b; d Sayfa 6 Amerikada p " — Başı 5 inci sahifede — — çocuklar üzerinde çok müsbet — bir tesiri wvar. Yukarıda da — dikkat —buyurulduğu — üzere buranın adından, ne bir ha- pishane, ne de mücrimler bir ıslah evi olduğu belli değil, içindeki faaliyette öyle, müc- — rimlere hiçbir zaman mücrim — veya anormal oldukları ve ', buraya ıslah için geldikleri, llıııııılu lüzumsuz, beyinlerin- — de bir çekiç darbesi hissini veren ne bir işaret, ne öyle bir lisan veya muamele asla mevcud değildir. Bu köyün adı yapılacak işin mahiyetini ve nezaketini veciz surette an- — latmaktadır. Hertaraf, her yer tabiatın sükün ve şifa verici cazibe ve azametile çevril- miştir. Çocukların kaçmasına mani olacak ne yüksek ve bekçiler vardır. Bir firar zuhurunda istasyon ve iskele ile telefon irti- batı şayesinde çocuk çabuk geri getirilir. Yegâne kaçacak yol da bu yoldur. Her nasılsa cemiyet içinde fena mecralara intibak etmiş olan bu mücrimler tabiatın ve ülüvvü cenabın sinesinde hiç tereddüd etmeden daima kendilerine iyilik sunan öğret- menlerinin elinde ve hiçbir çare ve vasıtayı esirgemeden onlarla uğraşan idarecilerin ısabetli hareketleri karşısında | ıdaima itimada mazhar olduk. TTTT ÇU onların şüphelerini celbediyor. | Fakat ulüvvü cenablığın arka- sının kesilmediğini görünce ve fasılasız her zaman kendi- lerine itimad gösterince sevgi nefrete galebe çalıyor. Bu hal artık onların da hoşuna ,gitmeğe başliyor. Onlar da karşıdakilerini sevmeğe — ve nihayet itimad etmiye mecbur ve muztar kalıyorlar. “Onların yarası ne kadar büyük ve derinse, onlara gösterilecek şelkat ve itimad da o nisbette büyük olmalı,, İşte çocuklar köyünün mutusu. Evet, bir müessesenin en baştan isminin oraya gelen çocukların — ruhları üzerinde iyi ve müşbet bir tesiri mu- hakkaktır. Bu çok ince nok- taya dikkat etmiyen veya ehemmiyet vermiyen bazı iç- timai müesseseler — tanırım. Bunların da tatbikat ve neti- celeri şayanı tekdir. olmakla beraber, herhalde prensip ve şiarlarını en bariz bir şekilde gösteren isimleri de böyle “müsbet, bir şekil, daha doğ- ruşu mahiyet alsaydı ıslah et- tikleri, iyi bir vatandaş olarak salıverdikleri kimselerin elle tutulamıyan, gözle görülemiyen fakat 'hisseden ve edilen ruh- ları üzerinde büyük bir tesir oyapardı. Buralara gönderilen kimselerin hayatlarında bir ?yı birkaç defa işledikleri ,:fml hareketin damgası,, on- ları seğer islah edilmişlerse- mademelhayat —artık — takip 'Melı. bu kadarcık insafı n esirgememeli — de- gil mi? Teşkilât: Bu — müesseseye Nevyork vilâyetinin muhtelit yerleııııdeu çocuk mahkemelerinden — cü- rümleri tahakkuk etmiş ço- sıkıcı duvarlar ve ne de süngülü larımı görüyorlar. Bu hal evvelâ _lıviyeıılıülelııbul_ ANADOLU — terbiye ve ıslah karıda anlattığım — müstakil evlere yerleştirilir. ve ilâveten mükteseb bilgilerine göre de muayyen grub ve sahalarda kendilerine vazife gösterilir. Vazile taksimatı ve ders meşgale tayini müdürün riya- setinde haftada bir ve icap ederse daha fazla, muayyen günlerde toplanan Psıkiyat- rist, Psikiteropist, Psikoanalist, Kriminalog, Sösyolog ve hekim doktorlardan müteşekkil 'bir heyetin tetkik ve tavsiyesin- den sonra yapılır. Evvelâ ço- cuğun sıhhi vaziyeti, sikleti, boyu, dişleri, ciğerleri vesa- ire güzelce tedkik edilir. Bil- âhare sarfiyat psikolojik ve sosyolojik —ehvali (üzerinde durulur. Çocuğun arzu ve alâ- kası tebeyyün etmişse ona göre bir işe veya eylenceye sevkedilir. Kendisine bir de hâ- mi sıfatile bir öğretmen gös- terilir. Çocukla daha hususi bir şekilde bu zat meşgul olur. Çouk biraz daha tedkik ve müşahedeye tâbi ise, o müessese dahilinde serbest tutulur.Hem kendisi, hem hâ- misi, hem de heyet ona bu zaman zerfında ruhi temayül ve kabiliyeti ile mütenasip bir meşgale aramakla meşgüldür. Çocuk bir çok mütenevvi ve zengin faaliyet zemininde kendi sevebileceği bir işi bulmakta güçlük çekmez. Çünkü bura- da çok fırsat vardır. Sahne hayatından tutunuz da, kundu- racılığa, marangozluğa, demir- ciliğe, ziraate, tİcarete, makine ve elektrik işlerine, mimarlığa, musiki. veresim gibi güzel sanatlardan herhangi . birine serbest olarak, yani birkaç gün için misalireten devam edebilir. En alâkasızların bu gibi atelyelerin kapıları önün- de dolaştıkları görülür ve işte ozaman tedrici teşviklerle o sahaya idhal edilir. Bu tayin ve intihaplarda hata yapılmışsa başka: diğer saha ve işlere baş vurulur ta ki.. Çocuk asıl sahasını bulunbaya, muvaffak ve mesud oluncıya kadar; bu iş çocuklar köyünün başlıca ve sen mühim — vazilesidir. Çünkü ıslah işinde muvaffak olmak için çocuğu alâkadar edici bir iş, mesud ve muvaf- fak olaçağı bir saha bulmak şarttır. Bu müessese 21 yaşına ka- dar olan mücrimler içindir. Buraya gönderilenler burada azami beş sene bir terbiye ve tahsil görürler. Burasını daha erken bitirmek de kabildir. Mezuniyet için bir bilgi ve sanat şart olmakla beraber asıl mühim olan ahlâkının ta- mamile düzelmiş ve heyetin artiık çocuğun iyi bir vatan- daş olduğuna kanâat getirmiş olması şarttır. “Çocuklar köyü müessesesi mezunlarının hayatını pek ya- kından takip etmektedir. Müdürün son sözleri: *Mezunlarımız işküzarlıkları, dürüstlüleri yüzünden her ta- râfta her zaman kolaylıkla iş bulabilmektedirler.Onları her- kes tecrübeli, iyi bir vatandaş olarak bilir. Şimdiye kadar hiç bir mezunumuz yüzümüzü karartmadı. Hepsile de iftihar ediyoruz. Bazan buradan he- men mezun olunca evlenen çift- ler de var. Her zaman kendi- lerinden kurtarıldıklarına dair teşekkür ve minnet mektub- b ııhlıı" vaziyetinden dolıyı iki mezuniyet Ş iphe — Başı 5 inci ıalıı/ede — ve sonra yarı gülerek gözle- rimin içine doğru bakan köy- lüye: — Beni kim Dedim. Karşımdaki gülerek ve ba- şını iki yana sallıyarak: zannettiniz? — Vallahi tahsildar, veya haciz için gelenlerden — biri sanmıştım, dedi. .. Köy, şehirde yaşıyanlar için duymadan yazılan bir şiir gi- bidir. Çıkırıklı kuyular, omuz- larında da destilerile pınar- dan su taşıyan şalvarlı köy kızları... Bunlar - otomobille köyün içinden gelip geçen in- sanların ancak bir anda göre- bildikleridir. Bu memlekette ağanın kır- bacını kıran, imamın karakaplı kitabını kapıyan, faizcinin ka- ra tırnaklarını köylülün sırtın- 'dan çekip koparanlardan biri de köy öğretmenidir. —Bana köyün ağası, imamı, — mubtarı düşman oldu. Bana kayma- kamla konuştuğum için köy- lülere jürnalcı dedirttiler, ca- miye gitmedim; gâvur dedirt- tiler, Halbuki ben köylülere ne kadar acıyordum. Halbuki onlar beni gene ıevmıyoılıı dı. Ben onların ne bir şişe rakılarına, ne de sıska bir ta- vuklarına göz koymuştum. * *& Aradan üç ay geçmişti. Şe- hirden köye gezmeğe gelen öğretmen - arkadaşlarla gezi- niyorduk. Gündüz terkes tar- lalarda idi. Sokaklarda yalnız köy köpeklerile birkaç ilitiyar gözükürdü. Biz köyün yanın- dan geçen ırmağın kenarında dolaşırken ihtiyar bir. kadın da kenarda birşeyler yıkıyor- du. Yanına yaklaştığımızı gö- rünce başındaki örtüsile yü- zünü iyice sardı. Ve gene yı- kamakla devam etti. Biz onun ta yanına sokulmuştuk. — Bir kiz öğretmen —daha cesaret- lenerek onun — yanıbaşında çömeldi ve gülerek: — Nasılsın nine dedi. Ve elile bezi göstererek: — Nine bizden ne - sakla: nıyorsun? Bak biz hepimiz öğretmeniz. Çocuklarınızı,genç- leri okutmağa geldik. Köyü- nüzü o kadar. sevdik ki. İhtiyar kadın dizlerine tu- tuna tutuna doğruldu. Hepi- mize ayrı ayrı baktı, yüzündeki örtüyü kaldırdı. Yüzündeki bü- tün buruşukluklar biribirlerine karışmışlardı. Burnu dudakla- rına değiyor gibiydi. Kaşlarını| çattı ve: — Ben seksen yaşındayım. Buraya dışardan gelenler am- ma kim olursa olsun — hep böyle söylüyorlar, bizi okşu- yorlar ve sonra ceplerini dol- gdurduktan sonra da kaçıyor lar dedi. Çömeldi, ve elile bir takım garip işaretler yaptı ve önün- de duran şeyleri yıkamağa başladı. İ. Aytekin Kültür Kız kaçırma Burnava nahiyesinin Kayadi- bi köyünde Mehmet Ali kızı Ayşe adında 16 yaşında bir kız, ayni köyden M: oğlu Ali tarafından kaçınlarak kir- letilmiştir. Ali tutulmuş, tah- kikata başlanmıştır. Mezuniyet İzmir Memleket hastanesi hemşiresi Bn. Nasiye Türkâna Büyüît Önder ma- nevra sahasına ha- reket ettiler | — Başı J inci sahifede — aymı tayyarelerde bulunacak — olmm öskeri hakemler taratından takib olunacaktır. Bayan Sabiha Gökçen; kırmızı tarafa mensub - bir tayyare ile ma: mevralara iştirak edesektir. İstanbul, 16 (Hususi) — Trak. ya manevralarında bulunacak olan Afgan askeri — heyeti, General Sa. dallahın ve İran heyeti de, Gene. ral Kerimin reisliğinde gel Romanya ve Yugoslavyadan ge- Tecek olan beyetler de yarın (bu- tün| bekleniyor. İstanbual, 16 (Hususi) ludan başlıyarak, Saray ve Murad. hya kadar — bütün sabada, hareket halinde modern teçhizatlı iki ordu karşı karşıyadır. Kırmızı ördü, matinin taarru: zuna karşı müdalaadadır. Mavi ta- raf, sahillere ilıraç yapmışlar ve ilerliyerek mevzi tutmuşlardır. Alükadarların verdiği malüma- ta” göre, 20 ağustos muharebesi, manevraların en mühim kısmımı teşkil edecektir. Ordumüz, daümi bir veşe ve sevinç içindedir. İstanbul, 15 (ALA.) — 'Bü- yük- manevralarımızda hazır bulunacak olan Afgan askeri heyeti başkanı Şahi Tümeni komutanı general - Esedullah Han bu sabah 7/30 da Semp- lon ekspresile şehrimize gel- miş ve Sirkeci garında İstan- bul komutan vekili Korgene- ral Cemil Cahit “Toydemir Genel — kurmay yarbaşkanı Tümgeneral — Veysel — Ünivar, İstanbul merkez kumandanı Tuğgeneral İhsan İlgaz, Ha- riciye protokol şef muavini Kudret. Afgan söfir ve kon- solosu tarafından karşılanmış- tır . Bando Afgan ve Türk marşlarını çalmış, askeri kıt'a ihtiram resmini yapmıştır. General Esedullah Han da Perapalas oteline inmiştir. İstanbul, 16 (A:A.) — Bü- yük manevralarda hazır bulu- nacak olan İran orduları ge- nel kurmay başkanlığı birinci şube müdürü General Rıza Kulu Kerimin - başkanlığında Kuvanlı üçüncü tümen kurmay başkanı Albay Ahmed Rifat, süvari bınbmı Bani, tayya- reci yüzbaşı Âlâ, topçu teğ- men Vefa, piyade — teğmen Nizamdan mürekkep İran he- yeti bugün saat 1i de Dev- let denizyollarının Aksu va- purile Galata rıhtımına muva- salat etmiştir. Heyet rhtimda İstanbul ko- mutan vekili Korgeneral Ce- mil Cahid Toydemir, “Genel Kurmay yarbaşkanı Tümgene- ral Veysel Ünivar, İstanbul merkez kumandanı Tuğgeneral İsan Ilgaz, Hariciye protokol müdür muavini Kudret, İran elçi ve konsolosu - tarafından karşılanmıştır. Muzıka İran ve İstiklâl marş- larını Çalmış, askeri - kıtalar ihtiram resmini ifa etmişlerdir. Heyet azası rüküplarma tah- sis edilen otombillerle Pera- palas oteline gitmişlerdir. Vicdansız ana Çor- Çocuğunu bırakıp kaçmış Memleket hastanesinde do- ğurduğu çocuğunu terkederek kaçan Abdullah kızı Saime zabıtaca tutulmuştur. Otel ihtiyacı Otel ihtiyacı nazarı dikkate alınarak İzmir Kız ve Erkek Liselerinin, fuar müddetince ötel halinde kullanılması için teşebbüste bulunulacağı haber Fuar kupası turnovası ve gü reş musabakaları yapılacak. Fuar komitesi, kuluplcnn spor faaliyetini teşvik maksa- dile bu hafta bir futbol turno- vası ve güreş müsabakaları hazırlamıştır. Futbol müsabakaları İzmirin 6 kulübünün birinci takımları arasında turnova usulile yapı- lacaktır. Bu müsabakaların ga- libine fuar komitesi kıymetli bir kupa verecektir. Müsabakalar için kur'a çek- mek ve icab eden kararları almak üzere saat 18 de bölge merkezinde 6 kulübün salâhi- yettar murahhasları futbol aja- ninin riyasetinde toplını:ık lıxdıı Futbol müsabakalarına 2 Ağustos Cumartesi günü baş lanacak, ikinci müsabaka 22 Pazar günü Alsancak stadiınd. yapılacaktır. Son müsabakadan evel gen, muhtelif kulüpler güreşçileri tarafından yedi siklet üzerine güreş müsabakaları yapılacak- tır. Komite, bunların galibin de birer hediye verecektir. Fuarın açık bulunduğu diğd günler büyük spor müsabaka ları programı da tespit edil mektedir. İzmir 5 5 Aydın 2 Misafir takım, ikinci devrede iy bir mevcudiyet gösterdi Fuar münasebetile — İzmir sahasında —muhtelif yabancı takımlarla temas edecek olan İzmir muhtelit takımı, ilk te- masını Pazar günü — Aydın mühteliti ile yaptı ve oyunu $-2 kazandı. Milli küme te- maslarının hitamındanberi fut- bol temasına şahid olmamış olan spor meraklılarından bir kısmı fırsattan istifade ederek sahaya akın etmişlerdi. Oyun İzmir hakemlerinden Mustafanın idaresi altında ve saat tam 17,30 da İzmir takı: mınin akını ile başladı. Bu takımlar karşıkarşıya geldikleri zaman Aydın mühtelit — takı- mında İzmirin yakından - tanı- diği “Altınordulu. Şevki — ile İzmirsporlu müdafi Zihni ve kaleci Fikretin yer aldıkları gö- rüldü. İzmir takımında ise asıl muhtelit takımdan ancak Z. Ali, Nurullah, Adnan ve En- ver oyniyordu. Top beş dakika kadar or- tada dolaştı, bu dakikadan sonra İzmir takımı misafir takımdan daha anlayışlı oyun çıkarmağa başladı ve oyunu Aydın misif sahasina — intikal ettirmeğe muvaflak oldu. Fa- kat muhacimler tamamile genç ve tecrübesiz olduğundan ha- zırlanan - fırsatlardan — istifade edemiyorlardı. İzmir takımı birinci devrelik oyunu tam hâkimiyetle bitir- diği halde Enverin attığı 2, Ömerin attığı bir, İlyasın ka- zandırdığı diğer bir sayı ile devreyi 4—0 galip bitirdi. İkinci - devrede — misafirler daha hâkim ve daha güzel oynadılar. Yorulmadan çalış- İzmir Liman işletme m tılar ve 4-0 mağlübiyetten 4-2 vaziyete — çıkmağa — muvaflfaki oldular. İzmir takımı yediğ gölden sonra tekrar - oyuün! açlı. ve oyunun son dakikâ' larında Ömerin ayağınd daha bir sayı kazanarak maç! 5-2 gibi büyük bir farkla gi lib olarak bitirdi. Aydın takımında Şevki Zihniden başka solaçık, İ haf bilhassa nazarı dikkat| celbediyordu. Misafir takımın bir husu$i yeti de birinci devrede - dör gol yemesine rağmen enerji$” ni kaybetmemesi ve yeise Kf pılmamasıdır. Fuar için gelecek olan!” Belediye ve fuar komitef' reisliği, bütün İzmirlilere b beyanname neşrederek faarın açık bulunduğu günle” de evlerine kaç misafir ğinin, belediyeye bildirilmesi? rica etmiştir. Bu suretle uaf münasebetile — İzmiri zi edlecek olanların - kakiltlll sinı öğrenmek mümkün ’ caktır. Köniğsberg |.ıııııyıı'“'gl paviyonumuz açı Berlin, 15 (A.A.) — muhabirimiz bildiriyor: 1937 yılı beynelmilel Pu nigsberg doğu panayırın” Türkiye paviyonu bugün rasimle açılmıştır. Dil titiz bir itina ile hazırlâ” . ve tekmil ihraç mall İ nümünelerile Türk - elişt ihtiva eden paviyonumuz yük alâka ve takdir. K” mıştir. ç .s.........-_.—_..._x L t ııı w ee nden: Kuıbıınııı seferlerine 15 stos pazar günü b tır. Pazar ve çarşamba ıünleAnhvıpıır saat yedide F iskelesinden hareketle doğruca Saip iskelesine gıdeuk Vi ğ nü birlik dönüşte Kösedere, Murdoğan ve Ada iskele' uğrıyacaktır. 14 17 . . K Borsa idaresinden : 1937 yılı incır piyasasının 19/8/937 Perşembe güni bir buçkta borsada açılatağı ilân olunur. 16 Ağustos 937 pazartesi günü saat 15 te ihale yâP mukaddema ilân edilen büyük yığın işine teklif e0 haddi lâyik görülmemi; 1 3 cuma günü saat 15 e ve saatte Çamaltı tu