ANADOLU Esir edilen gemilerin birinde yaralı Y_;zın: M. Ayhen bir zabit bulunduğu haber alınmıştı Ü Üç gemi, sahil istikametin- de ilerliyordu. Şarkılar sus- muştu. Genç, güzel, korsan gibi giyinmiş, belinde hançeri pa- | rıldıyan bir geoç, kaptan köp- rüsünde duruyordu. Bir diğer | genç ona yaklaştı ve hürmetle selâm verdi: — İki de esirimiz. var, Bi- risi, hasta ve zabit bir genç. — Gemiler nasıl? - Çok yeni ve güzel şeyler! Suali soran bizzat Meçhul Korsan Doğandı: — Biraz bekle, şimdi geli- sim.. Onlara işaret ver, yanaş- sınlar, her iki gemiyi görmek isterim.. Ve bundan sonra ambara indi. Derinden kadın sesleri geliyordu.Çok geçmedi, Doğan tekrar geldi. Gemiler yanaşıyorlardı, — Yelkenleri indiriniz! Tayfalar, makine gibi mun- tazam, ruzgâr gibi hızlı çal- şıyorlardı. Ay doğuyordu. De- nizin koyu karanlığının yerinde, şimdi şimalden gelen bir ziya boşluğu başlamıştı. — Buyurun kaptan, geçelim. Doğan, karşıki gemiye ge- çer geçmez: — Yaman reis -dedi- bu gemileri esir aldıktan ve on- lara bu oyunu oynadıktan, hele diğer işi de işledikten sonra buralarda dolaşmak akılkârı değil amma, çekilib gitmeği de kendime yediremem. Venedik değil, yedi devlet gelse vuruş: mağa hazırım.. Bu denizlerde, sadece ben hâkim olacağım. Benim adım söylenecek, benim bayrağım dalgalanacak.. Dai- ma ihtiyatlı olacağız. Her za- man harb halinde bulunacağız. — Emrin başüstüne kaptan. — ©O hasta zabit bu ge- mide mi? — Evetl Hem de yiğit, merd bir şeye benziyor.. — Öyle ise, ona-iyi bakın. Dünyada hayat hakkı, merd ve faziletli olanındır. Biraz düşündü ve sonra ilâve etti: — Birazdan onu benim ge- miye kaldırınız, daha iyi olur. Göz önünde daba iyi bakılır.. Doğan bunu müteakıb mer- divenlerden ambara indi. — Şurada kaptanım, kamarada.. Yaman reisin gösterdiği yer- den hafif bir ışık süzülüyor- du. Doğan içeriye girdi ve: şu rüm. Zavallı ölecek, bu mu- hakkak.. Fakat teselli olsun diye bakıyoruz işte.. Sahih harb dedin de hatır.ma geldi. Ben, şöyle böyle bir aydan beri gazete okumadım. Ahvali âlemden ne var, ne yok? Ne hale düştüğümü anlar- sınız. Bir gazetecinin yüzüne karşı bir aydanberi gazete okumadığını — söylemek - kâfi değilmiş gibi, bir de bir aylık vekayiin hulâsasını — istiyordu. Hemen elimi çeneme - götür- düm, Çehremi buruşturdum: — Ne oluyorsun? Dedi. Başımı - avuçlarımın içinde iki tarafa salladım. — Bir diş ağrısı ki; aman Allahım!.. Ve cevab bekleme- den yürüdüm.. #& — Geçmiş olsun arkadaş! Dedi. |—. — Teğekkür ederim, Birdenbire, ikisi de; — Aaan -dediler- sen.. Sen ha?.. Tanışmışlardı, Doğan güldü: Bak, delikanlı, gene ercılışhk Fakat bugün be- nim hasta bir misafirimsin. O düşmanlığı unutalım.. Aleksandır doğruldu: — Unutmak kolay değildir. Bahusus, sen benim hem şahsi düşmanımsın, hem de milli.. -Doğan bir kahkaha attı: — Milli mi?. Yok canım, ne münasebet?, Ben bir kor- sanım. Venediği zaptedib ora- da hükümdar olmağı istemem. Buna tenezzülüm yoktur deli- kanlıl. Bu denizler bana kâfi- dir. Ben, ancak ve ancak, de- nizlerde bana kaş çatan olursa onun dalına binerim. Venedik, dağlar gibi şaha kalksa, onu ezer, yakarım delikanlı.» Aleksandır sinirlenmişti. Dir- seklerinin üstünde biraz daha kalktı: Doğan omuzlarını silkti: — Çok tecrübe edildi ar- kadaşım, çok... Haydi, bu | bahsi kapayalım, sen rahatına bak.. Mademki düşman kal- makta ısrar gösteriyorsun. Sen bilirsin.. İyi olduktan — sonra, kılıçlarımızı gene deneriz. Yaman reis, put gibi duru- yordu. Doğan geriye döner- ken, Yaman reis hürmetle iğildi. Aleksandr şaşırmış gibi idi. Onlar çıkınca: — Hayret -diye mırıldandı- bu nasıl insap?. Bunun bir korsan olabileceğine kat'iyyen aklım ermez. Bu, olsa olsa, maceraperest bir Türk şehza- desidir. Düşmanın bu kadar merd ve kahraman oluşu da fena değil.. Böyleleri ile dö- vüşmeği, neticede ölsem bile, şerefli sayarım. Aleksandr, Dağan hıkkındı nasıl düşünmüşse, Doğan da onun hakkında ayni hükmü vermişti: — Nasıl buldun Yaman reis, kahraman bir şey değil mi? — Öyle görünüyor.. — Görünüyor değil, öyledir. Ben tecrübesini yaptım. Türk olaydı, iyi arkadaşlık ederdik. Unutma, onu kaldırt.. — Unutmam kaptan. Doğan yürürken - taylalar, ona derin bir sevgi ve - hür- metle bakıyorlardı. — Ganimetler nasıl çocuk: lar?. Hepsi birden bağrıştılar: — Senden iyi ganimet ol- maz kaptan! Doğan - birdenbire - Yaman reise döndü: — Hayır, hasta yerinde kal- sın, fakat dediğim gibi, çok iyi bakılsın. Emrine bir tayfa; ver. Haydi yelkenler — açılsın, sahile doğru ilerliyelim. Ba- kalım, neler olacak? Doğan kendi gemisine dön- düğü vakit, güvertede, güzel bir hayalet gözükmüştü. Kol- larını ona doğru uzattı: — Sevgilim!. Kiyaral.. — Rubuml.. Doğanım!. | — Prenses nerede? — Kamarasında. Onu biraz uyusun, diye bıtraktım.. Doğan, sevgilisine yaklaşır- kev, tayfalar da başlarını iğe- rek yavaş yavaş cekildiler, on- ları başbaşa birakmak - için kaybolub gittiler. — Sonu var — Para, harblerin esas vasıtası mı, değil mi? — Başı 5 inci sahifede — sindenberi kendi vasıtasile si- lâhlanmaktadır. Fakat ibtidai maddelerin hepsine de malik değildir. Bakırı, pamuğu, pot- rolu ve kauçuğu yoktur. — Ja- ponya, sanayide harici ibtidai maddelere muhtaç - olmaktan da kurtulmak için çalışmak- tadır. Amma henüz nikel ihti- yacından kurtulmuş - değildir. Japonya, şimdi Japon sana- yüni hükümetin otoritesi altına almak, İtalyanlar gibi Autarcie yapmak istiyor. 3 Eylülde top- lanacak Japon Diyet meclisi bu mesele hakkında da karar verecektir. Görülüyor ki, Japonya, Çin harbini yapâcak, hem de da- hil ve harice harb masrafla- rını, bütün memleket mena- büni rekzisyon (tekâlifi harbi- yeye tabi tutmak) şeklile ödi- yecektir. Memleketin sermayesi, ban- kaları, fabrikaları, askerler gi- bi seferberliğe tabidirler. Ja- ponya bunları — çalıştırıyor ve ihtiyaca göre, çıkardığı bank- notlarla da bunların hakkını veriyor, herşeyi kontrolu al- tında olduğundan ne eşya |i- atlerinde ve ne de kambiyoda bir tereffü imkânı yoktur. Bun- dan başka Japanya bazı ihra- cat mamuülâtım da devam et- tirerek yerine göre döviz de elde edebilecektir. Bunlar ara- sında sun'i ipekte vardır. .. Artık sırası geldi. Para, har- bin esas vasıtası mıdır? Bu- gün para ile harbedecek mil- letler meselâ İngiltere, Ame- rika ve Fransadır. Almanya, İtalya, Japonya için harb para ile kaim de- gildir; bu devletler memleketin servet vesair menabiine vaz'ı- yed ederler ve harb açabilir- ler. Bu devletlerin çıkaracak- ları milyarlarca banknotların arkasında altın yoktur; dikta- törlerin iradesi vardır. Bu suretle yeni bir devir açılmaktadır. Evelce en fakir devletler en sulhperver dev- letlerdi; şimdi ise fakir devlet- ler en mütecaviz ve en ziyade sulh düşmanı devletlerdir. Fa- kat bu gibi devletler, bir harple bütün mevcudiyetlerini bir zar talihine bırakmış de- mektirler, | Göz Hekimi Mitat Orel Adres: Beyler Numan s0- » kağı No. 23 Kabul saatleri: Öğlcdeıı evel Tgaat 10:12 oğıl_edcıı sonra 15,30 - 'ele. 3434 1 DORSA Üzüm satışları Ç. Alıcı KBA K. SI 689 Jiro ve şü, 15 19 50 523 M. J. Tarad. 14 22 486 K. Taner 15 25 20 209 Ü. Kurumu 12 50 18 207 J. Taranto 15 17 50 150 D. Arditi 13 17 S0 140 K. Nişli 14 17 50 125 A.R.Üzüm. 15 50 16 50 120 Ş. Rıza Ha. 13 50 19 103 M. Arditi 14 75 17 530 98 Ş. Remzi 15 75 20 88 Ş. Bencuya 13 25 16 75 71 Albayrak — 13 15 50 75 Paterson 15 18 69 A, Fesçi o, 16 18 50 64 T. Erman 15 50 18 75 S1 P. Paci 14 16 75) 47 Vitel 159519 37 S. Erkin 1425 1725 45 R. Kantarcı 16 50 16 50| 41 J. Kohen — 13 15 39 M.B.B.T. 15 50 15 50| 34 Beşikçio. 1675 16 75 34 K. İzzet 16 50 16 50 30 O.L. O.Sa.16 50 16 75 30 Y. İ. Talât 14 4 28 S. Gamel 16 16 22 Kaptan Saim15 —— 15 50| 22 K. Akyiğit 13 75 21 19 H. Güneş 15 50 15 50| 18 H. Alberti 17 22 17 H, Börekçi 13 50 17 SO0 17 T. Alişar 14 16 50 15 Zahireci İbra. 13 SO 15 1i T. Diri 17 50 17 S0| 10 Horasan o. 15 25 - 16 75)| 10 Ş. Alaba 12 12 8 H.M. Umut.20 50 20 S0| 4 A, Maydo 17 50 17 SO0| 29€H. Mene. 13 50 13 S0 3834 20120 23954 İncir satışları Çü, Alıcı KS KS 2010 Ş. Remzi 8& — 13 363 A. H. Nazlı 8 5S0 9 50) 195 F. Solari 8 9 5S0| 192 İzzi ve Ali 8 5S0 9 50 52 H. Levi 6141695 41 Ş. Rıza Ha. 8 12 31 B. S. Alazra.10 25 10 25 14 A, Franko 13 13 2898 22142 25040 Zahire satışları Ç. Cinsi a NS 867 Buğday — 550 625 150 Arpa 3 25 13 Nohut 5 375 24 Bakla 4 25) 107 K. D. 7 25 1000 Kilo Yapak 58 50 1640 ,, Kıl — 49 52 50| Sütanalar Çocuk Esirgeme Kuru- munun hayırlı bir İşi.. Çocuk Esirgeme Kurumu, süt çocuğa malik birçok aile- lerin sütanne bulmak için çektikleri güçlükleri nazarı dik- kate alarak Basmane civarında Süt damlası binasında bir (süt anne bulma bürosu) açmıştır. Sütanneye ihtiyacı olan ai- lelerle, — sütennelik yapmağa talip olanlar tatil günlerinden maada hergün sabah saat on- dan oönüçe kâdar müracaat edebileceklerdir. — * Çocuk Esirgeme Kurumu, Ağustos ayı içinde Çocuk ba- kımevinde 417 hasta çocuk müayene ve tedavi etmiş, ilâç- larını parasız vermiştir. Ayrıca 67 çocuğa muhtelif surette yardım edilmiştir. İlkakullarda ikmal imtihanları.. İlkokulların son sınıf talebe- lerinde maadasının ikmal im- tihanları bu hafta içinde yapı- lacaktır. $ Eylat v3T İımir İkinci İera Memur: . ğ öne Belediyenin Ayşe Sıdıka ve Meleğin : | Emlâk ve Eytam Bankasından OtObÜSIerl ödünç aldığı paraya mukabil Ay sonunda bankaya ipotek eylediği İzmir- de İkinci kordonda eski 444/1 taj 180 Nolu olan işbu ev Alsancak Maliye şubesinin bu- lunduğu sokak içinde kâindir. | Bodrum katı zemini plâkalı bir sofa, sokak tarafında bir oda, sofanın solunda kömürlük ve mutbak, dip tarafta üst katın merdiveni altında helâ, cephe taraftaki merdiven al- tında da bir kiler, ikinci kat zemini plâkalı küçük bir salon, sokak tarafında bir oda, salo- nun solunda yine bir oda, karşıda üçüncü katın merdi- veni, üçüncü katta ortada kü- çük bir salon, cadde tarafında biri bâlkonlu ve biri balkon- suz iki, arka tarafta yine bir oda, yan tarafta bir banyo odası. Dördüncü kat: caddede taraça, arka tarafta iki oda- dan — ibarettir. Evin solunda koridor şeklinde bir aralığı vardır, ev kârgirdir, evde elek- trik tesisatı ve kumpanya suyu vardır. 2600 lira kıymetinde olan bu gayrimenkulün mülki- yeti açık artırma suretile ve 844 numaralı Emlâk ve Eytam Bankası kanunu mucibince bir bef'aya mahsus olmak şartile artırması — 12/ 10/ 937 Salı günü saat 15 de icra dairemiz içinde yapılmak üzere 30 gün müddetle satılığa konuldu. Bu artırma neticesinde satış bedeli her ne olursa olsun borcun ödenmesi tarihi 2280 numaralı kanunun mer'iyete girdiği tarihten sonraya müsa- dif olması hasebile kıymetine bakılmıyarak en çok artıranın üzerine ihalesi yapılacaktır. Satış 844 numaralı Emlâk ve Eytam Bankası kanunu hü- kümlerine göre yapılacağından ikinci artırma yoktur. Satış peşin para ile olup müşteri- den yalnız yüzde iki buçuk dellâliye masrafı alınır. İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin gayri men- kul üzerindeki haklarını husu- siyle faiz ve masrafadair olan iddialarını işbu ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde ev- rakı müsbitelerile birlikte me- muriyetimize bildirmeleri icab eder. Aksi halde hakları tapu si- cilince malüm olmadıkça pay- laşmadan hariç kalırlar. 2-10-937 tarihinden itibaren şartname herkese açıktır. Talip olanla- rın yüzde yedibuçuk teminat akçası veya milli bir banka itibar mektubu — ve 37/1690 dosya numarasile İz. İkinci icra memurluğuna müracaatları ilân olunur. H. İş. No. 711 Emlâk ve Eytam Bankasından : l > Z: _ğ? z r İzmire getirilecek Belediyenin; Birincikordon- da işleteceği mazotlu otobüs- ler, bu ayın sonunda gelecek ve işletilmeye başlanacaktır. Belediyece şimdiden hazırlık- lara başlanmıştır. Mazotlu oto- büsler, diğer otobüslere naza- ran husüsiyeti haiz oldukla- rından bu otobüslerde çalışa- cak şoförler için itfaiye mer: kezinde bir kurs açılacaktır. Kursta, bu otobüsleri imal etmekte olan fabrikadan ge- lecek bir Alman mütehassıs tarafından ders verilecek ve sonra şoförler imtihana tâbi tutulacaklardır. İzmir birinci icra memur- luğundan: Zıya, Hasbi ve Faikin Em- lâk ve Eytam bankası İzmir şubesine ipotek - ettikleri İrz- mirde İkincikordonda Akşehir bankası ittisalinde 72/3 numa- rada kâin ve senelik bedeli icarı üçbin lira tahmin edile- rek idare ve işletilmesine da- iremizce kârâr verilmiş oldu: ğundan müddetin ihale tari- hinden başlaması şartile bir senelik icara verlmek - üzere müzayedeye konulmuştur. Tanzifat ve tenvirat vergi- leri ve * de ikibuçuk dellâ- liyesi ve bilcümle mukavele masrafları müşteriye aid olmak üzere açık artırması 10/9/937 cuma günü saat 11 de daire- mizce icra kılınacak ve bu artırmada takdir edilen kıy- metin yüzde yetmiş beşine alıcı çıkmazsa ikinci artırması 16/9/937 perşembe günü saat M de icra kılınacaktır. Müş- teriden kıymetin yüzde yedi buçuğu nisbetinde tzminat ak- çesi veya banka itibar mek- tubu alınır. Bedeli icar ilk altı aylık peşin ve ikinci taksiti de altı ayın hitamında ödenmek üzere iki taksitte tediye edi- lecektir. Müşteriler mağazayı görüp gezebilirler, Fazla izahat al- mak istiyenler münadiye ve dairemizin 37/7997 numaralı dosyasına müracaat etmelidir- ler. Müşterinin şartnameyi oku- muş ve lüzumlu izahatı almış sayılacağı cihetle almak isti- yenlerle ilişiği olanların müza- yede günü İzmir birinci icra dairesinde hazır bulunmaları ilân olunur. B AZ NLT . NN UREEADAA SA 37/1690 İcra dosya numara- siyle satılan, yukarıda evsafı yazılı gayrimenkulün alıcısı is- terse, Bankamızca bu gayri- menkuüle konulacak — kıymetirm yüzde ellisine kadar umumi şartlarımız dahilinde ikraz ya- pılabilir. 3037 Çamura - Çukura - Kazayc karşı sigorta Yelek cebine ve el çantasına sığar kolaylıkla taşınır. JUNIOR Ceb fenerleri Türkiye umumi satış hakkı: İsmail Önın İşçen Galata Hıınççı sokak No. 5