23 Eylül 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

; â | | İ | | —TT —— F 4 Nco:ork mektubları Birleşik Amerikada çıp- laklıkla mücadele Nevyorktaki “Burlesk,, tı:yatro ve sahnelerin kapa- tılmasındaki hakiki sebebler nelermiş? Amerika tiyatrolarından bir sahne Nevyork, (Hususi muhabi- rimizden) — Nevyork, zengin, en çok ve kolay para kaza- nılan bir muhittir. Nevyokta bol para sayesinde akla ve hayale sığmaz eğlenceler var- dır. Bunların, çoğu da “yakası yırtılmadık sahneler, dir! Bu sahnelerin merkezi Bro Advay denilen — mahalledir! Meselâ Bro Advay mahallesi- nin 42 numaralı sokağında birçok zevk müesseseleri var- dır. Buralardan geçenlere bir sürü renkli, cazib şekilli el ilânları verilir, bunlarda bil- hassa nazarı dikkati celbeden *“aşk ve zevk, üzerine tem- sillerdir. Bu temsillerin Burlesk deni- len oyunlar olduğu da ayrıca fakat ince hurufla gösterilir. Burlesk esasen “hezeli âmiz,, demektir, fakat buradaki ma- nası “kaba ve gülünç,, tür. Burlesk sahnelerin kapıları önünde binlerce insan, bilet almak için sıra bekler, hemen her akşam kanlı hâdiseler de çıkar. Burlesklere bu kadar tehacüm nedendir? Bundan başka, bu temsil yerlerinden lâalettayin herhangisine girilse, en ön saflarda küçük yaşta kız veya oğlanlara, muteber ailelere de tesadüf edilir. Burlesk, bizim tabirimizle müstehcen yerlerdir. Çünkü buralarda esas “çıplaklık,, tır. Bu sahnelerde “ arzıcndam ,, edecek kızların: 1 — Vücudlerinin mütesasip, 2 — Tenlerinin pembe be- yaz veya tatlı esmer, 3 — Yaşlarının 25 ten aşağı olması, 4— Saçlarının cazip olması gayet Bu şekilde kapali sahneler kalmamış gibidir şarttır. Biraz tombulca genç kızlar da kâfi derecede mak- buldür. Bürlesk sahnede tem- sil nasıl başlar? Bunu da anlatalım: Sahneye evvelâ gayet şık giyinmiş, elbiseler vücudüne azami derecede yapıştırılmış iki kız çıkar ve temsil - ikili muhavere ile başlar. Çok cid- ciddi başlıyan bu muhavere, tedrici bir şekilde perde per- de şuhlaşır, gitgide epiyce dekolte bir şekil alır, Buraya kadar salonda en küçük bir ses bile duyulmaz; fakat kızlar şu veya bu baha- ne ile elbiselerini çıkarmağa başlarlar, bu esnada da müzik ağır, baş döndürücü bir ahenkle devam eder ve salon- da sesler yükselmeye başlar. Nihayet, iki genç kız kâfi de- recede çıplak hale gelir, bu çıplaklığı daha cazib kılmak için de vaziyet ve hareketler yapılır; derken bir kıyamettir kopar, hem sahneden hem de salondan sesler, çığlıklar, al- kışlar başlar ve perde birden- bire iner, fakat hemen açılır. Bu defa sahnede 180 kadar çıplak kız vardır. Bunlar numaralarını yapar- lar, fakat ceste ceste giyin- meğe başlarlar. Bu aralık sa- londaki seyirciler: — Hayır.. Hayır.. Soyun- mak lâzımdır. Biz çıplak isti- yoruz! Diye bağırırlar, müzik yeniden ağır ve baş döndürücü ahenge başlar ve kızlar bir soyunma resmi geçidine başlar. O kadar ki, seyircilerin: — Çnu da çıkar. Feryadı karşısında kızlar Havva ana kadar basit bir tuvaletle ka- lırlar. Bu sahnelerde herşey çıplak, herşey müstehcendir. Ve tabi- idir ki, Nevyork kanunları bun- lara müsaid değildir. Fakat bu müesseseler, temsillerin çıp- lak kısımlarını kapıları sıkı sıkı kapadıktan sonraya bırak- maktadırlar. Zabıta bu oyun- ANADOLU Türk-Alman ticaret ve kliring anlaşması — BaşıT inci sahifede — 3 — Bu plafon esas alına: rak, geçen mevsim senesinin mütenazır aylarındaki Türkiye ihracatı nevi ve kıymet itiba- rile tesbit ve hergangi mal lehine veya aleyhine muamele farkı vücude getirilmeksizin ayni matematik esasın tatbiki suretile bunların en mühim kısmı için kontingentler tesbit ve diğer kısmının Almanyaya serbestçe girebilmesi ve şu kadar ki, bunların muayyen devre hitamındaki yekün kıy- metlerinin aşağıdaki fıkrada mezkür revizvonda nazara alı- nacağı kaydı konmuştur. 4 — Fülen vaki olacak kar- şılıklı ihracat vaziyet ve he- saplarına göre, iki memleket bilitilâf plânda ayni prensip dahilinde — değişiklik yapabi- lecektir. $ — Almanyanın umumi konjunktürü — dolayısile bazı malları ihraç etmemekte oldu- ğu malümdur. Almanya, Tür- kiyeye satmakta olduğu mal- ları mukavele müddeti esna- sında her hangi bir memlekete ihraca devam ettiği takdirde ayni malı Türkiyeye de ihracı taahhüt ediyor. 6 — Bundan başka menşe şehadetnamesi mecburiyeti te- sis edilmekte ve iki taraf, hu- susi muvafakatle alınmış mal- lar, transformasyon - dolayısile millileştirilmiş mallar hariç ol- mak üzere, birbirinden müba- yaa ettikleri malları milli hu- dutları dahilinde istihlâki ve tekrar başka bir memlekete ihraç etmemeyi taahhüt etmek- tedir. 7 — Müddet 15 Erlül1937 den itibaren 31 Ağustos 1938e kadardır. Mayıs içinde ve bu ay sonuna kadar iki taraftan biri denonse etmek istediğini bildirmediği takdirde; müddet hitamında kendiliğinden bir yıl olarak uzayacaktır. 8 — Anlaşma, her tücca- rın odalara ve Türkofis şube- lerine müracaatla öğrenebile- ceği diğer kısımları da ihtiva ediyor. İncir - Üzüm piyasa va- Damanietcee at ları kat'i olarak tesbit edeme- miştir. Maâmafih son zamanda Nev- york zabıtası, en tanınmaz me- murlarını sivil olarak bu mü- esseselerden birkaçına sokmuş ve bir cürmümeşhud tertip etmiştir. İşte bundan sonradır ki, Nevyork Burleskleri birer birer kapatılmağa başlanmıştır. — Eve!. fakat bu gördük- lerimiz, tabiatın yarattığı en mükemmel ve şayanı dikkat bir âlemdir! — Ben öyle samıyorum ki, fennin terakkilerine rağmen insanın yapamıyacağı şeyler.. — Belki.. Fakat insanın Ehğı fevkalâde şeyler de — Sıı dc mi bu fikirdesi- niz, prolesörl. — Her ikisi de sustular. Sükütu Borisin sesi bozdu, Boris: — On beş dakikaya kadar ı Gizli Cihangir Nakleden: F.ğımaıddln Benlioğlu vasıl oluyorsunuz. Dedi. Bir rüyanın hitamı gibi zi yadar levha söndü, artık hiç bir şey görünmez oldu. Lidya ve Roz, ilk bulun- dukları yere döndüler ve ha: zırlanmıya -başladılar. Ne Roz, ne de Lidya Bo- risin şekli ve kıyafeti hakkın- da bir fikir ve kanaat sahibi değildiler. Roz, Borisi hiç görmemişti; Lidya ile Boristen çok seneler evel ayrılmıştı. — Ağtık yaklaşıyoruz. di. Ve ı'z’ıonn iki yerli de- likanlı Roz ile Lidyanın oldu- ğu yere geldiler. Sefinenin sürâti de hissedilecek kadar azalmıştı. Deniz dalgaları da hissedilmeğe başladı. Bu da sefinenin su yüzüne çıkmakta olduğunu gösteriyordu. Yerli delikanlılardan - birisi bir düğmeye dokundu, gemi- nin üzeri açıldı ve gemi de durdu. Lidya arkadaşına: — Vasıl olduk. Dedi ve merdivene doğru yürüdü, Lidyayı Roz da takib etti. Merdivenden yukarıya gü- verteye çıklıklınyuuı;ıryn çıouk büyük bir hayret içinde kal- dılar. Yarı karanlık - içinde fakat on metre kadar uzakta bir insan hayaleti gördüler. Bu hayalet etrafına işık — neş- rediyordu. Bu adam, uzun boylu, zayıf bir adamdı. Bu, Borisidi, Evet, meçhul cihangirin ta kendisi idi. Boris, mülâyim ve evelce duyulan sesten — başka bir sesle: — Beni takib ediniz. Dedi. Boris elini salladı ve bu suretle geminin güvertesi garib bir ziya ile aydınlandı. Lidya ve Roz bu ışık al- tında ilerlediler ve Borisin yanına vardılar. Lidya: — Borisl. Dedi ve bu adamın kolları arasına atıldı, Boris Lidyayı hafif sıktı ve — saçlarından öptü.. Boris profesöre: ziyetleri Henüt bilfül muamelelere başlanmamış olmakla beraber, İzmir tüccarları teklifler yap- mışlardır. 11 Eylülde istenen fiatler, 100 kilo sif Hau burg olmak üzere şöyledir: 7 numara 23 lira, 8 numa- ra 24 lira, 9 numara 25 lira, 10 numara 27,50 lira, 11 nu- mara Ekselsior 30,50 liradır. Son hafta rakib ürünlerden Korent üzümleri piyasalarında da hissedilir bir canlılık kay- dedilmiştir. İncir üzerinde muamelelere başlanmak üzeredir. Hamburg- daki mevcudlar son derece azalmıştır. İdhalâtçılar ellerin: de bulunan incirlerin 100 ki- losuna 28 Mark teklif etmek- tedirler. Yüksek kalite — incir- ler için de 37 - 38 Mark is- tenmektedir. İstanbul, 22 (Hususi muha- birimizden ) — Almanyadan gelen İktisad Vekâleti genel sekreteri B. Faik Kordoğlu, bugün Ticaret ve sanayi oda- sında ihracat tacirlerinin yap- tıkları bir toplantıya riyaset etmiştir. B. Faik Kordoğlu, Türkiye - Almanya anlaşma- sının metni hakkında tüccar- larımıza izahat vermiştir. Türkiye - İtalya arasında da yeni bir ticaret muahedesi akid ve imza olunacak ve bu muahede yeni esasları ihtiva edecektir. Foto Ör İNÖNÜ Cad. No. 20 Atölyede En güzel pozlar çekilir. Amatör işler Temiz çabuk ucuz yapılır Göz He Mitat OÖrel Adres: Beyler Numan so- kağı No, 23 Kabul saatleri: Öğleden evi saat 10-12 öğleden sonra 15,30 - 17 Tele. 3434 FUT Doktor Adil Bir Bir müddettenberi Avrw- pada bulunan İtalyan has- tanesi operatoru Doktor Adil Bir avdet ederek mua- nehanesinde — hastalarını bule lamıştır. 23 ıiııı Nankine, 65 Japo ta / yaresi saatlarc bomba attı — Başı T inci sahifede - İ£göre, japon başkumandam — Pre Tazyomoto, bütbn Çin şehirlerin bombardıman edilmesini ewrey miştir. Şanghay, 22 ( Radyo ) - Bombardımandan zarar göre lere tazminat verilmesi hal kında İngiltere tarafından J ponyaya verilen nota, Japo! yaca reddedilmiş, tazminat V remiyeceğini İngiltereye bi dirmiştir. Japon Amirali, Anko, A kon ve Kantonu bombardımi edeceğini bütün devletlere b dirmiştir. Pekin, 22 (Radyo ) — J ponya hesabına askeri har kâta iştirak eden Mongol s varileri, Süyan cephesin ric'ate başlıyan Çin kuvve lerini takib etmektedir. Şanghay, 22 (Radyo)—Na kin ile Şanghay arasında şimendifer hattı, bombard man neticesinde tahrib ed miş ve iki şehir arasında münakalât kesilmiştir. Nankin limanında - buluna üç Çin gemisi, bombardıma! dan çok zarar görmüştür. Son taarruzda yüz kişi ö müş ve pek çok kimseler d yaralanmıştır. Pekin, 22 (Radyo)— Japo orduları, bugün (Yaoting) şel rine girmişlerdir. Çin orduları, daha şehri tahliye etmişler ve civi da bir müdafaa hattı tesis lemişlerdir. Tokyo, 22 (A.A.) — Japo piştarları Pekin « Hankeo demiryolu boyunca Paotingi 20 kilometre şimaline ilerlemişlerdir. Tiyençin Po kou hattı üzerinde ]ıpoı Çinlilerin başlıca mevzile taarruz etmişlerdir. Bu mevz| lerin yakında sukut edeceği muhakkaktır. Nankin, 22 (A.A.) — ponların yeni hava taarruzla!ı bugün öğleden sonra başi mıştır. Taarruz haberi 13/15 te verilmiş ve b sonra Japonların çok yüksel lerden yaptıkları bombard man başlamış ve 20 dakiki devam etmiştir. Vaşington, 22 (A.A.) B. Hull Tokyodaki Ameriki sefirinin Nankinin bombard manına karşı Japon hükün nezdinde teşebbüslerde b lunmuş olduğunu beyan miştir. Hariciye Nezareti b teşebbüslerini - Vaşingtond Japon sefiri nezdinde de te rar etmiştir. — Hoş geldiniz, bay pro- | ru ilerledi. fesörl Dedi. Lidyaya da sakin bir halle: — Seyahat hasebile çok yoruldunuz, sanırım. İstirahate ihtiyacınız vardır. Dedi. Boris, kolunu Lidyaya verdi ve yürümeye başladı. Profesör de beraber yürüdü. Biraz — yürüdükten durdular. Borisin bizatihi neşrettiği ışık sayesinde oldukça yüksek bir duvar önüne geldiler. Bo- ris, ziya neşreden elini kal- dırdı ve ayni zamanda duvar harekete gelerek açıldı. Boris tekrar: — Beni takib edinizl. Dedi ve açılan duvara doğ- Boris, Lidya ve Roz bir dehlize girdiler. Ru del lizin her tarafı ziya neşred yordu. Bir kapı kendiliğinden gürültüsüzce açıldı, Boris, ya ve Roza: — Geçiniz, rica ederim. Dedi ve geçmeleri için verdi. Geçtikleri yerde hafif mızi bir ışık hâkimdi. Burad görülmemiş derecede gü büyük, parlak renkli ve sı iklimlerin çiçek ve nebatle| vardı. Fiskiye ve havuz! suyu gök mavi renkte İ0 Burada hava, serin ve bir koku ile meşbu idi. Roz ve Lidya dört — Sonu var —