İş görmiyen ilim yerine Realitenin kanunları iş gören cehalet iyi veya kötü diyen bir tasnif yap- mazlar, fakat kendi kanını tahlil eden bir hekimin damarların- da frengi mikrobunu görmesi, kendi üzerinde nasıl bir hissi aksülâmel yaparsa, Avrupanın bünyesinde de böylece müsbet ilme, kanuniyete - karşı bir çekinme, hatta açıkça söylemek lâzundır, bir tiskinme vardır. İmanı, ilim yerine koymak isti- yenler geçmiş günlerin saadetini avlamıya çıkmışlardır. Fakat aksiyon mevkiine ilim adamlarının bu kadar yabancı kalmala- rının hakiki sebebi bugünkü fikir adamının, ilim adamının bir sosyeteyi kavrıyacak derecede sentez yapmak kudretini kay- betmiş olmasıdır. Çok derinleşen ihtisas, ilim ve fikir adamını mücerredin ve lâboratuarının haricinde bir çocuk haline koy- muştur. Halbuki maktır. Devlet adamı devlet idaresi herşeyden önce sentez yap: her zaman idere ettiği kitlelere şamil sentezler yapmışlardır. Kitlelerin başında kalmalarının sebebi de budur. Fakat bu sentezler rönesanstanberi devlet adamları tarafından bit fikir adamı hüviyetini taşıyarak — yapılmaktadır. Devlet adamlarının sentez yapmadığı yerlerde onun kudretini kültür adamları ellerine almışlardır. Almanyanın ran şairleri, filezofları işaret etmek isteriz. birliğini kus Fakat bugün üni- versiteler parçalanmış, ufalanmış bir halde oldukları için kı- mıldanamıyor, susuyorlar. İlim devrinde cehil böylece hüküm sürüyor. Tuhafı şudur ki, bu cehli dünya, tuhaf bulmuyor, çünkü bu cehlin rolü vardır. İş görmiyen bir ilim yerine iş gören, faal olan cehil muvaffakıyet gösterir. EARDEDELIEL AA AMAD Şemsiye yasağı! Amerikada Detruot şehri erkânı şehir halkının şemsiye taşımalarını yasak — etmiştir. Bunun sebebi gerek güneş ve gerek yağmur hasebile açılan şemsiyelerin yolların emniye- tini ihlâl etmesidir. Belediye istatistikleri, şemsiye kullanı- lan günlerde kazaların iki misli arttığın. göstermiştir. Garib bir müsabhaka! İnîılıx plâjlarında garib bir ka açılmıştır; bu, plâj kadınları arasında kocasının cebinden en kısa bir zamanda bir aşk mektubu aramak ve almak müsabakasıdır. Kadınların kısmı azamı bu hususta cidden büyük bir sü- rat ve ustalık göstermişlerdir. Fakat birinciliği 18 yaşında bir kadın elde etmiştir ki bu hakikaten hayreti mucib ol- muştur. Bu kadıncağız, acaba ördek yavrusunun doğar doğ- maz yüzmek bildiği gibi koca cebinden mektub aşırmak sa- natını annesinin karnında mı öğrenmiştir?. Denizlerin fenerleril İngiliz bahriye lordluğunun neşrettiği bir istatistiğe göre gemilere gece rehberliği»yap- mak üzere tam 30,000 fener hali faaliyettedir. Lisan meselesil En son tedkiklere göre arz üzerinde tam 2796 dil vardır. Bunu bildiren mehalile göre, en fazla konuşulan - dil İngi- lizcedir; ikinci -derecede ko- nuşulan dil Vedaların dilidir. Bundan sonra Çince, daha sonra Rusca ve Fransızca gel- mektedir. Ölü diller ancak 4000 kişi tarafından görüşül. mektedir. Plâj müsabakası En müsait ve güzel plâjla- rın hangi denizlerde olduğu nihayet anlaşılmıştır: Bir Ame- tikalı mütehassısın yaptığı ted- kikata göre en güzel plâj San Fransisko sahillerindedir. İkin- ti derecede plâjlar Karadeniz sahillerinde ve üçüncü dere- cede plâjlar da Şimal deni- zinde imiş! Bu adamcağızın bizim şirin Akdeniz plâjlarını görmediği tmuhakkaktır! $ Sndn E rtem SPLKRLLRLR En az maaşlı Amiral! Manşta, küçük Man adası- nın bir Amiralı, bir de Vis Amiralı vardır. Halbuki bir tek bahriye neferi yoktur. Evet, Man adasında 500 Frank maaşlı bir Amiral, 300 Frank maaşlı bir de Vis Ami- ral vardır. Ve bu Airallıklar fahri birer unvan değildir. Adanın halkı - balıkçıdır; bunlar arasında intizamı mu- hafaza için bu Amirallıklar ihdas edilmiş ve Amirallar her türlü balıkçılık ihtilâflarını halletmektedirler. Yani işin kısası ve sözün doğrusu şudur: Bizim esnaf değnekçilerine bu adada Amiral ve Vis Amiral unvanı verilmiştir. Baroda faydalı bir konferans Yeni faaliyet devresine gi- ren Baroda bugün istifadeli bir konferans vardır, İzmirde bulunan üniversite döçentlerinden ve Sümerbank hukuk müşaviri doktor Münip Hayri Ürküplü saat on altı buçukta Baro salonunda aile hukukunun en esaslı mevzu- larından — birini teşkil eden nişanlanma bahsini mukaye- seli mevzuata ve mahkeme içtihadlarına göre teşrih ede- cektir. Bu mühim ve herkesi alâkadar eden konleransı bü- tün vatandaşlar serbest olarak takib eyliyebileceklerdir. Dünkü yangın Dün öğleden sonra Gözte- pede Danişbey sokağında komusyoncu B. Sadıkın 21 nu- maralı evinde yangın çıkmış- tır. Yangın, bacada toplanan kurumların ateş almasından çıkmış; derhal vak'a mahalline yetişen itfaiye, ateşin çatıya sirayetine meydan bırakmadan yangını söndürmüştür. Ortamekteplerde imtihanlar.. Örtrmekteplerle Sanatlar mektebinde ikmal imtihanları- na dün başlanmıştır. Bugün de Liselerde ikmal imtihanla- rına başlanacak ve 20 Eylüle kadar imtihanların sonu alına- çaktır, Tei siyasi müsteşarı —a t a— Dün muhtelif işleri konuştu Pazar günü İzmir vapurile İstanbuldan şehrimize gelen İktısad Vekâleti siyasi müs- teşarı B. Ali Rıza Törel, dün öğleden sonra şehrimiz Türk- ofis direktörlüğüne gelmiş ve direktör B. Cemal Ziya ile umumi ekonomik ve aktuel işler üzerinde — görüşmüştür. Bilâhare Türkofis direktörile şehrin Ticaret ve Sanayi Oda- sını ziyaret eden B. Ali Rıza Törel, kuru üzüm - ihracatının koptrolu hakkındaki — nizam- namenin dünden itibaren baş- lamış olması sebebile bu etrafında — tetkikler yapmıştır. İktısad Vekâleti siyasi müsteşarı, şehrimizde bir hafta kadar kalacak ve muhtelif tetkiklerde bulunacaktır. Bin lirayı nasıl aşırdılar? Yankesici meydan. da yok! Pazar günü, Aydın - İzmir treninde mühim bir yankesi- cilik vak'ası olmuş, Cemil namında bir gencin ceketini jiletle kesen bir yankesici, icinde 1000 lira bulunan bir cüzdanı aşırarak kaçmıştır. Yaptığımız tahkikata göre, hâdise şöyle cereyan etmiştir: Aydından bir iş için İzmire gelmek üzere trene binen Ce- mil, Kızılçulla yakininde kom- partımandan dışarı çıkmış, bir müddet sonra tekrar içeri gir- diği zaman ceketinin sağ ta- rafının iki parça olduğunu görmüştür. Derhal elini cebine atan Cemil, içinde bin İira bulunan cüzdanının yerinde yeller estiğini fareketmiş ve derhal feryadı basarak vagon- larda bulunan polis memurunu hâdiseden baberdar etmiştir. Meçhul yankesici, — zabıtaca aranmaktadır. B. Yunus Nadi Cumhuriyet gazetesi sahibi ve başmuharriri, Muğla Say- lavı Bay Yunus Nadi Pazar günü İzmir vapurile şehrimize gelmiştir. Bay Yunus Nadi, Manisa havalisinde de bir tet.- kik seyahati yapacaktır. B. Halid Onaran Burdur. Saylavı -hemşehri- miz Halid Onaran dün İzmir vapurile İstanbula gitmiştir. Saylavımızın oğlu Mekin Ona- ranın Seyhan Saylavı Hilmi Oranın kerimeleri Güzinle ev- lenme törenleri yakında İstan- bulda yapılacaktır. Şimdiden her iki tarafa saadetler dileriz. Haa sek ae r a r a a y Ka ee b Ka y mesele rete şıy’ Marifetleri - 7 Eylâl 937 EH&'_ UAAL vı&u Ilıtısad Vekâleti |Birinci Umumi Mufettış Bay Abidin özmen ——— İzmir fuarını çok güzel buldu ve gazetemize beyanatta bulundu B. Abidin Özmen Pazar günü İzmir vapurile İstanbuldan şehrimize gelen Birinci Umumi Müfettiş Bay Abidin Özmen, fuarı ve şeh: rin muhtelif yerlerini gezdik- ten sonra dün ayni vapurla İstanbula hareket etmiş, va- purda birçok dostları tarafın- dan uğurlanmıştır. B. Abidin Özmen, Diyarbekir havalisin- de yaptığı muhtelif icraat ve halkın vaziyeti hakkında va- purda gazetecilere şu beya- natta bulunmuştur: — Eskidenberi çok -sevdi- ğim İzmire bu defaki gelişim, İzmir Enternasyonal fuarını görmek içindir. Fuarı, hakika- ten çok güzel bir eser olarak gordum Her husus şayanı | takdir ve paviyonlar biribirine faiktır. Çok temenni ederim ki, bazı paviyonlar yalnız fuar müddetince teşhir için olma- malı, daimi olmalıdır. Çok güzel olan fuar gazinosu da I her vakit işletilmelidir. Umumi müfettişlik bölge- | sindo icraat, hükümetin umumi icraatından kendisine isabet eden hisseyi almakta ve onu tamamile tatbik etmektedir. | Halk müreffehtir, emniyet ve | asayiş içinde çalışıyor. Mahsul iyidir ve satacak yer bulmak- | tadır. İmar işleri “de her yerde göze çarpacak surette ilerle- mektedir. Muharririmizin: — Yeni imar programları- nızda neler vardır? Sualine karşı umumi mü- fettiş: — Bu sualinize vereceğim cevab, yukarıdadır. Biz, yeni programlardan ve yapılacak işlerden ziyade yapılan işler- den bahsetmek isteriz. Kültür işlerine gelince, büyük kasa- balarda ve nahiye merkezle- rine varıncıya kadar her yerde ilkokullar vardır. Busene Kü tür Bakanlığı, köy eğitmen kurslarından yetişecek - eğit- menlerden bölgemiz için de hisse ayıracaktır. Bay Abidin Özmen, İstan- bul ve Bursada on beş gün kadar kalarak Diyarbekire gıdcc:klır Fuarı ziyaret ret edenler. gittikçe artıyor Ağustosun on beşinden dün akşa- ma kadar 74, Enternasyonal İziir Füarı, dün açıldığı gündenberi gö- rülmemiş derecede kalabalık olmuştur. Daha sabatan baş- lyan ziyaretçi -akını, akşama doğru artmış ve gece yarısına kadar devam etmiştir.Bir gün> de fuarı gezenler 30,425 kişiyi bulmuştur.Dünkü ziyaretçilerle beraber şimdiye kadar fuarı gezenler 306,171 kişiye baliğ olmuştur. Fuar münasebetile yurdun dört bucağından ve hariçten şehrimize hergün binlerce sey- yah gelmektedir. Pazar günü İstanbuldan gelen İzmir vapu- runda bir çok kimseler yer bulamadıkları için İstanbulda kalmışlardır. Dün limanımız- dan geçen İtalyan Brioni va- purile de yetmiş beş İtalyan seyyıh ıel İ Tiryesteli racak cambazlıkları. 328 kişi geldi mühendis B. Moranlının riya set ettiği seyyah kafilesi, akşa- şama kadar şehri, müzeleri ve fuarı gezmişler ve gece ayni vapurla yollarına devam et- mişlerdir. Ağustosun on beşin- den bugüne kadar İzmire ge- lenlerin sayısı 74,328 dir. 9 Eylül kurtuluş bayramı merasiminde hazır bulunmak üzere bugünlerde yeniden pek çok seyyah geleceği bildiril- mektedir. Seyyahlara, oteller- de yer temin edilmekte, ken- dilerine memurlar - tarafından pansiyonlar tavsiye edilmek- tedir. Gardenparti Bu akşam Fuar gazinosunda Kızılay menfaatine bir garden- parti verilecektir. a rara ea r a a Ka na a a l aa la Ka semne .a İzmirlilere Müjde FUAR GAZiİNOSUNDA Büyük Varyete Peşteden gıiülın artisilerin nefis numaraları - Macar köpeklerinin hay- dünya bisiklet şampiyonunun akılları durdu- İ:aretler: — Başı T inci sahifede — Evelki gün de, sayın Baş- bakanın peşisıra fuarı gezmek üzere daha ilk adımımızı atar- ken kârşımıza dikildiler ve on Türk gazetesini temsil eden beş meslek adamı, kolkola girilerek tesis olunmuş bir kor- don haricine fırlatıldı ve kapı- lar yüzümüze kapatıldı. Bizim şahıslarımızın yüzüne değil, dolayısile temsil ettiği. miz mesleğin ve onun akasın- da durup ondan çok şeyler, hizmetler bekliyen halkın, umu- mi efkârın yüzüne kapatıldı. Hatta: — Bunları susturunuz, uzak- laştırınız! Emirleri verildi. Neye hay- — ret ediyorsunuz?. Söyledikle- rimiz birer hakikattir. Bu hâ- dise İzmir şehrinde vukubul- muştur. Tarihi 5-Eylüldür bu- nun.. Bunu yapan İzmir polis müdürüdür, kovulanlar da ga zetecilerdir; İzmir ve İstanbu- lun on gazetesini temsil eden meslektaşlar.. Bu hâdiseden biraz sanra da bir başka paviyonda gene zabıta —memurları, >Anadolu Ajansının bir memurunu kol- larındân tutup atmışlardır. Bu misli az bulunur şaheser hataların altında, dilimizi yu- tup boynumuzu bükecek de- ğildik ve değiliz şüphesiz. Mesleki haysiyetimizi müda- faa ederken sayni zamanda, dili ve tercümanı bulunduğu- muz halka vaki h'kıııhHite de karşılık vermiş oluyoruz. Hâdise dakikasında, Büyük Başbakanın huzurunu düşüne- rek susan gazeteciler, işte bu — sütunlarda konuşuyorlar. Sus- mak mı, neden, niçin?, Bu memleket süküt memleketi de- gildir. Bu memlekette hürriyet vardır, matbuat vardır. Bu ınemlelıeh yıpınl.ıı ve yara- lakâr unsurları hiçbir zaman — süküta davet etmemişlerdir. | Bilâkis, Türk inkılâbının halk Bir taerrof geldi Viyanalı tarih profesörü B.