Sayfa 6 | Uzak Şarktaki son hâdise: ——— Z— — 1 ı $ ğ » k İ —e A — Japonya-Şımalı Çin DYa |—Japonya denize hâkim. 2000 tayyaresi var. dmÖİı'.",LİSİ'ğî?VZ.? n 100,000 kişilik bir ordu yola çıkarıldı — Bu hesapla Şan Kay- Şek geriliyecek Yazan: Piyer Domimik La Tribün gazetesinden Japon askert talebesi yemekte Nihayet zarlar atıldı. Bir çok defalar çok muühtemel söylediğim bir hâdise, bugün artık kat'i bir safhaya girdi. Japonya, bütün Çin'i değilse bile şimali Çini fethe teşeb- büs ediyor. İlk hâdiseyi fırsat — olarak yakaladı. Japon kıt'aları alış talimleri müstesna olmak üzere Çin seddinin cenubunda talimler vapmak hakkına ma- liktir. Atış talimleri de yapın- ca, Çin kıt'aları işe karıştı ve hâdiseler birbirini takip ede- ederek iş seferberliğe kadar vardı. Çünkü Nankinin , bü- yük miktarda asker gönder- mesine karşı, Japonya da ih- — tiyatları silâh altına çağırdı ve şimdi yüz bin Japon askeri Çin yoluna çıkmış bulunuyor. İki rakib taraf İki rakib taraf aynı çapta — değildir. Japonya 80 milyon- — luk, Mançuko, Kore ve For- — mozda hesaba katılırsr 120 milyonluk büyük bir impara- torluktur. Bundan başka Je- — hol ve Çaharı yani iç Mogu- listanın bir kısmını da elinde — bulundurmaktadır. Ayrıca, en aşağı 40 milyon nüfusu olan ve merkezi Pekinde bulunan — Pe-Çi-Li eyaletinin bir kıs- — mına yerleşmiştir. Japonya de- nize hâkimdir, takriben 2000 — tayyarelik mühim bir hava fkuvveli vardır, Ordusu pek — büyük olmamakla beraber, — çok sağlamdır. Adam ölmesi- — min onun için büyük bir ehem- miyeti yoktur. Unutmamak — gerektir ki Japonyada ölüm- g TEETEREMMA T AA RR ONSDK V DAT KANTTLARURT BU L , Gizli Cihangir | Nakleden: F.ğmuddln Bonlloğlu Ü 26 — — duyulduü: — — General, şimdi aksini, yalan söyleyiniz! - Dedi. - — Hayır ben hayatımda tayyare denilen e binme- d.ı':ı. şeyi " Profesör gene görünmediği halde: — Kâfil. Âleti banyo dai- /| Tesine götürebiliriz. - Dedi. Profesör, general ve müdür âleti banyo dairesine götlür- düler. Profesör: /— — Filimin bu kısmını kes- bunun , lere göre doğum fazlası bir milyonu bulmaktadır. Çok muhtemeldir ki 100,000 Japo- nun karşısında Çinliler gerile- meğe mecbur kalacaklardır. Çin 1911 denberi büyük kalkınma gayretleri yapmıştır. Bugün Çan-Kay-Şekin şahsında büyük bir şefe maliktir. Onun, çok büyük emeller besliyen karısı, Song ailesine mensup- tur. Fakat Çan-Kay-Şekin ba- şından son zamanlarda, yar- dımcılarından biri tarafından birkaç gün hapsedilmek sure- tile, kötü bir macera geçmiştir. O gün Çan-Kay-Şek - itibarını biraz kaybetti. Fakat zafer ona bu itibarı yeniden kazan- dırabilir. Fakat, zateri de ka- zanmak gerektir. Herhalde onun ordusu Japon ordusu değerinde değildir. Çinin 400 milyonluk nüfusundan ve bit- mek tükenmek bilmiyen ihti- yatlarından bahsolunuyor. Fa: kat Çan-Kay-Şek bütün Çini kontrol etmemektedir. ve her taraftan asker toplamak ikti- darına malik değildir. Muharebe meydanı: Zaten Japonların seçtikleri muharebe meydanı, Pekinin biraz cenubunda olub ancak 200 kilometre genişliğindedir. Çinlilerin sayı bakımından üs- tün oldukları farzedilse bile, bunlar deniz yüzünden Japon- ları ne sağ taraftan, ne de dağlar yüzünden, sol taraltan kuşatamazlar. Bundan başka Çinliler memlekette buldukla- rile geçinecekler, Japonlar ise mek ve devolopman yapmak istiyorum. Elektriği söndürü- nüz, rica ederim. Dedi. Elektrikler söndürüldükten sonra doktor filim mahfazası- nı âletten çıkardı ve beş da- kikadan az bir zaman içinde filimi banyo etti, Bu az zaman içinde yıkan- mış olan filim, profesör tara- fından makinenin diğer bir kısmına yerleştirildi; general Marsa: — Filimin üst kısmı sizin doğruyu söylediğiniz, alt kıs- mı da yalan söylediğiniz za- Çin Mareşalı Şan-Kay-Şek organize edilmiş bir menzil teşkilâtına istinad edeceklerdir. Buna göre Pe-Çi-Li halkı Ja- ponlara karşı belki pek de gayrimüsaid davranmıyacaktır. Başka birşey daha var: Orada 29 uncu Çin ordusuna kuman- da eden general Fengdir. Bu general daima kendi kalasına göre iş görür. Acaba Çan-Kay- Şek ona kendini saydırabile- cek mi? Bu sonra belli olacak, Bu da Japonların lehine kay- dedilmek gereken bir avan- tajdır. Ayrıca, Japonlar Şantongun müntehasına da yerleşmiş bu- lunmaktadırlar: “Buradan ha- reketle Çinlileri yandan vura- bilirler. Denize hâkim olduk- ları için Şanghay ve Kanton üzerine bir şaşırtma hareketi yapabilirler. Bu da Çang-Kay- Şeki, bütün askerlerini şimale göndermemek zorunda bıra: kabilir: bahusus Çang- Kay- Şek komünist çetelerin (yahud ordularır) takmacakları tavır- dan da emin değildir. Bu nokta daha, Çinlileri Almanlar talim ettirmişlerdir. Japonya, Almanya ile mütte- fiktir. Apaçık göründüğüne göre, Almanyadan yana Ja- ponya kârli çıkacaktır. Yani Çin kendi başına kalacaktır. Şurası doğrudur ki Sovyetler Çinlilere malzeme göndermek suretile — yardım - edebilirler. Fakat çölleri aşmak suretile bu malzemeyi göndermek te güçtür. Diğer taraflan, Pro- testan dinini kabul etmiş olan Cang Kay Şek, anglo-sakson nüfuzu altındadır. Fakat bu cihetten — yapılacak — yardım ancak — deniz yolile - olabilir. İngilterenin Japonyayı gücen- — Sonu 6 ıncı sahifede — manki hal ve teriyor. Dedi. Profesör filimi iki arkadaşa göstermeğe başladı bu aralık: — Bazı hususiyetler vardır: bunlara iyi dikkat ediniz. Bil- hassa son resimlerdeki mü- vazi çizgilere bakınız!, Dedi. — Bakıyoruz. — Burlar, yalan söylemek üzere olduğunuz zaman tered- düdlü düşüncelerinizi - göster- mektedirler. Bu çizgilerin tet- kiki ve mütaleası çok mühim- dir. Çünkü bunlar irade kud- ret veya zaafını, seri veya bati karar vermek kabiliyetini, iyilik veya kötülüğe meclübi- yet derecelerini gösterir. General: tavrınızı — gös- ve oğlu Mehmed adında iki ar- kadeş Keklik avına çıkmışlar, Veli kazaen arkadaşını sol kolundan yaralamıştır. Mehmed. derhal hastaneye kaldınlmışsa da fazla kan za- yi ettiğinden bir müddet sonra ölmüş. ve: Veli - hakkında » ta kibata başlanmıştır. Mayo hırsızı Güzelyılı banyolarında Nuri oğlu Rızaya aid bir. mayoyu çalan Mustafa oğlu kasab Mehmed tutulmuştur. Gölcükte boğulmuş Ödemişin Gölcük yaylasın daki gölde banyo — yap- makta olan Gedizli Hüseyin oğlu Yaşar Tuncel, yüzmek bilmediği için boğulmuştur. Orman yangını Burnavanın Çiçekli köyün- deki yanmasına sebebiyet veren çoban Osman oğlu Raif yakalanmıştır. Or- mandaki yangın — söndürül- Müştür. Esrarkeşler Karşıyakada Kemalpaşaa caddesinde dolaşan Mustafa oğlu Şabanın vaziyeti şüpheli görülmüş, üzeri aranınca bir mikdar esrar bulunmuştur. Sürmeli sokaktaki — genel evlerde Avni kızı İkbalin üze- rinde de bir mikdar esrar çık- mıştır. Heriki esrarkeş Adli- yeye verilmişlerdir. Kız kaçırma Karşıyaka nahiyesinin Çiğli köyünde bir kız kaçırma vak- ası olmuştur. Âziz kızı 15 yaşında Ayşe, aynı köyden Mehmet Ali oğlu Hüseyin ta- rafından kaçırılmıştır. Jandar- malar kendilerini takip ede- rek Alaşehire giden trende yılıılımı;lııdıı Hüseyin ad- liyeye verilmiştir. Esrar satıcısıda yakalandı Sahilpark gazinosunda esrar satan Mehmed oğlu Süleyman yakalanmıştır. — Tramvay ve elekirik Ş. müstahdemlerinin şikâyeti İzmir elektrik ve tramvay şirketinin muhtelif işlerinden şikâyeti havi olarak bazı vat- man ve biletçiler tarafından Sıhhat ve İçtimaf Muavenet Vekâletine şikâyette bulunul- muştu. Vekâlet, şirket müstah- demleri tarafından gönderilen istidanın bir suretini Vilâyete göndermiş ve şikâyet edilen noktalar hakkında tedkikat yapılmasımı ve neticesinin bil- ormanların — Cidden hayret edilecek bir keşif!, Dedi. Profesör generale: — Şu halde, keşfimin bir şeylere muvaflfak — olacağını tahmin ediyorsunuz, değil mi? Diye sordu. — Korkuyorum.. Maamalih ümid ediyorum.. Emniyeti umumiye direk- törü de: — Ben de ümid ediyorum, dedi, şu anda bayanı kabule hazırız. Gelmesi zamanı da gelmiştir, sanıyorum.. — Beşe beş kala gele- cektir. — Artık esaslı surette ha- zırlanalım. Evelce de dediğim veçhile generalim, siz bayanı, tecrübe esnasında kendi bu- Kısık köyü cinayeti e ——— — Şahid İdris, maznunun boynuna sarılmış Omuzunda görülen mor leke acaba ne zaman olmuş? Cumaovası nah;yî;inin Kuıl:- kenio hemen o gün yediği dâ* köyünde değirmenci Abdul- lahı bıçakla yaralıyarak öldür- mekle maznun Halil İbrahimin muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde devam edil- miştir. Bu celsede maznun Halil İbrahim, — müdafaasını serdedecekti. Fakat müdafaa- sını )'EPIIIIHIIİ ve; — Ben her gün sabahları yataktan kalktıktan sanra iye kemiklerimde müthiş ağrılar hissediyorum, demiş ve bunun sebebi hâdise esnasında mak- tul Abdullah ile arkadaşı Os- man tarafından dövülmesi ol- duğunu söyliyerek: — Beni çifte tüfeğile döv- müşlerdi, ertesi gün beni dok- tor muayene — etmişti. Şimdi belimde devamlı bir ağrı var, beni rontkene muayene ettirin. Demiştir. Verese - vekili söz alarak, maznun Halil İbrahimin vak'a- dan az sonra doktor tarafın- dan muayenesinde omuzu üze- rinde görülen morumturak le- feci bir kaza I7 yaşında bir genç öldü | Yukarıkızılcada| yağın tesirile olamıyacağı, dâ” yaktan — mütevellit morluğun husulü için zaman geçmi icab ettiğini söylemiş ve: — Maznunu ilk defa mua” | | ”) yene eden doktor mahkemeyt — çağrilsın ve bizi tenvir - etsil- Böyle bir dayak meselesi yı tur. Hâdisenin şahidi İdrisı bitaraf — şahitlik — etmemiştif Burada şahitlik ettiği geçet muhakeme celsesinden çıkıncâ dışarıda maznun Halili miş ve onun boynuna safi” larak: — Ah ağacığım. Demiştir. Bu adam vaktiyle Halil İbrahimin hizmetkârı idi Müekkillerim aleyhindeki $Öf leri tarafgiranedir. Halil 'İ”.' himle onu kucaklaşırken jandarma ve bir gardiyan göf müştür. Bu şahitler de cetbe” dilsin. Mahkeme heyeti — istenile? şahitlerin ve doktorların celP” lerine karar vermiş, mul menin devamı başka bir güt? bırakılmıştır. Ömürlü olsun Gazetemizle — Kültür. me€ muası muharrirlerinden B- l met Kültürün bir erkek çot ğu dünyaya gelmiştir. Yavruya uzun ömürler di Kemalpaşa kazasının Yuka- ler ve ebeveynini tebrik rıkızılca köyünde feci bir kaza olmuş, 17 yaşında bir genç, beyni riz, Seferihisar hükümet K0 parçalanarak ölmüştür. İnağı bu sene yıpılımıy#“ Hiâdise şöyle cereyan etmiştir: | — Seferihisar kazasında inif Yukarıkızılca köyünde mu- allim Akagündüzün oğlu Rıfkı, birkaç arkadaşile birlikte kö- | den tahsisat istenmişti. yün yakininde bulunan zeytin- | gelen cevabta 937 mali liğe gitmişler ve orada bir ağaç altına oturmuşlardır. Bir aralık Rıfkı, evinden getirdiği toplu tabancayı kur- calamağa başlamış ve birden- bire ateş aldırmıştır. canın kurşunu, Rıfkinin karşı- sında oturan 17 yaşındaki Bekir oğlu Mehmedin gözüne isabet etmiş ve beynini par- çalamıştır. Mehmed derhal öl- müştür. Rıfkı Adliyeye veril- miştir. Fen memurları arasında | Dikili - Ayvalık arasında inşt | Vilâyet nafıa fen memurların dan Bay Cevad Enderin, Mer- sin nafıa müdürlüğü fen me- muru Bay Hüdai Ölçen An- | raya inşa edilecek kara nafıa müdürlüğü fen me- lunduğunuz yerde bulundura- caksınız. Yüzünü — mümkün mertebe âlete karşı getirmeğe çalışacaksınız. ve hiçbir şey | karşı nasıl hareket Taban- | bile tekabül edilecek hükümet konağı iSİf Vilâyetçe, Dahiliye Vekâletif” Dün yılı büdeesine inşaat için kı tahsisatın, 935 ve daha e“" senelerde inşasına hışlıolb yarım kalmış olan hüküf konaklarının ikmali -i edemediği *” Seferihisar hükümet koMD“' inşası için istenilen tı bu seneki büdceden U** edilemiyeceği bildirilmiştir. İki yol Vilâyet dahilinde ıb:* yaptırılacaktır. Bunlardan edilecek ve - 43,000 lirayâ © kacaktır. Diğeri Menel""i_ Muradiye arasında 23/ #, dür. — İhaleleri 16 Aıu!"'l' dirilmesini emretmiştir. murluklarına nakledilmişlerdir. ! yapılacaktır. gğ General — Marsın hi azami haddi buldu. Çok" kül bir mevkide idi. M anlamamasına da yardım ede- | Lidyanın yüzüne nasıl ceksiniz. Kendinizi unutmiya- cak ve kapıya hafif bir darbe vurulduğu vakit Lidyaya sual- kat'i surette malüm esaslara aid olacaktır. — Baş üstüne profesör. — Siz şimdi bayanı kabule hazırlanınız. Aradan bir kaç dakika geçti. General Mars, oda ve dai- relerde bazı hazırlıklar yaptı ve bu aralık kapının kilidinde bir anahtarın harekete geçti- ği, çıkan gürültüden belli oldu. | ler sormağa çalışacaksınız. Bu Lidya bulunduğu daireyt sualler, hakiki mahiyeti sizce | di General Mars, âdeta caktı? yüreğini kaplamıştı. Bu ’» gulacağını sandı. Lidya harikulâde M Bugün ise her M güzel görünüyordu. en fazla yakışan bir ile gelmişti. Lidya, bütün uıhW — Viktorl. Diye — gederalin sarıldı; güzel kollarının kuvvetile Marsı sıkaraki İ ae Generaliü yelp'li â ['. ,fî i F