16 Temmuz 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

16 Temmuz 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TT dikkatti: Bina bile ukmıçlar zavallıyı.. ianır ve taşır. İnsanın tekâi İmumaı, kerdi dasına uymak — sanan galiller, bilmektir. ŞÖOYT ETET TTT O Tuhaf bir iş Paris zabıtasının - vakitler- denberi aradığı maruf bir hır- sız, bir gece bir eve girmiş- tir. Bu ev, Parisin maruf ip- notizmacısı Delaturun evidir. Bay Delatur hırsızı görünce çok korkmuüş, fakat - itidali demini kaybetmemiş ve bütün kuüdretini - topliyarak — hırsizi uyutmuş ve telefona kadar sevkederek en yakın zabıta merkezine: — İpnotizmacı — Delaturun evinde ben aradığınız hırsız bulunuyorum, geliniz! Diye telefon ettirmiştir. Zabıta hemen Velaturun evine koşmuş ve ele avuca sığmaz hırsızı butmuştur. Dilenciler kongresi Varşova mülhakatında Ot- vosk kasabasında ilk dilenci- ler kongresi yapılmıştır. Dilenciler bu — kongrede — menfaatlerinin müdafaası — es- babını araştırmışlardır. “Dilenciler, her memlekette belediyelerin dilenciliği me- — netmek üzere ittihaz ettikleri — tedbirlerden çok şikâyet et- mişlerdir. Bir kısım beledi- yeler hududu dahilinde dilen- memek için belediyelerin di- lencilere bir tahsisat vermesini istemiştir. Garib bir vasiyetl İtalyada Leçe kasabasında çok garib bir miras davası görülmüştür. Bundan bir müddet evel — Ojen Kalili adında bir adam ölmüştür. Bu adam çok zen- gin bir tüccar idi. Bıraktığı vasiyetnamesinde servetini ba- — n işlerde kullanmak üzere — şehrin başpapazına birakmış ve asıl hak sahiblerini — sından mahrum etmiştir. Hakiki hak sahibleri bu vasiyetnameyi tanımamışlar ve — mahkemeye müracaat etmiş- lerdir. Mirasçılara göre bu Kalili, iptotizmaya çok merak- h imiş, bu merak ile bir gün | — herikisi de ölmüş olan zevce- — lerinin ruhları ona servetini başpapaza hediye elmesini | tavsiye etmişlerdir. mira- '”lır. _k ıv!ıım Aslım inkâr etmenin bu asta mahsus bir yenilik ve Teceğini hiç sanmıyorum. Çünkü hayvan bile nihayet bir aile rabıtası lü ve ahlâkın yükseliş şartı, zillet yerina minnet, alınteri ve buruşukluk; kalbinde manlık yerine iyilik ve şefkat olanlara hürmet etmekte kendisini göste- rir. Herşey bir kanuna ve mütlak bir tekâmüle tabidir. Biz de ibtiyarlı- yacağız. Belki biz de yarmın hayatına uyamlıyacağız. Ve onun karşısında bizim de ayaklarımız dolaşacaktır. Biz de muhakkak, yetişecek — olanlar: dan, çok, hem de pek çok geri olacağız. Bugün, ı Aslını inkâr edenler Dünkü sayıda zavallı ve ihtiyar bir kadıı bün halâsasını neşrettim. Rubun ve ahlâkın rumları ve bu uçurumların bazan, sözde medenilik ve yenilik namına pis' akıntılarla dolub boşaldığımı gösteren o mektab, dan aldığım — bir mektu- inde açılan derin uçu- hakikaten — çayanı İki genç, İzüppe aradığım bulamamış, ne bugünün, ne de yanının malı olabilecek iki genç), yıllarca kendilerini okutub büyüten kadıncağımı, artık istihfaf ediyorlarmış. Onu hatta, genç — misafirlerinin yanlarına çıkarmağı bir ayıb sayıyorlarmış. O kadar ki, merdiven aralı- ihtiyar moda — olabi- nasayesinde kötülük ve düş- kendi baba ve am- yakınlarımızı beğenmemekliğimizi asrın rubiyat ve mo yaptıkları işi, istikballerinin bir aynamı Eibi eza ve cefa ile seyredebilirler.. Sıra, yarı; Maziyi inkâr etmek bir şeref değildir. H olunamaz. Hiçbir şeyin kaymeti bir fiske ile yıkılamaz. Fazilet, onu da 4ayed varsa ve iddia olunuyorsa. bu tekâmül ecreyanına onlarındır © şey, müsgele inkâr sürükliye- Saime Sâdi vasiyetname — yapan adamın şuuruna — inanılmamak - lâzım geleceğini iddia etmişlerdir. Mahkeme bu kanaati kabul etmiş, vasiyetnameyi feshet- miştir. Camdan kilise İşte bu olmadı. Esrarh yer leri, gizli kapaplı hücreleri olmadıktan sonra bir kiliseye kilise denir mi? Fakat Protestanlar Katolik- ler gibi düşünmiyen adamlar- dır. Bu maksadla — olacak, San-Fransiskoda Amerikalılar baştanbaşa camdan bir kilise inşa etmişlerdir. Bu kilisede yapılan her ha- reketi dışarıdan görmek müm- kündür. Fakat garib değil mi, Admerikalılar da bu usul kili- seye kâfi derecede rağbet göstermemişlerdir. Olabilir; çünkü zevk gibi ibadet te gizli gerek! derler. Çocukların casusluğu Sabık Karadağ krallığının payitahtı olan Çetinede büyük bir mektepte garib bir vazi- yet keşfedilmiştir. Bu mektebin talebesi, mu- allimlerin kendi haklarında tatbik edecekleri ceza — veya mükâfatları bilir gibi hareket eder ve mektep talim ve ter- biye heyeti de bu hale çok şaşarmış. Nihayet mektep mü- dürünün kızı bu muammayı bir tesadüfle halletmiştir. Çocuklar aralarında vücude getirdikleri bir teşkilâtla mek- tebin idare ve talim heyeti arasında mükemmel - bir ca- susluk yapmakta imişler. Mu- allimlerin kararlarını öğren: mek, mektebin en zeki çocuk- larına havale edilmiş ve mek- tep talebesi tam on seneden- beri haklarındaki — kararları evelden — öğrenmişler ve icab eden tedbirleri ittihaz edebil- mişlerdir! Pariste Grevler eksik olmıyor Paris, 15 (Radyo) — Sen nehri nakliye vasıtaları müs- tahdemini grev ilân etmişler- dir. Bu grev 40 saatlik hafta ile alâkadardır. Ziraat işleri amelesi de grev ilânı ıçin bir içtima yapmış- ANADOLU N— Ka eÜ d AGBERLER!İ ( Şehır gazinosunda büyük bir aile toplantısı Iktısad Vekilimizle müs- tahsiller bir sofrada. —amam »< Kooperatifler, Türk mahsullerinin bütün menfaat- lerini Türk mustahsılme temin edeceklerdir. — - Vekilimiz ve üzüm ' kurumu müdürünün nutukları - Ziyafetten Üzüm kurumu direktörlüğü; şehrimizde bulunmakta olan İktısad Vekilimiz B. Celâl Ba- yar şerefine dün Şehir gazi- nosunda bir öğle ziyafeti ver- miştir. Ziyafette, İktısad Vekilimiz B. Celâl Bayar, şehrimizde bulunan mebuslar, vali ve parti başkanı B. Fazlı Güleç, belediye reisi doktor Behçet Uz, İş bankası genel direktö- rü B. Muammer Eriş, Ziraat bankası direktörü B. Kemal Zaim, şehrimizdeki bankalar müdürleri, ( İzmir incir ve üzüm satış tarım kooperatif- leri birliği) umumi heyeti aza- ları, matbuat erkânı, İktısad Vekâleti teşekkülleri müdiran ve memurları hazır bulunmuş- lardır. Ziyafet çok samimi bir ha- va içinde geçmiş ve yemeği müteakıb üzüm kurumu mü- dürü B. İsmail Hakkı Veral şu söylevi vermiştir: —Bugün resmen ve filen işe başlamış bulunan (İzmir incir ve üzüm tarım satış koope-» tifleri) namına mümtaz ve gü- zide Vekilimiz B. Celâl Ba- yarı, yüksek hizmetlerile mem- leketin zirai ve iktısadi haya- tında kıymetli bir - varlık teş- kil eden İş ve Ziraat banka- larımızın genel direktörlerini, çok sayın İzmir Valisini ve Belediye reisini, — birliğimizi teşkil eden kooperatiflerimiz mümessillerini ve davetimize icabet lütfunda bulunan şerefli mebuslarımızla aziz misafir- lerimizi saygı ve sevgi ile se- lâmlarım. Müstahsıllarımızın kalkınma- ları ve kendi işlerini istihsal- den istihlâke kadar bizzat kendi ellerile, kendi bilgile- rile, kendi — vasıtalarile ve kendi sermayelerile görmeğe başlamaları yolunda; çok şe- refli B. Celâl Bayarın irşad ve himayeleri altında, atılan bu adım Türk mahsullerinin bütün menafiini Türk müstah- sılına temin gibi yüksek bir gayeye doğru hep beraber yuruyıışun ılk lıırcke:ını teşkil bir intiba.. laka muvaffakıyetle neticelen- diren nurlu eli aziz Türk müs- tahslının bu hayati - işine de deydiği için neticenin bütün parlaklığı ve bütün yüksek menafiile çok kısa bir zaman içinde tecellisini muhakkak sayarım, İncir ve üzüm kooperatifle- rimiz; milli birlik ve beraber- lik düsturu içinde kooperatif- çilik şuurile, kooperatifçilik ahlâkıyle, kooperatifçilik tesa- nüdile çalışarak ortaklarımıza imkânın en son haddinde faydalı olmağı yegâne şıar edinmişlerdir. Bunu mümtaz şefim Bay Celâl Bayarın ve şerelli misafirlerimizin yüksek huzurlarında söylemeği hem bir vazife, hem de manevi bir zevk bilirim. Kooperatörlükte bize örnek olan — milli rehberimiz, eşsiz Önderimiz, yer yüzünün en büyük adamı aziz Atatürktür. Onun açtığı her - çığırda ol duğu gibi kooperatilçilik yo- lunda da bütün imanımızla, bütün inanımızla, bütün duy- gularımızla ve bütün - varlığı- mızla yürüyeceğiz. hi ve büyük İsmet İnö- nünün halkçılığı en ön safta tutarak — müstahsıl menafiini öz düstur halinde benimsiyen yüksek şahsiyeti ile aziz Cum- huriyet Halk Partisi Hükümeti kooperatiflerimize kanunların çerçeveleri dahilinde, yüksek himayelerini daima ibzal bu- yuracaklardır. Sözlerime son verirken bir: liğimiz namına eşsiz dâhimi- zin nurlu huzurlarında saygı ile eğilerek minnetlerimi bir daha tekrarlar, büyük Başka- nırıızla mümtaz İktısad Veki- limize — şükranlarımı — teyiden arzederim. Davetimize icabet buyurdu- ğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür borcumdur. B. Hakkı Veralın nutkun- dan sonra ortaklar namına doktor B. Sabri de söz söy- lemiş, köylülerin, gösterilen yolda zevkle yürüyeceklerini ıoylemıı ve teşckkur elmıq, Bayar kısa bir mukabe- yulunmuş ve: — Aranızda bulundum. Gör düğüm işler bana istikbal için seviuç ve ferah verdi. Muvaf- fakıyet ümidlerini beraber gö- türüyorum. İçinde bulunduğu- nuz bu büyük gaye sizin him- metli ellerinizde muvaffakıyet gösterecek ve başka yerler için rehber olacaktır. Ümidim budur, arzum budur. Bu ümid ve arzuyu bana veren kud- ret, işin dirayetli ellerde bu- lunmasıdır. Sizleri tebrik ederim ve hakkımda — gösterdiğiniz. bu sıcak hüsnü kabulden dolayı size şahsım ve arkadaşlarım namına tesekkür ederim. He- pinize muvaffakıyet temenni eder ve Allaha ısmarladık derim, Alkışlarla karşılanan — bu kısa ve veciz hitabeden sonra sayın Vekilimiz ve ortakların bir arada fotoğrafları çekil- miştir. Bir cinayet Necib, kadın yüzün.- den öldürüldü Menemen kazasının Musa- bey köyü ile Çavuş köyü arâ- sında muhtar Nurullahın hiz- metkârı Mehmed oğlu Osman, ayni köyde oturan Bulgaristan göçmenlerinden Mehmed oğ- lu Necibi sopa ile başına vurmak suretile öldürmüştür. Yapılan tahkikatta cinayetin, Necibin karısı Osmanın seviştiği ve hatta kocasından beşanmak için kendisine tek- lifte bulunduğu ve cinayetin kıskançlık yüzünden tevellüd ettiği anlaşılmıştır.. Osman tutularak adliyeye verilmiştir. Ev taşlamak İkiçeşmelikte Ahmed karısı Kâmile, kocası Ahmedi kıs- kanmış ve Rıza kızı Safurenin evini taşladığından tutulmuştur. Araba kazası Bucada yukarı mahallede oturan Behiye kızı 15 yaşla- rında Nuriye, tütün tarlasın- dân evine giderken arabadan düşmüş, sancılanmış ve mem- leket hastanesine kaldırılmıştır, Sarkıntılık ’ı,kiçtşmelik caddesinde Mus: tafa oğlu Fuad, yoldan geçen Ali kızı 15 yaşında Leman ve arkadaşı Münirenin arkasımı takip ederek sarkıntılıkta bu- lunmakla beraber Münireye dirsek ve yumruk vurduğun- dan zabıtaca yıkılınııııştır. Abona Kiril — İskenderiyeye geçti Kahire, 15 (Radyo) — Ha- beş başpapazı Abona Kiril İskenderiyeye çıkmıştır. Mısır kıptılen lehine büyuk teza- ürat yapır rd BÜ D aai led ile » 16 Temmuz 939 — — - Yeni idhalât rejimi Dünden itibaren tal- bik mevkiine girdi Dünden itibaren-yeni idha- lât rejiminin tatbikine başlan- mıştır. Gümrükteki mallardan birçoklarının - çıkarılması için tüccarlarımız. dün Gümrük Başmüdürlüğüne müracaat ct- mişlerdir. Muameleleri tamam- lanan mallar gümrükten çıka- rılmağa başlanacaktır. Askere davet Yerli ve yabancı 1333 da- gumluların son yoklamaları devam etmektedir. Henüz mü: racaat etmiyenlerin Temmuz 937 nihayetine kadar hersabah saat 8 de İzmir askerlik şube" sinde müteşekkil askerlik mec> lisine müracaatları," muayyen müddet zarfında müracaat et- miyenlerin Aaskeri mükellefi" yeti kanunun 84 üncü madde" sine tevfikan ceza görecekleri ilân olunur. f ı E İ i | ) Z Bal uğrunda |: Yardan uçtu, ölüp gitti Muğla, (Hususi) — Merke- zin Kesre köyünden Kabat oğullarından Âli oğlu Ali ile arkadaşları Ali ve Mehmed: | Kesrenin Karagedik mevkiindt bulunan 30 metre irtifamd$ ve sarp, yalçın bir. kayalıktâ bal keşfetmişler. Üç ahbab çavuş buradan balları almağ' ve bol bol yemeği kararlaştı!" | mışlar. Ellerine bir ip alarak kay&” nın üstüne çıkmışlar. İpi oğlu Alinin beline bağlıyarak — kayadan aşağıya sarkıtmıy$ | başlamışlar. Ali yarı yere g€ | lince ip birdenbire kopn!“ ve Ali müdhiş ve yalçın kf yalıkltan uçarak şiddetle yeff — düşmüştür. Ali derhal kald rılmışsa da düşmesinin şiddi” tinden ölmüştür. ati tevkif — edilmiştir. MııııılÜ İ meselede hir kasd olmadığ" ancak dikkatsizlik olduğu #” — laşılmıştır. Muğlada Bir katil idama mahkü'” edildi Muğla, (Hususi) — D?’; yıl önce Fethiyede Fethiyeli * sibeyi taammüden bıçakla Molla Mehmedi çifte mieğ öldüren Elmalının Sıbuı yünden Arab Hasan ve daşı Şevkinın mııhıkı:ıll'vi bitmiş, Arab Hasanın cezasile mahkı'ımiyeııııew Şevkinin de beraetine acıılmışhr ol Arab Hasan ölüm huh" işidince metanetini muw ya çalışmış, fakat sarsıl! dit ini tan ve asabileşmekten ketf alamamıştır. Neden sonra: — Ben bunu temyiz bilir miyim? Demiş, kendisine rel:_;ı:: bili temyiz olduğu mişti. Alman Sanayi mümessil!? Venedikte — — Venedik, 15 (Radyo) w man sanayi mümessille Ernest Trellenburgut ” sinde — Almanyadan gelmiştir. Heyet Kont Volis dan İtalyan sanayi Çakar mına lmrşılınml!t"'H gün müzakerelere Bu heyet Almat y

Bu sayıdan diğer sayfalar: