ÜZAK ŞARK MESELELERİ 'Japon ve Çin vak'asına ha- riçten müdahale etmek imkaânı var mıdır? Eğer dünya ef kâ rı umur;ıîyesi, birleşik bir cephe isterse, Japonva fecı vazıyette kalır.. Mü .N"va (Husasi - muhabi- 'Nlı;dm) — Dünkü nüsha M Çıkan makalede Japon, h’:" Fransa, Almanya ve deri; donanmalarının kuvvet- b'ldırılmı. ve bunlar ara- k Mmüukayeseler — yapılmış YA ve İtalya iştirak et- i takdirde İngiltere U, Tansanın Avrupadan ayırıp, '&Şlrkı gönderebilecekleri Nş.’ donanmanın Japon 'e kuvvetine karşı netice bıı taarruza geçmesi Wı ;lmıdıiı gösterilmişti. “’ı:.d Stirling tetkiklerine , Ve €vam ediyor: q::nyı ve İtalya deniz İngiltere ve Fran- ile — birleştirecek L* 8 bu takdirde netice lî S y 3 22 Zirhli 8 . kruvarör 15 Sekiz pus toplu kravazör 52 Altı pus toplu kravazör 3 Toyyareler taşı- yan gemi 91 Torpido geçer 199 Tahtelbahir c—h" hıfluik donanma- uz kabiliyetini haiz k..“"n teşkil eder ve-bu W" Japon donanmasını | Wıhud limanlarında k'ı_—'k.'k Amerika hükümet- inden >mühim bir Nî ““hıleletınerığmen. sürüklenmişti. h üden twüleıııı iyen vak'a L'T::':' Amerikayı tekrar sokabilir. Bunun 'erikanın harbe girmesi '.’: neticelerini tetkik adan hali değildir. ve Fransanın Avrupa ndan ayırnp Uzak Bönderebilecekleri ge- o'l':nıııııkıknm ilâ- sak- aşağıdaki Varırız: Ş İ di: ü 18 Bir Amerikan tayyare gemisi A Fransanın B. * © İngiltere ve İapön filoma gönderebileceği (file 6 Zarhlı 4 Zırhlı kruvazör 12 Sekiz pus toplu kru-| Vazör 23 Altı pus topla kra-| yazör 6 Tayyareler| taşıyan gemi 157 115 Torpido geçer 64 Tahtelba: hir Singapor, Hangkong, Ma- bila üssübahrilerine dayanacak olan yukarıdaki birleşik do- nanma büyük bir kuvyet teş- kil eder ve Japonun anamem- leket ile Asya arasındaki mu- vasala hatlarını keserek Japon ordularının Çindeki harb ha- reketlerine mani olabilir. (Ja- ponun modern3 âded fazla tahtelbahiri olacağını nazarı dikkate âlmak lâzımdır.) Bu makalede ismi geçen Ayrupanın dört — hükümeti Amerika ile birleşerek donan- malarını Uzak şark sularına gönderecek olurlarsa Japonlar kendilerini çok hâkim bir kuv- vet karşısında bulurlar. Hal- buki Japon diplomatları İngil- tere ve Fransa, Çin ve Japon harbine müdahale etmeğe kal- kışacak olurlarsa, Almanya ve İtalyanın böyle bir harekete iştirak etmiyeceklerinden emin- dirler. Bunun için İtalya ve Almanya hükümetleri veyahut Amerika, İngiltere ve Fransa ile birleşmezlerse Japonyaya müdahale ctmek imkânı yoktur. Makalemizde yazılmış olan cedveller, Japonların Çin üze- rindeki maksadlarını kendile- rine zarar getirmeden temin edebilecekleri kanaatine ne suretle vasıl - olduklarını va- zıhan gösterir. Japonya, Av- rupa milletleri arasındaki mü- nasebatın pek fena ve bu su- retle kendisine karşı donan- - & 15 B4 73 835 26 61 Muhtelif donanmaların mukayeseleri ütekaid Amiral Yeyts Stirling ne diyor? malarını birleştirmeleri ihtima- linin pek zayıf olduğunu bil- diğinden bu gibi mümkünatı" bir tarafa attı ve kendisine karşı umumi ve birleşik bir hareket vaki olmadıkça Japon donanmasına karşı — çıkacak hiçbir. filonun mevcud olma- dığına kanaat getirdi. Garb ve Birleşik Amerika hükümetlerinin — biribirlerine karşı zıd gitmeleri yüzünden Uzak şarka aid kat'i bir po- litika tesbit ve bunu müşte- reken tatbik etmeleri mümkün olmadığından bugün Japon hükümeti Uzak şarkın mutlak hâkimidir. Uzak şarktaki — vaziyetin almakta olduğu şekil, zamanla garb hükümetlerini birleştirmek ihtimalini uzak göstermemekte- dir. Sabrı tükenen efkârı umu- miyenin birleşmesi arzusu yük- selib Çine karşı yapılanı işgal muharebelerinin durdurulma- sına işaret ettiği anda Şark sularına gönderilecek ezici bir filo karşısında Japona yapacak iki şey kalır: Ya kendilerine umumi bir harakiri tatbik etmek veyahud hemen harbi terkederek Asya ekonomi mesailinin hallini bey- nelmilel bir meclisin kararına bırakmak. Çinde yapılan ilânı harbsiz muharebe dünya vicdan âm- mesine dokunursa gâarb hükü- metleri elkârıumumiyesi teşeb- büsü lâzimenin - ittihazını em- redebilir. Bu takdirde devletlerin ku- racağı birleşik donanmanın vücude getireceği azim kuvvet muvaffakıyeti kat'i surette em- niyet altına aâlır. Muvaffakı- yetten sonra yapılacak iş ise Japonları şimdiye kadar Çinde zabt ve diğer yerlerde işgal ettikleri yerlerden- koğmak ve çıkdıkları — adalara - sokarak hapsetmektir., Ahmed — Yeni neşriyat: Havacılık ve spor Türk Hava Kurumu tarafın- dan çıkarılan “ Havacılık ve Spor,, mecmuasının 199 uncu sayısı zengin münderecatla intişa eylemiştir. Bir aşk hâdisesi Dünkü Anadoluda enteres- san bir haber vardı. Belki gözünüzden kaçmıştır, kısaca yazıvereyim: * *« da on iki yaşında bir çocuk, kendi yaşında bir kızı seviyor ve onu görmek üzere mektebine — gidiyor. Müdire, mani olmak isteyince, bizim küçük âşıkın gözleri dönüyor. Hemen tabancasını çekib ateş ediyor ve zavalh kadını ağır sürette yaralıyor.. Şu hâdiseye ederim: On iki yaşında âşık... Sev« giliyi görmek için mektebe, hatta sınıfa kadar girmek is- bâkınız rica temek cesareti... cinayet.. Dün bunu okurken şıma daha girdiğimi itiraf ede- | çocuk olsaydı aşk vak'ası, geçmiş abancalı, müstesna olmak üzere - ben de bunu, şimdiki ağabeylerini tak- lit ve onların mevkilerine ha- zırlanmak noktasından mazur görebilirdim. Fakat hâdise, hiç te çocuk bayramında geçmi- yor. Yeni yetişen çocuğun, muhakkak ki, eski çocuklarla, yani bizimle hiç bir benzer noktası kalmamıştır. Yeniler, modern sevdanın rekorlarını kırıyorlar.. Nedir o saçlar a Bayım, nedir o elbiser, nedir o yü- rüyüşler, o kaşlar?. Hem de sanki hepsi de ayni aşk mektebinin derslerini gör- müş ve otomatik olarak ayni jestleri yapmıya alışmışlar ki, hayret!. Dün, aşkın mahrem, samimi tarafları vardı ve bu mahre- miyet, aşka bir nevi tatlılık, bir nevi esrar ve güzellik verirdi. Bugün ise aşk, orta malı ol- muş, soysuzlaşıb — gitmiştir. Şimdi grublar halinde, hem de muhite, herkesin dikkat ve tecessüsüne, tenkid veya istibza- larına aldırış etmeden bu işi yapıyorlar. Son hâdisenin kahramanı küçük çocuk ta muhakkak, bu yeni ve modern aşk şeklinin bir kahramanı kesilmek iste- miş olacak.. Ancak, zorbalar gibi belinde tabanca taşıması ve yumruk kadar kafasına kan hücum edince ona sarılıb ateş etmesi, bu asır adamlarının ve çocuklarının, içinde çırpın- dıkları ruhi muvazenesizliği de ortaya atmış oluyor. Samimiyetime - bağışlayınız; bir vakitler ben de âşık ol- muştum. Uzak, eski günlere aid bir aşk. Bunu başkasına söylemek değil, kendime bile itiraftan çekiniyordum. Köşe- lere çekilir, karanlıklarda do- laşır, yıldızlara, enginlere ba- kar, düşünürdüm. Hatta o za- manlarda işittiğime göre, ha- yalini taşıdığım kız da bana karşı ayni hissi taşırımış. Yimez, içmez, içini çeker ve evde dil- siz bir hayâlet sessizliği ile dolaşırmış. Benim fikrimce aşk, işte © idi.. Fakat şimdikiler, o zavallıyı altüst etmiş bulunuyor. Allah rahmet eylesin eski aşklaral. Çimdik Tabanca ve | | mizden ) — Meşhur yüzücü bir ya- | kanlı - tarahı * Amerikada günün hâdisesi: — Meşhur yüzücü Kocasını boşuyor mu" Dilber yüzücü sağda Holivudda arslana binerken, solda zarif mayosu içinde bütün ıuze!!ığzle Nevyork (Husust muhabiri Amettkalı Holmun kocası Aıl Jarreti boşayacağı bab olunca Amerika fotağra! miride büyük bir memnuniyet ve sevinç havası esmeğe baş- ladı. Çünkü çok yakışıklı olan bu-kadının resimlerini mecmu- alara, gazetelere koymak için kaçırılmaz bir fırsat çıkmıştı. Hemen bütün Amerika mec- muâları ilk sahifelerini bu gü- zel kadının resimlerile süsle- meğe başladılar. Bunun yegâne sebebi Holmun fevkalâde fo- töjenik bir kadın oluşudur. Ekseri kadın yüzücüler re- simlerde asıllarından daha gü- zel çıkarlar. Hatta çirkin olan- lar dahi sıkıca mayolar için- GNTRLA TT AM A GN Pencereden kaçan katil. Nihayet yakayı ele verdi Bundan bir müddet evel Adapazarının Kayalar Mahmu- diye köyünden Çerkes Yusulu öldüren ve cinayeti müteakıb firara muvaffak olan Alican namile maruf Mehmed oğlu Hulüsi, dün şehrimizde yaka- lanmış ve adliyeye verilmiştir. Hulüsi, İzmire Fuarın açık bulunduğu günlerde kalabalık- tan istilade ederek gelmiş ve trenden Menemen istasyonun- da inerek oradan Tuzlaya geç- miş, amele olarak bir müddet çalışmış ve nihayet izini kay- bettirdiğini sanarak iki gün evel şehrimize gelmiştir. Şehirde bir müddet dolaşan Hulüsi, her tarafa resimleri gönderilmiş — bulunduğundan burada derhal tanınmış ve zabıtaca yakalanarak Sulhceza mahkemesine verilmiştir. Evelki gün muhakeme edil- mek üzere Bahçeli hanındaki Sulhceza mahkemesi binasına getirilen Hulüsi, bir aralık helâya gitmek için müsaade istemiş ve girdiği yerden bir daha çıkmamıştır. Hulüsinin gecikmesi üzerine zabıta telâşa düşmüş, kapıyı kırarak - içeri girdiği zaman Hulüsinin mey- danda bulunmadığını ve açık duran pencereden firara mu- vaffak olduğunu anlamıştır. Zabıtanın elinden kaçmağa muvalfak olan bu şeririn ta- kibi için derhal müfrezeler çıkarılmış ve dün gece Kızıl- çulluda bir bağ kulesinde Jandarmalarımız tarafından ya- kalanmıştır. Hulüsi, Adliyece tevkif edil- miştir. Bugün, muhakemesi görülmek üzere cinayeti işle- diği Adapazarına sevkoluna- caktır. Mis Holm 22 yaşındadır de oldukça güzel ve cazibeli görünürler. Fakat kadın yüzü- cüler yaşlandıkça fotoğrafik güzelliklerini çok kaybederler. Vücutlerinin tenasübü de bozu- lur. Faka bu meşhur yüzücü güzelliğinden vücudünün tena- sübünden katiyen bir şey kay- betmiş değildir.. Bilâkis yaş- landikçe bu hasletleri daha ziyade inkişaf etmiştir. İşte Holmun en büyük meziyeti de budur. Mis Holm bilhassa arkaüstü yüzerken şayanı hay- rettir. Kendisi şimdi profesyo- neldir. 1932 de kandisinde büyük bir bisiklet aşkı uyanmıştır. Bu meyanda Holivuda da git miş, çok alâka görmüştür. 14 yaşında iken 1928 olimpiyad- larına iştirak ettiği gibi 936 olimpiyadlarında da birinciliği almıştır. Şimdi Amerikada herkesin merakı şuradadır. Bu meşhur ve güzel denizci kadın, kocasını boşayacak mı, boşamıyacak mı? Ve bunun iç yüzü, sebebi nedir? Zeytincilik 10 milyon zeytin ağacı aşılanacak Zeytinciliğin inkişafı — için Ziraat Vekâletinin emrile esaslı mücadeleye geçilmiş bulun” maktadır. Vilâyetin muhtelif yerlerinde bilhassa şose kıyı- larında aşılanmağa müsaid 10 milyon zeytin ağacı tesbit edilmiştir. Bu deliceler, gayet müsait yerlerde bulunduğun- dan, aşılandığı takdirde bol mahsul alınabilecektir. Aşı faaliyetine geçilmek için Ziraat Vekâletinden tahsisat beklenmektedir.