0 4 Ağattos 937 ; ği N ANADOLU Se sahat mektubları: Meşrutiyet idaresinin eski menfası: Sinop! aşk mehtterbu Hr iğ Vapar | lek uzaklaş — e benmi hatırlı- burası Bi iüeie İtilaf- rr e gittikçe ai Md takib mi Ge Bü alar miyeceğim, işte şimdi İzi e kik k defa pencereme oturur, elimde dürbün eye ka ve saat- ler Kn Hayatı mı en emire. en e dakikaların ona me id ğ “ia ebolu iki, ulak tepenin sabacık.. Karaya çıkacak va- kit bulamadı için. vapur- dan görebildiğime göre yakı devirlerin belli başlı bir imar iyetine nail olam. güzel, hatta büyük evleri Yok değil. Ancak i- rşılamıya kı Da yüzde doksanı daha m Şelerini açmıya, çarşafları atmiya vakit lee İnsan gayri ihtiyari bu kapalı Peçelerle bir türlü lü yenileşemiyen “ski binalar arâsinda bir mü- masebet, bir akrabalık aramak hissine kapı iyor Bütün bir ei sönra hiç değişmiyen yeknasak bir mek din dlipde filnt herhalde vi de sakin ve uslu Kara- izl... hal gecenin mi böyle devam etti. An- Sak ondan sönradir ki, yi ttikçe yaklaşımıya başladığımız Sino- bi , Gemi İlin meali İl idi. iktidar mevkiine ye boy! cılar Sinobu r, İtilâfcilar ie ver İttihadeı- a yol g ürdü! an çi sim ettiklerine göre, bugün de buranın hapis- ri hatırı sayılır pe mah- mlar o yekünunu ındır: yormuş. Daha al b. 'n boşaltılmış, Edirneye şu- of buraya nakledilmiş olma- larına rağmen elyevm mah- kümlarının ww yedi yüzü ocağı hi getirilmiş. Mahkümların hemen ekserisi buradan hem kıymetli bir san'at ve a — ni mare» kadâr 'maye sahibi pie çiya ar Bunlar hepsi iyi... çok sakin, çi be işim mi olduğun: yan Sinoblular aratan mahkümlar yüzünden aldığı u şöhretten memnun mudur- lar acaba?. * “ Bir saatlik bir tevakkuftan amsun Kısmet yarın sabah kahvaltısını Sam- sunda yapacağız. Gece yarısı... o Güvertenin ucunda, ta en ucunda yalniz, yapyalnızım. Bütün yolcular yatmış.. Akşâma kal hora tepti halde şimdi bir ta- ni a e üstüste yığıl- verte yolcuların- di he ralli sim başka bir ha- yat eseri gelmiyör. Bütün ge- mi uy ku 5 bir ben varım. Gemi ilerde, ta ilerde, çok şim üstü artık gittikçe siyah aviye kaçan bir dairenin den kayar gbi ilerliyo e zle Aziz, se Mi ve yumuşak bir isim, ibâdet genlerinde zi e e tanesi d mdan iz şu Şal anl bir hayalet dünyası gibi biribirini kovalıyan mo- rarmış dağlara, söylediklerimi işittiği unutacak olan beyaz köpüklü dalgalâra tevdi a ize mi? Sis de mi — seyi Oh hayırl, Şu ınızda la en arz sifrimi, Gazete “Az kalsin, size bir hasret, bir! dilencileri. Künkü Pazar gün günü, -sabab- aldım ve bir omuzumdan Sses- — Müsaade gazeteyi?. eder misiniz Cevap verdin veri bendönizin bu gâzetel kika güğihedi? Debiğ eleP Bir — dileri bir tane: sini alabilir miyim?. a çünkü onlar ba: e dakika geçti. başkası: u Ana ai iç say- falarını gi iste: Cevap v simi am e Söyiyorum Bayım. Gen medim. > Ana: Bir Adak lm bir şeye hac eden doluyu vi aldı ve ben de başımı çevirip elindeki gaze- teyi şiddetle çektim: enim rağ Satıcı işte katan zda. Hiddetli hid. ddetli yüzüme baktı, çekildi ve biraz ileride, en iç sayfalarını ken: ” elini uzattı ve o kreme gazeteyi kaptı. Bizimki de ortada kalakâld 1... Gayriihti- 2 ve'içimde şahlanan bü- azzep ve sikle ka: ii güldüm. da bir isirad yapa va Ben şimdi şu satırları kara- larken, iş metre ilerideki ma- ek. Ben, hiç aldır. mıyorum|. Derken, bir dostuni geldi ostluğumuza güvenerek gaslelri çekti, aldı: er şü onları oku: e mağı bir Ti te- lâkki ai iZ, O dinlemedi, gazeteleri aldı ve ilerideki masaya oturdu. Birde ne bakayım; ihtiyar bir zat arkadaşın ba- şina dikilmi — Şu gren | bir ta- nesini ver de — B. oki enim epi ami Mülhakatta ANADOLU: Akhisardan Akhisar, ( Hususi muhabiri: mizden) — Akhisara “arıko- vanı , demelidirler. Hem de çalışkan, bal veren bir arıko- it buraya bu Üeliiki İht, Burada yaşayan her yurddaş sanki bir elektrik (o ceryanına kapılmış gibi Mi hareket ba- inde zengini de fakiri de aki seresine göre yedi, sekiz bin ton tütün, yüz bin- lere in ve zeytinyağı, pamuk, bos tan ve daha neler neler... Bü derece mühim bir serveti top- rağın göğsünden alarak pazar getirmek, paraya tahvil etmek elbette kolay bir iş değil. . bur: tavla gürültüsü uk, bost da tatlı konuşmalarını, müna- erk iy Ben bu imanlı, mi ve verimli hâ- yata çok by meftunum.. Ekon AAkhisârın ir sen hem çok iyi, hem değil... Dört bi da a larınd bu si peni güzel kokulu fettane ei Bi ıyorlar. Otomobillerin bü alıcıları Akhisar, e Soma arasında ta- — Canım, ne çıkar, oku- yup vereceğim. — Tabii ol sin. ii ta yama değil ğine hiç aldıriş etmiyor e bü kadar yıl, ancak bu şekilde gazete m ağa aliş- imiş bir insan pişkinliği gös- teriyor ve ayrılmıyordu. Ben de , yerimden zi gazete- Deyip geçtim. Çimdik pi nun en gizli ışığını, mevcu- diyetinin en derin manasinı rasgele adam gördü: hayatında aziz bir midi mu- kaddes bir sir gi ren i defâ kalbi Sn ei vâr- dir ki o yalniz kendisine aid- doğma- dir. Onunla birlikte miştir, fakat muhakkak onunla beraber ektir. Görüyor lâsimuz, size ir seyahat intiba yazayım ken az daha dalsaydım ii hâsret mektubü, kimbilir bel- ” he PE şk mektubu ya- Akhisar, çok verimli bir arıkovanıdır. Bütün istihsaldtta bir nefaset ve ümid kendini gösteriyor. bir görünüş yarak gezdiriyor, mekik do- Kiye rlat. Bir Haivedi alıcılarla müs- meta ei grup yaparak könüşüyor ir abediyorrd en de köşeden dinliyordum, takıldım, bu sene ka iki liradan aşağı satmayız bu tünü... Diye riştim. Müstahsiller tatlı tatlı ram pe e a öyle... r da sl der Pamı . Hele hükü- metin ipini b tohumu- nu müstahsil gezdiğim yer- lerde medhede ede bitire miyor. Ül talihin maküs bir tesadüfü olacak kuraklık- - bazı yerlerde bu tohum- rin bir a bitmedi. Bunu ka hamletmek gerek. kulağı delik bir ae bana dedi ki “ İş öyle değil. Benim işittiğime göre, ıslah istasyonunun dik- kat ve nezareti iyi yetiş- tirilen tohum geldiği - için bazı yalerden nüstahsilin to- bk a alarak buralara istas- yon tohumu diye yin dır. Onun işi in bazi lerde Doğru değil ise tashih etmeli. Doğru ise teessüfe de- — r bir harekettir. Tekerrürüne milin vermemeli. Çün- ulama; Aydında ve bu- rada ıslah istasyonlârının de- gerli hizmetlerinden, muvaffa- kıyetli e ie e başka bir şey dinlenmemektedir. Zeytin dedi yüklü, Hu bubat, harmanlâr bereketli. Kavun Tapu da öyle.. Hulâsa Akhisarın bu fe maktadır. Maat bün da mahsullerin — itiba- rile kazanmalarına (o yırdıaı luyo: , oluyor oopera Buranın hatta bütün vilây »- ün kredi e li başka yerlerde pek te az te- sadüf edilen vi er ve oi var. Bu erkez e köy köope: eratifleri “ortak: ka unmuş sayı iyor ça ki bu yıl Akhi- at faaliyeti bir milyon liradan Tarla bir kredi ile bes: lenmiş demektir ki bü şayanı re Nüzhet Çançar — Sonu 6 ıncı sahifede — Kana Yunan G. Kon- solosunun bir mektubu Muhterem m gazli n 27 Temmuz 937 tarihli nushasin- da “Seyahat ea ser- levhası altında int işar eden | uzun hri- manından geçerken kambiyo kontrol o dairesinin ufak bir memuru geri kendi id- kal ra E ve a 9. p âyet etmek eyhude yere zihin ve lie sarfetmek- tedir. Yanılmazsak şikâyetleri “alir deki: üç noktada hulâsa edi- le ip — Kambiyo kontrolunun, ri İğ sadna daha 1 e daha sıkı bir suretle giri tatbik edil diği. — Pasaportunun makbuz ukabilinde memuru mahsusu tarafından alıkonulduğu. Ni Türk liralarını pe; | ken Yunan Milli bankası v. spekülâsyon er le keyfi bir kur tatbik edild Atideki hususatı kısaca zik- retmek ile iktifa edeceğim. eynelmilel cari olan kaidelere göre, devletlerin mü- nasebatı ne merkezde olursa olsun, yolculara tatbik. edilen rük vesair her nevi gkont- rol nizami ve ekber sçe malümdur ki miyel a k surette müsa yapıldığı manası çıkarılamaz. Misal olarak şahsıma yapılmış olan bir vakıaya az eçen sene Romany: mire ei va sana uğradı yoğlun. dökün esi teki iii — mekti umu ibraz etti- ğim halde gümrük memuru tarafından işbu paketin muh teviyatını göstermeğe t dildim. böylece kontrola a. o 2 g KR a ii g gs 5 Pİ 6 edilmiş bir a olacaktır. n Milli Bankası bini mucib Ol yag Yukarıdaki mi a terem gazeteniz ile — nizi rica ile saygılarımı sunarım. Yunan General Kömek Emi Vrissaki