Fuar kupasını Alsancak takımı kazarıdı.. —e & aa — Fakat ne kupa vardı, ne de fuar komitesi namına bir zat!. ib lerde se il Pazar maçında tribünlerde seyirciler Pazar günü Alsancak saha sında panayır « rınin finali oyna nihay kadar ve heyecanla takib € tam bir zevk dilen bir oyundan sonra Als: ç kimi küvvetli rakibini 3—1 mağlüb ederek kupayı kazandı. | Halk, tamamile saha bün tarafını doldurmuştu milli güreş — takımı Nurinin tirdiği İzmir güreşçileri ara sında gösteriş yapıldı ve alâka ile <edildi. tan evel etiş- mizin kaptanı takib Güreşlerden sonra evvelâ hakem Üçoktan Bay Mustafa, onu takiben Alsancak ve Âteş spor takımları ” çıktılar ve al- kışlandılar. - Takımlar, ki srdrşıya dizildikleri zaman Ab Jancak takımında şimdiye ka, oynamış olan Fethinin * Fuad oynuyordu. Ateş takımı ise Demirspor takımına çıkardığı kadroyu aynen mu- hafa ediyordu. Alsancak takımı: Hilmi, Fuad, Z. Ali, Meh- med, Enver, Necmi, Hakkı, Basri, Saim, İlyas, Doğan. Ateş takımı: Ibrahim, Şeref, Adnan, Fet- bi, Nurullah, İsmail, Etem, Ömer, Reşad, Ali, Keşşaf. Oyun 17,30 da ve Alsan- cak takımının Ateş müdaasın- da kırılan seri bir akınile başladı. Ateşin mukabil akını " avutla neticelendi. Top dev- renin beşinci dakikasına ka- dar saha ortasında ayaktan ayağa dolaştı dürdu. 6 inci dakikada Ateş takımı koarnerle neticelenen ilk müessir akınını » yaptı, fakat istifade edemedi. Bu dakikadan sonra ateş ta- kımı nisbi bir hâkimiyet te- sis ederek ve Alsancak nısıf sahasından ayrılmamağa baş- başladı: Günş ve rüzgân aley- hine alan Alsancak takımı bu akınları müşkülâtla kesiyordu. Devrenin 25 inci dakikasında Alsancak takımı oyunu açma- ğa muvaffak: oldu ve biribiri üzerine iki gol fırsatı yaka- ladı. Fakat Basri topu kepçe- lemek suretile bu fırsatları öl. dürdü. 35 inci — dakikadan sonra — hâkimiyet — tamamile Ateş takımına geçti. Fakat Alsancak kalecisi fedakâranc ( ve yerinde müdahalelerile teh- likelere mani oluyordu. Kır- kıncı dakikada Doğan sakat- landı. Ve oyundan çıktı. Bu —sırada Ateş takımı ani bir hücumla ve Ömerin ayağından 1 gol kazandı. ve | tevali » | müsabakaları | Ümer | önünde devreyi 1-0 galib olarak bi: | tird İkinci devre biribiri üzerine eden ve fakat müessir an Âteş takımının akın başladı. De dakika takımı çemberin- sağdan, 'soldan cim Saim Enverin eşape bir vuruşla pasını aldı, ve vole bir topu Ateş ağlarına erlik $ takımı gene Ali, Reşad, müsabaka Alsancak - kalesi kaladıkları topları yen ezip — öldürüyor ve bu suretle firsatlardan is- göndererek be sını çıkardı. A sayı- açıldı. kat irbirlerile edercesine mütel tifade edemiyorlardı. Devrenin | 25 dakikasından — sonra hâkimiyet tamamile Alsancak takımına geçti. Bugün iyi oynıyan Ateş kalecisi — İb rahim, yerinde müdahalelerle kalesini müdafaa ediyordu. 38 inci dakikada top En- verden Hakkıya, Hakkıdan Saime, Saimden Doğana geçti. Doğan ani bir vuruşla ikinci defa olarak topu Ateş ağla- rına taktı. 3 dakika sonra sol açık Hakkı aldığı derin pasla topu sürdü ve ortaladı. Ateş müdafü Şeref fena bir vuruşla topu İlyasın ayağına düşürdü. İlyas ta Doğana geçirdi. Ve D_”:—'an takımının 3 üncü go- lünü çıkardı. Bu dakikadan onraki çalışmalar bir fayda vermedi. Ve oyun da Alsan: cak takımının 3.1 üstünlüğile bitti. Oyundan sonra halk tri- bünde ayağa kalktı. Ve Fuar kupasının galib takıma verilme | merasimini görmek istedi. Ne garib ki; sahada ne kupa var- dı, ne de fuar komitesinden bir kimse.. Bittabi teessüf et. mekten başka yapılacak bir şey yoktu. Takımlar nasıl oynadı; Ateş takımı: Enerjik, seri ve canlı bir takım manzara- sıni arzediyordu ve sür'ati sayesinde zaman za- man rakib takım kalesine teh- likeler yarattı, durdü. Nitekim 90 dakikalık oyunun 60 da- kikasını âdeta tek kalede oy- namakla geçirdiği halde mu- hacim hattının şuurla oyna- maması yüzünden bir netice alamadı Alsancak takımı: - Antren- mansız. olan Fuadı müdafaa hattına almakla büyük bir Bu enerji çok | kışlıyanlar SÜ a Bankizi ne za- man terkedecekler? nsının verdiği ma- Şimal kutbu se z yolu mer- bulunmuştur tler tarafından Şim yonu ki Birliğinin he al Kutbu istas- hayat hakkında su ektuplar alıyorum. yonu mak - için kuvvetli muvaffak < Arktikt rda, Şimal kutb nunun devr , sıfırdan aşağı Bununla boeraber, bankize birşey olmuş değildir Yalnız, bu muazzam buz par kaplıyan kar tabakası Bankizin, esnasında birkaç parçaya aây- nlmasından da korkulacak bir- şey yoktur. Zira, buzlar üze- rinde kutubda kışlıyanların ça- lışmalarına devamları için, bu- günkü bankizin değil yarısı hatta onda biri bile kâfidir. Vaziyet, bir tek ihtimalde bi raz tehlikeli olabilir: O da, bankizin, dolaşırken 85 inci arz dairesinden cenuba inme- sidir. Fakat, buz parçasının seyri, çok büyük bir dikkatle takib olunmaktadır. Tayyarele- rimiz ve buzkıran gemilerimiz, bu gibi bir vaziyette derhal harekete geçerek kışlıyanları ahp başka bir buz parçası götürmek için hazır- Benim kanaalime gelince, düşmedi, çasını erimiştir. dolaşma üzerine dır. Papanin grubunu, bir senelik mesai devresinin hitamından evel, yani 1938 İlkbaharından mukaddem halen bulundukları bankizden alıp başka yere nakletmek icab eylemiyecektir. B. Mussolini Berline gitmiyecek Roma, 30 (Radyo) İtal- ya Başvekili B. Mussolininin Berline giderek B. Hitlerle konuşacağı haberi teeyyüd et- memektedir. B. Mussolini, gerçi B. Hit- lere iadei ziyaret etmek isti- yor, fakat bunun - tarihi he- nüz tesbit edilmiş değildir. Almanya haricindeki Almanların kongresi Berlin, 30 (Radyo) — Al- manya haricinde bulunan Al- man tebaaları, kendilerini Nu- renberg köngresinde - temsil etmek için her taraftan mü- messil göndermişlerdir, bu mü: messiller, dün tezahüratla bir kongre akdetmişlerdir. Bu top- lantıda, Alman - Hariciye Na- zi Von - Nöyraht da bulunmuş ve bir söylev vere- rek, Nazi partisinin, Alman milletinin vahdetini korumağa azmetmiş olduğunu beyan ey- lemiştir. hazir hata işlemiş görünüyordu ve ©o hata yüzünden takım - bil- hassa birinci devrede tam manasile bucaladı, durdu. An- cak oyunun bitmesine 25 da- kika kala fazla enerji sarfede- rek rakib takımın yorgunlu- ğundan istitade edebildi, Farıs sergisinae: —......<<7 İki çift cüce bu- gatldar günlerde evleniyor!'Genç bir kadın Zom. —e —— cü istilâsı var İbilerin reisinden na- Hepsi de çok mesuddurlar. Bizim| mus dava ediyor Fransa Reisicumhuru M. Lebrun Paris sergisinde, şimali Afrika müstemlekesinden gelmiş küçük bir Arap cücenin elini sıkıyor.. fuarda bu sene kirk kızın nikâhı yapılacak ve he Bizim kes eski zaman masallarında- | ki “kırk gün kırk gece,, dü- ğünlerin bir nevini görecek deniliyordu. Hayal kudreti da- | ha geniş olanlar meşhur “kır gizler-kirk kızlar,, efsanesinin | canlandırılacağına lardı! Bizdeki “kırk kız düğünü,, olmadı. Olacağı da meçhul.. Fakat Paris sergisin- de, iki erkek kadın -kırkın sifıri olmamak şartile- inanıyor- henüz ve iki dörtlü bir sevişme ve evlenme ihdas etmişlerdir! Bunlar kimlerdir? Paris belediyesi veya Paris sergi komitesi tarafından mı evlendiriliyorlar?. Hayır.. Yal- nız kim olduklarını Paris ga- zetelerinden naklettiğimiz — şu yazıdan anlıyacaksınız: Dört küçük hayalet, dört küçük insancık — sevişmişler, nihayet evleniyorlar.. Dörtlerden birisi Lehistan- dan, diğeri Rusyadan gelmiş- tir. Biri İtalyan sonuncusu da Fransızdır. 1937 Paris sergi- sinin mukâvva ve kumaştan yapılmış, mimaride — meşbur *parmak çocuk,, tipinin müb- dü Svifin romanlarındaki in- sancıklara uygun olan bina: larında biribirlerini lardır. tanımış- Ania henüz şındadır; - bütün libre ve boyu da metredir. Ania: on yedi ya- ağırlığı 20 70 — santi- — Ben Franskoyu Pariste tanıdım, işte Pariste yoruz; kardeşim - ebeveynime “haberiniz olsun, onlar benim gibi değil, normal boyda in- sanlardır!- yazdı, kendime gö- re bir koca bulduğumu - bil- dirdi; babam ve annem ev- lenmek müsaadesini verdiler. Ne kadar bahtiyarım, bilseniz! İşte, işte Francesko da geliyor. Diyor. Francesko; damad da bayan gelinden farklı de- ğil, yanında durduğu vakit boyları müsavi. Maamafih Francesko, horos gibi böbür- lenerek: — Benim boyum Aniadan tam iki santimetre daha uzun- dürl. Diyor! Ve müstakbel hayat ortağına da bakarak ediyor: evleni- ilâve Nişanlım, iftihara değ- | mez mi diye sordu! Bu sırada diğer bir nişanlı Lusyen koşarak geliyor; endişe ve heyecanla: — Ania, Klara nerede, bir türlü bulamıyorum! diye soru: yor. - Nerede olacak - canım, nerede şimdi çıkar gelir. Ania, bebek kadın Lusyeni vicahen ve Klarayı gıyaben takdim ediyormuş gibi — Bunlar da evlenecekler... Diyor. Gazeteci soruyor: — Ne zamanl. Bir tarih tes- bit edildi mi?. Lüsyenin yüzü buruşur gibi oluyor: Kadınlarla iş görmek kabil midir?. Kimbilir ne gün bizim gibi Derken arkasından gevrek bir kahkaha duyuluyor ve ikinci bir bebek kadın gözüküyor, bu Klaradır. serginin bir anda evlenecek bu dört bebek ka- dın, bebek erkeği, daha doğ- rusu bu dört cücesi bir araya toplanmıştı. Klara nişanlısı Lusyene: — Ah kocakafalı .. Her za- man tereddüd, her zaman iti matsızlık. Düğünümüzün günü. Diyor. Fakat sözünü bitire- miyor, bir emrivaki vapmış olmak için: — Bugün için tesbit edil- miştir, değil mi? Diyor... ÜÖğü-— eei l Küçük itilâf Konlteransı dün toplandı Bükreş, 30 (Radyo) — Bu sabah B. Antonesko, Kamil Krofta ve B. Stoyadinaviç Sinayada teplanmışlar ve kü- çük itilâfı alâkadar eden mes- eleleri müzakereye - başlamış- lardır. Bu konferansta İtalya ile olan münasebetler de - tetkik edilecektir. Lasyen 7 Kitapçı Hüseyin Avni Her lisandan eski kitablar, ga. zele, mecmua ve romanlar alınır ve satılır. Sorulacak soallere veri- lecek cevablar için altı kuruşluk pul konulması lüzamdır. Hariçten sipariş kabal olunur. Ege kitap evi Hisarönü Numara 46 4 faardaki izdivaçlar nerede kaldı? Fransada, Pariste büyücüle- faaliyetine nihayet yok. Bir çoban Ardeşte büyücüle- rin | rin nüfuzile esrarengiz bir şe- öldürülmüş. Zabıta dört Fakat ne büyücüleri ve ne de katili he- nüz çıkarmış “de- gildir. Şimdi de kilde koldan İaaliyette meydana adlı bir Betule | adam zabıtayı işgal etmektedir. Bu adam Senegalli ve Zombi adını ta: din veya mez- hebinin en büyük - ruhani rei- sidir. Betule hazretleri, Paris ser- gisi sahasınde Faler Sokağın- la zencilere küçük dükkânlardan birisinde bulun- maktadır. mahsus Bulunduğu dükkânda, Be- tüle şu levha ile müşteri ve alâkadarlara tavsiye edilmek- | tedir. “Kral zade Zombi mezhebi- | nin en yüksek ruhani reisi, si- hirbaz Betule herşeye mukte- dirdir; bütün endişe ve sıkın- | tılardan sizi kurtaracak yegâ- ne adamdır; ve size muvalfa- kiyet, aşk ve para sahibi ol- mak küdretini bahşeder.,, Betulenin bulunduğu dük- kânın bir de iç tarâfı vardır. İşte bu iç tarafın kapısı önüde 29 yaşlarında bir genç kadın geçen gün büyük bir gürül- tü çıkarmıştır. Bu kadın he- men sergi zabıta komiserli- ğine götürülmüştür. Adı An Lejön olan bu ka- dın Monmparmaside bir dak- torun famdöşamberidir. Sihirbaz Betule ile asistanı Bay Raymon Leturmör - tara- fında büyülenerek uyutulduğu ve ırzına geçildiğini iddia et- miştir. Bayan An bu iddiasını bir- de doktor raporile tevsik et- mektedir. ? Rapor, genç kadının son 24 saat içinde, akla ve hayale gelmiyecek şekillerde şehvet ihtiraslarına ku.ban edildiğini göstermektedir. Bayan gazetecilere: — İçeri giriyorken boynu- ma doksanlık bir tesbih ge- çirdiler. Kendimde bir ağırlık hissettim. Kendime geldiğim vakit bu dükkânın iç tarafın- da olduğumu gördüm, beni tabil ve gayri tabil şekilde berbad etmişler. Çıplak bir halde idim. Demiştir. Betulenin hemşiresi de ayni gazetecilere: — Kardeşim evli ve 12 ya- şında bir çocuk - sahibididir. Kardeşim, tanıdığım erkeklerin en afif ve namuslusudur. Se« negal ziraat sindikası reisidir. Böyle — çirkin bir hareket benim kardeşimin işi değildir ve olamaz!,, Demiştir. Sergi polis komiserliği bu — hâdiseyi inceden inceye tetki- ke başlamıştır. j Mülteci İspan yolla; Paris, 30 ( Radyo ) — Ba- yondan bildiriliyor: İhtiyar, kadın ve çocuk ol- — mak üzere binlerce yaralı İş- panyol buraya iltica etmişler- dir. Bunlar; bugün hususi trenler ile Şerberge sevk edil- mişlerdir. Buradan Katalonya- ya gideceklerdir.