mallarımızın müşterisi ve müs- tehliki olmaktan kaçınmanın doğ- ru olmiyacağını anlatmak - için çalışılacaktır. Tasarruf, sadece israfın zıddı- dır, yoksa ihtiyacı daraltmak | demek değildir. $ — Devlet demiryolları bi riktirilmiş paralar için en sağlam ve en kârlı yatırım sabasıdır. Gera Dü 759 Ton P. çekir. 2 80 1044 B. Pamuk 35 50 42 Piyasa Hiatleri 7 12 00 8 12 75 . 13 25 10 15 50 ı 17 00 12 19 00 12 50 13 00 13 75 16 50 18 50 20 00 ilade eden bir işarette bulundu. Jim, bü istemeden şahidi olduğu vaziyet önünde hüsnüniyetinin, samimyetinin bir daha darbe- lendiğini anladı. Bu işsretler vaziyeti bütün çıplaklığı ve çir- kinliği ile göstermekte idi. Mi- safiri ile karısı arasındaki bül münasebetleri bu işaretler tama- mile izah etmiş bulunuyordu. Bu fam dö şambr de karısı ile birlik demekti, Hepsi de kendi parasile yaşıyan, hepsi de ken- disine muhtaç olan bu nankör insanlar, elele vermişler Jimi mü- temadiyen ve feci surette aldat- makta, Üüstelik tahkir etmekte idiler. İşte bu anda Jim Blak ölümü herşeye tercih etti; şato- dan, işinden, hayatından ve bü- rosundan nefret etti. Ne yapa- cakti? Bu hayat şekli ne idi?. Milyoner öyle bir halde idi ki, kendi ağlarına dolaşmış bir örüm cek gibiydi. Bu öyle bir kâbus idi ki içine 6 — Bir taraftan yerli yemiş- lerimizin, diğer taraftan milli şekerimizin — istihlâkini artırmak gayesile reçel ve şurup yapmak ve bu suretle eski kiler an'ane- mizi ihya etmek aileler arasında bir moda halini almalıdır. Hafta içinde sinema, kahve ve tiyatro gibi halkın toplu bu- lunduğu yerlerde, köy meydan- larında güzel ve dokunaklı söz söyliyenler tarafından bu mevzu- lar üzerinde nutuklar ve konle- ranşlar - verilecek, öğretmenler mekteblerinde talebeye bilhassa bu mevzular üzerinde dersler göstereceklerdir. Ayni zamanda yerli malı geçit resimleri de ter- tip edilecektir. Ayrıca muhtelif yerlerde yerli malı sergileri açı- lacaktır. Hafta içinde üzüm, incir, fın- dık, Malatya kayas sı, Gaziantep fıstığı, portakal, elma propagan dasına geniş bir özlük verile- cektir. Gene hafta içinde kahve ve çay yerine evlerde, kahveler de, lokantalarda bu mahsulleri- mizin yinmesi temin edilecektir. Kumbarası olanlar, kumbarala- rını hafta içinde her halde ban- kaya götürüp muhteviyatını ban- kaya yatıracaklardır. Kumbarası olmıyanlar, gene hafta içinde bir kumbara almağı her halde milli bir vazife bilmelidirler. Bu suretle geçen sene sonunda ban: kalarda 48 milyon lirayı bulan artırma hesaplarımızı 100 — mib yon liraya yükseltmekle hedefi- mize yaklaşmış olacağız. Asılmış olarak bulundu Prag, 5 (Radyo) — Çekosla- vakya dahilinde Alman kolonisi lideri doktor Hamles, Çekosla- vakya aleyhinde tahrikâtta bu« lunduğundan — dolayı bir. kaç hafta evel tevkif edilmişti. B. Hamley; bu sabah, hapis- hanedeki hücresinde asılmış ola» rak bulunmuştur. Hâdise hakkında tahkikat ya- pılmaktadır. Belçika kabinesi (Spak) taratından teşkil olunacak.. Brüksel, 5 (Radyo) — Belçika kralı Leopolt, Hariciye Nazırı B. (Spak)ı kabul etmiş ve yeni kabinenin teşkiline memur eyle- miştir. B. (Spak) bu sabah, muhtelif zevatla kabine hakkında görüş- melere başlamıştır. den bir an evel kurtulmak, en iyi bir kurtuluş yolu idi. Bunun için Jim kendisini bu buhranlı vaziyetten çabuk kurtarmak ka. rarını verdi. Bu kurtuluşun adı ancak “in. tihar, olabilirdi. Fakat kendi kendini halketmiş bir Jim Blak için intihar manasız olabilirdi. Bir de talâk yoluyla kurtuluş vardı. Bunu bir defa tecrübeye bir mani var mıydı? Bu her halde daha basit ve tecrübesi daha kolay bir usuldü. İlka istese de istemese de bu yoldan geçecek idi. Renode bir veya bir bu- çuk ay kalmak meselenin en basit hal yolu idi. Amma, bunun da mahzuru vardı, bütün Ame- rika gazeteleri bu meseleye ka- lem kanştıracaklar, bir sürü re- simler, bır sürü aşk veya iş mek- tupları neşredeceklerdir. Jim, bu neşriyattan — çok korkan bir adamdı. — Sonu var —