| amcli bir Sayfa 4 ANADOLU -Atatürkün eserini tanı- mıyan Âmerikalı yoktur |— Amerika sefareti müsteşarı, Tan gazetesine beyanatta bulundu İstanbul, 4 (A.A.) — Mem- leketinde başka bir vazifeye tayininden — dolayı — yakında Türkiyeden müfarakat edecek olan Amerikan sefareti müs- teşan B. Shav memleketimiz- de geçirdiği 16 senenin inti- balarını Tan gazetesi muhar- ririne anlatmıştır: “Taliin bana bahşettiği en büyük fırsal Türkiye gibi bir. memleketin doğduğunu, yürüdüğünü — inkişaf ettiğini yakından görmüş olmasıdır.., Diye söze başlıyan B.Shav beyanatına şu suretler devam etmektedir: “1921 de Türkiyeye geldim. İstanbulda, Ankarada, Lozan- da beş sene kaldım. Harb devresini, sulh müzakerelerini, ilk inkılâb hamlelerini yakın- gördüm, Biraz müddet Ame- rikada bulunduktan sonra bu defa da yedi seneden beri bu- rada bulunuyorum. Türkiye inkılâbını yakından takib bakımından talihten be- nim kadar yardım gören ec- nebi pek azdır. Türkiyede geçirdiğim — ilk beş sene içinde memleketin kuruluşunu gördüm. Bu ilk 5 sene inkılâbın menli safhasıdır. Her inkılâb; yapmağa başla: mazdan evel biraz yıkmıya mecburuz. Son yedi sene içinde Türk inkılâbının müsbet ve yapıcı safhasını takip ettim, Bu dev- re beni daha çok alâkadar etti. Türkiyenin yaratıcı kuv- vetlerini devamlı bir faaliyet halinde gördüm. Bu kuvvetle- rin yedi sene evel büyük bir hayatiyeti vardır. Bugün de bu hayatiyet fazlasile göze çar- piyor, vak'alar biribirini takib ediyor. Bu arada ölçüler gö- zümüzden kaçıyor, durup ta geriye doğru bakarsak yaman bir muvaffakıyet manzarası gö- Türüz. Lozandan evelki Türkiyeyi, Lozan Türkiyesini, Türkiyenin bugünkü milletler arası mev- £ küni mukayese edelim, ve on | beş senelik bir zaman içinde | Türkiye harici siyasetinin elde ettiği muvalfakıyet ve millet- | ler arası münasebetlerde var- © dığı mevki hatırlara sığmıya- © cak bir mahiyettedir. Türkiye bu muvaffakıyetlere idealizm ve çok müsbet bir çalışma sayesinde © varmıştır. Mesele birer - birer —'l4 — < Şimdi, donanma kuman- danları ikna edilecek olursa, vaziyetin salâh kesbedeceğini zannetmek istiyorum. Başvekil, sefire — dikkatle baktı. Bu sözlerin tahtında saklı bulunan gizli maksadın ne olduğunu anlamak ister gibi görünüyordu. Biraz dü- şündü ve sonra şu cevabı verdi: — Bu, bazı şerait tahtında olabilir. Sefir, mütereddidane bir | suürette bir saniye süküt etti ve sonra: — Tabü, bu mesele mü- ele alınmış ve en kati bir tarzda halledilmiştir. Türk rejimini şu veya bu suretle tasnife çalışanlar var. Umumi uüsüllere göre böyle bir tasnif yapmak sarih bir hatadır. Muayyen bir vaziyet- te memleketi az zamanda bü- yültmek ve ilerletmek için ne gibi bir makanizmaya ihtiyaç varsa Türkiye bunu orijinal bir surette tayin etmiş ve kurmağa muvaffak otmuştur, Türkiye içtimat bakımından en demokrat memleketlerden biridir. Bütün Türk müessese- Terinin geçirdiği inkişaf de- mokrasiye doğrudur. Memle- timle Türkiye arâsında yakın- lığı kuvvetlendirmeye çalışmak tabii bir gayem olacaktır. Amerikada onbeş yirmi sene evel hüküm süren telâkkiler tamamile değişmiştir. Atatürkün eserini tanımıyan ve hayranı olmıyan Amerikalı yoktur. B. Sohav 15 Temmuzda Türkiyeden ayrılıyor. Bu kıy- metli Türk dostunun ayrılması memlekette pekçok olan dost- | ları arasında hakiki bir teessür uyandırmıştır. Dostumuza yeni vazifesinde muvaffakıyetlar di- leriz. İtal ada Yapılacak menevralara ehemmiyel veriliyor Poma, 5 (Radyo) — Lom- baruya ile Sicilyada yapılacak olan — İtalyan — manevralarına büyük ehemmiyet atfolunuyor. 12-19 Ağustosta başlıyacak olan Sicilya manevraları, er- kânıharbiyei umumiye - ikiaci reisi General Gaba tarafından idare edilecektir. Bu manevralara iki kolordu iştirak edecektir. Halkın dilekleri Lâğım ağızları ve balıklar Birincikordonda adabı mu- aşerete aykırı hareket eden bazı kimselere sık sık - rastla- nıyor. Denize tebevvül eden bu şahislerin belediye zabıta- sınca men ve tecziye edilme- leri lâzımdır. Bazı balıkçılar da balık satarken hararetin tesi- rile sertleşen balıklarını de- nizde lâğım ağızlarında yıka- makta veya ıslatmaktadırlar. Bundan çeşitli hastaliklar do- ğabilir. Belediyenin nazarı dik- katini celbederiz. Nakleden: F.ğomııddln Bınlloglu zakere olunabilir. Esas itibarile en çok alâkadar olanlar, do- nanma kumandanlarıdır. Başvekil, sefirin, sözlerini bitirmesine intizar etmedi. O, artık kati kararını vermiş bu- lunuyordu. Zira anlamıştı ki, kendisi yumuşadıkça, sefirler üzerine düşmekte ve — nefisle- rinde mütezayid bir cesaret bularak, tekliflerde bulunmak.- ta idiler. İşte bütün bunlar, haşmetlü kartalın, eski kuvve- tini iktisap etmesine ve ve- levki ayaklarının kırılmasına bedel, kurtulmak için âmil oldu ve ayağa kalkarak gür B. Eden söylüyor . Akdeniz ——— e— İngiltere için yalnız geçid yolu değildir Londra, 4 (A.A.) — Hari- ciye Nazırı B. Eden bugün Bougtonda söylediği bir nu- tukta İspanya yaziyetini tet- kik etmiştir. B. Eden, İngil- tere hükümetinin esaslı hede- fini İspayol harbini, İspanyol hududları haricine taşırmamak ve bu memleketin Aarazi ta- mamlığını temin - etmek oldu- | ğunu söylemiş ve demişiir ki: — İspanya ile şu veya bu | hükümet arasında tercih gö- | zetmeksizin normal ve dosta- ne münasebetler idame edi- yoruz. Ademi müdahaleyi bü- yük bir itina ile tatbik ettik ve buna riayet gösterdik. Ve İngiliz yardımı heriki tarafın mültecilerine de yapılmıştır. Son haftalar zarfında Madrid sivil halkının Valânsiya yolu ile ve İngiliz hastane gemileri vasıtasile tahliyesi için Valâns hükümetile müzakereler yapıl: mıştir. | Müteakıben B. Eden Akde- nizden bahsederek şunları söy- lemiştir: Akdeniz İngiltere için yal- nız bir. geçid yolu değildir Akdeniz İngiltere için en mü- | him bir emniyet yoludur. İn- karşı gösterdiği — alâkasızlık gilterenin İspanyol meselesine | bizzat kendi menlfaatlerini ih- mal ettiği şeklinde tefsir edil- memelidir. İngilterenin Fransa ile olan münasebatı mükemmeldir. Ve bu dostlük hiçbir kimsenin aleyhine müteveccih değildir. Nihayet B. Eden demiş- | tir ki: Bizim silâhlanma progra- mimiız bütün devletler ve bil- hassa küçük devletler - tara- fından sulhun lehine bir hare- ket olarak karşılanmaktadır. , Belçika Eski muhariplerinin bir kararı Brüksel, 5 (Radyo) — Eski muharipler, Kral Leopoldle konuştuktan sonra, aralarında bir karar vermişler ve af ka- nununun, halkça kabul edilip edilmediğinin anlaşılması için reyilâme — müracaat — etmeği tensip eylemişlerdir. Bu husus hakkında neşrolunan beyanna- mede, halktan reyi istenmek- tedir. Ankarada Soyadı almıyanlar ceza vermiyecekler Ankara, 5 (Hususi) — An- kara nülus müdürlüğü, henüz soyadlarını tescil ettirmemiş olanların soyadlarını - tescile başlamıştır. bir sesle: — İki müttefik — devletin sefirleri, hissiyatınızı anladım. Çok mütcessifim ki, teklifle- rinizin garib olduğunu söyle- mek mevkiinde bulunuyorum. Gerçi dikkatsizlik eseri olarak birşey olmuştur. Fakat bunu istismar etmek ve misafir bu- lunduğunuz — bir. Mmemleketi müşkül mevkie sokarak gelişi üzel bir takım metalibat ermeyan ediyorsunuz. Bina- enâleyh bu gibi metalibatı nazarı dikkate almak, külliyen gayrikabildir. Nezdime gelerek - söyle - diğiniz sözlerin, şahsi kanaati- nize mi, yoksa hükümetlerinizden telâkki ettiğiniz talimata mı istinad ettiğini şu anda tayin edemem, Fakat söylediğiniz, her neye istinad ederse etsin, Aydın Ortaokulunda Aydın, (Hususi) — Gönderdiğim fotoğraflardan birinde (Al- tındakinde) bu yıl Aydın ortaokulundan mezun olan talebe, diğerinde de (yukarıdakinde) ortaokulda verilen veda yeme- ğginde bulunanlar gözükmektedir. Aydında dikiş yurdu Aydın, (Hususi) — Biçki ve dikiş yurduna -devam eden kızlarımız, bir senelik faaliyetlerini gösterir bir sergi açmışlar- dır. Halk, sergiye büyük alâka göstermektedir. Resimde yurda iştirak eden kızlarımız gözükmektedir. Iran-İrak hudud muka- velesi imzalandı İstanbul, 5 (Hususi muha- birimizden: Telefonla) — Tah:- randan Tas ı_%ljaıııının bildir- diğine göre, Türkiye Hariciye Vekili Dr. B. Rüştü Aras, bu- gün eski san'atlar mektebini ziyaret etmiştir. Bu akşam Icak elçiliği binasında B. Rüş- tü Aras şerefine bir ziyafet verilecektir. İstanbul, 5 (Hususi muha- birimizden: Telefonla) — Tah- randan Tas Ajansı bildiriyor: — İran ve Irak arasındaki hududunun tahdidine Şattul- arab, mıntakasının aidiyeti çi- hetini tayin eden muahede bugün saat 14 te İran Hari- ciye Vezirliği binasında mera:- simle imza edilmiştir. Muahe- deye bir de protokol merbut- tur. Muahedeyi İran ve Irak benim gibi bir hükümet reisi indinde gayrivarid - sayılacak ve hemen reddedilecek mahi- yettedir. Başvekil, bu sözlerden son- | ra biraz tevakkuf etti. Belli ki, çok mütehevvirdi. Gözle- rinden gazap fışkırıyordu. Sefirler, dehal ayağa kalk- tılar. Artık, kaplanın uyanmış olduğunu anlamışlardı. Bunun için, vaziyet başka bir şekil almadan başvekilin yanından ayrılmak İâzımgeldiğine — ka- rar vermişlerdi, Sefirlerden biri şunları süy- ledi: — Başvekil efendi, zatıâli- nize olan müracaatimiz, sizin vermek istediğiniz mahiyetten çok uzaktır. Hükümetlerimizle hükümetiniz arasında imzalan- mış olan dostluk ve ittilak Hariciye Vezirleri imzalamış- lardır. Neşredilen bir resmi tebliğinde, iki hükümet ara- sındaki hududun tahdidi ve Şattularab meselesi hakkında- ki müzakerelerin, iyi bir şekil- de neticelenmiş olduğu ve bir muahede ile bir protokol imza edildiği, uzun zamandanberi iki hükümet arasında bazı ih- tilâflara sebebiyet veren bu meselelerin dostane hal çaresi bulunduğu, bu hususta S. M. İran Şahenşahı ile İrak Kra- lının yekdiğerine karşı olan samimi duygularının âmili ol- makla beraber iki millet ara- sındaki samimiyet ve bağlılık rabıtalarını kuvvetlendireceği, bu suretle iki hükümet arasın- da hiçbir ihtilâf kalmadığı bildirilimiştir. muahedesi, hiçbir. hâdise ile sarsılamıyacak kadar kuvvet- lidir. Maamafih, — donanma kumandanları, — hükümetleri- imizle temas halinde bulunu- yorlar. Meseleyi onlara bıra- kalım da kendileri halletsinler. Bu sözlerden sonra heriki sefir, başvekilden müsaade is- tediler. Başvekil, hemen de- di ki: — Muhterem - sefirler, bun yalnız birşey yapabilirim: Der- hal bir resmi tebliğ neşret- mek. Bunu, tamamen kâfi gö- rüyorum. Maahaza - memleke- timizde ise - bu radyonun, kimin elinde bulunduğunu da tahkik ettireceğim. Bu sözlerden sonra iki se- fir, yavaş yavaş kapıya doğru ilerlemeğe başladılar. — Sonu Var — 6 Temmuz 9?7 |Bugünkü program İstanbul Radyosu Gündüz: Saat 12,30—14 Halk türküleri, havadisler, ha- fil musiki, i Akam: Saat 18,30 Konle- rans (Bn. Şüküle Nihal tara- fından), 19,30 Konferans ( B. Nüzhet Safa tarafından ), 20 (Bn. Belma ve arkadaşları ta- rafından) Türk — musikisi ve halk Türküleri, 20,30 (B. Ömer Rıza tarafından) arapça söylev. 20,45 (B. Cemal Kâmil ve arkadaşları tarafından) Türk musikisi ve Halk türküleri, saat ayarı 21,15 radyo fonik temsil. 22,15 Ajans ve borsa ha- berleri ve ertesi günün pro- gramı, 22,30 Opera ve öperet parçası. elgrad radyosu Saat 21,45 te Türkçe neş- riyat. Erzur;n halkı Atatürkü minnet ve şükranla andı Erzurum, 4 (ALA) — Erzu- rumlular bugün coşkun sevinç içinde Atatürkün Erzuruma ilk gelişlerinin yıldönümünü kutluluyorlar. Bu münasebetle yapılan merasime Atatürküh buraya geldikleri gün — şehre girdikleri — İstanbul kapısında gerilen kurdelânin yırtılması ve siyahlara bürünmüş - kızla- rımızın üzerlerindeki kara ör- tüleri atarak beyaz elbiselerle ortaya çıkmaları ile başlamiş ve muzika İstiklâl marşı çal: mıştır. Merasimde başta üçüncü genel müfettiş Tahsin Uzer, kolordu kumandanı Muzaffer Ergüder, vali Haşim İşcan ve sivil ve askeri erkân ve bin lerce halk hazır bulunmuştur. İstanbul kapusunda yap'lan bu merasimden sonra vilâyet binası önünde de tezahüratâ devam edilmiş ve burada sö? alan hatipler Büyük Şefin Ev zuruma geldikleri günden bur güne kadar geçen devre içinde elde edilen zaferler ve başl” rılan büyük işleri anlatmışlar ve Atatürke karşı Erzurum” luların ve bütün Türk ulusu” nun duyduğu içten sevgi V€ bağlılık duygularına terceman olmuşlardır. j Bunu takiben de mektebli" lerin ve muhtelif teşekküller mensublarının iştirak ettikler! beçid resmi yapılmıştır. — | Bu yıldönümü münasebeti gece de askeri, ve - belediyt bandolarının iştirakile bü! bir fener alayı “yapılmıştır. Portekiz Başvekilin* Suikast yapıldı Lizbon, 5 (Radyo) Tız:'ar tekiz Başvekili B. ( Sal pazar yışni'ı kiliu—yc( gid“vı suikasta maruz kalmıştır. Suikastçılar, Başvekilin maobiline bir bomba atmı$'" sa da isabet ettirememişlerd! B. (Salazar), pek hafif surette yaralanmıştır. Halk, bu hâdiseyi nd'“”' karşılamış ve Başvekilin " metgâhı önünde bir nümü?” yaparak, suikastçıların yesini istemiştir. Maaşları ydlııe_gg İhracat Gümrüğü mü€ » B. Şerifin maaşı 55 lif'?_" B Başmüdürlük mümey)'iî;d Mehmed Mancıoğlunun H da 35 liraya iblâğ edilmi